built - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

built

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"built" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
General
built i. şekil
built i. yapı
built s. yapılı
built s. iri yarı
built s. cüsseli
built s. kaslı
built s. sistematik olarak birleştirilmiş parçalardan oluşan
built s. katman katman
built s. (insan) çok güzel
built s. (insan) çok çekici
Irregular Verb
built f. build - built
Colloquial
built s. dolgun ve seksi vücutlu
Technical
built s. çatılmış
built s. inşa edilmiş
built s. kurulmuş
Construction
built s. çatılmış
built s. inşa edilmiş
built s. kurulmuş
Aeronautic
built f. monte etmek
built f. parçaları bir araya getirmek
Marine
built s. (belirli bir şeyden) yapılmış
Chemistry
built s. (deterjan) güçlendirilmiş
built s. (deterjan) takviyeli
Slang
built s. koca memeli

"built" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 377 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
built-in s. gömme
built-in s. ankastre
General
built soap powder i. sabun tozu yapma
bicycle built for two i. iki kişilik bisiklet
slightly built person i. ince yapılı
built in function i. hazır fonksiyon
built-in wardrobe i. gömme dolap
built-up area i. yapılaşmış alan
built-in system i. gömülü sistem
built-up area i. yerleşim alanı
custom-built i. ısmarlama
built-in product i. ankastre ürün
built-in furniture i. gömme mobilya
built-up area i. meskun yer
custom-built i. yerinde imal
built-in oven i. ankastre fırın
built-in cupboard i. gömme dolap
purpose built vehicle i. özel bir amaç için üretilmiş araç
purpose built vehicle i. özel üretim araç
built-in bed i. ranza
fence (usually built of shrubs) i. siyeç
built environment i. inşa edilmiş çevre
built environment i. insan ürünü çevre
well-built body i. kaslı/yapılı vücut
built-in kitchen i. mutfak nişi
year of built i. yapım yılı
year of built i. inşa yılı
bicycle-built-for-two i. iki kişilik bisiklet
built [obsolete] i. yapı biçimi
be built f. kurulmak
built-up f. kuvvetlendirmek
built-up f. artırmak
built-up f. kurmak
be built on a strong foundation f. sağlam temeller üzerine kurulmak
be built into f. içine eklenmek
be built into f. entegre edilmek
be built into f. içine ilave edilmek
be built into f. içine inşa edilmek
have the house built f. evi yaptırmak
get the house built f. evi inşa ettirmek
have the house built f. evi inşa ettirmek
get the house built f. evi yaptırmak
be built on a foundation f. bir temele dayanmak
built in s. içinde var olan
strongly built s. aslan gibi
built in s. yerleşik
built-up s. binalarla dolu
built-in s. yerli
built-up s. bayındır
in-built s. monte edilmiş
jerry-built s. çürük
jerry-built s. derme çatma
built-up s. birleşik
in-built s. bir bütünün ayrılmaz bir parçası olan
built-up s. mamur
jerry-built s. kötü malzemeyle yapılmış
built-up s. çatma
built-up s. birkaç parçadan oluşan
built-up s. birçok parçadan oluşan
in-built s. içinde var olan
built-up s. yapılanmış
tall and well-built s. dalyan gibi
well-built s. boyu bosu yerinde
well-built s. kaslı
well-built s. yapılı
jerry-built s. kalitesiz
jerry-built s. düşük nitelikte
jerry-built s. niteliksiz
newly-built s. yeni inşa edilmiş
newly-built s. yeni yapılmış
heavily-built s. kocaman
heavily-built s. iri yarı
built on sand s. temelsiz
built on sand s. zayıf temeller üzerine kurulmuş
custom built s. isteğe göre yapılmış
custom built s. sipariş üzerine yapılmış
medium built s. orta boyutta
human-built s. insan inşası
strongly built s. iri yapılı
medium built s. orta yapılı
air-built s. havada duran
air-built s. havada asılı duran
-built s. yapılmış anlamı veren kombinasyon
-built s. kurulmuş anlamı veren kombinasyon
-built s. inşa edilmiş anlamı veren kombinasyon
built-in s. doğasında olan
built-in s. fıtri
built-in s. yaradılışında olan
built-in s. dahili
built-in s. normalde ekstra olan dahili bir özelliğe ait
built-up s. kalınlaştırılmış
built-up s. büyütülmüş
built-up s. yığılmış
built-up s. doldurulmuş
built-up s. genişletilmiş
built-up s. baş tacı edilen
built-up s. yere göğe sığdırılamayan
built-up s. katman katman
home-built s. ev yapımı
home-built s. evde inşa edilmiş
home-built s. ev üretimi
home-built s. mülkte yapılan
home-built s. mülkte üretilen
cloud-built s. bulutlardan yapılmış
cloud-built s. bulutlarda yapılmış
cloud-built s. önemsiz
cloud-built s. hayali
sea-built s. denizde inşa edilmiş
sea-built s. deniz kenarında inşa edilmiş
square-built s. sağlıklı
square-built s. yapılı
square-built s. sağlam görünümlü
square-built s. kuvvetli
square-built s. kare yapılı
square-built s. enine geniş
square-built s. sağlam
square-built s. güçlü
square-built s. dayanıklı
square-built s. enli
square-built s. geniş
square-built s. basık
in built zf. yapım halinde
Proverb
rome wasn't built in a day sabreden derviş muradına ermiş
rome wasn't built in a day roma bir günde kurulmadı
rome was not built in a day sabreden derviş muradına ermiş
rome was not built in a day roma bir günde kurulmadı
rome was not built in a day boyacı küpü mü bu?
Idioms
not built that way f. öyle düşünmemek
not built that way f. karakter olarak öyle bir isteği/hevesi olmamak
not built that way f. karakterinde/yaradılışında olmamak
not built that way f. o karakterde/yaradılışta olmamak
not built that way f. o özelliğe doğuştan sahip olmamak
not built that way f. bedeni veya karakteri ona müsait olmamak
not built that way f. öyle doğmamak
not built that way f. karakteri/yaradılışı öyle olmamak
not built that way f. öyle düşünmemek
not built that way f. karakter olarak öyle bir isteği/hevesi olmamak
be built on sand f. sağlam olmamak
be built on sand f. sağlam temele oturtulmamak
be built like a tank f. tank gibi sağlam yapılmak
be built on sand f. temelden çürük olmak
built like a tank s. sapasağlam
built like a tank s. yapılı
built like a tank s. boylu poslu
built like a tank s. iri yarı
built like a tank s. kaslı
built like a tank s. güçlü
built like a tank s. güçlü kuvvetli
built like a tank s. demir gibi
built like a tank s. kaya gibi kuvvetli
built like a tank s. tank gibi sağlam
built like a tank s. kale gibi sağlam
built like a tank s. kaya gibi sağlam
built on sand s. temeli zayıf
built on sand s. temeli çürük
built on sand s. sallantıda
built on sand s. her an yıkılması muhtemel
built to order s. siparişe göre üretilmiş
built to order s. isteğe göre üretilmiş
built to order s. sipariş/istek üzerine üretilmiş
built to order s. özel olarak üretilmiş
built to order s. isteğe/siparişe özel üretilmiş
jerry built s. derme çatma
jerry built s. kötü malzemeyle yapılmış
jerry built s. çürük
jerry built s. kalitesiz
jerry built s. düşük nitelikte
rome wasn't built in a day expr. boyacı küpü mü bu?
built like a brick shithouse expr. kale gibi sağlam inşa edilmiş
built like a brick outhouse expr. kale gibi sağlam inşa edilmiş
built like a brick shithouse expr. sapasağlam inşa edilmiş
built like a brick outhouse expr. sapasağlam inşa edilmiş
built like a brick outhouse expr. sağlam yapılmış
built like a brick shithouse expr. sağlam yapılmış
built like a brick shithouse expr. sapasağlam (yapılmış)
built like a brick outhouse expr. sapasağlam (yapılmış)
built like a brick outhouse expr. taş gibi sapasağlam
built like a brick shithouse expr. taş gibi
built like a brick shithouse expr. taş gibi sapasağlam
built like a brick outhouse expr. taş gibi
Speaking
who built this house? expr. bu evi kim inşa etti?
I am built that way expr. ben böyleyim
this house was built with children in mind expr. bu ev çocuklar da hesaba katılarak inşa edildi
Trade/Economic
built-in obsolescence i. bilinçli eskitme
built-in-stabilizers i. otomatik denkleştiriciler
built-in obsolescence i. planlı eskitme
year of built i. yapım tarihi
custom-built s. ısmarlama
custom-built s. sipariş üzerine yapılmış
Institutes
built operate own i. yap işlet
Technical
clinker-built i. armuz kaplama
as-built drawing i. as-built proje
built-up cross section i. birleşik kesit
built-up turbine rotor i. birleştirilmiş türbin rotoru
built-up member i. çatma öğe
built-in test equipment i. cihaz içi test donanımı
built-in system i. dahili sistem
jerry-built i. derme çatma
built-in i. gömme dolap
built-in thermal protection i. gömülü ısıl koruma
built-in door handle i. gömme kapı tutamağı
built-in transformer i. gömme transformatör
built-in function i. hazır fonksiyon
built-in procedure i. hazır yordam
built-in procedure i. hazır prosedür
built-in function i. hazır işlev
beam with both ends built in i. her iki ucu ankastre kiriş
built-in aerial i. iç anten
built-in antenna i. iç anten
built-in thermal protection i. içten ısıl koruma
built-resisting glass i. kurşun geçirmez cam
built-up cross section i. kombine kesit
built-up rotor i. montajı bitmiş rotor
built rotor i. montajı bitmiş rotor
built-up section i. mürekep kiriş
built-in switch i. monteli şalter
built-up section i. mürekep kesit
as-built drawing i. nihai çizimler
built-in check i. otomatik kontrol
built in governor i. regülatör
built-up edge i. talaş yapışması
preload built up i. uygulanan ön gerilim
as-built drawing i. uygulanmış çizim
semi-built crankshaft i. yarı yapılı krank-şaft
built-in check i. yapı-içi denetimi
built-up area i. yerleşik saha
built-in styles i. yerleşik stiller
built-in group i. yerleşik grup
built-up area i. yerleşik alan
clinker built s. bindirme kaplamalı
built-in s. dahili
built-in s. gömme tip
built-in s. gömme
built-in s. gömülü
clinker built s. kaplama parçaları birbirine bindirilmiş
built-in s. sabit
built-in s. yapısal
built-in s. yapısında bulunan
built-in s. yerleşik
high-built s. yüksek yapılı
high-built s. uzun
Computer
built-in template i. gömülü şablon
built-in version i. hazır versiyon/sürüm
built-in toolbars available i. kullanılabilir yerleşik araç çubukları
last built i. son derleme tarihi
built policy i. yapım ilkesi
built-in role i. yerleşik görev
built-in functions i. yerleşik işlevler
built-in method i. yerleşik yöntem
built-in dictionary i. yerleşik sözlük
built-in command i. yerleşik komut
built-in menus i. yerleşik menüler
built in menu i. yerleşik menü
not yet built expr. henüz oluşturulmadı
Informatics
built-in memory i. iç bellek
built-in function i. iç işlev
built-in memory i. tümleşik bellek
built-in function i. tümleşik işlev
built-in s. yerleşik
Mechanic
built-up edge i. yığma kenar
built-up edge i. yığma ağız
Television
built-in mic i. kapalı yer mikrofonu
Architecture
as-built drawings i. nihai çizimler
as-built drawing i. uygulanan proje
Construction
regulations for the structures to be built in disaster areas i. afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında yönetmelik
built-up beam i. bileşik kiriş
built on i. bina eklentisi
built-up girder i. bileşik kiriş
built-up column i. bileşik kolon
built-up member i. bileşik öğe
built-up column i. çatma sütun
built-up girder i. çatma kiriş
built-up roof i. çatma çatı
as-built drawings i. doğrulanmış proje çizimleri
as-built drawings i. gerçekleşen proje çizimleri
built-in lighting i. gömük aydınlatma
built-in furniture i. gömme dolap
built-in reservoir i. gömme rezervuar
built-in wardrobe i. gömme gardrop
built-in closet i. gömme dolap
built-in tank i. gömme depo
built-in washbasin i. hilton lavabo
beam with both ends built in i. her iki ucu ankastre kiriş
as-built drawing i. iş sonu çizimi
built-in thermal protection i. içten ısıl koruma
as-built drawings i. iş sonu çizimleri
built of stone or brick i. kargir
built-up beam i. mürekkep kiriş
built-in kitchen i. niş mutfak
as-built drawing i. proje sonu çizimi
built-in furniture i. sabit mobilya
newly-built flat i. sıfır daire
as-built drawings i. uygulama çizimleri
as-built project i. yapının bittikten sonraki halini gösteren çizim
built-up column i. yapma kolon
built-up section i. yapma profil
built h-column i. yapma çelik h-kolon
as-built project i. (yapı sonrası) uygulama projesi
built-in tank i. yeraltı tankı
built-in s. gömme
built-in s. gömme tip
brick-built s. tuğladan yapılmış
blt (built) kısalt. inşa edilmiş
Furniture
built-in dishwasher i. ankastre bulaşık makinesi
Automotive
built-up export i. bitirilmiş halde ihracat
custom built car i. özel yapım otomobil
built-up crankshaft i. parçalı krank mili
built-in s. ankastre
completely built up s. tamamen monte edilmiş
coach-built s. (araç) gövdesi özel üretimli
Traffic
built-up area i. ingiltere'de hız sınırının 30 mph olduğu bölgeler
built-up [uk] s. trafik lambaları olan
built-up [uk] s. hız sınırı 30 olan
Railway
built-up crossing i. çatma göbek
built-up common crossing i. çatma müşterek göbek
Aeronautic
built-in test equipment i. dahili test ekipmanı
built in test equipment i. geliştirilen test ekipmanı
built-up engine i. montaja hazır motor
built-in s. gömme
Marine
wave-built terrace i. dalga tarafından oluşturulan set
year of built i. inşa tarihi
quaywall built with two rows of sheet-piles i. iki sıra saç kazık ile yapılmış rıhtım duvarı
newly built ship i. yeni inşa edilmiş gemi
carvel built i. yanyana dizilmiş tahtalarla yapılan gemi inşası
diagonal built i. dış kısmı gemi omurgasıyla yaklaşık 45 derecelik açı yapan ters yönlü iki kat kalasla inşa edilen (gemi)
carvel-built s. gövde plakaları üst üste yerine uç uca eklenerek inşa edilmiş (gemi)
clinker-built s. bindirmeli
clinker-built s. bindirme kaplamalı
clinker-built s. bindirmeli (gemi)
clincher-built s. bindirmeli kaplamalı (tekne)
clinch-built s. bindirmeli kaplamalı (tekne)
Chemistry
built-soap powder i. sabun tozu
Biology
built-up membrane i. parçalı membran
Apiculture
built combs in the open f. açıkta petek inşa etmek
Fishery
built cane i. (olta yapmak için) şeritlere ayrılmış bambu
Archaeology
stone-built tombs i. taştan yapılmış mezarlar
Environment
jerry built housing i. derme çatma konut
Geography
built environment i. mamur çevre
built environment i. yapılı çevre
Military
built in test equipment i. dahili test cihazı
built in test equipment i. içe monte edilmiş test cihazı
built up area i. meskun mahal
Hunting
bullet-lube built up i. mermi yayının namlu ve mekanizmada toplanması
Photography
built-in flash i. cihaza sabit flaş
built-in flash i. yerleşik flaş
Bookbindery
hugely built i. yarma deri
Slang
built like a brick shit house i. son derece güçlü kimse
be built like a brick shithouse f. çok kaslı ve güçlü olmak
be built like a brick shithouse f. kas yapmış olmak
be built like a brick shithouse f. kaya gibi kuvvetli olmak
be built like a brick shithouse f. balık etli olmak
be built like a brick shithouse f. etli butlu olmak
be built like a brick shithouse f. taş gibi olmak
be built like a brick shithouse f. sağlam bir yapısı/fiziği olmak
be built like a brick shithouse f. düzgün bir fiziği olmak
built like a brick outhouse s. kaslı
built like a brick outhouse s. güçlü
built like a brick outhouse s. güçlü kuvvetli
built like a brick outhouse s. demir gibi
built like a brick outhouse s. kaya gibi kuvvetli
built like a brick outhouse s. yapılı
built like a brick outhouse s. boylu poslu
built like a brick outhouse s. iri yarı
built like a brick outhouse s. etli butlu
built like a brick outhouse s. dolgun
built like a brick outhouse s. balık etli
built like a brick shithouse s. kaslı
built like a brick shithouse s. güçlü
built like a brick shithouse s. güçlü kuvvetli
built like a brick shithouse s. demir gibi
built like a brick shithouse s. kaya gibi kuvvetli
built like a brick shithouse s. yapılı
built like a brick shithouse s. boylu poslu
built like a brick shithouse s. iri yarı
built like a brick shithouse s. etli butlu
built like a brick shithouse s. dolgun
built like a brick shithouse s. balık etli