konuşmak

"konuşmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	konuşmak	talk to f.
You must talk to the Poles. Polonyalılarla konuşmalısınız. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	konuşmak	speak to f.
When they saw us, people of all ages came out to speak to us, to plead with us to intervene urgently. Bizi gördüklerinde her yaştan insan bizimle konuşmak, acilen müdahale etmemiz için yalvarmak için dışarı çıktı. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	konuşmak	speak f.
Today, I am speaking on behalf of the Committee on Development and Cooperation. Bugün Kalkınma ve İşbirliği Komitesi adına konuşuyorum. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	konuşmak	talk f.
We talk in the industry of ‘just on time’, and that is where the problem lies. Sektörde "tam zamanında" diye konuşuyoruz ve sorun da burada yatıyor. More Sentences
General
5	Genel	konuşmak	discourse f.
She discoursed on the poetic style of Emily Dickinson. Emily Dickinson'ın şiirsel tarzı üzerine konuştu. More Sentences
6	Genel	konuşmak	converse f.
Thirty-two percent of citizens of the EU-15 countries say they can converse in German. AB-15 ülkelerinin vatandaşlarının yüzde 32'si Almanca konuşabildiğini söylüyor. More Sentences
7	Genel	konuşmak	have a talk f.
I'll have a talk with him. Onunla konuşacağım. More Sentences
8	Genel	konuşmak	reason f.
For that very reason, I will focus in my speech on a desire I was nurturing. Tam da bu nedenle, konuşmamda beslediğim bir arzuya odaklanacağım. More Sentences
9	Genel	konuşmak	discuss f.
The Council has not discussed Colonel Gadaffi's speeches. Konsey, Albay Kadaffi'nin konuşmalarını görüşmemiştir. More Sentences
10	Genel	konuşmak	converse with f.
Passengers shall not converse with the driver while the bus is in motion. Otobüs hareket halindeyken yolcular şoförle konuşmamalıdır. More Sentences
11	Genel	konuşmak	speak out f.
The Security Council should now speak out about this. Güvenlik Konseyi artık bu konuda sesini yükseltmelidir. More Sentences
12	Genel	konuşmak	talk f.
In Johannesburg, the entire world is talking about sustainable development. Johannesburg'da tüm dünya sürdürülebilir kalkınmayı konuşuyor. More Sentences
13	Genel	konuşmak	speak f.
So let us say that I am allowed to speak because I have to leave for the front. Diyelim ki konuşmama izin verildi çünkü cepheye gitmem gerekiyor. More Sentences
14	Genel	konuşmak	chat f.
Let's meet for a chat. Konuşmak için buluşalım. More Sentences
15	Genel	konuşmak	have a talk f.
I'm going to have a talk with Tom. Tom'la konuşacağım. More Sentences
16	Genel	konuşmak	say f.
I shall say no more for now, as I do not want to get angry. Sinirlenmek istemediğim için şimdilik daha fazla konuşmayacağım. More Sentences
Phrasals
17	Öbek Fiiller	konuşmak	speak up f.
Thanks for speaking up for me. Benim lehimde konuştuğun için teşekkürler. More Sentences
Idioms
18	Deyim	konuşmak	have a word f.
I need to have a word with you in my office. Seninle ofisimde konuşmam gerek. More Sentences
Technical
19	Teknik	konuşmak	speak f.
To say in the Minutes that I spoke is not sufficient. Konuştuğum tutanaklarda bunu söylemek yeterli değil. More Sentences
20	Teknik	konuşmak	talk f.
The Commission must, in my opinion, do more than what has been talked about this evening. Bana göre Komisyon, bu akşam konuşulanlardan daha fazlasını yapmalıdır. More Sentences
General
21	Genel	konuşmak	commune with f.
22	Genel	konuşmak	bespeak f.
23	Genel	konuşmak	confabulate f.
24	Genel	konuşmak	be on speaking terms f.
25	Genel	konuşmak	chin f.
26	Genel	konuşmak	spiel f.
27	Genel	konuşmak	tongue f.
28	Genel	konuşmak	commune f.
29	Genel	konuşmak	touch base with f.
30	Genel	konuşmak	have speech with f.
31	Genel	konuşmak	run on f.
32	Genel	konuşmak	buzz f.
33	Genel	konuşmak	have a talk with f.
34	Genel	konuşmak	pipe up f.
35	Genel	konuşmak	look showy f.
36	Genel	konuşmak	parley f.
37	Genel	konuşmak	touch base f.
38	Genel	konuşmak	contact f.
39	Genel	konuşmak	go through f.
40	Genel	konuşmak	confab f.
41	Genel	konuşmak	rap f.
42	Genel	konuşmak	korero f.
43	Genel	konuşmak	mean [obsolete] f.
44	Genel	konuşmak	mell [uk] f.
45	Genel	konuşmak	ming f.
46	Genel	konuşmak	buck [india] f.
47	Genel	konuşmak	gale [dialect] f.
48	Genel	konuşmak	common [obsolete] f.
49	Genel	konuşmak	crack f.
50	Genel	konuşmak	crake [dialect] [uk] f.
51	Genel	konuşmak	conversate f.
Phrasals
52	Öbek Fiiller	konuşmak	chat about someone or something f.
Colloquial
53	Konuşma Dili	konuşmak	be on to f.
54	Konuşma Dili	konuşmak	get ahold of somebody or something f.
55	Konuşma Dili	konuşmak	gab f.
Idioms
56	Deyim	konuşmak	make conversation i.
57	Deyim	konuşmak	wag one's chin f.
58	Deyim	konuşmak	come out with f.
59	Deyim	konuşmak	make chin music f.
60	Deyim	konuşmak	run down some lines f.
61	Deyim	konuşmak	beat gums f.
62	Deyim	konuşmak	wag chin f.
Archaic
63	Eski Kullanım	konuşmak	harp f.
64	Eski Kullanım	konuşmak	parle f.
65	Eski Kullanım	konuşmak	steven f.
Slang
66	Argo	konuşmak	slang f.
67	Argo	konuşmak	beat one's gums f.
68	Argo	konuşmak	jive f.
British Slang
69	İngiliz Argosu	konuşmak	spraff f.
70	İngiliz Argosu	konuşmak	cank f.

"konuşmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	hakkında konuşmak	talk about f.
Regrettably, when we talk about sustainable development, we find it hard to be specific. Ne yazık ki sürdürülebilir kalkınma hakkında konuştuğumuzda spesifik olmakta zorlanıyoruz. More Sentences
General
2	Genel	yalan konuşmak	lie f.
Tom accused Mary of lying through her teeth. Tom Mary'yi külliyen yalan konuşmakla suçladı. More Sentences
3	Genel	hakkında konuşmak	speak of f.
It would be like forbidding Cardinals of the Catholic Church to speak of God. Bu, Katolik Kilisesi Kardinallerinin Tanrı hakkında konuşmasını yasaklamak gibi bir şey olurdu. More Sentences
4	Genel	abartılı konuşmak	exaggerate f.
Tom's exaggerating. Tom abartılı konuşuyor. More Sentences
5	Genel	hakkında kötü konuşmak	speak ill of f.
He always speaks ill of his father behind his back. O her zaman onun arkasından babasının hakkında kötü konuşuyor. More Sentences
6	Genel	hakkında konuşmak	talk over f.
They're talking over each other. Birbirleri hakkında konuşuyorlar. More Sentences
7	Genel	açıkça konuşmak	speak up f.
Please speak up. Lütfen açıkça konuş. More Sentences
8	Genel	yalan konuşmak	tell lies f.
She told me not to tell lies. Bana yalan konuşmamamı söyledi. More Sentences
9	Genel	üstünde konuşmak	talk over f.
I admit he's smart, but does he have to talk over everyone's heads all the time? Zeki olduğunu kabul ediyorum, ama her zaman herkesin kafasının üstünde konuşmak zorunda mı? More Sentences
10	Genel	hakkında konuşmak	talk f.
This morning we talked in this House about the foot and mouth crisis of 2001. Bu sabah bu Mecliste 2001 yılındaki şap krizi hakkında konuştuk. More Sentences
11	Genel	saçma sapan konuşmak	talk rubbish f.
Don't talk rubbish. Saçma sapan konuşma. More Sentences
12	Genel	saçma sapan konuşmak	talk nonsense f.
Do not talk nonsense, My job is very boring! Saçma sapan konuşma, işim çok sıkıcı! More Sentences
13	Genel	adına konuşmak	speak for f.
I can speak for the European Commission. Avrupa Komisyonu adına konuşabilirim. More Sentences
14	Genel	aşağılayarak konuşmak	talk down to f.
Don't talk down to me. Benimle aşağılayarak konuşma. More Sentences
15	Genel	konuşmak istemek	want to talk f.
To start with, I want to talk about the overall agricultural budget. Başlangıç olarak, genel tarım bütçesi hakkında konuşmak istiyorum. More Sentences
16	Genel	konuşmak istemek	want to speak f.
But this is a big public health issue and I want to speak firstly from personal experience. Ancak bu büyük bir halk sağlığı sorunudur ve öncelikle kişisel deneyimlerime dayanarak konuşmak istiyorum. More Sentences
17	Genel	kaçamaklı konuşmak	quibble f.
Let's not quibble. Kaçamaklı konuşmayalım. More Sentences
18	Genel	çok konuşmak	talk a lot f.
In the Committee reading, we talked a lot about the limit values. Komite okumasında sınır değerler hakkında çok konuştuk. More Sentences
19	Genel	yavaş konuşmak	speak slow f.
Could you please speak slower? Lütfen daha yavaş konuşabilir misiniz? More Sentences
20	Genel	detayları konuşmak	discuss the details f.
Tom didn't want to discuss the details. Tom detayları konuşmak istemedi. More Sentences
21	Genel	düşünmeden konuşmak	speak without thinking f.
Tom speaks without thinking. Tom düşünmeden konuşur. More Sentences
22	Genel	akıcı konuşmak	speak fluently f.
He speaks fluently. O akıcı konuşur. More Sentences
23	Genel	kendi aralarında konuşmak	talk among themselves f.
They're talking among themselves. Onlar kendi aralarında konuşuyorlar. More Sentences
24	Genel	yüksek sesle konuşmak	talk loudly f.
They are talking loudly when they know they are disturbing others. Başkalarını rahatsız ettiklerini bildikleri halde yüksek sesle konuşuyorlar. More Sentences
25	Genel	yüksek sesle konuşmak	speak loudly f.
She speaks loudly. O, yüksek sesle konuşuyor. More Sentences
26	Genel	herkes adına konuşmak	speak for everyone f.
I know I speak for everyone when I say I wish her the fullest and speediest possible recovery. Ona mümkün olan en iyi ve en hızlı şekilde iyileşmesini dilediğimi söylerken herkes adına konuştuğumu biliyorum. More Sentences
27	Genel	özel konuşmak	talk privately f.
We must talk privately. Biz özel konuşmalıyız. More Sentences
28	Genel	ingilizce konuşmak	speak english f.
You will be able to speak English soon. Yakında İngilizce konuşabileceksin. More Sentences
29	Genel	(birisi hakkında) iyi konuşmak	speak well of f.
Everybody speaks well of her. Herkes onun hakkında iyi konuşuyor. More Sentences
30	Genel	iyi konuşmak	speak well f.
The speaker didn't know his subject, nor did he speak well; in short, he was disappointing. Konuşmacı ne konusunu biliyordu ne de iyi konuşuyordu; kısacası hayal kırıklığı yarattı. More Sentences
31	Genel	arkadaşlarla konuşmak	talk to friends f.
I talked to friends. Ben arkadaşlarla konuştum. More Sentences
32	Genel	(dil) konuşmak/bilmek	talk f.
Tom certainly talks as if he knows what he's talking about. Tom kesinlikle ne hakkında konuştuğunu biliyormuş gibi konuşuyor. More Sentences
Common Usage
33	Yaygın Kullanım	zekice konuşmak	scintillate f.
General
34	Genel	bilimsel olarak konuşmak gerekirse	scientifically speaking i.
35	Genel	kinayeli kinayeli konuşmak	adumbrate i.
36	Genel	hızlı ve anlaşılmaz konuşmak	jibber i.
37	Genel	(gazeteci) bir konu hakkında konuşmak için büyük paralar alma	buckraking i.
38	Genel	isim vermeden konuşmak	tell anonymously f.
39	Genel	tükürükler saçarak konuşmak	splutter f.
40	Genel	gürültülü bir şekilde konuşmak	cackle f.
41	Genel	boş konuşmak	trifle f.
42	Genel	abuk sabuk konuşmak	blether f.
43	Genel	aleyhte konuşmak	speak unfavorably of (someone) f.
44	Genel	uzun uzadıya konuşmak	hold forth f.
45	Genel	ısrarcı konuşmak	yack f.
46	Genel	kendi kendine konuşmak	huddle with oneself f.
47	Genel	yerine konuşmak	speak for f.
48	Genel	saçma sapan konuşmak	talk wild f.
49	Genel	kulak tırmalayıcı bir sesle söylemek veya konuşmak (törpü sesine benzeyen)	rasp f.
50	Genel	cır cır konuşmak	rattle on f.
51	Genel	hızlı ve anlaşılmaz konuşmak	gibber f.
52	Genel	bıktıracak kadar konuşmak	go on about f.
53	Genel	bülbül gibi konuşmak	speak fluently f.
54	Genel	anket amacıyla konuşmak	canvass f.
55	Genel	inançla konuşmak	speak with conviction f.
56	Genel	tane tane konuşmak	speak distinctly f.
57	Genel	abuk sabuk konuşmak	rave f.
58	Genel	kendi kendine konuşmak	talk to oneself f.
59	Genel	fazlasıyla konuşmak (hakkında)	go on about f.
60	Genel	devamlı konuşmak	run on f.
61	Genel	çabuk ve anlaşılmaz konuşmak	splutter f.
62	Genel	saçma sapan konuşmak	blether f.
63	Genel	kendi kendine konuşmak	speak aside f.
64	Genel	cır cır konuşmak	rattle away f.
65	Genel	boş konuşmak	haver f.
66	Genel	abuk sabuk konuşmak	ramble f.
67	Genel	adına konuşmak	speak for somebody f.
68	Genel	car car konuşmak	yack f.
69	Genel	sırası gelmeden konuşmak	speak out of turn f.
70	Genel	biriyle konuşmak	have a word with someone f.
71	Genel	üstü kapalı konuşmak	riddle f.
72	Genel	boş şeyler konuşmak	trifle f.
73	Genel	genizden konuşmak	speak through the nose f.
74	Genel	saçma sapan konuşmak	piffle f.
75	Genel	ağır konuşmak	scorch f.
76	Genel	yapmacıklı konuşmak	cant f.
77	Genel	ağır ezgi fıstıki makam konuşmak	drawl f.
78	Genel	hararetle konuşmak	declaim f.
79	Genel	boş konuşmak	gab f.
80	Genel	gizli konuşmak	collogue f.
81	Genel	abuk sabuk konuşmak	talk nonsense f.
82	Genel	makul konuşmak	talk sense f.
83	Genel	yanlış konuşmak	talk with a lisp f.
84	Genel	bilmece gibi konuşmak	enigmatize f.
85	Genel	sözlerini tartarak konuşmak	weigh one's words f.
86	Genel	şundan bundan konuşmak	talk of this and that f.
87	Genel	açık seçik konuşmak	talk clearly f.
88	Genel	kaçamaklı konuşmak	equivocate f.
89	Genel	vantrilok gibi karnından konuşmak	throw one's voice f.
90	Genel	bir konu hakkında konuşmak	speak about f.
91	Genel	aleyhte konuşmak	say things against f.
92	Genel	ağır konuşmak	have a rough tongue f.
93	Genel	saf saf konuşmak	prattle f.
94	Genel	birinin arkasından konuşmak	talk behind one's back f.
95	Genel	habire konuşmak	rattle on f.
96	Genel	lehinde konuşmak	argue for f.
97	Genel	saçma sapan konuşmak	tell a long rigmarole f.
98	Genel	çabuk çabuk konuşmak	jabber f.
99	Genel	kaçamaklı konuşmak	fence f.
100	Genel	çok konuşmak	rattle f.
101	Genel	lehinde konuşmak	speak up for f.
102	Genel	kaçamaklı konuşmak	tergiversate f.
103	Genel	ayrıntılı bir şekilde konuşmak	discourse f.
104	Genel	kendi kendine konuşmak	soliloquize f.
105	Genel	boş konuşmak	gammon f.
106	Genel	argolu konuşmak	cant f.
107	Genel	bir meseleyi konuşmak (birisiyle)	take something up with f.
108	Genel	heyecanla bağıra çağıra konuşmak	rant and rave f.
109	Genel	tutarsız ve anlaşılmaz konuşmak	maunder f.
110	Genel	doğaçlama konuşmak	extemporise f.
111	Genel	durmaksızın ve monoton bir biçimde konuşmak	patter f.
112	Genel	hızlı konuşmak	patter f.
113	Genel	titrek bir sesle konuşmak	falter f.
114	Genel	bağıra çağıra konuşmak	bluster f.
115	Genel	aleyhinde konuşmak	argue against f.
116	Genel	bağırarak ve mimiklerle konuşmak	rant f.
117	Genel	anlaşılmaz biçimde konuşmak	enigmatize f.
118	Genel	sürekli bir konu hakkında konuşmak ve düşünüp durmak	harped on f.
119	Genel	dolaylı konuşmak	beat around the bush f.
120	Genel	peltek konuşmak	lisp f.
121	Genel	cır cır konuşmak	rattle f.
122	Genel	birbiriyle konuşmak	speak to each other f.
123	Genel	saçma sapan konuşmak	twaddle f.
124	Genel	çocukça konuşmak	prattle f.
125	Genel	dereden tepeden konuşmak	have a rambling conversation f.
126	Genel	durmadan konuşmak	talk away f.
127	Genel	ağır konuşmak	drawl f.
128	Genel	açık konuşmak	talk frankly f.
129	Genel	el hareketleriyle konuşmak	gesticulate f.
130	Genel	anlaşılmayacak şekilde konuşmak	jabber f.
131	Genel	çatır çatır konuşmak	speak fluently f.
132	Genel	habire konuşmak	rattle f.
133	Genel	çok konuşmak	gab f.
134	Genel	sıkıcı konuşmak	jaw f.
135	Genel	yerinde konuşmak	outtalk f.
136	Genel	hararetli bir biçimde konuşmak	spout f.
137	Genel	saçma sapan konuşmak	blather f.
138	Genel	arkasından konuşmak	backbite f.
139	Genel	habire konuşmak	rattle away f.
140	Genel	sert konuşmak	speak harshly f.
141	Genel	peltekçe konuşmak	lisp f.
142	Genel	heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak	rant f.
143	Genel	uydurup birinin ağzından konuşmak	put words into someone's mouth f.
144	Genel	soluyarak konuşmak	gasp f.
145	Genel	birinden izin almadan onun adına konuşmak	put words into someone's mouth f.
146	Genel	yüksek perdeden konuşmak	rant f.
147	Genel	biriyle selamlaşıp konuşmak	be on speaking terms with f.
148	Genel	yersiz konuşmak	speak out of turn f.
149	Genel	bilmece gibi konuşmak	riddle f.
150	Genel	ezbere konuşmak	talk without knowing it f.
151	Genel	allah hakkında kötü konuşmak	blaspheme f.
152	Genel	lehinde konuşmak	speak for f.
153	Genel	saçma sapan konuşmak	drivel f.
154	Genel	arsızca konuşmak	cheek f.
155	Genel	başkalarıyla bir konu üzerine konuşmak	hash out f.
156	Genel	tükürerek konuşmak	sputter f.
157	Genel	bıcır bıcır konuşmak	patter f.
158	Genel	fıs fıs konuşmak	whisper f.
159	Genel	pes perdeden konuşmak	speak softly f.
160	Genel	boş konuşmak	talk the hind legs off a donkey f.
161	Genel	büyük konuşmak	boast f.
162	Genel	tükürür gibi konuşmak	splutter f.
163	Genel	uzun konuşmak	jaw f.
164	Genel	abuk sabuk konuşmak	wander f.
165	Genel	boş konuşmak	jaw f.
166	Genel	dobra dobra konuşmak	call a spade a spade f.
167	Genel	aleyhinde konuşmak	speak out against f.
168	Genel	yaklaşıp konuşmak	accost f.
169	Genel	açık konuşmak	be frank f.
170	Genel	çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak	gabble f.
171	Genel	aptalca ve çok konuşmak	chatter f.
172	Genel	bir konu hakkında konuşmak	speak on f.
173	Genel	anlaşılmayacak şekilde hızlı konuşmak	yabber f.
174	Genel	titrek sesle şarkı söylemek veya konuşmak	quaver f.
175	Genel	parça parça konuşmak	tell apart f.
176	Genel	hızlı konuşmak	jabber f.
177	Genel	titreyerek konuşmak	trill f.
178	Genel	aleyhinde konuşmak	say things against f.
179	Genel	genizden konuşmak	twang f.
180	Genel	alçak sesle konuşmak	speak below one's breath f.
181	Genel	bir dili akıcı bir şekilde konuşmak	be fluent in f.
182	Genel	çabuk ve anlaşılmaz konuşmak	sputter f.
183	Genel	anlaşılmaz bir şekilde konuşmak	gabble f.
184	Genel	durmadan konuşmak	rattle on f.
185	Genel	ipsiz sapsız konuşmak	ramble f.
186	Genel	telefonda konuşmak	call f.
187	Genel	gırtlaktan konuşmak	gargle f.
188	Genel	dolaylı konuşmak	hedge f.
189	Genel	tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak	drone f.
190	Genel	üzerinde hararetli konuşmak	descant on f.
191	Genel	daha yüksek sesle konuşmak	speak out f.
192	Genel	büyük konuşmak	talk large f.
193	Genel	tane tane konuşmak	speak clearly f.
194	Genel	ağır konuşmak	say some hard things f.
195	Genel	yakalamak (konuşmak/konuşturmak için)	corner f.
196	Genel	burnundan konuşmak	snuffle f.
197	Genel	resmi olarak bir konu hakkında konuşmak	dissertate f.
198	Genel	filozofça konuşmak	philosophize f.
199	Genel	açık seçik konuşmak	speak clearly f.
200	Genel	konuşmak (bir dili)	talk f.
201	Genel	daha yüksek sesle konuşmak	speak up f.
202	Genel	ileri geri konuşmak	sound off f.
203	Genel	ahbapça konuşmak	talk like friends f.
204	Genel	uzun ve tumturaklı bir şekilde konuşmak	harangue f.
205	Genel	boş konuşmak	prate f.
206	Genel	aleyhinde konuşmak	disparage f.
207	Genel	ezbere konuşmak	talk off the top of one's head f.
208	Genel	yüzyüze konuşmak	talk face to face f.
209	Genel	yüzyüze konuşmak	speak face to face f.
210	Genel	boş konuşmak	twattle f.
211	Genel	gırtlaktan konuşmak	gutturalize f.
212	Genel	çok konuşmak	natter f.
213	Genel	genizden konuşmak	speak gutturally f.
214	Genel	gırtlaktan konuşmak	speak gutturally f.
215	Genel	doğru konuşmak	speak truly f.
216	Genel	doğru konuşmak	speak correctly f.
217	Genel	mikrofona konuşmak	speak into microphone f.
218	Genel	arkasından konuşmak	say something behind one's back f.
219	Genel	birisinin arkasından konuşmak	say something behind one's back f.
220	Genel	yüz yüze konuşmak	talk face to face with f.
221	Genel	yüz yüze konuşmak	talk someone face to face f.
222	Genel	yüz yüze konuşmak	talk face to face f.
223	Genel	karşılıklı konuşmak	talk face to face f.
224	Genel	sözlük vasıtasıyla konuşmak	talk through dictionary f.
225	Genel	uzun uzadıya konuşmak	talk at length f.
226	Genel	sözlükten konuşmak	talk through dictionary f.
227	Genel	doğruyu konuşmak	be on the level f.
228	Genel	aynı dili konuşmak	speak the same language f.
229	Genel	aynı dili konuşmak	talk the same language f.
230	Genel	anladığı dilde konuşmak	speak the language that he understands f.
231	Genel	anlayacağı dilde konuşmak	speak the language that he understands f.
232	Genel	iddialı konuşmak	talk assertively f.
233	Genel	iddialı konuşmak	talk pretentiously f.
234	Genel	iki satır konuşmak	have a brief chat f.
235	Genel	daha rahat konuşmak	open out f.
236	Genel	rahat konuşmak	open up f.
237	Genel	yüksek sesle konuşmak	outspeak f.
238	Genel	çok konuşmak	outspeak f.
239	Genel	yanlış konuşmak	misspeak f.
240	Genel	ağzına geldiği gibi konuşmak	talk without consideration f.
241	Genel	durmadan konuşmak	yammer f.
242	Genel	dinsel konularda saygısızca konuşmak	blaspheme f.
243	Genel	yüksek sesle konuşmak	declaim f.
244	Genel	küfürlü konuşmak	talk billingsgate f.
245	Genel	uzun süre konuşmak	gas f.
246	Genel	ağır ağır konuşmak	drawl f.
247	Genel	eski günlerden konuşmak	reminisce f.
248	Genel	çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak	gabble f.
249	Genel	senli benli konuşmak	commune f.
250	Genel	-i konuşmak	talk about f.
251	Genel	tutuk konuşmak	falter f.
252	Genel	ayakları yere basarak konuşmak	get down to brass tacks f.
253	Genel	bir araya gelip konuşmak	get together f.
254	Genel	kafa kafaya verip konuşmak	get together f.
255	Genel	hızlı ve anlaşılmaz bir biçimde konuşmak	jabber f.
256	Genel	saçma sapan konuşmak	prattle f.
257	Genel	çok aptalca konuşmak	blabber f.
258	Genel	yapmacık konuşmak	cant f.
259	Genel	sözcükleri uzatarak konuşmak	drawl f.
260	Genel	filozof gibi konuşmak	philosophize f.
261	Genel	biriyle küçümseyici bir biçimde konuşmak	talk down to f.
262	Genel	boş konuşmak	bloviate f.
263	Genel	kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak	bloviate f.
264	Genel	yetkiliyle konuşmak	speak to someone in charge f.
265	Genel	bir yetkiliyle konuşmak	speak to someone in charge f.
266	Genel	susmak nedir bilmeden konuşmak	talk away f.
267	Genel	durmak bilmeden konuşmak	talk away f.
268	Genel	sürekli konuşmak	talk away f.
269	Genel	ulu orta konuşmak	speak rashly f.
270	Genel	durup dinlenmeden konuşmak	talk away f.
271	Genel	üst perdeden konuşmak	talk loudly f.
272	Genel	abartarak konuşmak	speak in hyperbole f.
273	Genel	ukalaca konuşmak	talk pedantically f.
274	Genel	üst perdeden konuşmak	talk pedantically f.
275	Genel	çok yüksek sesle konuşmak	talk pedantically f.
276	Genel	emir verir gibi konuşmak	talk patronizingly f.
277	Genel	emir verir gibi konuşmak	talk in a bossy way f.
278	Genel	biriyle anladığı dilden konuşmak	give somebody a taste of their own medicine f.
279	Genel	biriyle anladığı dilden konuşmak	give somebody a dose of their own medicine f.
280	Genel	biri için kötü konuşmak	badmouth f.
281	Genel	birisi adına konuşmak	answer for someone f.
282	Genel	birisinin arkasından konuşmak	talk about someone behind one's back f.
283	Genel	usturuplu konuşmak	speak tactfully/cleverly f.
284	Genel	usturuplu konuşmak	talk tactfully/cleverly f.
285	Genel	uykusunda konuşmak	talk in one’s sleep f.
286	Genel	küfürlü konuşmak	use vulgarities f.
287	Genel	birisiyle konuşmak	talk with someone f.
288	Genel	mikrofona konuşmak	speak into the mike f.
289	Genel	ağır konuşmak	insult f.
290	Genel	çok erken konuşmak	speak too soon f.
291	Genel	küstahça konuşmak	sass f.
292	Genel	oturup yüz yüze konuşmak istemek	want to sit and talk in person f.
293	Genel	sular seller gibi konuşmak	speak fluently f.
294	Genel	geçmiş hakkında konuşmak	talk about past f.
295	Genel	gelecek planları hakkında konuşmak	talk about one's future plans f.
296	Genel	filozofça konuşmak	philosophise f.
297	Genel	filozof gibi konuşmak	philosophise f.
298	Genel	havadan sudan konuşmak	speak sweet nothings f.
299	Genel	kendi kendine konuşmak	engage in private speech f.
300	Genel	bağırarak konuşmak	talk loudly f.
301	Genel	bağırarak konuşmak	speak loudly f.
302	Genel	böbürlenerek konuşmak	talk too proudly f.
303	Genel	böbürlenerek konuşmak	talk boastfully f.
304	Genel	mantıklı konuşmak	talk sense f.
305	Genel	iş konuşmak	talk about business f.
306	Genel	iş hakkında konuşmak	talk about business f.
307	Genel	iş ile ilgili konuşmak	talk about business f.
308	Genel	kekeleyerek konuşmak	speak with a stammer f.
309	Genel	araba kullanırken telefonla konuşmak	talk on a cell phone while driving f.
310	Genel	yaşadıklarına dayanarak/ tecrübeye/deneyime istinaden konuşmak	speak from experience f.
311	Genel	saygısızca konuşmak	cheek f.
312	Genel	havadan sudan konuşmak	chinwag f.
313	Genel	küstahça konuşmak	bluster f.
314	Genel	havadan sudan konuşmak	chitchat f.
315	Genel	(hakkında) ileri geri konuşmak	speak ill of f.
316	Genel	biriyle özel konuşmak	talk to someone privately f.
317	Genel	ihtiyatlı konuşmak/davranmak	tread warily f.
318	Genel	ihtiyatlı konuşmak/davranmak	tread carefully f.
319	Genel	baş başa konuşmak	talk privately f.
320	Genel	doğaçlama konuşmak	extemporize f.
321	Genel	bilmece gibi konuşmak	enigmatise f.
322	Genel	gırtlaktan konuşmak	gutturalise f.
323	Genel	anlaşılmaz biçimde konuşmak	enigmatise f.
324	Genel	kendi kendine konuşmak	soliloquise f.
325	Genel	zekice konuşmak	scintillate f.
326	Genel	arkadan konuşmak	talk behind f.
327	Genel	aforizma kullanarak konuşmak	aphorize f.
328	Genel	aforizma kullanarak konuşmak	aphorise f.
329	Genel	kinayeli konuşmak	parabolize f.
330	Genel	kinayeli konuşmak	parabolise f.
331	Genel	birisiyle telefonda konuşmak	speak to someone on the phone f.
332	Genel	birisiyle telefonda konuşmak	talk to someone on the phone f.
333	Genel	çat pat ingilizce konuşmak	speak broken english f.
334	Genel	ingilizce'yi çat pat konuşmak	speak broken english f.
335	Genel	işaret dili ile konuşmak	speak in sign language f.
336	Genel	işaret dilinde konuşmak	speak in sign language f.
337	Genel	işaret dili kullanarak konuşmak	speak in sign language f.
338	Genel	el hareketleri ve yüz mimikleri kullanılarak oluşturulan görsel dilde konuşmak	speak in sign language f.
339	Genel	kendi kendine konuşmak	talk yourself f.
340	Genel	tersten konuşmak	talk backwards f.
341	Genel	karamsar davranmak veya konuşmak	pessimize f.
342	Genel	kötümser konuşmak/davranmak	pessimize f.
343	Genel	yabancı bir dil konuşmak	speak a foreign language f.
344	Genel	kalabalık önünde konuşmak	speak in public f.
345	Genel	(birinin) adına/hesabına konuşmak	answer for f.
346	Genel	yaklaşıp konuşmak	accoast [obsolete] f.
347	Genel	ayrıntılı yazmak/konuşmak	expatiate f.
348	Genel	boş boş konuşmak	cagmag f.
349	Genel	(para vb) konuşmak	talk f.
350	Genel	hakkında konuşmak	talk of f.
351	Genel	bir şey hakkında gereğinden fazla konuşmak	overtalk f.
352	Genel	jargon ile konuşmak	cant f.
353	Genel	tekdüze bir tonda sıkıcı bir şekilde konuşmak	cant f.
354	Genel	aptal aptal konuşmak	chat [obsolete] f.
355	Genel	hızlı hızlı konuşmak	chatter f.
356	Genel	yerli yersiz konuşmak	chelp f.
357	Genel	geniz sesiyle konuşmak	nasale f.
358	Genel	alaycı bir nezaketle konuşmak	niffnaff [dialect] f.
359	Genel	yüksek sesle ve çok konuşmak	noise f.
360	Genel	gırtlaktan konuşmak	throat f.
361	Genel	boş konuşmak	tinkle f.
362	Genel	havadan sudan konuşmak	tinkle f.
363	Genel	açıkça konuşmak	give a piece of one's mind to f.
364	Genel	hırsız jargonuyla konuşmak	patter flash f.
365	Genel	samimi konuşmak	speak fair f.
366	Genel	açık sözlülükle konuşmak	speak fair f.
367	Genel	dobra dobra konuşmak	give a piece of one's mind to f.
368	Genel	açık yüreklilikle konuşmak	speak fair f.
369	Genel	küfürlü konuşmak	trash-talk f.
370	Genel	tiz sesle konuşmak	treble f.
371	Genel	titreyerek konuşmak/söylemek	tremble f.
372	Genel	boş konuşmak	twiddle f.
373	Genel	bağıra çağıra konuşmak	yawp f.
374	Genel	konuyu önceden konuşmak	anticipate f.
375	Genel	akıcı ve genelde yüksek sesle konuşmak	yammer f.
376	Genel	(heyecanlı bir şekilde) çok konuşmak	effuse f.
377	Genel	böbürlenerek konuşmak	egotise f.
378	Genel	kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak	egotise f.
379	Genel	böbürlenerek konuşmak	egotize f.
380	Genel	kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak	egotize f.
381	Genel	söylev verir gibi konuşmak	elocute f.
382	Genel	yüksek sesle konuşmak	elocute f.
383	Genel	mesleğe özgü bir dille konuşmak	jargon f.
384	Genel	başkalarının anlamayacağı biçimde mesleki konuşmak	jargon f.
385	Genel	sağdan soldan konuşmak	yarn f.
386	Genel	uzun uzun konuşmak	yatter [scottish] f.
387	Genel	birini durdurup tehditkar şekilde konuşmak	bail [australia] f.
388	Genel	(birinin) hakkında kötü konuşmak	bash f.
389	Genel	boş konuşmak	jangle f.
390	Genel	jargonlu konuşmak	jargonize f.
391	Genel	jargonlu konuşmak	jargonise f.
392	Genel	hızlıca konuşmak	jerk f.
393	Genel	aptalca konuşmak	jibber-jabber f.
394	Genel	daha yüksek sesle konuşmak	upspeak f.
395	Genel	yükselen bir ses tonuyla konuşmak	upspeak f.
396	Genel	fısıltı ile konuşmak	whisper f.
397	Genel	derin bir sesle konuşmak	bay f.
398	Genel	ağzı bozuk bir şekilde konuşmak	belowt f.
399	Genel	fazla iddialı konuşmak	bespout f.
400	Genel	anlaşılmaz şekilde konuşmak	chew f.
401	Genel	yalan konuşmak	fable f.
402	Genel	saçma sapan konuşmak	fable [obsolete] f.
403	Genel	belli belirsiz konuşmak	maffle [dialect] [uk] f.
404	Genel	karnından konuşmak	ventriloquize f.
405	Genel	karnından konuşmak	ventriloquise f.
406	Genel	titrek sesle konuşmak	quap f.
407	Genel	titrek sesle konuşmak	quave f.
408	Genel	saçma saçma konuşmak	blah f.
409	Genel	sıkıcı bir şekilde konuşmak	blah f.
410	Genel	düşünmeden konuşmak	blat f.
411	Genel	gürültülü ve aptalca konuşmak	blat f.
412	Genel	hızlı ve gürültülü konuşmak	blatter [dialect] f.
413	Genel	mekanik bir şekilde konuşmak	blatter [scotland] f.
414	Genel	taramalı tüfek gibi konuşmak	blatter [scotland] f.
415	Genel	hızlı ve anlaşılmaz bir şekilde konuşmak	bleat f.
416	Genel	boş konuşmak	bleat f.
417	Genel	bilmiş bilmiş konuşmak	bleeze [scotland] f.
418	Genel	aleyhinde konuşmak	withsay f.
419	Genel	abuk sabuk konuşmak	mander f.
420	Genel	rastgele konuşmak	mander f.
421	Genel	tereddüt ederek konuşmak	hack [dialect] f.
422	Genel	yaklaşıp konuşmak	hail f.
423	Genel	tereddüt ederek konuşmak	hammer [uk] [dialect] f.
424	Genel	boş konuşmak	whiffle f.
425	Genel	burnundan konuşmak	whoofle f.
426	Genel	saçma konular hakkında konuşmak	quiddle f.
427	Genel	saçma sapan konuşmak	blither f.
428	Genel	boş boş konuşmak	blither f.
429	Genel	hararetle konuşmak	harangue f.
430	Genel	aralarında sıkı bağlantılar olmayan belirli sayıdaki konu üzerine aynı üslupta konuşmak veya yazmak	meander f.
431	Genel	megafonla konuşmak	meg f.
432	Genel	megafon varmış gibi konuşmak	meg f.
433	Genel	megafonla konuşmak	megaphone f.
434	Genel	megafon varmış gibi konuşmak	megaphone f.
435	Genel	gürleyerek konuşmak	boom f.
436	Genel	kaçamaklı konuşmak	haver [uk] f.
437	Genel	şiveli konuşmak	brogue f.
438	Genel	hıçkırarak konuşmak	hiccough f.
439	Genel	hıçkırarak konuşmak	hiccup f.
440	Genel	(biriyle) hayran hayran konuşmak	honey f.
441	Genel	kızgın konuşmak	huff f.
442	Genel	abuk sabuk konuşmak	moither [dialect] f.
443	Genel	tutarsızca konuşmak	moither [dialect] f.
444	Genel	abuk sabuk konuşmak	moider [dialect] f.
445	Genel	tutarsızca konuşmak	moider [dialect] f.
446	Genel	kendi kendine konuşmak	monologuise f.
447	Genel	değişmeyen bir tonda konuşmak	monotone f.
448	Genel	kederli şekilde konuşmak	mourn f.
449	Genel	küstahça konuşmak	mouth f.
450	Genel	boş konuşmak	gaffle f.
451	Genel	hızlı konuşmak	gallop f.
452	Genel	boğuk sesle konuşmak	husk f.
453	Genel	kısık sesle konuşmak	husk f.
454	Genel	peltek peltek konuşmak	lipse f.
455	Genel	boş konuşmak	mucker f.
456	Genel	büyük konuşmak	muckle [rare] f.
457	Genel	hızlı ve heyecanlı bir şekilde konuşmak	burble f.
458	Genel	titrek r ile konuşmak	burr f.
459	Genel	çalı kesermiş gibi hareketler yaparak konuşmak	bushwhack f.
460	Genel	boş boş konuşmak	gash [scotland] f.
461	Genel	kinayeli konuşmak	glance f.
462	Genel	boş konuşmak	glaver [obsolete] f.
463	Genel	hakkında kötü konuşmak	gloss f.
464	Genel	müzikal veya ritmik bir şekilde konuşmak	chime f.
465	Genel	müzikal veya ritmik bir şekilde konuşmak	chime in (with) f.
466	Genel	kibarca konuşmak	chin-chin f.
467	Genel	sağdan soldan konuşmak	chin-chin f.
468	Genel	neşeli bir şekilde konuşmak	chirp f.
469	Genel	hızlı bir şekilde konuşmak	clack f.
470	Genel	cır cır konuşmak	claik [scotland] f.
471	Genel	nefes almadan konuşmak	claik [scotland] f.
472	Genel	gürültülü konuşmak	clap f.
473	Genel	boş konuşmak	clap f.
474	Genel	tumturaklı konuşmak	declaim f.
475	Genel	hor görerek konuşmak	deride f.
476	Genel	dalga geçerek konuşmak	deride f.
477	Genel	kibirlice konuşmak	deride f.
478	Genel	tekrara düşerek konuşmak	ding f.
479	Genel	bezdirici şekilde tekrarlarla konuşmak	ding f.
480	Genel	saçma sapan konuşmak	gibber f.
481	Genel	arkadaşça konuşmak	greet f.
482	Genel	sinirli sinirli konuşmak	growl f.
483	Genel	ters ters konuşmak	growl f.
484	Genel	taşkın taşkın konuşmak	gush f.
485	Genel	samimi bir şekilde konuşmak	hobanob f.
486	Genel	samimi bir şekilde konuşmak	hobnob f.
487	Genel	senli benli konuşmak	hobnob f.
488	Genel	fazlasıyla uzun konuşmak	multiply words f.
489	Genel	çok konuşmak	overspeak f.
490	Genel	çok konuşmak	overtalk f.
491	Genel	fısıldayarak konuşmak	round f.
492	Genel	fısıltılı konuşmak	round f.
493	Genel	boğuk ses ile konuşmak	roup [dialect] [uk] f.
494	Genel	boğuk ve alçak sesle konuşmak	rumble f.
495	Genel	köylü gibi konuşmak	rusticize [us] f.
496	Genel	köylü ağzı ile konuşmak	rusticize [us] f.
497	Genel	köylü gibi konuşmak	rusticise [uk] f.
498	Genel	köylü ağzı ile konuşmak	rusticise [uk] f.
499	Genel	cır cır konuşmak	ruttle [dialect] [uk] f.
500	Genel	doğaçlama konuşmak	impromptu f.