Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ılımlı
"ılımlı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ılımlı
moderate
s.
General
2
Genel
ılımlı
modest
s.
3
Genel
ılımlı
sober
s.
4
Genel
ılımlı
equable
s.
5
Genel
ılımlı
restrained
s.
6
Genel
ılımlı
equanimous
s.
7
Genel
ılımlı
temperate
s.
8
Genel
ılımlı
genial
s.
9
Genel
ılımlı
hospitable
s.
10
Genel
ılımlı
moderate
s.
11
Genel
ılımlı
conservative
s.
12
Genel
ılımlı
continent
s.
13
Genel
ılımlı
low-key
s.
14
Genel
ılımlı
soft-shelled
s.
15
Genel
ılımlı
middle-of-the-road
s.
16
Genel
ılımlı
mild
s.
17
Genel
ılımlı
mild-mannered
s.
18
Genel
ılımlı
waist-high
s.
19
Genel
ılımlı
abstemious
s.
20
Genel
ılımlı
remiss [obsolete]
s.
21
Genel
ılımlı
benedict [obsolete]
s.
22
Genel
ılımlı
evenminded
s.
23
Genel
ılımlı
middle
s.
24
Genel
ılımlı
mezzo
s.
25
Genel
ılımlı
moderable [obsolete]
s.
26
Genel
ılımlı
douce [dialect] [uk]
s.
27
Genel
ılımlı
sonsie [dialect]
s.
28
Genel
ılımlı
suent [dialect]
s.
29
Genel
ılımlı
clement
zf.
30
Genel
ılımlı
mildly
zf.
Colloquial
31
Konuşma Dili
ılımlı
doux
s.
32
Konuşma Dili
ılımlı
soft-core
s.
Technical
33
Teknik
ılımlı
moderate
s.
34
Teknik
ılımlı
mild
s.
Food Engineering
35
Gıda
ılımlı
moderate
s.
36
Gıda
ılımlı
mild
s.
Archaic
37
Eski Kullanım
ılımlı
chaste
s.
38
Eski Kullanım
ılımlı
mild
zf.
"ılımlı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ılımlı olarak
moderately
zf.
General
2
Genel
ılımlı olma durumu
equableness
i.
3
Genel
ılımlı kimse
center
i.
4
Genel
ılımlı kimse
centre
i.
5
Genel
ılımlı komünist
pink
i.
6
Genel
ılımlı politik görüş
center
i.
7
Genel
ılımlı rüzgar
gentle breeze
i.
8
Genel
ılımlı kimse
moderate
i.
9
Genel
ılımlı politik görüş
centre
i.
10
Genel
ılımlı olma
geniality
i.
11
Genel
ılımlı politika
moderate policy
i.
12
Genel
ılımlı tepki
mild reaction
i.
13
Genel
ılımlı politikacı
dove
i.
14
Genel
ılımlı politikacı
dive
i.
15
Genel
ılımlı muhalif
moderate opponent
i.
16
Genel
ılımlı etki
moderating effect
i.
17
Genel
afganistan'da taliban'a karşı kurulmuş çok etnikli bir ılımlı islam ittifakı
united front
i.
18
Genel
(konfüçyüsçülük'te) ihtiyat ve ölçülülük eylemlerinin geliştirilmesinde uçlar arasındaki ılımlı eylemi izleme
mean
i.
19
Genel
(budizm'de) vurdumduymazlık ve çilecilik arasındaki ılımlı yol
mean
i.
20
Genel
ılımlı olma politikası
moderationism
i.
21
Genel
ılımlı davranma politikası
moderationism
i.
22
Genel
harcamalar açısından ılımlı olma
modestness
i.
23
Genel
ılımlı kimse
soft-shell
i.
24
Genel
ılımlı etkilere duyarlı hale getirmek
melt
f.
25
Genel
ılımlı olarak yumuşak
semisoft
s.
26
Genel
ılımlı bir yol izleyen
middle-of-the-road
s.
27
Genel
ılımlı bir politika izleyen
middle-of-the-road
s.
28
Genel
daha ılımlı
milder
s.
29
Genel
ılımlı hale getirilmemiş
unmoderated
s.
30
Genel
ılımlı hale getirilmiş
bated
s.
31
Genel
ılımlı sonuçlar elde etmek için ılımlı çözüm içeren (süreç)
mellow
s.
32
Genel
biraz ılımlı
semimild
s.
33
Genel
ılımlı bir politika benimseyen
soft-shell
s.
34
Genel
ılımlı olarak
restrainedly
zf.
35
Genel
ılımlı bir şekilde
temperately
zf.
36
Genel
ılımlı olarak
equably
zf.
37
Genel
ılımlı olarak
temperately
zf.
38
Genel
ılımlı olarak
conservatively
zf.
39
Genel
ılımlı olarak
mean [obsolete]
zf.
40
Genel
ılımlı olarak
fair [obsolete]
zf.
41
Genel
ılımlı olarak
ordinarily
zf.
42
Genel
ılımlı bir şekilde
suent [dialect]
zf.
43
Genel
-e ılımlı
temperate in
ed.
Phrasals
44
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyle) daha ılımlı hale getirmek
temper (something) with (something)
f.
Colloquial
45
Konuşma Dili
ılımlı politika yanlısı
middle-of-the-road
i.
46
Konuşma Dili
ılımlı politika besleyen
middle-of-the-road
i.
47
Konuşma Dili
ılımlı bir şekilde
ish
zf.
Idioms
48
Deyim
(hiciv) ılımlı bir öneri
a modest proposal
i.
49
Deyim
ılımlı/ölçülü bir şey
the happy/golden mean
i.
50
Deyim
ılımlı davranmak
go light on
f.
51
Deyim
(birine) ılımlı davranmak
go light on (someone)
f.
Trade/Economic
52
Ticaret/Ekonomi
ılımlı korelasyon modeli
moderate correlation model
i.
53
Ticaret/Ekonomi
ılımlı büyüme
modest growth
i.
54
Ticaret/Ekonomi
ılımlı emek piyasası reformu
modest labour market reform
i.
55
Ticaret/Ekonomi
ılımlı talep
moderate demand
i.
56
Ticaret/Ekonomi
ılımlı borçlu
moderately indebted
s.
Politics
57
Siyasal
ılımlı siyasi görüşe sahip kimse
center
i.
58
Siyasal
ılımlı siyasi görüşe sahip kimse
centre
i.
59
Siyasal
sağ ve sol gibi uç görüşlerden uzak duran ılımlı siyasi felsefe
centrism
i.
60
Siyasal
(kanada'da) mali ve sosyal konularda liberal veya ılımlı sosyalist görüşleri olan muhafazakar
red tory [canadian]
i.
61
Siyasal
afganistan'da yaşayan, ılımlı islam inancına sahip, taliban karşıtı, çok milletli bir birleşmiş ittifak
northern alliance
i.
62
Siyasal
ılımlı islam
moderate islam
i.
63
Siyasal
ılımlı muhalif gruplar
moderate rebel groups
i.
64
Siyasal
ılımlı siyasal görüşü olan
middle of the roader
i.
65
Siyasal
ılımlı dış politika
moderate foreign policy
i.
66
Siyasal
ılımlı siyasal görüşü olan
moderationist
i.
67
Siyasal
ılımlı olmayan
unneutral
i.
68
Siyasal
ılımlı demokrasi
moderate democracy
i.
69
Siyasal
siyaset veya dinde ılımlı görüşlere sahip olan kimse
moderate
i.
70
Siyasal
ılımlı bir programı destekleyen bir siyasi parti veya grubun üyesi
moderate
i.
71
Siyasal
ılımlı bir programı destekleyen bir siyasi parti veya grubun destekçisi
moderate
i.
72
Siyasal
fransız devrimi'nde ılımlı cumhuriyetçilerin yer aldığı parti
gironde
i.
73
Siyasal
fransız devrimi'nde ılımlı cumhuriyetçilerin partisine mensup kimse
girondin
i.
74
Siyasal
fransa'da jirondenler'in başını çektiği bir tür ılımlı cumhuriyetçilik görüşü
girondism
i.
75
Siyasal
abd'nin batı yarı küredeki ülkelerle ılımlı ilişkiler geliştirmesi için roosevelt'in ortaya koyduğu müdahale etmeme politikası
good neighbor policy
i.
76
Siyasal
ılımlı ideolojik görüşe sahip
central
s.
Technical
77
Teknik
ılımlı tırmanma
conservative climb
i.
78
Teknik
ılımlı devinim
conservative motion
i.
79
Teknik
merkez-açılımlı
radial
s.
Automotive
80
Otomotiv
ılımlı hibrit
mild hybrid
i.
Chemistry
81
Kimya
yüksek verim ve ılımlı reaksiyon koşulları
high yield and mild reaction conditions
i.
Botanic
82
Botanik
kuzeydeki ılımlı bölgelerde yetişen otların bulunduğu bir cins
hedysarum
i.
83
Botanik
kuzeydeki ılımlı bölgelerde yetişen otların bulunduğu bir cins
genus hedysarum
i.
Social Sciences
84
Sosyal Bilimler
ılımlı kadın hakları mücadelesine ait veya ilgili
postfeminist
s.
History
85
Tarih
fransız devrimi'nde ılımlı cumhuriyetçilerin partisine mensup kimse
girondist
i.
86
Tarih
16. yüzyıl dini ihtilaflarında ulusal birlik-beraberliğe önem veren ılımlı fransız grubu
politique
i.
Slang
87
Argo
ılımlı sol görüşleri benimseyen
pink
s.
Modern Slang
88
Modern Argo
radikal sağ kadar beyaz üstünlüğünü savunmayan nispeten ılımlı bir alternatif sağcı hareket
alt-light
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ılımlı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy