|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
şarkı sözleri |
lyrics i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
şarkı söylemek |
sing a song f.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
şarkı söylemek |
sing f.
|
|
General |
|
4 |
Genel |
şarkı kitabı |
songbook i.
|
|
5 |
Genel |
şarkı söyleyen ses |
pipe i.
|
|
6 |
Genel |
kısa ve nakaratlı şarkı |
roundelay i.
|
|
7 |
Genel |
şarkı söyleme |
sing i.
|
|
8 |
Genel |
monoton şarkı |
chant i.
|
|
9 |
Genel |
şarkı sözü |
song i.
|
|
10 |
Genel |
tekerlemeli şarkı |
jingle i.
|
|
11 |
Genel |
şarkı hazinesi |
a treasury of song i.
|
|
12 |
Genel |
şarkı sesi |
voice i.
|
|
13 |
Genel |
dini şarkı |
carol i.
|
|
14 |
Genel |
şarkı sesi |
singing voice i.
|
|
|
15 |
Genel |
şarkı söyleme |
song i.
|
|
16 |
Genel |
kısa ve basit şarkı |
ditty i.
|
|
17 |
Genel |
şarkı söyleme |
chant i.
|
|
18 |
Genel |
şarkı yazarı |
songwriter i.
|
|
19 |
Genel |
üç sesli şarkı |
glee i.
|
|
20 |
Genel |
üç sesli şarkı grubu |
glee club i.
|
|
21 |
Genel |
birkaç sesin belirli aralıklarla birbirini izleyerek söylediği şarkı |
round i.
|
|
22 |
Genel |
şarkı sözlerini şarkıya dökme |
lyricising i.
|
|
23 |
Genel |
hareketli şarkı |
lilt i.
|
|
24 |
Genel |
şarkı sözü |
lay i.
|
|
25 |
Genel |
eskimeyen şarkı |
evergreen i.
|
|
26 |
Genel |
şarkı sözü yazarı |
lyricist i.
|
|
27 |
Genel |
şarkı mırıldanan |
crooner i.
|
|
28 |
Genel |
şarkı söyleme |
singing i.
|
|
29 |
Genel |
köy hayatı anlatan şarkı |
pastorale i.
|
|
30 |
Genel |
çok sesli şarkı |
glee i.
|
|
31 |
Genel |
topluca söylenen şarkı |
catch i.
|
|
32 |
Genel |
neşeli şarkı |
carol i.
|
|
33 |
Genel |
erovizyon şarkı yarışması |
eurovision song contest i.
|
|
34 |
Genel |
genellikle 3-4 şarkı içeren kayıtlar |
extended-play i.
|
|
35 |
Genel |
deşifre şarkı söyleme |
sight-singing i.
|
|
36 |
Genel |
dinsel şarkı |
chant i.
|
|
37 |
Genel |
çalgısız söylenen çok sesli şarkı |
madrigal i.
|
|
38 |
Genel |
hep beraber şarkı söyleme |
singalong i.
|
|
39 |
Genel |
ebeveynlere uyarı küfür veya şiddet içeren şarkı sözleri |
parental advisory explicit lyrics i.
|
|
40 |
Genel |
istek şarkı |
a song request i.
|
|
41 |
Genel |
şarkı isteği |
a song request i.
|
|
42 |
Genel |
şarkı geçişi |
crossfade i.
|
|
43 |
Genel |
bütün şarkı |
the entire song i.
|
|
44 |
Genel |
favori şarkı |
favorite song i.
|
|
45 |
Genel |
ses getiren liste başı şarkı/parça |
megahit i.
|
|
46 |
Genel |
ses getiren liste başı şarkı/parça |
blockbuster i.
|
|
47 |
Genel |
ses getiren liste başı şarkı/parça |
smash hit i.
|
|
48 |
Genel |
konuşur gibi okuma (şarkı) |
recitative i.
|
|
49 |
Genel |
koro halinde/hep birlikte şarkı/marş söyleme |
sing-along i.
|
|
50 |
Genel |
(albüm) ekstra şarkı/parça |
bonus track i.
|
|
51 |
Genel |
(albüm) ekstra şarkı/parça |
bonus cut i.
|
|
52 |
Genel |
yeniden yorumlanarak seslendirilmiş şarkı |
cover i.
|
|
53 |
Genel |
liste başı (şarkı) |
chart-topper i.
|
|
54 |
Genel |
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı |
sea chantey i.
|
|
|
55 |
Genel |
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı |
chantey i.
|
|
56 |
Genel |
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı |
shanty i.
|
|
57 |
Genel |
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı |
sea shanty i.
|
|
58 |
Genel |
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı |
chanty i.
|
|
59 |
Genel |
yarım kalmış/bitmemiş şarkı |
unfinished song i.
|
|
60 |
Genel |
şarkı devrimi |
singing revolution i.
|
|
61 |
Genel |
aynı şarkı |
same song i.
|
|
62 |
Genel |
hep beraber şarkı söyleme |
barbershop singing i.
|
|
63 |
Genel |
küçük şarkı |
ditty i.
|
|
64 |
Genel |
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği |
mondegreen i.
|
|
65 |
Genel |
hit şarkı |
hit song i.
|
|
66 |
Genel |
şimdiye kadar yazılmış en iyi şarkı |
best song ever written i.
|
|
67 |
Genel |
konserde çalınan/çalınacak şarkı listesi |
setlist i.
|
|
68 |
Genel |
en sevdiğim şarkı |
my favorite song i.
|
|
69 |
Genel |
çalan şarkı |
playing song i.
|
|
70 |
Genel |
çalan şarkı |
the song playing i.
|
|
71 |
Genel |
eurovision şarkı yarışması |
eurovision song contest i.
|
|
72 |
Genel |
akılda kalan hoş şarkı |
catchy tune i.
|
|
73 |
Genel |
bir kimseyi metheden/öven şarkı |
hymn i.
|
|
74 |
Genel |
erkek kıyafetleri giyerek insanları eğlendiren, şarkı söyleyen, dans eden kadın gösterici |
drag king i.
|
|
75 |
Genel |
askeri personelin koşu ya da yürüyüş esnasında söylediği şarkı |
cadence i.
|
|
76 |
Genel |
askeri personelin koşu ya da yürüyüş esnasında söylediği şarkı |
cadency i.
|
|
77 |
Genel |
şarkı söyleme |
cantation i.
|
|
78 |
Genel |
fransız devrimi sırasında popüler olan dans ve şarkı |
carmagnole i.
|
|
79 |
Genel |
(şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım |
catch i.
|
|
80 |
Genel |
bir ya da iki popüler şarkı içeren kompakt disk formatında albüm |
cd single i.
|
|
81 |
Genel |
yüksek perdeden şarkı söyleyen kimse |
tweedler i.
|
|
82 |
Genel |
ziyafet sırasında misafirlerce söylenen şarkı |
banquet song i.
|
|
83 |
Genel |
coşkuyla söylenen popüler şarkı |
belter i.
|
|
84 |
Genel |
akşam söylenen şarkı |
evensong i.
|
|
85 |
Genel |
sesini titreterek şarkı söyleyen kimse |
quaverer i.
|
|
86 |
Genel |
şarkı olarak okunmak üzere yazılmış şiir |
melic i.
|
|
87 |
Genel |
müziğe uyarlanmaya veya şarkı haline getirilmeye uygun şiir |
melody i.
|
|
88 |
Genel |
ahenkle şarkı söyleyen veya çalan müzisyen |
harmoniser i.
|
|
89 |
Genel |
ahenkle şarkı söyleme |
harmonization i.
|
|
90 |
Genel |
ahenkle şarkı söyleme |
harmonisation i.
|
|
91 |
Genel |
hasat bayramında orakçıların söylediği şarkı |
harvest-home i.
|
|
92 |
Genel |
şarkı söyleme sesi |
breast [obsolete] i.
|
|
93 |
Genel |
daire oluşturularak yapılan dansın basit hareketlerini anlatan şarkı |
hokey-pokey i.
|
|
94 |
Genel |
abd'deki siyahi tarla işçileri tarafından çalışırken söylenen bir şarkı |
holler i.
|
|
95 |
Genel |
şarkı ve ritim eşliğinde yapılan geleneksel bir polinezya dansı |
hula-hula i.
|
|
96 |
Genel |
sevinç ifade eden şarkı |
hymn i.
|
|
97 |
Genel |
şarkı bestecisi |
muse i.
|
|
98 |
Genel |
çocukların çember oluşturup dans ettikleri bir oyunda söyledikleri şarkı |
ring-a-ring-a-roses i.
|
|
99 |
Genel |
kilise korosunda şarkı söyleyen kız |
choirgirl i.
|
|
100 |
Genel |
kilisede şarkı söyleyen erkek |
choirman i.
|
|
101 |
Genel |
amerikan yerlilerinin dans edip şarkı söyledikleri tören |
dance i.
|
|
102 |
Genel |
(şarkı nakaratı, beylik laf) sıklıkla tekrarlanan şey |
overcome [scotland] i.
|
|
103 |
Genel |
eskiden popüler olan şarkı |
oldie i.
|
|
104 |
Genel |
şarkı sözü |
ditty [obsolete] i.
|
|
105 |
Genel |
şarkı konusu |
ditty [obsolete] i.
|
|
106 |
Genel |
dini müziğin şarkı söyleme |
intonation i.
|
|
107 |
Genel |
şarkı söyleme tarzı |
intonation i.
|
|
108 |
Genel |
amerikan şarkı yarışması |
american song contest i.
|
|
109 |
Genel |
eurovision şarkı yarışmasından esinlenilerek amerika'da düzenlenen bir şarkı yarışması |
american song contest i.
|
|
110 |
Genel |
vatanperver duygular uyandıran şey (şarkı) |
flag-waver i.
|
|
111 |
Genel |
erkekleri sohbet ederek, şarkı söyleyerek ve dans ederek eğlendirme üzerine eğitilmiş japon kadın |
geisha girl i.
|
|
112 |
Genel |
paralel olarak söylenen polifonik bir şarkı türü |
organum i.
|
|
113 |
Genel |
bağırarak şarkı söyleyen kimse |
screamer i.
|
|
114 |
Genel |
şarkı söylemek üzere toplanma |
singing [us] i.
|
|
115 |
Genel |
kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı |
must-listen song i.
|
|
116 |
Genel |
kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı |
must-hear song i.
|
|
117 |
Genel |
hiçbir manipülasyona uğramadan kritik ve finansal başarıya ulaşmış film, dizi veya şarkı |
bona fide hit i.
|
|
118 |
Genel |
kadınların şarkı söyleyerek gerçekleştirdiği bir dönüşüm dansı |
poi dance [new zealand] i.
|
|
119 |
Genel |
(film, şarkı) aşırı popüler şey |
superhit i.
|
|
120 |
Genel |
hit şarkı |
superhit i.
|
|
121 |
Genel |
(opera eserinde) şarkı sözlerinin sahne üzerinde yer alan çevirisi |
supertitles i.
|
|
122 |
Genel |
(şarkı) clementine |
clementine i.
|
|
123 |
Genel |
şarkı (tür) |
song i.
|
|
124 |
Genel |
şarkı söylemek |
sing f.
|
|
125 |
Genel |
yüksek sesle şarkı söylemek |
troll f.
|
|
126 |
Genel |
bağıra bağıra şarkı söylemek |
troll f.
|
|
127 |
Genel |
söylemek (şarkı) |
sing f.
|
|
128 |
Genel |
şarkı mırıldamak |
croon f.
|
|
129 |
Genel |
titrek sesle şarkı söylemek veya konuşmak |
quaver f.
|
|
130 |
Genel |
şarkı söylemek |
chant f.
|
|
131 |
Genel |
şarkı sözlerini şarkıya dökmek |
lyricize f.
|
|
132 |
Genel |
şarkı söylemek |
descant f.
|
|
133 |
Genel |
ses perdesini gereğine göre değiştirmek (konuşma ve şarkı söylemede) |
modulate f.
|
|
134 |
Genel |
mırıldamak (şarkı) |
hum f.
|
|
135 |
Genel |
şarkı mırıldanmak |
croon f.
|
|
136 |
Genel |
şarkı söyleyerek kutlamak |
chant f.
|
|
137 |
Genel |
koroda şarkı söylemek |
choir f.
|
|
138 |
Genel |
şarkı sözü yazmak |
lyricize f.
|
|
139 |
Genel |
alçak sesle şarkı söylemek |
croon f.
|
|
140 |
Genel |
gelişgüzel şarkı söylemek |
tweedle f.
|
|
141 |
Genel |
şarkı bestelemek |
compose a song f.
|
|
142 |
Genel |
şarkı yapmak |
compose a song f.
|
|
143 |
Genel |
şarkı yazmak |
write a song f.
|
|
144 |
Genel |
şarkı dinlemek |
listen to a song f.
|
|
145 |
Genel |
(şarkı) mırıldanmak |
hum f.
|
|
146 |
Genel |
(şarkı vb) çok daha iyi söylemek |
sing much better than f.
|
|
147 |
Genel |
caz müziğinde anlamsız hecelerle şarkı söylemek |
scat f.
|
|
148 |
Genel |
en yüksek sesten şarkı söylemek |
descant f.
|
|
149 |
Genel |
internetten yasa dışı yoldan şarkı indirmek |
download songs illegally from the internet f.
|
|
150 |
Genel |
şarkı tutturmak |
chant a song f.
|
|
151 |
Genel |
(fr) şarkı söylemek |
chante f.
|
|
152 |
Genel |
iyi şarkı söylemek |
sing well f.
|
|
153 |
Genel |
şarkı sözü yazmak |
write song lyrics f.
|
|
154 |
Genel |
şarkı sözü yazmak |
write lyrics f.
|
|
155 |
Genel |
şarkı sözü yazmak |
write a song f.
|
|
156 |
Genel |
şarkı kaydetmek |
record a song f.
|
|
157 |
Genel |
şarkı kaydetmek |
record a song f.
|
|
158 |
Genel |
şarkı kaydetmek |
record a song f.
|
|
159 |
Genel |
duygusal şarkı söylemek |
torch f.
|
|
160 |
Genel |
coşkuyla şarkı söylemek |
trawl f.
|
|
161 |
Genel |
şarkı söyleyerek kutlamak |
trawl f.
|
|
162 |
Genel |
(şarkı) mırıldanmak |
tune f.
|
|
163 |
Genel |
kendini yırtarcasına şarkı söylemek |
belt f.
|
|
164 |
Genel |
(bir şey veya kimse hakkında) şarkı söylemek |
besing f.
|
|
165 |
Genel |
(bir şeye veya kimseye) şarkı söylemek |
besing f.
|
|
166 |
Genel |
uyum içinde şarkı söylemek |
harmonise f.
|
|
167 |
Genel |
değişmeyen bir tonla şarkı söylemek |
monotone f.
|
|
168 |
Genel |
şarkı söylemek |
gale [dialect] f.
|
|
169 |
Genel |
şarkı söylemek |
hymn f.
|
|
170 |
Genel |
şarkı söyleyerek eğlendirmek |
busk [uk] f.
|
|
171 |
Genel |
şarkı söylemek |
give voice f.
|
|
172 |
Genel |
(şarkı olarak) söylenebilmek |
go f.
|
|
173 |
Genel |
(şarkı olarak) çalınabilmek |
go f.
|
|
174 |
Genel |
şarkı mırıldanmak |
chirm [dialect] f.
|
|
175 |
Genel |
koroda şarkı söylemek |
quire f.
|
|
176 |
Genel |
konserde şarkı söylemek |
quire f.
|
|
177 |
Genel |
bağırarak şarkı söylemek |
roar f.
|
|
178 |
Genel |
hızlı ve canlı bir tempoda şarkı söylemek |
rock f.
|
|
179 |
Genel |
şarkı söylemek |
ditty [obsolete] f.
|
|
180 |
Genel |
şarkı söyleyerek kutlamak |
ditty [obsolete] f.
|
|
181 |
Genel |
şarkı söyleyerek eğlendirmek |
ditty [obsolete] f.
|
|
182 |
Genel |
(ayinin bir bölümünün ilk notalarını) şarkı şeklinde söylemek |
intone f.
|
|
183 |
Genel |
şarkı söylemek |
discant f.
|
|
184 |
Genel |
(birine) polifonik şarkı söylemek |
organize f.
|
|
185 |
Genel |
polifonik şarkı söylemek |
organize f.
|
|
186 |
Genel |
(birine) polifonik şarkı söylemek |
organise f.
|
|
187 |
Genel |
polifonik şarkı söylemek |
organise f.
|
|
188 |
Genel |
daha iyi şarkı söylemek |
outsing f.
|
|
189 |
Genel |
şarkı söyleyerek def etmek |
sing f.
|
|
190 |
Genel |
(replik, şarkı) okumak |
interpret f.
|
|
191 |
Genel |
(şarkı) kötü bir sesle söylemek |
warble f.
|
|
192 |
Genel |
şarkı tonunda söylenen |
intoned s.
|
|
193 |
Genel |
şarkı dolu |
songful s.
|
|
194 |
Genel |
şarkı sesi gelen yer |
songful s.
|
|
195 |
Genel |
şarkı yarışması |
song contest s.
|
|
196 |
Genel |
şarkı söyleme ile ilgili |
cantatory s.
|
|
197 |
Genel |
şarkı/şarkıcı ile ilgili |
cantatory s.
|
|
198 |
Genel |
söylenmemiş (şarkı) |
unsung s.
|
|
199 |
Genel |
şarkı biçiminde söylenmemiş |
unsung s.
|
|
200 |
Genel |
(şarkı söyleme sesi) tınısız |
breathy s.
|
|
201 |
Genel |
şarkı olarak söylenen |
dittied s.
|
|
202 |
Genel |
şarkı olarak bestelenen |
dittied s.
|
|
203 |
Genel |
evanjelizm temalı ve amerikan kökenli (dini şarkı) |
gospel s.
|
|
204 |
Genel |
şarkı olarak söylenebilir |
singable s.
|
|
205 |
Genel |
şarkı sözleri olarak çıldırtırcasına |
lyrically maddeningly zf.
|
|
206 |
Genel |
şarkı söyleyerek |
chantingly zf.
|
|
207 |
Genel |
şarkı söyleyerek |
singingly zf.
|
|
208 |
Genel |
bir şarkı gibi |
like a song zf.
|
|
Phrasals |
|
209 |
Öbek Fiiller |
şarkı söylemeye başlamak |
strike up f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
bir şarkı patlatmak |
break out with (something) f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
bir şarkı patlatmak |
break out with something f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
biri şarkı söylerken (ona) enstrüman vb ile eşlik etmek |
sing along with someone f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
şarkı/ninni söyleyerek uyutmak |
sing someone to sleep f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
patlama yapmak (kişi veya şarkı vb) |
take off f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
şarkı söyleyerek yad etmek |
sing of someone f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
yüksek sesle şarkı söylemeye başlamak |
pipe up f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
telli bir enstrümanda bir akor, şarkı çalmak |
strum on (something) f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
şarkı söylemeye |
break into f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
şarkı söylemeye |
break into f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
aniden (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, gülmeye) başlamak |
break into something f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
bir anda (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, başlamak) başlamak |
break into something f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
bir şarkı patlatmak |
break out with f.
|
|
223 |
Öbek Fiiller |
şarkı patlatmak |
break (out into) f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
daha düşük bir tondan şarkı söylemek |
sing down f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
şarkı söyleyerek yad etmek |
sing of f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
-e/için şarkı söylemek |
sing to f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek bir tondan şarkı söylemek |
sing up f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek sesle şarkı söylemek |
sing up f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
(çok yüksek sesle) şarkı söylemek |
pound out f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
(şarkı) bağırarak söylemek |
pound out f.
|
|
Phrases |
|
231 |
İfadeler |
ebeveyn uyarısı küfür veya şiddet içeren şarkı sözleri |
parental advisory explicit lyrics i.
|
|
Proverb |
|
232 |
Atasözü |
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
|
233 |
Atasözü |
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
sing before breakfast, you'll cry before night
|
|
234 |
Atasözü |
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
|
|
Colloquial |
|
235 |
Konuşma Dili |
akla yeni gelen, taze bir fikir, şarkı veya şaka |
newie i.
|
|
236 |
Konuşma Dili |
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri |
open mic i.
|
|
237 |
Konuşma Dili |
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri |
open mike i.
|
|
238 |
Konuşma Dili |
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri |
open-mike i.
|
|
239 |
Konuşma Dili |
hit şarkı yapan/hazırlayan/besteleyen kimse |
a hit maker i.
|
|
240 |
Konuşma Dili |
son şarkı |
last song i.
|
|
241 |
Konuşma Dili |
akılda kalan rahatsız edici şarkı |
earworm i.
|
|
242 |
Konuşma Dili |
tek şarkı |
cut i.
|
|
243 |
Konuşma Dili |
çıplak kadınların dans edip şarkı söylediği ettiği gösteri |
girlie show i.
|
|
244 |
Konuşma Dili |
cinsel içerikli şarkı sözleri |
leerics i.
|
|
245 |
Konuşma Dili |
cinsel/seks çağrışımlı şarkı sözleri |
leerics i.
|
|
246 |
Konuşma Dili |
(ingiltere'de) 600.000 adetten daha fazla satan şarkı |
platinum disc i.
|
|
247 |
Konuşma Dili |
(abd'de) bir milyon adet satan albüm veya şarkı |
platinum disc i.
|
|
248 |
Konuşma Dili |
akılda kalan rahatsız edici şarkı |
brainworm i.
|
|
249 |
Konuşma Dili |
birine özgü (şarkı vb) |
someone's party piece expr.
|
|
250 |
Konuşma Dili |
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) |
don't quit the day job expr.
|
|
Idioms |
|
251 |
Deyim |
satışları hızla artan bir numara (şarkı) |
number one with a bullet i.
|
|
252 |
Deyim |
bir numaraya hızla yükselen şarkı |
number one with a bullet i.
|
|
253 |
Deyim |
ağza/dile dolanan/takılan şarkı |
earworm i.
|
|
254 |
Deyim |
bir anda geçmişi hatırlatan (şarkı vb) |
a blast from the past i.
|
|
255 |
Deyim |
geçmişte populer olmuş ve halen daha dillerde olan şarkı |
a golden oldie i.
|
|
256 |
Deyim |
hit parça/şarkı |
smash hit i.
|
|
257 |
Deyim |
hiçbir zaman modası geçmeyen eski şarkı |
a golden oldie i.
|
|
258 |
Deyim |
ağza/dile dolanan/takılan şarkı |
sticky tune i.
|
|
259 |
Deyim |
sadece tek bir şarkı ile ünlü olmuş sonradan unutulmuş kimse |
a one-hit wonder i.
|
|
260 |
Deyim |
hit parça/şarkı/albüm |
a smash hit i.
|
|
261 |
Deyim |
avazı çıktığı kadar bağırarak şarkı söylemek |
sing one's heart out f.
|
|
262 |
Deyim |
(bir şiirin vb sözlerinden) şarkı yapmak |
set something to music f.
|
|
263 |
Deyim |
yüksek sesle şarkı söylemek |
belt out f.
|
|
264 |
Deyim |
iyi (şarkı) söylemek |
be in good voice f.
|
|
265 |
Deyim |
kötü (şarkı) söylemek |
be in poor voice f.
|
|
266 |
Deyim |
müzik/şarkı söyleme yeteneği olmak |
can carry a tune f.
|
|
267 |
Deyim |
iyi şarkı söyleyebilmek |
can carry a tune f.
|
|
268 |
Deyim |
doğru tonda şarkı söyleyebilmek |
can carry a tune f.
|
|
269 |
Deyim |
detone olmadan şarkı söyleyebilmek |
can carry a tune f.
|
|
270 |
Deyim |
hevesle/neşeyle şarkı söylemek |
sing up a storm f.
|
|
271 |
Deyim |
hevesle/neşeyle şarkı söyleyip durmak |
sing up a storm f.
|
|
Speaking |
|
272 |
Konuşma |
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) |
don't give up the day job expr.
|
|
273 |
Konuşma |
bu şarkı |
this song expr.
|
|
274 |
Konuşma |
benim için bir şarkı söyleyebilir misin? |
can you sing a song for me? expr.
|
|
275 |
Konuşma |
bu şarkı sana gelsin |
this song goes out to you expr.
|
|
276 |
Konuşma |
bu şarkı |
this single expr.
|
|
277 |
Konuşma |
bu şarkı tanıdık geliyor mu? |
does this song sound familiar? expr.
|
|
278 |
Konuşma |
burada şarkı söylüyorum |
I'm singing a song here expr.
|
|
279 |
Konuşma |
çocukluk döneminde en sevdiğiniz şarkı neydi? |
what was your favourite song in your childhood? expr.
|
|
280 |
Konuşma |
en sevdiğin şarkı |
your favorite song expr.
|
|
281 |
Konuşma |
en sevdiğin şarkı |
your favourite song expr.
|
|
282 |
Konuşma |
o şarkı neydi? |
what was that song? expr.
|
|
283 |
Konuşma |
şarkı söylemekten hoşlanıyorum |
I like to sing songs expr.
|
|
284 |
Konuşma |
şarkı söylemekten hoşlanıyorum |
I like singing songs expr.
|
|
285 |
Konuşma |
şarkı söylemeyi sever |
she likes singing expr.
|
|
286 |
Konuşma |
şarkı söylemeyi sever |
he likes singing expr.
|
|
287 |
Konuşma |
şarkı koymak |
put on a song expr.
|
|
288 |
Konuşma |
şarkı söylemekten hoşlanırım |
I like to sing songs expr.
|
|
289 |
Konuşma |
şarkı söylemekten sever |
she likes singing expr.
|
|
290 |
Konuşma |
şarkı söylemekten hoşlanır |
he likes singing expr.
|
|
291 |
Konuşma |
şarkı söyleyebiliyor musun? |
can you sing? expr.
|
|
292 |
Konuşma |
şarkı açmak |
put on a song expr.
|
|
293 |
Konuşma |
şarkı söylemekten hoşlanırım |
I like singing songs expr.
|
|
294 |
Konuşma |
uyumam için bana şarkı söyle |
sing me to sleep expr.
|
|
295 |
Konuşma |
dinlediğin son şarkı ne? |
what's the last song you listened to? expr.
|
|
Law |
|
296 |
Hukuk |
bestecilere, şarkı sözü yazarlarına ve müzik yayıncılarına telif hakkı ücretlerini ödeyen bir kuruluş |
mcps (mechanical copyright protection society) kısalt.
|
|
Politics |
|
297 |
Siyasal |
(eskiden) siyahilerle dalga geçmek için yapılan bir şarkı ve dans gösterisi |
gerrymandering i.
|
|
Computer |
|
298 |
Bilgisayar |
önceki şarkı |
previous track i.
|
|
299 |
Bilgisayar |
şarkı notaları |
musical scores i.
|
|
300 |
Bilgisayar |
şarkı göstergeci |
song pointer i.
|
|
301 |
Bilgisayar |
şarkı ismi |
song title i.
|
|
302 |
Bilgisayar |
sonraki şarkı |
next track i.
|
|
303 |
Bilgisayar |
şarkı başlığı |
song title i.
|
|
304 |
Bilgisayar |
şarkı listesi |
track list i.
|
|
305 |
Bilgisayar |
dijital müzik koleksiyonundan şarkı çalmak için kullanılan yazılım aplikasyonu |
jukebox i.
|
|
306 |
Bilgisayar |
bedava (şarkı vb) |
royalty free s.
|
|
Television |
|
307 |
Televizyon |
şarkı sözleri menüsü |
lyrics menu i.
|
|
Radio |
|
308 |
Radyo |
programın temasını oluşturan şarkı, aranjman veya ses efekti |
signature i.
|
|
Agriculture |
|
309 |
Tarım |
hasat festivalinde söylenen şarkı |
harvest home i.
|
|
Social Sciences |
|
310 |
Sosyal Bilimler |
çinlilerin pirinç tarlalarında çalışırken şarkı söyleyip ettikleri dans |
yang ko i.
|
|
311 |
Sosyal Bilimler |
çocukların ev ev dolaşıp şarkı söyleyerek hediye istemesi geleneği |
hogmanay [scotland] i.
|
|
312 |
Sosyal Bilimler |
yunanistan'da kadınların cenazede söylediği, merhuma adanmış doğaçlama şarkı |
myriologue i.
|
|
Education |
|
313 |
Eğitim |
şarkı söyleyebilen erkeklerin genel eğitim alabildiği dini okul |
choir school i.
|
|
314 |
Eğitim |
şarkı söyleyebilen erkeklerin genel eğitim alabildiği dini okul |
schola cantorum i.
|
|
315 |
Eğitim |
gidenlerin şarkı söylemeyi öğrendiği sanat okulu |
singing school i.
|
|
Literature |
|
316 |
Edebiyat |
kısa ve basit şiir ya da şarkı |
chansonette i.
|
|
317 |
Edebiyat |
kısa ve basit şiir ya da şarkı |
chansonnette i.
|
|
318 |
Edebiyat |
kısa şarkı yazarı |
chansonnier i.
|
|
319 |
Edebiyat |
çapraz ve tekdüze bir kafiye düzeni içeren eski bir şarkı veya şiir |
virelay i.
|
|
320 |
Edebiyat |
tatlı şarkı bestecisi |
bulbul i.
|
|
321 |
Edebiyat |
koro şarkı sözlerinde her biri farklı yapıda olan kıta grubu |
pericope i.
|
|
322 |
Edebiyat |
(eski yunan lirik şiirleri) şarkı olarak okunmak üzere yazılmış |
melic s.
|
|
Linguistics |
|
323 |
Dilbilim |
şarkı söyleme |
vocalism i.
|
|
History |
|
324 |
Tarih |
(antik yunanistan'da) festival sırasında tanrılar onuruna şarkı söyleyen ve dans eden topluluk |
thiasus i.
|
|
325 |
Tarih |
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı |
broadside i.
|
|
326 |
Tarih |
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı |
broadside ballad i.
|
|
327 |
Tarih |
günlük hayatı konu alan oyunlar için üretilen şiir veya şarkı |
secular hymn i.
|
|
328 |
Tarih |
(yunan tragedyasında) iki şarkı arasında söylenen bir ezgi |
stasimon i.
|
|
Religious |
|
329 |
Dini |
dini şarkı |
canticle i.
|
|
330 |
Dini |
dini şarkı ve ilahi söyleme |
bhajan i.
|
|
331 |
Dini |
orfeus'a atfedilen bir şarkı |
orphic i.
|
|
332 |
Dini |
düzenli vezni bulunmayan ve bazı kiliselerdeki belirli ayinlerde okunan veya söylenen monoton şarkı veya ilahilerin yer aldığı kitap |
sequencer i.
|
|
333 |
Dini |
dine uygun olarak şarkı söylemek |
sing [obsolete] f.
|
|
Military |
|
334 |
Askeri |
askeri cenazelerde boru üfleyerek çalınan şarkı |
the last post [british] i.
|
|
Baseball |
|
335 |
Beysbol |
ev sahibi takımın vuruş için köşeye yürümesi esnasında çalan şarkı |
walk-up song i.
|
|
Art |
|
336 |
Sanat |
genellikle piyano eşliğinde resitalde söylenmek üzere bestelenmiş şarkı |
art song i.
|
|
337 |
Sanat |
özellikle bir halk ozanına ait olan şarkı grubu |
minstrelsy i.
|
|
338 |
Sanat |
aynı temada yazılmış şiir veya şarkı serisi |
cycle i.
|
|
339 |
Sanat |
özellikle halk ozanı üslubuyla şarkı söyleyerek methiye düzmek |
minstrel f.
|
|
Music |
|
340 |
Müzik |
şarkı kitabı |
cancionero i.
|
|
341 |
Müzik |
kısa neşeli şarkı |
canzonet i.
|
|
342 |
Müzik |
kısa neşeli şarkı |
canzonetta i.
|
|
343 |
Müzik |
şiirsel yapıda şarkı |
canzone i.
|
|
344 |
Müzik |
enstrümansız söylenen şarkı |
cappella i.
|
|
345 |
Müzik |
gece kulübünde şarkı söyleyen kadın |
chanteuse i.
|
|
346 |
Müzik |
güney amerika’daki siyahi köleler arasında çıkan bir tür dini şarkı |
negro spiritual i.
|
|
347 |
Müzik |
en popüler 40 şarkı |
top 40 i.
|
|
348 |
Müzik |
ilk 40 şarkı |
top 40 i.
|
|
349 |
Müzik |
bir barok şarkı türü |
trio sonata i.
|
|
350 |
Müzik |
klavyede çalınan şarkı |
trio sonata i.
|
|
351 |
Müzik |
arka arkaya başlayan seslerle söylenen şarkı |
troll i.
|
|
352 |
Müzik |
tirol köylü dansı için bestelenen şarkı |
tyrolienne i.
|
|
353 |
Müzik |
bir şarkı ile söylenen ikinci derecedeki ezgi |
undersong i.
|
|
354 |
Müzik |
denizcilerin çalışırken söylediği şarkı |
shanty i.
|
|
355 |
Müzik |
denizcilerin çalışırken söylediği şarkı |
chanty i.
|
|
356 |
Müzik |
dini şarkı |
chant i.
|
|
357 |
Müzik |
gırtlaktan şarkı söyleme |
harmonic singing i.
|
|
358 |
Müzik |
gırtlaktan şarkı söyleme |
throat singing i.
|
|
359 |
Müzik |
gırtlaktan şarkı söyleme |
overtone singing i.
|
|
360 |
Müzik |
gırtlaktan şarkı söyleme |
overtone chanting i.
|
|
361 |
Müzik |
hit şarkı |
hit single i.
|
|
362 |
Müzik |
karşılıklı koroların birbirine cevap verir nitelikte şarkı söylemeleri |
antiphonal singing i.
|
|
363 |
Müzik |
konuşur gibi okunan şarkı |
sprechgesang ( spoken singing) i.
|
|
364 |
Müzik |
konuşur gibi okunan şarkı |
sprechstimme (spoken voice) i.
|
|
365 |
Müzik |
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi |
harmonic singing i.
|
|
366 |
Müzik |
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi |
overtone singing i.
|
|
367 |
Müzik |
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi |
overtone chanting i.
|
|
368 |
Müzik |
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi |
khoomei i.
|
|
369 |
Müzik |
protest şarkı |
protest song i.
|
|
370 |
Müzik |
şarkı okuma |
chanting i.
|
|
371 |
Müzik |
tirol tarzında şarkı söyleyen kimse |
yodler i.
|
|
372 |
Müzik |
tirol tarzında şarkı söyleme |
yodling i.
|
|
373 |
Müzik |
tirol tarzında şarkı söyleme |
yodeling i.
|
|
374 |
Müzik |
tirol tarzında söylenen şarkı |
yodle i.
|
|
375 |
Müzik |
tirol tarzında şarkı söyleme |
yodelling i.
|
|
376 |
Müzik |
tek sesli şarkı |
monody i.
|
|
377 |
Müzik |
üç veya daha çok sesli şarkı |
glee i.
|
|
378 |
Müzik |
(dinsel) şarkı |
chant i.
|
|
379 |
Müzik |
1969 led zeppelin'in led zeppelin adlı albümünden şarkı |
communication break down i.
|
|
380 |
Müzik |
koro tarafından karşılıklı sırayla okunan ilahi veya şarkı |
antiphone i.
|
|
381 |
Müzik |
sözlü geleneğe ait olmayıp bir besteci tarafından bestelenmiş şarkı |
art music i.
|
|
382 |
Müzik |
duygusal şarkı |
ballad i.
|
|
383 |
Müzik |
(şarkı) derin bas sesler |
bassi profundi i.
|
|
384 |
Müzik |
16. yüzyılda italya'da ortaya çıkmış yerel dille 4-6 ses için yazılan çok sesli bir şarkı |
madrigal i.
|
|
385 |
Müzik |
nefes basıncı veya perdede dalgalanma ile şarkı söylerken üretilen titreşimli etki |
vibrato i.
|
|
386 |
Müzik |
16. yüzyılda italya'da ortaya çıkan bir şarkı türü |
villanella i.
|
|
387 |
Müzik |
rustik dans tarzında enstrümantal şarkı |
villanella i.
|
|
388 |
Müzik |
hawaii'ye özgü şarkı veya ilahi |
mele i.
|
|
389 |
Müzik |
aralarda şarkı ve orkestra müziği bulunan romantik ve duygusal piyesler yazma |
melodramaticism i.
|
|
390 |
Müzik |
jamaika'ya özgü kalipso benzeri şarkı veya balat |
mento i.
|
|
391 |
Müzik |
şarkı sözleri |
word i.
|
|
392 |
Müzik |
şarkı sözünün anlamını belirtmek veya pekiştirmek için sesin müzikal niteliklerini kullanma tekniği |
word painting i.
|
|
393 |
Müzik |
şarkı sözleri |
words i.
|
|
394 |
Müzik |
ahenkle şarkı söyleme |
harmonisation i.
|
|
395 |
Müzik |
şarkı koleksiyonu |
harmonist i.
|
|
396 |
Müzik |
başka bir şarkı içinde yer alan şarkı |
bridge i.
|
|
397 |
Müzik |
tek sesli şarkı |
homophony i.
|
|
398 |
Müzik |
ağzı açmadan şarkı söyleme |
humming i.
|
|
399 |
Müzik |
tek sesli şarkı yazarı |
monodist i.
|
|
400 |
Müzik |
tek sesli şarkı söyleyen şarkıcı |
monodist i.
|
|
401 |
Müzik |
tek sesli şarkı bestecisi |
monodist i.
|
|
402 |
Müzik |
sabit ücret karşılığında sınırsız şarkı dinlenebilen eski bir çevrimiçi müzik hizmeti |
rhapsody i.
|
|
403 |
Müzik |
şarkı söylerken ses perdesinin göğüs sesinden falsetoya aniden değiştirilmesiyle üretilen bir etki |
yodel i.
|
|
404 |
Müzik |
şarkı söylerken ses perdesinin göğüs sesinden falsetoya aniden değiştirilmesiyle üretilen bir etki |
yodle i.
|
|
405 |
Müzik |
özellikle romantik bestecilerce kullanılan bir alman şarkı stili |
lieder i.
|
|
406 |
Müzik |
genellikle romantik bestecilerin yazdığı alman şarkı stilindeki şarkıları seslendiren kimse |
lieder singer i.
|
|
407 |
Müzik |
ninni gibi şarkı |
lullaby i.
|
|
408 |
Müzik |
şarkı sözü |
lyric i.
|
|
409 |
Müzik |
şarkı olarak söylenmeye uygunluk |
lyricality i.
|
|
410 |
Müzik |
şarkı olarak söylenmeye uygunluk |
songfulness i.
|
|
411 |
Müzik |
şarkı olarak söylenmeye uygunluk |
lyricism i.
|
|
412 |
Müzik |
16. yüzyılda koro müziğinde kullanılan bir şarkı söyleme şekli |
gimel i.
|
|
413 |
Müzik |
geçmişten günümüze popülerliğini yitirmemiş şarkı |
oldie i.
|
|
414 |
Müzik |
koroda şarkı söyleme teknikleri |
choralism i.
|
|
415 |
Müzik |
koroda şarkı söyleyen kimse |
choralist i.
|
|
416 |
Müzik |
toplulukta şarkı söyleyen kimse |
choralist i.
|
|
417 |
Müzik |
yeni şarkı veya sanatçının tanıtımını yapmak için kullanılan kayıt |
demo i.
|
|
418 |
Müzik |
ana ezgi üzerine en yüksek sesten şarkı söyleyen kimse |
descanter i.
|
|
419 |
Müzik |
(şarkı) tekrarlanan sözcük |
overword i.
|
|
420 |
Müzik |
canlı şarkı |
roundelay i.
|
|
421 |
Müzik |
hareketli şarkı |
roundelay i.
|
|
422 |
Müzik |
büyük topluluğun şarkı söylemesi |
community singing i.
|
|
423 |
Müzik |
kapalı armoni ile şarkı söyleme |
close harmony i.
|
|
424 |
Müzik |
kapalı armoni ile şarkı söyleme |
close-harmony singing i.
|
|
425 |
Müzik |
yeniden yorumlanmış eski şarkı |
cover song i.
|
|
426 |
Müzik |
yeniden yorumlanmış eski şarkı |
cover version i.
|
|
427 |
Müzik |
şarkı söylemede kelimelerin telaffuzu |
diction i.
|
|
428 |
Müzik |
(şarkı yollu sözlü atışmalarda) dalga geçme veya iğneleme amaçlı meydan okuma |
picong [caribbean] i.
|
|
429 |
Müzik |
popüler şarkı |
pop i.
|
|
430 |
Müzik |
şarkı söyleyen kimse |
crooner i.
|
|
431 |
Müzik |
güney afrika'ya özgü popüler bir şarkı |
sarie marais [south africa] i.
|
|
432 |
Müzik |
kontradansta çalan şarkı |
contradance i.
|
|
433 |
Müzik |
ağır ve kederli şarkı |
dirge i.
|
|
434 |
Müzik |
geleneksel folk müziği tarzında bestelenmiş şarkı |
folk song i.
|
|
435 |
Müzik |
halk müziği tarzında bestelenmiş şarkı |
folksong i.
|
|
436 |
Müzik |
dini olmayan sözlere sahip çok sesli bir şarkı |
part song i.
|
|
437 |
Müzik |
plena tarzı hicivli sözleri bulunan şarkı |
plena i.
|
|
438 |
Müzik |
13. yüzyıla özgü, her biri birçok kez tekrarlanan iki cümleden oluşan tek sesli bir şarkı formu |
rondeau i.
|
|
439 |
Müzik |
caz müzikte anlamsız hecelerle şarkı söyleme |
scat singing i.
|
|
440 |
Müzik |
davetteki konuklarca söylenen şarkı |
scolion i.
|
|
441 |
Müzik |
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı |
shantey i.
|
|
442 |
Müzik |
grup olarak sol-fa notasyonunu kullanarak eşliksiz şarkı söyleme tarzı |
shape singing i.
|
|
443 |
Müzik |
grup olarak sol-fa notasyonunu kullanarak eşliksiz şarkı söyleme tarzı |
shape-note singing i.
|
|
444 |
Müzik |
birlikte şarkı söyleme |
sing i.
|
|
445 |
Müzik |
sabit tempolu şarkı |
sing-along i.
|
|
446 |
Müzik |
eşlik edilen şarkı |
sing-along i.
|
|
447 |
Müzik |
şarkı olarak söylenebilme |
singableness i.
|
|
448 |
Müzik |
şarkı söyleme |
singsong [uk] i.
|
|
449 |
Müzik |
şarkı söylemek için bir araya gelme |
sing-song i.
|
|
450 |
Müzik |
şarkı söylemek için toplanma |
sing-song i.
|
|
451 |
Müzik |
beklenmedik şekilde hit olan şarkı |
sleeper i.
|
|
452 |
Müzik |
solfej yaparak şarkı söyleme |
solfège i.
|
|
453 |
Müzik |
şarkı metninde temponun değiştiği yerleri göstermek için kullanılan çizgiler |
pointing i.
|
|
454 |
Müzik |
şarkı grubu veya koleksiyonu |
song i.
|
|
455 |
Müzik |
şarkı kitabı |
song book i.
|
|
456 |
Müzik |
şarkı sözleri içeren kitap |
song book i.
|
|
457 |
Müzik |
aynı şair veya bestecinin elinden çıkmış olup ortak bir tema çerçevesinde söylenen bir grup piyanolu şarkı |
song cycle i.
|
|
458 |
Müzik |
şarkı veya şarkı sözü yazımı |
songcraft i.
|
|
459 |
Müzik |
şarkı yazarı |
songsmith i.
|
|
460 |
Müzik |
şarkı sözü yazarı |
songsmith i.
|
|
461 |
Müzik |
şarkı kitabı |
songster i.
|
|
462 |
Müzik |
popüler parçaları içeren şarkı kitabı |
songster i.
|
|
463 |
Müzik |
şarkı sözü |
songwriting i.
|
|
464 |
Müzik |
doğru tonda şarkı söylemek |
carry a tune f.
|
|
465 |
Müzik |
(şarkı) çalmak |
touch f.
|
|
466 |
Müzik |
arka arkaya başlayacak şekilde (kanon benzeri) şarkı söylemek |
troll f.
|
|
467 |
Müzik |
oynak şarkı söylemek |
lilt f.
|
|
468 |
Müzik |
trilli şarkı söylemek |
yodel f.
|
|
469 |
Müzik |
müziğe göre şarkı uydurmak |
vamp f.
|
|
470 |
Müzik |
söylemek (şarkı) |
melody f.
|
|
471 |
Müzik |
şarkı sözü yazmak |
lyricise f.
|
|
472 |
Müzik |
(şarkı) tekrar tekrar söylemek |
decantate f.
|
|
473 |
Müzik |
ana ezgi üzerine en yüksek sesten şarkı söylemek |
descant on f.
|
|
474 |
Müzik |
nağmeli şarkı söylemek |
roulade f.
|
|
475 |
Müzik |
kıvrak geçişli şarkı söylemek |
roulade f.
|
|
476 |
Müzik |
ana melodiye eşlik ederek şarkı söylemek |
counter f.
|
|
477 |
Müzik |
(bir kilise müziği, mezmur veya ilahinin başındaki açılış cümlesini) şarkı şeklinde tek başına veya yarım koro şeklinde söylemek |
intone f.
|
|
478 |
Müzik |
süsleyerek şarkı söylemek |
divide [obsolete] f.
|
|
479 |
Müzik |
parçalar halinde şarkı söylemek |
organize f.
|
|
480 |
Müzik |
parçalar halinde şarkı söylemek |
organise f.
|
|
481 |
Müzik |
çığlık atarak şarkı söylemek |
scream f.
|
|
482 |
Müzik |
ağır şarkı sözlerini hareketli hale getirmek |
shout f.
|
|
483 |
Müzik |
şarkı ya da ilahi olarak söylenebilir |
chantable s.
|
|
484 |
Müzik |
tekdüze tonda söylenebilen (şarkı, ilahi, vb.) |
chantable s.
|
|
485 |
Müzik |
melodik ve şarkı biçiminde bestelenmiş |
chantant s.
|
|
486 |
Müzik |
tekdüze tonda söylenen (şarkı, ilahi, vb.) |
chanted s.
|
|
487 |
Müzik |
şarkı ya da ilahi olarak söylenen |
chantlike s.
|
|
488 |
Müzik |
değişmeyen bir ses tonuyla söylenen (şarkı, ilahi vb.) |
chantlike s.
|
|
489 |
Müzik |
hatasız şarkı söyleyebilen |
note-perfect s.
|
|
490 |
Müzik |
hatasız şarkı çalabilen |
note-perfect s.
|
|
491 |
Müzik |
hatasız söylenen (şarkı) |
note-perfect s.
|
|
492 |
Müzik |
ilk 40 şarkı ile ilgili |
top 40 s.
|
|
493 |
Müzik |
güncel teknolojiyle yeniden düzenlenmiş (parça, şarkı) |
remastered s.
|
|
494 |
Müzik |
şarkı söyleme sesi orta kuvvet ve aralıkta olan |
lyric s.
|
|
495 |
Müzik |
şarkı eşliğinde olan |
choral s.
|
|
496 |
Müzik |
(şarkı) tekrar tekrar söylenmiş |
decantate s.
|
|
497 |
Müzik |
(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söylemeye ait |
scat s.
|
|
498 |
Müzik |
(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söyleme ile ilişkili |
scat s.
|
|
499 |
Müzik |
çalgı eşliği olmadan şarkı söyleyen (koro) |
a cappella zf.
|
|
500 |
Müzik |
enstrümansız (şarkı söylemek) |
a cappella zf.
|
|