Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
road
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"road"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 51 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
road
i.
yol
General
2
Genel
road
i.
uyulan ilke
3
Genel
road
i.
uyulan tarz
4
Genel
road
i.
içinden veya üstünden bir sıvının geçtiği yer
5
Genel
road
i.
demiryolu
6
Genel
road
i.
bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık
7
Genel
road
i.
tarik
8
Genel
road
i.
bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken yöntem
9
Genel
road
i.
uyulan sistem
10
Genel
road
i.
maden geçidi
11
Genel
road
i.
demirleme yeri
12
Genel
road
i.
cadde
13
Genel
road
i.
karayolu
14
Genel
road
i.
otoyol
15
Genel
road
i.
şose
16
Genel
road
i.
yol
17
Genel
road
i.
kara yolu
18
Genel
road
i.
açık yol
19
Genel
road
i.
halka açık geçit
20
Genel
road
i.
iki yer arasında iletişim aracı olarak hizmet veren seyahat veya ulaşım yolu
21
Genel
road
i.
anayolun taşıt trafiğinin geçtiği kısmı
22
Genel
road
i.
bordürler arasındaki boşluk
23
Genel
road
i.
bir sona, sonuca veya duruma giden yol
24
Genel
road
i.
kamu otoyolları
25
Genel
road
i.
kamu karayolları
26
Genel
road
i.
bir turda uğrak yer ve rotalar
27
Genel
road
i.
yerel trafik için araç yolu
28
Genel
road
i.
özel yol
29
Genel
road
i.
asfaltsız yol
30
Genel
road
i.
kırsal alanda yer alan yol
31
Genel
road
i.
ana cadde
32
Genel
road
i.
yol yüzeyi
33
Genel
road
i.
yol yatağı
34
Genel
road
i.
hayatta seçilen yol
35
Genel
road
i.
kariyerde seçilen yol
36
Genel
road
f.
(av köpeği) (kuşu) ayak kokusundan takip etmek
37
Genel
road
f.
yola koymak
38
Genel
road
f.
yolda sürmek
39
Genel
road
f.
yolda taşımak
Technical
40
Teknik
road
yol
Automotive
41
Otomotiv
road
yol
Railway
42
Demiryolu
road
i.
raylı yol
43
Demiryolu
road
i.
tren yolu
Marine
44
Denizcilik
road
i.
dış liman
45
Denizcilik
road
i.
kısmen korunaklı demirleme yeri
46
Denizcilik
road
i.
liman ağzı
Mining
47
Maden
road
i.
madende sürüklenme
48
Maden
road
i.
tünelde sürüklenme
Chemistry
49
Kimya
road
i.
karayolu
Sport
50
Spor
road
s.
başka takımın sahasında oynanan
51
Spor
road
s.
deplasmanda olan
"road"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
toll road
i.
paralı yol
2
Yaygın Kullanım
main road
i.
anayol
3
Yaygın Kullanım
toll road
i.
ücretli yol
General
4
Genel
road system
i.
yol ağı
5
Genel
road transport
i.
karayolu taşımacılığı
6
Genel
main road
i.
anayol
7
Genel
main road
i.
ana yol
8
Genel
road making
i.
yol yapımı
9
Genel
road roller
i.
silindir
10
Genel
relief road
i.
trafiği sıkışık bir alanın etrafından dolaştıran yol
11
Genel
unimproved road
i.
toprak yol
12
Genel
road train
i.
karayolu treni
13
Genel
road transportation
i.
karayolları ulaşımı
14
Genel
side road
i.
tali yol
15
Genel
well traveled road
i.
işlek yol
16
Genel
accommodation road
i.
tali yol
17
Genel
slip road
i.
otoyola katılan veya otoyoldan ayrılan yol
18
Genel
road warrior
i.
yol savaşçısı
19
Genel
road roller
i.
yol silindiri
20
Genel
arterial road
i.
arter
21
Genel
road haulage
i.
karayolu yük taşımacılığı
22
Genel
main road
i.
karayolu
23
Genel
ring road
i.
çevre yolu
24
Genel
road map
i.
bir ülke veya bölgenin karayollarını gösteren harita
25
Genel
rule of the road
i.
yol kuralı
26
Genel
road vehicles
i.
karayolu taşıtları
27
Genel
detour road
i.
servis yolu
28
Genel
road sign
i.
trafik işareti
29
Genel
road junction
i.
yol kavşağı
30
Genel
road transportation
i.
karayolu yolcu taşımacılığı
31
Genel
main road
i.
cadde
32
Genel
surfaced road
i.
sathi yol
33
Genel
branch road
i.
yan yol
34
Genel
road hog
i.
yolu işgal eden sürücü
35
Genel
side road
i.
yan yol
36
Genel
road house
i.
motel
37
Genel
road transport
i.
kara taşımacılığı
38
Genel
arterial road
i.
anayol
39
Genel
turnpike road
i.
paralı yol
40
Genel
orbital road
i.
çevre yolu
41
Genel
straight road
i.
düz yol
42
Genel
post road
i.
posta yolu
43
Genel
corduroy road
i.
ağaç gövdelerinin bataklık vb riskli zeminlere yanyana yatırılmasıyla oluşturulan yol
44
Genel
stabilized road
i.
stabilize yol
45
Genel
road bridge
i.
yol köprüsü
46
Genel
road building
i.
yol yapımı
47
Genel
road map
i.
karayolları haritası
48
Genel
trunk road
i.
anayol
49
Genel
secondary road
i.
tali yol
50
Genel
ancillary road
i.
yan yol
51
Genel
rule of the road
i.
sürücülerin yolun sağını mı solunu mu kullanacakları belirten ülkesel kural
52
Genel
evacuation road
i.
tahliye yolu
53
Genel
road system
i.
yol şebekesi
54
Genel
private road
i.
özel yol
55
Genel
ring road
i.
yan yol
56
Genel
slip road
i.
tali yol
57
Genel
road maintenance
i.
yol bakımı
58
Genel
dirt road
i.
toprak yol
59
Genel
accommodation road
i.
yan yol
60
Genel
macadamized road
i.
şose
61
Genel
high road
i.
anayol
62
Genel
public road
i.
umum yol
63
Genel
public road
i.
kamu yolu
64
Genel
public road
i.
umumi yol
65
Genel
relief road
i.
ikinci yol
66
Genel
road vehicle
i.
karayolu aracı
67
Genel
road map
i.
karayolu haritası
68
Genel
compulsory road
i.
mecburi yol
69
Genel
coastal road
i.
sahil yolu
70
Genel
coast road
i.
sahil yolu
71
Genel
lighting of (road)
i.
yolun ışıklandırılması
72
Genel
road lighting
i.
yol ışıklandırması
73
Genel
toll road
i.
yol ücreti
74
Genel
road toll
i.
yol ücreti
75
Genel
road condition
i.
yol durumu
76
Genel
road rage fight
i.
yol verdin yol vermedin kavgası
77
Genel
road rage
i.
yol verdin yol vermedin kavgası
78
Genel
road rage attack
i.
yol verdin yol vermedin kavgası
79
Genel
road guard
i.
yol bekçisi
80
Genel
road watchman
i.
yol bekçisi
81
Genel
road conditions
i.
yol şartları
82
Genel
road fee
i.
yol ücreti
83
Genel
orbit road
i.
çevre yolu
84
Genel
road repair
i.
yol tamiri
85
Genel
road repair
i.
yol yapımı
86
Genel
accommodation road
i.
bağlantı yolu
87
Genel
road junction
i.
yol ağzı
88
Genel
mouth of a road
i.
yol ağzı
89
Genel
fork in a road
i.
yol ayrımı
90
Genel
road tax
i.
yol parası
91
Genel
intersecting road
i.
kesişen yol
92
Genel
road traffic
i.
karayolu trafiği
93
Genel
road hog
i.
şeridinden gitmeyen sürücü
94
Genel
road hog
i.
saygısız ve bencil sürücü
95
Genel
road hog
i.
trafiği karıştıran sürücü
96
Genel
road hog
i.
yolun ortasından giden sürücü
97
Genel
road hog
i.
yolun ortasından giden şoför
98
Genel
road hog
i.
kötü şoför
99
Genel
shoulder (of a road)
i.
emniyet şeridi
100
Genel
branch road
i.
yan sokak
101
Genel
state road
i.
devlet karayolu
102
Genel
road engineer
i.
yol mühendisi
103
Genel
road trailer wheel
i.
karayolu tekeri
104
Genel
road network
i.
yol ağı
105
Genel
road map
i.
yol haritası
106
Genel
road tractor
i.
karayolu traktörü
107
Genel
road slab
i.
yol döşemesi
108
Genel
road traffic
i.
yol trafiği
109
Genel
road under construction
i.
yapım halinde yol
110
Genel
road sign
i.
yol işareti
111
Genel
country road
i.
kır yolu
112
Genel
country road
i.
köy yolu
113
Genel
primary road
i.
ana yol
114
Genel
road maintenance works
i.
yol bakım çalışmaları
115
Genel
earth road
i.
toprak yol
116
Genel
crossover road
i.
köprülü kavşak
117
Genel
crossover road
i.
üstten atlayan yol
118
Genel
relocation of road
i.
yolun güzergahını değiştirme
119
Genel
by-road
i.
ara yol
120
Genel
knowledge-information road
i.
bilgi karayolu
121
Genel
by-road
i.
sapa yol
122
Genel
side-road
i.
anayola çıkan veya anayoldan ayrılan yol
123
Genel
off-road racing
i.
arazi yarışı
124
Genel
off-road vehicle
i.
arazi aracı
125
Genel
on-road vehicles
i.
karayolu araçları
126
Genel
road-signs
i.
trafik levhaları
127
Genel
road-signs
i.
trafik işaretleri
128
Genel
relief road
i.
yan yol
129
Genel
road accident
i.
trafik kazası
130
Genel
road construction
i.
yol inşaatı
131
Genel
rules of the road
i.
trafik kuralları
132
Genel
occupational road
i.
özel yol
133
Genel
off-road
i.
anayolda kullanılmayan taşıt
134
Genel
sloping road
i.
eğimli yol
135
Genel
inclined road
i.
eğimli yol
136
Genel
undivided road
i.
bölünmemiş yol
137
Genel
tramway road
i.
tramvay yolu
138
Genel
road agent
i.
gaspçı
139
Genel
road agent
i.
eşkıya
140
Genel
road agent
i.
soyguncu
141
Genel
road agent
i.
haydut
142
Genel
public road
i.
genel yol
143
Genel
turnpike road
i.
ücretli yol
144
Genel
royal road
i.
en rahat gidilen yol
145
Genel
road assistance
i.
yol yardımı
146
Genel
village road
i.
köy yolu
147
Genel
road to success
i.
başarıya giden yol
148
Genel
road freight vehicle
i.
kara nakil aracı
149
Genel
road transport vehicle
i.
kara nakil aracı
150
Genel
road freight vehicle
i.
kara nakil vasıtası
151
Genel
road transport vehicle
i.
kara nakil vasıtası
152
Genel
slippery road
i.
kaygan yol
153
Genel
road crater
i.
yol hunisi
154
Genel
road bend
i.
yol kıvrımı
155
Genel
road capacity
i.
yol kapasitesi
156
Genel
road block
i.
yol kapaması
157
Genel
main arterial road
i.
ana arter
158
Genel
bumpy road
i.
kasisli yol
159
Genel
river road
i.
nehir yolu
160
Genel
river road
i.
ırmak boyunca giden yol
161
Genel
school road
i.
okul yolu
162
Genel
river road
i.
ırmak yolu
163
Genel
bicycle road
i.
bisiklet yolu
164
Genel
road safety
i.
yol güvenliği
165
Genel
a road of no return
i.
dönüşü olmayan yol
166
Genel
cadastral road
i.
kadastro yolu
167
Genel
dirt forest road
i.
toprak orman yolu
168
Genel
dirt forest road
i.
toprak orman yol
169
Genel
silk road
i.
ipek yolu
170
Genel
trunk road
i.
ana yol
171
Genel
frozen road
i.
buz tutmuş yol
172
Genel
frozen road
i.
donmuş yol
173
Genel
road trip
i.
yol gezisi
174
Genel
lion road
i.
aslanlı yol
175
Genel
road ambulance
i.
karayolu ambulansı
176
Genel
road and transport services
i.
yol ve ulaştırma hizmetleri
177
Genel
road transport regulations
i.
karayolu taşıma yönetmeliği
178
Genel
road sweeper
i.
yol süpürgesi
179
Genel
road ambulance
i.
yol ambülansı
180
Genel
off-road motorcycle race
i.
yol dışı motorsiklet yarışı
181
Genel
road-kill
i.
taşıtların çarptığı/ezdiği hayvanların ölüsü/leşi/kalıntıları
182
Genel
a dark road
i.
karanlık bir yol
183
Genel
icy road
i.
buzlu yol
184
Genel
the school across the road
i.
yolun karşısındaki okul
185
Genel
the road across the mountain
i.
dağın karşısındaki yol
186
Genel
long road trip
i.
uzun yol seyahati
187
Genel
caravan road
i.
kervan yolu
188
Genel
service road
i.
servis yolu
189
Genel
road journal
i.
gezi günlüğü
190
Genel
ancillary road
i.
tali yol
191
Genel
road slope
i.
yol şevi
192
Genel
sealed road (aus)
i.
asfalt yol
193
Genel
scenic country road
i.
manzaralı kır yolu
194
Genel
bump in the road
i.
yoldaki tümsek
195
Genel
length of road
i.
karayolu uzunluğu
196
Genel
the road ahead
i.
önümüzdeki yol
197
Genel
road worker
i.
yol işçisi
198
Genel
winding road
i.
dolambaçlı yol
199
Genel
road load power
i.
yol yükleme gücü
200
Genel
road charges
i.
yol ücretleri
201
Genel
potholed road
i.
çukurlu yol
202
Genel
holed road
i.
çukurlu yol
203
Genel
road with holes
i.
çukurlu yol
204
Genel
bendy road
i.
virajlı yol
205
Genel
winding road
i.
virajlı yol
206
Genel
road with curves
i.
virajlı yol
207
Genel
lit road
i.
ışıklandırılmış yol
208
Genel
shaded road
i.
gölgeli yol
209
Genel
tourist road
i.
(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
210
Genel
road accident
i.
yol kazası
211
Genel
road rally
i.
sokak yarışı
212
Genel
back road
i.
arka yol
213
Genel
back road
i.
az kullanılan, genelde kaldırımı olmayan yol
214
Genel
mountainous road
i.
dağlık yol
215
Genel
the high road
i.
kolay yol
216
Genel
road trip
i.
kara yolu seyahati
217
Genel
road trip
i.
kara yolu yolculuğu
218
Genel
knight of the road
i.
gezici satış elemanı
219
Genel
knight of the road
i.
seyyar ticaret acentesi
220
Genel
knight of the road
i.
tır şoförü
221
Genel
knight of the road
i.
kamyoncu
222
Genel
knight of the road [obsolete]
i.
eşkıya
223
Genel
knight of the road [obsolete]
i.
haydut
224
Genel
knight of the road [obsolete]
i.
yol kesici
225
Genel
bridle road
i.
at yolu
226
Genel
high road
i.
kolay yol
227
Genel
high road
i.
en iyi yaklaşım
228
Genel
high road
i.
doğru eylem
229
Genel
high road
i.
ahlaklı eylem
230
Genel
high road
i.
yüce davranış
231
Genel
high road
i.
ahlaka uygun seçim
232
Genel
horse road
i.
at yolu
233
Genel
horse road
i.
atlı toplu taşıma
234
Genel
horse road
i.
atlı vagonları içeren toplu taşıma
235
Genel
low road
i.
kısa yol
236
Genel
low road
i.
hileli yol
237
Genel
low road
i.
ahlak dışı davranış
238
Genel
low road
i.
kötü yol
239
Genel
burma road
i.
burma yolu
240
Genel
burma road
i.
güneydoğu asya'da eski bir otoyol
241
Genel
road [obsolete]
i.
ata binme
242
Genel
road [obsolete]
i.
at sırtında yolculuk
243
Genel
road [obsolete]
i.
at sırtında silahlı saldırı
244
Genel
road [obsolete]
i.
baskın
245
Genel
road agent
i.
yolkesen
246
Genel
road agent [new england]
i.
yol sorumlusu
247
Genel
road agent [new england]
i.
yol görevlisi
248
Genel
road book
i.
yol rehberi
249
Genel
road book
i.
yol haritası
250
Genel
road builder
i.
yol inşaatçısı
251
Genel
road gang
i.
yol işçileri
252
Genel
road gang
i.
yol inşa ekibi
253
Genel
road gang
i.
yol tamirat ekibi
254
Genel
road gang
i.
yol tamirinde kullanılan mahkumlar
255
Genel
road mender
i.
yol tamiratçısı
256
Genel
road mender
i.
yol işçisi
257
Genel
road racer
i.
yol yarışçısı
258
Genel
road racer
i.
bisiklet yarışçısı
259
Genel
road racer
i.
motosiklet yarışçısı
260
Genel
road racer
i.
yarış bisikleti
261
Genel
road racer
i.
yarış motosikleti
262
Genel
road racer
i.
yarış arabası
263
Genel
road rage
i.
trafikte saldırganlık
264
Genel
road sense
i.
yol bilinci
265
Genel
road sense
i.
yol anlayışı
266
Genel
road sense
i.
yol algısı: yol muhakemesi
267
Genel
road show
i.
turneye çıkan dj
268
Genel
road show
i.
turneye çıkan müzisyen
269
Genel
road show
i.
turneye çıkan sanatçı
270
Genel
road show
i.
turneye çıkan şarkıcı
271
Genel
road test
i.
ehliyet sınavı
272
Genel
road test
i.
yol sınavı
273
Genel
road test
i.
yolda araba sürme sınavı
274
Genel
road test
i.
sürüş testi
275
Genel
road to damascus
i.
kişinin hayatındaki ani dönüm noktası
276
Genel
road user
i.
yolu kullanan sürücü
277
Genel
road user
i.
yoldan yararlanan kimse
278
Genel
road manager
i.
konserler esnasında sahnedeki aksaklıklara müdahale eden kimse
279
Genel
road manager
i.
seyahat eden sanatçılar için çalışan ve ekipman bakımı yapan kimse
280
Genel
road-test
i.
yol denemesi
281
Genel
road-test
i.
otomobilin yolda sürülerek denenmesi
282
Genel
concession road [canada]
i.
(ontario'da) kasabada parselleri ayıran yol
283
Genel
pack and prime road
i.
gezi yolu
284
Genel
pack and prime road
i.
at binme yolu
285
Genel
lake road
i.
göl yolu
286
Genel
post road
i.
atlı postacılar ve turistler için konaklama sunan pansiyonların bulunduğu yol
287
Genel
post road
i.
posta güzergahı
288
Genel
dirt road
i.
toprak yol
289
Genel
dirt road
i.
kaplamasız yol
290
Genel
skid road [dialect]
i.
kasabada baltacıların bolca yaşadığı bölge
291
Genel
skid road
i.
ayyaşların takıldığı bölge
292
Genel
skid road
i.
varoş
293
Genel
take the road
f.
yolunu tutmak
294
Genel
take the road
f.
yola çıkmak
295
Genel
open a road
f.
yol açmak
296
Genel
be on the right road
f.
doğru yolda olmak
297
Genel
be on the road
f.
yola çıkmış olmak
298
Genel
go on the road
f.
tiyatro topluluğu turneye çıkmak
299
Genel
get the show on the road at last
f.
şeytanın bacağını kırmak
300
Genel
be on the road
f.
seyahat etmek
301
Genel
be on the road
f.
yolda olmak
302
Genel
careen down the road
f.
motorlu araç bir yandan bir yana hafifçe sallanarak ilerlemek
303
Genel
be in somebody's road
f.
engel olmak
304
Genel
get back on the road
f.
yola devam etmek
305
Genel
continue down the road
f.
yola devam etmek
306
Genel
reach the end of the road
f.
yolun sonuna gelmek
307
Genel
pass a curve (in a road)
f.
dönemeçten geçmek
308
Genel
pass a bend (in a road)
f.
dönemeçten geçmek
309
Genel
change one's road
f.
yol değiştirmek
310
Genel
follow the road
f.
yolu izlemek
311
Genel
pull off the road
f.
kenara çekmek
312
Genel
pull off the road
f.
arabayı kenara çekmek
313
Genel
walk on the road
f.
yolda yürümek
314
Genel
hug the road
f.
yolu kapamak
315
Genel
block the road
f.
yolu kapamak
316
Genel
hog the road
f.
yolu kapamak
317
Genel
go off the road
f.
yoldan çıkmak
318
Genel
(police) take control of a road
f.
yolu tutmak
319
Genel
not to know which road to take
f.
yolunu şaşırmak
320
Genel
be delayed on the road
f.
yollarda kalmak
321
Genel
be on the wrong road
f.
yolunu şaşırmak
322
Genel
build road
f.
yol inşaa etmek
323
Genel
scrape against the road
f.
yola sürtmek
324
Genel
rub against the road
f.
yola sürtmek
325
Genel
play on the road
f.
yolda oynamak
326
Genel
have a road accident
f.
trafik kazası yapmak
327
Genel
be off-road
f.
yolunda olmamak
328
Genel
be on the road to
f.
-e doğru ilerlemek
329
Genel
career off the road and hit a tree
f.
yoldan çıkıp ağaca çarpmak
330
Genel
walk along the road
f.
yol boyunca yürümek
331
Genel
determine a road map
f.
yol haritası belirlemek
332
Genel
block the road
f.
yolu tıkamak
333
Genel
light the road
f.
yolu aydınlatmak
334
Genel
illuminate the road
f.
yolu aydınlatmak
335
Genel
lose control on the icy road
f.
buzlu yolda kontrolünü kaybetmek
336
Genel
lose control on the icy road
f.
buzlu yolda kontrolden çıkmak
337
Genel
find someone by the side of the road
f.
birini yolun kenarında bulmak
338
Genel
run to the end of the road
f.
yolun sonuna kadar koşmak
339
Genel
clog the road
f.
yolu tıkamak
340
Genel
(for a road) turn to the right
f.
yola sağa dönmek
341
Genel
(for a road) turn to the left
f.
yol sola dönmek
342
Genel
cross the road
f.
yolun karşısına geçmek
343
Genel
can't see beyond the road
f.
yolun ötesini görememek
344
Genel
set up road block
f.
yola barikat kurmak
345
Genel
draw a road map
f.
yol haritası çizmek
346
Genel
get out of the road
f.
yoldan çıkmak
347
Genel
get out of the road
f.
yoldan çekilmek
348
Genel
off-road
f.
engebeli arazide seyahat etmek
349
Genel
off-road
f.
engebeli arazide yolculuk etmek
350
Genel
road test
f.
sürüş testi yapmak
351
Genel
road test
f.
yol testi yapmak
352
Genel
road test
f.
ehliyet sınavı yapmak
353
Genel
road test
f.
araba sürme sınavı yapmak
354
Genel
off the road
s.
sapa
355
Genel
middle of the road
s.
ikisinin ortası
356
Genel
middle of the road
s.
ikisi ortası
357
Genel
middle-of-the-road
s.
ılımlı
358
Genel
middle-of-the-road
s.
ılımlı bir yol izleyen
359
Genel
middle-of-the-road
s.
ılımlı bir politika izleyen
360
Genel
on the road
s.
sürüşe hazır (taşıt)
361
Genel
over-the-road
s.
şehirler arası
362
Genel
over-the-road
s.
uzak mesafe taşımacılığı yapan
363
Genel
off-road
s.
arazi (aracı)
364
Genel
off-road
s.
engebeli arazide yapılan
365
Genel
by road
zf.
arabayla
366
Genel
on the right side of the road
zf.
yolun sağ tarafında
367
Genel
along the road
zf.
yol boyunca
368
Genel
beside the road
zf.
yol boyunca
369
Genel
by rail road
zf.
demiryoluyla
370
Genel
at the end of the road
zf.
yolun sonunda
371
Genel
on the road
zf.
yolda
372
Genel
in the road
zf.
yolda
373
Genel
on the slippery road
zf.
kaygan yolda
374
Genel
any road
zf.
her neyse
375
Genel
on the road
zf.
etrafında dolaşarak
376
Genel
on the road
zf.
oraya buraya giderek
377
Genel
on the road
zf.
gezerek
Phrases
378
İfadeler
a road to damascus experience
i.
inançlarda yapılan köklü değişiklik
Proverb
379
Atasözü
the road to hell is paved with good intentions
cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir
380
Atasözü
there is no royal road to learning
öğrenmenin kolay yolu yoktur
381
Atasözü
first the companion, then the road
önce yoldaş, sonra yol (evvel refik badel tarik)
382
Atasözü
what happens on the road stays on the road [us]
yolda olan yolda kalır
383
Atasözü
good intentions pave the road to hell
cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir
384
Atasözü
the beaten road is the safest
bilinen yol en iyi/hızlı yoldur
385
Atasözü
the beaten road is the safest
daha önce test edilmiş/denenmiş yol en iyi/hızlı yoldur
Colloquial
386
Konuşma Dili
tobacco road
i.
yoksul kırsal topluluk
387
Konuşma Dili
tobacco road
i.
yoksul kırsal bölge
388
Konuşma Dili
middle-of-the-road
i.
ılımlı politika yanlısı
389
Konuşma Dili
middle-of-the-road
i.
ılımlı politika besleyen
390
Konuşma Dili
road to fame
i.
şöhrete giden yol
391
Konuşma Dili
road monkey
i.
kütük yolunu denetleyip tamir eden işçi
392
Konuşma Dili
road rash [us] [canada]
i.
düşme sonucu derinin sıyrılması
393
Konuşma Dili
road-rash
i.
düşme sonucu derinin sıyrılmasıyla oluşan yara
394
Konuşma Dili
road-rash
i.
sıyrık
395
Konuşma Dili
middle-of-the-road
s.
orta yollu
396
Konuşma Dili
road weary
s.
yol yorgunu
397
Konuşma Dili
down the road
expr.
gelecekte/yakında
398
Konuşma Dili
keep your eyes on the road
expr.
gözlerini yoldan ayırma
399
Konuşma Dili
a long way down the road
expr.
...konusunda katedilecek daha çok mesafe var
400
Konuşma Dili
by the side of the road
expr.
yolun kenarında
401
Konuşma Dili
one more for the road
expr.
son kadeh
402
Konuşma Dili
one more for the road
expr.
son bir kadeh
403
Konuşma Dili
one more for the road
expr.
mekandan çıkmadan önce içilen son içki
404
Konuşma Dili
one more for the road
expr.
yolluk
405
Konuşma Dili
(it's) time to hit the road
expr.
gitme zamanı
406
Konuşma Dili
(it's) time to hit the road
expr.
yola koyulma/çıkma vakti
407
Konuşma Dili
(it's) time to hit the road
expr.
ayrılma zamanı
408
Konuşma Dili
(one) (had) better hit the road
expr.
(birinin) gitmesi gerek
409
Konuşma Dili
(one) (had) better hit the road
expr.
(birinin) yola çıkması gerek
410
Konuşma Dili
(one) (had) better hit the road
expr.
(biri) gitse iyi olur
411
Konuşma Dili
(one) (had) better hit the road
expr.
(biri) yola koyulsa iyi olur
412
Konuşma Dili
(one) (had) better hit the road
expr.
(biri) kalksa iyi olur
413
Konuşma Dili
(one) (had) better hit the road
expr.
ayrılma/gitme zamanı geldi
414
Konuşma Dili
(one) (had) better hit the road
expr.
yola koyulma zamanı geldi
415
Konuşma Dili
1ftr (one for the road)
expr.
son bir kadeh
416
Konuşma Dili
1ftr (one for the road)
expr.
(çıkmadan) bir kadeh daha
417
Konuşma Dili
1ftr (one for the road)
expr.
(çıkmadan önce) bir içki daha
Idioms
418
Deyim
road to nowhere
i.
sonuca varmayacak olan plan/gelişme
419
Deyim
a road to nowhere
i.
sonuca varmayacak olan plan/gelişme
420
Deyim
road to nowhere
i.
beyhude olan plan/gelişme
421
Deyim
a road to nowhere
i.
beyhude olan plan/gelişme
422
Deyim
road to nowhere
i.
bir ilerleme kaydetmeyen plan/gelişme
423
Deyim
a road to nowhere
i.
bir ilerleme kaydetmeyen plan/gelişme
424
Deyim
road to nowhere
i.
bir gelişim göstermeyen plan/gelişme
425
Deyim
a road to nowhere
i.
bir gelişim göstermeyen plan/gelişme
426
Deyim
road to nowhere
i.
boş yere/nafile/haybeye olan şey
427
Deyim
a road to nowhere
i.
boş yere/nafile/haybeye olan şey
428
Deyim
yellow brick road
i.
sarı tuğlalı/taşlı yol
429
Deyim
yellow brick road
i.
başarıya giden yol
430
Deyim
yellow brick road
i.
kariyer/başarı basamağı
431
Deyim
yellow brick road
i.
sonu başarıya/maceraya çıkan yol
432
Deyim
yellow brick road
i.
macera yolu/yolculuğu
433
Deyim
high road
i.
ahlaki/doğru/etik yol
434
Deyim
the low road
i.
ahlaki/etik/doğru olmayan yol/yöntem
435
Deyim
the end of the road
i.
bitiş
436
Deyim
high road
i.
doğru yol
437
Deyim
the low road
i.
kötü yol
438
Deyim
the end of the road
i.
kopma noktası
439
Deyim
wide place in the road
i.
küçücük kasaba
440
Deyim
a road hog
i.
saygısız ve bencil sürücü
441
Deyim
bump in the road
i.
sorunlar/sıkıntılar
442
Deyim
the end of the road
i.
son
443
Deyim
road hog
i.
trafik canavarı
444
Deyim
road hog
i.
trafik magandası
445
Deyim
a road hog
i.
trafik magandası
446
Deyim
the low road
i.
yanlış hayat
447
Deyim
rocky road
i.
zorlu süreç
448
Deyim
the end of the road
i.
yolun sonu
449
Deyim
rocky road
i.
zor dönem
450
Deyim
knight of the road
i.
yolların fatihi
451
Deyim
where the rubber meets the road
i.
zurnanın zırt dediği yer
452
Deyim
a road hog
i.
trafik canavarı
453
Deyim
a road hog
i.
tehlikeli araç kullanan sürücü
454
Deyim
a road hog
i.
emniyetsiz/kuralsız araç kullanan sürücü
455
Deyim
bump in the road
i.
yoldaki/süreçteki sıkıntı/sorun/geçici engel
456
Deyim
bump in the road
i.
önüne çıkan bir pürüz
457
Deyim
fork in the road
i.
(yolda) çatal
458
Deyim
fork in the road
i.
yolun çatallandığı nokta
459
Deyim
fork in the road
i.
yol ayrımı
460
Deyim
fork in the road
i.
dönüm noktası
461
Deyim
fork in the road
i.
karar noktası
462
Deyim
fork in the road
i.
karar verilmesi gereken nokta
463
Deyim
fork in the road
i.
kritik nokta
464
Deyim
rocky road (to something)
i.
(bir şeye) doğru giden/uzanan zor dönem
465
Deyim
rocky road (to something)
i.
(bir şeye) doğru giden/uzanan zorlu süreç
466
Deyim
rocky road (to something)
i.
(bir şeye) giden taşlı yol
467
Deyim
royal road (to something)
i.
(bir şeye) giden en rahat/kolay/sorunsuz yol
468
Deyim
royal road (to something)
i.
(bir şeyin) kolay yolu
469
Deyim
royal road to
i.
-in rahat/kolay/sorunsuz yolu
470
Deyim
the road less traveled
i.
pek tercih edilmeyen yol
471
Deyim
the road less traveled
i.
herkesin yapmadığı şey
472
Deyim
the road less traveled
i.
kendi bildiği yol
473
Deyim
the road less traveled
i.
sürüden ayrılan yol
474
Deyim
the rocky road to
i.
-e doğru giden/uzanan zor dönem
475
Deyim
the rocky road to
i.
-e doğru giden/uzanan zorlu süreç
476
Deyim
the rocky road to
i.
-e giden taşlı yol
477
Deyim
take the road
f.
gezici tiyatro oyunları sergilemek
478
Deyim
burn up the road
f.
hız/sürat yapmak
479
Deyim
burn up the road
f.
ibreyi sonuna dayamak
480
Deyim
kick the can down the road
f.
geçici bir çözüm üretmek
481
Deyim
kick the can down the road
f.
kesin bir karar almayı ötelemek
482
Deyim
kick the can down the road
f.
bir sorunu kökten çözmeyi ertelemek
483
Deyim
smack the road
f.
bir yeri terk etmek
484
Deyim
get this show on the road
f.
bir şeye başlamak/bir şeyi başlatmak
485
Deyim
get the show on the road
f.
bir şeye başlamak/bir şeyi başlatmak
486
Deyim
take the high road
f.
doğru olanı yapmak
487
Deyim
be on the road to recovery
f.
düzelme yolunda olmak
488
Deyim
be on the road to recovery
f.
iyileşme yolunda olmak
489
Deyim
get the show on the road
f.
işe koyulmak
490
Deyim
keep on the right side of the road
f.
yolun sağından gitmek
491
Deyim
be the end of the road
f.
yolun sonuna gelmek
492
Deyim
keep on the right-hand side of the road
f.
yolun sağından gitmek
493
Deyim
be the end of the road
f.
yolun sonunda olmak
494
Deyim
come to the end of the road
f.
yolun sonuna gelmek
495
Deyim
smack the road
f.
yollara düşmek
496
Deyim
go down a road
f.
belli bir yolda ilerlemek
497
Deyim
go down a road
f.
bir şey olma yolunda ilerlemek
498
Deyim
go down a road
f.
belirli bir davranış sergilemek
499
Deyim
go down a road
f.
bir yere doğru ilerlemek
500
Deyim
go down the road
f.
belli bir yolda ilerlemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of road
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy