Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
slap
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"slap"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 60 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
slap
i.
tokat
2
Yaygın Kullanım
slap
f.
tokatlamak
General
3
Genel
slap
i.
sille
4
Genel
slap
i.
hakaret
5
Genel
slap
i.
şamar
6
Genel
slap
i.
tokat
7
Genel
slap
i.
şaplak
8
Genel
slap
i.
şaklayan ses
9
Genel
slap
i.
şrak sesi
10
Genel
slap
i.
düzeneğin aksamları arasındaki oynama payı veya boşluktan kaynaklı ses
11
Genel
slap
i.
ani felaket
12
Genel
slap
i.
darbe
13
Genel
slap
i.
hızlı deneme
14
Genel
slap
i.
girişim
15
Genel
slap
f.
aşk etmek
16
Genel
slap
f.
sille atmak
17
Genel
slap
f.
şaplak atmak
18
Genel
slap
f.
el ile vurmak
19
Genel
slap
f.
yüzüne vurmak
20
Genel
slap
f.
azarlamak
21
Genel
slap
f.
şaplak vurmak
22
Genel
slap
f.
çatmak
23
Genel
slap
f.
şamarlamak
24
Genel
slap
f.
koyuvermek (gelişigüzel)
25
Genel
slap
f.
çıkışmak
26
Genel
slap
f.
çarpmak
27
Genel
slap
f.
vurmak
28
Genel
slap
f.
şamar atmak
29
Genel
slap
f.
tokat atmak
30
Genel
slap
f.
tokat vurmak
31
Genel
slap
f.
şaplaklamak
32
Genel
slap
f.
(tetiği) şrak diye çekmek
33
Genel
slap
f.
öylece yerleştirivermek
34
Genel
slap
f.
kınamak
35
Genel
slap
f.
paylamak
36
Genel
slap
f.
şrak sesi çıkarmak
37
Genel
slap
f.
şaklamak
38
Genel
slap
f.
tokat sesi çıkarmak
39
Genel
slap
zf.
pattadak
40
Genel
slap
zf.
birdenbire
41
Genel
slap
zf.
aniden
42
Genel
slap
zf.
pat diye
43
Genel
slap
zf.
ansızın
44
Genel
slap
zf.
hızla
45
Genel
slap
zf.
birden
46
Genel
slap
zf.
büsbütün
47
Genel
slap
zf.
tamamen
48
Genel
slap
zf.
adamakıllı
49
Genel
slap
zf.
tümüyle
50
Genel
slap
zf.
kesinlikle
51
Genel
slap
zf.
mutlak suretle
Colloquial
52
Konuşma Dili
slap
f.
yasal yollarla cezalandırmak
53
Konuşma Dili
slap
f.
müthiş olmak
54
Konuşma Dili
slap
f.
harika olmak
55
Konuşma Dili
slap
f.
çok iyi olmak
56
Konuşma Dili
slap
f.
efsane olmak
Law
57
Hukuk
slap
f.
hakkında yasal işlem başlatmak
58
Hukuk
slap
f.
tebliğ etmek
Music
59
Müzik
slap
i.
(tap dansında) ayağı arkaya doğru vurma
British Slang
60
İngiliz Argosu
slap
i.
makyaj
"slap"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
şlap
squelch
i.
"slap"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 256 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
slap in the face
i.
şamar
2
Genel
slap in the face
i.
tokat
3
Genel
ottoman slap
i.
osmanlı tokadı
4
Genel
a hard slap
i.
okkalı bir tokat
5
Genel
a heavy slap
i.
okkalı bir tokat
6
Genel
a sharp slap
i.
okkalı bir tokat
7
Genel
slap [dialect] [uk]
i.
tepeler arasındaki geçit
8
Genel
slap [dialect] [uk]
i.
açıklık
9
Genel
slap [dialect] [uk]
i.
gedik
10
Genel
slap down
i.
şiddetli azarlama
11
Genel
slap down
i.
sert kınama
12
Genel
slap on
f.
bir şeyi gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek
13
Genel
slap paint on
f.
gelişigüzel boya vurmak
14
Genel
slap in the face
f.
tokat atmak
15
Genel
slap on
f.
ilave etmek
16
Genel
slap on
f.
eklemek
17
Genel
get a slap on the wrist
f.
azar işitmek
18
Genel
get a slap on the wrist
f.
zılgıtı yemek
19
Genel
get slap on the wrist
f.
hafifçe fırça yemek
20
Genel
get slap on the wrist
f.
azar işitmek
21
Genel
slap someone on the wrist
f.
(ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak
22
Genel
slap someone's wrist
f.
(ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak
23
Genel
slap a tariff on
f.
gümrük tarifesi uygulamak
24
Genel
slap-up
s.
birinci sınıf
25
Genel
slap-up
s.
mükemmel
26
Genel
slap-bang
s.
(buz hokeyinde) sert ve genellikle uzun mesafeli atış
27
Genel
slap-happy
s.
mutluluktan mal gibi dolaşan
28
Genel
slap-happy
s.
aklı bulutlarda gezinen
29
Genel
slap-happy
s.
tokat manyağı olmuş
30
Genel
slap-happy
s.
şaşkın
31
Genel
slap-happy
s.
sersem
32
Genel
slap-bang
zf.
tam olarak
33
Genel
slap-bang
zf.
birden
34
Genel
slap-bang
zf.
hızla
35
Genel
slap-bang
zf.
aniden
36
Genel
slap-bang
zf.
tam
37
Genel
slap bang
zf.
tam olarak
38
Genel
slap bang
zf.
tam
Phrasals
39
Öbek Fiiller
slap (one) around
f.
tokatlamak
40
Öbek Fiiller
slap around
f.
tokatlamak
41
Öbek Fiiller
slap (one) around
f.
tokat/şamar atmak
42
Öbek Fiiller
slap around
f.
tokat/şamar atmak
43
Öbek Fiiller
slap around
f.
tartaklamak
44
Öbek Fiiller
slap (one) about
f.
(birini) tartaklamak
45
Öbek Fiiller
slap (one) about
f.
(birini) tokatlamak
46
Öbek Fiiller
slap (one) about
f.
(birine) şamar atmak
47
Öbek Fiiller
slap something together
f.
acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak
48
Öbek Fiiller
slap down
f.
bastırmak
49
Öbek Fiiller
slap someone down
f.
birini terslemek
50
Öbek Fiiller
slap someone in something
f.
birini kodese tımak
51
Öbek Fiiller
slap something down
f.
bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak
52
Öbek Fiiller
slap down
f.
durdurmak
53
Öbek Fiiller
slap down
f.
susturmak
54
Öbek Fiiller
slap someone down
f.
tokat atarak yere sermek
55
Öbek Fiiller
slap something on
f.
üzerine hızla bir şey (elbise vb) geçirmek
56
Öbek Fiiller
slap something together
f.
yalapşap/derme çatma/gelişi güzel yapmak/ hazırlamak
57
Öbek Fiiller
slap (one) with (something)
f.
(birine) ihbar göndermek/çekmek
58
Öbek Fiiller
slap (one) with (something)
f.
(birine) celp göndermek
59
Öbek Fiiller
slap (one) with (something)
f.
(biri) hakkında suçlamada bulunmak
60
Öbek Fiiller
slap (one) with (something)
f.
(birine) bir ceza kesmek
61
Öbek Fiiller
slap (one) with (something)
f.
(birini) bir cezaya çarptırmak
62
Öbek Fiiller
slap with
f.
ihbar göndermek
63
Öbek Fiiller
slap with
f.
celp göndermek
64
Öbek Fiiller
slap with
f.
ceza kesmek
65
Öbek Fiiller
slap with
f.
cezaya çarptırmak
66
Öbek Fiiller
slap with
f.
ihbar çekmek
67
Öbek Fiiller
slap in
f.
sokmak
68
Öbek Fiiller
slap in
f.
içine koymak
69
Öbek Fiiller
slap in
f.
sokuvermek
70
Öbek Fiiller
slap in
f.
içine koyuvermek
71
Öbek Fiiller
slap in
f.
geçirivermek
72
Öbek Fiiller
slap on
f.
tokatlamak
73
Öbek Fiiller
slap on
f.
bir yerine eliyle vurmak
74
Öbek Fiiller
slap on
f.
bir yerini tokatlamak
75
Öbek Fiiller
slap on
f.
ihbar göndermek
76
Öbek Fiiller
slap on
f.
celp göndermek
77
Öbek Fiiller
slap on
f.
ceza kesmek
78
Öbek Fiiller
slap on
f.
cezaya çarptırmak
79
Öbek Fiiller
slap on
f.
ihbar çekmek
80
Öbek Fiiller
slap on
f.
hızla geçirmek
81
Öbek Fiiller
slap on
f.
üstüne geçirivermek
82
Öbek Fiiller
slap on
f.
üstüne sürüvermek
83
Öbek Fiiller
slap on
f.
yalap şap sürmek
84
Öbek Fiiller
slap on
f.
hızlı hızlı sürüvermek
85
Öbek Fiiller
slap on
f.
aceleyle uygulamak
86
Öbek Fiiller
slap on
f.
rastgele sürmek/atmak
87
Öbek Fiiller
slap something on someone
f.
birine ihbar göndermek/çekmek
88
Öbek Fiiller
slap something on someone
f.
birine celp göndermek
89
Öbek Fiiller
slap something on someone
f.
birine bir ceza kesmek
90
Öbek Fiiller
slap something on someone
f.
birini bir cezaya çarptırmak
91
Öbek Fiiller
slap on
f.
hızla geçirmek
92
Öbek Fiiller
slap on
f.
üstüne geçirivermek
93
Öbek Fiiller
slap on
f.
üstüne sürüvermek
94
Öbek Fiiller
slap on
f.
yalap şap sürmek
95
Öbek Fiiller
slap on
f.
hızlı hızlı sürüvermek
96
Öbek Fiiller
slap on
f.
aceleyle uygulamak
97
Öbek Fiiller
slap on
f.
rastgele sürmek/atmak
98
Öbek Fiiller
slap on
f.
yasal bir zorunluluk uygulamak/koymak (vergi, ceza)
99
Öbek Fiiller
slap onto
f.
hızla geçirmek
100
Öbek Fiiller
slap onto
f.
üstüne geçirivermek
101
Öbek Fiiller
slap onto
f.
üstüne sürüvermek
102
Öbek Fiiller
slap onto
f.
yalap şap sürmek
103
Öbek Fiiller
slap onto
f.
hızlı hızlı sürüvermek
104
Öbek Fiiller
slap onto
f.
aceleyle uygulamak
105
Öbek Fiiller
slap onto
f.
rastgele sürmek/atmak
106
Öbek Fiiller
slap something onto someone or something
f.
birine/bir şeye şap diye bir şey yapıştırmak
107
Öbek Fiiller
slap something onto someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne pat diye bir şey koymak
108
Öbek Fiiller
slap something onto someone or something
f.
birine/bir şeye bir şeyi tokat gibi yapıştırmak
109
Öbek Fiiller
slap something on
f.
bir şeye şap diye bir şey yapıştırmak
110
Öbek Fiiller
slap something on
f.
bir şeyin üstüne pat diye bir şey koymak
111
Öbek Fiiller
slap something on
f.
bir şeye bir şeyi tokat gibi yapıştırmak
112
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tokatlamak
113
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) vurup durmak
114
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şap şap vurmak
115
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tokatlayıp durmak
116
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
bir şeyi (birine/bir şeye) şaklatmak
117
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
bir şeyi (birine/bir şeye) şak diye vurmak
118
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
bir şeyi (birine/bir şeye) şap şap vurmak
119
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
bir şeyi (birine/bir şeye) vurup durmak
120
Öbek Fiiller
slap against (someone or something)
f.
bir şeyi (birine/bir şeye) çarptırıp durmak
121
Öbek Fiiller
slap something against someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye şaklatmak
122
Öbek Fiiller
slap something against someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye şak diye vurmak
123
Öbek Fiiller
slap something against someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye şap şap vurmak
124
Öbek Fiiller
slap something against someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye vurup durmak
125
Öbek Fiiller
slap something against someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye çarptırıp durmak
126
Öbek Fiiller
slap against someone or something
f.
birini/bir şeyi tokatlamak
127
Öbek Fiiller
slap against someone or something
f.
birine/bir şeye vurup durmak
128
Öbek Fiiller
slap against someone or something
f.
birine/bir şeye şap şap vurmak
129
Öbek Fiiller
slap against someone or something
f.
birini/bir şeyi tokatlayıp durmak
130
Öbek Fiiller
slap against
f.
-e çarptırıp durmak
131
Öbek Fiiller
slap against
f.
-e vurup durmak
132
Öbek Fiiller
slap against
f.
-i tokatlayıp durmak
133
Öbek Fiiller
slap against
f.
'-e şap şap vurmak
Colloquial
134
Konuşma Dili
a slap on the back
i.
sırtını sıvazlama
135
Konuşma Dili
fetch a slap
f.
tokat aşketmek
136
Konuşma Dili
slap happy
s.
şaşkın
137
Konuşma Dili
slap happy
s.
sersem
138
Konuşma Dili
slap happy
s.
neşeli
139
Konuşma Dili
slap happy
s.
hoppa
140
Konuşma Dili
slap-dash
s.
hızlı ve umursamaz
141
Konuşma Dili
slap-dash
s.
yalap şap
142
Konuşma Dili
slap-dash
s.
özensiz
143
Konuşma Dili
slap-dash
s.
paldır küldür
144
Konuşma Dili
slap-dash
s.
itinasız
145
Konuşma Dili
slap-dash
s.
sallapati
146
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
gümbürtüyle
147
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
patır kütür
148
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
güm diye
149
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
şiddetlice
150
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
büyük bir gürültü kopararak
151
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
gümbür gümbür
152
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
doğrudan
153
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
tam
154
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
tümüyle
155
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
tam olarak
156
Konuşma Dili
slap-dab
expr.
tam anlamıyla
Idioms
157
Deyim
a slap in the face
i.
(mecazen) surata tokat yeme
158
Deyim
a slap in the eye
i.
(mecazen) surata tokat yeme
159
Deyim
a slap in the face
i.
(mecazen) sille
160
Deyim
a slap in the eye
i.
(mecazen) sille
161
Deyim
a slap in the face
i.
tokat etkisi yaratan şey
162
Deyim
a slap in the eye
i.
tokat etkisi yaratan şey
163
Deyim
slap on the wrist
i.
hafif ceza
164
Deyim
slap and tickle
i.
yiyişme/oynaşma
165
Deyim
a slap in the face
i.
yüzüne tokat gibi inen şey
166
Deyim
a slap in the face
i.
hakaret gibi bir hareket
167
Deyim
a slap in the face
i.
aşağılayıcı bir hareket
168
Deyim
a slap in the face
i.
küçük düşürücü bir hareket
169
Deyim
a slap in the face
i.
hakaret
170
Deyim
a slap in the face
i.
geri çevirme
171
Deyim
a slap in the face
i.
beklenmedik bir darbe
172
Deyim
a slap in the eye
i.
beklenmedik bir darbe
173
Deyim
a slap on the wrist
i.
zılgıt
174
Deyim
a slap on the wrist
i.
azar
175
Deyim
a slap on the wrist
i.
hafif ceza
176
Deyim
a slap on the wrist
i.
fırça yeme
177
Deyim
a slap on the wrist
i.
fiske
178
Deyim
a slap on the wrist
i.
uyarı
179
Deyim
slap together
f.
aceleyle yapmak
180
Deyim
get a slap in the face
f.
büyük yara almak
181
Deyim
be a slap in the face
f.
bir tokat gibi inmek
182
Deyim
slap someone’s wrist
f.
birine hafif bir ceza vermek
183
Deyim
slap someone on the wrist
f.
birine hafif bir ceza vermek
184
Deyim
slap together
f.
çabucak yapıp bitirmek
185
Deyim
get a slap on the wrist
f.
fiske yemek
186
Deyim
slap the taste out of your mouth
f.
paylamak
187
Deyim
slap the taste out of your mouth
f.
paylamak
188
Deyim
get a slap in the face
f.
şamar yemek
189
Deyim
slap on the back
f.
sırtını sıvazlamak
190
Deyim
get a slap in the face
f.
ters yüz olmak
191
Deyim
slap together
f.
yalapşap yapmak
192
Deyim
slap the taste out of your mouth
f.
uygun görmediğin bir davranıştan birini men etmek
193
Deyim
slap the taste out of your mouth
f.
uygun görmediğin bir davranıştan birini men etmek
194
Deyim
slap (one) on the back
f.
(birini) övmek
195
Deyim
slap (one) on the back
f.
(birini) sırtına vurarak tebrik etmek
196
Deyim
slap (one) on the back
f.
(birini) tasvip etmek
197
Deyim
slap (one) on the back
f.
(birinin) sırtını sıvazlamak
198
Deyim
slap (one) on the back
f.
(birini) içtenlikle tebrik etmek
199
Deyim
slap-bang
expr.
çat kapı
200
Deyim
slap-bang
expr.
pat diye
201
Deyim
slap-bang in the middle
expr.
tam ortasına
202
Deyim
slap-bang in the middle
expr.
tam kalbine
203
Deyim
slap-bang in the middle
expr.
tam merkezine
204
Deyim
a bit of slap and tickle slap and tickle [uk]
expr.
oynaşma
205
Deyim
a bit of slap and tickle slap and tickle [uk]
expr.
ön sevişme
Technical
206
Teknik
facade slap
i.
alın yaprağı
207
Teknik
capping slap
i.
başlık döşemesi
208
Teknik
composite slap
i.
birleşik yaprak
209
Teknik
facade slap
i.
cephe plağı
210
Teknik
fourside supported rectangular slap
i.
dört kenarı mesnetli dikdörtgen plak
211
Teknik
flat slap floor
i.
kirişsiz döşeme
212
Teknik
flat slap
i.
kirişsiz döşeme
213
Teknik
composite slap
i.
kompozit plak
214
Teknik
piston slap
i.
piston vurması
215
Teknik
piston slap
i.
piston vuruntusu
216
Teknik
facade slap
i.
yüz yaprağı
Automotive
217
Otomotiv
piston slap
i.
piston çarpması
Aeronautic
218
Havacılık
blade slap
i.
palu girdap gürültüsü
Medical
219
Medikal
slap face
i.
beşinci hastalık
Sport
220
Spor
slap shot
i.
(buz hokeyinde) sert ve genellikle uzun mesafeli atış
Music
221
Müzik
tape slap
i.
teyp ekosu
222
Müzik
slap bass
i.
kontrbasın teller çekilip bırakılarak çalınması
Slang
223
Argo
pecker slap
i.
penise vurma
224
Argo
pecker slap
i.
penisine bir tane patlatma/indirme
225
Argo
pecker slap
i.
çüküne vurma
226
Argo
bitch-slap
i.
okkalı tokat
227
Argo
turkey slap
i.
penisiyle tokatlama
228
Argo
slap the donkey
f.
otuz bir çekmek
229
Argo
slap your plastics
f.
kredi kartıyla ödemek
230
Argo
slap the donkey
f.
mastürbasyon yapmak
231
Argo
pecker slap [us]
f.
penise vurmak
232
Argo
pecker slap [us]
f.
penisine bir tane patlatmak/indirmek
233
Argo
pecker slap [us]
f.
çüküne vurmak
234
Argo
pecker slap
f.
bir erkeğin genital bölgesine vurmak
235
Argo
bitch-slap
f.
tokatlamak
236
Argo
bitch-slap
f.
tokat atmak
237
Argo
bitch-slap
f.
beş kardeşi yapıştırmak
238
Argo
bitch-slap
f.
rezil etmek
239
Argo
bitch-slap
f.
utandırmak
240
Argo
bitch-slap
f.
maskara etmek
241
Argo
bitch-slap
f.
alaya almak
242
Argo
bitch-slap
f.
bozmak
243
Argo
bitch-slap
f.
tokadı çakmak
244
Argo
bitch-slap
f.
(suratına) bir tane yapıştırmak
245
Argo
slap-up
s.
on numara (müthiş)
246
Argo
you deserve a good bitch-slap
expr.
iyi bir tokadı hak ettin
247
Argo
slap your plastics
expr.
lenslerini tak
British Slang
248
İngiliz Argosu
slap and tickle
i.
ön sevişme
249
İngiliz Argosu
slap and tickle
i.
seks
250
İngiliz Argosu
dry slap
i.
yumruk
251
İngiliz Argosu
slap the monkey
f.
mastürbasyon yapmak
252
İngiliz Argosu
slap the monkey
f.
otuzbir çekmek
253
İngiliz Argosu
slap-up
f.
makyaj yapmak
254
İngiliz Argosu
slap-up
s.
görkemli
255
İngiliz Argosu
slap-up
s.
ihtişamlı
256
İngiliz Argosu
better than a slap in the face with a wet kipper/fish
expr.
daha kötü olabilirdi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of slap
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy