Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
boots
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"boots"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
boots
i.
asker postalı
2
Genel
boots
i.
otel ayakkabı boyacısı
3
Genel
boots
i.
çizme
Archaic
4
Eski Kullanım
boots
i.
ayağın ve bacağın ezildiği bir tür işkence aracı
"boots"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 294 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hessian boots
i.
uzun çizme
2
Genel
cowboy boots
i.
kovboy çizmesi
3
Genel
steel-toe boots
i.
çelik destekli ayakkabı
4
Genel
wellington boots
i.
lastik çizme
5
Genel
top boots
i.
uzun çizme
6
Genel
puss in boots
i.
çizmeli kedi
7
Genel
walking boots
i.
yürüyüş botu
8
Genel
walking boots
i.
tırmanma botu
9
Genel
lightweight boots
i.
hafif bot/çizme
10
Genel
hiking boots
i.
yürüyüş botu
11
Genel
mountaineering boots
i.
dağcılık botları
12
Genel
high-heeled leather boots
i.
yüksek topuklu deri çizmeler
13
Genel
rubber-boots
i.
lastik çizme
14
Genel
billy-boots
i.
lastik çizme
15
Genel
casual boots
i.
gündelik çizme
16
Genel
sly boots
i.
cingöz
17
Genel
sly boots
i.
haylaz
18
Genel
sly boots
i.
kerata
19
Genel
lick someone's boots
f.
birine dalkavukluk etmek
20
Genel
be too big for one's boots
f.
burnu kaf dağında olmak
21
Genel
be too big for one's boots
f.
kendini dev aynasında görmek
22
Genel
lick somebody's boots
f.
dalkavukluk etmek
23
Genel
be too big for one's boots
f.
burnu havada olmak
24
Genel
be too big for one's boots
f.
kendini bir şey sanmak
25
Genel
get too big for one's boots
f.
burun şişirmek
26
Genel
die one's boots
f.
çalışırken ölmek
27
Genel
lick somebody's boots
f.
etek öpmek
28
Genel
lick somebody's boots
f.
yaltaklanmak
29
Genel
lick somebody's boots
f.
eteklemek
30
Genel
lick somebody's boots
f.
çanak yalamak
31
Genel
lick someone's boots
f.
birinin elini eteğini öpmek
32
Genel
lick someone's boots
f.
çanak yalamak
33
Genel
boots and all
zf.
tamamen
Phrases
34
İfadeler
don't get too big for your boots
expr.
kendini dev aynasında görme
35
İfadeler
don't get too big for your boots
expr.
kendini bir şey sanma
Proverb
36
Atasözü
don't judge a man until you've walked in his boots
yaşamadan yargılama
Colloquial
37
Konuşma Dili
clever boots [australia]
i.
zeka küpü
38
Konuşma Dili
lick someone's boots
f.
ayağını öpmek
39
Konuşma Dili
lick someone's boots
f.
dalkavukluk yapmak
40
Konuşma Dili
die with one's boots on
f.
çizmeleri ayağında ölmek
41
Konuşma Dili
hang up one's boots
f.
emekli olmak
42
Konuşma Dili
bet one's boots on
f.
emin olmak
43
Konuşma Dili
die with one's boots on
f.
işinin başında ölmek
44
Konuşma Dili
hang up one's boots
f.
işten ayrılmak
45
Konuşma Dili
die with one's boots on
f.
kaza sonucu ölmek
46
Konuşma Dili
lick someone's boots
f.
kıçını yalamak
47
Konuşma Dili
bet one's boots on
f.
kesinlikle emin olmak
48
Konuşma Dili
lick someone's boots
f.
yaltaklanmak
49
Konuşma Dili
lick someone's boots
f.
yardakçılık yapmak
50
Konuşma Dili
hang up one's boots
f.
ununu eleyip eleğini asmak
51
Konuşma Dili
lick someone's boots
f.
yağcılık etmek
52
Konuşma Dili
lick someone's boots
f.
yağlamak
53
Konuşma Dili
in bed with (one's) boots on
s.
sızmış
54
Konuşma Dili
in bed with (one's) boots on
s.
giysileri bile çıkaramadan sızmış
55
Konuşma Dili
too big for one’s boots
expr.
aşırı gururlu
56
Konuşma Dili
too big for one’s boots
expr.
aşırı kibirli
57
Konuşma Dili
too big for one’s boots
expr.
kendini bir şey zanneden
58
Konuşma Dili
too big for one’s boots
expr.
kendini çok beğenmiş
59
Konuşma Dili
you (can) bet your boots
expr.
emin olabilirsin
60
Konuşma Dili
you (can) bet your boots
expr.
emin ol ki
61
Konuşma Dili
you (can) bet your boots
expr.
kesinlikle
62
Konuşma Dili
you (can) bet your boots
expr.
hiç şüphen olmasın ki
Idioms
63
Deyim
seven-league boots
i.
son sürat gitme/seyahat etme
64
Deyim
seven-league boots
i.
dörtnala gitme
65
Deyim
seven-league boots
i.
uçarcasına seyahat etme
66
Deyim
voice in his boots
i.
derin ses
67
Deyim
voice in his boots
i.
pes ses
68
Deyim
too big for one's boots
i.
hem kel hem fodul
69
Deyim
a clever boots
i.
zeka küpü kimse
70
Deyim
quaking/shaking in your boots/shoes
i.
yaprak gibi titreme
71
Deyim
(one's) heart sinks into (one's) boots
f.
ödü kopmak
72
Deyim
(one's) heart sinks into (one's) boots
f.
ödü bokuna karışmak
73
Deyim
(one's) heart sinks into (one's) boots
f.
yüreği ağzına gelmek
74
Deyim
(one's) heart sinks into (one's) boots
f.
umutları suya düşmek
75
Deyim
(one's) heart sinks into (one's) boots
f.
umutsuzluğa kapılmak/düşmek
76
Deyim
(one's) heart sinks into (one's) boots
f.
umutları boşa çıkmak
77
Deyim
your heart sinks into your boots
f.
ödü kopmak
78
Deyim
your heart sinks into your boots
f.
ödü bokuna karışmak
79
Deyim
your heart sinks into your boots
f.
yüreği ağzına gelmek
80
Deyim
your heart sinks into your boots
f.
umutları suya düşmek
81
Deyim
your heart sinks into your boots
f.
umutsuzluğa kapılmak/düşmek
82
Deyim
your heart sinks into your boots
f.
umutları boşa çıkmak
83
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
keyfini çıkarmak
84
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
tadını çıkarmak
85
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
canının istediği kadar almak
86
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
(birisinin) yerini doldurmak
87
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
(birisinin) görevini devralmak
88
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
(birisinin) yerine geçmek
89
Deyim
fill your boots [uk]
f.
keyfini çıkarmak
90
Deyim
fill your boots [uk]
f.
tadını çıkarmak
91
Deyim
fill your boots [uk]
f.
canının istediği kadar almak
92
Deyim
step into (someone's) boots
f.
(birisinin) yerini doldurmak
93
Deyim
step into (someone's) boots
f.
(birisinin) görevini devralmak
94
Deyim
step into (someone's) boots
f.
(birisinin) yerine geçmek
95
Deyim
step into someone's boots
f.
(birisinin) yerini doldurmak
96
Deyim
step into someone's boots
f.
(birisinin) görevini devralmak
97
Deyim
step into someone's boots
f.
(birisinin) yerine geçmek
98
Deyim
have one's heart in one's boots
f.
aşırı heyecanlı bir mizaca sahip olmak
99
Deyim
lick someone's boots
f.
birisine yalakalık yapmak
100
Deyim
lick someone's boots
f.
birisinin götünü yalamak
101
Deyim
shake in one's boots
f.
çok korkmak
102
Deyim
have one's heart in one's boots
f.
çok korkmak
103
Deyim
be as tough as old boots
f.
çok güçlü olmak
104
Deyim
be quaking in your boots
f.
çok korkmak
105
Deyim
be quaking in your boots
f.
çok endişeli olmak
106
Deyim
grow too big for one's boots
f.
çıktığı yumurtayı beğenmemek
107
Deyim
be quaking in your boots
f.
çok heyecanlanmak
108
Deyim
lick someone's boots
f.
çanak yalamak
109
Deyim
quake in one's boots
f.
çok korkmak
110
Deyim
die in one's boots
f.
görev başında ölmek
111
Deyim
hang up one's boots
f.
kramponlarını asmak
112
Deyim
be shaking in your boots
f.
korkudan tir tir titremek
113
Deyim
shake in one's boots
f.
korkudan tir tir titremek
114
Deyim
die with one's boots on
f.
ölene kadar çalışmak
115
Deyim
quake in one's boots
f.
korkudan tir tir titremek
116
Deyim
shiver in one's boots
f.
ödü kopmak
117
Deyim
shake in one's boots
f.
ödü kopmak
118
Deyim
quake in one's boots
f.
ödü kopmak
119
Deyim
be shaking in your boots
f.
ödü kopmak
120
Deyim
have one's heart in one's boots
f.
ödü kopmak
121
Deyim
have one's heart in one's boots
f.
ödü bokuna karışmak
122
Deyim
die with your boots on
f.
ölene kadar çalışmak
123
Deyim
die in one's boots
f.
savaşta ölmek
124
Deyim
hang up one's boots
f.
spor hayatı bitmek
125
Deyim
be as tough as old boots
f.
sapasağlam olmak
126
Deyim
shiver in one's boots
f.
üç buçuk atmak
127
Deyim
somebody's heart is in their boots
f.
yüreği ağzında olmak
128
Deyim
shake in one's boots
f.
üç buçuk atmak
129
Deyim
have one's heart in one's boots
f.
yüreği ağzında olmak
130
Deyim
have one's heart in one's boots
f.
yüreği ağzına gelmek
131
Deyim
hang up one's boots
f.
(sakatlık vb yüzünden) sporu bırakmak
132
Deyim
fill (one's) boots
f.
alabildiği kadar almak
133
Deyim
fill (one's) boots
f.
(birinin) yerini doldurmak
134
Deyim
fill (one's) boots
f.
(birinin) rolünü üstlenmek
135
Deyim
fill (one's) boots
f.
(birinin) yerine geçmek
136
Deyim
fill (one's) boots
f.
(birinin) yerine bakmak
137
Deyim
fill (one's) boots
f.
(birinin) konumunu, işini devralmak
138
Deyim
fill your boots
f.
fazla fazla almak
139
Deyim
fill your boots
f.
alabildiği kadar almak
140
Deyim
fill your boots
f.
bir fırsatı değerlendirmek
141
Deyim
fill your boots
f.
bir fırsattan yararlanmak
142
Deyim
fill somebody’s boots/shoes
f.
birinin yerini en iyi şekilde doldurmak
143
Deyim
fill somebody’s boots/shoes
f.
birinin işini onun yerine en iyi şekilde yapmak
144
Deyim
fill somebody’s boots/shoes
f.
birinin rolünü en iyi şekilde üstlenmek
145
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
fazla fazla almak
146
Deyim
fill (one's) boots [uk]
f.
alabildiği ne varsa almak
147
Deyim
(one's) heart is in (one's) boots
f.
üzgün olmak
148
Deyim
(one's) heart is in (one's) boots
f.
kalbi kırık olmak
149
Deyim
(one's) heart is in (one's) boots
f.
kırgın olmak
150
Deyim
(one's) heart is in (one's) boots
f.
endişeli olmak
151
Deyim
(one's) heart is in (one's) boots
f.
huzursuz olmak
152
Deyim
(one's) heart is in (one's) boots
f.
yüreği ağzında olmak
153
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
turp gibi olmak
154
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
sağlam olmak
155
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
güçlü kuvvetli olmak
156
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
çivi gibi sağlam olmak
157
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
dayanıklı olmak
158
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
kayış gibi olmak
159
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
lastik gibi olmak
160
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
dayanıklı olmak
161
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
metanetli olmak
162
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
dirençli olmak
163
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
soğukkanlı olmak
164
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
çok inatçı olmak
165
Deyim
be (as) tough as old boots
f.
çok kararlı olmak
166
Deyim
be quaking in (one's) boots
f.
çok korkmak
167
Deyim
be quaking in (one's) boots
f.
korkudan tir tir titremek
168
Deyim
be quaking in (one's) boots
f.
aman ne korkmak
169
Deyim
be quaking in (one's) boots
f.
aman çok korkmak
170
Deyim
be shaking in (one's) boots
f.
korkudan tir tir titremek
171
Deyim
be shaking in (one's) boots
f.
ödü kopmak
172
Deyim
be shaking in (one's) boots
f.
aman ne korkmak
173
Deyim
be shaking in (one's) boots
f.
aman çok korkmak
174
Deyim
bet (one's) boots
f.
emin olmak
175
Deyim
bet (one's) boots
f.
kesinlikle emin olmak
176
Deyim
bet (one's) boots
f.
adı kadar emin olmak
177
Deyim
bet (one's) boots
f.
olduğuna bahse girmek
178
Deyim
bet (one's) boots
f.
olduğuna bahse var olmak
179
Deyim
be too big for your boots [uk]
f.
kendini dev aynasında görmek
180
Deyim
be too big for your boots [uk]
f.
kendini bir şey sanmak
181
Deyim
die with one's boots on
f.
savaşta ölmek
182
Deyim
lick the boots of
f.
yalakalık yapmak
183
Deyim
lick the boots of
f.
kul köle olmak
184
Deyim
die in boots
f.
görev başında ölmek
185
Deyim
die in boots
f.
savaşta ölmek
186
Deyim
hang up your boots
f.
emekli olmak
187
Deyim
hang up your boots
f.
işten ayrılmak
188
Deyim
hang up your boots
f.
ununu eleyip eleğini asmak
189
Deyim
hang up your boots
f.
spor hayatı bitmek
190
Deyim
hang up your boots
f.
kramponlarını asmak
191
Deyim
hang up your boots
f.
(sakatlık yüzünden) sporu bırakmak
192
Deyim
lick boots
f.
dalkavukluk etmek
193
Deyim
lick boots
f.
etek öpmek
194
Deyim
lick boots
f.
yaltaklanmak
195
Deyim
lick boots
f.
çanak yalamak
196
Deyim
lick boots
f.
el etek öpmek
197
Deyim
lick boots
f.
ayağını öpmek
198
Deyim
lick boots
f.
dalkavukluk yapmak
199
Deyim
lick boots
f.
kıçını yalamak
200
Deyim
lick boots
f.
yardakçılık yapmak
201
Deyim
lick boots
f.
yağcılık etmek
202
Deyim
lick boots
f.
yağlamak
203
Deyim
lick boots
f.
yalakalık yapmak
204
Deyim
lick boots
f.
kul köle olmak
205
Deyim
lick boots
f.
götünü yalamak
206
Deyim
shake in boots
f.
çok korkmak
207
Deyim
shake in boots
f.
korkudan tir tir titremek
208
Deyim
shake in boots
f.
ödü kopmak
209
Deyim
shake in boots
f.
üç buçuk atmak
210
Deyim
shake in boots
f.
ödü kopmak
211
Deyim
shake in boots
f.
ödü patlamak
212
Deyim
shake in your boots
f.
çok korkmak
213
Deyim
shake in your boots
f.
korkudan tir tir titremek
214
Deyim
shake in your boots
f.
ödü kopmak
215
Deyim
shake in your boots
f.
üç buçuk atmak
216
Deyim
shake in your boots
f.
ödü kopmak
217
Deyim
shake in your boots
f.
ödü patlamak
218
Deyim
quake in your boots
f.
çok korkmak
219
Deyim
quake in your boots
f.
korkudan tir tir titremek
220
Deyim
quake in your boots
f.
ödü kopmak
221
Deyim
quake in your boots
f.
üç buçuk atmak
222
Deyim
quake in your boots
f.
ödü kopmak
223
Deyim
quake in your boots
f.
ödü patlamak
224
Deyim
tough as old boots
s.
sapasağlam
225
Deyim
too big for your boots
s.
burnu aşırı havada
226
Deyim
too big for your boots
s.
kendini bir şey sanan
227
Deyim
too big for your boots
s.
fasulye gibi kendini nimetten sayan
228
Deyim
too big for your boots
s.
kendini dev aynasında gören
229
Deyim
over shoes, over boots
zf.
kayıtsızca
230
Deyim
over shoes, over boots
zf.
umursamadan
231
Deyim
over shoes, over boots
zf.
önünü ardını düşünmeden
232
Deyim
over shoes, over boots
zf.
ne olursa olsun yola devam eden
233
Deyim
too big for one's boots
expr.
burnu aşırı havada
234
Deyim
tough as old boots
expr.
çok güçlü (psikolojik yönden)
235
Deyim
as tough as old boots
expr.
çok güçlü (psikolojik yönden)
236
Deyim
I'm shaking in my boots
expr.
korkudan tir tir titriyorum
237
Deyim
as tough as old boots
expr.
sapasağlam
238
Deyim
as tough as old boots
expr.
turp gibi
239
Deyim
tough as old boots
expr.
turp gibi
240
Deyim
as tough as old boots
expr.
(kopmayacak/yenmeyecek kadar) sert
241
Deyim
boots and all
expr.
gayretle
242
Deyim
boots and all
expr.
azimle
243
Deyim
boots and all
expr.
her şeyiyle
244
Deyim
boots and all
expr.
canla başla
Speaking
245
Konuşma
you bet your boots!
expr.
emin olabilirsin!
246
Konuşma
you bet your boots!
expr.
kesinlikle!
247
Konuşma
you bet your boots!
expr.
şüphesiz!
Politics
248
Siyasal
jack boots
i.
militarizm
249
Siyasal
jack boots
i.
totalitarizm
Technical
250
Teknik
safety boots
i.
güvenlik ayakkabısı
251
Teknik
top boots
i.
uzun çizme
Textile
252
Tekstil
lined or unlined polyurethane boots
i.
astarlı veya astarsız poliüretan çizmeler
253
Tekstil
steel cap boots
i.
çelik koruyuculu/uçlu bot
254
Tekstil
mid-calf boots
i.
dizaltı (bot/çizme)
255
Tekstil
thigh high boots
i.
dizüstü çizme
256
Tekstil
mid-calf boots
i.
kısa konçlu (çorap/çizme)
257
Tekstil
mid-calf boots
i.
yarım (baldırın ortasına kadar) bot/çizme
258
Tekstil
desert boots
i.
bilek hizasına gelen bağcıklı ve yumuşak tabanlı süet bot
Automotive
259
Otomotiv
rubber boots
i.
lastik körükler
260
Otomotiv
drive shaft boots
i.
tahrik şaftı toz lastikleri
261
Otomotiv
racing boots
i.
yarış botları
History
262
Tarih
jack boots
i.
eskiden süvarilerin, balıkçıların giydiği dizi aşan çizme
263
Tarih
hessian boots
i.
hess çizmesi
Environment
264
Çevre
butyl rubber boots
i.
sentetik kauçuktan yapılmış bot
Military
265
Askeri
boots and saddles
i.
at başına borusu
266
Askeri
boots on the ground
i.
bizzat muharebe alanında olan kara kuvvetleri
Football
267
Futbol
football boots
i.
futbol ayakkabısı
268
Futbol
football boots
i.
krampon
Slang
269
Argo
a bossy boots
i.
buyurgan
270
Argo
a bossy boots
i.
sürekli emir veren
271
Argo
ugg boots
i.
ugg bot
272
Argo
fuck-me boots
i.
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren genelde kısa etek altına giyilen uzun çizmeler
273
Argo
fuck-me boots
i.
seksi/davetkar çizmeler
274
Argo
fuck-me boots
i.
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren dize kadar uzun çizmeler
275
Argo
knock boots
f.
sevişmek
276
Argo
knock boots
f.
seks yapmak
277
Argo
knock boots
f.
mercimeği fırına vermek
278
Argo
lick somebody's boots
f.
götünü yalamak
279
Argo
lick somebody's boots
f.
kıçını yalamak
280
Argo
lick somebody's boots
f.
yalakalık yapmak
281
Argo
knock boots (with one) [euphemism]
f.
(biriyle) sevişmek
282
Argo
knock boots (with one) [euphemism]
f.
(biriyle) seks yapmak
283
Argo
knock boots (with one) [euphemism]
f.
(biriyle) mercimeği fırına vermek
284
Argo
in bed with (one's) boots on
s.
çok sarhoş
285
Argo
in bed with (one's) boots on
s.
zom
286
Argo
in bed with (one's) boots on
s.
küfelik
287
Argo
in bed with (one's) boots on
s.
dut gibi sarhoş
288
Argo
your mother wears army boots
exclam.
anandır
289
Argo
your mother wears army boots
exclam.
git sen onu anana söyle
290
Argo
your mother wears army boots
exclam.
ananınki
British Slang
291
İngiliz Argosu
jesus boots
i.
sandalet
292
İngiliz Argosu
bovver boots
i.
ingiltere'de bazı gençlerin çete kavgalarında giydikleri ağır bir bot
293
İngiliz Argosu
splash one's boots
f.
işemek
294
İngiliz Argosu
fill your boots!
expr.
istediğin kadar al!
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of boots
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy