sırt - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sırt



"sırt" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
sirt i. bataklık
sirt i. akarkum

"sırt" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sırt ridge i.
sırt back i.
General
sırt dorsal i.
sırt backing i.
sırt edge i.
sırt hillside i.
sırt saddle i.
sırt spur i.
sırt rear i.
sırt edge i.
sırt balk i.
sırt windrow i.
sırt rig [dialect] [uk/scotland] i.
sırt dorsel i.
sırt slade [dialect] i.
Technical
sırt back i.
sırt back plate i.
Computer
sırt backplane i.
Textile
sırt back i.
sırt back width i.
Architecture
sırt extrados i.
Construction
sırt hip i.
Automotive
sırt tread i.
sırt crown i.
sırt pressure ridge i.
sırt ridge i.
sırt tread cap i.
Medical
sırt dorsum i.
Anatomy
sırt dorsa i.
sırt dorsi i.
sırt ridgebone i.
Botanic
sırt midrib i.
Geography
sırt rib i.
sırt chine i.
sırt sowback i.
Meteorology
sırt ridge i.
Slang
sırt six i.

"sırt" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sırt çantası backpack i.
General
ayarlanabilir sırt (koltuk vb) adjustable back i.
sırt ağrısı backache i.
sırt çantası knapsack i.
kambur sırt hunchback i.
sırt yüzgeci dorsal fin i.
sırt üstü yatma recumbency i.
kambur sırt humpback i.
sırt yatağı bedroll i.
sırt (dağ) shoulder i.
sırt (kitapta) spine i.
sırt çantası rucksack i.
sırt çizgileri ridge lines i.
sırt teknesi hod i.
sırt ağrısı back pain i.
sırt çantası pack i.
sırt (dağ için) crest i.
sırt çantası haversack i.
arka veya sırt anlamında önek dors i.
sırt çantası field pack i.
sırt dayama yastığı backrest cushion i.
sırt çantası sapı tumpline i.
sırt perdesi back wall i.
sırt boşluğu dorsal cavity i.
sırt tarafı dorsal side i.
sırt çantası back-pack i.
sırt paraşütü back-type parachute i.
sırt çantasıyla seyahat backpacking i.
sırt merteği hip jack i.
sırt üstü yüzme backstroke i.
sırt çantası back pack i.
sırt çantası packsack i.
sırt ipliği notochord i.
sırt torbası backpack i.
deri sırt çantası leather backpack i.
askeri sırt çantası military rucksack i.
sırt masajı back manipulation i.
sırt çantalı gezi backpacking trip i.
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi spatchcock i.
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi spitchcock i.
sırt ağrısı bad back i.
sırt kaşıyıcısı scratch-back i.
sırt kaşıyıcısı backscratcher i.
sırt kaşıyıcısı back scrubber i.
sırt çantalı backpacker i.
sırt çantalılar backpackers i.
sırt masajı back massage i.
sırt masajı backrub i.
üst sırt upper back i.
sırt dekolteli elbise low-cut back dress i.
sırt dekoltesi olan elbise low-cut back dress i.
günlük sırt çantası daypack i.
sırt (kitap) back i.
dağın ana eksenini oluşturan sırt backbone i.
sırt dövmesi backpiece i.
sırt çantasında taşınan hafif çadır backpacking tent i.
sırt desteği sağlamak için kanoya bağlanmış kayış backband i.
sırt üstü yatma recumbence i.
koltukları sırt sırta olan iki tekerlekli bir tür at arabası tandem cart i.
kitap kapaklarının kavisli sırt kısımlarını yapan işçi backer i.
ucunda el biçimli uzantı bulunan sırt kaşıma sopası backscratcher i.
sırt kaşıma aleti backscratcher i.
sırt kaşıyıcı backscratcher i.
sırta destek sağlamak veya ağrısını hafifletmek için sırt çevresine sarılan şey backwrap i.
büyük kapasiteli sırt çantası bergen i.
büyük kapasiteli sırt çantası bergan i.
sırt desteği lazyback i.
kamburu andıran kemerli sırt hog's-back i.
sırt çantası mochila i.
sırt çantası mochilla i.
birkaç zirvesi olan veya uzun sırt meydana getiren yüksek kara parçası mountain i.
sırt haline getiren şey ridger i.
sırt çantasının üzerine bir şeyler asmaya yarayan çok halkalı şerit daisy-chain i.
paralel sırt ve vadilerin doğrusal duruşu grain i.
paralel sırt ve vadilerin doğrusal duruş yönü grain i.
sırt sırta dayamış kanatları açık kuş profili rousant i.
sırt çantasına monte edilmiş oturak ruckseat i.
sırt çantasının oturak haline gelen kısmı ruckseat i.
sırt omuru dorsel i.
sırt bölgesi dorsel i.
sahilin sırt bölgesi cusps i.
sırt çantası ile tırmanış pack i.
sırt çantasında taşınabilir çadır pack tent i.
sırt çantalı gezgin packer i.
sırt çantası papoose [uk] i.
sırt çantası pikau [new zealand] i.
kişisel eşyaların taşındığı sırt çantası veya rulo battaniye pack i.
sırt çantasıyla sürüş yapma pack riding i.
sırt çantasında taşıma packing i.
günlük sırt çantası daysack i.
gün içinde gerekli olacak eşyaların taşındığı küçük bir sırt çantası daysack i.
önemli miktarda harcanabilir geliri bulunan sırt çantalı gezgin flashpacker i.
katmanlı kum ve çakıldan oluşan uzun bir sırt os i.
katmanlı kum ve çakıldan oluşan uzun bir sırt osar i.
sırt kaşıyıcı scratchback i.
sırt kısmı yüksek ahşap bank screen i.
tepe ile düzlük arasındaki sırt shank i.
kambur sırt crump [obsolete] i.
sırt dayanan kimse standby i.
(tarım arazisinde) sırt stitch [dialect] i.
sırt sırta vermek support each other f.
sırt sırta vermek stand back to back f.
omzunda sırt çantasıyla gezmek backpack f.
sırt üstü yatmak lie on one's back f.
sırt çevirmek turn one's back on f.
sırt üstü yatmak lie back f.
sırt çevirmek turn one's back (on somebody) f.
sırt dönmek turn one's back f.
sırt ölçüsünü almak measure the back length f.
sırt uzunluğunu ölçmek measure the back length f.
(balerin) sırt düzken dizlerini bükmek plie f.
sırt üstü uzanmak lie flat f.
sırt çantası ile seyahate gitmek go backpacking f.
sırt çantası ile geziye çıkmak go backpacking f.
sırt geçirmek back f.
sırt yerleştirmek back f.
sırt kaplamak back f.
sırt kaşımak backscratch f.
sırt çantası takmak knapsack f.
(kitabı) dikip düzenledikten sonra genellikle sırt kısmını kaplayarak güçlendirmek line f.
sırt haline getirmek ridge f.
sırt biçimine getirmek ridge f.
sırt yönünde genişlemek ridge f.
su üzerinde sırt üstü durmak skull f.
sırt üstü yatmış supine s.
sırt üstü yatmış recumbent s.
kalkamayacak şekilde sırt üstü düşmüş (hayvan) cast s.
(at) sırt kemikleri kemik büyümesi ile birleşmiş broken-backed s.
sırt oluşturan ridgy s.
(özellikle erkek organ) sırt kısmına sabitlenen dorsifixed s.
(özellikle erkek organ) sırt kısmında bulunan dorsifixed s.
(dövüş horozu) özellikle bacakları felç bırakan bir sırt yarası nedeniyle felç kalmış coupled s.
sırt çantasında taşınabilen packable s.
düz sırt ile nitelenen flatback s.
sırt kısmı bronzlaşmaya olanak veren (giysi) sunback s.
yeme borusunun sırt bölümünde bulunan supra-esophagal s.
sırt üstü yatarak supinely zf.
(sırt) üstü flat zf.
sırt anlamına gelen bir ön ek dors- ök.
sırt ile birlikte anlamına gelen bir ön ek dors- ök.
sırt anlamına gelen bir ön ek dorsi- ök.
sırt ile birlikte anlamına gelen bir ön ek dorsi- ök.
sırt anlamına gelen bir ön ek dorso- ök.
sırt ile birlikte anlamına gelen bir ön ek dorso- ök.
sert sırt kabuğu anlamını veren bir ön ek scut- ök.
sert sırt kabuğu anlamını veren bir ön ek scuti- ök.
sırt tarafında yer alan anlamına gelen bir ön ek supra- ök.
Phrasals
sırt üstü konuma getirmek turn up f.
(birine/bir şeye bir şeyle) sırt çıkmak put (something) behind (someone or something) f.
bir şeyle sırt çıkmak put behind f.
sırt üstü yatırmak lay back f.
sırt üstü yatmak lay back f.
Phrases
sırt sırta back-to-back expr.
Colloquial
sırt çantası nap [aus] i.
yamaçta su akışını sağlamak için yol boyunca yapılmış küçük bir sırt veya boşluk thank-you-ma'am i.
sırt çantalı adam guy with the backpack i.
sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş blue billy [new zealand] i.
erkeğin sırt üstü uzandığı, kadınınsa ata biner gibi erkeğin üstünde olduğu seks pozisyonu cowgirl position i.
sırt çevirme freeze i.
sırt çevirmek freeze f.
sırt üstü yatmış face up s.
sırt üstü on back expr.
Idioms
sırt tutulması crick in one's back i.
sırt tutulması crick in back i.
birisine sırt çevirmek turn one's back on someone f.
sırt sırta vermek work hand in glove with somebody f.
sırt çevirmek give the cold shoulder to someone f.
bir şeye sırt çevirmek rule something out of court f.
bir şeye sırt çevirmek throw something out of court f.
sırt üstü yatıp ingiltere'yi hayal etmek lie back and think of england f.
(birine/bir şeye) sırt çevirmek turn (one's) back on (someone or something) f.
(birine/bir şeye) sırt çevirmek turn (one's) back to (someone or something) f.
-e sırt çevirmek turn your back on f.
birine/bir şeye sırt çevirmek turn your back on somebody/something f.
birine sırt çevirmek turn your back on someone f.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak work hand and glove with (someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak work hand in glove with (someone or something) f.
(biriyle) sırt sırta hand in glove (with somebody) expr.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta hand in glove with (someone or something) expr.
Tourism
omzunda sırt çantasıyla seyahat eden kimse backpacker i.
sırt-çantalı gezi tramping i.
sırt-çantalı gezi backpacking i.
sırt çantalı gezgin backpacker i.
sırt-çantalı gezi bushwalking i.
sırt-çantalı gezi trekking i.
Technical
bandın sırt yüzeyinden ayrılması flagging of adhesive tape i.
dış lastik sırt kauçuğu rubber for tire regall i.
koltuk sırt açısı ayarı seat back angle adjustment i.
sırt yünü back wool i.
sırt yükü backpack i.
sırt talaş açısı back rake angle i.
sırt dayanağı back rest i.
sırt roketi jet pack i.
sırt pompası back pump i.
sırt paraşütü back type parachute i.
sırt teşkili ridge forming i.
sırt plakası backing plate i.
sırt geçirilmiş lastik recapped tire i.
sırt yapağısı back wool i.
sırt roketi jetpack i.
inişte bulunan seki veya sırt lynch [uk] i.
alçak yuvarlak sırt roll i.
sırt yapma makinesi surface cultivator i.
lastiğe sırt takmak retread f.
sırt roketiyle seyahat etmek jetpack f.
Computer
sırt sırta bağlanma back-to-back connection i.
sırt sırta back to back zf.
Informatics
sırt sırta sınama back-to-back testing i.
Mechanic
sırt genişliği body clearance i.
sırt çekiş makinesi pully i.
Textile
fok derisinden yapılan küçük sırt çantası nunny bag [canadian] i.
sırt yapağısı back wool i.
sırt yünü back wool i.
sırt tahtası seam roll i.
doldurulmuş deriden yapılmış sırt çantası aparejo [dialect] i.
Architecture
sırt sırta dayanmış addorsed s.
Construction
sırt merteği hip rafter i.
sırt merteği hip i.
kamburu andıran kemerli sırt hogback i.
çatı kaplamasındaki yalıtım veya döşeme bağlantılarıyla ilişkili olmayan kıvrımlı sırt mole run i.
Furniture
sırt sırta oturulan bir kanepe türü canape confident i.
sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye ladder back i.
sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli ladder-back i.
sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli ladder-back chair i.
sırt kısmı düz yapılmış kolçaksız sallanan sandalye lady's rocking chair i.
yatak sırt desteği bed rest i.
kolları ve sırt kısmı olmayan ve çift kişilik yatak haline gelen bir tür kanepe winnipeg couch [canada] i.
sırt sırta oturulan koltuk dos-à-dos i.
kullanıcıların sırt sırta geldiği oturma yeri dos-à-dos i.
sırt kısmındaki kıvrımları iki yandan çıkarak kolçakları meydana getiren döşemeli sandalye gondola i.
sırt kısmındaki kıvrımları iki yandan çıkarak kolçakları meydana getiren döşemeli sandalye gondola chair i.
sırt kısmı keman biçimli sandalye fiddle-back i.
Automotive
sırt çizgisi dorsal seam i.
dış lastik sırt kauçuğunun merkeze uygulanması top capping i.
arka koltuk sırt dayaması rear seat backrest i.
dış lastik sırt kauçuğu camelback i.
koltuk sırt yüksekliği seatback height i.
koltuk sırt yastığı seat squab i.
sırt genişliği crown width i.
sırt yayı yarıçapı crown radius i.
sırt bölgesi crown i.
soğuk kaplama sırt kauçuğu precured tread i.
sırt geçirme building i.
sırt deseni tread pattern i.
sırt deseni tread design i.
sıcak kaplama sırt kauçuğu camel back i.
yönlü sırt deseni directional tread i.
lastiğe sırt takmak remold f.
dış lastiğe sırt geçirmek remold f.
lastiğe sırt takmak remould f.
dış lastiğe sırt geçirmek remould f.
dış lastiğe sırt geçirmek retread f.
Railway
(balast) sırt görevi görecek şekilde doldurmak shoulder f.
Aeronautic
iç sırt kirişi inner ridge girder i.
paraşütün içinde bulunduğu sırt çantasına benzer kuşam takımı harness container i.
pilot kabininin arkasından kuyruğa kadar olan sırt deck i.
sırt yayıklığı chine flare i.
Marine
palye sırt bölgesi berm ridge i.
sahilin sırt bölgesi beach ridge i.
sırt donanımı backmounts i.
yüksek atmosferik basıncın hakim olduğu sırt pressure ridge i.
Medical
(hasta taşınması sırasında kullanılan) sırt desteği backboard i.
ani başlangıçlı sırt ağrısı sudden onset back pain i.
bebekler için sırt üstü yatış öneren kampanya back-to-sleep campaign i.
bebeklerin sırt üstü yatırılmasını öneren kampanya back to sleep campaign i.
karın ve sırt ağrısı abdominal and back pain i.
sırt tutulması stiff back i.
sırt ve bel ağrılarsı back and waist pains i.
sırt ipi dorsal cord i.
sırt ağrısı dorsopathy i.
sırt rahatsızlığı dorsopathy i.
sırt ağrısı şikayeti back complaint i.
sırt ağrısı backache i.
sırt ağrısı back pain i.
sırt tutulması stiff back i.
sırt korsesi back brace i.
(ameliyat sonrası) hastanın giydiği sırtlık, sırt desteği backboard i.
sırt bölümü dorsum i.
uzamış ve sertleşmiş sırt pilaster i.
femurun arkasındaki uzunlamasına kemikli sırt pilaster i.
sırt ipliğinin çevresinde yer alan perichordal s.
sırt tarafında olan dorsalis s.
sırt ile ilgili dorsal s.
sırt tarafında olan dorsales s.
sırt-karın yönünde dorso-ventral s.
Anatomy
sırt, skrotum ve kalça arasındaki bölge back, sack, and crack i.
kordalılarda sırt ipliğinin (notokordun) kıkırdaklı baş kısmı cephalostyle i.
tüm omurgalı hayvanların merkezi sinir sistemini oluşturan ve sırt bölgesinde yer alan sinir yolu nerve cord i.
sırt omurları thoracic vertebra i.
alt orbital sırt brow ridge i.
sırt kasları back muscles i.
sırt omurları dorsal vertebra i.
supraorbital sırt supraorbital ridge i.
birçok hayvanda bulunan, komşu omurların dik omurgaya doğru eğimli olduğu sırt omuru anticlinal vertebra i.
abdominal aorttan çıkarak lomber omurları, sırt kaslarını ve karın duvarını besleyen 4-5 çift arterden her biri arteria lumbalis i.
klitorisin derin sırt veni vena dorsalis clitoridis profunda i.
klitorisin yüzeysel sırt toplardamarları venae dorsales clitoridis superficiales i.
penisin derin sırt toplardamarı venae dorsales penis profunda i.
penisin yüzeysel sırt toplardamarları venae dorsales penis superficiales i.
sırt omurları whettlebones i.
(organ, vücut bölümü) sırt bölümü dorsa i.
sırt omuru dorsal i.
sırt bölgesi dorsal i.
medyan sırt düzlemi dorsimeson i.
vücudu bileştiren aksın sırt yüzeyinde kesiştiği çizgi dorsimeson i.
sırt ipi ile ilgili chordal s.
sırt doğrultusunda dorsad s.
sırt ve bele ait dorsolateral s.
sırt ve bel ile ilgili dorsolateral s.
sırt ve beli kapsayan dorsolateral s.
sırt bölümünde olan dosel s.
sırt bölümüne doğru olan dosel s.
sırt bölümünün yanında olan dosel s.
çıkıntılı (sırt omuru) costiferous s.
sırt ipliğinin kenarında bulunan parachordal s.
sakrumun sırt tarafında bulunan supersacral s.
omurganın en alt kısmının sırt tarafında yer alan supersacral s.
sfenoid kemiğin sırt bölgesinde bulunan supersphenoidal s.
etmoid kemiğin sırt tarafında yer alan supra-ethmoid s.
omurganın sırt tarafında yer alan supraspinate s.
Pathology
akciğer kanserine yakalananlarda kalça ve uyluk kaslarında zayıflık ve ağrıyan sırt ile kendini gösteren bir rahatsızlık lambert-eaton syndrome i.
sırt ağrısı notalgia i.
sırt ağrısı dorsalgia i.
vücudun arkaya doğru bükülmesine sebep olan sırt spazmı opisthotonos i.
üst sırt kaslarında ağrı dorsodynia i.
Parasitology
bazı halkalı solucanların segmentlerinde bulunan kalınlaşmış dikey sırt torus i.
sırt kalkanı olmayan ve ağzı başının alt kısmında olan kene argasid i.
sırt kalkanı olmayan ve ağzı başının alt kısmında olan kene soft tick i.
sırt kısmı boyunca solungacı olan dorsibranchiate s.
sırt kısmı boyunca kanatçıkları olan dorsibranchiate s.
Veterinary
büyükbaş hayvanı muayene ya da tedavi ederken kaçmaması için ayağa kalkamayacağı şekilde sırt üstü devirmek casting i.
gelişkin sığırlarda sırt kısmında meydana gelen bir omurga çöküntüsü tie i.
köpek, at veya lamanın boynundan kuyruğuna kadarki sırt iskeleti topline i.
köpek, at veya lamanın boynundan kuyruğuna kadarki sırt iskeleti top line i.
Gastronomy
dananın sırt bölgesinden çıkartılan bonfile ve ve kontrfileden oluşan bir biftek porterhouse i.
dananın sırt bölgesinden çıkartılan bonfile ve ve kontrfileden oluşan bir biftek porterhouse steak i.
sığırın sırt eti fleece i.
dananın sırt bölgesinden kesilen filetosu çıkarılmış biftek shell steak i.
sırt ikiye bölünüp göğüs düzleştirilerek hazırlanan (kuş eti) crapaudine s.
Math
sırt çantası problemi knapsack problem i.
sırt çantası problemi rucksack problem i.
Biology
(yumuşakçalarda) atık su boşaltımını sağlayan sırt hortumu syphon i.
eklembacaklılarda sırt kısmına ait veya ilgili tergal s.
Marine Biology
kuzey amerika'da yaşayan, tüy benzeri uzun sırt yüzgeci olan, remora familyasından tatlı su balığı carp sucker (carpiodes cyprinus) i.
kuzey amerika'da yaşayan, tüy benzeri uzun sırt yüzgeci olan, remora familyasından tatlı su balığı quillback i.
kabuksuz deniz salyangozlarının sırt kısmındaki parlak renkli boynuz benzeri uzantı ceras i.
beyaz uçlu sırt ve kuyruk yüzgeçleri olan pasifik, hint okyanusu ve kızıldeniz'de görülen bir köpek balığı reef whitetipped shark (triaenodon obseus) i.
beyaz uçlu sırt ve kuyruk yüzgeçleri olan pasifik, hint okyanusu ve kızıldeniz'de görülen bir köpek balığı whitetip shark i.
sırt yüzgecine sahip, 6-9 metre uzunluğunda bir derin deniz balığı king of the herring (regalecus glesne) i.
sırt yüzgecine sahip, 6-9 metre uzunluğunda bir derin deniz balığı oarfish i.
sırt yüzgecine sahip, 6-9 metre uzunluğunda bir derin deniz balığı ribbonfish i.
sırt ipliği bulunan, ancak kafatası veya omurları olmayan uzun gövdeli bir kum canlısı lancelet (amphioxus) i.
parapodium türü deniz salyangozunun sırt lobu notopodium i.
çok genç dönemleri hariç kabuksuz olan, sırt veya yanlarında solungaçları bulunan yumuşakçaları içeren bir şube nudibranchiata i.
sırt yüzgecinde çıkıntısı olmayan köpekbalığı triakid i.
sırt yüzgecinde çıkıntısı olmayan köpekbalığı smooth dogfish i.
sırt yüzgecinde çıkıntısı olmayan köpekbalığı smooth dog i.
iki sırt dikeni olan dikenli balık two-spined stickleback i.
balığın sırt bölgesi dorsal surface i.
sırt yüzdeci dorsal fin i.
sırt şokeri backpack shocker i.
sırt yüzgeçi dorsal fin i.
sırt yükseltisi interdorsal ridge i.
sırt yüzgeci back-fin i.
sırt ipliği chorda dorsalis i.
yayın balıklarının sert sırt pulu scute i.
kuzey amerika'nın durgun sularında bulunan uzun sırt yüzgeçli etçil bir tatlı su balığı grindle (amia calva) i.
kuzey amerika'nın durgun sularında bulunan uzun sırt yüzgeçli etçil bir tatlı su balığı dogfish i.
kuzey amerika'nın durgun sularında bulunan uzun sırt yüzgeçli etçil bir tatlı su balığı bowfin i.
zoarcidae familyasına ait, sırt ve anüs yüzgeçleri bulunan uzun vücutlu dip balığı türleri eel pout i.
sırt, kuyruk ve anal yüzgeçlere verilen ad unpaired fins i.
dik sırt yüzgeci olan siyah-beyaz renkli bir trampet balığı jack-knifefish (equetus lanceolatus) i.
dik uzun sırt yüzgeci olan siyah-beyaz bir davul balığı jackknife-fish (equetus lanceolatus) i.
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve uzun sırt yüzgeçli büyük bir deniz balığı wahoo (acanthocybium solandri) i.
teleostei alt sınıfına mensup alepisauridae familyasından uzun gövdesi ve sırt yüzgeci bulunan kemikli açık deniz balığı lancet fish i.
teleostei alt sınıfına mensup alepisauridae familyasından uzun gövdesi ve sırt yüzgeci bulunan kemikli açık deniz balığı lancetfish i.
teleostei alt sınıfına mensup alepisauridae familyasından uzun gövdesi ve sırt yüzgeci bulunan kemikli açık deniz balığı wolffish i.
derisidikenlilerde vücut duvarında, sırt tarafında veya vücudun içi kısmında olabilen taş kanalın ucunda yer alan delikli veya gözenekli gövde madreporic body i.
derisidikenlilerde vücut duvarında, sırt tarafında veya vücudun içi kısmında olabilen taş kanalın ucunda yer alan delikli veya gözenekli gövde madreporic tubercle i.
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı queenfish (acanthocybium solanderi) i.
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı wahoo (acanthocybium solanderi) i.
atlantik'e özgü koyu mavi sırtı, gümüşi karnı ve koyu benekli sırt yüzgeci bulunan bir atlantik kılıçbalığı white marlin (tetrapturus albidus) i.
sırt yüzgecinde diken olmayan çeşitli köpekbalıklarına verilen ad blue dog i.
dişleri gaga şeklinde kaynaşmış olup sırt yüzgeci olmayan bir açık deniz balıkları familyası molidae i.
batı hint adaları'na özgü olup yüksek sırt yüzgeci ve parlak renkleri ile ayırt edilen ephippus cinsi bir balık light-horseman i.
tropikal bölgelere özgü, kırmızı sırt yüzgeci olan bir derin deniz balığı oarfish i.
tropikal bölgelere özgü, kırmızı sırt yüzgeci olan bir derin deniz balığı king of the herring i.
tropikal bölgelere özgü, kırmızı sırt yüzgeci olan bir derin deniz balığı regalecus glesne i.
tropikal bölgelere özgü, kırmızı sırt yüzgeci olan bir derin deniz balığı ribbonfish i.
dikenli fosil sırt yüzgeci ichthyodorulite i.
dikenli fosil sırt yüzgeci ichthyodorylite i.
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı ono i.
bombeli kafası, uzun ve kavisli sırt yüzgeci, beyaz çizgili veya izli gri gövdesi olan bir deniz memelisi risso's dolphin i.
genellikle dikenli sırt yüzgeçleri bulunan, centrolophidae familyasına mensup çeşitli deniz balıklarına verilen ad ruffe i.
pediküllü balığın sırt yüzgecinin ilk dikeni illicium i.
sırt bölümünde çok sayıda yüzgeci olan pullu bir balık alt takımı polypteroidei i.
büyük bir sırt yüzgeci olup soğuk denizlerde görülen siyah-beyaz dişli yırtıcı bir balina killer i.
sığ kuzey denizlerinde görülen sırt yüzgeci dikenli bir balık prickleback i.
gözleri sağda olup sırt yüzgeci kafasına kadar uzanan pisi balıklarını içeren bir familya pleuronectidae i.
(balıklarda) sırt yüzgecine ait arka bölüm soft dorsal i.
sırt yanı dorsolateral s.
sadece kuyruğunda sırt ipliği olan urochordal s.
asimetrik veya kalınlaşmış sırt yüzgeçleri olan heteracanth s.
simetrik sırt yüzgeçleri olan (balık) homacanth s.
iki adet sırt yüzgeci bulunan (balık) dipterygian s.
Zoology
kuş ve benzeri hayvanların sırt yüzeyi notaeum i.
kordalıların embriyo evresinde sırt tarafında baştan kuyruğa kadar uzanan çubuk şeklinde yapı notochord i.
sırt ipliği bulunan (canlı) notochordal i.
hayvanda sırt kısmı tergum i.
eklembacalıların sırt veya arka kısmı tergum i.
gümüş sırt goril silverback i.
sırt üstü yüzen böcek notonectidae i.
sırt üstü yüzen böcek notonecta undulata i.
sırt üstü yüzen böcek backswimmer i.
sırt aortu dorsal aorta i.
sırt kanatçığı dorsal fin i.
sırt diyaframı dorsal diaphragm i.
karından bacaklı kabuğunun yüzeyindeki sırt benzeri bir iz varix i.
yavrularını sırt derisindeki boşluklarda kuluçkaya yatıran, güney amerika'ya özgü bir kurbağa pipa i.
yavrularını sırt derisindeki boşluklarda kuluçkaya yatıran, güney amerika'ya özgü bir kurbağa pipa americana i.
yavrularını sırt derisindeki boşluklarda kuluçkaya yatıran, güney amerika'ya özgü bir kurbağa surinam toad i.
yavrularını sırt derisindeki boşluklarda kuluçkaya yatıran, güney amerika'ya özgü bir kurbağa pipa pipa i.
sırt kabukları scuta i.
sırt üstü yüzen (hayvan) notonectal s.
(bazı kabuklarda) küçük sırt benzeri izleri olan varicellate s.
sert sırt puluna ait veya ilişkili scutal s.
sırt kabuğuna ait veya ilişkili scutal s.
Botanic
(yapraklar) iki sıra sırt dizilişli succubous s.
iki sıra sırt dizilişli yaprakları olan succubous s.
Agriculture
motorlu sırt atomizörü engine driven portable atomizer i.
profil sırt yapıcılar profile i.
sırt pulverizatörü knapsack sprayer i.
sırt yüksekliği ridge height i.
sırt yapma ridging i.
sırt ekimi ridgeplanting i.
sırt yapıcı ridger i.
sırt ekimi ridge planting i.
sırt yapıcı ridge rollers i.
yatak veya sırt oluşturma listering i.
sürülmüş tarlada sürülmemiş arazinin oluşturduğu sırt rig i.
birden fazla oluğu birlikte sürerek yatak veya sırt oluşturmak bed f.
Breeding
buzağı gibi hayvan yavrularının tabaklanmamış sırt derisi kip i.
Apiculture
sert sırt kabuk scutum i.
Environment
ikili sırt double ridge i.
Geography
new mexico-colorado sınırında, sangre de cristo dağları'ndan doğuya doğru uzanan sırt raton i.
iki vadiyi birbirinden ayıran yayvan sırt ridge i.
uzamış sırt elongated ridge i.
iki tepe arasında yer alan eğer biçimindeki sırt saddle i.
iki yükseltiyi birleştiren sırt saddle i.
iki tepe arasında yer alan eğer biçimindeki sırt sag i.
(mesa veya kanyon kenarında) uçurum, sırt ve yarıklardan oluşan çizgi breaks i.
araziler arasında sınır oluşturan, şerit veya sırt halindeki çapalanmamış toprak lynch [uk] i.
barometrik sırt ridge i.
sırt zirvesi ridgetop i.
uzun dar sırt drum [scotland] i.
Geology
asismik sırt aseismic ridge i.
sismik olmayan sırt aseismic ridge i.
yer katmanlarının iki zıt tarafta aşağı doğru eğimli olduğu çizgi veya sırt anticlinal axis i.
erozyona dirençli olup genellikle dik eğimli tabakalardan meydana gelen uzun ve keskin tepeli sırt hogback i.
sırt tepesi chine i.
Military
askeri sırt military crest i.
sırt çantası knapsack i.
sırt çantası back pack i.
sırt telsizi manpack radio i.
sırt çantası infantry pack i.
sırt çantası field pack i.
sırt paraşütü back pack parachute i.
sırt terminali manpack terminal i.
sırt çantası rucksack i.
sırt çantası haversack i.
Sport
sırt egzersizi back exercise i.
(güreşte) sırt üstü düşme backfall i.
sırt üstü yüzme yarışı backstroke i.
sırt üstü yüzen yüzücü backstroker i.
güreşçiyi sırt üstü düşürme backfall i.
sırt üstü yüzücü backstroker i.
sırt numarası sweater number i.
sırt ve biseps back-and-bi i.
sırt numarası squad number i.
sırt numarası shirt number i.
sırt numarası jersey number i.
sırt numarası uniform number i.
jimnastik ve dövüş sporlarında sırt üstü yatan kimsenin bacaklarından ve ellerinden kuvvet alarak doğrudan ayağa kalkarken yaptığı manevra kip i.
güreşte rakibin omuzlarının mat ile temasının kesilmeyeceği şekilde sırt üstü kalmasını sağlamak fall i.
rakibin sırt üzerine kaldırılıp başın üzerinden atıldığı bir güreş hareketi hinder [dialect] i.
rakibin sırt üzerine kaldırılıp başın üzerinden atıldığı bir güreş hareketi hinderlands [scotland] i.
bir veya iki kişinin açık kızak üzerinde sırt üstü şekilde ilerlediği bir spor luge i.
yere sırt üstü yatılarak yapılan mekik benzeri hareket crunch i.
sırt üstü sıçrayarak gerçekleştirilen bir yüksek atlama tekniği fosbury flop i.
(vücut geliştirmede) sırt üstü uzanıp halter kaldırarak yapılan bir egzersiz french press i.
kızak üstünde sırt üstü yatılarak gerçekleştirilen bir tür kayak sporu street luge i.
sırt çantasıyla doğa yürüyüşüne çıkmak pack f.
Weight Lifting
sırt üstü yatar pozisyonda ağırlık kaldırılarak gerçekleştirilen bir hareket türü pullover i.
sırt üstü yatarken kollarla yukarı doğru ağırlık kaldırmak bench-press f.
Art
(bale) sırt düzken dizleri bükme plié i.
Librarianship
sırt başlığı spine title i.
Bookbindery
kitap cildinin sayfaları bir arada tutan sırt kısmı backstrap i.
sırt kartonu book-back cardboard i.
kitap ciltlemesinde süslemek veya yazıları korumak amacıyla yapılan sırt kaplaması band i.
kitap cildinin sırt kısmının ortası saddle i.