Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
doğru yol
"doğru yol"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
doğru yol
true path
i.
2
Genel
doğru yol
the right way
i.
3
Genel
doğru yol
as-sirat al-mustaqim (the straight path)
i.
4
Genel
doğru yol
the true path
i.
Idioms
5
Deyim
doğru yol
high road
i.
"doğru yol"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kuzeye doğru alınan yol
northing
i.
2
Genel
-e doğru yol almak
make for
f.
3
Genel
bir başka tekneye doğru yol almak
bear down upon
f.
4
Genel
bir başka tekneye doğru yol almak
bear down on
f.
5
Genel
zirveye doğru yol almak
head straight for the top
f.
6
Genel
yukarıya doğru yol göstermek
uplead
f.
7
Genel
(yol) doğru ve düz
gain [dialect] [uk]
s.
8
Genel
uzaya doğru yol alan
spaceward
s.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
-e doğru yol almak
head toward
f.
10
Öbek Fiiller
-e doğru yol almak
head towards
f.
11
Öbek Fiiller
-e doğru yol almak
head for
f.
12
Öbek Fiiller
yukarı doğru yol göstermek
lead up
f.
13
Öbek Fiiller
birine bir şeyden yukarı doğru yol göstermek
lead someone up something
f.
14
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) doğru hızla yol almak
make toward (something)
f.
15
Öbek Fiiller
'-e doğru hızla yol almak
make toward
f.
16
Öbek Fiiller
(tekne, gemi vb.) (bir şeye) doğru yol almak
bear in with (something)
f.
17
Öbek Fiiller
içeri doğru yol göstermek
conduct in
f.
18
Öbek Fiiller
içeri doğru yol göstermek
conduct into
f.
19
Öbek Fiiller
dışarı doğru yol göstermek
conduct out
f.
20
Öbek Fiiller
'-den dışarı doğru yol göstermek
conduct out of
f.
21
Öbek Fiiller
birine/bir şeye doğru yol almak/yönelmek
head toward someone or something
f.
22
Öbek Fiiller
acilen (birine/bir şeye) doğru yol almak
make for (somewhere or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeye/bir yere) doğru yol göstermek
usher (someone or something) to (something or some place)
f.
24
Öbek Fiiller
bir yere doğru yol göstermek
usher to
f.
Phrases
25
İfadeler
en doğru yol
the best course of action
expr.
Colloquial
26
Konuşma Dili
en doğru yol olmak
be the way to go
f.
27
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) on the way to (something)
f.
28
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) one's way to (something)
f.
29
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) on the way towards (something)
f.
30
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) one's way towards (something)
f.
31
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) on the way towards something
f.
32
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) on your way towards something
f.
33
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) on the way to something
f.
34
Konuşma Dili
(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak
be (well) on your way to something
f.
Idioms
35
Deyim
ahlaki/doğru/etik yol
high road
i.
36
Deyim
ahlaki/etik/doğru olmayan yol/yöntem
the low road
i.
37
Deyim
zirveye) doğru (epey) yol kat etmiş olmak
be (well) on one's way to/towards (something)
f.
38
Deyim
(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak
make (one's) way to (something or some place)
f.
39
Deyim
(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak
make (one's) way toward (something or some place)
f.
40
Deyim
(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak
make your way (to/towards something)
f.
41
Deyim
bir yere doğru yol almak
wing one's way
f.
42
Deyim
bir yere doğru yol almak
wing its way
f.
43
Deyim
rahat edeceği/güzel günlere doğru yol almak
ride off into the sunset
f.
44
Deyim
bilinmeyen bir şeye doğru yol almak
be in murky waters
f.
45
Deyim
bilinmeyen bir şeye doğru yol almak
get into murky waters
f.
46
Deyim
bilinmeyen bir şeye doğru yol almak
get into uncharted waters
f.
47
Deyim
bilinmeyen bir şeye doğru yol almak
be in uncharted waters
f.
48
Deyim
bir şeye doğru yol kat etmiş olmak
be on the way towards something
f.
49
Deyim
bir şeye doğru yol kat etmiş olmak
be on the way to something
f.
50
Deyim
bir şeye doğru yol kat etmiş olmak
be on your way towards something
f.
51
Deyim
bir şeye doğru yol kat etmiş olmak
be on your way to something
f.
52
Deyim
doğru gitmek/yol almak
make your way
f.
53
Deyim
(amacına, zirveye) doğru (epey) yol kat etmiş olmak
be (well) on the way to/towards (something)
f.
Speaking
54
Konuşma
hava limanından eve doğru dönmek/yol üzerinde olmak
we're on our way from the airport
f.
Politics
55
Siyasal
doğru yol partisi
true path party
i.
Technical
56
Teknik
göndericiden alıcıya doğru kesintisiz yol
open pipe
i.
Construction
57
İnşaat
düz bir alandan tepeye doğru (yol) kazmak
bench [new zealand]
f.
Marine
58
Denizcilik
yelken kaldırma halatıyla yelken açarken bir başka tekneye doğru yol almak
ride down
f.
Medical
59
Medikal
dışa doğru açık bacaklılığa yol açan bir kanatlı hastalığı
spraddle
i.
Anatomy
60
Anatomi
yumuşak damakla dil kökü arasında bulunup ağızdan farinkse doğru giden dar yol
isthmus of the fauces
i.
Math
61
Matematik
varsayımsal veya mevcut terimlerden yol çıkarak yapılan doğrudan akıl yürütme ile doğru sonuca ulaşılan ispat
direct demonstration
i.
Astronomy
62
Gökbilim
19-21 mart tarihlerinde gerçekleşen, güneş'in kuzeye doğru yol alırken gök ekvatorunu geçmesi anı
march equinox
i.
Breeding
63
Hayvancılık
sığırların pazara doğru sürüldüğü patika yol
cattle trail
i.
Religious
64
Dini
islam dininde doğru yol
al sirat
i.
Philosophy
65
Felsefe
yaşamak için doğru yol
dicaeosyne
i.
66
Felsefe
yaşamak için doğru yol
dikaiosyne
i.
67
Felsefe
var olma ideasının doğuştan bulunduğunu ve doğru bilgiye bu yol ile ulaşılabileceğini öne süren rosmini felsefesi
rosminianism
i.
Slang
68
Argo
-e doğru hızla gitmek/yol almak
make tracks for
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of doğru yol
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy