Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
orient
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"orient"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 58 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
orient
i.
şark
2
Genel
orient
i.
doğu ülkeleri
3
Genel
orient
i.
maşrık
4
Genel
orient
i.
şafak
5
Genel
orient
i.
gün doğumu
6
Genel
orient
i.
çok parlak bir inci
7
Genel
orient
i.
inci parıltısı
8
Genel
orient
i.
inci parlaklığı
9
Genel
orient
i.
kırmızımsı bir mavi tonu
10
Genel
orient
i.
asya ülkeleri
11
Genel
orient
i.
doğu asya ülkeleri
12
Genel
orient
i.
yüksek kaliteli inci
13
Genel
orient
f.
alışmak
14
Genel
orient
f.
doğrultmak
15
Genel
orient
f.
yöneltmek
16
Genel
orient
f.
doğuya doğru yapmak
17
Genel
orient
f.
doğuya döndürmek
18
Genel
orient
f.
yönlendirmek
19
Genel
orient
f.
doğuya yöneltmek
20
Genel
orient
f.
yönünü belirlemek
21
Genel
orient
f.
yönünü saptamak
22
Genel
orient
f.
olgu veya ilkelere göre düzeltmek
23
Genel
orient
f.
doğru konuma yerleştirmek
24
Genel
orient
f.
doğru ilişkiye sokmak
25
Genel
orient
f.
mevcut duruma göre bilgilendirmek
26
Genel
orient
f.
(kitap, film) belirli bir grubun ilgisine göre yönlendirmek
27
Genel
orient
f.
(kimyasal bileşikte) belirli bir konuma yönlendirmek
28
Genel
orient
f.
(bileşikteki) atom veya grupların göreceli konumlarını belirlemek
29
Genel
orient
f.
(lif, malzeme) molekül eksenlerini aynı yöne getirmek
30
Genel
orient
f.
(kristali) kristalografik eksenleri sabit yönlerde uzanacak şekilde yerleştirmek
31
Genel
orient
f.
(haritayı) herhangi iki nokta arasındaki yön çizgisi doğadaki konumuna karşılık gelene kadar döndürmek
32
Genel
orient
f.
koşullara göre ayarlamak
33
Genel
orient
f.
olgulara göre ayarlamak
34
Genel
orient
f.
çevreye uydurmak
35
Genel
orient
s.
doğuya ait
36
Genel
orient
s.
doğuya özgü
37
Genel
orient
s.
doğan
38
Genel
orient
s.
doğu
39
Genel
orient
s.
parıltılı
40
Genel
orient
s.
parlak
Technical
41
Teknik
orient
f.
yönlendirmek
42
Teknik
orient
f.
pusuladaki belirli bir yöne göre hizalamak
43
Teknik
orient
f.
(kiliseyi) nefi doğu-batı doğrultusunda olacak ve ana sunak doğuyu gösterecek şekilde inşa etmek
Math
44
Matematik
orient
f.
(yüzeye) her noktasından sabit ve dışa doğru bir yön atamak
Agriculture
45
Tarım
orient
i.
abd'ye özgü bir armut
Geography
46
Coğrafya
orient
i.
maine eyaletinde yerleşim yeri
47
Coğrafya
orient
i.
güney dakota eyaletinde yerleşim yeri
48
Coğrafya
orient
i.
illinois eyaletinde şehir
49
Coğrafya
orient
i.
iowa eyaletinde şehir
50
Coğrafya
orient
i.
ohio eyaletinde yerleşim yeri
51
Coğrafya
orient
i.
teksas eyaletinde şehir
52
Coğrafya
orient
i.
akdeniz'in doğusundaki ülkeler
53
Coğrafya
orient
i.
doğu yarımküre
Ottoman Turkish
54
Osmanlıca
orient
i.
şark
55
Osmanlıca
orient
i.
şarka özgü
Archaic
56
Eski Kullanım
orient
i.
ufukta güneşin doğduğu yer
57
Eski Kullanım
orient
i.
doğu
Engineering
58
Engineering
orient
f.
(ölçüm aletinin yatay çemberini) okumaların doğru azimutu vermesi için ayarlamak
"orient"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
the orient
i.
doğu
2
Genel
the orient
i.
doğu genellikle asya ülkeleri
3
Genel
orient express
i.
doğu ekspresi
4
Genel
orient oneself
f.
uyum sağlamak
5
Genel
orient oneself
f.
kendinin tam olarak nerede bulunduğunu saptamak
Phrasals
6
Öbek Fiiller
orient someone to something
f.
(birini bir duruma/ortama) adapte etmek/intibak ettirmek/alıştırmak
7
Öbek Fiiller
orient to
f.
-e doğru konumlandırmak
8
Öbek Fiiller
orient to
f.
'-e göre konumlandırmak
9
Öbek Fiiller
orient to
f.
'-e doğru/göre yerleştirmek
10
Öbek Fiiller
orient to
f.
-e tanıtmak
11
Öbek Fiiller
orient to
f.
-e aşina olmak
12
Öbek Fiiller
orient to
f.
'-e alışmak
13
Öbek Fiiller
orient to
f.
-e odaklamak
14
Öbek Fiiller
orient to
f.
'-e yoğunlaştırmak
15
Öbek Fiiller
orient someone to something
f.
birini bir şeye göre/doğru konumlandırmak
16
Öbek Fiiller
orient someone to something
f.
birini bir şeye adapte etmek
17
Öbek Fiiller
orient someone to something
f.
birini bir şeye alıştırmak
18
Öbek Fiiller
orient to (something)
f.
(bir şeye) göre/doğru konumlandırmak
19
Öbek Fiiller
orient to (something)
f.
(bir şeye) göre/doğru konumlanmak
20
Öbek Fiiller
orient to (something)
f.
(bir şeye) göre/doğru konumlandırılmak
21
Öbek Fiiller
orient to (something)
f.
(bir şeye) adapte etmek
22
Öbek Fiiller
orient to (something)
f.
(bir şeye) alıştırmak
23
Öbek Fiiller
orient to (something)
f.
(bir şeye) adapte olmak
24
Öbek Fiiller
orient to (something)
f.
(bir şeye) alışmak
Dyeing
25
Boyacılık
orient yellow
i.
sarımsı turuncu bir renk tonu
26
Boyacılık
orient red
i.
kırmızının koyu bir tonu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of orient
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy