song - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

song

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"song" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
song i. şarkı
General
song i. şakıma
song i. güfte
song i. ötüş
song i. parça
song i. destan
song i. ezgi
song i. ır
song i. şarkı sözü
song i. nağme
song i. şarkı
song i. şarkı söyleme
song i. türkü
song i. ötme
song i. yır
song i. şiir
song i. ayırt edici ses
song i. karakteristik ses
song i. terane
song i. (klişe anlamında) nağme
song i. heyheylenme
song i. çıngar
song i. şarkı (tür)
song i. ötüşler
Phrases
song i. (mecazen) yok pahası
song i. (mecazen) cüzi miktar
Literature
song i. bestelenmeye uygun şiir
History
song i. song hanedanı
song i. sung hanedanı
song i. eski bir çin hanedanı
Art
song i. şarkı
Music
song i. şarkı grubu veya koleksiyonu

"song" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
Politics
song tsong i.
song xong i.
song chong i.
song limboo i.
song shong i.
song limbu i.
song yakthung i.

"song" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 264 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
sing a song f. şarkı söylemek
General
a folk song i. bozlak
folk song i. deyiş
torch song i. marş
work song i. işyeri marşı
folk song i. türkü
religious song i. dini müzik
swan song i. efsaneye göre kuğunun ölmeden önceki son ve güzel ötüşü
folk song i. halk türküsü
song thrush i. öter ardıç
folk song i. halk şarkısı
a treasury of song i. şarkı hazinesi
swan song i. bir sanatçının son eseri
love song i. aşk şarkısı
song and dance i. şamata
song and dance i. uzun uzadıya yapılan açıklama veya bahane
song and dance i. yaygara
torch song i. duygusal aşk şarkısı
eurovision song contest i. erovizyon şarkı yarışması
folk-song i. halk müziği
theme song i. tema şarkısı
a song request i. istek şarkı
a song request i. şarkı isteği
immigrant song i. göçmen şarkısı
song of the day i. günün şarkısı
the entire song i. bütün şarkı
favorite song i. favori şarkı
unfinished song i. yarım kalmış/bitmemiş şarkı
a request song i. bir istek parçası
theme song i. tanıtım müziği
pop song i. pop şarkısı
same song i. aynı şarkı
cradle-song i. ninni
hit song i. hit şarkı
wedding song i. düğün şarkısı
best song ever written i. şimdiye kadar yazılmış en iyi şarkı
song of songs i. neşideler neşidesi
song of songs i. şarkıların şarkısı
my favorite song i. en sevdiğim şarkı
playing song i. çalan şarkı
the song playing i. çalan şarkı
eurovision song contest i. eurovision şarkı yarışması
drinking song i. topluca eğlenerek söylenen meyhane şarkısı
banquet song i. ziyafet sırasında misafirlerce söylenen şarkı
old song i. değersiz şey
old song i. önemsiz şey
old song i. cüzi şey
old song i. ıvır zıvır
american song contest i. amerikan şarkı yarışması
american song contest i. eurovision şarkı yarışmasından esinlenilerek amerika'da düzenlenen bir şarkı yarışması
must-listen song i. kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı
must-hear song i. kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı
sing a song f. türkü çağırmak
go for a song f. çok ucuza satılmak
sing a song f. türkü söylemek
give someone a song and dance f. ipe un sermek
go for a song f. çok ucuza gitmek
go for a song f. yok pahasına satılmak
compose a song f. şarkı bestelemek
compose a song f. şarkı yapmak
listen to a song f. şarkı dinlemek
write a song f. şarkı yazmak
know a song f. bir şarkıyı bilmek
have the lyrics to the song printed out f. şarkının sözlerini yazdırmak
chant a song f. şarkı tutturmak
write song lyrics f. söz yazmak
write song lyrics f. şarkı sözü yazmak
write a song f. söz yazmak
write a song f. şarkı sözü yazmak
record a song f. şarkı kaydetmek
record a song f. şarkı kaydetmek
record a song f. şarkı kaydetmek
song contest s. şarkı yarışması
sing-song s. inişli-çıkışlı ses
sing-song s. melodik ses
for a song zf. yok pahasına
for a song zf. çok ucuza
like a song zf. bir şarkı gibi
Colloquial
a song and dance i. bahane
swan song i. jübile
a song and dance i. kulp
a song and dance i. mazeret
swan song i. son performans
last song i. son şarkı
swan song i. son gösteri
a song and dance i. uzun uzadıya yapılan açıklama veya bahane
wine, women, and song i. şarap, kadın ve müzik
wine, women, and song i. hedonist bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade (erkekler için)
wine, women, and song i. kadınlarla cinsel ilişkinin, alkol kullanımının ve eğlencenin özgürce yaşandığı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade
wine, women, and song i. çapkınlığın/hovardalığın ön planda olduğu bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan ifade
go for a song f. çok ucuza gitmek
at the end of the song expr. şarkının sonunda
Idioms
a song in (one's) heart i. yüreğin pır pır olması
a song in (one's) heart i. sevinçten havalara uçma
a song in (one's) heart i. içi neşeyle dolma
a song in (one's) heart i. içi sevinçle kaplama
a song in (one's) heart i. çok mutlu olma
siren song i. özellikle baştan çıkarmaya yönelik cezbedici yalvarış
siren song i. özellikle kandırmaya veya baştan çıkarmaya yönelik cezbedici bir yalvarış veya çağrı
siren song i. siren şarkısı
siren song i. siren çağrısı
a song in your heart i. yüreği pır pır etme
a song in your heart i. içi kıpır kıpır olma
a song in your heart i. sevinçten havalara uçma
a song in your heart i. içi neşe dolma
a song in your heart i. içi sevinçle dolma
a song in your heart i. çok mutlu olma
a swan song i. jübile
a swan song i. kariyerinin son eseri/performansı
a swan song i. son gösteri
sing from the same song sheet f. aynı telden çalmak
make a song and dance about something f. bir şeyi olduğundan daha önemli/ciddi imiş gibi göstermek
make a song and dance about something f. bir şeyi abartmak/büyütmek
get something for a song f. çok ucuza almak
buy something for a song f. çok ucuza almak
sell something for a song f. çok ucuza satmak
go into a song and dance about something f. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into the same old song and dance about something f. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into a song and dance about something f. ısrarla özür dilemek
go into the same old song and dance about something f. ısrarla özür dilemek
buy something for a song f. sudan ucuza almak
make a song and dance about something f. pireyi deve yapmak
be on song f. tam formunda olmak
give someone a song and dance f. (birisine) inandırıcı olmayan bir bahane sunmak
sell something for a song f. yok pahasına satmak
sing a different song f. birden ağız değiştirmek
sing a different song f. bir anda tutumunu/yaklaşımını değiştirmek
sing a different song f. bir anda/aniden fikrini değiştirmek
sing a different song f. bir anda bakış açısını değiştirmek
sing a different song/tune f. fikrini değiştirmek zorunda kalmak
sing a different song/tune f. görüşünü/düşüncesini değiştirmek zorunda kalmak
sing a different song/tune f. birden ağız değiştirmek
sing a different song/tune f. bir anda tutumunu/yaklaşımını değiştirmek
sing a different song/tune f. bir anda/aniden fikrini değiştirmek
sing a different song/tune f. bir anda bakış açısını değiştirmek
go into a song and dance f. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into a song and dance f. ısrarla özür dilemek
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli başa sarmak
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli başa sarmak
sell for a song f. çok ucuza satılmak
sell for a song f. yok pahasına satılmak
sell for a song f. çok ucuza satmak
sell for a song f. yok pahasına satmak
sing off the same song sheet [uk] f. aynı fikirde olmak
sing off the same song sheet [uk] f. aynı telden çalmak
sing off the same song sheet [uk] f. hemfikir olmak
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale expr. denize düşen yılana sarılır
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale expr. koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler
for a mere song expr. yok pahasına
(buy something, go) for a song expr. (bir şeyi) ucuza (almak, satmak)
(buy something, go) for a song expr. (bir şey) ucuza (gelmek, gitmek)
on song expr. formunda
on song expr. performansı yüksek
Speaking
our song i. bizim şarkımız
do you like this song? expr. bu şarkıyı seviyor musun?
I want you to listen this song expr. bu şarkıyı dinlemeni istiyorum
can you sing a song for me? expr. benim için bir şarkı söyleyebilir misin?
what's the name of this song? expr. bu şarkının adı ne?
this song expr. bu şarkı
this song goes out to you expr. bu şarkı sana gelsin
I don't know that song expr. bu şarkıyı bilmiyorum
I love this song very much expr. bu şarkıyı çok severim
this is our song expr. bu bizim şarkımız
does this song sound familiar? expr. bu şarkı tanıdık geliyor mu?
I'm singing a song here expr. burada şarkı söylüyorum
it's our song expr. bu bizim şarkımız
what was your favourite song in your childhood? expr. çocukluk döneminde en sevdiğiniz şarkı neydi?
your favorite song expr. en sevdiğin şarkı
your favourite song expr. en sevdiğin şarkı
enjoy the song expr. iyi dinlemeler
what was that song? expr. o şarkı neydi?
I don't know that song expr. o şarkıyı bilmiyorum
thanks for liking my song expr. şarkımı beğendiğin için sağ ol
put on a song expr. şarkı koymak
put on a song expr. şarkı açmak
what's the last song you listened to? expr. dinlediğin son şarkı ne?
I never get bored listening to this song expr. bu şarkıyı dinlemekten asla sıkılmam
Computer
song pointer i. şarkı göstergeci
song title i. şarkı ismi
song title i. şarkı başlığı
Zoology
song thrush i. iter ardıç
song thrush i. öter ardıç
song thrush i. şakıyıcı ardıçkuşu
Education
official school song i. okulun resmi şarkısı
the official song of the school i. okulun resmi şarkısı
official school song i. resmi okul şarkısı
the official song of the school i. resmi okul şarkısı
Literature
a song of ice and fire (asoiaf) i. buz ve ateşin şarkısı
History
song dynasty i. song hanedanı
song dynasty i. sung hanedanı
song dynasty i. eski bir çin hanedanı
Religious
song of songs i. ezgiler ezgisi
night song i. kilisenin ayin için belirlediği yedi zamanın sonuncusu
prayer of azariah and song of the three children i. azarya'nın duası ve üç genç adamın ezgisi
song of solomon i. süleyman'ın ezgiler ezgisi
song of solomon i. neşideler neşidesi
song of solomon i. ezgiler ezgisi
the song of solomon i. süleyman'ın ezgiler ezgisi
the song of solomon i. neşideler neşidesi
the song of solomon i. ezgiler ezgisi
the song of songs i. süleyman'ın ezgiler ezgisi
the song of songs i. neşideler neşidesi
the song of songs i. ezgiler ezgisi
Geography
song coi i. kızıl nehir
song coi i. asya'nın güneydoğusunda bir nehir
song da i. kara nehir
song da i. çin ve kuzeybatı vietnam'da bir nehir
song hong i. kızıl nehir
song hong i. asya'nın güneydoğusunda bir nehir
song koi i. kızıl nehir
song koi i. asya'nın güneydoğusunda bir nehir
Baseball
walk-up song i. ev sahibi takımın vuruş için köşeye yürümesi esnasında çalan şarkı
Art
folk song i. türkü
art song i. genellikle piyano eşliğinde resitalde söylenmek üzere bestelenmiş şarkı
Music
song form i. birinci ve üçüncü bölümlerin esasen aynı olduğu ve ikinci bölümün farklı ses perdesinde olduğu, zıtlık içeren üç bölümden oluşan müzik şekli
love song i. aşk şarkısı
jazz song/single i. caz parçası
jazz song/single i. caz şarkısı
a happy folk song in praise of a special person or thing i. güzelleme
folg song i. halk şarkısı
the ghost song i. jim morrison'ın ölümünden 7 yıl sonra 1978'de piyasaya çıkan an american prayer albümünde yer alan the doors şarkısı
a type of turkish folk song i. maya
opera song i. opera şarkısı/parçası
protest song i. protest şarkı
protest song i. protesto şarkısı
unmetered folk song i. uzun hava
cover song i. yeniden yorumlanmış eski şarkı
plain song i. kilise müziği
plain song i. sabit müzik
plain song i. basit melodi
folk song i. geleneksel folk müziği tarzında bestelenmiş şarkı
part song i. 19. yüzyılda yaygın olup yalnızca vokallerden oluşan bir koro müziği
part song i. dini olmayan sözlere sahip çok sesli bir şarkı
part-song i. birden fazla vokal bölümü olan, 15. yüzyıla ait alman şarkısı
part-song i. genellikle dört bölümden oluşan tek sesli bir vokal beste
prick song [obsolete] i. notaya dökülen müzik
prick song i. bir çeşit ortaçağ müziği
prick song i. kontrpuan müzik
sing-song i. şarkı söylemek için bir araya gelme
sing-song i. şarkı söylemek için toplanma
song book i. şarkı kitabı
song book i. şarkı sözleri içeren kitap
song cycle i. aynı şair veya bestecinin elinden çıkmış olup ortak bir tema çerçevesinde söylenen bir grup piyanolu şarkı
song sheet i. üzerinde bir veya daha fazla şarkıya ait sözlerin yazdığı kağıt
Theatre
song and dance i. şarkılı danslı tiyatro gösterisi
Ornithology
song thrush (turdus ericetorum) i. güzel sesli ardıç
song thrush (turdus ericetorum) i. şarkıcı ardıç
song sparrow (melospiza melodia) i. ötücü serçe
song sparrow (melospiza melodia) i. kuzey amerika'da yaşayan, çizgili kahverengimsi tüyleri olan ve melodik ötüşüyle bilinen yaygın bir serçe
song thrush (hylocichla mustelina) i. kuzey amerika'ya özgü gür ötüşlü büyük bir ardıç
song bird i. ötücü kuş
song bird i. passeri alt takımına mensup kuş
Slang
schmaltzy song i. çok duygusal
coon song i. zenci şarkısı
schmaltzy song s. çok acıklı
schmaltzy song s. çok dokunaklı