Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
prime
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"prime"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 115 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
prime
i.
başlangıç
2
Genel
prime
i.
hayatın baharı
3
Genel
prime
i.
en güzel dönem (bir kimsenin/bir şeyin)
4
Genel
prime
i.
asal sayı
5
Genel
prime
i.
ilk dönem
6
Genel
prime
i.
olgunluk çağı
7
Genel
prime
i.
kemal devresi
8
Genel
prime
i.
en güzel zaman
9
Genel
prime
i.
en parlak dönem (bir kimsenin/bir şeyin)
10
Genel
prime
i.
ana nota
11
Genel
prime
i.
mükemmel şey
12
Genel
prime
i.
gençlik
13
Genel
prime
i.
en başarılı olunan dönem
14
Genel
prime
i.
verimlilik çağı
15
Genel
prime
i.
formunun zirvesinde olunan dönem
16
Genel
prime
i.
gündüz kanonik saatlerinin ilkini oluşturan dini görev
17
Genel
prime
i.
günün ilk saati
18
Genel
prime
i.
güneşin doğuş saati
19
Genel
prime
i.
bahar
20
Genel
prime
i.
grup lideri
21
Genel
prime
i.
grubun en iyisi
22
Genel
prime
i.
en iyi kısım
23
Genel
prime
i.
tavlada altı kapalı noktadan oluşan blok
24
Genel
prime
i.
tümleyen sembolü
25
Genel
prime
i.
en üstün et kalite derecesi
26
Genel
prime
i.
fit karenin on ikide biri
27
Genel
prime
i.
en iyisi
28
Genel
prime
f.
nasıl cevap vermesi gerektiğini önceden söylemek (birine)
29
Genel
prime
f.
ne söyleyeceğini öğretmek (tanığa)
30
Genel
prime
f.
astar sürmek
31
Genel
prime
f.
kurmak
32
Genel
prime
f.
astar vurmak
33
Genel
prime
f.
tulumbaya su koymak
34
Genel
prime
f.
içirip sarhoş etmek
35
Genel
prime
f.
ağızotu koymak (topa/tüfeğe)
36
Genel
prime
f.
hazırlamak
37
Genel
prime
f.
astar çekmek
38
Genel
prime
f.
ağızotu koymak
39
Genel
prime
f.
suyla doldurarak kullanıma hazırlamak
40
Genel
prime
f.
(boya) astar vurmak
41
Genel
prime
f.
sudan atlamak
42
Genel
prime
f.
(makinenin) karbüratörüne benzin dökmek
43
Genel
prime
f.
(indüksiyon makinesinin) armatürüne statik elektrik yükü vermek
44
Genel
prime
f.
eğitmek
45
Genel
prime
f.
çalıştırmak
46
Genel
prime
f.
(tütün) hasat etmek
47
Genel
prime
f.
teşvik etmek
48
Genel
prime
f.
harekete geçirmek
49
Genel
prime
f.
(motor) buharın küçük porsiyonlarda serbest kalması için çalışmak
50
Genel
prime
f.
kısa gelgit yaşamak
51
Genel
prime
f.
öncü olmak
52
Genel
prime
f.
en iyi kalitede olmak
53
Genel
prime
f.
hazırlanmak
54
Genel
prime
f.
barut döşemek
55
Genel
prime
s.
en önemli
56
Genel
prime
s.
birincil
57
Genel
prime
s.
birinci kalite
58
Genel
prime
s.
önemli
59
Genel
prime
s.
birinci
60
Genel
prime
s.
asal
61
Genel
prime
s.
başlıca
62
Genel
prime
s.
baş
63
Genel
prime
s.
en iyi
64
Genel
prime
s.
ilk
65
Genel
prime
s.
(sayı) asal
66
Genel
prime
s.
genç
67
Genel
prime
s.
gençliğe özgü
68
Genel
prime
s.
gençliğe dair
69
Genel
prime
s.
en iyi durumdaki (kürk deri)
70
Genel
prime
s.
öncü
71
Genel
prime
s.
kredi notu en yüksek olan
72
Genel
prime
s.
en iyi ticari değerde olan
73
Genel
prime
s.
ilk (sıra, zaman)
74
Genel
prime
s.
tümleyen sembolü içeren
75
Genel
prime
zf.
başlıca
76
Genel
prime
zf.
esas olarak
77
Genel
prime
zf.
ilk olarak
78
Genel
prime
zf.
mükemmelen
Trade/Economic
79
Ticaret/Ekonomi
prime
i.
baş
80
Ticaret/Ekonomi
prime
i.
en düşük faiz oranı
81
Ticaret/Ekonomi
prime
s.
asıl
82
Ticaret/Ekonomi
prime
s.
birinci
83
Ticaret/Ekonomi
prime
s.
en iyi
84
Ticaret/Ekonomi
prime
s.
ilk
Technical
85
Teknik
prime
f.
çalıştırmaya hazırlamak (pompa/makine vb)
86
Teknik
prime
f.
suyla doldurarak kullanıma hazırlamak
87
Teknik
prime
s.
başlıca
88
Teknik
prime
s.
esas
Computer
89
Bilgisayar
prime
s.
asal
Woodworking
90
Ağaç İşleri
prime
i.
kalitesi yüksek sarıçam odunu
91
Ağaç İşleri
prime
i.
birinci kalite metal ürün
Automotive
92
Otomotiv
prime
f.
astarlamak
93
Otomotiv
prime
f.
doldurmak
Medical
94
Medikal
prime
f.
kurmak
Gastronomy
95
Mutfak
prime
s.
en üst kalite (et)
Math
96
Matematik
prime
i.
asal sayı
97
Matematik
prime
i.
(~) işareti
98
Matematik
prime
f.
tümleyen işareti koymak
99
Matematik
prime
s.
asal
100
Matematik
prime
s.
polinomla ilgili
101
Matematik
prime
s.
ortak polinomu olmayan
102
Matematik
prime
s.
çarpımı böldüğü durumda çarpanlardan birini de bölen
103
Matematik
prime
s.
tümleyeni çarpmaya göre kapalı olan
Tobacco
104
Tütün
prime
f.
tütün bitkisinin taban yapraklarını toplamak
Linguistics
105
Dilbilim
prime
i.
kök
Hunting
106
Silah/Atıcılık
prime
i.
dolmalı tüfeğe konulan ağız otu
107
Silah/Atıcılık
prime
i.
tüfeğin ağız otu
Sport
108
Spor
prime
i.
eskrimde bir savunma pozisyonu
Card
109
İskambil
prime
i.
primero oyunu
110
İskambil
prime
i.
primero oyununda en yüksek el
Music
111
Müzik
prime
i.
ilk nota
112
Müzik
prime
i.
her iki notanın da aynı ölçek derecesi ile temsil edildiği bir müzik aralığı
113
Müzik
prime
i.
ana akor
Archaic
114
Eski Kullanım
prime
f.
makyaj yapmak
115
Eski Kullanım
prime
f.
üstünlük taslamak
"prime"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 344 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
prime minister
i.
başbakan
General
2
Genel
prime minister
i.
başvekil
3
Genel
prime of life
i.
hayatın en güzel devresi
4
Genel
prime beef
i.
en iyi sığır eti
5
Genel
prime ministers
i.
başbakanlar
6
Genel
deputy prime minister
i.
başbakan yardımcısı
7
Genel
prime time
i.
televizyonun en çok izlendiği saatler
8
Genel
prime numbers
i.
asal sayılar
9
Genel
the prime of life
i.
hayatın en dinç ve güzel devresi
10
Genel
the prime minister's office
i.
başbakanlık
11
Genel
prime factor
i.
asal çarpan
12
Genel
prime meridian
i.
baş meridyen
13
Genel
prime time
i.
başlangıç zamanı
14
Genel
prime meridian
i.
başlangıç meridyeni
15
Genel
prime mover
i.
römork
16
Genel
the prime of life
i.
hayatın en verimli dönemi
17
Genel
prime cost
i.
üretim maliyeti
18
Genel
prime ministry building
i.
başbakanlık binası
19
Genel
prime mover
i.
ana kuvvet
20
Genel
former prime minister
i.
eski başbakan
21
Genel
prime purpose
i.
ana amaç
22
Genel
prime purpose
i.
öncelikli amaç
23
Genel
prime suspect
i.
birinci derece şüpheli
24
Genel
prime quality
i.
birinci kalite
25
Genel
prime ministry
i.
başbakanlık
26
Genel
prime target
i.
asıl hedef
27
Genel
prime ministers' wives
i.
başbakanların eşleri
28
Genel
prime ministers' wives
i.
başbakan eşleri
29
Genel
prime ministers' spouses
i.
başbakan eşleri
30
Genel
prime ministers' spouses
i.
başbakanların eşleri
31
Genel
prime caretaker
i.
asıl bakım veren/bakıcı
32
Genel
prime mover
i.
tırın öndeki çekici kamyonu
33
Genel
prime minister's disaster relief agency
i.
başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı
34
Genel
prime evil
i.
baş iblis
35
Genel
the then prime minister
i.
zamanın başbakanı
36
Genel
prime minister at the time/during that time
i.
zamanın başbakanı
37
Genel
prime example
i.
tam örnek
38
Genel
prime example
i.
tam bir örneği
39
Genel
pack and prime road
i.
gezi yolu
40
Genel
pack and prime road
i.
at binme yolu
41
Genel
prime mover
i.
ana muharrik
42
Genel
prime mover
i.
tanrı
43
Genel
prime mover
i.
agonist
44
Genel
prime mover
i.
çekme aracı
45
Genel
prime of the moon
i.
yeniayın ilk ortaya çıkışı
46
Genel
prime-vertical dial
i.
gölgenin birinci düşey düzlem üzerine yansıtıldığı güneş saati
47
Genel
prime vertical dial
i.
gölgenin birinci düşey düzlem üzerine yansıtıldığı güneş saati
48
Genel
prime someone about
f.
birine bir şey hakkında bilgi vermek
49
Genel
prime a pump
f.
çalıştırmadan önce pompanın içine su akıtmak
50
Genel
prime the pump
f.
devlet çeşitli yatırımlarla ekonomiyi canlandırmaya çalışmak
51
Genel
prime someone about
f.
birini bir konuda aydınlatmak
52
Genel
be of prime importance
f.
çok önemli olmak
53
Genel
take something as a prime concern
f.
öncelikli tutmak
54
Genel
prime a pump
f.
pompanın havasını almak
55
Genel
prime a pump
f.
pompanın havasını almak
56
Genel
of prime importance
s.
birinci derecede önemli
57
Genel
prime mover originator
s.
fikir öncüsü
58
Genel
prime-age
s.
erişkin/çalışabilecek yaşta
59
Genel
non-prime
s.
alt kalite
60
Genel
non-prime
s.
önemli olmayan
61
Genel
prime [obsolete]
s.
çapkın
62
Genel
prime [obsolete]
s.
zampara
63
Genel
prime [obsolete]
s.
şehvetli
64
Genel
prime-number
s.
asal sayı ile ilgili
65
Genel
prime-time
s.
tele
66
Genel
in the prime of life
zf.
hayatın en olgun döneminde
67
Genel
in the early prime of one's life
zf.
gençliğin ateşli çağında
Phrasals
68
Öbek Fiiller
prime something with something
f.
-ile çalıştırmak
69
Öbek Fiiller
prime (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) hazırlamak
70
Öbek Fiiller
prime with
f.
ile çalıştırmak
71
Öbek Fiiller
prime with
f.
ile hazırlamak
Colloquial
72
Konuşma Dili
prime of life
i.
hayatın altın çağı
73
Konuşma Dili
prime of life
i.
hayatın en güzel dönemi
74
Konuşma Dili
prime of life
i.
hayatın en güzel devresi
75
Konuşma Dili
prime of life
i.
hayatın doruğu
76
Konuşma Dili
prime of life
i.
yaşamın en güzel devresi
Idioms
77
Deyim
a prime mover
i.
ana/asıl/esas/başlıca neden/başlangıç nedeni
78
Deyim
prime mover
i.
itici güç
79
Deyim
a prime mover
i.
itici güç
80
Deyim
prime the pump
f.
canlandırmaya çalışmak
81
Deyim
past someone's prime
f.
eski şaşaalı/heybetli/parlak günlerinden uzakta olmak
82
Deyim
past someone's prime
f.
gençliği/dinamizmi/hayatının başarılı/güçlü dönemi geride kalmış olmak
83
Deyim
past someone's prime
f.
eski gücünü/dinçliğini yitirmiş olmak
84
Deyim
prime the pump
f.
önayak olmak
85
Deyim
prime the pump
f.
teşvik etmek
86
Deyim
past someone's prime
f.
zirvede olduğu günleri aratır (vaziyette) olmak
87
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
88
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
hayatının baharında ölmek
89
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
hayatının en parlak evresinde ölmek
90
Deyim
cut someone off (or down) in their prime
f.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
91
Deyim
cut someone off (or down) in their prime
f.
hayatının baharında ölmek
92
Deyim
cut someone off (or down) in their prime
f.
hayatının en parlak evresinde ölmek
93
Deyim
cut (one) off in (one's) prime
f.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
94
Deyim
cut (one) off in (one's) prime
f.
hayatının baharında ölmek
95
Deyim
cut (one) off in (one's) prime
f.
hayatının en parlak evresinde ölmek
96
Deyim
cut someone off (or down) in their prime
f.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
97
Deyim
cut someone off (or down) in their prime
f.
hayatının baharında ölmek
98
Deyim
cut someone off (or down) in their prime
f.
hayatının en parlak evresinde ölmek
99
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
bir şeyin yarıda kesilmesine neden olmak
100
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
yarıda kesilmek
101
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
en parlak/başarılı döneminde bir engelle karşılaşmak
102
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
en parlak/başarılı dönemi yarıda kalmak
103
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
en güzel zamanların yarıda kalmasına neden olmak
104
Deyim
cut (one) down in (one's) prime
f.
zirvede bırakmak zorunda kalmak
105
Deyim
cut someone off in their prime
f.
birinin en parlak/başarılı dönemini birden yarıda kesmek
106
Deyim
cut someone off in their prime
f.
birinin en güzel zamanlarını birden sonlandırmak
107
Deyim
cut someone off in their prime
f.
birinin en verimli olduğu anda kariyerini/yaşamını bitirmek
108
Deyim
cut someone off in their prime
f.
zirvede bitirmek
109
Deyim
cut someone down in their prime
f.
birinin en parlak/başarılı dönemini birden yarıda kesmek
110
Deyim
cut someone down in their prime
f.
birinin en güzel zamanlarını birden sonlandırmak
111
Deyim
cut someone down in their prime
f.
birinin en verimli olduğu anda kariyerini/yaşamını bitirmek
112
Deyim
cut someone down in their prime
f.
zirvede bitirmek
113
Deyim
not ready for prime time
s.
henüz tam olarak hazır değil
114
Deyim
not ready for prime time
s.
henüz sahnelere/sahalara çıkmaya hazır değil
115
Deyim
not ready for prime time
s.
henüz seyirci önüne çıkmaya hazır değil
116
Deyim
not ready for prime time
s.
henüz piyasaya çıkmaya/sürülmeye hazır değil
117
Deyim
ready for prime time
s.
tamamen hazır
118
Deyim
ready for prime time
s.
sahnelere/sahalara çıkmaya hazır
119
Deyim
ready for prime time
s.
seyirci önüne çıkmaya hazır
120
Deyim
ready for prime time
s.
piyasaya çıkmaya/sürülmeye hazır
121
Deyim
past (someone's or something's) prime
s.
eski şaşaalı/heybetli/parlak günlerinden uzakta
122
Deyim
past (someone's or something's) prime
s.
gençliği/dinamizmi/hayatının başarılı/güçlü dönemi geride kalmış
123
Deyim
past (someone's or something's) prime
s.
eski gücünü/dinçliğini yitirmiş
124
Deyim
past (someone's or something's) prime
s.
zirvede olduğu günleri aratır (vaziyette)
125
Deyim
past (someone's or something's) prime
s.
kendinden geçmiş
126
Deyim
past (someone's or something's) prime
s.
eski hali kalmamış
127
Deyim
past prime
s.
saçı sakalı ağarmış
128
Deyim
past prime
s.
eski şaşaalı/heybetli/parlak günlerinden uzakta
129
Deyim
past prime
s.
gençliği/dinamizmi/hayatının başarılı/güçlü dönemi geride kalmış
130
Deyim
past prime
s.
eski gücünü/dinçliğini yitirmiş
131
Deyim
past prime
s.
zirvede olduğu günleri aratır (vaziyette)
132
Deyim
past prime
s.
kendinden geçmiş
133
Deyim
past prime
s.
eski hali kalmamış
134
Deyim
in one's prime
expr.
hayatının baharında
135
Deyim
in its prime
expr.
hayatının en parlak evresinde
136
Deyim
in its prime
expr.
hayatının baharında
137
Deyim
in the prime of life
expr.
hayatının baharında
138
Deyim
in one's prime
expr.
hayatının en parlak evresinde
139
Deyim
past one's prime
expr.
saçı sakalı ağarmış
140
Deyim
in prime
expr.
en parlak/mutlu/başarılı evrede
141
Deyim
in prime
expr.
baharında
142
Deyim
in prime
expr.
en enerjik/canlı dönemde
Trade/Economic
143
Ticaret/Ekonomi
prime broker
i.
ana aracı
144
Ticaret/Ekonomi
prime rate
i.
ana faiz oranı
145
Ticaret/Ekonomi
prime brokerage account
i.
ana aracı/aracılık hesabı
146
Ticaret/Ekonomi
prime broker
i.
asıl aracı
147
Ticaret/Ekonomi
prime distributor
i.
ana dağıtımcı
148
Ticaret/Ekonomi
prime distributor
i.
ana distribütör
149
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
asıl fiyat
150
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
asıl maliyet
151
Ticaret/Ekonomi
promotion fund of the turkish prime ministry
i.
başbakanlık tanıtma fonu
152
Ticaret/Ekonomi
prime distributor
i.
baş distribütör
153
Ticaret/Ekonomi
prime minister
i.
başvekil
154
Ticaret/Ekonomi
prime minister
i.
başbakan
155
Ticaret/Ekonomi
prime quality
i.
birinci kalite
156
Ticaret/Ekonomi
non-prime
i.
birincil olmayan kredi
157
Ticaret/Ekonomi
prime borrower
i.
birinci sınıf borçlu
158
Ticaret/Ekonomi
sub-prime mortagage
i.
düşük gelir grubuna yüksek faizle verilen mortgage kredisi
159
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
direkt maliyet
160
Ticaret/Ekonomi
near-prime
i.
düşük gelirlilere yüksek faizli kredi
161
Ticaret/Ekonomi
prime interest rate
i.
en düşük faiz oranı
162
Ticaret/Ekonomi
prime contract
i.
esas sözleşme
163
Ticaret/Ekonomi
prime rate
i.
en düşük faiz oranı
164
Ticaret/Ekonomi
prime bill
i.
güvenilir senet
165
Ticaret/Ekonomi
sub-prime mortgage
i.
geri ödeme gücü zayıf kredi geçmişi olumsuz olan kimselere verilen kredi
166
Ticaret/Ekonomi
sub prime
i.
kredi notu iyi olmayan kişilerin birincil piyasa yerine faiz oranı diğerlerine göre daha yüksek bir imkandan ipotekli konut kredisi edinmesiyle ortaya çıkan kredi türü
167
Ticaret/Ekonomi
sub-prime credit history
i.
kötü kredi geçmişi
168
Ticaret/Ekonomi
near-prime
i.
kredi geçmişi olumsuz olan kişilere sağlanan yüksek vadeli krediler
169
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
malın üretimi için gerekli işçilik ve ham madde maliyeti
170
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
maliyet fiyatı
171
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
maliyet bedeli
172
Ticaret/Ekonomi
prime quality
i.
olağanüstü iyi kalite
173
Ticaret/Ekonomi
prime banks
i.
önde gelen bankalar
174
Ticaret/Ekonomi
prime location cooperating
i.
önemli yer işbirliği
175
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
ön maliyet
176
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
primer maliyet
177
Ticaret/Ekonomi
prime banks
i.
piyasayı belirleyen bankalar
178
Ticaret/Ekonomi
prime bill
i.
risksiz poliçe
179
Ticaret/Ekonomi
prime bill
i.
sağlam senet
180
Ticaret/Ekonomi
prime bill
i.
sağlam poliçe
181
Ticaret/Ekonomi
prime costs
i.
temel maliyetler
182
Ticaret/Ekonomi
prime interest rate
i.
temel faiz
183
Ticaret/Ekonomi
prime cost
i.
temel maliyet
184
Ticaret/Ekonomi
sub-prime
s.
yüksek faizli
185
Ticaret/Ekonomi
at prime cost
expr.
maliyet fiyatına
Law
186
Hukuk
prime suspect
i.
baş zanlı
187
Hukuk
prime suspect
i.
baş şüpheli
188
Hukuk
prime witness
i.
birinci görgü tanığı
Politics
189
Siyasal
germany prime minister
i.
almanya başbakanı
190
Siyasal
prime ministerial visit
i.
başbakanlık düzeyinde ziyaret
191
Siyasal
undersecretary of prime ministry
i.
başbakanlık müsteşarlığı
192
Siyasal
prime minister's office
i.
başbakanlık ofisi
193
Siyasal
prime minister
i.
başvekil
194
Siyasal
prime minister's residence
i.
başbakanlık konutu
195
Siyasal
prime ministerial visit
i.
başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaret
196
Siyasal
prime ministerial-level visit
i.
başbakanlık düzeyinde ziyaret
197
Siyasal
prime ministry inspector
i.
başbakanlık müfettişi
198
Siyasal
p.m. (prime minister)
i.
başbakan
199
Siyasal
undersecretary of the prime ministry
i.
başbakanlık müsteşarı
200
Siyasal
vice prime minister
i.
başbakan yardımcısı
201
Siyasal
prime ministry undersecretariat
i.
başbakanlık müsteşarlığı
202
Siyasal
foreign affairs advisor to the prime minister
i.
başbakanın dış ilişkiler danışmanı (ingiltere)
203
Siyasal
prime ministry disaster and emergency management presidency
i.
başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı
204
Siyasal
prime ministry undersecretary
i.
başbakanlık müsteşarı
205
Siyasal
prime ministry
i.
başbakanlık
206
Siyasal
prime ministerial-level visit
i.
başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaret
207
Siyasal
prime ministers
i.
başbakanlar
208
Siyasal
undersecretariat of prime ministry
i.
başbakanlık müsteşarlığı
209
Siyasal
prime ministerial government
i.
başbakanlık hükümeti
210
Siyasal
undersecretariat of the prime ministry
i.
başbakanlık müsteşarlığı
211
Siyasal
the ottoman archives of the prime ministry
i.
başbakanlık osmanlı arşivleri
212
Siyasal
prime minister
i.
başbakan
213
Siyasal
prime minister
i.
hükümet başkanı
214
Siyasal
prime the pump
f.
çeşitli yatırımlar yaparak ekonomiyi canlandırmaya çalışmak
215
Siyasal
prime-minister
s.
başbakanla ilgili
216
Siyasal
prime-minister
s.
başbakana dair
217
Siyasal
prime-minister
s.
başbakanlık düzeyinde olan
218
Siyasal
prime-ministerial
s.
başbakanla ilgili
219
Siyasal
prime-ministerial
s.
başbakana dair
220
Siyasal
prime-ministerial
s.
başbakanlık düzeyinde olan
221
Siyasal
pmo (prime minister's office)
kısalt.
başbakanlık ofisi
222
Siyasal
pmqs (prime minister's questions)
kısalt.
başbakana sorular oturumu
Institutes
223
Kurum/Kuruluş
prime ministry state planning organization
i.
başbakanlık devlet planlama teşkilat müsteşarlığı
224
Kurum/Kuruluş
prime ministry undersecretariat of foreign trade
i.
başbakanlık dış ticaret müsteşarlığı
225
Kurum/Kuruluş
prime ministry undersecretariat of treasury
i.
başbakanlık hazine müsteşarlığı
226
Kurum/Kuruluş
prime ministry state institute of statistics
i.
başbakanlık devlet istatistik enstitüsü
227
Kurum/Kuruluş
prime ministry the secretariat general for european union affairs
i.
başbakanlık avrupa birliği genel sekreterliği
228
Kurum/Kuruluş
prime ministry inspection board
i.
başbakanlık teftiş kurulu
229
Kurum/Kuruluş
republic of turkey prime ministry privatization administration
i.
başbakanlık özelleştirme idaresi başkanlığı
230
Kurum/Kuruluş
prime ministry department of the administration of the disabled
i.
başbakanlık özürlüler idaresi başkanlığı
231
Kurum/Kuruluş
prime ministry
i.
başbakanlık
232
Kurum/Kuruluş
prime ministry center for communications
i.
başbakanlık haberleşme merkezi
233
Kurum/Kuruluş
section for prime minister's residence
i.
başbakanlık konut müdürlüğü
234
Kurum/Kuruluş
prime ministry state planning organization
i.
başbakanlık devlet planlama teşkilatı
235
Kurum/Kuruluş
prime ministry undersecretariat of customs
i.
başbakanlık gümrük müsteşarlığı
236
Kurum/Kuruluş
prime ministry directorate general of press and information
i.
basın-yayın enformasyon genel müdürlüğü
237
Kurum/Kuruluş
prime ministry undersecretariat for maritime affairs
i.
başbakanlık deniz müsteşarlığı
238
Kurum/Kuruluş
human rights directorate of the prime ministry
i.
başbakanlık insan hakları müdürlüğü
239
Kurum/Kuruluş
prime ministry
i.
t.c. başbakanlık
240
Kurum/Kuruluş
republic of turkey prime ministry privatization administration
i.
tc başbakanlık özelleştirme idaresi başkanlığı
Media
241
Medya
prime news
i.
ana haber
242
Medya
prime-time newscaster
i.
ana haber bülteni spikeri/sunucusu
Technical
243
Teknik
prime coat
i.
astar tabakası
244
Teknik
alpha double prime
i.
alfa iki üstü
245
Teknik
alpha prime
i.
alfa üstü
246
Teknik
prime coat
i.
alt kat (boya)
247
Teknik
prime mover
i.
ana işletici
248
Teknik
prime contractor
i.
ana müteahhit
249
Teknik
prime contractor
i.
ana yüklenici
250
Teknik
prime paint
i.
astar boya
251
Teknik
steam prime movers
i.
buharlı güç üreteçleri
252
Teknik
prime power
i.
birincil güç
253
Teknik
prime piler
i.
birincil istifleyici
254
Teknik
prime power
i.
güvenilir güç
255
Teknik
prime mover
i.
işletici makine
256
Teknik
prime mover
i.
insan tarafından üretilen doğal kuvvet
257
Teknik
prime mover
i.
muharrik
258
Teknik
prime western zinc
i.
prime western çinkosu
259
Teknik
prime power
i.
primer güç
260
Teknik
prime the bath
f.
banyoyu güçlendirmek
Computer
261
Bilgisayar
prime number
i.
asal sayı
262
Bilgisayar
double prime
i.
iki üssü
263
Bilgisayar
back prime
i.
ters üssü
264
Bilgisayar
prime height
i.
üssü işareti yüksekliği
265
Bilgisayar
amazon prime
i.
amazon isimli internet sitesinde bazı ayrıcalıklar ve içeriklerin sunulduğu bir üyelik türü
266
Bilgisayar
triple prime
expr.
üç üssü
Informatics
267
Bilişim
prime number
i.
asal sayı
268
Bilişim
relatively prime numbers
i.
göreceli asal sayılar
Telecom
269
Telekom
prime time access rule
i.
yayının en çok izlendiği zaman aralığı erişim kuralı
Electric
270
Elektrik
prime conductor
i.
ana kondüktör
271
Elektrik
prime conductor
i.
esas iletken
Television
272
Televizyon
prime time
i.
televizyonun en çok izlendiği saatlerde gösterilen program
273
Televizyon
prime time
i.
en yoğun zaman
Textile
274
Tekstil
prime the bath
f.
banyoyu güçlendirmek
Construction
275
İnşaat
asphalt prime coat
i.
asfaltlı astar tabakası
276
İnşaat
prime contractor
i.
ana müteahhit
277
İnşaat
prime contract
i.
ana sözleşme
278
İnşaat
prime contractor
i.
ana yüklenici
279
İnşaat
multiple prime contracts
i.
birçok ana sözleşme
280
İnşaat
prime contractor
i.
esas müteahhit
Automotive
281
Otomotiv
prime mover
i.
ana işletici
Traffic
282
Trafik
prime coat
i.
astar tabakası
283
Trafik
prime mover
i.
çekici
Psychology
284
Psikoloji
prime mover
i.
birincil hareket kası
Optics
285
Optik
prime focus
i.
asal odak
Food Engineering
286
Gıda
prime rib
i.
sığırın orta kaburgasının etrafından alınan et
Math
287
Matematik
prime number
i.
asal sayı
288
Matematik
prime ideal
i.
asal ideal
289
Matematik
union of prime ideals
i.
asal idealler kümesi
290
Matematik
relatively prime polynomials
i.
aralarında asal polinomlar
291
Matematik
relatively prime numbers
i.
aralarında asal sayılar
292
Matematik
prime field
i.
asal cisim
293
Matematik
prime factor
i.
asal çarpan
294
Matematik
prime factorization
i.
asal çarpanlara ayırma
295
Matematik
prime implicant
i.
birincil üye
296
Matematik
relatively prime numbers
i.
göreli asal sayılar
297
Matematik
relatively prime polynomials
i.
göreli asal polinomlar
298
Matematik
prime quantity
i.
asal sayı
299
Matematik
prime spiral
i.
doğal sayıların sarmal formasyondaki grafiksel bir temsili
300
Matematik
prime factor
f.
asal çarpanlarına ayırmak
301
Matematik
relatively prime
s.
aralarında asal
302
Matematik
prime polynomial
s.
asal çokterimli
303
Matematik
relatively prime to
expr.
-e göre asal (aralarında asal)
Geometry
304
Geometri
prime figure
i.
asal geometrik şekil
Statistics
305
İstatistik
beta prime distribution
i.
beta üssü dağılımı
Physics
306
Fizik
eta prime meson
i.
eta prime mezonu
Biology
307
Biyoloji
five prime (5')
i.
beş üssü
308
Biyoloji
three prime (3')
i.
üç üssü
309
Biyoloji
biological prime time
i.
biyolojik olarak en verimli olunan zaman
Astronomy
310
Gökbilim
prime meridian
i.
başöğlen
311
Gökbilim
prime meridian
i.
başlangıç öğleni
312
Gökbilim
prime meridian
i.
sıfır meridyen
313
Gökbilim
prime vertical
i.
gözlemcinin zenitinden geçerek ufku kapsayan büyük daire
314
Gökbilim
prime-vertical transit instrument
i.
birinci düşey düzlem düzlemde dönen bir tür teleskop takeometresi
Apiculture
315
Arıcılık
prime swarm
i.
baş oğul
316
Arıcılık
prime swarm
i.
ilk oğul
Linguistics
317
Dilbilim
e-prime
i.
-to be fiilinin kullanılmadığı ingilizce konuşma veya yazma stili
Philosophy
318
Felsefe
prime mover
i.
(aristo felsefesinde) ana kuvvet
Geography
319
Coğrafya
prime meridian
i.
esas meridyen
320
Coğrafya
prime meridian
i.
greenwich'te 0°den geçen boylam
Military
321
Askeri
prime target
i.
asli hedef
322
Askeri
prime target
i.
ana hedef
323
Askeri
prime meridian
i.
başlangıç meridyeni
324
Askeri
prime mover [us]
i.
cer aracı
325
Askeri
prime vendor
i.
ana sağlayıcı
326
Askeri
pv (prime vendor)
kısalt.
ana sağlayıcı
Modern Slang
327
Modern Argo
amazon prime and chill
expr.
amazon prime izle ve yayıl
328
Modern Argo
amazon prime and chill
expr.
amazon prime aç ve rahatla
329
Modern Argo
amazon prime and chill
expr.
amazon prime'ı aç ve keyfine bak
Star Wars
330
Star Wars
aeos prime rebel outpost
i.
aeos prime asi üssü
331
Star Wars
allst prime imperial outpost
i.
allst prime imparatorluk karakolu
332
Star Wars
anthan prime orbital dockyard
i.
anthan prime yörüngesel tersanesi
333
Star Wars
base prime
i.
üs prime
334
Star Wars
hosnian prime academy of law enforcement
i.
hosnian prime kolluk kuvveti akademisi
335
Star Wars
hosnian prime factory complex
i.
hosnian prime fabrika tesisi
336
Star Wars
hosnian prime flight academy
i.
hosnian prime uçuş akademisi
337
Star Wars
i'vorcia prime preserve
i.
i'vorcia prime koruma alanı
338
Star Wars
imperial headquarters (allst prime)
i.
imparatorluk merkezi (allst prime)
339
Star Wars
prime minister
i.
başbakan
340
Star Wars
prime sector
i.
baş sektör
341
Star Wars
rakatan base prime
i.
baş rakatan üssü
342
Star Wars
raxus prime imperial shipyard
i.
raxus prime imparatorluk tersanesi
343
Star Wars
spire (stygeon prime)
i.
helis (stygeon prime)
344
Star Wars
wookiee village (alaris prime)
i.
wookiee köyü (alaris prime)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of prime
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy