sıkılmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sıkılmış



"sıkılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sıkılmış crushed s.
sıkılmış oppressed s.
sıkılmış extruded s.
sıkılmış constricted s.
sıkılmış squeezed s.
sıkılmış bored s.
sıkılmış yawning s.
sıkılmış oscitant s.
sıkılmış drowsy s.
sıkılmış ennuied s.
sıkılmış ennuyed s.
sıkılmış ennuye s.
sıkılmış wrung s.
sıkılmış hoha [new zealand] s.
sıkılmış scundered s.
sıkılmış scunnered [scotland] s.
sıkılmış scunnered s.
Colloquial
sıkılmış hot and bothered s.
sıkılmış zzz s.
sıkılmış ho-hum s.
Slang
sıkılmış meh s.

"sıkılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

Türkçe İngilizce
General
taze sıkılmış meyve suyu fresh-squeezed fruit juice i.
taze sıkılmış portakal suyu fresh-squeezed orange juice i.
taze sıkılmış portakal suyu freshly-squeezed orange juice i.
sıkılmış kimse ennuye i.
sıkılmış kadın ennuyee i.
açmak (sıkılmış eli) unclench f.
açılmak (sıkılmış el) unclench f.
açtırmak (sıkılmış eli) unclench f.
(sıkılmış yumruğu) açmak unclinch f.
açmak (sıkılmış yumruğu) unclutch f.
canı sıkılmış vexed s.
canı sıkılmış disconcerted s.
canı sıkılmış bored s.
çevirerek sıkılmış wrung s.
boğazı sıkılmış scragged s.
(canı) sıkılmış bored s.
canı sıkılmış disgruntled s.
taze sıkılmış freshly-squeezed s.
canı sıkılmış fazed s.
canı sıkılmış sorrowed s.
canı sıkılmış bir şekilde disconcertedly zf.
canı sıkılmış bir şekilde boredly zf.
Phrases
aşırı sıkılmış terminally bored s.
çok sıkılmış terminally bored expr.
Colloquial
bir şeyden sıkılmış veya bıkmış chocker s.
kurşun sıkılmış blown away s.
canı sıkılmış brassed s.
(bir şeyden) çok sıkılmış sick and tired of (something) s.
(birinden/bir şeyden) çok sıkılmış sick of (someone or something) s.
çok sıkılmış bored as crap expr.
çok sıkılmış bored shitless expr.
çok sıkılmış freaking bored expr.
Idioms
çok sıkılmış bored out of (one's) brains s.
canı çok sıkılmış bored out of (one's) brains s.
işkembeden atılmış/sıkılmış cut from whole cloth s.
işkembeden atılmış/sıkılmış cut out of whole cloth s.
işkembeden atılmış/sıkılmış made from whole cloth s.
(birinden/bir şeyden) sıkılmış browned off (with somebody/something) s.
(birinden/bir şeyden) sıkılmış brassed off (with somebody/something) [uk] s.
(birinden/bir şeyden) çok sıkılmış sick to death of (someone or something) s.
(bir şeyden) çok sıkılmış tired to death of (something) s.
çok sıkılmış bored to tears expr.
çok sıkılmış bored silly expr.
çok sıkılmış bored stiff expr.
çok sıkılmış bored out of one's mind expr.
çok sıkılmış bored to distraction expr.
çok sıkılmış bored to death expr.
Technical
çekmeli sıkılmış parça pultruded part i.
çekmeli sıkılmış pultruded s.
Gastronomy
sıkılmış limon suyu lemon squash i.
yeni sıkılmış limon suyu lemon squash i.
ezilmiş veya sıkılmış meyve içeren meşrubat smash i.
Slang
canı sıkılmış sawed off s.