|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
sing a song f.
|
şarkı söylemek |
|
|
General |
|
2 |
Genel |
a folk song i.
|
bozlak |
|
3 |
Genel |
folk song i.
|
deyiş |
|
4 |
Genel |
torch song i.
|
marş |
|
5 |
Genel |
work song i.
|
işyeri marşı |
|
6 |
Genel |
folk song i.
|
türkü |
|
7 |
Genel |
religious song i.
|
dini müzik |
|
8 |
Genel |
swan song i.
|
efsaneye göre kuğunun ölmeden önceki son ve güzel ötüşü |
|
9 |
Genel |
folk song i.
|
halk türküsü |
|
10 |
Genel |
song thrush i.
|
öter ardıç |
|
11 |
Genel |
folk song i.
|
halk şarkısı |
|
12 |
Genel |
a treasury of song i.
|
şarkı hazinesi |
|
13 |
Genel |
swan song i.
|
bir sanatçının son eseri |
|
14 |
Genel |
love song i.
|
aşk şarkısı |
|
15 |
Genel |
song and dance i.
|
şamata |
|
16 |
Genel |
song and dance i.
|
uzun uzadıya yapılan açıklama veya bahane |
|
17 |
Genel |
song and dance i.
|
yaygara |
|
18 |
Genel |
torch song i.
|
duygusal aşk şarkısı |
|
19 |
Genel |
eurovision song contest i.
|
erovizyon şarkı yarışması |
|
20 |
Genel |
folk-song i.
|
halk müziği |
|
21 |
Genel |
theme song i.
|
tema şarkısı |
|
22 |
Genel |
a song request i.
|
istek şarkı |
|
23 |
Genel |
a song request i.
|
şarkı isteği |
|
24 |
Genel |
immigrant song i.
|
göçmen şarkısı |
|
25 |
Genel |
song of the day i.
|
günün şarkısı |
|
26 |
Genel |
the entire song i.
|
bütün şarkı |
|
27 |
Genel |
favorite song i.
|
favori şarkı |
|
28 |
Genel |
unfinished song i.
|
yarım kalmış/bitmemiş şarkı |
|
29 |
Genel |
a request song i.
|
bir istek parçası |
|
30 |
Genel |
theme song i.
|
tanıtım müziği |
|
31 |
Genel |
pop song i.
|
pop şarkısı |
|
32 |
Genel |
same song i.
|
aynı şarkı |
|
33 |
Genel |
cradle-song i.
|
ninni |
|
34 |
Genel |
hit song i.
|
hit şarkı |
|
35 |
Genel |
wedding song i.
|
düğün şarkısı |
|
36 |
Genel |
best song ever written i.
|
şimdiye kadar yazılmış en iyi şarkı |
|
37 |
Genel |
song of songs i.
|
neşideler neşidesi |
|
38 |
Genel |
song of songs i.
|
şarkıların şarkısı |
|
39 |
Genel |
my favorite song i.
|
en sevdiğim şarkı |
|
40 |
Genel |
playing song i.
|
çalan şarkı |
|
41 |
Genel |
the song playing i.
|
çalan şarkı |
|
|
42 |
Genel |
eurovision song contest i.
|
eurovision şarkı yarışması |
|
43 |
Genel |
drinking song i.
|
topluca eğlenerek söylenen meyhane şarkısı |
|
44 |
Genel |
banquet song i.
|
ziyafet sırasında misafirlerce söylenen şarkı |
|
45 |
Genel |
old song i.
|
değersiz şey |
|
46 |
Genel |
old song i.
|
önemsiz şey |
|
47 |
Genel |
old song i.
|
cüzi şey |
|
48 |
Genel |
old song i.
|
ıvır zıvır |
|
49 |
Genel |
american song contest i.
|
amerikan şarkı yarışması |
|
50 |
Genel |
american song contest i.
|
eurovision şarkı yarışmasından esinlenilerek amerika'da düzenlenen bir şarkı yarışması |
|
51 |
Genel |
must-listen song i.
|
kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı |
|
52 |
Genel |
must-hear song i.
|
kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı |
|
53 |
Genel |
sing a song f.
|
türkü çağırmak |
|
54 |
Genel |
go for a song f.
|
çok ucuza satılmak |
|
55 |
Genel |
sing a song f.
|
türkü söylemek |
|
56 |
Genel |
give someone a song and dance f.
|
ipe un sermek |
|
57 |
Genel |
go for a song f.
|
çok ucuza gitmek |
|
58 |
Genel |
go for a song f.
|
yok pahasına satılmak |
|
59 |
Genel |
compose a song f.
|
şarkı bestelemek |
|
60 |
Genel |
compose a song f.
|
şarkı yapmak |
|
61 |
Genel |
listen to a song f.
|
şarkı dinlemek |
|
62 |
Genel |
write a song f.
|
şarkı yazmak |
|
63 |
Genel |
know a song f.
|
bir şarkıyı bilmek |
|
64 |
Genel |
have the lyrics to the song printed out f.
|
şarkının sözlerini yazdırmak |
|
65 |
Genel |
chant a song f.
|
şarkı tutturmak |
|
66 |
Genel |
write song lyrics f.
|
söz yazmak |
|
67 |
Genel |
write song lyrics f.
|
şarkı sözü yazmak |
|
68 |
Genel |
write a song f.
|
söz yazmak |
|
69 |
Genel |
write a song f.
|
şarkı sözü yazmak |
|
70 |
Genel |
record a song f.
|
şarkı kaydetmek |
|
71 |
Genel |
record a song f.
|
şarkı kaydetmek |
|
72 |
Genel |
record a song f.
|
şarkı kaydetmek |
|
73 |
Genel |
song contest s.
|
şarkı yarışması |
|
74 |
Genel |
sing-song s.
|
inişli-çıkışlı ses |
|
75 |
Genel |
sing-song s.
|
melodik ses |
|
76 |
Genel |
for a song zf.
|
yok pahasına |
|
77 |
Genel |
for a song zf.
|
çok ucuza |
|
78 |
Genel |
like a song zf.
|
bir şarkı gibi |
|
Colloquial |
|
79 |
Konuşma Dili |
a song and dance i.
|
bahane |
|
80 |
Konuşma Dili |
swan song i.
|
jübile |
|
81 |
Konuşma Dili |
a song and dance i.
|
kulp |
|
82 |
Konuşma Dili |
a song and dance i.
|
mazeret |
|
83 |
Konuşma Dili |
swan song i.
|
son performans |
|
84 |
Konuşma Dili |
last song i.
|
son şarkı |
|
85 |
Konuşma Dili |
swan song i.
|
son gösteri |
|
86 |
Konuşma Dili |
a song and dance i.
|
uzun uzadıya yapılan açıklama veya bahane |
|
87 |
Konuşma Dili |
wine, women, and song i.
|
şarap, kadın ve müzik |
|
88 |
Konuşma Dili |
wine, women, and song i.
|
hedonist bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade (erkekler için) |
|
89 |
Konuşma Dili |
wine, women, and song i.
|
kadınlarla cinsel ilişkinin, alkol kullanımının ve eğlencenin özgürce yaşandığı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade |
|
90 |
Konuşma Dili |
wine, women, and song i.
|
çapkınlığın/hovardalığın ön planda olduğu bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan ifade |
|
91 |
Konuşma Dili |
go for a song f.
|
çok ucuza gitmek |
|
92 |
Konuşma Dili |
at the end of the song expr.
|
şarkının sonunda |
|
Idioms |
|
93 |
Deyim |
a song in (one's) heart i.
|
yüreğin pır pır olması |
|
94 |
Deyim |
a song in (one's) heart i.
|
sevinçten havalara uçma |
|
95 |
Deyim |
a song in (one's) heart i.
|
içi neşeyle dolma |
|
96 |
Deyim |
a song in (one's) heart i.
|
içi sevinçle kaplama |
|
97 |
Deyim |
a song in (one's) heart i.
|
çok mutlu olma |
|
98 |
Deyim |
siren song i.
|
özellikle baştan çıkarmaya yönelik cezbedici yalvarış |
|
99 |
Deyim |
siren song i.
|
özellikle kandırmaya veya baştan çıkarmaya yönelik cezbedici bir yalvarış veya çağrı |
|
100 |
Deyim |
siren song i.
|
siren şarkısı |
|
101 |
Deyim |
siren song i.
|
siren çağrısı |
|
102 |
Deyim |
a song in your heart i.
|
yüreği pır pır etme |
|
103 |
Deyim |
a song in your heart i.
|
içi kıpır kıpır olma |
|
104 |
Deyim |
a song in your heart i.
|
sevinçten havalara uçma |
|
105 |
Deyim |
a song in your heart i.
|
içi neşe dolma |
|
106 |
Deyim |
a song in your heart i.
|
içi sevinçle dolma |
|
107 |
Deyim |
a song in your heart i.
|
çok mutlu olma |
|
108 |
Deyim |
a swan song i.
|
jübile |
|
109 |
Deyim |
a swan song i.
|
kariyerinin son eseri/performansı |
|
110 |
Deyim |
a swan song i.
|
son gösteri |
|
111 |
Deyim |
sing from the same song sheet f.
|
aynı telden çalmak |
|
112 |
Deyim |
make a song and dance about something f.
|
bir şeyi olduğundan daha önemli/ciddi imiş gibi göstermek |
|
113 |
Deyim |
make a song and dance about something f.
|
bir şeyi abartmak/büyütmek |
|
114 |
Deyim |
get something for a song f.
|
çok ucuza almak |
|
115 |
Deyim |
buy something for a song f.
|
çok ucuza almak |
|
116 |
Deyim |
sell something for a song f.
|
çok ucuza satmak |
|
117 |
Deyim |
go into a song and dance about something f.
|
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek |
|
118 |
Deyim |
go into the same old song and dance about something f.
|
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek |
|
119 |
Deyim |
go into a song and dance about something f.
|
ısrarla özür dilemek |
|
120 |
Deyim |
go into the same old song and dance about something f.
|
ısrarla özür dilemek |
|
121 |
Deyim |
buy something for a song f.
|
sudan ucuza almak |
|
122 |
Deyim |
make a song and dance about something f.
|
pireyi deve yapmak |
|
123 |
Deyim |
be on song f.
|
tam formunda olmak |
|
124 |
Deyim |
give someone a song and dance f.
|
(birisine) inandırıcı olmayan bir bahane sunmak |
|
125 |
Deyim |
sell something for a song f.
|
yok pahasına satmak |
|
126 |
Deyim |
sing a different song f.
|
birden ağız değiştirmek |
|
127 |
Deyim |
sing a different song f.
|
bir anda tutumunu/yaklaşımını değiştirmek |
|
128 |
Deyim |
sing a different song f.
|
bir anda/aniden fikrini değiştirmek |
|
129 |
Deyim |
sing a different song f.
|
bir anda bakış açısını değiştirmek |
|
130 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
fikrini değiştirmek zorunda kalmak |
|
131 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
görüşünü/düşüncesini değiştirmek zorunda kalmak |
|
132 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
birden ağız değiştirmek |
|
133 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
bir anda tutumunu/yaklaşımını değiştirmek |
|
134 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
bir anda/aniden fikrini değiştirmek |
|
135 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
bir anda bakış açısını değiştirmek |
|
136 |
Deyim |
go into a song and dance f.
|
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek |
|
137 |
Deyim |
go into a song and dance f.
|
ısrarla özür dilemek |
|
138 |
Deyim |
go into a song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak |
|
139 |
Deyim |
go into a song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek |
|
140 |
Deyim |
go into a song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek |
|
141 |
Deyim |
go into a song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak |
|
142 |
Deyim |
go into a song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) sürekli başa sarmak |
|
143 |
Deyim |
go into the same old song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak |
|
144 |
Deyim |
go into the same old song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek |
|
145 |
Deyim |
go into the same old song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek |
|
146 |
Deyim |
go into the same old song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak |
|
147 |
Deyim |
go into the same old song and dance (about something) f.
|
(bir şey hakkında) sürekli başa sarmak |
|
148 |
Deyim |
sell for a song f.
|
çok ucuza satılmak |
|
149 |
Deyim |
sell for a song f.
|
yok pahasına satılmak |
|
150 |
Deyim |
sell for a song f.
|
çok ucuza satmak |
|
151 |
Deyim |
sell for a song f.
|
yok pahasına satmak |
|
152 |
Deyim |
sing off the same song sheet [uk] f.
|
aynı fikirde olmak |
|
153 |
Deyim |
sing off the same song sheet [uk] f.
|
aynı telden çalmak |
|
154 |
Deyim |
sing off the same song sheet [uk] f.
|
hemfikir olmak |
|
155 |
Deyim |
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale expr.
|
denize düşen yılana sarılır |
|
156 |
Deyim |
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale expr.
|
koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler |
|
157 |
Deyim |
for a mere song expr.
|
yok pahasına |
|
158 |
Deyim |
(buy something, go) for a song expr.
|
(bir şeyi) ucuza (almak, satmak) |
|
159 |
Deyim |
(buy something, go) for a song expr.
|
(bir şey) ucuza (gelmek, gitmek) |
|
160 |
Deyim |
on song expr.
|
formunda |
|
161 |
Deyim |
on song expr.
|
performansı yüksek |
|
Speaking |
|
162 |
Konuşma |
our song i.
|
bizim şarkımız |
|
163 |
Konuşma |
do you like this song? expr.
|
bu şarkıyı seviyor musun? |
|
164 |
Konuşma |
I want you to listen this song expr.
|
bu şarkıyı dinlemeni istiyorum |
|
165 |
Konuşma |
can you sing a song for me? expr.
|
benim için bir şarkı söyleyebilir misin? |
|
166 |
Konuşma |
what's the name of this song? expr.
|
bu şarkının adı ne? |
|
167 |
Konuşma |
this song expr.
|
bu şarkı |
|
168 |
Konuşma |
this song goes out to you expr.
|
bu şarkı sana gelsin |
|
169 |
Konuşma |
I don't know that song expr.
|
bu şarkıyı bilmiyorum |
|
170 |
Konuşma |
I love this song very much expr.
|
bu şarkıyı çok severim |
|
171 |
Konuşma |
this is our song expr.
|
bu bizim şarkımız |
|
172 |
Konuşma |
does this song sound familiar? expr.
|
bu şarkı tanıdık geliyor mu? |
|
173 |
Konuşma |
I'm singing a song here expr.
|
burada şarkı söylüyorum |
|
174 |
Konuşma |
it's our song expr.
|
bu bizim şarkımız |
|
175 |
Konuşma |
what was your favourite song in your childhood? expr.
|
çocukluk döneminde en sevdiğiniz şarkı neydi? |
|
176 |
Konuşma |
your favorite song expr.
|
en sevdiğin şarkı |
|
177 |
Konuşma |
your favourite song expr.
|
en sevdiğin şarkı |
|
178 |
Konuşma |
enjoy the song expr.
|
iyi dinlemeler |
|
179 |
Konuşma |
what was that song? expr.
|
o şarkı neydi? |
|
180 |
Konuşma |
I don't know that song expr.
|
o şarkıyı bilmiyorum |
|
181 |
Konuşma |
thanks for liking my song expr.
|
şarkımı beğendiğin için sağ ol |
|
182 |
Konuşma |
put on a song expr.
|
şarkı koymak |
|
183 |
Konuşma |
put on a song expr.
|
şarkı açmak |
|
184 |
Konuşma |
what's the last song you listened to? expr.
|
dinlediğin son şarkı ne? |
|
185 |
Konuşma |
I never get bored listening to this song expr.
|
bu şarkıyı dinlemekten asla sıkılmam |
|
Computer |
|
186 |
Bilgisayar |
song pointer i.
|
şarkı göstergeci |
|
187 |
Bilgisayar |
song title i.
|
şarkı ismi |
|
188 |
Bilgisayar |
song title i.
|
şarkı başlığı |
|
Zoology |
|
189 |
Zooloji |
song thrush i.
|
iter ardıç |
|
190 |
Zooloji |
song thrush i.
|
öter ardıç |
|
191 |
Zooloji |
song thrush i.
|
şakıyıcı ardıçkuşu |
|
Education |
|
192 |
Eğitim |
official school song i.
|
okulun resmi şarkısı |
|
193 |
Eğitim |
the official song of the school i.
|
okulun resmi şarkısı |
|
194 |
Eğitim |
official school song i.
|
resmi okul şarkısı |
|
195 |
Eğitim |
the official song of the school i.
|
resmi okul şarkısı |
|
Literature |
|
196 |
Edebiyat |
a song of ice and fire (asoiaf) i.
|
buz ve ateşin şarkısı |
|
History |
|
197 |
Tarih |
song dynasty i.
|
song hanedanı |
|
198 |
Tarih |
song dynasty i.
|
sung hanedanı |
|
199 |
Tarih |
song dynasty i.
|
eski bir çin hanedanı |
|
Religious |
|
200 |
Dini |
song of songs i.
|
ezgiler ezgisi |
|
201 |
Dini |
night song i.
|
kilisenin ayin için belirlediği yedi zamanın sonuncusu |
|
202 |
Dini |
prayer of azariah and song of the three children i.
|
azarya'nın duası ve üç genç adamın ezgisi |
|
203 |
Dini |
song of solomon i.
|
süleyman'ın ezgiler ezgisi |
|
204 |
Dini |
song of solomon i.
|
neşideler neşidesi |
|
205 |
Dini |
song of solomon i.
|
ezgiler ezgisi |
|
206 |
Dini |
the song of solomon i.
|
süleyman'ın ezgiler ezgisi |
|
207 |
Dini |
the song of solomon i.
|
neşideler neşidesi |
|
208 |
Dini |
the song of solomon i.
|
ezgiler ezgisi |
|
209 |
Dini |
the song of songs i.
|
süleyman'ın ezgiler ezgisi |
|
210 |
Dini |
the song of songs i.
|
neşideler neşidesi |
|
211 |
Dini |
the song of songs i.
|
ezgiler ezgisi |
|
Geography |
|
212 |
Coğrafya |
song coi i.
|
kızıl nehir |
|
213 |
Coğrafya |
song coi i.
|
asya'nın güneydoğusunda bir nehir |
|
214 |
Coğrafya |
song da i.
|
kara nehir |
|
215 |
Coğrafya |
song da i.
|
çin ve kuzeybatı vietnam'da bir nehir |
|
216 |
Coğrafya |
song hong i.
|
kızıl nehir |
|
217 |
Coğrafya |
song hong i.
|
asya'nın güneydoğusunda bir nehir |
|
218 |
Coğrafya |
song koi i.
|
kızıl nehir |
|
219 |
Coğrafya |
song koi i.
|
asya'nın güneydoğusunda bir nehir |
|
Baseball |
|
220 |
Beysbol |
walk-up song i.
|
ev sahibi takımın vuruş için köşeye yürümesi esnasında çalan şarkı |
|
Art |
|
221 |
Sanat |
folk song i.
|
türkü |
|
222 |
Sanat |
art song i.
|
genellikle piyano eşliğinde resitalde söylenmek üzere bestelenmiş şarkı |
|
Music |
|
223 |
Müzik |
song form i.
|
birinci ve üçüncü bölümlerin esasen aynı olduğu ve ikinci bölümün farklı ses perdesinde olduğu, zıtlık içeren üç bölümden oluşan müzik şekli |
|
224 |
Müzik |
love song i.
|
aşk şarkısı |
|
225 |
Müzik |
jazz song/single i.
|
caz parçası |
|
226 |
Müzik |
jazz song/single i.
|
caz şarkısı |
|
227 |
Müzik |
a happy folk song in praise of a special person or thing i.
|
güzelleme |
|
228 |
Müzik |
folg song i.
|
halk şarkısı |
|
229 |
Müzik |
the ghost song i.
|
jim morrison'ın ölümünden 7 yıl sonra 1978'de piyasaya çıkan an american prayer albümünde yer alan the doors şarkısı |
|
230 |
Müzik |
a type of turkish folk song i.
|
maya |
|
231 |
Müzik |
opera song i.
|
opera şarkısı/parçası |
|
232 |
Müzik |
protest song i.
|
protest şarkı |
|
233 |
Müzik |
protest song i.
|
protesto şarkısı |
|
234 |
Müzik |
unmetered folk song i.
|
uzun hava |
|
235 |
Müzik |
cover song i.
|
yeniden yorumlanmış eski şarkı |
|
236 |
Müzik |
plain song i.
|
kilise müziği |
|
237 |
Müzik |
plain song i.
|
sabit müzik |
|
238 |
Müzik |
plain song i.
|
basit melodi |
|
239 |
Müzik |
folk song i.
|
geleneksel folk müziği tarzında bestelenmiş şarkı |
|
240 |
Müzik |
part song i.
|
19. yüzyılda yaygın olup yalnızca vokallerden oluşan bir koro müziği |
|
241 |
Müzik |
part song i.
|
dini olmayan sözlere sahip çok sesli bir şarkı |
|
242 |
Müzik |
part-song i.
|
birden fazla vokal bölümü olan, 15. yüzyıla ait alman şarkısı |
|
243 |
Müzik |
part-song i.
|
genellikle dört bölümden oluşan tek sesli bir vokal beste |
|
244 |
Müzik |
prick song [obsolete] i.
|
notaya dökülen müzik |
|
245 |
Müzik |
prick song i.
|
bir çeşit ortaçağ müziği |
|
246 |
Müzik |
prick song i.
|
kontrpuan müzik |
|
247 |
Müzik |
sing-song i.
|
şarkı söylemek için bir araya gelme |
|
248 |
Müzik |
sing-song i.
|
şarkı söylemek için toplanma |
|
249 |
Müzik |
song book i.
|
şarkı kitabı |
|
250 |
Müzik |
song book i.
|
şarkı sözleri içeren kitap |
|
251 |
Müzik |
song cycle i.
|
aynı şair veya bestecinin elinden çıkmış olup ortak bir tema çerçevesinde söylenen bir grup piyanolu şarkı |
|
252 |
Müzik |
song sheet i.
|
üzerinde bir veya daha fazla şarkıya ait sözlerin yazdığı kağıt |
|
Theatre |
|
253 |
Tiyatro |
song and dance i.
|
şarkılı danslı tiyatro gösterisi |
|
Ornithology |
|
254 |
Kuşbilim |
song thrush (turdus ericetorum) i.
|
güzel sesli ardıç |
|
255 |
Kuşbilim |
song thrush (turdus ericetorum) i.
|
şarkıcı ardıç |
|
256 |
Kuşbilim |
song sparrow (melospiza melodia) i.
|
ötücü serçe |
|
257 |
Kuşbilim |
song sparrow (melospiza melodia) i.
|
kuzey amerika'da yaşayan, çizgili kahverengimsi tüyleri olan ve melodik ötüşüyle bilinen yaygın bir serçe |
|
258 |
Kuşbilim |
song thrush (hylocichla mustelina) i.
|
kuzey amerika'ya özgü gür ötüşlü büyük bir ardıç |
|
259 |
Kuşbilim |
song bird i.
|
ötücü kuş |
|
260 |
Kuşbilim |
song bird i.
|
passeri alt takımına mensup kuş |
|
Slang |
|
261 |
Argo |
schmaltzy song i.
|
çok duygusal |
|
262 |
Argo |
coon song i.
|
zenci şarkısı |
|
263 |
Argo |
schmaltzy song s.
|
çok acıklı |
|
264 |
Argo |
schmaltzy song s.
|
çok dokunaklı |
|