hum - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hum

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"hum" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 51 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hum i. vız
hum i. vızıltı
hum i. vızıldama
hum i. vınlama
hum i. mırıltı
hum i. uğultu
hum i. gürültü
hum i. bir faaliyete kendini kaptırmış görünme
hum i. hile
hum i. şarlatanlık
hum i. işletme
hum i. sahtekarlık
hum i. düzenbazlık
hum i. yoğun faaliyet
hum i. hummalı çalışma
hum f. harıl harıl çalışmak
hum f. hımlamak
hum f. uğuldamak
hum f. vızır vızır çalışmak
hum f. vızlamak
hum f. mırıldamak (şarkı)
hum f. vızıldamak
hum f. vınlamak
hum f. mırıldanmak
hum f. (şarkı) mırıldanmak
hum f. pes ve alçak tonda homurtu yaymak
hum f. bir faaliyetle meşgul olmak
hum f. mırıldanarak hareket etmek
hum f. daimi ve pes bir ses yaymak
hum f. homurdanmak
hum f. iç uğultusuna sahip olmak
hum f. mırıldanma ile ifade etmek
hum f. aldatmak
hum f. kazık atmak
hum f. çevreleyip kapatmak
hum f. kuşatmak
hum ünl. hımm
hum ünl. ııı
hum ünl. eee
hum ünl. mmm
Politics
hum i. pakistan menşeli radikal islamcı bir örgüt
Technical
hum i. besleme gürültüsü
hum i. gürültü
hum i. horultu
hum i. uğultu
Automotive
hum i. uğultu
Geography
hum i. düz bir arazide tek başına duran kireçtaşı tepesi veya kütlesi
Baseball
hum f. (topu) çok hızlı atmak
Music
hum i. melodi
hum f. yarım sesle söylemek
British Slang
hum f. leş gibi kokmak

"hum" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

İngilizce Türkçe
General
make things hum f. çalıştırmak
make things hum f. hareketlendirmek
hum and haw f. kem küm etmek
hum and haw f. gevelemek
hum and haw f. ham hum etmek
hum with activity f. harıl harıl çalışmak
hum and haw f. hık mık etmek
hum and haw f. gak-guk etmek
hum along f. homurdanmak
hum along f. mırıldanmak
hum and haw f. gevmek
ho hum s. yavan
ho hum s. çekici olmayan
ho-hum ünl. öff
ho-hum ünl. aman ya
ho-hum ünl. yav he he
ho hum ünl. bıkkınlık, bezginlik veya küçümseme belirten bir ifade
hum (humanities) kısalt. insani bilimler
hum (humor) kısalt. mizah
hum (humor) kısalt. komik
hum (humorous) kısalt. eğlendirici
hum (humorous) kısalt. esprili
Colloquial
ho-hum s. sıkıcı ve sıradan
ho-hum s. ilgisiz
ho-hum s. ilginç olmayan
ho-hum s. sıkılmış
ho-hum s. kayıtsız
ho-hum s. umursamaz
Idioms
hum with activity f. çok yoğun olmak
hum with activity f. çok faal olmak
hum and haw f. evelemek gevelemek
hum and haw f. hık mık etmek
ho-hum expr. sıkıcı
Technical
plate hum i. anot vınlaması
plate hum i. anot gürültüsü
hum-bucking coil i. homurtu-önler bobin
hiss and hum i. hışırtı ve uğultu
paper hum i. kağıt lekesi
modulation hum i. kiplenim vızıltısı
modulation hum i. modülasyon vızıltısı
hum-bucking coil i. uğultu önleme bobini
hum bar i. uğultu çizgisi
Telecom
electronic hum i. elektronik gürültü
FM hum and noise i. FM uğultu ve gürültü
hum bucker i. gürültü giderici
hum bar i. gürültü çizgisi
hum suppression i. gürültü bastırma
hum and noise i. uğultu ve gürültü
Electric
plate hum i. anot vınlaması
plate hum i. anot gürültüsü
modulation hum i. kiplenim vızıltısı
modulation hum i. modülasyon vızıltısı
Television
hum bar i. uğultu çizgisi
Medical
venous hum i. anemide boyun damarlarının dinlenmesi sırasında duyulan uğultu veya üfürüm
Gastronomy
van der hum [south africa] i. mandalina aromalı bir içki
Military
hum-vee i. çok amaçlı dört çekerli yüksek performanslı bir askeri araç
Music
hum tone i. çana vurulduğunda sesin bir oktav veya 6-7 ses altında çıkan nota
Slang
hum job i. oral seks
hum job i. ağzına alma
hum [australia] i. beleşçi
hum [australia] i. otlakçı
hum [australia] i. hırsız
hum [australia] i. parazit
hum [uk] [ireland] i. nahoş koku
hum [australia] f. aşırmak
hum [australia] f. otlakçılık yapmak
hum [obsolete] f. onaylayarak pohpohlamak