| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | cackle i. | kıkırtı |
| Genel | cackle i. | gevezelik |
| Genel | cackle i. | gıdaklama |
| Genel | cackle i. | gülüş |
| Genel | cackle f. | gevezelik etmek |
| Genel | cackle f. | gıdıklamak |
| Genel | cackle f. | gürültülü bir şekilde konuşmak |
| Genel | cackle f. | laflamak |
| Genel | cackle f. | kıkır kıkır gülmek |
| Genel | cackle f. | gıdaklamak |
| Genel | cackle f. | kıkırdamak |
| Genel | cackle f. | kesik kesik gülmek |
| Genel | cackle f. | (tavuk) gıdaklamak |
| Genel | cackle f. | çenesi düşmek |
| Genel | cackle f. | çenesi durmamak |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | cut the cackle f. | zırvalamayı bırakmak | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | cut the cackle f. | gevezeliği bırakıp işe koyulmak | ||
| Konuşma Dili | cut the cackle f. | susup işe koyulmak | ||
| Konuşma Dili | cut the cackle f. | sesini kesip susmak | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | cackle-bladder i. | içinde tavuk kanı olan torba | ||
