publicity - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

publicity

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"publicity" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 22 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
publicity i. tanıtım
General
publicity i. ilan
publicity i. propaganda
publicity i. ilan etme
publicity i. alenilik
publicity i. tanıtma
publicity i. umuma açık olma
publicity i. aleniyet
publicity i. reklam
publicity i. ilancılık
Trade/Economic
publicity i. açıklık
publicity i. duyurum
publicity i. saydamlık
publicity i. reklam
publicity i. şöhret
publicity i. tanıtım
publicity i. tanınma
publicity i. tutundurma
publicity i. ün
Law
publicity i. aleniyet
publicity i. aleniyet
Politics
publicity i. kamusallık

"publicity" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

İngilizce Türkçe
General
publicity campaign i. reklam kampanyası
publicity stunt i. reklam kampanyası
government publicity i. halkın yönetime etkisi
publicity agent i. reklamcı
publicity agent i. tanıtımcı
publicity campaign i. tanıtım kampanyası
publicity man i. reklamcı
publicity methods i. reklam yöntemleri
publicity meeting i. tanıtım toplantısı
adverse publicity i. kötü tanıtım
adverse publicity i. olumsuz tanıtım
adverse publicity i. olumsuz reklam
publicity stunt i. tanıtım/reklam çalışması
publicity pamphlet i. seçim broşürü
publicity pamphlet i. seçim ile ilgili tanıtım kitapçığı
give something publicity f. açıklamak
give wide publicity to f. geniş yer vermek
give wide publicity to f. geniş yer ayırmak
publicity-seeking s. dikkat delisi
publicity-seeking s. dikkat çekmeye çalışan
publicity-seeking s. ünlü olmaya çalışan
publicity-seeking s. toplumsal ilgiye yönelik
publicity-seeking s. tanınırlık peşinde olan
in the glare of publicity zf. herkesin gözü önünde
Phrases
there’s no such thing as bad publicity expr. reklamın iyisi kötüsü olmaz
there’s no such thing as bad publicity expr. reklamın kötüsü olmaz
bad publicity is good publicity expr. reklamın kötüsü olmaz
bad publicity is good publicity expr. reklamın iyisi kötüsü olmaz
bad publicity is good publicity expr. kötü de olsa reklam reklamdır
no publicity is bad publicity expr. kötü reklam olmayan reklamdır
no publicity is bad publicity expr. reklamın kötüsü olmaz
no publicity is bad publicity expr. reklamın iyisi kötüsü olmaz
no publicity is bad publicity expr. kötü de olsa reklam reklamdır
Colloquial
publicity hound i. sürekli halkın dikkatini üzerine çekmeye çalışan kişi
publicity hound i. reklam meraklısı kimse
publicity hound i. medyatik olmaya çalışan kimse
Idioms
i̇n a blaze of publicity expr. geniş bir yankıyla (basının ilgisiyle)
there is no such thing as bad publicity expr. reklamın iyisi kötüsü olmaz
there is no such thing as bad publicity expr. reklamın kötüsü olmaz
Speaking
any publicity is good publicity expr. reklamın kötüsü olmaz
any publicity is good publicity expr. reklamın iyisi kötüsü olmaz
all publicity is good publicity expr. reklamın kötüsü olmaz
Trade/Economic
principle of publicity i. alenilik ilkesi
publicity agent i. reklamcı
publicity manager i. reklam müdürü
publicity campaign i. reklam kampanyası
publicity man i. reklamcı
publicity right i. reklam hakkı
Law
principle of publicity i. alenilik ilkesi
principle of publicity i. açıklık ilkesi
publicity of trial i. duruşmanın aleniyeti
publicity of the proceedings i. muhakemenin aleniyeti
package and publicity designs i. paketleme ve tanıtım tasarımları
publicity of the proceedings i. yargılamanın açıklığı
Politics
government publicity i. hükümet tanıtımı
Institutes
malatya apricot research-development and publicity foundation i. malatya kayısı araştırma-geliştirme ve tanıtma vakfı
Media
publicity agent i. tanıtım ajansı
Advertising
publicity poster i. reklam afişi
Education
department of public relations and publicity i. halkla ilişkiler ve tanıtım bölümü
public relations and publicity department i. halkla ilişkiler ve tanıtım bölümü
Cinema
publicity still i. (bir filmin çekimi sırasında tanıtım amaçlı çekilen) fotoğraf