|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
inşa etmek |
build f.
|
|
We must never forget that our task here is to build, all together, a Europe based on the freedom of the citizens.
Buradaki görevimizin, hep birlikte, vatandaşların özgürlüğüne dayalı bir Avrupa inşa etmek olduğunu asla unutmamalıyız.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
inşa etmek |
construct f.
|
|
Well, political Europe will be constructed without them, in the same way as monetary union was.
Tıpkı parasal birlik gibi siyasi Avrupa da onlar olmadan inşa edilecektir.
More Sentences
|
3 |
Yaygın Kullanım |
yeniden inşa etmek |
rebuild f.
|
|
It is now perfectly clear that we must rebuild a European agricultural model.
Avrupa tarım modelini yeniden inşa etmemiz gerektiği artık çok açık.
More Sentences
|
General |
|
4 |
Genel |
inşa etme |
building i.
|
|
The law forbids the building of any skyscraper on this land.
Yasalar bu araziye gökdelen inşa edilmesini yasaklıyor.
More Sentences
|
5 |
Genel |
inşa etme |
construction i.
|
|
Our construction of Europe is based on right, rather than might.
Avrupa'yı inşa ederken gücümüzü değil hakkımızı esas alıyoruz.
More Sentences
|
6 |
Genel |
yeniden inşa |
reconstruction i.
|
|
We must determinedly press on with the social, cultural and economic reconstruction that has only just started.
Henüz yeni başlamış olan sosyal, kültürel ve ekonomik yeniden inşaya kararlılıkla devam etmeliyiz.
More Sentences
|
7 |
Genel |
inşa etmek |
make f.
|
|
There used to be a village here before the dam was made.
Baraj inşa edilmeden önce burada bir köy vardı.
More Sentences
|
8 |
Genel |
inşa etmek |
build f.
|
|
This revision builds on this success.
Bu revizyon bu başarının üzerine inşa edilmiştir.
More Sentences
|
9 |
Genel |
inşa etmek |
erect f.
|
|
The Roadmap also calls for the immediate dismantling of settlement outposts erected since March 2001.
Yol Haritası ayrıca Mart 2001'den bu yana inşa edilen yerleşim karakollarının derhal sökülmesi çağrısında bulunmaktadır.
More Sentences
|
10 |
Genel |
yeniden inşa etmek |
rebuild f.
|
|
We must try to rebuild this relationship as a matter of urgency.
Acil olarak bu ilişkiyi yeniden inşa etmeye çalışmalıyız.
More Sentences
|
11 |
Genel |
yeniden inşa etmek |
reconstruct f.
|
|
However, we must seek to reconstruct confidence in a law-based world order.
Bununla birlikte, hukuk temelli bir dünya düzenine olan güveni yeniden inşa etmeye çalışmalıyız.
More Sentences
|
12 |
Genel |
köprü inşa etmek |
build bridge f.
|
|
I like to build bridges.
Köprü inşa etmeyi seviyorum.
More Sentences
|
13 |
Genel |
hastane inşa etmek |
build a hospital f.
|
|
Some aid may have built a hospital, fed a hungry village.
Bazı yardımlar bir hastane inşa etmiş, aç bir köyü doyurmuş olabilir.
More Sentences
|
|
14 |
Genel |
gemi inşa etmek |
build a ship f.
|
|
Tom built a ship inside a bottle.
Tom bir şişenin içinde bir gemi inşa etti.
More Sentences
|
15 |
Genel |
yeniden inşa edilmek |
be rebuilt f.
|
|
The city was rebuilt after the war.
Bu şehir savaştan sonra yeniden inşa edildi.
More Sentences
|
16 |
Genel |
inşa etmek |
construct f.
|
|
This is an incredible success and we must rapidly construct the political Europe that they lack.
Bu inanılmaz bir başarıdır ve eksikliğini duydukları siyasi Avrupa'yı hızla inşa etmeliyiz.
More Sentences
|
17 |
Genel |
ev inşa etmek |
build a house f.
|
|
It is not very prudent to begin building a house from the roof.
Bir evi inşa etmeye çatıdan başlamak pek akıllıca değildir.
More Sentences
|
18 |
Genel |
robot inşa etmek |
build a robot f.
|
|
Tom built a robot.
Tom bir robot inşa etti.
More Sentences
|
19 |
Genel |
bina inşa etmek |
build a building f.
|
|
It takes many people to build a building.
Bir binayı inşa etmek için birçok insan gerekir.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
20 |
Ticaret/Ekonomi |
yeniden inşa |
reconstruction i.
|
|
Then the support for the reconstruction of Iraq.
Ardından Irak'ın yeniden inşası için destek.
More Sentences
|
21 |
Ticaret/Ekonomi |
yeniden inşa etmek |
rebuild f.
|
|
We are looking to rebuild people's confidence in our institutions.
İnsanların kurumlarımıza olan güvenini yeniden inşa etmeye çalışıyoruz.
More Sentences
|
Law |
|
22 |
Hukuk |
inşa etmek |
construct f.
|
|
Europe is constructed on the basis of agreements and consensus.
Avrupa, anlaşmalar ve uzlaşmalar temelinde inşa edilmiştir.
More Sentences
|
Technical |
|
23 |
Teknik |
inşa etme |
constructing i.
|
|
This report thus creates the possibility for constructing a multilayer structure.
Dolayısıyla bu rapor çok katmanlı bir yapının inşa edilmesi için imkan yaratmaktadır.
More Sentences
|
24 |
Teknik |
inşa etmek |
build f.
|
|
This does not mean structures of aggression, but structures which actively build peace.
Bu, saldırgan yapılar değil, aktif olarak barışı inşa eden yapılar anlamına gelmektedir.
More Sentences
|
25 |
Teknik |
inşa etmek |
construct f.
|
|
We shall construct the new Europe together.
Yeni Avrupa'yı birlikte inşa edeceğiz.
More Sentences
|
26 |
Teknik |
inşa edilmiş |
built s.
|
|
Millions of euros have been invested by four European countries and the weapons systems built around it.
Dört Avrupa ülkesi tarafından milyonlarca Euro yatırım yapılmış ve silah sistemleri bunun üzerine inşa edilmiştir.
More Sentences
|
Construction |
|
27 |
İnşaat |
yeniden inşa etme |
rebuilding i.
|
|
The Commission is committed to supporting and rebuilding these structures.
Komisyon bu yapıları desteklemeye ve yeniden inşa etmeye kararlıdır.
More Sentences
|
28 |
İnşaat |
inşa etmek |
construct f.
|
|
A laboratory constructed over the dead body of Yugoslavia!
Yugoslavya'nın cesedi üzerine inşa edilmiş bir laboratuvar!
More Sentences
|
29 |
İnşaat |
yeniden inşa etmek |
rebuild f.
|
|
We must not just create visible bridges but rebuild those which have been destroyed as well.
Sadece görünür köprüler yaratmakla kalmamalı, aynı zamanda yıkılmış olanları da yeniden inşa etmeliyiz.
More Sentences
|
30 |
İnşaat |
yeniden inşa etmek |
reconstruct f.
|
|
In view of the upcoming elections on 15 September, I am still not sure that we have reconstructed enough houses there.
Yaklaşan 15 Eylül seçimleri göz önüne alındığında, orada yeterince evi yeniden inşa ettiğimizden hala emin değilim.
More Sentences
|
31 |
İnşaat |
inşa edilmiş |
built s.
|
|
The European Union was built up over time and through various trials.
Avrupa Birliği zaman içerisinde ve çeşitli denemelerden geçerek inşa edilmiştir.
More Sentences
|
General |
|
32 |
Genel |
yok etme ve tekrar inşa |
destruction and reconstruction i.
|
|
33 |
Genel |
gemi inşa mühendisi |
shipbuilder i.
|
|
|
34 |
Genel |
inşa etme |
erection i.
|
|
35 |
Genel |
geride inşa etme |
setback i.
|
|
36 |
Genel |
tekrar inşa |
reconstruction i.
|
|
37 |
Genel |
onarım ve yeniden inşa |
repair and reconstruction i.
|
|
38 |
Genel |
kalelerde dışarıya doğru üçgen oluşturacak şekilde inşa edilen siperler |
ravelin i.
|
|
39 |
Genel |
doğuya doğru inşa etme |
orientation i.
|
|
40 |
Genel |
inşa eden |
erecter i.
|
|
41 |
Genel |
portekiz'de yerel üslupla inşa edilmiş ve devletin sahibi olduğu otel |
pousada i.
|
|
42 |
Genel |
oluklu sactan inşa edilmiş prefabrik baraka |
nissen hut i.
|
|
43 |
Genel |
inşa merkezi |
construction centre i.
|
|
44 |
Genel |
yeniden inşa masrafları |
reconstruction expenses i.
|
|
45 |
Genel |
ev inşa alanı |
homesite i.
|
|
46 |
Genel |
yeniden inşa etme |
reconstructing i.
|
|
47 |
Genel |
içeri hizada inşa etme |
setback i.
|
|
48 |
Genel |
yeniden inşa etme |
reconstruction i.
|
|
49 |
Genel |
senaryo inşa etme |
scenario building i.
|
|
50 |
Genel |
yeniden inşa edilen şehir |
rebuilt city i.
|
|
51 |
Genel |
yeniden inşa edilmiş şehir |
rebuilt city i.
|
|
52 |
Genel |
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet |
privy i.
|
|
53 |
Genel |
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet |
jakes i.
|
|
54 |
Genel |
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet |
earth-closet i.
|
|
55 |
Genel |
eski zamanlarda evin dışına inşa edilen tuvalet |
outhouse i.
|
|
56 |
Genel |
geri dönüştürülen malzemeler kullanılarak inşa edilen çevre dostu ev |
earthship i.
|
|
57 |
Genel |
eskiden (buzdolabının icadından önce) derelerin üstüne inşa edilen yapı |
spring house i.
|
|
58 |
Genel |
eskiden (buzdolabının icadından önce) derelerin üstüne inşa edilen yapı |
springhouse i.
|
|
59 |
Genel |
inşa edilmiş çevre |
built environment i.
|
|
60 |
Genel |
oluklu sactan inşa edilmiş prefabrik baraka |
quonset hut i.
|
|
61 |
Genel |
inşa yılı |
year of built i.
|
|
62 |
Genel |
güven inşa etme |
trust building i.
|
|
63 |
Genel |
toplumsal olarak inşa edilmiş davranış |
socially constructed behavior i.
|
|
64 |
Genel |
topluluk inşa etme |
building community i.
|
|
65 |
Genel |
eski bir binanın inşa edilme amacından farklı bir amaçla kullanılması |
adaptive reuse i.
|
|
66 |
Genel |
antik iskoçya ve irlanda'da yapay olarak inşa edilmiş ev veya yerleşim bölgesi |
crannog i.
|
|
67 |
Genel |
antik iskoçya ve İrlanda'da bir gölde ya da bataklıkta inşa edilmiş müstahkem yapı |
crannog i.
|
|
68 |
Genel |
binayı inşa etmek |
build i.
|
|
69 |
Genel |
yerine başka bir yapı inşa edilmesi amacıyla yıkılan bina |
teardown i.
|
|
70 |
Genel |
inşa için topluca hareket etme |
raising bee i.
|
|
71 |
Genel |
inşa için topluca hareket etme |
barn raising i.
|
|
72 |
Genel |
yeniden inşa eden kimse |
rebuilder i.
|
|
73 |
Genel |
kale biçiminde inşa etme |
castellation i.
|
|
|
74 |
Genel |
kale benzeri inşa edilmiş yapı |
castellation i.
|
|
75 |
Genel |
inşa eden |
rearer i.
|
|
76 |
Genel |
yeniden inşa etme |
refoundation i.
|
|
77 |
Genel |
yeniden inşa eden kimse |
refounder i.
|
|
78 |
Genel |
evin dışına inşa edilmiş tuvalet |
netty [dialect] i.
|
|
79 |
Genel |
yamaç başına inşa edilmiş sokak |
terrasse i.
|
|
80 |
Genel |
afrika'nın bazı bölgelerinde savunma için kullanılan, dikenli çalılardan inşa edilmiş yapı |
zeriba i.
|
|
81 |
Genel |
inşa etme |
fabric i.
|
|
82 |
Genel |
tek bir arazi üzerine sıkışık inşa edilmiş bir dizi tek katlı evden her biri |
villa home [australia] i.
|
|
83 |
Genel |
antik roma'nın üzerine inşa edildiği yedi tepeden biri |
viminal i.
|
|
84 |
Genel |
bir bölgede çok fazla alışveriş merkezi inşa edilmesi |
malling i.
|
|
85 |
Genel |
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule |
martello tower i.
|
|
86 |
Genel |
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule |
martello i.
|
|
87 |
Genel |
(orta doğu'da) ev veya dükkan gibi yapıların duvarlarına taştan inşa edilen geniş oturma sırası |
mastaba i.
|
|
88 |
Genel |
karmaşık inşa edilen yapı |
web i.
|
|
89 |
Genel |
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt |
medicine-wheel i.
|
|
90 |
Genel |
erkek bir çardak kuşunun dişiye kur yapmak için inşa ettiği yuva |
bower i.
|
|
91 |
Genel |
özellikle kale duvarının tepesine inşa edilen sıra halinde ahşaptan geçici barınaklar |
bratticings [obsolete] i.
|
|
92 |
Genel |
hobi olarak inşa edilen minyatür demiryolu |
model-railway i.
|
|
93 |
Genel |
model inşa eden kimse |
modellist i.
|
|
94 |
Genel |
model inşa eden kimse |
modelist i.
|
|
95 |
Genel |
kendi kendine yeten birimlerle veya bölümlerle inşa edilmiş şey |
modular i.
|
|
96 |
Genel |
çevredeki kırsal bölgeye hakim bir nokta elde etmek için bahçeye inşa edilen yüksek alan |
mount [obsolete] i.
|
|
97 |
Genel |
yeniden inşa edilmiş şey |
rework i.
|
|
98 |
Genel |
ırak'ta bataklık arazilere inşa edilen sazdan kulübe |
mudhif i.
|
|
99 |
Genel |
alınan ödülün sergilenmesi için zafer sahibi zengin kimsenin inşa ettiği bina veya kolon |
choragic monument i.
|
|
100 |
Genel |
çocukların oynamak, saklanmak veya barınmak için inşa ettikleri küçük yapı |
den i.
|
|
101 |
Genel |
eskiden kent surlarının inşa veya onarımından sorumlu kimse |
murenger i.
|
|
102 |
Genel |
nehir boyunca inşa edilen yol |
riverwalk i.
|
|
103 |
Genel |
yol inşa ekibi |
road gang i.
|
|
104 |
Genel |
(hindistan'da) genellikle dini amaçla inşa edilen konukevi |
dharmsala i.
|
|
105 |
Genel |
(hindistan'da) genellikle dini amaçla inşa edilen konukevi |
dharmshala i.
|
|
106 |
Genel |
(önceden saint petersburg'un inşa edildiği yerde yaşayan) batı fin halkı üyesi |
inger i.
|
|
107 |
Genel |
su borularını inşa eden kimse |
drainlayer [new zealand] i.
|
|
108 |
Genel |
izcilikte çıta ve iple yapılar inşa etme becerisi |
pioneering i.
|
|
109 |
Genel |
benzer tasarımda inşa edilmiş toplu konutlar |
development i.
|
|
110 |
Genel |
kentin veya kalenin girişi üzerine inşa edilmiş müstahkem yapı |
gatehouse i.
|
|
111 |
Genel |
taş duvarın karşılıklı duvarların birbirine yaklaştırılması ile inşa edilmiş alt yüzü |
gather i.
|
|
112 |
Genel |
tahkimli bölgenin dışına inşa edilmiş küçük savunma alanı |
outwork i.
|
|
113 |
Genel |
kendi evini inşa etme |
self-build i.
|
|
114 |
Genel |
(birinin) kendisi tarafından inşa edilen ev |
self-build i.
|
|
115 |
Genel |
kunduz yuvası olarak inşa edilen yer |
beavery i.
|
|
116 |
Genel |
binanın çelik yapısını inşa eden kimse |
spiderman i.
|
|
117 |
Genel |
inşa etmek |
put up f.
|
|
118 |
Genel |
inşa etmek |
raise f.
|
|
119 |
Genel |
inşa etmek |
rear f.
|
|
120 |
Genel |
aceleyle inşa etmek |
throw up f.
|
|
121 |
Genel |
baraj inşa etmek |
build a dam f.
|
|
122 |
Genel |
baraj inşa etmek |
construct a dam f.
|
|
123 |
Genel |
tekrar inşa edilmek |
be rebuilt f.
|
|
124 |
Genel |
inşa etmek |
found f.
|
|
125 |
Genel |
dayanaksız ucuz evler inşa etmek |
jerry-build f.
|
|
126 |
Genel |
köy biçimi inşa etmek |
rusticate f.
|
|
127 |
Genel |
şehir inşa etmek |
build a city f.
|
|
128 |
Genel |
kent inşa etmek |
build a city f.
|
|
129 |
Genel |
içine inşa edilmek |
be built into f.
|
|
130 |
Genel |
hayal inşa etmek |
imagineer f.
|
|
131 |
Genel |
önceden inşa etmek |
prebuild f.
|
|
132 |
Genel |
beraber inşa etmek |
co-construct f.
|
|
133 |
Genel |
önemseyen/ilgi/şefkat gösteren bir toplum oluşturmak/inşa etmek |
build a caring society f.
|
|
134 |
Genel |
duyarlı bir toplum yaratmak/inşa etmek |
build a caring society f.
|
|
135 |
Genel |
yeniden inşa etmek yıllar almak |
take years to rebuild f.
|
|
136 |
Genel |
uzlaşı inşa etmek |
build consensus f.
|
|
137 |
Genel |
marka inşa etmek |
build a brand f.
|
|
138 |
Genel |
imparatorluk inşa etmek |
build an empire f.
|
|
139 |
Genel |
evi inşa ettirmek |
get the house built f.
|
|
140 |
Genel |
evi inşa ettirmek |
have the house built f.
|
|
141 |
Genel |
yeniden inşa etmek |
rewamp f.
|
|
142 |
Genel |
kuş kulübesi inşa etmek |
build a birdhouse f.
|
|
143 |
Genel |
kuş kulübesi inşa etmek |
build a bird house f.
|
|
144 |
Genel |
inşa etmek |
carve f.
|
|
145 |
Genel |
yeniden inşa etmek |
reerect f.
|
|
146 |
Genel |
yeniden inşa etmek |
re-erect f.
|
|
147 |
Genel |
yeniden inşa etmek |
refound f.
|
|
148 |
Genel |
bina inşa etmek |
construct a building f.
|
|
149 |
Genel |
tapınak inşa etmek |
temple f.
|
|
150 |
Genel |
sıraevler inşa etmek |
terrace f.
|
|
151 |
Genel |
inşa etmek |
edify f.
|
|
152 |
Genel |
inşa etmek |
uprear f.
|
|
153 |
Genel |
inşa etmek |
extruct f.
|
|
154 |
Genel |
inşa etmek |
fabric [obsolete] f.
|
|
155 |
Genel |
inşa etmek |
mak [scotland] f.
|
|
156 |
Genel |
inşa etmek |
make up [obsolete] f.
|
|
157 |
Genel |
inşa etmek |
big [dialect] [uk] f.
|
|
158 |
Genel |
inşa etmek |
bigg [dialect] [uk] f.
|
|
159 |
Genel |
(bir şehrin) görünümünü yüksek ve dip dibe binalar inşa ederek dönüştürmek |
manhattanize f.
|
|
160 |
Genel |
kötü şekilde inşa etmek |
misbuild f.
|
|
161 |
Genel |
yanlış şekilde inşa etmek |
misbuild f.
|
|
162 |
Genel |
kötü şekilde inşa etmek |
misconstruct f.
|
|
163 |
Genel |
inşa etmeye yardımcı olmak |
mould [obsolete] f.
|
|
164 |
Genel |
inşa etmeyi sağlamak |
mould [obsolete] f.
|
|
165 |
Genel |
(bir şeyin) üzerine höyük inşa etmek |
mound over f.
|
|
166 |
Genel |
yeniden inşa etmek |
rework f.
|
|
167 |
Genel |
galeri inşa etmek |
gallery f.
|
|
168 |
Genel |
tavan arası inşa etmek |
loft [obsolete] f.
|
|
169 |
Genel |
çatı katı inşa etmek |
loft [obsolete] f.
|
|
170 |
Genel |
mahmuzlarla inşa etmek |
groin f.
|
|
171 |
Genel |
üzerine inşa etmek |
overbuild f.
|
|
172 |
Genel |
tepesine inşa etmek |
overbuild f.
|
|
173 |
Genel |
aşırı yoğun şekilde inşa etmek |
overconstruct f.
|
|
174 |
Genel |
külbütör gibi bombeli inşa etmek |
rocker f.
|
|
175 |
Genel |
mühendislikle tasarlayıp inşa etmek |
drive f.
|
|
176 |
Genel |
(hendek, duvar) uzunlamasına inşa etmek |
draw [obsolete] f.
|
|
177 |
Genel |
alelacele inşa etmek |
paper f.
|
|
178 |
Genel |
boru hattı inşa etmek |
pipeline f.
|
|
179 |
Genel |
çit inşa etmek |
fence f.
|
|
180 |
Genel |
kütükleri yan yana dizerek (yol) inşa etmek |
corduroy f.
|
|
181 |
Genel |
su yolu inşa etmek |
flume f.
|
|
182 |
Genel |
önceden inşa etmek |
preerect f.
|
|
183 |
Genel |
(evi) inşa edilmeden satmak |
presell f.
|
|
184 |
Genel |
(avantaj) üzerine inşa etmek |
press home f.
|
|
185 |
Genel |
(ev) kendisi için inşa etmek |
self-build f.
|
|
186 |
Genel |
temel inşa etmek |
fortify f.
|
|
187 |
Genel |
destek inşa etmek |
fortify f.
|
|
188 |
Genel |
ilk kez inşa etmek |
foundation f.
|
|
189 |
Genel |
inşa çalışmalarına başlamak |
foundation f.
|
|
190 |
Genel |
piramit biçiminde inşa etmek |
pyramid f.
|
|
191 |
Genel |
altına destek inşa etmek |
substruct f.
|
|
192 |
Genel |
inşa edilebilen |
erectable s.
|
|
193 |
Genel |
inşa halinde |
in process of construction s.
|
|
194 |
Genel |
inşa edilmemiş |
unbuilt s.
|
|
195 |
Genel |
yeni inşa edilmiş |
newly-built s.
|
|
196 |
Genel |
inşa edilmemiş |
unconstructed s.
|
|
197 |
Genel |
önceden hazırlanmış/inşa edilmiş |
prebuilt s.
|
|
198 |
Genel |
eğimli inşa edilen |
raked s.
|
|
199 |
Genel |
yeniden inşa edilmiş |
reconstructed s.
|
|
200 |
Genel |
ustalıkla inşa edilmiş |
well-wrought s.
|
|
201 |
Genel |
inşa eden |
edificant s.
|
|
202 |
Genel |
inşa etme veya işletmede başarılı olan |
whizzy s.
|
|
203 |
Genel |
gerçek boyutunun milyonda bir ölçeğinde inşa edilmiş |
millionth s.
|
|
204 |
Genel |
inşa edilmiş anlamı veren kombinasyon |
-built s.
|
|
205 |
Genel |
evde inşa edilmiş |
home-built s.
|
|
206 |
Genel |
kötü inşa edilmiş |
loose-jointed s.
|
|
207 |
Genel |
durumun gerektirdiği şekilde kullanılmak üzere inşa edilen |
occasional s.
|
|
208 |
Genel |
inşa edilmeden önce planlarına göre değerlendirilen (yeni bina) |
off-plan s.
|
|
209 |
Genel |
belirli bir alan inşa eden |
domanial s.
|
|
210 |
Genel |
yığınlar üzerine inşa edilmiş |
piled s.
|
|
211 |
Genel |
dikkatli bir şekilde inşa edilmiş |
clever s.
|
|
212 |
Genel |
yer içine inşa edilen |
inground s.
|
|
213 |
Genel |
zeminin içine inşa edilen |
inground s.
|
|
214 |
Genel |
enine dizili odundan inşa edilen |
corduroy s.
|
|
215 |
Genel |
prefabrik bölümlerden inşa edilen |
preengineered s.
|
|
216 |
Genel |
ölçeğe uygun inşa edilmiş |
scale s.
|
|
217 |
Genel |
denizde inşa edilmiş |
sea-built s.
|
|
218 |
Genel |
deniz kenarında inşa edilmiş |
sea-built s.
|
|
219 |
Genel |
bir yerin sakini tarafından inşa edilmiş |
self-build s.
|
|
220 |
Genel |
yüksek platform üzerinde inşa edilen |
superelevated s.
|
|
221 |
Genel |
tümsek üzerine inşa edilen |
superelevated s.
|
|
222 |
Genel |
toprak yığını üzerine inşa edilen |
superelevated s.
|
|
Phrasals |
|
223 |
Öbek Fiiller |
alelacele inşa etmek |
throw up f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
inşa etmek |
carry up f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
(birinin veya bir fikrin) etrafında inşa etmek |
build around (someone or something) f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
(birinin veya bir fikrin) etrafında inşa etmek |
build around f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
çevresine (bir şey) inşa etmek |
build around (someone or something) f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
çevresine (bir şey) inşa etmek |
build around f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
etrafına (bir şey) inşa etmek |
build around (someone or something) f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
etrafına (bir şey) inşa etmek |
build around f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
inşa edilmek |
go up f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek |
build (something) out over (something) f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek |
build (something) out over something f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek |
build (something) over something f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
(bir yerin) etrafına/çevresine (bir yapı/şey) inşa etmek |
build around (someone or something) f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
(bir yapıyı/şeyi bir yerin) etrafına/çevresine inşa etmek |
build around f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
(bir yapıyı/şeyi bir yeri) çevreleyecek şekilde/etrafını saracak biçimde inşa etmek |
build around f.
|
|
238 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) belli bir malzemeyle inşa etmek |
build out of (something) f.
|
|
239 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) belli bir malzemeyle inşa etmek |
build something out of something f.
|
|
240 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (ağaç/taş vb'den) inşa etmek |
construct something out of something f.
|
|
241 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin üzerine çatı inşa etmek |
roof something over f.
|
|
242 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (ağaç/taş vb'den) inşa etmek |
construct something from something f.
|
|
243 |
Öbek Fiiller |
kabaca yapmak/döşemek/inşa etmek |
rough in something f.
|
|
244 |
Öbek Fiiller |
kabaca yapmak/döşemek/inşa etmek |
rough something in f.
|
|
245 |
Öbek Fiiller |
-den inşa etmek |
construct something out of something f.
|
|
246 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi başka bir şeyden/başka bir şeyin parçalarından) tekrar inşa etmek/şekillendirmek |
reconstruct (something) from (something else) f.
|
|
247 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi başka bir şeyden yeniden kurmak/inşa etmek |
reconstruct something from something f.
|
|
248 |
Öbek Fiiller |
ir şeyi başka bir şey kullanarak yeniden kurmak/inşa etmek |
reconstruct something from something f.
|
|
249 |
Öbek Fiiller |
bir temelin, fikrin, prensibin üstüne inşa etmek |
found on f.
|
|
250 |
Öbek Fiiller |
bir temele, fikre, prensibe dayandırarak kurmak/inşa etmek |
found on f.
|
|
251 |
Öbek Fiiller |
bir temelin, fikrin, prensibin üstüne inşa etmek |
found upon f.
|
|
252 |
Öbek Fiiller |
bir temele, fikre, prensibe dayandırarak kurmak/inşa etmek |
found upon f.
|
|
253 |
Öbek Fiiller |
bir temelin üstüne inşa etmek |
found something on something f.
|
|
254 |
Öbek Fiiller |
bir temelin üstüne inşa etmek |
found something on something f.
|
|
255 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi başka bir şeyin üstüne kurmak/inşa etmek |
found on f.
|
|
256 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi başka bir şeyin üstüne kurmak/inşa etmek |
found upon f.
|
|
257 |
Öbek Fiiller |
(belli bir yere) inşa edilmek |
sit at (something) f.
|
|
258 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) üstüne (bir şey) inşa etmek |
build (something) over (something) f.
|
|
259 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyin) üstüne doğru inşa etmek |
build (something) over (something) f.
|
|
260 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) üzerine inşa etmek |
build upon (something) f.
|
|
261 |
Öbek Fiiller |
(bir temel) üzerine inşa etmek |
build upon (something) f.
|
|
262 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) üzerine inşa etmek |
build on (something) f.
|
|
263 |
Öbek Fiiller |
(bir temel) üzerine inşa etmek |
build on (something) f.
|
|
264 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyin üzerine inşa etmek |
build something upon something f.
|
|
265 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir temel üzerine inşa etmek |
build something upon something f.
|
|
266 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyin üzerine inşa etmek |
build something on something f.
|
|
267 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir temel üzerine inşa etmek |
build something on something f.
|
|
268 |
Öbek Fiiller |
(belli bir) kalite üzerine kurmak/inşa etmek/imal etmek |
build something into something f.
|
|
269 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) içine inşa etmek/kurmak |
build into (something) f.
|
|
270 |
Öbek Fiiller |
üstüne inşa etmek |
build on f.
|
|
271 |
Öbek Fiiller |
üstüne inşa etmek |
build upon f.
|
|
272 |
Öbek Fiiller |
bir şeye ek bir şey inşa etmek |
build something on something f.
|
|
273 |
Öbek Fiiller |
bir yapıya ek bir şey inşa etmek |
build something on something f.
|
|
274 |
Öbek Fiiller |
bir yapıya ilave bir şey inşa etmek/yapmak |
build something on something f.
|
|
275 |
Öbek Fiiller |
bir yapıyı ek bir şey inşa ederek genişletmek/uzatmak/büyütmek |
build something on something f.
|
|
276 |
Öbek Fiiller |
bir şeye ek bir şey inşa etmek |
build something onto something f.
|
|
277 |
Öbek Fiiller |
bir yapıya ek bir şey inşa etmek |
build something onto something f.
|
|
278 |
Öbek Fiiller |
bir yapıya ilave bir şey inşa etmek/yapmak |
build something onto something f.
|
|
279 |
Öbek Fiiller |
bir yapıyı ek bir şey inşa ederek genişletmek/uzatmak/büyütmek |
build something onto something f.
|
|
280 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) üzerine inşa etmek/kurmak/yapmak |
build on (something) f.
|
|
281 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) ek inşa etmek |
build onto (something) f.
|
|
282 |
Öbek Fiiller |
(bir yapıya) ek inşa etmek |
build onto (something) f.
|
|
283 |
Öbek Fiiller |
(bir yapıyı) ek inşa ederek genişletmek/uzatmak/büyütmek |
build onto (something) f.
|
|
284 |
Öbek Fiiller |
-den inşa etmek |
build out of f.
|
|
285 |
Öbek Fiiller |
ile inşa etmek |
build out of f.
|
|
286 |
Öbek Fiiller |
-in üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde inşa etmek |
build out over f.
|
|
287 |
Öbek Fiiller |
inşa ederek önünü kapatmak |
build up f.
|
|
288 |
Öbek Fiiller |
maketini inşa etmek |
mock up f.
|
|
289 |
Öbek Fiiller |
-den inşa etmek |
construct from f.
|
|
290 |
Öbek Fiiller |
(geçici önlem olarak) inşa etmek |
rig up f.
|
|
291 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir temelin, fikrin, prensibin üstüne inşa etmek |
found something upon something f.
|
|
292 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir temele, fikre, prensibe dayandırarak kurmak/inşa etmek |
found something upon something f.
|
|
293 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir temelin, fikrin, prensibin üstüne inşa etmek |
found something on something f.
|
|
294 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir temele, fikre, prensibe dayandırarak kurmak/inşa etmek |
found something on something f.
|
|
295 |
Öbek Fiiller |
kabasını inşa etmek |
frame out f.
|
|
296 |
Öbek Fiiller |
iskeletini inşa etmek |
frame out f.
|
|
297 |
Öbek Fiiller |
temel yapısını inşa etmek |
frame out f.
|
|
298 |
Öbek Fiiller |
kabasını inşa etmek |
frame up f.
|
|
299 |
Öbek Fiiller |
iskeletini inşa etmek |
frame up f.
|
|
300 |
Öbek Fiiller |
temel yapısını inşa etmek |
frame up f.
|
|
301 |
Öbek Fiiller |
alelacele inşa etmek |
lash up f.
|
|
302 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyin) üzerine kurmak/inşa etmek |
predicate (something) on (something else) f.
|
|
303 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyin) üzerine kurmak/inşa etmek |
predicate (something) upon (something else) f.
|
|
304 |
Öbek Fiiller |
-den tekrar inşa etmek/şekillendirmek |
reconstruct from f.
|
|
305 |
Öbek Fiiller |
üzerine çatı inşa etmek |
roof over f.
|
|
306 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) inşa etmek |
set (something) up f.
|
|
Phrases |
|
307 |
İfadeler |
inşa ediliyor |
work in progress expr.
|
|
Proverb |
|
308 |
Atasözü |
ustanın, inşa ettiği evde oturmaya gücü yetmez |
fools build houses and wise men live in them
|
|
309 |
Atasözü |
usta, inşa ettiği evde oturamazmış |
fools build houses and wise men live in them
|
|
Colloquial |
|
310 |
Konuşma Dili |
çernobil reaktörünün sızıntısını engellemek için etrafına inşa edilmiş çimento ve çelikten yapı |
sarcophagus i.
|
|
311 |
Konuşma Dili |
derme çatma inşa etmek |
slapdash f.
|
|
312 |
Konuşma Dili |
ucuza inşa edilmiş |
ticky-tacky s.
|
|
313 |
Konuşma Dili |
ucuza inşa edilmiş |
ticky–tack s.
|
|
Idioms |
|
314 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) inşa eden şey olmak |
be the making of (someone or something) f.
|
|
315 |
Deyim |
birini/bir şeyi inşa eden şey olmak |
be the making of somebody/something f.
|
|
316 |
Deyim |
birini/bir şeyi inşa eden şey olmak |
be the making of someone/something f.
|
|
317 |
Deyim |
(bir şeyi) zayıf bir temel üzerine kurmak/inşa etmek |
build (something) on sand f.
|
|
318 |
Deyim |
kale gibi sağlam inşa edilmiş |
built like a brick outhouse expr.
|
|
319 |
Deyim |
kale gibi sağlam inşa edilmiş |
built like a brick shithouse expr.
|
|
320 |
Deyim |
sapasağlam inşa edilmiş |
built like a brick outhouse expr.
|
|
321 |
Deyim |
sapasağlam inşa edilmiş |
built like a brick shithouse expr.
|
|
Speaking |
|
322 |
Konuşma |
bu ev çocuklar da hesaba katılarak inşa edildi |
this house was built with children in mind expr.
|
|
323 |
Konuşma |
bu okulu ne zamandır/süredir inşa ediyorsunuz? |
how long have you been building this school? expr.
|
|
324 |
Konuşma |
bu evi kim inşa etti? |
who built this house? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
325 |
Ticaret/Ekonomi |
edinilen veya yeniden satış için inşa edilen gayrimenkuller |
immovable property acquired or constructed for resale i.
|
|
326 |
Ticaret/Ekonomi |
gemi inşa eden |
ship builder i.
|
|
327 |
Ticaret/Ekonomi |
işletmece inşa edilen varlık |
self constructed asset i.
|
|
328 |
Ticaret/Ekonomi |
inşa halinde üretim |
under construction manufacturing i.
|
|
329 |
Ticaret/Ekonomi |
inşa halindeki yatırımlar |
construction in progress i.
|
|
330 |
Ticaret/Ekonomi |
inşa müteahhidi |
building contractor i.
|
|
331 |
Ticaret/Ekonomi |
işletmece inşa edilen varlık |
self-constructed asset i.
|
|
332 |
Ticaret/Ekonomi |
satılmak üzere inşa edilen gayrimenkuller |
immovable property constructed for resale i.
|
|
333 |
Ticaret/Ekonomi |
satın alınan, imal veya inşa edilen maddi duran varlıkların maliyeti |
cost of fixed assets purchased, produced or constructed i.
|
|
334 |
Ticaret/Ekonomi |
yeniden inşa edilmiş |
rebuilt s.
|
|
Law |
|
335 |
Hukuk |
bir başkasının belirli bir sınırdan daha yüksek bina inşa etmesini sınırlama hakkı |
altius non tollendi i.
|
|
336 |
Hukuk |
inşa edilen bina üzerindeki rüçhanlı takip hakkı |
building lien i.
|
|
337 |
Hukuk |
şehrin veya kasabanın savunulması için kale veya duvarların inşa edilmesine yapılan katkı |
burghbote i.
|
|
Politics |
|
338 |
Siyasal |
birleşmiş milletler barışı inşa komisyonu |
united nations peace building comission i.
|
|
339 |
Siyasal |
yeniden inşa etme |
reconstruction i.
|
|
340 |
Siyasal |
zihinsel inşa |
construction i.
|
|
341 |
Siyasal |
marksizm'de yasal, sosyal ve siyasi ilişkilerin üzerinde inşa edildiği ekonomik faktörler |
base i.
|
|
342 |
Siyasal |
barışı inşa etmek |
build the peace f.
|
|
343 |
Siyasal |
komünist yerleşim inşa eden |
icarian s.
|
|
Industry |
|
344 |
Sanayi |
değirmenlerin planını yapıp inşa eden veya düzeneklerini kuran kimse |
millwright i.
|
|
345 |
Sanayi |
şaft inşa eden, düzenekleri taşıyan ve mekanik ekipmanın bakımını yapan işçi |
millwright i.
|
|
Insurance |
|
346 |
Sigortacılık |
gemi inşa poliçesi |
ship builder’s policy i.
|
|
Tourism |
|
347 |
Turizm |
çölde inşa edilmiş tatil yeri |
desert resort i.
|
|
348 |
Turizm |
su üzerine inşa edilmiş bungalov |
overwater bungalow i.
|
|
Technical |
|
349 |
Teknik |
yüzey drenajı için teraslar veya geniş kanallar inşa etmek için kullanılan bir makine |
terracer i.
|
|
350 |
Teknik |
okyanus tabanına batırılmış, denizin altına inşa edilen su geçirmez mahfazaların üzerinde duran radar donanımlı platform |
texas tower i.
|
|
351 |
Teknik |
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran |
training wall i.
|
|
352 |
Teknik |
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran |
training bank i.
|
|
353 |
Teknik |
çöp dökme ve depolama sahalarının en altına inşa edilen sızdırmaz katman |
bottom liner system i.
|
|
354 |
Teknik |
diğerinin üstünde inşa edilen yapı |
superstructure i.
|
|
355 |
Teknik |
gemi inşa ederken kullanılan bir tür civata |
dumb i.
|
|
356 |
Teknik |
inşa etme |
fabricating i.
|
|
357 |
Teknik |
oluşturma/inşa düzlemi |
construction plane i.
|
|
358 |
Teknik |
santral inşa termini |
power station construction schedule i.
|
|
359 |
Teknik |
santral inşa programı |
power station construction schedule i.
|
|
360 |
Teknik |
yapan ya da inşa eden kimse |
fabricant i.
|
|
361 |
Teknik |
yeniden inşa edilen şey |
reconstruction i.
|
|
362 |
Teknik |
geminin üzerinde inşa edildiği ahşap yapı |
way i.
|
|
363 |
Teknik |
ağaç yol inşa eden kimse |
poler i.
|
|
364 |
Teknik |
makine dairesinde raylara çaprazlama inşa edilmiş çukur |
pit i.
|
|
365 |
Teknik |
asma köprüyü kaldırıp indirmede kullanılan çapraz inşa edilmiş kütük destek |
plyer i.
|
|
366 |
Teknik |
inşa etmek |
upbuild f.
|
|
367 |
Teknik |
önceden inşa etmek |
prefabricate f.
|
|
368 |
Teknik |
(yolu) çevreyoluna uygun şekilde inşa etmek |
contour f.
|
|
369 |
Teknik |
(kiliseyi) nefi doğu-batı doğrultusunda olacak ve ana sunak doğuyu gösterecek şekilde inşa etmek |
orient f.
|
|
370 |
Teknik |
bir kıyısından diğerine köprü inşa edilemeyecek durumda olan (nehir vb) |
unbridgeable s.
|
|
371 |
Teknik |
inşa edilemez |
unbuildable s.
|
|
372 |
Teknik |
köprü inşa edilemez |
unbridgeable s.
|
|
373 |
Teknik |
yeniden inşa eden |
reconstructive s.
|
|
374 |
Teknik |
burgulu kazık üzerine inşa edilen |
screw-pile s.
|
|
375 |
Teknik |
burgulu kazık üzerine inşa edilen |
screw-piled s.
|
|
376 |
Teknik |
inşa halinde |
under construction expr.
|
|
Telecom |
|
377 |
Telekom |
iletişim sistemleri tasarlama, inşa etme ve sürdürme |
communications technology i.
|
|
378 |
Telekom |
gereğinden fazla inşa edilmiş |
overbuilt s.
|
|
Electric |
|
379 |
Elektrik |
elektrik güç iletimi kulelerini inşa edip bakımını yapan elektrikçi |
towerman i.
|
|
380 |
Elektrik |
(taşıt, santral) güç kaynağını veya motorunu yeniden inşa etmek |
repower f.
|
|
Mechanic |
|
381 |
Mekanik |
inşa etmek |
fabricating f.
|
|
Architecture |
|
382 |
Mimarlık |
tarih öncesi çağlarda göllerin sığ bölgelerinde kazıklar üzerine inşa edilmiş ev |
lacustrine dwellings i.
|
|
383 |
Mimarlık |
hindistan'ın haydarabad kentinde bulunan 16.yy'da inşa edilmiş 4 minareli anıt-cami |
charminar i.
|
|
384 |
Mimarlık |
kuzey fransa'da 13. yy'de inşa edilmiş gotik katedral |
chartres cathedral i.
|
|
385 |
Mimarlık |
ispanyol veya doğu stilinde inşa edilmiş evin düz çatısı |
terrace i.
|
|
386 |
Mimarlık |
yamaç tepesine inşa edilmiş sokak |
terrace i.
|
|
387 |
Mimarlık |
abd'nin new mexico eyaletindeki kızılderili ve ispanyolların bina inşa tekniklerinden esinlenilen bir mimari stil |
territorial style i.
|
|
388 |
Mimarlık |
mağribilerin ispanya'da inşa ettikleri saray ve kalelere verilen isim |
alkazar i.
|
|
389 |
Mimarlık |
kale girişini savunmak için kale geçidinin önüne inşa edilen kuleler ve yüksek duvarlar |
antemural i.
|
|
390 |
Mimarlık |
ışıklı dizim düzeninde inşa edilmiş bina |
araeostyle i.
|
|
391 |
Mimarlık |
ışıklı dizim düzeninde inşa edilmiş bina |
areostyle i.
|
|
392 |
Mimarlık |
herkes tarafından kolaylıkla kullanılabilecek yapılar inşa etme amacında olan mimari stil |
universal design i.
|
|
393 |
Mimarlık |
mimari bir süsleme olarak inşa edilen, yapından dışarıya doğru çıkma yapan küçük kemer dizisi |
machicolation i.
|
|
394 |
Mimarlık |
yerel evler inşa eden mimar |
vernacularist i.
|
|
395 |
Mimarlık |
queensland'e özgü mimari tarzda inşa edilmiş ev |
queenslander i.
|
|
396 |
Mimarlık |
eve bitişik olarak inşa edilmiş düz ve çatısız alan |
deck i.
|
|
397 |
Mimarlık |
neredeyse düz inşa edilmiş mansart veya kırık çatı üstü |
deck i.
|
|
398 |
Mimarlık |
genellikle mağara benzeri yapılarda inşa edilen bir meryem ana mabedi |
grotto i.
|
|
399 |
Mimarlık |
kagir kemerin üzerine inşa edildiği ahşap kemer kalıbı |
coom [scotland] i.
|
|
400 |
Mimarlık |
kagir kemerin üzerine inşa edildiği ahşap kemer kalıbı |
coomb [scotland] i.
|
|
401 |
Mimarlık |
duvara pencere pervazlarının seviyesinde inşa edilen yatay taş veya tuğla sırası |
sill course i.
|
|
402 |
Mimarlık |
binanın orta avlusunun üzerine inşa edilmiş köprü benzeri yaya yolu |
skybridge i.
|
|
403 |
Mimarlık |
merdiven kovasından farklı olarak döner merdivenlerin uç bölümlerinin içine inşa edildiği merdiven direği |
solid newel i.
|
|
404 |
Mimarlık |
kemer inşa etmek |
spring an arch f.
|
|
405 |
Mimarlık |
haussmann tarzında yeniden inşa etmek |
haussmannize f.
|
|
406 |
Mimarlık |
kısa stud çivileri ile inşa edilen |
low-studded s.
|
|
407 |
Mimarlık |
kısa kesme çivisi ile inşa edilen |
low-studded s.
|
|
408 |
Mimarlık |
kayma kaması ile inşa edilen |
low-studded s.
|
|
409 |
Mimarlık |
ingiliz gotik mimarisinin ikinci aşamasında inşa edilmiş |
decorated s.
|
|
410 |
Mimarlık |
romanesk tarzla inşa edilmiş |
romanesque s.
|
|
411 |
Mimarlık |
romanesk mimariyle inşa edilmiş |
romanesque s.
|
|
412 |
Mimarlık |
kısa kare biçimli inşa edilen amerikan konut mimarisi stiline ait |
foursquare s.
|
|
413 |
Mimarlık |
sık kolonlu inşa edilmiş (bina) |
pycnostyle s.
|
|
Construction |
|
414 |
İnşaat |
şehri çevreleyecek şekilde inşa edilmiş demiryolu |
ceinture i.
|
|
415 |
İnşaat |
yeniden inşa etme |
redevelopment i.
|
|
416 |
İnşaat |
binaların yıkılıp tekrar inşa edildiği kentsel alan |
redevelopment area i.
|
|
417 |
İnşaat |
yeniden inşa etme |
reedification i.
|
|
418 |
İnşaat |
duvara inşa edilen destek |
backup i.
|
|
419 |
İnşaat |
yeri değiştirilebilecek, parçalara ayrılabilecek, yeniden kullanılabilecek şekilde inşa edilmiş mobil bina |
relocatable building i.
|
|
420 |
İnşaat |
devletin bütünsel bir birim olarak planlanıp inşa ettirdiği, fazla nüfuslu bölgelere uygun şehir planı |
new town i.
|
|
421 |
İnşaat |
yorkshire'daki ripon yakınlarında, 1705 yılında inşa edilmiş bir konak |
newby hall i.
|
|
422 |
İnşaat |
inşa malzemesi |
tignum i.
|
|
423 |
İnşaat |
diğerine bitişik olarak inşa edilmiş bina |
to-fall [scottish] i.
|
|
424 |
İnşaat |
bir arazi üzerine inşa edilmiş birbirinin aynısı olan toplu konutlar |
tract housing i.
|
|
425 |
İnşaat |
çit örgü işiyle inşa edilmiş yapı |
trellis i.
|
|
426 |
İnşaat |
beşik çatının altına inşa edilmiş ters bir tepsi görünümündeki tavan |
tray ceiling i.
|
|
427 |
İnşaat |
gemi inşa ederken geminin kaymaması için kullanılan destek bloğu |
trigger [dialect] i.
|
|
428 |
İnşaat |
bir binanın üst katındaki kirişler arasına inşa edilen kemer |
trimmer arch i.
|
|
429 |
İnşaat |
bir arazi üzerine inşa edilmiş birbirinin aynı olan evler |
tract house i.
|
|
430 |
İnşaat |
inşa ve deney prensipleri |
principles of construction and testing i.
|
|
431 |
İnşaat |
inşa etme |
building i.
|
|
432 |
İnşaat |
inşa etmek |
raise a building i.
|
|
433 |
İnşaat |
inşa edilebilirlik |
constructibility i.
|
|
434 |
İnşaat |
inşa edilebilirlik incelemesi |
constructibility reviews i.
|
|
435 |
İnşaat |
pencere/vitrini yer seviyesinden yüksek tutmak amacıyla inşa edilmiş duvar |
stall riser i.
|
|
436 |
İnşaat |
pencere/vitrini yer seviyesinden yüksek tutmak amacıyla inşa edilmiş duvar |
undercill i.
|
|
437 |
İnşaat |
inşa etmeye yardım eden kimse |
underbuilder i.
|
|
438 |
İnşaat |
yamaca inşa edilmiş kot farkı bulunan ahır |
bank barn i.
|
|
439 |
İnşaat |
inşa etme |
fabricking i.
|
|
440 |
İnşaat |
sur duvarı planlama veya inşa etme süreci |
vallation i.
|
|
441 |
İnşaat |
direk olarak kullanılıp bağlarla sabitlenmiş kalaslarla dalgakıran veya yapay set inşa etme tekniği |
wharfing i.
|
|
442 |
İnşaat |
tahkimat tesisinin parçası olarak inşa edilen veya kullanılan yapı |
work i.
|
|
443 |
İnşaat |
(gemi inşa) dirsek |
bracket i.
|
|
444 |
İnşaat |
kendi evini inşa eden kimse |
homebuilder i.
|
|
445 |
İnşaat |
meslek olarak ev inşa eden kimse |
home-builder i.
|
|
446 |
İnşaat |
ağırlığa dayalı beton barajlar inşa etmekte kullanılan çok sayıdaki büyük blok kalıpları |
monolith i.
|
|
447 |
İnşaat |
(bir şeyi) inşa etmeye yardımcı olan şablon |
mould i.
|
|
448 |
İnşaat |
yeni zelanda’da kereste plakalarla inşa edilen bir prefabrik ev markası |
lockwood home® [new zealand] i.
|
|
449 |
İnşaat |
şöminenin inşa edildiği duvardaki yatay çıkıntı |
chimney-breast i.
|
|
450 |
İnşaat |
kireçtaşı gibi gri taşlardan inşa edilmiş yapı |
graystone i.
|
|
451 |
İnşaat |
denizin altına inşa edilen su geçirmez mahfaza |
batardeau i.
|
|
452 |
İnşaat |
çıkma destekleri üzerine inşa edilen beşik kemer |
bell arch i.
|
|
453 |
İnşaat |
sıra inşa ederken kullanılan taş |
courser i.
|
|
454 |
İnşaat |
bölgedeki gecekonduları yeni yapılar inşa etmek için ortadan kaldırma |
clearance i.
|
|
455 |
İnşaat |
koruma amaçlı inşa edilmiş siper |
crownwork i.
|
|
456 |
İnşaat |
(askeri ablukada) saldırganlarca kuşatılan tahkimatın etrafına düşman kalesine doğru inşa edilmiş tahkimat hattı |
contravallation i.
|
|
457 |
İnşaat |
kuşatma kuvvetlerinin inşa ettiği yapılar |
siegeworks i.
|
|
458 |
İnşaat |
bir diğerinin üzerine inşa etme |
superstruction i.
|
|
459 |
İnşaat |
bir temel üzerine inşa edilen yapı |
superstruction i.
|
|
460 |
İnşaat |
bina üzerine inşa faaliyeti yürüten kimse |
superstructor i.
|
|
461 |
İnşaat |
inşa hızının artırılması için prefabrik bileşenlerin kullanılması |
system building i.
|
|
462 |
İnşaat |
kemer yapmak için tonozları inşa etmek |
camerate f.
|
|
463 |
İnşaat |
yeniden inşa etmek |
redevelop f.
|
|
464 |
İnşaat |
yeniden inşa etmek |
reedify f.
|
|
465 |
İnşaat |
yeniden inşa etmek |
re-edify f.
|
|
466 |
İnşaat |
(inşa edilmiş bir yapının) ayak/alt kısmını değiştirmek |
refoot f.
|
|
467 |
İnşaat |
inşa etmek |
throw f.
|
|
468 |
İnşaat |
keresteyle inşa etmek |
timber f.
|
|
469 |
İnşaat |
tünel inşa etmek |
construct a tunnel f.
|
|
470 |
İnşaat |
tünel inşa etmek |
build a tunnel f.
|
|
471 |
İnşaat |
yeniden inşa etmek |
build again f.
|
|
472 |
İnşaat |
altına destek inşa ederek güçlendirmek |
underbuild f.
|
|
473 |
İnşaat |
yukarı eğimli inşa etmek |
batter f.
|
|
474 |
İnşaat |
(çatıyı) kirişler görünecek şekilde inşa etmek |
beam f.
|
|
475 |
İnşaat |
duvar inşa etmek |
mason f.
|
|
476 |
İnşaat |
iskele gibi inşa edilmiş dayanıklı bir ahşap veya taş duvar ile korumak |
wharf [obsolete] f.
|
|
477 |
İnşaat |
iskele gibi inşa edilmiş dayanıklı bir ahşap veya taş duvar ile sağlamlaştırmak |
wharf [obsolete] f.
|
|
478 |
İnşaat |
(genellikle yeni bir yapı inşa etmek için) toprağı kazmak |
break ground f.
|
|
479 |
İnşaat |
baraj inşa etmek |
bund f.
|
|
480 |
İnşaat |
çamur bloklarla inşa etmek |
cob f.
|
|
481 |
İnşaat |
planlanan yol boyunca (otoyol, kanal, demir yolu) inşa etmek |
drive f.
|
|
482 |
İnşaat |
(duvarı veya tavanı) harçsız inşa etmek |
drywall f.
|
|
483 |
İnşaat |
(yapının) tavanını veya duvarını harçsız inşa etmek |
drywall f.
|
|
484 |
İnşaat |
harçsız olarak inşa etmek |
dry-wall f.
|
|
485 |
İnşaat |
önceden inşa etmek |
preconstruct f.
|
|
486 |
İnşaat |
(bina) önceden inşa etmek |
pre-erect f.
|
|
487 |
İnşaat |
bir şeyin üzerine inşa etmek |
found f.
|
|
488 |
İnşaat |
sağlam temele inşa etmek |
found f.
|
|
489 |
İnşaat |
bir diğerinin üzerine inşa etmek |
superstruct f.
|
|
490 |
İnşaat |
düzensiz inşa edilmiş |
random s.
|
|
491 |
İnşaat |
beton duvarların öncelikle yatay olarak inşa edilip daha sonra dikildiği inşa yöntemine ait |
tilt-up s.
|
|
492 |
İnşaat |
beton duvarların öncelikle yatay olarak inşa edilip daha sonra dikildiği inşa yöntemiyle ilgili |
tilt-up s.
|
|
493 |
İnşaat |
keresteyle inşa edilmiş |
timbered s.
|
|
494 |
İnşaat |
keresteyle inşa edilen |
timbered s.
|
|
495 |
İnşaat |
yeniden inşa ile ilgili |
reconstructive s.
|
|
496 |
İnşaat |
yeniden inşa edilen |
rebuilt s.
|
|
497 |
İnşaat |
yeniden inşa edilmiş |
rebuilt s.
|
|
498 |
İnşaat |
taştan inşa edilmiş |
masonried s.
|
|
499 |
İnşaat |
yer seviyesinde inşa edilmiş |
grade-constructed s.
|
|
500 |
İnşaat |
bir yapı üzerine inşa edilen |
superstructive s.
|
|