yapma! - Türkçe İngilizce Sözlük

yapma!

"yapma!" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
yapma! break it down! [australia] exclam.
Slang
yapma! get off it! expr.

"yapma!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yapma making i.
In 2000, we still had the option of making advance payments, as provided for by the relevant regulation.
2000 yılında, ilgili yönetmelikte öngörüldüğü üzere, avans ödemesi yapma seçeneğimiz hala mevcuttu.

More Sentences
General
yapma tarzı how i.
I like how Tom and Mary did that.
Tom ve Mary'nin onu yapma tarzını beğeniyorum.

More Sentences
kayak yapma skiing i.
Is Tom better at swimming or skiing?
Tom yüzmede mi yoksa kayak yapmada mı daha iyidir?

More Sentences
sörf yapma surfing i.
He enjoys the thrill of surfing.
Sörf yapma heyecanının keyfini çıkarıyor.

More Sentences
kur yapma courtship i.
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
Geleneksel olarak, erkeklerin kur yapma konusunda öncülük etmesi beklenirdi.

More Sentences
rol yapma act i.
It's time to act now.
Şimdi rol yapma zamanı.

More Sentences
yapma doing i.
I feel we are in danger of doing consumers and businesses a bad turn here.
Burada tüketicilere ve işletmelere kötü bir dönüş yapma tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu hissediyorum.

More Sentences
yapma yöntemi how i.
That's how we do it.
Onu yapma yöntemimiz bu.

More Sentences
kanun yapma lawmaking i.
This represents a first step towards the European Union's lawmaking becoming more modern.
Bu, Avrupa Birliği'nin kanun yapma sürecinin daha modern hale gelmesine yönelik ilk adımı temsil etmektedir.

More Sentences
hazırlık yapma preparation i.
All this will need proper preparation.
Tüm bunlar için uygun bir hazırlık yapılması gerekecektir.

More Sentences
yapma exercise i.
I have added that OLAF must have the opportunity of exercising supervision on the spot.
Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Bürosu'nun yerinde denetim yapma imkânına sahip olması gerektiğini de eklemiştim.

More Sentences
hasta takliti yapma shamming i.
He's only shamming.
Sadece hasta taklidi yapıyor.

More Sentences
park yapma parking i.
Parking is a nightmare.
Park yapmak bir kâbustur.

More Sentences
rol yapma role playing i.
In actual fact, both committees are quite aware of all the facts, but this has now degenerated into role playing.
Aslında her iki komite de tüm gerçeklerin farkında ancak bu durum artık rol yapmaya dönüşmüş durumda.

More Sentences
planlama yapma planning i.
I have been consulting and planning with the regions and Member States.
Bölgeler ve Üye Devletlerle istişarelerde bulunuyor ve planlama yapıyorum.

More Sentences
yemek yapma cooking i.
She has improved her skill in cooking recently.
Son zamanlarda yemek yapma becerisini geliştirdi.

More Sentences
rol yapma oyunu role-playing game i.
What's your favorite role-playing game?
En sevdiğin rol yapma oyunu hangisi?

More Sentences
yeniden yapma remake i.
It's a remake.
Bu bir yeniden yapım.

More Sentences
Common Usage
kamp yapma camping i.
düşük yapma miscarriage i.
yapma artificial s.
General
avukatlık yapma lawyering i.
jimnastik yapma exercising i.
test yapma testing i.
konserve yapma canning i.
yapma acquittal i.
paragraf başı yapma indent i.
çapkınlık yapma lechering i.
yapma fulfilment i.
kur yapma flirtation i.
gargara yapma gargling i.
büyü yapma witching i.
kopyasını yapma reproduction i.
tersini yapma reversal i.
alışveriş yapma shopping i.
yalakalık yapma kowtowing i.
yalandan yapma pretense i.
duş yapma shower i.
yapma fulfillment i.
kasten yapma willfulness i.
friksiyon yapma rub i.
seçim kampanyası yapma electioneering i.
değişiklik yapma emending i.
paket yapma bundling i.
yasadışı grev yapma wildcatting i.
aylaklık yapma gadling i.
yapma şekli the way i.
el şakası yapma ballyragging i.
resmini yapma portrayal i.
hap yapma pilling i.
yapma implement i.
ot demeti yapma tedding i.
parmak uçlarında veya topuk üzerinde dönüş yapma pirouette i.
duş yapma shower bath i.
yapma (manevra/hareket) execution i.
bağış yapma endowing i.
izinsiz alıntı yapma plagiary i.
isteyerek yapma voluntariness i.
kur yapma wooing i.
zum yapma zoom i.
mumya yapma mummification i.
kendi hesabına işlem yapma dealing own account i.
aletlerle iş yapma instrumentation i.
ilaçlama yapma disinfection i.
kat kat yapma laminating i.
dövme yapma tattooing i.
yapma construction i.
paten yapma skating i.
turşu yapma pickling i.
yapma execution i.
kötü bir şey yapma perpetration i.
yasalara saygısızlık yapma lawbreaking i.
şaka yapma joshing i.
kendi kendine oral seks yapma autofellatio i.
düzeltme yapma revision i.
reklam yapma canvass i.
çentik yapma indentation i.
hile yapma durumu manipulativeness i.
hazırlık yapma readying i.
su kayağı yapma surfriding i.
swing dansı yapma jitterbugging i.
reverans yapma bow i.
satırbaşı yapma indention i.
şaka yapma joking i.
yalıtım yapma waterproofing i.
yapma pursuance i.
süt yapma curdling i.
kazı yapma excavating i.
konserve yapma preservation i.
çağrışım yapma evocation i.
muadili yapma equaling i.
tekrar eden hızlı hareketler yapma jittering i.
diş diş yapma indent i.
yapma accomplishment i.
yalandan yapma feigning i.
yalandan yapma simulation i.
rol yapma acting i.
is lekesi yapma collying i.
diş yapma indentation i.
rol yapma dissimulation i.
jöle yapma jelling i.
duş yapma yeri shower i.
uluslararası yapma internationalization i.
daha hoş yapma sweetening i.
taksitle alım yapma layaway i.
zamanlama yapma timing i.
stok yapma hoarding i.
sahtesini yapma falsification i.
jestler yapma gesticulation i.
havale siperi yapma defilade i.
sabun tozu yapma built soap powder i.
çalıntı yapma plagiarization i.
kule yapma towage i.
paket yapma enwrapping i.
ağız kavgası yapma wrangle i.
çiftçilik yapma farming i.
koleksiyon yapma çılgınlığı collecting mania i.
postu işleyip kösele yapma tawing i.
yalandan yapma pretence i.
kur yapma suit i.
nöbetleşe yapma alternation i.
ebediyen şöhret yapma eternizing i.
doğum yapma childbearing i.
reverans yapma curtseying i.
bir maddeden emulsiyon yapma emulsifying i.
salamura yapma souse i.
casusluk yapma spying i.
beste yapma composition i.
diyagram yapma diagramming i.
lambri yapma wainscotting i.
yastık yapma wadding i.
kopolimerizasyon yapma copolymerizing i.
sıra ile yapma rotation i.
çizgi film yapma animation i.
yanlış vuruş yapma (bilardo) miscue i.
adilik yapma lechering i.
eşek şakası yapma ballyragging i.
kızak yapma (araba) skid i.
tatlı yapma sweetening i.
zamparalık yapma wenching i.
sandviç yapma sandwiching i.
değişiklik yapma innovation i.
fahişelik yapma whoring i.
sahtesini yapma counterfeiting i.
tek bir iş yapma (birçok alan veya iş yerine) specialization i.
ağ yapma netting i.
şaka yapma larking i.
yeniden yapma renewal i.
aylaklık yapma lazying i.
buz yapma makinesi ice machine i.
işkence yapma torture i.
vals yapma waltzing i.
istihkam yapma fortification i.
balans ayarı yapma equalization i.
modelini yapma modeling i.
hile yapma wiling i.
sürücüye alkol muayenesi yapma breathalyse i.
resim yapma picturing i.
hainlik yapma backstabbing i.
namussuzluk yapma lechering i.
akort yapma preparation i.
samba yapma sambaing i.
lambri yapma wainscoting i.
ekleme yapma interpolation i.
rezervasyon yapma booking i.
çiş yapma peeing i.
vuracak gibi yapma feint i.
caz yapma jazzing i.
idman yapma exercising i.
eterle anestezi yapma etherising i.
ayırım yapma discrimination i.
piknik yapma backpacking i.
tango yapma tangoing i.
jive dansı yapma jiving i.
mağaza mağaza dolaşıp alışveriş yapma shopping spree i.
baskı yapma suppresion i.
karşılıklı olarak yapma exchange i.
dedikodu yapma talebearing i.
akrabaya ayrıcalık yapma nepotism i.
bir iş için keşif yapma estimating i.
yuva yapma nidification i.
haber naklederken yorum yapma editorialization i.
yeniden yapma remaking i.
bir iyilik yapma accommodation i.
yapma erection i.
yetki devri yapma entrustment i.
redaksiyon yapma editing i.
salınım yapma jerk i.
annelik yapma mothering i.
kariyer yapma career i.
ağız kavgası yapma flyte i.
nöbetleşe yapma rotation i.
rejim yapma dieting i.
ayrıcalık yapma discrimination i.
insanların seçim yapma ve bu seçimleri yaşam içerisinde uygulama kapasitesi human agency i.
ticaret yapma trading i.
satırbaşı yapma indentation i.
plan yapma scheming i.
pli yapma kilting i.
aynını yapma reproduction i.
bira yapma brew i.
yeniden yapma reproduction i.
muhabirler ve haber yapma reporters and reporting i.
resmi açıklama yapma promulgation i.
yapma çiçek artificial flower i.
yapma performing i.
hafriyat yapma excavating i.
ebediyen şöhret yapma eternising i.
sayı yapma conversion i.
yapma manufacture i.
tek tip yapma standardization i.
rol yapma acting out i.
yapma building i.
barış yapma ensheathing the sword i.
yapma göl artificial lake i.
çatı yapma roofing i.
sağlama yapma crosscheck i.
idari kanun yapma administrative rule making i.
sırayla yapma alternation i.
dedikodu yapma jawing i.
daha çekici yapma sweetening i.
muziplik yapma larking i.
işbirliği yapma alignment i.
kara büyü yapma jinxing i.
hırsızlık yapma housebreaking i.
aşı yapma vaccination i.
eterle anestezi yapma etherizing i.
kaka yapma defecation i.
düşük yapma (istem dışı) miscarriage i.
haber naklederken yorum yapma editorialisation i.
duble yapma doubling i.
dağcılık yapma mountaineering i.
yapma postiche i.
satırbaşı yapma paragraph i.
banyo yapma bathing i.
kalıp yapma molding i.
su kayağı yapma waterskiing i.
çift yapma gemination i.
dikkati çekmeden yapma stealth i.
hasar talebi yapma claims made i.
ayar yapma tunning i.
artış yapma jack up i.
hülasa yapma extraction i.
otlakçılık yapma scrounging i.
din bezirganlığı yapma sanctimoniousness i.
heykelini yapma sculpturing i.
mikrotomla dokulardan ince kesitler yapma sectioning i.
heykeltıraşlık yapma sculpturing i.
ayrım yapma durumu segregating i.
cimrilik yapma scrimping i.
seranat yapma serenading i.
levha yapma slabbing i.
seri üretimini yapma serializing i.
otlakçılık yapma sharking i.
slalom yapma slaloming i.
plaka yapma slabbing i.
demet yapma sheafing i.
demet yapma sheaving i.
tefecilik yapma shylocking i.
dolandırıcılık yapma sharking i.
hile yapma skunking i.
kol yapma sleeving i.
alet yapma toolmaking i.
otopsi yapma autopsying i.
önceden yapma anticipation i.
deney yapma experimentation i.
yapma performance i.
öncülük yapma initiation i.
bir şeyi yapma işi act i.
aptal numarası yapma tarradiddle i.
beyin fırtınası yapma brainstorming i.
buz pateni yapma ice skating i.
yazarlık yapma authoring i.
oylama yapma balloting i.
ses testi yapma auditioning i.
yapma bebek ice princess i.
bu alaşım ile maden levhalar üzerinde süslemeler yapma sanatı niello i.
alfabetik yapma alphabetizing i.
tarama yapma hachuring i.
tatil yapma vacationing i.
pratik yapma practicing i.
doğum yapma yaşı childbearing age i.
değişiklikler yapma revising i.
düzenlemeler yapma revising i.
düzeltmeler yapma revising i.
sürat yapma speeding i.
soygun yapma robbing i.
alım satım yapma trading i.
alım satım yapma buying and selling i.
eser hırsızlığı yapma plagiarising i.
izinsiz alıntı yapma plagiarising i.
eser hırsızlığı yapma plagiarizing i.
izinsiz alıntı yapma plagiarizing i.
sihir yapma thaumaturgy i.
tarifesini yapma tarification (fr) i.
tekrar yapma redoing i.
salamura yapma corning i.
tahmin yapma estimation i.
tahmin yapma forecasting i.
kaza yapma riski accident risk i.
iki misli yapma doubling i.
yapma şey dummy i.
kenar yapma edging i.
keşif yapma estimating i.
yangına karşı dayanıklı yapma fireproofing i.
pul pul yapma flaking i.
yapma foundation i.
yapma fabrication i.
elle taslak yapma free-hand drawing i.
elle çizim yapma free-hand drawing i.
kendi kendinin reklamını yapma self-advertisement i.
saatte yüz mil hız yapma ton-up i.
yapma imitation i.
arkasından dedikodu yapma backbite i.
şekerleme yapma confection i.
yapma constitution i.
yayım yapma emission i.
en uygun zamanda yapma timing i.
oy avcılığı yapma canvassing i.
yapma yöntemi manufacturing process i.
yapma manufacturing i.
yapma işleri manufacturing operations i.
yapma observance i.
(işi) sıra ile yapma rotation i.
numara yapma ploy i.
yapma processing i.
harman yapma threshing i.
yapma transaction i.
servis yapma servicing i.
düello yapma duelling i.
yolculuk yapma travelling i.
deneme yapma testing i.
dedikodu yapma spreading rumor i.
tören yapma solemnisation i.
tören yapma solemnization i.
fazla satış yapma overselling i.
iş yapma transact business i.
mozaik yapma mosaic assembly i.
balo dansı yapma ballroom dancing i.
otostop yapma hitch hike i.
gösteriş yapma flaunting i.
yeniden yapma reconstruction i.
hata yapma olasılığı possibility of making a mistake i.
yanlış yapma olasılığı possibility of making a mistake i.
kol gücü ile yapma man-handling i.
kol gücü ile yapma manhandling i.
artış yapma incrementation i.
prova yapma rehearsing i.
kahve yapma makinesi coffee machine i.
kahve yapma makinesi coffee maker i.
kahve yapma makinesi coffee making machine i.
sörf yapma surfboarding i.
sörf yapma surfriding i.
tasarım yapma designing i.
beraber ev sahipliği yapma cohosting i.
yapma vajina fleshjack i.
hırsızlık yapma burgling i.
kelime yapma oyunu logomachy i.
yapacağını önceden yapma prevenge i.
eski bir şeyin taklidini yapma/eski gibi gösterme antiquing i.
(futbolda) sıkı savunma yapma parking the bus i.
yapma çiçekçi artificial florist i.
soygun yapma burglary i.
öne doğru çıkıntı yapma outpocketing i.
misilleme yapma retaliating i.
röportaj yapma interviewing i.
ekmek yapma makinesi breadmaker i.
ekmek yapma makinesi bread making machine i.
ekmek yapma makinesi bread maker i.
üzümün şeker oranının şarap yapma seviyesine gelmesi veraison i.
birinin taklidini yapma sendup i.
avukatlığını yapma advocating i.
şaka yapma bantering i.
duş yapma yeri shower bath i.
duş yapma yeri shower stall i.
reklamını yapma boost i.
ikram servisi yapma catering i.
kur yapma courting i.
doping yapma doping i.
sondaj yapma drilling i.
bölgesel yapma localization i.
bölgesel yapma localisation i.
lokal yapma localization i.
lokal yapma localisation i.
renksiz yapma achromatization i.
renksiz yapma achromatisation i.
yolculuk yapma traveling i.
oy avcılığı yapma canvasing i.
diyagram yapma diagraming i.
düello yapma dueling i.
seri üretimi yapma serializing i.
sürücüye alkol muayenesi yapma breathalyze i.
eski bir şeyin taklidini yapma/eski gibi gösterme archaization i.
kasten yapma wilfulness i.
balans ayarı yapma equalisation i.
pratik yapma practising i.
çalıntı yapma plagiarisation i.
tek bir iş yapma (birçok alan veya iş yerine) specialisation i.
kaka yapma defaecation i.
kalıp yapma moulding i.
kopolimerizasyon yapma copolymerising i.
alfabetik yapma alphabetising i.
modelini yapma modelling i.
muadili yapma equalling i.
seri üretimini yapma serialising i.
tek tip yapma standardisation i.
uluslararası yapma internationalisation i.
çocuk muamelesi yapma infantilisation i.
bir kimseyi günah keçisi yapma scapegoating i.
kendi reklamını yapma self-promotion i.
(tv) kanallar arasında sörf yapma channel hopping i.
(tv) kanallar arasında sörf yapma channel surfing i.
(tv) kanallar arasında sörf yapma zapping i.
çocuk muamelesi yapma infantilization i.
halka açık alanlarda idrarını yapma public urination i.
harita yapma bilimi cartology i.
büyü yapma spell making i.
yapma humbuggery i.
yalanda yapma humbuggery i.
üstün körü iş (yapma) sloppiness i.
alıntı yapma citing i.
deniz kabukları veya değerli eşyalar için plajda/sahilde arama yapma beachcombing i.
daha sağlam yapma ruggedization i.
bir veya daha fazla kişiye seçim yapma hakkı verilmesi compromission i.
kablolu yayın yapma cablecasting i.
banyo yapma balneation i.
çan yapma ya da çalma sanatı campanology i.
tek rengin değişik tonları ile resim yapma camaieu i.
baskın yapma raiding i.
lak lak yapma tattlery i.
taşkınlık yapma acting out i.
akupunktur yapma acupuncturation i.
macera dolu şeyler yapma adventuring i.
yapma dürtüsü acturience i.
yapma eğilimi acturience i.
altına kaçırma/yapma accident i.
mum yapma candlemaking i.
gezinti yapma ramble i.
karavanda tatil yapma caravanning i.
sigara ya da sakız kutularından çıkan kartlardan koleksiyon yapma cartophily i.
yeniden rol dağılımı yapma recast i.
üye yapma recruital i.
şaka yapma chaffing i.
karşılıklı çıkar için iyilik yapma backscratching i.
tuzak kurarak birini yüz kızartıcı duruma düşürüp, olayı ifşa etme tehdidiyle şantaj yapma badger game i.
bira şişesi etiketlerinden koleksiyon yapma labeorphily i.
güçlendirme yapma reenforcement i.
yeniden yapma refabrication i.
peynir etiketlerinden koleksiyon yapma laclabphily i.
televizyon kanalları arasında sörf yapma channel-surfing [usa] i.
tekrar tadilat yapma remodification i.
yeniden yapma remold i.
yeniden yapma remould i.
yuva yapma yeri nesting place i.
küçük baskınlar yapma petty raiding i.
çocuklara zarar vermeyecek biçimde yapma childproofing i.
istenenden/görevinden fazlasını yapma supererogation i.
yatırım yapma investing i.
dedikodu yapma tittle-tattling i.
yuva yapma yeri tok i.
saatte yüz mil hız yapma ton [brit] i.
yapılması gerekeni doğrudan yapma turkey i.
camembert peyniri etiketlerinden koleksiyon yapma tyrosemiophily i.
iki eylem arasında seçim yapma gücü alternativity i.
pokerde diğer oyuncular niyetlerini açıkladıktan sonra edinilen bahis yapma ayrıcalığı edge i.
titizlikle yapma elaborateness i.
el altından yapma underhandedness i.
ek yapma appension i.
oyuncak ayı koleksiyonu yapma arctophilia i.
oyuncak ayı koleksiyonu yapma arctophily i.
şaka yapma japery i.
düşmanca hareketler yapma embroilment i.
müzakere yapma emparlaunce i.
görevine saygısızlık yapma undutifulness i.
(at üzerinde) mızrak/kılıç dövüşü yapma joust i.
sınav yapma examination i.
imtihan yapma examination i.
ittifak yapma banding i.
hristiyan vaftiz isimlerinden koleksiyon yapma merakı baptisaphily i.
hata yapma eğilimi errableness i.
açılışını yapma unveiling i.
sert, aşağılayıcı ve kusur bulmaya yönelik eleştiriler yapma zoilism i.
yapma make i.
şaka yapma japing i.
tenezzül edip yapma vouchsafement i.
lütfedip yapma vouchsafement i.
kaçamak yapma evasion i.
karaborsacılık yapma job i.
vurgunculuk yapma job i.
şaka yapma jocantry i.
yüz yüze ortamda oynanan, katılımcıların kostüm giydikleri, sahne ekipmanı kullandıkları ve rollerini sahneledikleri rol yapma oyunu larp i.
inanıyor gibi yapma make-belief i.
inanıyormuş gibi yapma make-believe i.
zarar verme veya kötülük yapma maleficence i.
seyahate uygun yol yapma sanatı viatecture i.
rahiplik veya dini bir rütbe için hazırlık yapma vocation i.
kara büyü yapma voudouism i.
hasta numarası yapma malingery i.
hasta rolü yapma malingery i.
çiş yapma wazz i.