|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
silahlı çatışma (iki kişi arasındaki) |
gunfight i.
|
|
There's a big gunfight in the middle of the movie and the sheriff gets killed.
Filmin ortasında büyük bir silahlı çatışma oluyor ve şerif öldürülüyor.
More Sentences
|
2 |
Genel |
açıklık (kemer/köprü ayakları arasındaki) |
span i.
|
|
The bridge has a main span of 50 meters.
Köprünün ana açıklığı 50 metre.
More Sentences
|
3 |
Genel |
(arasındaki) uçurum |
yawning gap i.
|
|
At the same time, the Commission realises that there is still a yawning gap between action and international standards.
Aynı zamanda Komisyon, eylem ile uluslararası standartlar arasında hala büyük bir uçurum olduğunun da farkındadır.
More Sentences
|
4 |
Genel |
arasındaki süre |
interval i.
|
|
The interval between two shots is a week.
İki aşı arasındaki süre bir haftadır.
More Sentences
|
5 |
Genel |
arasındaki ilişki |
relationship between ed.
|
|
They fix clear rules regarding the relationship between military and humanitarian actors in UN humanitarian operations.
BM insani yardım operasyonlarında askeri ve insani yardım aktörleri arasındaki ilişkiye dair net kurallar belirlerler.
More Sentences
|
Idioms |
|
6 |
Deyim |
(a ile b/biriyle arasındaki) köprüleri kurmak |
build bridges (between a and b/with somebody) f.
|
|
I believe we have been truly successful in building bridges here.
Burada köprüler kurma konusunda gerçekten başarılı olduğumuza inanıyorum.
More Sentences
|
General |
|
7 |
Genel |
iki nokta arasındaki eğik mesafe |
slant range i.
|
|
8 |
Genel |
güney afrika'da east london'la port shepstone arasındaki sahil şeridi |
wild coast i.
|
|
9 |
Genel |
iki cephe arasındaki sahipsiz toprak |
no man's land i.
|
|
10 |
Genel |
iki nehir havzası arasındaki set |
watershed i.
|
|
11 |
Genel |
çarpışma (iki taşıt arasındaki) |
smash i.
|
|
12 |
Genel |
garaj ile cadde arasındaki özel yol |
driveway i.
|
|
13 |
Genel |
iki devlet arasındaki dar toprak parçası |
corridor i.
|
|
14 |
Genel |
aynı rota üzerinde yol alan gemi tren gibi taşıtların seferleri arasındaki zaman |
headway i.
|
|
15 |
Genel |
tiyatro koltukları arasındaki geçiş yolları |
vomitoria i.
|
|
16 |
Genel |
iki dalga sırtı arasındaki çukur |
trough i.
|
|
17 |
Genel |
farklı tuz oranlarına sahip denizler arasındaki sınır |
halocline i.
|
|
18 |
Genel |
zengin ile fakir arasındaki uçurum |
gap between rich and poor i.
|
|
19 |
Genel |
iki cadde arasındaki binalar |
block i.
|
|
|
20 |
Genel |
telefon vb gibi teknolojik gelişmelerin insanların arasındaki mesafeyi ortadan kaldırması |
glocalization i.
|
|
21 |
Genel |
iki diş arasındaki boşluk |
diastemata i.
|
|
22 |
Genel |
iki kanun arasındaki zıtlık |
antinomy i.
|
|
23 |
Genel |
çıkıntı (iki koyak arasındaki) |
spur i.
|
|
24 |
Genel |
çiftlik binaları arasındaki meydan |
farmyard i.
|
|
25 |
Genel |
on üç ile on dokuz yaşlar arasındaki hippi kız |
teenybopper i.
|
|
26 |
Genel |
resim ve çerçeve arasındaki karton kenar |
mat i.
|
|
27 |
Genel |
ithalat ve ihracat arasındaki değer farkı |
balance of trade i.
|
|
28 |
Genel |
iki uç arasındaki uzunluk |
spread i.
|
|
29 |
Genel |
tiyatro koltukları arasındaki geçiş yolu |
vomitorium i.
|
|
30 |
Genel |
gökyüzüyle toprak arasındaki elektrik boşalması |
thunderbolt i.
|
|
31 |
Genel |
bir seyahatin bir ayağıyla diğer bir ayağı arasındaki bekleme veya dinlenme süresi |
layover i.
|
|
32 |
Genel |
ilkokul ile lise arasındaki 7.,8. ve 9 sınıfları kapsayan ortaokul |
junior high school i.
|
|
33 |
Genel |
fransız riviera'sında, nice'le menton arasındaki yarlardan geçen birbirine paralel üç yol |
corniche i.
|
|
34 |
Genel |
güneş ile ay yılı arasındaki 11 günlük fark |
epact i.
|
|
35 |
Genel |
büyük dövüş (birkaç kişi arasındaki) |
battle royal i.
|
|
36 |
Genel |
yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşluk |
outer space i.
|
|
37 |
Genel |
hafta arasındaki gün |
weekday i.
|
|
38 |
Genel |
ilişki (insanlar arasındaki) |
relationship i.
|
|
39 |
Genel |
iki kıyı arasındaki dar ve derin deniz |
canal i.
|
|
|
40 |
Genel |
alış ve satış fiyatları arasındaki fark |
markup i.
|
|
41 |
Genel |
iki uç arasındaki genişlik |
spread i.
|
|
42 |
Genel |
on üç ile on dokuz yaşlar arasındaki kimse |
teenager i.
|
|
43 |
Genel |
farklı ısılardaki sular arasındaki sınır |
thermocline i.
|
|
44 |
Genel |
bebeklik çağı ile ergenlik çağı arasındaki gelişme döneminde bulunan insan |
child i.
|
|
45 |
Genel |
dalgalar arasındaki çukur |
valley i.
|
|
46 |
Genel |
ekvatorun 40* ile 50* arasındaki kuzey ve güney enlemlerinde şiddetli rüzgarların görüldüğü bölgeler |
roaring forties i.
|
|
47 |
Genel |
hakiki ile farzedilen hız arasındaki kayma neticesi meydana gelen fark |
slippage i.
|
|
48 |
Genel |
yaşam ile ölüm arasındaki çizgi |
divide i.
|
|
49 |
Genel |
sütun başlığıyla kaide arasındaki kısım |
shaft i.
|
|
50 |
Genel |
kuşaklar arasındaki fark |
generation gap i.
|
|
51 |
Genel |
beyazlar ve siyahlar arasındaki ırk ayrımı |
color bar i.
|
|
52 |
Genel |
bağlantı (iki şey arasındaki) |
connecting link i.
|
|
53 |
Genel |
evle cadde arasındaki yol |
driveway i.
|
|
54 |
Genel |
iki kat arasındaki merdivenler |
flight of steps i.
|
|
55 |
Genel |
iki kat arasındaki merdivenler |
flight of stairs i.
|
|
56 |
Genel |
ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse |
baby boomer i.
|
|
57 |
Genel |
birçok değişken arasındaki ilgileri bir arada göstermek için kullanılan grafik |
nomogram i.
|
|
58 |
Genel |
sütunlar arasındaki mesafe |
intercolumniation i.
|
|
59 |
Genel |
sandalye ayakları arasındaki mesafe |
rance i.
|
|
60 |
Genel |
evler arasındaki dar yol |
snicket i.
|
|
61 |
Genel |
iki eş arasındaki mükemmel uyum |
perfect match i.
|
|
62 |
Genel |
bir çift arasındaki mükemmel uyum |
perfect match i.
|
|
63 |
Genel |
iki yüzyılın sonu ile başı arasındaki süre |
turn of the century i.
|
|
64 |
Genel |
partiler arasındaki pazarlık |
horse-trading i.
|
|
65 |
Genel |
13-19 yaş arasındaki genç |
teenager i.
|
|
66 |
Genel |
0-8 arasındaki sayıları kullanan sayı sistemi |
nonary i.
|
|
67 |
Genel |
kilise ile devlet arasındaki anlaşma |
concordat i.
|
|
68 |
Genel |
gece 12 ile öğlen 12 arasındaki zaman dilimi |
a.m. (ante meridiem) i.
|
|
69 |
Genel |
erkekler arasındaki yakın arkadaşlık |
male bonding i.
|
|
70 |
Genel |
iki dalga arasındaki çukur |
trough i.
|
|
71 |
Genel |
büyük dövüş (birkaç kişi arasındaki) |
melee i.
|
|
72 |
Genel |
büyük dövüş (birkaç kişi arasındaki) |
scrimmage i.
|
|
73 |
Genel |
eşler arasındaki mal ortaklığı |
community i.
|
|
74 |
Genel |
halk arasındaki inanış |
folk wisdom i.
|
|
75 |
Genel |
halk arasındaki inanış |
conventional wisdom i.
|
|
76 |
Genel |
meslektaşlar arasındaki kolektif çalışma |
collegiality i.
|
|
77 |
Genel |
halk arasındaki yaygın inanış |
conventional wisdom i.
|
|
78 |
Genel |
halk arasındaki yaygın inanış |
folk wisdom i.
|
|
79 |
Genel |
yakınlar arasındaki doğal sevgi ve şefkat ilişkisi |
natural affection i.
|
|
|
80 |
Genel |
katoliklere göre ölülerin gittiğine inanılan dünyalar arasındaki mekan |
purgatory i.
|
|
81 |
Genel |
köpek ve kurt arasındaki zaman |
time between dog and wolf i.
|
|
82 |
Genel |
uyku ile uyanıklık arasındaki durum |
half awake half asleep state i.
|
|
83 |
Genel |
gözlem ve gerçeklik arasındaki bağ |
the linkage between observation and reality i.
|
|
84 |
Genel |
iyilerle kötüler arasındaki son savaş |
armagedon i.
|
|
85 |
Genel |
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş |
har-magedon i.
|
|
86 |
Genel |
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş |
armagedon i.
|
|
87 |
Genel |
iyilerle kötüler arasındaki son savaş |
har-magedon i.
|
|
88 |
Genel |
iyilerle kötüler arasındaki son savaş |
armageddon i.
|
|
89 |
Genel |
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş |
armageddon i.
|
|
90 |
Genel |
ilgili taraflar arasındaki işlemler |
trancastions between related parties i.
|
|
91 |
Genel |
ilişkili kişiler arasındaki işlemler |
trancastions between related parties i.
|
|
92 |
Genel |
aile üyeleri arasındaki birliktelik duygusu |
family togetherness i.
|
|
93 |
Genel |
düğüm noktası ile çözüm arasındaki bölüm |
falling action (in a work of literature) i.
|
|
94 |
Genel |
(cepheler arasındaki) tarafsız bölge |
no man's land i.
|
|
95 |
Genel |
alış ve satış fiyatları arasındaki fark |
mark-up i.
|
|
96 |
Genel |
ırklar arasındaki duvarların kalınlaştırılması |
ethnosclerosis i.
|
|
97 |
Genel |
orijinal çizim sonrası ile son yayım öncesi arasındaki dönem |
pre-media i.
|
|
98 |
Genel |
orijinal çizim sonrası ile son yayım öncesi arasındaki dönem |
premedia i.
|
|
99 |
Genel |
10-19 yaşları arasındaki kimse |
denarian i.
|
|
100 |
Genel |
ateş edilen yer ile hedef arasındaki normal mesafe |
a butt's length i.
|
|
101 |
Genel |
ırklar arasındaki çatışmaların sebep olduğu sosyal ve politik sorun |
race problem i.
|
|
102 |
Genel |
7 ve 17. yüzyıllar arasında yazılmış, şiva ve karısı arasındaki diyaloglardan oluşan kutsal kitap |
tantra i.
|
|
103 |
Genel |
7. ve 17. yüzyıllar arasında, özellikle siva ve karısı arasındaki diyalog şeklinde yazılmış, kutsal tantizm kitapları |
tantra i.
|
|
104 |
Genel |
hindistan'da 1757-1947 yılları arasındaki ingiliz egemenliği |
raj i.
|
|
105 |
Genel |
çakraların içindeki ve birbirleri arasındaki enerji akışını iyileştirmek için değerli taşların kullanılması |
chakra therapy i.
|
|
106 |
Genel |
kalçalar arasındaki yarık |
nock [obsolete] i.
|
|
107 |
Genel |
doğru ve yanlış arasındaki ayrımların doğal doğal olgular temelinde yapılabileceğini savunan bir etik görüş |
naturalism i.
|
|
108 |
Genel |
geminin üst güvertesinde, pruva direği ile orta direk arasındaki boşluk |
the booms i.
|
|
109 |
Genel |
evli olan iki kişi arasındaki bağ |
the bonds of holy matrimony i.
|
|
110 |
Genel |
30 ile 39 arasındaki kısım |
thirties i.
|
|
111 |
Genel |
yol ve kaldırım arasındaki çimden şerit |
treelawn i.
|
|
112 |
Genel |
yol ve kaldırım arasındaki çimden şerit |
tree lawn i.
|
|
113 |
Genel |
yol ve kaldırım arasındaki çimden şerit |
tree belt i.
|
|
114 |
Genel |
iki seçenek arasındaki zorunlu seçim |
either-or i.
|
|
115 |
Genel |
(insanlar arasındaki) duygusal gerilim |
electricity i.
|
|
116 |
Genel |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) iki sporcu arasındaki müsabaka |
kemp i.
|
|
117 |
Genel |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) iki işçi grubu arasındaki müsabaka |
kemp i.
|
|
118 |
Genel |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) çiftçiler arasındaki hasat yarışması |
kemp i.
|
|
119 |
Genel |
kolonun olukları arasındaki yükseltilmiş yüzey |
facette i.
|
|
120 |
Genel |
brooklyn ve staten island bölgeleri arasındaki asma köprü |
verrazano-narrows bridge i.
|
|
121 |
Genel |
(askeri) belirli iki nokta veya konum arasındaki yükseklik farkı |
vertical interval i.
|
|
122 |
Genel |
dişi beyni ile erkek beyni arasındaki farklar |
differences between male and female brains i.
|
|
123 |
Genel |
bacadaki gaz geçitleri arasındaki bölmelerden biri |
with i.
|
|
124 |
Genel |
saatte çark dişi ile bir palet arasındaki temasın kesilmesi |
let-off i.
|
|
125 |
Genel |
iki nokta arasındaki rakım farkının ölçümü |
level i.
|
|
126 |
Genel |
bir grup utanç verici insan arasındaki normal ve iyi huylu kimse |
white sheep i.
|
|
127 |
Genel |
serinin sayfaları arasındaki ilişkiyi, kapsamlarını, ulaşılabilirliklerini ve seriye dair ek bilgileri aktarmak için tasarlanmış çizgesel lejant |
map index i.
|
|
128 |
Genel |
teminat olarak gösterilen kredi tutarı ile piyasa değeri arasındaki fark |
margent i.
|
|
129 |
Genel |
satılan malın maliyeti ile net satış arasındaki fark |
margent i.
|
|
130 |
Genel |
karı ve koca arasındaki ilişki |
marital bed i.
|
|
131 |
Genel |
karı ve koca arasındaki ilişki |
marital relationship i.
|
|
132 |
Genel |
vurgulu tek heceler arasındaki uyak |
masculine rhyme i.
|
|
133 |
Genel |
çok heceli kelimelerin vurgulu son heceleri arasındaki uyak |
masculine rhyme i.
|
|
134 |
Genel |
amerikan iç savaşı öncesinde kuzey ve güney'i ayıran maryland ve pennsylvania arasındaki sembolik sınır |
mason and dixon line i.
|
|
135 |
Genel |
amerikan iç savaşı öncesinde kuzey ve güney'i ayıran maryland ve pennsylvania arasındaki sembolik sınır |
mason and dixon's line i.
|
|
136 |
Genel |
amerikan iç savaşı öncesinde kuzey ve güney'i ayıran maryland ve pennsylvania arasındaki sembolik sınır |
mason-dixon line i.
|
|
137 |
Genel |
pencere pervazı ile zemin arasındaki alçak ve ince duvarın içe bakan yüzü |
window back i.
|
|
138 |
Genel |
(konfüçyüsçülük'te) ihtiyat ve ölçülülük eylemlerinin geliştirilmesinde uçlar arasındaki ılımlı eylemi izleme |
mean i.
|
|
139 |
Genel |
(budizm'de) vurdumduymazlık ve çilecilik arasındaki ılımlı yol |
mean i.
|
|
140 |
Genel |
iki cisim veya nokta arasındaki kesin mesafe |
measure i.
|
|
141 |
Genel |
sınıfın üyesi ile sınıf arasındaki ilişki |
membership i.
|
|
142 |
Genel |
ingiltere'nin yüksek mahkemelerinin eskiden açık olduğu 2 kasım ile 25 kasım arasındaki dönem |
michaelmas term i.
|
|
143 |
Genel |
öğleden sonra saat 2 ile 4 arasındaki zaman dilimi |
midafternoon i.
|
|
144 |
Genel |
diğerleri arasındaki konum |
middle i.
|
|
145 |
Genel |
tablonun, çizimin veya fotoğrafın önplanı ile arkaplanı arasındaki alan |
middle distance i.
|
|
146 |
Genel |
iki uç arasındaki uzlaşma noktası |
middle ground i.
|
|
147 |
Genel |
ilk ad ile soyadı arasındaki isim |
middle name i.
|
|
148 |
Genel |
bir resmin ön ile arka planı arasındaki kısmı |
middle-ground i.
|
|
149 |
Genel |
ev sahibi ile kiracı arasındaki aracı |
middleman i.
|
|
150 |
Genel |
90 ila 100 yaş arasındaki dönem |
mid-nineties i.
|
|
151 |
Genel |
grubun, şirketin veya toplumun üyeleri arasındaki konum |
midst i.
|
|
152 |
Genel |
iki taraf arasındaki mücadele |
head-to-head i.
|
|
153 |
Genel |
dayanak noktası ve baş arasındaki kamdan tutularak kaldırılan bir levye |
helve i.
|
|
154 |
Genel |
külotlu çorabın üstü ile ayağı arasındaki bölüm |
boot i.
|
|
155 |
Genel |
16 ile 23 yaş arasındaki suçlular için yetiştirme yurdu |
borstal institution [uk] i.
|
|
156 |
Genel |
fıçı tahtasının ortası ile ucu arasındaki genişlik farkı |
bulge i.
|
|
157 |
Genel |
kökten farklı inançların, görüşlerin fanatik savunucuları arasındaki çatışma |
holy war i.
|
|
158 |
Genel |
insanlar arasındaki ilişki |
human relationship i.
|
|
159 |
Genel |
birbirlerinin yansıması olan kristal veya moleküllerin arasındaki karşıtlık ilişkisi |
mirror-image relation i.
|
|
160 |
Genel |
hayvan türü veya grubu ile varsayılan ataları arasındaki evrimsel ara form |
missing link i.
|
|
161 |
Genel |
ölçülü müzikte uzun ve kısa arasındaki ilişki |
modus i.
|
|
162 |
Genel |
iki birey arasındaki çatışma |
monomachia i.
|
|
163 |
Genel |
iki kişi arasındaki kavga |
monomachia i.
|
|
164 |
Genel |
iki kişi arasındaki çarpışma |
monomachy i.
|
|
165 |
Genel |
şafak ile öğle arasındaki zaman dilimi |
morning time i.
|
|
166 |
Genel |
(mengene) aletin kesmeye veya sıkmaya yarayan uçları arasındaki boşluk |
mouth i.
|
|
167 |
Genel |
orgun borularının uçları arasındaki açıklık |
mouth i.
|
|
168 |
Genel |
kişiler veya gruplar arasındaki ilişkilerin bozulması |
rent i.
|
|
169 |
Genel |
büyük britanya ile irlanda arasındaki birliğin tasfiyesini isteyen kimse |
repealer i.
|
|
170 |
Genel |
iki güçlü rakip arasındaki zorlu çarpışma |
bushfighting i.
|
|
171 |
Genel |
çift kanatlı uçağın üst ve alt kanat düzlemleri arasındaki en kısa mesafe |
gap i.
|
|
172 |
Genel |
açık ağızdaki orta kenarlar arasındaki boşluk |
gape i.
|
|
173 |
Genel |
kapalı yumuşakça kabuğu arasındaki boşluk |
gape i.
|
|
174 |
Genel |
olta kancasının ucu ile sapı arasındaki boşluk |
gape i.
|
|
175 |
Genel |
ilçeler arasındaki bölünmemiş arazi parçaları |
gare i.
|
|
176 |
Genel |
iki zıt nitelik arasındaki ilişki |
mutual opposition i.
|
|
177 |
Genel |
iki zıt eğilim arasındaki ilişki |
mutual opposition i.
|
|
178 |
Genel |
iki bulut kütlesi arasındaki boşluk |
rift i.
|
|
179 |
Genel |
kiler ve koridor arasındaki yarım kapı |
buttery hatch i.
|
|
180 |
Genel |
(büyük güçler) büyük rakipler arasındaki savaş |
gigantomachy i.
|
|
181 |
Genel |
zıt güçler arasındaki işbirliği |
hookup i.
|
|
182 |
Genel |
topluluklar arasındaki anlaşmazlıkları ustaca veya başarılı şekilde çözme |
diplomacy i.
|
|
183 |
Genel |
karşılaştırılan şeyler arasındaki zıtlık |
direct contrast i.
|
|
184 |
Genel |
karşılaştırılan şeyler arasındaki benzeşmezlik |
direct contrast i.
|
|
185 |
Genel |
bir dizi eksene referansla çizilmiş belirli büyüklükler arasındaki ilişkinin görsel anlatımı |
graphical record i.
|
|
186 |
Genel |
iki şey arasındaki keskin veya önemli ayrım noktası |
great divide i.
|
|
187 |
Genel |
borunun parçaları arasındaki contalı bağlantılar için kullanılan rondela |
grummet i.
|
|
188 |
Genel |
araç ve lokomotif arasındaki bağlantı |
hitch i.
|
|
189 |
Genel |
iki kişi arasındaki sohbet |
one-to-one i.
|
|
190 |
Genel |
iki kişi arasındaki ilişki |
one-to-one i.
|
|
191 |
Genel |
evler arasındaki üstü kapalı dar geçit |
ope [dialect] [uk] i.
|
|
192 |
Genel |
karşıt oluşumlar arasındaki ilişki |
oppositeness i.
|
|
193 |
Genel |
bordürler arasındaki boşluk |
road i.
|
|
194 |
Genel |
birkaç kişi arasındaki hararetli atışma |
ruction i.
|
|
195 |
Genel |
çocuğun vaftiz ebeveynleri ile biyolojik ebeveynleri arasındaki manevi ilişki |
compaternity i.
|
|
196 |
Genel |
karşıt veya çelişen düşünceleri yan yana getirip bunların arasındaki çelişkiyi çözmeye çalışan sistematik akıl yürütme |
dialectic i.
|
|
197 |
Genel |
karşıt veya çelişen düşünceleri yan yana getirip bunların arasındaki çelişkiyi çözmeye çalışan sistematik açıklama |
dialectic i.
|
|
198 |
Genel |
karşıt veya çelişen düşünceleri yan yana getirip bunların arasındaki çelişkiyi çözmeye çalışan sistematik tartışma |
dialectic i.
|
|
199 |
Genel |
etkileşimde olan iki güç veya unsur arasındaki diyalektik gerilim |
dialectic i.
|
|
200 |
Genel |
etkileşimde olan iki güç veya unsur arasındaki diyalektik karşıtlık |
dialectic i.
|
|
201 |
Genel |
anlamsal olarak ayrık olan birimler arasındaki bağlantı |
disjunctive conjunction i.
|
|
202 |
Genel |
zıt iki şeyin arasındaki kimse |
in-betweener i.
|
|
203 |
Genel |
at, eşek gibi hayvanların arka bacağının diz ile kalça eklemi arasındaki kısmı |
instep i.
|
|
204 |
Genel |
iki olay arasındaki zaman aralığı |
interlapse i.
|
|
205 |
Genel |
şeyler arasındaki bağlantı |
interlinking i.
|
|
206 |
Genel |
kavramlar arasındaki bağlantı |
interlinking i.
|
|
207 |
Genel |
iki kişi arasındaki etkileşim |
dyad i.
|
|
208 |
Genel |
aynı rota üzerinde giden iki ardışık eleman arasındaki boşluk |
column gap i.
|
|
209 |
Genel |
(kadında) göğüs ile kalça ölçüsü arasındaki fark |
drop i.
|
|
210 |
Genel |
(erkekte) göğüs ile bel ölçüsü arasındaki fark |
drop i.
|
|
211 |
Genel |
narkotik ile uyuşturucu satıcıları arasındaki çatışma |
drug war i.
|
|
212 |
Genel |
beklenen ile gerçek arasındaki tutarsızlık |
irony i.
|
|
213 |
Genel |
yağ kuyusu duvarı ve boru arasındaki boşluğu kapatan bir cihaz |
packer i.
|
|
214 |
Genel |
sözcük grupları arasındaki paralellik |
parallelism i.
|
|
215 |
Genel |
pencereler arasındaki duvar boşluğunu kapatan dev ayna |
pier glass i.
|
|
216 |
Genel |
iki pencere arasındaki büyük ayna |
pier mirror i.
|
|
217 |
Genel |
(sosyal grupta) liderler ve diğerleri arasındaki ilişkiler |
politics i.
|
|
218 |
Genel |
(marangozluk) iki uç arasındaki mesafe |
clear i.
|
|
219 |
Genel |
iki nesnenin en yakın yüzeyleri arasındaki mesafe |
clear i.
|
|
220 |
Genel |
duvarlar arasındaki mesafe |
clear i.
|
|
221 |
Genel |
uzun bir müzik eserinin temel bölümleri arasındaki hareket |
intermezzo i.
|
|
222 |
Genel |
aynı mısradaki kelimeler arasındaki kafiye |
internal rhyme i.
|
|
223 |
Genel |
birden fazla mısradaki kelimeler arasındaki kafiye |
internal rhyme i.
|
|
224 |
Genel |
basılı harfler arasındaki boşluk |
interspace i.
|
|
225 |
Genel |
birbiriyle ilişkili iki vücut parçası arasındaki boşluk |
interspace i.
|
|
226 |
Genel |
iki yer veya kişi arasındaki trafik |
intertraffic i.
|
|
227 |
Genel |
askeri birlik unsurları arasındaki (enine) boşluk |
interval i.
|
|
228 |
Genel |
birleşik donanmalardaki bitişik birim kılavuzlarının pruva direkleri arasındaki mesafe |
interval i.
|
|
229 |
Genel |
farklı nitelik veya durumlar arasındaki uzaklık |
interval i.
|
|
230 |
Genel |
oyun perdeleri arasındaki mola |
interval [uk] i.
|
|
231 |
Genel |
diğer dünyalar arasındaki dünya |
interworld i.
|
|
232 |
Genel |
iki bölge arasındaki kısım |
interzone i.
|
|
233 |
Genel |
(zihinden maddeye doğru) daha yüksek gerçeklik ile daha düşük gerçeklik tipi arasındaki ilişki |
involution i.
|
|
234 |
Genel |
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk |
island i.
|
|
235 |
Genel |
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk |
islet i.
|
|
236 |
Genel |
balığın boğazında solungaçlar arasındaki etli bölge |
isthmus i.
|
|
237 |
Genel |
desmidin ana bölümleri arasındaki dar bağlantı |
isthmus i.
|
|
238 |
Genel |
iki grup arasındaki şiddetli anlaşmazlık |
divide i.
|
|
239 |
Genel |
(kuruluşta) gelir veya giderin bölümler arasındaki dağılımı |
division i.
|
|
240 |
Genel |
baba-oğul arasındaki ilişki |
filiety i.
|
|
241 |
Genel |
birbirine açılan iki oda arasındaki sürme kapı çiftinden her biri |
folding door i.
|
|
242 |
Genel |
ilk ad ile soyadı arasındaki isim |
forename i.
|
|
243 |
Genel |
(tekstil üretiminde) dantel işleme tezgahındaki bitişik iki makine arasındaki mesafe |
gate i.
|
|
244 |
Genel |
dingilde teker çifti arasındaki mesafe |
gauge i.
|
|
245 |
Genel |
(lacancı psikanalizde) öznenin bakma arzusu ile birine bakılabileceğine dair sahip olduğu bilinci arasındaki ilişki |
gaze i.
|
|
246 |
Genel |
kırmızı ve sarı arasındaki renk |
orangeness i.
|
|
247 |
Genel |
şaftın iki oluğu arasındaki pürüzsüz yüzey |
orlo i.
|
|
248 |
Genel |
triglifin iki oluğu arasındaki yüzey |
orlo i.
|
|
249 |
Genel |
bütün ve parçaları arasındaki anlam ilişkisi |
part to whole relation i.
|
|
250 |
Genel |
sayfadaki posta pulları arasındaki delik dizisi |
perforation i.
|
|
251 |
Genel |
iklim ve dönemsel biyolojik fenomenler arasındaki ilişki |
phenology i.
|
|
252 |
Genel |
parçalar veya yüzeyler arasındaki kesin ve doğru temas |
seat i.
|
|
253 |
Genel |
kız izciler'in yaşı 14 ile 17 arasındaki üyelerine verilen ad |
senior i.
|
|
254 |
Genel |
fay oluşumu sonucu normalde kesintiye uğramayan bir yüzeyde oluşan iki ayrık parçanın arasındaki mesafe |
separation i.
|
|
255 |
Genel |
anahtarın sapı ile ucu arasındaki bölüm |
shank i.
|
|
256 |
Genel |
piponun sapı ile lülesi arasındaki bölüm |
shank i.
|
|
257 |
Genel |
makasın tutma halkaları ile sapların birleşme noktası arasındaki bölümlerden her biri |
shank i.
|
|
258 |
Genel |
tepe ile düzlük arasındaki sırt |
shank i.
|
|
259 |
Genel |
çin'in chekiang ve fujian eyaletleri arasındaki dağlarda yaşayan bir halk |
she i.
|
|
260 |
Genel |
iki taraf arasındaki zoraki birleşim |
shotgun marriage i.
|
|
261 |
Genel |
kişinin fiziksel varlığı ile ruhsal varlığı arasındaki bağlantı |
silver cord i.
|
|
262 |
Genel |
anne ile yavrusu arasındaki duygusal bağ |
silver cord i.
|
|
263 |
Genel |
birbirine rakip üç kişi, grup veya fikir arasındaki çatışma |
truel i.
|
|
264 |
Genel |
kolombiya ve brezilya arasındaki bölgede yaşayan amazon kızılderilileri |
barasana i.
|
|
265 |
Genel |
kolombiya ve brezilya arasındaki bölgede yaşayan amazon kızılderilileri |
barazana i.
|
|
266 |
Genel |
kolombiya ve brezilya arasındaki bölgede yaşayan amazon kızılderilileri |
panenua i.
|
|
267 |
Genel |
kolombiya ve brezilya arasındaki bölgede yaşayan amazon kızılderilileri |
pareroa i.
|
|
268 |
Genel |
kolombiya ve brezilya arasındaki bölgede yaşayan amazon kızılderilileri |
taiwano i.
|
|
269 |
Genel |
altmış ila yetmiş arasındaki sayılar |
sixties i.
|
|
270 |
Genel |
tepeler arasındaki geçit |
slack [dialect] [uk] i.
|
|
271 |
Genel |
tepeler arasındaki geçit |
slap [dialect] [uk] i.
|
|
272 |
Genel |
düzeneğin aksamları arasındaki oynama payı veya boşluktan kaynaklı ses |
slap i.
|
|
273 |
Genel |
kırılan dalgalar arasındaki sakinlik |
slatch i.
|
|
274 |
Genel |
teori ve pratik arasındaki fark |
slippage i.
|
|
275 |
Genel |
planlanan ve elde edilen sonuç arasındaki fark |
slippage i.
|
|
276 |
Genel |
planlanan ve gerçek üretim arasındaki fark |
slippage i.
|
|
277 |
Genel |
balinanın kuyruğu ile hava deliği arasındaki bölümü |
small i.
|
|
278 |
Genel |
iki zıt nesne arasındaki ilişki |
polarity i.
|
|
279 |
Genel |
(tiyatro salonunda) sahne önü ile arka duvar arasındaki kısım |
stagehouse i.
|
|
280 |
Genel |
(tarım arazisinde) sıralar arasındaki yükselti |
stitch [dialect] i.
|
|
281 |
Genel |
(tarım arazisinde) şerit sıralar arasındaki tepecik |
stitch [dialect] i.
|
|
282 |
Genel |
(boya) çözelti formdaki madde ile lif arasındaki etkileşim |
substantivity i.
|
|
283 |
Genel |
balon içerisindeki gaz ile dış ortam arasındaki sıcaklık farkı |
superheat i.
|
|
284 |
Genel |
evrensel bir önerme ile tikel arasındaki ilişki |
superordination i.
|
|
285 |
Genel |
titreşim enerjisini iletebilen cisimler arasındaki korelasyon |
sympathy i.
|
|
286 |
Genel |
sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan fonksiyon |
synapse i.
|
|
287 |
Genel |
yükseltiler arasındaki farkları saptamak |
level f.
|
|
288 |
Genel |
iki şey arasındaki farkı belirtmek |
draw a distinction f.
|
|
289 |
Genel |
arasındaki dengeyi gözetmek |
protect/pursue the balance between f.
|
|
290 |
Genel |
arazideki iki nokta arasındaki farkı ölçmek |
level f.
|
|
291 |
Genel |
(bujideki) elektrotlar arasındaki boşluğu ayarlamak |
gap f.
|
|
292 |
Genel |
(aşınmış testerenin) dişleri arasındaki boşlukları genişletip derinleştirmek |
gum f.
|
|
293 |
Genel |
kesici parçacıkların arasındaki boşluğu kesilmekte olan materyalle doldurmak |
gum f.
|
|
294 |
Genel |
arasındaki boşluğu doldurmak |
interspace f.
|
|
295 |
Genel |
(haritayı) herhangi iki nokta arasındaki yön çizgisi doğadaki konumuna karşılık gelene kadar döndürmek |
orient f.
|
|
296 |
Genel |
(cismi) kendi parçaları arasındaki ilişkiye göre yerleştirmek |
orientate f.
|
|
297 |
Genel |
on üç ile on dokuz yaşlar arasındaki devreye ait |
teenage s.
|
|
298 |
Genel |
kardeşler arasındaki |
fraternal s.
|
|
299 |
Genel |
13 19 yaş arasındaki |
teenaged s.
|
|
300 |
Genel |
ırklar arasındaki |
racial s.
|
|
301 |
Genel |
geleneksel çin kozmolojisindeki yin ve yang arasındaki dengeyi uyarlayan (beslenme) |
macrobiotic s.
|
|
302 |
Genel |
birbirine zıt iki alternatif arasındaki ilişkiye ait |
binary s.
|
|
303 |
Genel |
birbirine zıt iki alternatif arasındaki ilişkiyi içeren |
binary s.
|
|
304 |
Genel |
dalgaboyu 100 m ile 1000 m arasındaki radyo dalgasını kullanan |
medium-wave s.
|
|
305 |
Genel |
maddenin sıvı ve kristal arasındaki hali ile ilişkili |
mesomorphic s.
|
|
306 |
Genel |
maddenin sıvı ve kristal arasındaki hali ile ilişkili |
mesomorphous s.
|
|
307 |
Genel |
abd'nin new york ile güney karolina arasındaki tüm veya bazı eyaletleri kapsayan bölgesine ait veya ilişkin |
mid-atlantic s.
|
|
308 |
Genel |
kişinin bedensel sağlığı ve ruhsal durumu arasındaki karşılıklı ilişkiye ait |
mind-body s.
|
|
309 |
Genel |
kişinin bedensel sağlığı ve ruhsal durumu arasındaki karşılıklı ilişkiyi içeren |
mind-body s.
|
|
310 |
Genel |
kişinin bedensel sağlığı ve ruhsal durumu arasındaki karşılıklı ilişkiden kaynaklanan |
mind-body s.
|
|
311 |
Genel |
(özellikle erkek) iki kişi arasındaki arkadaşlığı içeren |
buddy s.
|
|
312 |
Genel |
aynı cinsiyetten olan kimseler arasındaki sosyal ilişkilerle ilgili |
homosocial s.
|
|
313 |
Genel |
aynı cinsiyetten olan kimseler arasındaki sosyal ilişkilere ait |
homosocial s.
|
|
314 |
Genel |
derebeyi ile vasal arasındaki ilişkiye dair |
liege s.
|
|
315 |
Genel |
80-90 yaşları arasındaki |
octogenary s.
|
|
316 |
Genel |
iki kategori arasındaki sınırda bulunan |
on the line s.
|
|
317 |
Genel |
iki kişi arasındaki doğrudan iletişim veya alışverişe dair |
one on one [us] s.
|
|
318 |
Genel |
iki kişi arasındaki doğrudan iletişim veya alışverişe dair |
one-on-one s.
|
|
319 |
Genel |
iki insan arasındaki doğrudan karşılaşmayı içeren |
one-to-one s.
|
|
320 |
Genel |
koyu sarımsı pembe ile orta ton turuncu arasındaki tonlara ait |
rufous s.
|
|
321 |
Genel |
gök cisimleri arasındaki |
intermundane s.
|
|
322 |
Genel |
uyku dönemleri arasındaki |
intersomnious s.
|
|
323 |
Genel |
yetişkin ve genç erkek arasındaki eşcinsel ilişkiye ait |
pederastic s.
|
|
324 |
Genel |
el ve kol arasındaki ayrımı gösteren (çizgi) |
discriminal s.
|
|
325 |
Genel |
bir toplumun üyeleri arasındaki karşılıklı ilişkilerle nitelenen |
feudal s.
|
|
326 |
Genel |
gerçekte akraba olmayan kişiler arasındaki (yakın bağ) |
fictive s.
|
|
327 |
Genel |
(diz kapağı ile cilt arasındaki) sinovyal bursaya ait veya ilişkin |
prepatellar s.
|
|
328 |
Genel |
hyomandibüler ve kuadrat kemik arasındaki kemikle ilgili |
symplectic s.
|
|
329 |
Genel |
öğlen 12 ile gece 12 arasındaki zaman dilimi |
p.m. (post meridiem) zf.
|
|
330 |
Genel |
arasındaki (boşlukta) |
therebetween zf.
|
|
331 |
Genel |
iki kategori arasındaki sınırda |
on the line zf.
|
|
332 |
Genel |
hükümdar ve tebaa arasındaki ilişkiyi belirten bir edat |
of ed.
|
|
333 |
Genel |
ev sahibi ve mülk arasındaki ilişkiyi belirten bir edat |
of ed.
|
|
334 |
Genel |
bir fonksiyonun sonucu ve temel bir varlık arasındaki ilişkiyi belirten edat |
of ed.
|
|
Phrasals |
|
335 |
Öbek Fiiller |
(iki veya daha çok taraf arasındaki) anlaşmazlığı gidermek/çözmek |
arbitrate between f.
|
|
336 |
Öbek Fiiller |
(iki veya daha çok taraf arasındaki) sorunu gidermek/çözmek |
arbitrate between f.
|
|
337 |
Öbek Fiiller |
(iki taraf arasındaki) anlaşmazlığı gidermek/çözmek |
arbitrate between (someone and someone else) f.
|
|
338 |
Öbek Fiiller |
(iki taraf arasındaki) sorunu gidermek/çözmek |
arbitrate between (someone and someone else) f.
|
|
339 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasındaki kararı havada/askıda bırakmak |
hover between (something) and (something else) f.
|
|
340 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasındaki karar havada/askıda kalmak |
hover between (something) and (something else) f.
|
|
341 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasındaki kararı havada/askıda bırakmak |
hover between something (and something else) f.
|
|
342 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasındaki karar havada/askıda kalmak |
hover between something (and something else) f.
|
|
343 |
Öbek Fiiller |
(iki kişi veya grup) arasındaki anlaşmazlığa karışmak |
step between (someone or something) f.
|
|
344 |
Öbek Fiiller |
iki şey arasındaki farkı (söyleye)bilmek |
know something from something f.
|
|
345 |
Öbek Fiiller |
ile arasındaki sorunu halletmek |
square with f.
|
|
346 |
Öbek Fiiller |
biriyle arasındaki sorunu halletmek |
square with someone f.
|
|
347 |
Öbek Fiiller |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatmak |
ease in f.
|
|
348 |
Öbek Fiiller |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırmak |
ease out f.
|
|
349 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) arasındaki mesafeyi kapatmak |
gain on (someone or something) f.
|
|
350 |
Öbek Fiiller |
(biriyle) arasındaki anlaşmazlığı çözmek |
have something out (with someone) f.
|
|
351 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasındaki ayrımı yapabilmek |
know (someone or something) from (someone or something else) f.
|
|
352 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) arasındaki mesafeyi korumak |
remain away (from someone or something) f.
|
|
353 |
Öbek Fiiller |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatmak |
slow in f.
|
|
354 |
Öbek Fiiller |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırmak |
slow out f.
|
|
355 |
Öbek Fiiller |
baskı birimleri arasındaki boşluk malzemesini azaltmak |
close up f.
|
|
Colloquial |
|
356 |
Konuşma Dili |
polisler arasındaki yazılı olmayan sessizlik kanunu |
blue code of silence [us/south africa] i.
|
|
357 |
Konuşma Dili |
polisler arasındaki yazılı olmayan sessizlik kanunu |
blue wall of silence i.
|
|
358 |
Konuşma Dili |
amerika birleşik devletleri'nin doğu ve batı kıyısı arasındaki taşra sayılan kısımları |
flyover country i.
|
|
359 |
Konuşma Dili |
amerika birleşik devletleri'nin doğu ve batı kıyısı arasındaki taşra sayılan kısımları |
flyoverland i.
|
|
360 |
Konuşma Dili |
amerika birleşik devletleri'nin doğu ve batı kıyısı arasındaki taşra sayılan kısımları |
flyover states i.
|
|
361 |
Konuşma Dili |
brad pitt ve angelina jolie arasındaki ilişkiye verilen isim |
brangelina i.
|
|
362 |
Konuşma Dili |
bir grubun elemanları arasındaki şaka |
an in-joke i.
|
|
363 |
Konuşma Dili |
bir grubun elemanları arasındaki şaka |
an inside joke i.
|
|
364 |
Konuşma Dili |
iki kasaba arasındaki han veya otel |
halfway house i.
|
|
365 |
Konuşma Dili |
iki arkadaş arasındaki düşmanlık |
hostility between two friends i.
|
|
366 |
Konuşma Dili |
iki kişi arasındaki düşmanlık |
hostility between two persons i.
|
|
367 |
Konuşma Dili |
bir zamanlar insansılar ile insanlar arasındaki evrimsel boşluğu açıklayacağına inanılan varsayımsal primat |
missing link i.
|
|
368 |
Konuşma Dili |
birleşik krallık'ta eskiden 16-18 yaş arasındaki gençlere staj ve çalışma sağlayan programla işe girmiş genç |
yopper [uk] i.
|
|
369 |
Konuşma Dili |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatma |
ease-in i.
|
|
370 |
Konuşma Dili |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırma |
ease-out i.
|
|
371 |
Konuşma Dili |
kıyafetin kapalı haldeki kapama yerleri arasındaki boşluk |
gaposis i.
|
|
372 |
Konuşma Dili |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatma |
slow-in i.
|
|
373 |
Konuşma Dili |
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırma |
slow-out i.
|
|
374 |
Konuşma Dili |
bts grubu üyelerinden yoongi ve jimin arasındaki ilişkiye verilen isim |
yoonmin i.
|
|
375 |
Konuşma Dili |
iki taraf arasındaki müsabaka |
shoot out i.
|
|
376 |
Konuşma Dili |
aynı cinsiyetten kurgusal karakterler arasındaki romantik veya cinsel ilişkilere dayalı hayran kurgusu türü |
slash i.
|
|
377 |
Konuşma Dili |
biriyle arasındaki problemi çözmek |
have it out with someone f.
|
|
378 |
Konuşma Dili |
genç biriyle kendisinden çok daha yaşlı biri arasındaki evlilik |
december, may and expr.
|
|
Idioms |
|
379 |
Deyim |
iki kişinin arasındaki cinsel çekime engel olmak için yanlarında bulunan kişi |
a fire extinguisher i.
|
|
380 |
Deyim |
iki rakip grup arasındaki keskin ayrım |
clear blue water i.
|
|
381 |
Deyim |
iki rakip grup arasındaki derin yarık |
clear blue water i.
|
|
382 |
Deyim |
iki rakip grup arasındaki belirgin fark |
clear blue water i.
|
|
383 |
Deyim |
hurlingde iki takım arasındaki rekabet |
clash of the ash i.
|
|
384 |
Deyim |
rakipler arasındaki keskin uçurum |
clear blue water [uk] i.
|
|
385 |
Deyim |
rakipler arasındaki kapanmaz boşluk |
clear blue water [uk] i.
|
|
386 |
Deyim |
polisler arasındaki yazılı olmayan sessizlik kanunu |
blue code of silence [us/south africa] i.
|
|
387 |
Deyim |
fikirler veya iki grup insanın arasındaki önemli farklılık |
widening gulf i.
|
|
388 |
Deyim |
iki grup arasındaki çekişme |
tug-of-war i.
|
|
389 |
Deyim |
iki kişi arasındaki kavga/çekişme |
a straight fight i.
|
|
390 |
Deyim |
çocuklukla yetişkinlik arasındaki dönem |
awkward age i.
|
|
391 |
Deyim |
çocuklukla yetişkinlik arasındaki dönem |
the awkward age i.
|
|
392 |
Deyim |
ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse |
a baby boomer [us] i.
|
|
393 |
Deyim |
birkaç iş arasındaki dengeyi sağlama |
a balancing act i.
|
|
394 |
Deyim |
işler/görevler arasındaki dengeyi iyi kurma |
a balancing act i.
|
|
395 |
Deyim |
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi kurma |
a balancing act i.
|
|
396 |
Deyim |
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi sağlama |
a balancing act i.
|
|
397 |
Deyim |
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi kurma |
a juggling act i.
|
|
398 |
Deyim |
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi sağlama |
a juggling act i.
|
|
399 |
Deyim |
iki şey arasındaki ince çizgi |
a fine line between something i.
|
|
400 |
Deyim |
çin ve batı ulusları arasındaki sosyopolitik, ekonomik ve ideolojik ayrım/fark |
bamboo curtain i.
|
|
401 |
Deyim |
çin ve komünist olmayan ülkeler arasındaki politik, ekonomik ve kültürel set/bariyer |
the bamboo curtain i.
|
|
402 |
Deyim |
genç biriyle kendisinden çok daha yaşlı biri arasındaki aşk ilişkisi |
may and december i.
|
|
403 |
Deyim |
bir grubun elemanları arasındaki şaka |
inside joke i.
|
|
404 |
Deyim |
siyasi örgütlenmenin yüksek düzey mensupları arasındaki ilişki, etkileşim, çalışmalar |
palace politics i.
|
|
405 |
Deyim |
iki karakter arasındaki cinsel veya romantik bir ilişki arayan bir hayran kurgusu |
slash fic i.
|
|
406 |
Deyim |
polisler arasındaki yazılı olmayan sessizlik kanunu |
wall of silence i.
|
|
407 |
Deyim |
iki kişi arasındaki ilişki bitmiş olmak |
be through with f.
|
|
408 |
Deyim |
iki kişi arasındaki farkı vurgulamak |
tell someone from someone else f.
|
|
409 |
Deyim |
müdahil olmadan taraflar arasındaki soruna çözüm aramak |
hold the ring f.
|
|
410 |
Deyim |
müdahil olmadan taraflar arasındaki soruna çözüm aramak |
hold the ring f.
|
|
411 |
Deyim |
olaylar arasındaki bağlantıyı kuramamak |
lose the drift/thread of something f.
|
|
412 |
Deyim |
(biriyle) arasındaki güvenli mesafeyi korumak |
hold (one) at a comfortable distance f.
|
|
413 |
Deyim |
(biriyle) arasındaki anlaşmazlık ortadan kalkmak |
be square (with one) f.
|
|
414 |
Deyim |
(biriyle) arasındaki anlaşmazlığa/tartışmaya son vermek |
be square (with one) f.
|
|
415 |
Deyim |
seyirci ve hikaye arasındaki ayrımı kaldırmak |
break the fourth wall f.
|
|
416 |
Deyim |
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak |
bridge the gap (between a and b) f.
|
|
417 |
Deyim |
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak |
bridge the gulf (between a and b) f.
|
|
418 |
Deyim |
(a ile b/biriyle arasındaki) ilişkileri güçlendirmek |
build bridges (between a and b/with somebody) f.
|
|
419 |
Deyim |
(biriyle/bir şeyle) arasındaki farkı fark etmek |
tell the difference between (someone or something) f.
|
|
420 |
Deyim |
iki veya daha fazla afro american arasındaki suç ya da şiddet olaylarına ilişkin olarak kullanılan deyim |
black on black s.
|
|
421 |
Deyim |
iki kişi arasındaki düşmanlık |
no love lost expr.
|
|
422 |
Deyim |
ihtimaller arasındaki en iyi durum |
the best of all possible worlds expr.
|
|
Speaking |
|
423 |
Konuşma |
cepheler arasındaki toprak |
no man's land expr.
|
|
424 |
Konuşma |
kurtlar arasındaki kuzusun |
you are sheep among wolves expr.
|
|
Trade/Economic |
|
425 |
Ticaret/Ekonomi |
eskiden madeni paranın madeni değeri ile nominal değeri arasındaki fark sonraları bankaların sattıkları dövizler karşılığı aldıkları ücretler |
agiotage i.
|
|
426 |
Ticaret/Ekonomi |
bankaların borç verme eğilimini ölçmede kullanılan, üç ay vadeli devlet tahvili ile eurodolar arasındaki fark |
ted spread i.
|
|
427 |
Ticaret/Ekonomi |
kira ve faiz dahil olmak üzere, bir malın spot fiyatı ile vadeli fiyatı arasındaki fark |
backwardation i.
|
|
428 |
Ticaret/Ekonomi |
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi |
theory of games i.
|
|
429 |
Ticaret/Ekonomi |
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi |
game theory i.
|
|
430 |
Ticaret/Ekonomi |
ithalat ve ihracat arasındaki değer farkı |
visible balance i.
|
|
431 |
Ticaret/Ekonomi |
aktuaryal varsayımla gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri |
experience adjustments i.
|
|
432 |
Ticaret/Ekonomi |
alt ve üst sınırlar arasındaki değişik fiyat oranları |
scale of rates i.
|
|
433 |
Ticaret/Ekonomi |
aktif ile pasif arasındaki pozitif fark |
surplus i.
|
|
434 |
Ticaret/Ekonomi |
aktuaryal varsayımla gerçekleşme arasındaki farkların etkisi |
experience adjustments i.
|
|
435 |
Ticaret/Ekonomi |
alıcı-satıcı arasındaki aracı kurum |
middleman i.
|
|
436 |
Ticaret/Ekonomi |
benzer ürün üreten iki firma arasındaki birleşme |
horizontal merger i.
|
|
437 |
Ticaret/Ekonomi |
bütçelenen satış tutarı ile fiili satış tutarı arasındaki fark |
turnover variance i.
|
|
438 |
Ticaret/Ekonomi |
bir işçinin değeriyle kendisine ödenen ücretler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir sistem |
wage curve i.
|
|
439 |
Ticaret/Ekonomi |
bir varlığın gelecek fiyatı ile spot fiyatı arasındaki fark |
basis i.
|
|
440 |
Ticaret/Ekonomi |
bir borcun nominal değeri ile peşin değeri arasındaki fark |
debt discount i.
|
|
441 |
Ticaret/Ekonomi |
big mac'in fiyatını referans alarak ülkeler arasındaki satın alma gücü paritesini ölçümleyen bir araştırma |
big mac index i.
|
|
442 |
Ticaret/Ekonomi |
bir mal ile belli bir marka veya sembol arasındaki bağlantıyı vurgulayan stratejiler |
association strategies i.
|
|
443 |
Ticaret/Ekonomi |
bir ülkenin mal ihracatı ile mal ithalatı arasındaki fark |
balance of trade i.
|
|
444 |
Ticaret/Ekonomi |
bir tahvilin nominal değeri ile itfa edileceği değer arasındaki fark |
maturity premium i.
|
|
445 |
Ticaret/Ekonomi |
borçlular ile satışlar arasındaki oran |
debtors sales ratio i.
|
|
446 |
Ticaret/Ekonomi |
bir iş yerinde çalışanlar arasındaki uyum ve işbirliği |
camaraderie i.
|
|
447 |
Ticaret/Ekonomi |
bir yıl içinde dış dünyadan ülkeye giren veya ülkeden dış dünyaya giden kısa ve uzun vadeli tüm sermaye akımları arasındaki fark |
balance on the capital account i.
|
|
448 |
Ticaret/Ekonomi |
çekin yazılması ile fonların alıcının hesabına devri arasındaki zaman gecikmesi |
float i.
|
|
449 |
Ticaret/Ekonomi |
cari aktif ve cari pasif arasındaki oran |
working capital ratio i.
|
|
450 |
Ticaret/Ekonomi |
dışarıya mal ve hizmet ihracı ile dışarıdan ithal edilen toplam mal ve hizmetler arasındaki denge |
balance on current account i.
|
|
451 |
Ticaret/Ekonomi |
en yüksek ücret ile en düşük ücret arasındaki fark |
rate range i.
|
|
452 |
Ticaret/Ekonomi |
eskiden madeni paranın madeni değeri ile nominal değeri arasındaki fark sonraları bankaların sattıkları dövizler karşılığı aldıkları ücretler |
agio i.
|
|
453 |
Ticaret/Ekonomi |
eldekiyük miktarı ile konşimentoda gösterilen miktar arasındaki fark |
over short and damaged i.
|
|
454 |
Ticaret/Ekonomi |
fıçının kapasitesi ile sıvı arasındaki fark |
outage i.
|
|
455 |
Ticaret/Ekonomi |
fıçının kapasitesi ile sıvı arasındaki fark |
wantage i.
|
|
456 |
Ticaret/Ekonomi |
etkin bir portföyün verimi ile riski arasındaki ilişkiyi gösteren tablo |
capital market line i.
|
|
457 |
Ticaret/Ekonomi |
gerçek değerle hesap edilen değer arasındaki fark |
incorporates i.
|
|
458 |
Ticaret/Ekonomi |
gerçek ve standart maliyet arasındaki fark |
cost variance i.
|
|
459 |
Ticaret/Ekonomi |
girdilerle çıktılar arasındaki ilişkinin sabit olduğu üretim fonksiyonu |
fixed coefficients' production function i.
|
|
460 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senetlerinin emisyonunda nominal değeriyle ihraç değeri arasındaki farktan doğan sermaye fazlalığı |
watered capital i.
|
|
461 |
Ticaret/Ekonomi |
harcamaların yerli ve ithal malları arasındaki bölüşümünü etkileyen politikalar |
expenditure switching policies i.
|
|
462 |
Ticaret/Ekonomi |
iki ülkede faiz oranları arasındaki fark |
interest agio i.
|
|
463 |
Ticaret/Ekonomi |
iki ya da daha fazla sayıdaki ülke arasındaki gümrük tarifesi rekabeti |
tariff war i.
|
|
464 |
Ticaret/Ekonomi |
işe yeni girenlerle eski işçiler arasındaki oran |
accession rate i.
|
|
465 |
Ticaret/Ekonomi |
iki fiyat arasındaki fark |
spread i.
|
|
466 |
Ticaret/Ekonomi |
iş başvurusu sahibiyle işveren arasındaki karşılıklı görüşme |
employment interview i.
|
|
467 |
Ticaret/Ekonomi |
kambiyo alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark |
spread i.
|
|
468 |
Ticaret/Ekonomi |
kaydi ve fiziki stok arasındaki fark |
inventory difference i.
|
|
469 |
Ticaret/Ekonomi |
kaydı ve fiziki stok arasındaki fark |
stock difference i.
|
|
470 |
Ticaret/Ekonomi |
liberallerle emekçiler arasındaki ittifak |
lib-lab i.
|
|
471 |
Ticaret/Ekonomi |
maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark |
margin i.
|
|
472 |
Ticaret/Ekonomi |
liberallerle emekçiler arasındaki ittifak |
liberal-labour i.
|
|
473 |
Ticaret/Ekonomi |
malın aracıya maliyeti ile aracının satış fiyatı arasındaki fark |
mark-up i.
|
|
474 |
Ticaret/Ekonomi |
malın aracıya maliyeti ile aracının satış fiyatı arasındaki fark |
markup i.
|
|
475 |
Ticaret/Ekonomi |
malın veya ekonomik varlığın alış ve satış fiyatları arasındaki fark |
price spread i.
|
|
476 |
Ticaret/Ekonomi |
likit değerler ile kısa vadeli borçlar arasındaki oran |
acid test ratio i.
|
|
477 |
Ticaret/Ekonomi |
müşteri ile şirket yöneticisi arasındaki ilişki |
clientage i.
|
|
478 |
Ticaret/Ekonomi |
olaylar arasındaki ilişkileri araştırmaya yönelik olmayan iktisat |
descriptive economics i.
|
|
479 |
Ticaret/Ekonomi |
ödemeler bilançosunda hizmet ihraç ve ithali arasındaki fark |
balance on invisibles i.
|
|
480 |
Ticaret/Ekonomi |
ödeme ile tahsilat arasındaki fark |
over and short difference i.
|
|
481 |
Ticaret/Ekonomi |
pay senetlerinin asıl fiyatıyla piyasa fiyatı arasındaki artış |
premium i.
|
|
482 |
Ticaret/Ekonomi |
paranın üretim maliyeti ile üzerinde yazılı değer arasındaki fark |
seigniorage i.
|
|
483 |
Ticaret/Ekonomi |
paranın üretim maliyeti ile üzerinde yazılı değer arasındaki fark |
seigneurage i.
|
|
484 |
Ticaret/Ekonomi |
paranın üretim maliyeti ile üzerinde yazılı değer arasındaki fark |
seignorage i.
|
|
485 |
Ticaret/Ekonomi |
resmi döviz kurları arasındaki oran |
par of exchange i.
|
|
486 |
Ticaret/Ekonomi |
satış hasılatı ile masraflar arasındaki oran |
variable cost ratio i.
|
|
487 |
Ticaret/Ekonomi |
reklam şirketi ile müşteri arasındaki temel bağlantı |
account executive i.
|
|
488 |
Ticaret/Ekonomi |
sipariş alınmasıyla teslim arasındaki süre |
lead time i.
|
|
489 |
Ticaret/Ekonomi |
sendika ile işveren arasındaki bir anlaşma |
hot cargo clause i.
|
|
490 |
Ticaret/Ekonomi |
spot değişme kuru ile gelecekteki kur arasındaki fark |
exchange agio i.
|
|
491 |
Ticaret/Ekonomi |
şirket birimleri arasındaki borçlar |
intercompany payables i.
|
|
492 |
Ticaret/Ekonomi |
tahvilin nominal değeri ile itfa değeri arasındaki fark |
maturity premium i.
|
|
493 |
Ticaret/Ekonomi |
toplam borç ve alacaklar arasındaki fark |
net worth i.
|
|
494 |
Ticaret/Ekonomi |
ücretler arasındaki fark |
rate range i.
|
|
495 |
Ticaret/Ekonomi |
ücretin işçi ve işveren arasındaki pazarlık sonucu belirlendiğini savunan teori |
bargaining theory of wages i.
|
|
496 |
Ticaret/Ekonomi |
üç ülke arasındaki ticaret |
triangular trade i.
|
|
497 |
Ticaret/Ekonomi |
üreticilerin markalarıyla aracıların markaları arasındaki piyasa rekabeti |
battle of the brands i.
|
|
498 |
Ticaret/Ekonomi |
ülkenin dışarıya ihraç ettiği mal ve hizmetler toplamı ile dışarıdan ithal ettiği mal ve hizmetlerin değeri arasındaki fark |
balance on goods and services i.
|
|
499 |
Ticaret/Ekonomi |
(alış ile satış fiyatları arasındaki) fiyat farkı |
markup i.
|
|
500 |
Ticaret/Ekonomi |
(alış ile satış fiyatları arasındaki) fiyat farkı |
mark-up i.
|
|