|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
biri adına |
behalf i.
|
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
her biri |
each zm.
|
|
General |
|
3 |
Genel |
fenik alman markının yüzde biri |
pfennig i.
|
|
4 |
Genel |
dördüzlerden biri |
quadruplet i.
|
|
5 |
Genel |
beşizlerden biri |
quintuplet i.
|
|
6 |
Genel |
dördüzlerden biri |
quad i.
|
|
7 |
Genel |
rublenin yüzde biri |
kopeck i.
|
|
8 |
Genel |
güneybatı amerika ve meksika'nin çöllerinde yetişen ağaç şeklindeki en büyük kaktüs türlerinden biri |
saguaro i.
|
|
9 |
Genel |
guyana bölgesi halkından biri |
guianan i.
|
|
10 |
Genel |
birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri |
spouse i.
|
|
11 |
Genel |
hoşsohbet biri |
conversationalist i.
|
|
12 |
Genel |
bir saatin altmışta biri |
minute i.
|
|
13 |
Genel |
dengi olamayan biri ile evlenme |
mesalliance i.
|
|
14 |
Genel |
çiftli yarışan çiftlerden biri |
bye i.
|
|
15 |
Genel |
milin sekizde biri |
furlong i.
|
|
16 |
Genel |
pervaz altındaki dişlerin her biri |
dentil i.
|
|
17 |
Genel |
güney afrika'nın kurak yaylalarından biri |
karroo i.
|
|
18 |
Genel |
hindistan para birimi rupee'nin yüzde biri |
paise i.
|
|
19 |
Genel |
oyun alanının dört köşesinden biri |
corner i.
|
|
20 |
Genel |
sıfırdan dokuza kadar tamsayıların her biri |
digit i.
|
|
21 |
Genel |
almanca'da cins isimlerin önlerine gelen üç artikel'den biri |
der i.
|
|
|
22 |
Genel |
yüzdeki organlardan biri |
feature i.
|
|
23 |
Genel |
lejyonun onda biri |
cohort i.
|
|
24 |
Genel |
önemsiz biri (nüfuz açısından) |
cipher i.
|
|
25 |
Genel |
kafatasının en geniş transvers kutrunun uçlarından her biri |
euryon i.
|
|
26 |
Genel |
birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri |
spouse i.
|
|
27 |
Genel |
akrandan biri |
peer i.
|
|
28 |
Genel |
ahşap gemilerde baş bodoslamasındaki iki yelpazeden biri |
knighthead i.
|
|
29 |
Genel |
üzerine rayların yerleştirildiği, enine konulmuş metal, ağaç ya da beton parçalarından her biri |
sleeper i.
|
|
30 |
Genel |
çekimser kalan biri |
abstainer i.
|
|
31 |
Genel |
ikizlerden biri |
twin i.
|
|
32 |
Genel |
fransız büyükşehirlerinin ayrıldığı idari bölgelerden her biri |
arrondisement i.
|
|
33 |
Genel |
mevsimlerin değişimi nedeniyle paganlar ve cadılar tarafından yapılan sekiz festivalden biri |
sabbat i.
|
|
34 |
Genel |
eski ingiliz guyanası halkından biri |
guyanese i.
|
|
35 |
Genel |
bir ülkenin başlıca idari bölümlerinden her biri |
province i.
|
|
36 |
Genel |
antik fizyolojiye göre aşırı sinir ve asabiyete neden olduğu düşünülen dört etkenden biri |
yellow bile i.
|
|
37 |
Genel |
bir derginin eski sayılarından biri |
back number i.
|
|
38 |
Genel |
yardımda bulunan biri |
abettor i.
|
|
39 |
Genel |
bir saniyenin binde biri |
millisecond i.
|
|
40 |
Genel |
ileri gelenlerden biri |
worthy i.
|
|
41 |
Genel |
dostlarımızdan biri |
a friend of ours i.
|
|
42 |
Genel |
biri ya da bir kurum hakkında yazılan övücü yazı |
writeup i.
|
|
43 |
Genel |
italya’nın 1948 anayasası ile kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesinden biri |
lazio i.
|
|
44 |
Genel |
bir galonun sekizde biri |
pint i.
|
|
45 |
Genel |
orta çağda sulh hakimlerinden biri |
prior i.
|
|
46 |
Genel |
iyi taraflarından biri |
one of his redeeming features i.
|
|
47 |
Genel |
dört taneden biri |
quadruplicate i.
|
|
48 |
Genel |
tuhaf biri |
oddball i.
|
|
49 |
Genel |
ipin elyafından biri |
strand i.
|
|
50 |
Genel |
guyana bölgesi halkından biri |
guyanese i.
|
|
51 |
Genel |
dairenin dörtte biri |
quadrant i.
|
|
52 |
Genel |
birbiriyle ilgisi olan şeylerin her biri |
correlate i.
|
|
53 |
Genel |
sosyeteden biri |
socialite i.
|
|
54 |
Genel |
büyük bir baca içindeki birkaç ayrı duman yolunun her biri |
flue i.
|
|
55 |
Genel |
buyruk altında olan biri |
minion i.
|
|
56 |
Genel |
yahudi inancındaki kötü ruhlardan biri |
daimon i.
|
|
57 |
Genel |
çiçeği oluşturan minik çiçeklerden her biri |
floret i.
|
|
58 |
Genel |
sent amerikan dolarının yüzde biri |
cent i.
|
|
59 |
Genel |
oluşturan parçalardan her biri |
constituent i.
|
|
60 |
Genel |
bir dakikalık sürenin altmışta biri |
second i.
|
|
61 |
Genel |
ikişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda ortak oynayan iki kişiden her biri |
spouse i.
|
|
|
62 |
Genel |
en yüce meleklerden biri |
seraph i.
|
|
63 |
Genel |
bir yerin eşrafından olan biri |
a pillar of society i.
|
|
64 |
Genel |
ağacın ana dallarından biri |
bough i.
|
|
65 |
Genel |
uçak personelinden biri |
flyboy i.
|
|
66 |
Genel |
yeraltı dünyasından biri |
hoodlum i.
|
|
67 |
Genel |
rublenin yüzde biri |
kopek i.
|
|
68 |
Genel |
japonya'yı oluşturan 4 büyük adadan biri |
kyushu i.
|
|
69 |
Genel |
ev halkından biri |
domiciliar i.
|
|
70 |
Genel |
bir bölgenin onda biri |
deciare i.
|
|
71 |
Genel |
eski romada bir alayın onda biri |
cohort i.
|
|
72 |
Genel |
piyano tuşlarından biri |
note i.
|
|
73 |
Genel |
imparatorluk rusyası'nın güneyindeki halklardan biri |
cossack i.
|
|
74 |
Genel |
önemli biri |
person of note i.
|
|
75 |
Genel |
ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilen bölümlerden her biri |
degree i.
|
|
76 |
Genel |
hindistan'daki dört sosyal gruptan biri |
kshatriya i.
|
|
77 |
Genel |
üçüzlerden biri |
triplet i.
|
|
78 |
Genel |
bileşik yapraklardan biri |
leaflet i.
|
|
79 |
Genel |
embriyonik beyni oluşturan segmentlerden biri |
encephalomere i.
|
|
80 |
Genel |
malaya takımadalarındaki adalardan biri |
celebes i.
|
|
81 |
Genel |
içeriden biri |
insider i.
|
|
82 |
Genel |
öğretim yılının dörtte biri |
quarter i.
|
|
83 |
Genel |
sık aralıklarla çıkan duman veya buhar kümelerinden biri |
puff i.
|
|
84 |
Genel |
yılın dörtte biri |
quarter i.
|
|
85 |
Genel |
dört incil´den biri |
gospel i.
|
|
86 |
Genel |
santimin yüzmilyonda biri |
angstrom i.
|
|
87 |
Genel |
moğol halkından biri |
mongol i.
|
|
88 |
Genel |
beyin zarlarından biri |
dura mater i.
|
|
89 |
Genel |
başka biri sanma |
confusion i.
|
|
90 |
Genel |
başka biri |
another person i.
|
|
91 |
Genel |
galonun dörtte biri |
quart i.
|
|
92 |
Genel |
iata'nın üç coğrafi bölgesinden biri |
area i.
|
|
93 |
Genel |
karı kocadan her biri |
spouse i.
|
|
94 |
Genel |
bir dizi delikten biri |
perforation i.
|
|
95 |
Genel |
bir derecelik eğrinin altmışta biri |
second i.
|
|
96 |
Genel |
çemberin dörtte biri |
quadrant i.
|
|
97 |
Genel |
ölçeğin dörtte biri |
quartern i.
|
|
98 |
Genel |
önemsiz biri |
nobody i.
|
|
99 |
Genel |
abd içki ölçüsü galonun beşte biri, 84 santilitre |
a fifth i.
|
|
100 |
Genel |
litrenin sekizde biri |
quartern i.
|
|
101 |
Genel |
oy vermeyen biri |
abstainer i.
|
|
102 |
Genel |
içki içmeyen biri |
abstainer i.
|
|
103 |
Genel |
sütte bulunan proteinlerden herhangi biri |
laetoprotein i.
|
|
104 |
Genel |
bir süreç içindeki durumlardan her biri |
degree i.
|
|
105 |
Genel |
istekleri, düşünceleri farklı olan kişi veya topluluklardan her biri |
party i.
|
|
106 |
Genel |
dairenin dörtte biri |
quad i.
|
|
107 |
Genel |
galonun sekizde biri |
pint i.
|
|
108 |
Genel |
saniyenin milyonda biri |
microsecond i.
|
|
109 |
Genel |
roma'nın üzerine kurulu olduğu yedi tepeden biri |
aventine i.
|
|
110 |
Genel |
truva savaşında yunan başkanlarından her biri |
nestor i.
|
|
111 |
Genel |
saniyenin milyarda biri |
nanosecond i.
|
|
112 |
Genel |
mecusilerden biri |
magus i.
|
|
113 |
Genel |
dörtte biri |
one quarter i.
|
|
114 |
Genel |
hızır gibi yetişen biri ya da bir yardım |
deus ex machina i.
|
|
115 |
Genel |
bir kitabı ortadan açtığımızda birbirine bakan sayfaları biri diğerinin aynadaki yansıması olarak düşünülerek ortaya çıkarılan estetik görüntü tekniği |
book matching i.
|
|
116 |
Genel |
doların yüzde biri |
cent i.
|
|
117 |
Genel |
incili yazan dört havariden biri |
evangelist i.
|
|
118 |
Genel |
biri uygunsuz iki farklı anlam taşıyan söz |
double-entendre i.
|
|
119 |
Genel |
fransa'nın 26 bölgesinden biri |
languedoc-roussillon i.
|
|
120 |
Genel |
ebeveynlerinden biri üvey olan çocuk |
half-blood i.
|
|
121 |
Genel |
çok tecrübeli biri |
war-horse i.
|
|
122 |
Genel |
ingiltere'de milli eğitim programının dört basamağından her biri |
key stage i.
|
|
123 |
Genel |
pound'un yüzde biri |
penny i.
|
|
124 |
Genel |
kulak salyangozu içindeki boşluklardan biri |
scala i.
|
|
125 |
Genel |
gramın binde biri |
milligram i.
|
|
126 |
Genel |
gürcistan’daki etnik topluklardan biri |
mingrelian i.
|
|
127 |
Genel |
her üç kişiden biri |
one out of every three i.
|
|
128 |
Genel |
tayvan'ın yerli halklarından biri |
siraya i.
|
|
129 |
Genel |
dörtte biri |
one fourth of i.
|
|
130 |
Genel |
beşte biri |
one fifth of i.
|
|
131 |
Genel |
taraflardan herhangi biri |
either party i.
|
|
132 |
Genel |
taraflardan biri |
either party i.
|
|
133 |
Genel |
dünyanın harikalarından biri |
one of the wonders of the world i.
|
|
134 |
Genel |
adamın biri |
one man i.
|
|
135 |
Genel |
dünya nüfusunun altıda biri |
one-sixth of the world's population i.
|
|
136 |
Genel |
ürünlerden biri |
one of the products i.
|
|
137 |
Genel |
saniyenin katrilyonda biri |
femtosecond i.
|
|
138 |
Genel |
karşı cinsten biri/birisi/kimse |
a member of the opposite sex i.
|
|
139 |
Genel |
hastaların üçte biri |
one third of the patients i.
|
|
140 |
Genel |
üçte biri |
one of three i.
|
|
141 |
Genel |
güvenlik dokümanlarının işaretlenmesi ve korunması konusunda uzman biri |
one skilled in the art of marking and protection of security documents i.
|
|
142 |
Genel |
en ünlü karnavallardan biri |
one of the most famous carnivals i.
|
|
143 |
Genel |
korelilerin yöresel kıyafetlerinden biri |
hanbok i.
|
|
144 |
Genel |
favorilerimden biri |
one of my favorite i.
|
|
145 |
Genel |
favorilerimden biri |
one of my favourite i.
|
|
146 |
Genel |
nanosaniyenin milyonda biri |
femtosecond i.
|
|
147 |
Genel |
kral arthur'un yuvarlak masa şövalyelerinden biri |
percival i.
|
|
148 |
Genel |
kral arthur'un yuvarlak masa şövalyelerinden biri |
perceval i.
|
|
149 |
Genel |
(bu konudaki) büyüklerden/büyük oyunculardan biri |
major i.
|
|
150 |
Genel |
herhangi biri |
anybody i.
|
|
151 |
Genel |
birlikte savaşan devletlerden biri |
cobelligerent i.
|
|
152 |
Genel |
ittifak devletlerinden biri |
cobelligerent i.
|
|
153 |
Genel |
rublenin yüzde biri |
copeck i.
|
|
154 |
Genel |
metrenin onda biri |
decimeter i.
|
|
155 |
Genel |
metrenin onda biri |
decimetre i.
|
|
156 |
Genel |
gramın onda biri |
decigramme i.
|
|
157 |
Genel |
litrenin onda biri |
decilitre i.
|
|
158 |
Genel |
ülkelerin üçte biri |
one third of countries i.
|
|
159 |
Genel |
litrenin onda biri |
deciliter i.
|
|
160 |
Genel |
12 havariden biri |
jude i.
|
|
161 |
Genel |
her iki taraftan biri |
either side i.
|
|
162 |
Genel |
her iki taraftan biri |
either party i.
|
|
163 |
Genel |
güney afrika'nın resmi dillerinden biri |
xhosa i.
|
|
164 |
Genel |
güney afrika'nın resmi dillerinden biri |
isixhosa i.
|
|
165 |
Genel |
bu insanlardan biri |
one of these people i.
|
|
166 |
Genel |
gelmiş geçmiş en kötü günlerden biri |
one of the worst days ever i.
|
|
167 |
Genel |
beş duyudan herhangi biri |
any one of the five senses i.
|
|
168 |
Genel |
arka bacaklardan biri |
hindlimb i.
|
|
169 |
Genel |
(bunlardan/bunların) her biri |
each of which i.
|
|
170 |
Genel |
üçüz (her biri) |
trilling i.
|
|
171 |
Genel |
onun en iyi işinden biri |
one of his finest work i.
|
|
172 |
Genel |
birbirini tamamlayan ya da birbirine uyan bir çift şeyden her biri |
companion i.
|
|
173 |
Genel |
tanımadığın biri |
someone you don't know i.
|
|
174 |
Genel |
bilmediğin biri |
someone you don't know i.
|
|
175 |
Genel |
öğrencilerimizden biri |
one of our students i.
|
|
176 |
Genel |
yedi bölgeden biri |
one of seven regions i.
|
|
177 |
Genel |
büyük ejder (ku klux klan örgütü rütbelerinden biri) |
grand dragon i.
|
|
178 |
Genel |
bir öğenin önemli unsurlarından biri |
cornerstone i.
|
|
179 |
Genel |
nefes borusu, trake, bronşlar veya ciğerlere hava taşıyan kollardan her biri |
air tube i.
|
|
180 |
Genel |
meleklere verilmiş dokuz rütbeden her biri |
order i.
|
|
181 |
Genel |
aralarından biri |
one of them i.
|
|
182 |
Genel |
1 mali kwacha'sının yüzde biri değerindeki para birimi |
tambala i.
|
|
183 |
Genel |
sonuçlardan biri |
one of the results i.
|
|
184 |
Genel |
tavlanın kanatlarından her biri |
table i.
|
|
185 |
Genel |
ön kol korumalarından her biri |
cannon i.
|
|
186 |
Genel |
bir yere tek araba gidenlerin her biri |
carpooler i.
|
|
187 |
Genel |
bir yere tek araba gidenlerin her biri |
carshare i.
|
|
188 |
Genel |
irokuaların beş kolundan biri olan amerikan yerli halkı |
cayugas i.
|
|
189 |
Genel |
sterin yüzde biri |
centistere [obsolete] i.
|
|
190 |
Genel |
metreküpün yüzde biri |
centistere [obsolete] i.
|
|
191 |
Genel |
aynı odayı/bölmeyi kullananların her biri |
chamber fellow i.
|
|
192 |
Genel |
insan vücudunda yer alan kaslardan biri |
lacert [obsolete] i.
|
|
193 |
Genel |
mengene aletinin çenelerinden her biri |
chap i.
|
|
194 |
Genel |
saat kadranındaki rakamlardan her biri |
chapter i.
|
|
195 |
Genel |
mengene çenelerinden her biri |
cheek i.
|
|
196 |
Genel |
at yularındaki yanak kayışlarının her biri |
cheekpiece i.
|
|
197 |
Genel |
istilacı nassella tussock bitkisini yok etmek için yeni zelanda'nın farklı bölgelerinde kurulan çeşitli yerel yasal kuruluşlardan her biri |
nassella tussock board i.
|
|
198 |
Genel |
bir ünitenin doksanda biri |
ninetieth i.
|
|
199 |
Genel |
bir ünitenin dokuzda biri |
ninth i.
|
|
200 |
Genel |
kuzey amerika kıtasında yer alan ülkelerden her biri |
north american country i.
|
|
201 |
Genel |
kuzey amerika kıtasında yer alan ülkelerden her biri |
north american nation i.
|
|
202 |
Genel |
kanada'da pasifik kuzeybatı kıyılarının yerli halklarından biri |
nuu-chah-nulth i.
|
|
203 |
Genel |
çift olan şeyin her biri |
neighbor i.
|
|
204 |
Genel |
çift olan şeyin her biri |
neighbour i.
|
|
205 |
Genel |
avuç içimizde bulunan hayali üçgenin açılarından biri |
third angle i.
|
|
206 |
Genel |
avuç içimizde bulunan hayali üçgenin açılarından biri |
middle angle i.
|
|
207 |
Genel |
bir şeyin yirmi sekizde biri |
twenty-eighth i.
|
|
208 |
Genel |
bir şeyin yirmi beşte biri |
twenty-fifth i.
|
|
209 |
Genel |
bir şeyin yirmi beşte biri |
twenty-first i.
|
|
210 |
Genel |
biri yıkama diğeri kurutma işlevi gören iki tane döner tamburu olan çamaşır makinesi |
twin-tub i.
|
|
211 |
Genel |
ikiz kız kardeşlerden her biri |
twin sister i.
|
|
212 |
Genel |
avustralya'yı oluşturan eyaletlerden biri |
australian state i.
|
|
213 |
Genel |
sekiz kişilik kürek takımındaki üyelerden her biri |
eightsman i.
|
|
214 |
Genel |
doğru parçasının iki ucundan her biri |
endpoint i.
|
|
215 |
Genel |
eskrim sporunun üç temel dalından biri |
épée i.
|
|
216 |
Genel |
zıt iki şeyden her biri |
extreme i.
|
|
217 |
Genel |
(biri veya bir şey hakkında) son karar |
epitaph i.
|
|
218 |
Genel |
zikzak biçimli bir parkurun kısa düz bölümlerinden her biri |
zag i.
|
|
219 |
Genel |
birbirine çok benzer iki veya daha fazla şeyden biri |
kissing cousin i.
|
|
220 |
Genel |
doğu hindistan'da kullanılan, bir rupinin onda biri ağırlığında bir sikke |
maasha i.
|
|
221 |
Genel |
makedonya krallığı ile roma arasında m.ö. 3. ve 2. yüzyıllarda meydana gelen dört savaştan biri |
macedonian war i.
|
|
222 |
Genel |
canlı organizmanın fonksiyonel sistemlerinden biri |
machine i.
|
|
223 |
Genel |
karı kocadan her biri |
make [dialect] [uk] i.
|
|
224 |
Genel |
hanedan kalkanlarında kullanılan iki ana kürk türünden biri |
vair i.
|
|
225 |
Genel |
kralın vekilharcı ve teşrifatçısının özel yetkisi altındaki iki eski ingiliz mahkemesinden biri |
verge [obsolete] i.
|
|
226 |
Genel |
tek bir arazi üzerine sıkışık inşa edilmiş bir dizi tek katlı evden her biri |
villa home [australia] i.
|
|
227 |
Genel |
antik roma'nın üzerine inşa edildiği yedi tepeden biri |
viminal i.
|
|
228 |
Genel |
güney afrika'da burun bölgesine göç eden öncü afrikaner yerleşimcilerinden biri |
voortrekker i.
|
|
229 |
Genel |
bir şeyin dörtte biri |
quadrisection i.
|
|
230 |
Genel |
iki parçalı bir pulun parçalarından her biri |
bisect i.
|
|
231 |
Genel |
domino oyununun matador çeşidinde istenilen zamanda oynanabilen dört domino taşından her biri |
matador i.
|
|
232 |
Genel |
bacadaki gaz geçitleri arasındaki bölmelerden biri |
with i.
|
|
233 |
Genel |
antiklinal birikintinin iki eğimli kenarından her biri |
leg i.
|
|
234 |
Genel |
gaz ocağının üzerinde bulunan sıcaklık ayarlarından biri |
mark i.
|
|
235 |
Genel |
çiftlerden biri |
marrow [scotland] i.
|
|
236 |
Genel |
abd'yi oluşturan ingiliz kolonilerinden biri |
massachusetts bay colony i.
|
|
237 |
Genel |
diğer yerlerden biri |
whitby i.
|
|
238 |
Genel |
on beşli gruptan her biri |
quindecaplet i.
|
|
239 |
Genel |
özel bir göreve atanmış beş temsilciden biri |
quinquevir i.
|
|
240 |
Genel |
beşizlerden her biri |
quint i.
|
|
241 |
Genel |
kimliğinin veya yaptığı işlerin bilinmesini istemeyen biri adına hareket eden kimse |
blind i.
|
|
242 |
Genel |
ingiltere'de dört hanedan arması koleji uşağından biri |
blue mantle i.
|
|
243 |
Genel |
üst çenenin yüksek omurgalılarda ve insanlarda dişleri barındıran iki kemiğinden her biri |
maxillae i.
|
|
244 |
Genel |
makine ile çoğaltılmış bir şeyin kopyalarından her biri |
mechanograph i.
|
|
245 |
Genel |
ortalama ağırlıklardan biri |
middleweight i.
|
|
246 |
Genel |
üç cadı kadından her biri |
weird i.
|
|
247 |
Genel |
üç cadı kadından her biri |
wyrd i.
|
|
248 |
Genel |
bir şeyi başlatan ve bitiren benzer iki şeyden biri |
bookend i.
|
|
249 |
Genel |
sepeti oluşturan ahşap çemberlerden her biri |
bool [dialect] [uk] i.
|
|
250 |
Genel |
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri |
haulm i.
|
|
251 |
Genel |
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri |
hem [dialect] [uk] i.
|
|
252 |
Genel |
bir şeyin bir milyon eşit parçasından biri |
millionth i.
|
|
253 |
Genel |
biri önde diğeri arkada iki atın taşıdığı direklere asılı sedye |
brancard i.
|
|
254 |
Genel |
at nalının iki yanından her biri |
branch i.
|
|
255 |
Genel |
yunancada soluklu okumanın olup olmadığını gösteren iki işaretten her biri |
breathing i.
|
|
256 |
Genel |
eskiden londra belediye başkanına eşlik eden uzun kıyafetli bir grup erkekten biri |
budge bachelor i.
|
|
257 |
Genel |
kapıyı bağlayıp destekleyen iki direkten her biri |
hinging post i.
|
|
258 |
Genel |
biri hakkındaki keşfedilmemiş şey |
hinterland i.
|
|
259 |
Genel |
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri |
holder i.
|
|
260 |
Genel |
mahjong oyununda değerli taşlardan biri |
honor i.
|
|
261 |
Genel |
mahjong oyununda değerli taşlardan biri |
honour i.
|
|
262 |
Genel |
insanların tipik gebelik süresinin dokuzda biri |
month i.
|
|
263 |
Genel |
saniyenin septilyonda biri |
yoctosecond i.
|
|
264 |
Genel |
at arabasında bulunan iki sırım köselesinden veya kayıştan her biri |
girth i.
|
|
265 |
Genel |
100 kg'nin binde biri |
myg i.
|
|
266 |
Genel |
bilinmeyen biri |
obscurity i.
|
|
267 |
Genel |
müzik aletindeki basmalı düğmelerden her biri |
button i.
|
|
268 |
Genel |
paracelsus teorisindeki elementlerden biri |
gnome i.
|
|
269 |
Genel |
eskiden kuzey ingiltere'de birbirine benzeyen iki idolden biri |
golden calf i.
|
|
270 |
Genel |
dünya'nın birbirinin tam zıttı olan yüzlerinde yaşanan iki deniz kabarması olayından herhangi biri |
direct tide i.
|
|
271 |
Genel |
ekmek şarap ayini unsurlarından biri |
gift i.
|
|
272 |
Genel |
dört evangelistten biri |
gospeler [obsolete] i.
|
|
273 |
Genel |
dört evangelistten biri |
gospeller [obsolete] i.
|
|
274 |
Genel |
yunan mitolojisinde güzelliği temsil eden üç kardeş tanrıçadan biri |
grace i.
|
|
275 |
Genel |
üç braille türünden biri |
grade i.
|
|
276 |
Genel |
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri |
grain i.
|
|
277 |
Genel |
kristal katıyı oluşturan çok sayıdaki kristalden her biri |
grain i.
|
|
278 |
Genel |
(futbolda) merkezin her iki yanında bulunan iki oyuncudan biri |
guard i.
|
|
279 |
Genel |
francis bacon'ın dört idolünden biri |
idolism i.
|
|
280 |
Genel |
francis bacon'ın putlar öğretisinden biri |
idolism i.
|
|
281 |
Genel |
francis bacon'ın dört idolünden biri |
idolum i.
|
|
282 |
Genel |
francis bacon'ın putlar öğretisinden biri |
idolum i.
|
|
283 |
Genel |
tatarlar arasında babadan oğula aktarılan asalet unvanlarından biri |
murza i.
|
|
284 |
Genel |
varilin sekizde biri boyutundaki şarap fıçısı |
octave i.
|
|
285 |
Genel |
tek doğumda doğan sekiz yavrudan her biri |
octuplet i.
|
|
286 |
Genel |
yüz eş parçadan biri |
one percent i.
|
|
287 |
Genel |
eşit olan milyar parçadan biri |
one-billionth i.
|
|
288 |
Genel |
sekiz eş parçadan biri |
one-eighth i.
|
|
289 |
Genel |
bütünün eşit iki parçasından her biri |
one-half i.
|
|
290 |
Genel |
yüz milyon eş parçadan biri |
one-hundred-millionth i.
|
|
291 |
Genel |
yüz eş parçadan biri |
one-hundredth i.
|
|
292 |
Genel |
yüz bin eş parçadan biri |
one-hundred-thousandth i.
|
|
293 |
Genel |
milyon tane eş parçadan biri |
one-millionth i.
|
|
294 |
Genel |
dokuz eş parçadan her biri |
one-ninth i.
|
|
295 |
Genel |
katrilyon tane eş parçadan biri |
one-quadrillionth i.
|
|
296 |
Genel |
on altı eş parçadan her biri |
one-sixteenth i.
|
|
297 |
Genel |
altmış eş parçadan biri |
one-sixtieth i.
|
|
298 |
Genel |
altmış dört eş parçadan biri |
one-sixty-fourth i.
|
|
299 |
Genel |
on eş parçadan her biri |
one-tenth i.
|
|
300 |
Genel |
on bin eş parçadan her biri |
one-ten-thousandth i.
|
|
301 |
Genel |
üç eş parçadan biri |
one-third i.
|
|
302 |
Genel |
otuz iki eş parçadan her biri |
one-thirty-second i.
|
|
303 |
Genel |
on iki eş parçadan biri |
one-twelfth i.
|
|
304 |
Genel |
farklı sistem veya sınıfa mensup olup biri ile benzer pozisyona sahip olan kimse |
opposite number i.
|
|
305 |
Genel |
doğal ve zahmetsizce şık gözüken bir şey veya biri |
steeze i.
|
|
306 |
Genel |
avustralya'ya ilk göç edenlerden her biri |
old hand [australia] i.
|
|
307 |
Genel |
evli olmayıp çift gibi yaşayan iki kişiden her biri |
companion i.
|
|
308 |
Genel |
eşcinsel çiftin her biri |
companion i.
|
|
309 |
Genel |
vücudu yapışık doğan ikiz kardeşlerden her biri |
conjoined twin i.
|
|
310 |
Genel |
(biri, bir şey ile) uğraşma |
disposition i.
|
|
311 |
Genel |
günün aydınlık döneminin on ikide biri |
inch [dialect] i.
|
|
312 |
Genel |
çift kanatlı kapının kanatlarından her biri |
batwing i.
|
|
313 |
Genel |
takımın ortak kaptanlarından her biri |
co-captain i.
|
|
314 |
Genel |
belirli bir desenin kumaş, duvar kağıdı gibi üzerine basıldığı birkaç farklı renk kombinasyonundan her biri |
colorway i.
|
|
315 |
Genel |
uygun biri atanana kadar makamı başka birinin tutması |
commendam i.
|
|
316 |
Genel |
deniz kabuğunun birden fazla küçük boşluğu veya bölmesinden biri |
concameration i.
|
|
317 |
Genel |
izci kız aktivitelerinin yedi bölümünden biri |
craft i.
|
|
318 |
Genel |
on iki parçadan her biri |
duodecimal i.
|
|
319 |
Genel |
böceğe ait eşlenik yapılardan her biri |
paramere i.
|
|
320 |
Genel |
iskoç ve britonik halklardan eski olup kelt olmayan halklardan biri |
pict i.
|
|
321 |
Genel |
litrenin dörtte biri |
cup i.
|
|
322 |
Genel |
beş para etmez biri |
a bad lot i.
|
|
323 |
Genel |
yayınlarda birbirinin devamı olan parçaların her biri |
continuation i.
|
|
324 |
Genel |
biri için ortaya konan çaba |
favors i.
|
|
325 |
Genel |
biri için ortaya konan çaba |
favours i.
|
|
326 |
Genel |
(ölümcül günahlardan biri olarak) başkasının başarısına kin besleme |
invidia i.
|
|
327 |
Genel |
zırhlı levha oluşturan ince parçalardan her biri |
plate i.
|
|
328 |
Genel |
paracelsus'un okült felsefesinde elementlerinden biri ateş olan varlık |
salamander i.
|
|
329 |
Genel |
kırk eşit parçadan biri |
fortieth i.
|
|
330 |
Genel |
bir keşif yapmış olan birden fazla kişiden her biri |
co-discoverer i.
|
|
331 |
Genel |
aynı unvan, hak veya mülkiyete eş zamanlı sahip olanların her biri |
coholder i.
|
|
332 |
Genel |
aynı vakayı gösteren birkaç semptomdan her biri |
coindication i.
|
|
333 |
Genel |
birbirine zıt olan bir çift şeyden her biri |
contrary i.
|
|
334 |
Genel |
disk iteleme oyununda kullanılan ahşap disklerden her biri |
disc [uk] i.
|
|
335 |
Genel |
disk iteleme oyununda kullanılan ahşap disklerden her biri |
disk [us] i.
|
|
336 |
Genel |
dallanan veya ayrılan parçalardan biri |
divarication i.
|
|
337 |
Genel |
beş eşit parçadan biri |
fifth i.
|
|
338 |
Genel |
bir galonun beşte biri |
fifth i.
|
|
339 |
Genel |
elli eşit parçadan biri |
fiftieth i.
|
|
340 |
Genel |
elli beş eşit parçadan biri |
fifty-fifth i.
|
|
341 |
Genel |
ipek telinin birbirini takip eden iki özünden herhangi biri |
filament i.
|
|
342 |
Genel |
birbirine açılan iki oda arasındaki sürme kapı çiftinden her biri |
folding door i.
|
|
343 |
Genel |
nasyonal sosyalistlerin almanya'yı böldüğü 20 parti bölgesinden biri |
gau i.
|
|
344 |
Genel |
serviksin iç (uterus) veya dış ucundan (vajina) her biri |
os i.
|
|
345 |
Genel |
eskiden italya'nın campania bölgesinde yaşayan halklardan biri |
oscan i.
|
|
346 |
Genel |
biri için yolu açan kimse |
outrider i.
|
|
347 |
Genel |
benzer birimlerden her biri |
part i.
|
|
348 |
Genel |
karmaşık vibrasyonlarla elde dilen tonlardan biri |
partial i.
|
|
349 |
Genel |
fit karenin on ikide biri |
prime i.
|
|
350 |
Genel |
britanya hindistan'ının üç büyük bölümünden her biri |
presidency i.
|
|
351 |
Genel |
leeward adaları'ndaki ingiliz kolonisinin dört veya beş eski bölümünden biri |
presidency i.
|
|
352 |
Genel |
makastaki bıçaklardan her biri |
scissor [rare] i.
|
|
353 |
Genel |
çin dominosunda kullanımı opsiyonel olan sekiz taştan her biri |
season i.
|
|
354 |
Genel |
biri veya bir şey ile kendini tanımlama |
self-identification i.
|
|
355 |
Genel |
samoa'nın standart para biriminin yüzde biri |
sene i.
|
|
356 |
Genel |
estonya kronunun yüzde biri değerinde olan eski bir madeni para |
sent i.
|
|
357 |
Genel |
eskiden losotho'da kullanılan ve lotinin yüzde biri değerinde olan eski bir madeni para |
sente i.
|
|
358 |
Genel |
septilyon eş parçadan biri |
septillionth i.
|
|
359 |
Genel |
sıradaki kişilerden biri |
sequent [obsolete] i.
|
|
360 |
Genel |
iktidarın izni üzerine parlamento kamaralarına katılan ve kuralları uygulayan iki memurdan her biri |
sergeant i.
|
|
361 |
Genel |
makasın tutma halkaları ile sapların birleşme noktası arasındaki bölümlerden her biri |
shank i.
|
|
362 |
Genel |
ayrılmaz eşlerden her biri |
siamese twin i.
|
|
363 |
Genel |
yakından ilişkili unsurların her biri |
siamese twin i.
|
|
364 |
Genel |
biri ile ilişkili kadın |
sister i.
|
|
365 |
Genel |
on altı eşit parçadan her biri |
sixteenth i.
|
|
366 |
Genel |
bir şeye ait kırk sekiz eş parçadan biri |
forty-eighth i.
|
|
367 |
Genel |
bir şeye ait kırk beş eş parçadan biri |
forty-fifth i.
|
|
368 |
Genel |
bir şeye ait kırk bir eş parçadan biri |
forty-first i.
|
|
369 |
Genel |
bir şeye ait kırk dört eş parçadan biri |
forty-fourth i.
|
|
370 |
Genel |
bir şeye ait kırk dokuz eş parçadan biri |
forty-ninth i.
|
|
371 |
Genel |
bir şeye ait kırk iki eş parçadan biri |
forty-second i.
|
|
372 |
Genel |
bir şeye ait kırk yedi eş parçadan biri |
forty-seventh i.
|
|
373 |
Genel |
bir şeye ait kırk altı eş parçadan biri |
forty-sixth i.
|
|
374 |
Genel |
bir şeye ait kırk üç eş parçadan biri |
forty-third i.
|
|
375 |
Genel |
aynı anda doğan dört çocuktan biri |
fourling i.
|
|
376 |
Genel |
on dört eş parçadan biri |
fourteenth i.
|
|
377 |
Genel |
dört eşit parçadan biri |
fourth i.
|
|
378 |
Genel |
altı eşit parçadan biri |
sixth i.
|
|
379 |
Genel |
altmış eşit parçadan biri |
sixtieth i.
|
|
380 |
Genel |
altmış beş eşit parçadan biri |
sixty-fifth i.
|
|
381 |
Genel |
altmış dört eşit parçadan biri |
sixty-fourth i.
|
|
382 |
Genel |
16. yüzyılda lutherci hareketi destekleyen alman prenslerinden biri |
protestant i.
|
|
383 |
Genel |
kanada'nın 10 ana siyasi biriminden her biri |
province i.
|
|
384 |
Genel |
aristoteles'in deniz kestanesi fenerinin beş büyük dikey bölümünden her biri |
pyramid i.
|
|
385 |
Genel |
erkek geyiğin başındaki dalcıklardan her biri |
spilter i.
|
|
386 |
Genel |
kurmaylık makamını temsil eden beş çizgiden her biri |
staff line i.
|
|
387 |
Genel |
(tereyağı veya margarin) dört eşit parçadan biri |
stick i.
|
|
388 |
Genel |
adamın biri |
street i.
|
|
389 |
Genel |
kutsal üçleme unsurlarından biri |
subsistence i.
|
|
390 |
Genel |
önemsiz biri |
nonentity i.
|
|
391 |
Genel |
altı parçadan her biri |
sixth i.
|
|
392 |
Genel |
hazırlamak (bir şeyi biri için) |
mean for f.
|
|
393 |
Genel |
biri için olumsuz bir puan olmak |
speak ill for f.
|
|
394 |
Genel |
biri gibi davranmak |
take after f.
|
|
395 |
Genel |
biri hakkında görüş sahibi olmak |
hold view of someone f.
|
|
396 |
Genel |
biri için iyi şeyler söylemek |
put in a good word for someone f.
|
|
397 |
Genel |
gruptan biri sayılmak |
rank f.
|
|
398 |
Genel |
biri iki görmek |
see double f.
|
|
399 |
Genel |
adaylardan biri olmak |
be in the running f.
|
|
400 |
Genel |
kendi kurduğu düzenden pek şaşmayan biri olmak |
be set in one's ways f.
|
|
401 |
Genel |
biri lehine yürürlüğe girmek |
enure to the benefit of somebody f.
|
|
402 |
Genel |
bir şeyi biri için imkansız hale getirmek |
place something out of someone 's reach f.
|
|
403 |
Genel |
aklı başında biri olmak |
have a good head on one's shoulders f.
|
|
404 |
Genel |
biri için yer açmak |
make room for someone f.
|
|
405 |
Genel |
satılık bir şey biri için ayrılmak |
be spoken for f.
|
|
406 |
Genel |
biri için olumlu bir puan olmak |
speak well for f.
|
|
407 |
Genel |
biri için otelde rezervasyon yapmak |
book someone into a hotel f.
|
|
408 |
Genel |
yapmak (bir şeyi biri için) |
mean for f.
|
|
409 |
Genel |
biri tarafından hayal kırıklığına uğratılmak |
be disappointed in someone f.
|
|
410 |
Genel |
tarafından nefret edilen biri olmak |
be anathema to f.
|
|
411 |
Genel |
aklı başında biri olmak |
have one's head screwed on right f.
|
|
412 |
Genel |
bir şeyi tamir etmeye çalışmak (tamirci olmayan biri) |
tinker f.
|
|
413 |
Genel |
en çok başarı kazanan biri olmak (bir konuda) |
run away with f.
|
|
414 |
Genel |
biri eskiden sahip olduğu para ve prestijini kaybetmek |
come down in the world f.
|
|
415 |
Genel |
önemli biri çıkmak (bir yerden/aileden) |
throw up f.
|
|
416 |
Genel |
biri bağırdığında ona bağırarak karşılık vermek |
yell back f.
|
|
417 |
Genel |
biri ile sıcak temas sağlamak |
establish close contact with someone f.
|
|
418 |
Genel |
biri hakkında olumlu şeyler söylemek |
put in a good word (for someone) f.
|
|
419 |
Genel |
bitkilerden iyi anlayan biri olmak |
be a green thumb f.
|
|
420 |
Genel |
bitkileri iyi yetiştirebilen biri olmak |
have a green thumb f.
|
|
421 |
Genel |
bitkilerden iyi anlayan biri olmak |
have a green thumb f.
|
|
422 |
Genel |
bitkileri iyi yetiştirebilen biri olmak |
be a green thumb f.
|
|
423 |
Genel |
biri hakkında yalan söylemek |
lie about someone f.
|
|
424 |
Genel |
biri kadar başarılı olmaya çalışmak |
emulate f.
|
|
425 |
Genel |
-den biri sayılmak |
rate among f.
|
|
426 |
Genel |
-in nasıl bir biri olduğunu anlamak |
size up f.
|
|
427 |
Genel |
aklı başında biri olmak |
have one's head screwed on the right way f.
|
|
428 |
Genel |
biri adına hareket etmek |
act for somebody f.
|
|
429 |
Genel |
biri adına yapmak |
act for somebody f.
|
|
430 |
Genel |
biri kendi çapında bir ... olmak |
be something of a f.
|
|
431 |
Genel |
biri kendi çapında bir ... olmak |
be somewhat of a f.
|
|
432 |
Genel |
mal mülk sahibi biri olmak |
be a man of property f.
|
|
433 |
Genel |
iyi biri olmak |
be a good person f.
|
|
434 |
Genel |
biri için kötü konuşmak |
badmouth f.
|
|
435 |
Genel |
-den biri olmak |
be one of the f.
|
|
436 |
Genel |
başka biri olup çıkmak |
be a whole other person f.
|
|
437 |
Genel |
birini biri ile nişanlamak |
engage someone to someone f.
|
|
438 |
Genel |
birini biri ile nişanlamak |
betroth someone to someone f.
|
|
439 |
Genel |
gözü kara biri olmak |
have an intrepid spirit f.
|
|
440 |
Genel |
biri için muhbirlik yapmak |
snitch for someone f.
|
|
441 |
Genel |
biri hakkında küçük bir araştırma yapmak |
do a little research about someone f.
|
|
442 |
Genel |
biri hakkında ufak bir araştırma yapmak |
do a little research about someone f.
|
|
443 |
Genel |
biri hakkında çok az şey bilmek |
know very little about someone f.
|
|
444 |
Genel |
biri hakkında çok az şey bilmek |
know little about someone f.
|
|
445 |
Genel |
kesin hüküm vermek (biri hakkında) |
place a final judgement on someone f.
|
|
446 |
Genel |
(biri hakkında) nihai kararı vermek |
place a final judgement on someone f.
|
|
447 |
Genel |
biri için özel bir şeyler hissetmek |
feel something special for someone f.
|
|
448 |
Genel |
başka biri olmayı dilemek |
wish to be someone else f.
|
|
449 |
Genel |
biri için şahitlik yapmak |
testify for someone f.
|
|
450 |
Genel |
birinin yerine başka biri gelmek |
be succeeded by f.
|
|
451 |
Genel |
biri için mutlu olmak |
be pleased for someone f.
|
|
452 |
Genel |
başka biri gibi olmak istemek |
want to be like someone else f.
|
|
453 |
Genel |
tanınan/tanınmış/ünlü biri olmak |
become a celebrity figure f.
|
|
454 |
Genel |
biri için durmak |
stop for someone f.
|
|
455 |
Genel |
biri hakkında suç duyurusunda bulunmak |
file a criminal complaint against someone f.
|
|
456 |
Genel |
biri aleyhinde yasal takibat başlatmak |
initiate legal proceedings against somebody f.
|
|
457 |
Genel |
biri aleyhinde yasal takibat başlatmak |
start legal proceedings against somebody f.
|
|
458 |
Genel |
biri ile telefonda olmak (görüşmek) |
be on the phone to someone f.
|
|
459 |
Genel |
biri hakkında yazmak |
write about someone f.
|
|
460 |
Genel |
I have kalıbının eski dilde söylenişlerinden biri |
chave [obsolete] f.
|
|
461 |
Genel |
biri şeyin hakkından, üstesinden gelmek |
deal with something f.
|
|
462 |
Genel |
orijinal sayının onda biri kadar azaltmak |
tithe [obsolete] f.
|
|
463 |
Genel |
biri çalışırken biri dinlenmek |
ride and tie f.
|
|
464 |
Genel |
(biri/bir şey için) mezar olmak |
entomb f.
|
|
465 |
Genel |
biri sayesinde gözü açılmak |
be disillusioned by someone f.
|
|
466 |
Genel |
(biri) adına vaaz vermek |
witness f.
|
|
467 |
Genel |
biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak |
be disappointed at someone or something f.
|
|
468 |
Genel |
biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak |
be disappointed at someone or something f.
|
|
469 |
Genel |
biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak |
be disappointed in someone or something f.
|
|
470 |
Genel |
biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak |
be disappointed in someone or something f.
|
|
471 |
Genel |
(biri tarafından) yenilmemek |
hold f.
|
|
472 |
Genel |
biri için saklamak |
hold on f.
|
|
473 |
Genel |
anlaşması kolay biri olmak |
honey f.
|
|
474 |
Genel |
yerine daha yüksek rütbeden biri oturacağı için (birini) oturduğu koltuktan kaldırmak |
bump f.
|
|
475 |
Genel |
başka biri gibi giydirmek |
guise f.
|
|
476 |
Genel |
(kendini) başka biri ile özdeşleştirmek |
identify (with) f.
|
|
477 |
Genel |
kendinden üstün biri ile evlenmek |
overmatch f.
|
|
478 |
Genel |
üst sınıftan biri ile evlenmek |
overmatch f.
|
|
479 |
Genel |
önemli biri gibi giydirmek |
clothe f.
|
|
480 |
Genel |
(biri için) pezevenklik yapmak |
pimp f.
|
|
481 |
Genel |
(önemli biri) yaşadığı dönemde yıldızı parlamak |
floruit f.
|
|
482 |
Genel |
biri sayılmak |
rank f.
|
|
483 |
Genel |
den biri olmak |
rank f.
|
|
484 |
Genel |
bunlardan herhangi biri |
any these s.
|
|
485 |
Genel |
duygularına kolaylıkla kapılan (biri) |
susceptible s.
|
|
486 |
Genel |
başka biri gibi olmak isteyen |
wannabe s.
|
|
487 |
Genel |
herhangi biri |
any of s.
|
|
488 |
Genel |
biri tarafından manipüle edilmiş |
jockeyed s.
|
|
489 |
Genel |
ayak parmaklarından biri ya da birkaçının eksik olması |
toeless s.
|
|
490 |
Genel |
on biri |
eleventh s.
|
|
491 |
Genel |
herhangi biri |
either s.
|
|
492 |
Genel |
üçte biri |
one third of s.
|
|
493 |
Genel |
daha güçlü biri tarafından yenilgiye uğramış |
outmuscled s.
|
|
494 |
Genel |
her biri |
each of s.
|
|
495 |
Genel |
biri tarafından hararetle tavsiye edilen |
well recommended s.
|
|
496 |
Genel |
biri ya da bir şey için kullanışlı |
useful for s.
|
|
497 |
Genel |
(bir şeyin) binde biri olan |
thousandth s.
|
|
498 |
Genel |
doğuda yaşayan biri ile ilgili |
easterling s.
|
|
499 |
Genel |
doğulu biri ile alakalı |
easterling s.
|
|
500 |
Genel |
yetkili biri tarafından onaylanmamış (plan) |
uncleared s.
|
|