|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
ait olmak |
belong to v.
|
|
Anyone who did not belong to the main population group of Sunni Turkish speakers had a difficult time.
Sünni Türkçe konuşan ana nüfus grubuna ait olmayan herkes zor zamanlar geçirdi.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
tüyler (kuşa ait) |
plumage n.
|
|
The bird has beautiful plumage.
Kuşun çok güzel tüyleri var.
More Sentences
|
|
3 |
General |
eşik (kapıya ait) |
threshold n.
|
|
I have an extremely low pain threshold.
Acı eşiğim son derece düşüktür.
More Sentences
|
4 |
General |
kol (nehre ait) |
branch n.
|
|
This fertiliser plant is owned by Atofina the chemical branch of the Total/Fina/Elf group.
Bu gübre tesisi Total/Fina/Elf grubunun kimya kolu olan Atofina'ya aittir.
More Sentences
|
5 |
General |
tarife (tren/uçağa/vapur/otobüs ait) |
timetable n.
|
|
Could I have a bus timetable?
Bir otobüs tarifesi alabilir miyim?
More Sentences
|
6 |
General |
kıyı (nehir/göl/vb'ne ait) |
bank n.
|
|
We played on the banks of the Thames.
Biz Thames kıyılarında oynadık.
More Sentences
|
7 |
General |
atölye (zanaatçıya ait) |
shop n.
|
|
It is truly the shop floor on which understanding is shared.
Burası gerçekten de anlayışın paylaşıldığı bir atölye.
More Sentences
|
8 |
General |
kovan (fişeğe ait) |
shell n.
|
|
The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.
More Sentences
|
9 |
General |
iskelet (binaya ait) |
frame n.
|
|
The frame of the house should be finished in a day or two.
Evin iskeleti bir veya iki gün içinde bitirilmelidir.
More Sentences
|
10 |
General |
bina (bir kuruma veya kişiye ait) |
premises n.
|
|
The security guards forced us off the premises.
Güvenlik görevlileri bizi binadan çıkmaya zorladı.
More Sentences
|
11 |
General |
hendek (kaleye ait) |
moat n.
|
|
A moat surrounds the castle.
Kaleyi bir hendek çevreliyor.
More Sentences
|
12 |
General |
kuyruk (hayvana ait) |
tail n.
|
|
Mr Ârok is right to say that we are that much wiser now as regards the docking of pigs' tails.
Bay Ârok, domuzların kuyruklarının kesilmesi konusunda artık çok daha bilinçli olduğumuzu söylemekte haklıdır.
More Sentences
|
13 |
General |
bölme (ahırda tek bir büyükbaş hayvana ait) |
stall n.
|
|
This stable contains twelve stalls.
Bu ahır on iki tane bölme içerir.
More Sentences
|
14 |
General |
kanat (kuş/uçak/bina/ordu/futbol veya siyasi partiye ait) |
wing n.
|
|
Well, I have your cheque for the new hospital wing.
Yeni hastane kanadı için çekiniz benim elimde.
More Sentences
|
15 |
General |
isim (kitap/piyes/film vb'ne ait) |
title n.
|
|
I really liked it and thought it would make a great song and/or album title.
Bunu gerçekten beğendim ve bunun güzel bir parça ve/veya albüm ismi olacağını düşündüm.
More Sentences
|
16 |
General |
basamak (merdivene ait) |
stair n.
|
|
Can you help me up the stairs?
Basamakları çıkmama yardımcı olur musun?
More Sentences
|
17 |
General |
iskelet (binaya ait) |
framework n.
|
|
The building will be made of concrete on a steel framework.
Bina çelik iskelet üzerine betondan yapılacaktır.
More Sentences
|
18 |
General |
gövde (insana ait) |
torso n.
|
|
The shoulder joins the arm to the torso.
Omuz, kol ile gövdeyi birleştirir.
More Sentences
|
19 |
General |
ton (renge ait) |
shade n.
|
|
That's a nice shade of blue.
Mavinin güzel bir tonu.
More Sentences
|
20 |
General |
taban (ayakkabıya ait) |
sole n.
|
|
He had blisters on the soles of his feet.
Ayak tabanları su toplamıştı.
More Sentences
|
21 |
General |
ton (ses veya renge ait) |
tone n.
|
|
I should like to say that I agree with the tone which Galeote Quecedo's speech set here.
Galeote Quecedo'nun burada yaptığı konuşmanın tonuna katıldığımı belirtmek isterim.
More Sentences
|
22 |
General |
ait olmak |
belong v.
|
|
It is evident that dangerous undertakings do not belong in housing estates.
Tehlikeli girişimlerin konut sitelerine ait olmadığı açıktır.
More Sentences
|
|
23 |
General |
ait olmak |
refer v.
|
|
The second point is that these reports refer to 1999.
İkinci nokta ise bu raporların 1999 yılına ait olmasıdır.
More Sentences
|
24 |
General |
ait olmak |
pertain to v.
|
|
I'll answer any question, as long as it pertains to Rampart.
Rampart'a ait olduğu süre her soruyu cevaplarım.
More Sentences
|
25 |
General |
ait olmak |
belong to v.
|
|
Sitting here on an evening like this, I think we all belong to Parliament's survivors' network.
Böyle bir akşamda burada otururken hepimizin Parlamentonun hayatta kalanlar ağına ait olduğumuzu düşünüyorum.
More Sentences
|
26 |
General |
(yetki/sorumluluk bir kimseye) ait olmak |
lie with v.
|
|
It must be emphasised that the main responsibility lies with the energy sector and with the industry itself.
Asıl sorumluluğun enerji sektörüne ve sektörün kendisine ait olduğu vurgulanmalıdır.
More Sentences
|
27 |
General |
yöneticiye ait |
executive adj.
|
|
The hotel's executive suite is gorgeous but too expensive for me to afford.
Otelin yönetici süiti muhteşem ama benim karşılayamayacağım kadar pahalı.
More Sentences
|
Common Usage |
|
28 |
Common Usage |
belkemiğine ait |
spinal n.
|
|
29 |
Common Usage |
(birine) ait olmak |
belong v.
|
|
30 |
Common Usage |
denize ait |
maritime adj.
|
|
31 |
Common Usage |
buruna ait |
nasal adj.
|
|
32 |
Common Usage |
şirkete ait |
corporate adj.
|
|
33 |
Common Usage |
belediyeye ait |
municipal adj.
|
|
34 |
Common Usage |
köye ait |
rustic adj.
|
|
35 |
Common Usage |
müziğe ait |
musical adj.
|
|
36 |
Common Usage |
yeryüzüne ait |
terrestrial adj.
|
|
37 |
Common Usage |
gezegenlere ait |
planetary adj.
|
|
38 |
Common Usage |
tiyatroya ait |
theatrical adj.
|
|
39 |
Common Usage |
ev veya aileye ait |
household adj.
|
|
40 |
Common Usage |
anadile ait |
vernacular adj.
|
|
41 |
Common Usage |
cenaze törenine ait |
funereal adj.
|
|
42 |
Common Usage |
g harfine ait |
g adj.
|
|
43 |
Common Usage |
bıyık (kedi vb hayvanlara ait) |
whiskers n.
|
|
General |
|
44 |
General |
kolan (semere ait) |
girth n.
|
|
45 |
General |
seciyeye ait olma |
ethicality n.
|
|
46 |
General |
sömürgeye ait olma |
colonialness n.
|
|
47 |
General |
borular (boru sistemine ait) |
piping n.
|
|
48 |
General |
sıraevlere ait ev |
town house n.
|
|
49 |
General |
turunçgillere ait meyve |
citrus n.
|
|
50 |
General |
tutanak (kuruma/derneğe ait) |
transactions n.
|
|
51 |
General |
artık yıla ait gün |
bissextile day n.
|
|
52 |
General |
ince taraf (bir konuya/düşünceye ait) |
subtlety n.
|
|
53 |
General |
modern israil devletine ait veya onunla ilgili olan |
israeli n.
|
|
54 |
General |
taş (mücevhere ait) |
stone n.
|
|
55 |
General |
saldırıya ait |
offensiveness n.
|
|
56 |
General |
çarpıntı (kalbe ait) |
throb n.
|
|
57 |
General |
başka ülkelere ait olanları benimseme eğilimi |
exotica n.
|
|
58 |
General |
keşif bölümüne ait bilgi toplayan kişi |
scouter n.
|
|
59 |
General |
hükümdara ait arazi |
dominion n.
|
|
60 |
General |
tabla (masaya ait) |
slab n.
|
|
61 |
General |
sıhhi tesisata ait havalık |
vent stack n.
|
|
62 |
General |
başka ülkelere ait olanları benimseme eğilimi |
exotism n.
|
|
|
63 |
General |
polise ait devriye arabası |
squad car n.
|
|
64 |
General |
mine (dişlere ait) |
enamel n.
|
|
65 |
General |
evlenme ilanı (gelecek bir tarihe ait) |
banns n.
|
|
66 |
General |
zanaatçıya ait atölye |
workshop n.
|
|
67 |
General |
ses (hayvana ait) |
cry n.
|
|
68 |
General |
lagamorfa familyasına ait olan |
lagomorph n.
|
|
69 |
General |
etek (giysiye ait) |
tail n.
|
|
70 |
General |
diş (çatala ait) |
tine n.
|
|
71 |
General |
bir ulusa ait olma durumu |
nationality n.
|
|
72 |
General |
tarihsel olarak papa'ya ait olmuş olan orta italya devletçikleri |
papal states n.
|
|
73 |
General |
kamuya ait su kaynaklarına flüor eklenmesine karşı çıkan kimse |
antifluoridationist n.
|
|
74 |
General |
topluma ait kaynak |
common property resource n.
|
|
75 |
General |
hükümdar makamına ait mücevherat |
crown jewels n.
|
|
76 |
General |
düzeltme (metne ait) |
emendation n.
|
|
77 |
General |
sap (mızrak/ok vb'ne ait) |
shaft n.
|
|
78 |
General |
demir kısımlar (bir şeye ait) |
ironwork n.
|
|
79 |
General |
kanat (masaya ait) |
flap n.
|
|
80 |
General |
tüy (kuşa ait) |
plume n.
|
|
81 |
General |
baca (vapura/fabrikaya ait) |
smokestack n.
|
|
82 |
General |
olumlu bir yan (bir meseleye ait) |
pro n.
|
|
83 |
General |
motorlu taşıta ait tekerleklerin ayarlanması |
wheel alignment n.
|
|
84 |
General |
etek (çadıra ait) |
flap n.
|
|
85 |
General |
piyade sınıfına ait askerler |
infantry n.
|
|
86 |
General |
eski zamanlara ait yazı tableti |
tabula n.
|
|
87 |
General |
caesalpinia familyasın ait olan ağaçlardan elde edilen odun |
sapanwood n.
|
|
88 |
General |
harf indeksine ait girinti |
thumb notch n.
|
|
89 |
General |
kasa (pencereye/kapıya ait) |
frame n.
|
|
90 |
General |
kişiye ait olma |
exclusiveness n.
|
|
91 |
General |
bir ürüne ait teknik özelliklerin açıklandığı belge |
specification sheet n.
|
|
92 |
General |
süre (belirli bir işe ait) |
stint n.
|
|
93 |
General |
istikbale ait belirti |
presage n.
|
|
94 |
General |
eski roma'ya ait geniş malikane |
latifundium n.
|
|
95 |
General |
şartlar (kontrata ait) |
terms n.
|
|
96 |
General |
kıyı (göl/deniz vb'ne ait) |
front n.
|
|
97 |
General |
kayıt (kaset/plak vb'ne ait) |
recording n.
|
|
98 |
General |
pantolona ait |
trouser n.
|
|
99 |
General |
ayakkabıya ait taban |
sole n.
|
|
100 |
General |
sepet (motosiklete ait) |
sidecar n.
|
|
101 |
General |
bahçe (binaya ait) |
yard n.
|
|
102 |
General |
ait olma |
belonging n.
|
|
103 |
General |
sirkengiller familyasına ait tuzcul bitki türü |
salicornia n.
|
|
104 |
General |
bayanlara ait tuvalet |
powder room n.
|
|
105 |
General |
batı afrika'ya ait muska |
juju n.
|
|
106 |
General |
bünye (vücuda ait) |
frame n.
|
|
107 |
General |
bir kuruma ait iş yeri |
premises n.
|
|
108 |
General |
yararlı bir yan (bir meseleye ait) |
pro n.
|
|
109 |
General |
arka kapak (yük arabasına/steyşına ait menteşeli) |
tailgate n.
|
|
110 |
General |
atlı arabaya ait ok |
shaft n.
|
|
111 |
General |
saray veya otelde devlete ait oda |
stateroom n.
|
|
112 |
General |
spermaya ait |
photo n.
|
|
113 |
General |
batıya ait dış kamuoyu |
occidental foreign public opinion n.
|
|
114 |
General |
yanak (otomobil lastiğine ait) |
sidewall n.
|
|
115 |
General |
koklama duyusuna ait |
epithelia n.
|
|
116 |
General |
ait olma |
reference n.
|
|
117 |
General |
ders (okul/lise veya üniversitede belirli bir bilim dalına ait) |
subject n.
|
|
118 |
General |
banyoya ait sabit eşya |
bathroom fixtures n.
|
|
119 |
General |
özel ad (bir ürüne ait) |
brand n.
|
|
120 |
General |
başlık (büyük bir mermiye ait) |
warhead n.
|
|
121 |
General |
bir üniversiteye ait lisansüstü eğitim birimi |
graduate school n.
|
|
122 |
General |
belli bir şehre ait olmanın hissettirdiği gurur |
civic pride n.
|
|
123 |
General |
sabit eşya (bir yapıya/odaya ait) |
fixture n.
|
|
124 |
General |
cephe (havaya ait) |
front n.
|
|
125 |
General |
vınlama (kurşuna ait) |
whine n.
|
|
126 |
General |
sap (bitkiye ait) |
stalk n.
|
|
127 |
General |
papazlığa ait olma durumu |
pastoralness n.
|
|
128 |
General |
iletici (telgrafa ait) |
transmitter n.
|
|
129 |
General |
üsse ait sayı |
exponential n.
|
|
130 |
General |
farisilere ait olma |
pharisaicalness n.
|
|
131 |
General |
kütüphanelerde bir kitabın üzerindeki ait olduğu rafı gösteren damga |
call mark n.
|
|
132 |
General |
büyüklük (zarara ait) |
severity n.
|
|
133 |
General |
erkek üniversite öğrencilerine ait birlik |
fraternity n.
|
|
134 |
General |
ahlaka ait olma |
ethicality n.
|
|
135 |
General |
halka ait bina |
public buildings n.
|
|
136 |
General |
perilere ait |
fairy n.
|
|
137 |
General |
zambak ailesine ait bir meksika bitkisi |
sabadilla n.
|
|
138 |
General |
otomobil farlarına ait uzunlar |
bright lights n.
|
|
139 |
General |
tapa (top mermisine ait) |
fuze n.
|
|
140 |
General |
yüz (suya/sıvıya ait) |
surface n.
|
|
141 |
General |
sorumluluğu müşteriye ait |
caveat emptor n.
|
|
142 |
General |
iskelet (binaya ait) |
framing n.
|
|
143 |
General |
arazi (bir kuruma veya kişiye ait) |
premises n.
|
|
144 |
General |
tırtıl (tank vb tırtıllı araçlara ait) |
track n.
|
|
145 |
General |
bir ürüne ait özel ad |
brand name n.
|
|
146 |
General |
kürek (kanoya ait) |
paddle n.
|
|
147 |
General |
tuvalete ait rezervuar |
flush tank n.
|
|
148 |
General |
eksen (teleğe ait) |
shaft n.
|
|
149 |
General |
çadıra ait etek |
flap n.
|
|
150 |
General |
sivri uçlu kule (kiliseye ait) |
steeple n.
|
|
151 |
General |
lanthanoid serisine ait bir element |
lanthanide n.
|
|
152 |
General |
omurgalı balık familyasına ait balık cinsi |
selachian n.
|
|
153 |
General |
avrupa ve kuzey amerika'ya ait olan bir yıl yaşayan ot türü |
shadflower n.
|
|
154 |
General |
(roma dönemine ait) sikke |
sesterce n.
|
|
155 |
General |
tüzel kişiye/kişiliğe ait kayıt evrakları |
registration documents of the legal entity n.
|
|
156 |
General |
(toprağa ait) mülkiyet |
tenure n.
|
|
157 |
General |
neolitik çağa ait yontma taş alet |
neolith n.
|
|
158 |
General |
bir ilim veya fen dalına ait terimler |
nomenclature n.
|
|
159 |
General |
isim türünden veya isme ait olan |
nominal n.
|
|
160 |
General |
ait olduğu makam |
the position where one belongs to n.
|
|
161 |
General |
eski zamanlara ait bir kayık |
caracore n.
|
|
162 |
General |
kendi hayatını kurtarmak için kutsal yazıtları veya kiliseye ait malları düşmana teslim eden kimse |
traditor n.
|
|
163 |
General |
kitabın kime ait olduğunu gösteren yafta |
ex-libris n.
|
|
164 |
General |
karı-kocaya ait işletmeler |
couple-owned business enterprises n.
|
|
165 |
General |
batı atlantikte yaşayan grunt türüne ait birkaç balık çeşidi |
sailor's-choice n.
|
|
166 |
General |
kadınlara ait işletmeler |
women-owned business enterprises n.
|
|
167 |
General |
bir meseleye ait yararlı bir yan |
pro n.
|
|
168 |
General |
bir meseleye ait olumlu bir yan |
pro n.
|
|
169 |
General |
doris'e ait |
doria n.
|
|
170 |
General |
neolitik çağa ait alet |
neolith n.
|
|
171 |
General |
poe familyasına ait bir ot |
bluegrass n.
|
|
172 |
General |
amerika birleşik devletlerinin tarihine ve kültürüne ait eserler |
americana n.
|
|
173 |
General |
(yahudilere ait) hamursuz bayramı yemeği |
seder n.
|
|
174 |
General |
(yahudilere ait) hamursuz bayramı yemeği |
passover supper n.
|
|
175 |
General |
eski zamanlara ait bilgelik |
ancient wisdom n.
|
|
176 |
General |
şii'lere ait bir dini tatil |
arba'een n.
|
|
177 |
General |
şii'lere ait bir dini tatil |
chehlum n.
|
|
178 |
General |
şii'lere ait bir dini tatil |
arbaeen n.
|
|
179 |
General |
tarih öncesine ait kabile kayıtları |
winter counts n.
|
|
180 |
General |
hayvanlara ait ilk izler |
the first ever animal trails n.
|
|
181 |
General |
maydanoz familyasına ait bir bitki |
sanicle n.
|
|
182 |
General |
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler |
fan-fiction n.
|
|
183 |
General |
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler |
fanfic n.
|
|
184 |
General |
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler |
fanfiction n.
|
|
185 |
General |
(ölüye ait) kül saklama küpü |
urn n.
|
|
186 |
General |
yunanistan'a ait bir reçine şarabı |
retsina n.
|
|
187 |
General |
sorumluluğun alıcıya ait olması |
caveat emptor n.
|
|
188 |
General |
serf veya özgür çiftçiye ait olmayan lord toprağı |
demesne n.
|
|
189 |
General |
(özellikle vücudun bronzlaşmayan kısımlarına ait) bikini/mayo izi |
tan line n.
|
|
190 |
General |
tapa (top mermisine ait) |
fuse n.
|
|
191 |
General |
kişiye ait özellik |
idiosyncrasy n.
|
|
192 |
General |
(kişiye ait) değerli eşyalar |
valuable belongings n.
|
|
193 |
General |
(kişiye ait) kıymetli eşyalar |
valuable belongings n.
|
|
194 |
General |
belli bir sınıfa ait insanlar için ayrılan yerleşim bölgesi |
planned community n.
|
|
195 |
General |
bir yere ait olmama duygusu |
monachopsis n.
|
|
196 |
General |
bir yere ait olamama duygusu |
monachopsis n.
|
|
197 |
General |
antik çin'e ait, kaplumbağa kabukları kullanıldığı bir kehanet türü |
plastromancy n.
|
|
198 |
General |
karbonifer döneme ait atkuyruğu bitkisine benzer bitki fosilleri |
calamite [equisetum] n.
|
|
199 |
General |
ortaçağa ait kale veya hisar duvarının dışı veya bu duvarla çevrelenen boş alan |
ballium n.
|
|
200 |
General |
ortaçağa ait kale veya hisar duvarının dışı veya bu duvarla çevrelenen boş alan |
bailey n.
|
|
201 |
General |
ortalamanın üstünde satış başarısı göstermesi beklenen kitapların listesi (yayıncıya ait) |
midlist n.
|
|
202 |
General |
bir düşünceye ait olmayan söylev |
acroama [obsolete] n.
|
|
203 |
General |
bir yazara ait olduğu kanıtlanmış eserler |
canon n.
|
|
204 |
General |
işverenin bulundurduğu çalışana ait sigorta ve diğer evraklar |
cards n.
|
|
205 |
General |
ait olduğu kişinin adını gösteren rozet |
rebus n.
|
|
206 |
General |
merkeze ait olma |
centricalness n.
|
|
207 |
General |
merkeze ait olma |
centricity n.
|
|
208 |
General |
kraliyete ait olan şey |
regal [obsolete] n.
|
|
209 |
General |
kraliyete ait olma |
regalness n.
|
|
210 |
General |
krala ait olma |
regalness n.
|
|
211 |
General |
kişinin giydiği karşı cinse ait elbise |
drag n.
|
|
212 |
General |
kaleye ait arazi |
castellany n.
|
|
213 |
General |
ait olan kimse/şey |
relater n.
|
|
214 |
General |
belçika, lüksemburg ve hollanda'yı kapsayan coğrafi bölgedeki ülkelere ait veya ilgili (özellikle sanatçılar ve sanat eserlerinde kullanılır) |
netherlandish n.
|
|
215 |
General |
belirli bir kategoriye ait olmama |
neutrality n.
|
|
216 |
General |
dünyaya ait kimse |
tellurian n.
|
|
217 |
General |
döneme ait olan şey |
temporal n.
|
|
218 |
General |
dünyaya ait |
terranean n.
|
|
219 |
General |
işverene ait, çalışanın kullanımına sunulmuş ev veya yazlık |
tied cottage [brit] n.
|
|
220 |
General |
işverene ait, çalışanın kullanımına sunulmuş ev veya yazlık |
tied house n.
|
|
221 |
General |
mezozoik çağ'da yaşamış bir kafadan bacaklı olan belemnitlere ait fosillerin çokça bulunduğu alan |
belemnite battlefield n.
|
|
222 |
General |
eski yüzyıllara ait hareketli bir köylü dansı |
trenchmore [obsolete] n.
|
|
223 |
General |
amerika'da yerlilere ait en geniş tarih öncesi topraklar |
cahokia mounds n.
|
|
224 |
General |
(bir habere/yazıya ait) fikir |
angle n.
|
|
225 |
General |
bir kimsenin geçmişine ait unsurlar |
antecedents n.
|
|
226 |
General |
başkasına ait şeyleri kendine mal eden kimse |
arrogator n.
|
|
227 |
General |
saraya ait ifade |
aulicism [obsolete] n.
|
|
228 |
General |
kapan kimseye ait hale gelen değerli şeyler topluluğu |
lucky bag n.
|
|
229 |
General |
iskoçya'ya ait düz yuvarlak bir şapka |
bal n.
|
|
230 |
General |
hiçbir sosyal sınıfa ait olmayan kimseler |
untouchables n.
|
|
231 |
General |
mutfağa ait alan |
kitchendom n.
|
|
232 |
General |
(ölüye ait) kül saklama vazosunun alabileceği miktar |
urnful n.
|
|
233 |
General |
bir kişiye ait kitapların tamamı |
library n.
|
|
234 |
General |
kütüphaneye ait kitap |
library book n.
|
|
235 |
General |
bir şey veya yere ait kimse |
child n.
|
|
236 |
General |
dışarıya ait olan şeylere duyulan ilgi |
externalism n.
|
|
237 |
General |
bir makama ait asayı taşıyan görevli |
macebearer n.
|
|
238 |
General |
nelson mandela'ya verilmiş, kökeni ait olduğu xhosa klanına dayanan bir saygı unvanı |
madiba [south africa] n.
|
|
239 |
General |
batı virginia'da belediyeye ait olmayan bir alan |
magnolia n.
|
|
240 |
General |
wicca inancına ait tasvirlerde yaşlı kadın ve anne figürlerine eşlik eden, kız veya genç kadını simgeleyen tanrıça |
maiden n.
|
|
241 |
General |
bir topu sokağın sonuna asılmış demir bir halkadan geçirme üzerine kurulu 17. yüzyıla ait bir oyunda kullanılan çekiç |
mall n.
|
|
242 |
General |
(komedyen, müzisyen gibi sanatçılara ait) repertuar |
material n.
|
|
243 |
General |
hurda olarak satılan eski bir gemiye ait malzemeler |
marine store n.
|
|
244 |
General |
(orta çağ'da kral veya asillere ait) şato |
hall n.
|
|
245 |
General |
ünlü kişilere ait hatıraların bulunduğu bina |
hall of fame n.
|
|
246 |
General |
alt sınıfa ait uğrak mekan |
hangout n.
|
|
247 |
General |
bana ait olan |
me [dialect] n.
|
|
248 |
General |
bazı amerikan yerlileri tarafından kullanılan, içinde kişisel veya kabileye ait dini nesnelerin bulunduğu kapalı veya sarılı bohça |
medicine bundle n.
|
|
249 |
General |
florida'da belediyeye ait olmayan bölge |
meridian n.
|
|
250 |
General |
yeni ayın tarihini ayarlamak için her 134 yılda bir artık yıla ait günü ortadan kaldırma uygulaması |
metemptosis n.
|
|
251 |
General |
belirli bir sınıfa ait şey |
brother n.
|
|
252 |
General |
hershey şirketine ait sütlü kalıp çikolata |
hershey bar® n.
|
|
253 |
General |
antik mısır rahiplerine ait resim yazı |
hieroglyphic n.
|
|
254 |
General |
avustralya'ya ait bir döner çamaşır ipi markası |
hills hoist® n.
|
|
255 |
General |
eve ait şey |
homeling n.
|
|
256 |
General |
dans müziği ritmine ait ezgi |
hornpipe n.
|
|
257 |
General |
dansa ait ritim |
hornpipe n.
|
|
258 |
General |
dini oluşumlara ait konukevi |
hospitium n.
|
|
259 |
General |
maorilere ait dövme sistemi |
moko n.
|
|
260 |
General |
kraliyet ailesine ait ayak işlerini yerine getiren görevli |
yeoman n.
|
|
261 |
General |
galerites cinsine ait deniz kestanesi fosili |
galerite n.
|
|
262 |
General |
belirli bir döneme ait ilahiler |
hymnography n.
|
|
263 |
General |
belirli bir döneme ait ilahiler |
hymnology n.
|
|
264 |
General |
asil dul kadına ait üzerinde unvan rozetleri çizili fayton |
lozenge coach n.
|
|
265 |
General |
iki farklı basıma ait kalıptan çıkan madeni para |
mule n.
|
|
266 |
General |
iki farklı basıma ait kalıptan çıkan jeton |
mule n.
|
|
267 |
General |
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ'a ait bir piyes türü |
mystery n.
|
|
268 |
General |
belirli bir topluluğa ait doğaüstü unsurlar taşıyan hikayelerdeki tanrılar, yarı tanrılar ve efsanevi kahramanlarla ilişkili olan mitler |
mythoi n.
|
|
269 |
General |
somongillere ait balık |
game fish n.
|
|
270 |
General |
belirli bir sınıfa ait insanlar |
gentry n.
|
|
271 |
General |
ingiltere'nin george adındaki ilk üç kralının hüküm sürdüğü döneme ait mobilya tarzı |
georgian style n.
|
|
272 |
General |
kanat şeklinde asimetrik kasası olan, 19. yüzyıla ait bir duvar piyanosu |
giraffe n.
|
|
273 |
General |
bölge kilisesine ait arazi |
glebe land n.
|
|
274 |
General |
hayır kurumuna ait yerel şube |
lodge n.
|
|
275 |
General |
normalde belirli bir gruba ait olmayan unsur |
ring-in [australia/new zealand] n.
|
|
276 |
General |
farklı iki gruba ait kimse |
go-between n.
|
|
277 |
General |
(hindistan'da) bir makama ait asayı taşıyan görevli |
chobdar [india] n.
|
|
278 |
General |
sihlere ait uzun ve bol gömlekten oluşan geleneksel kıyafet |
chola n.
|
|
279 |
General |
(sanatçı, eser sahibi ve benzerine ait) imza |
chop n.
|
|
280 |
General |
mısır'da hıdiv veya ailesine ait değerli mülk |
daira n.
|
|
281 |
General |
mryland'de bulunan, belediyeye ait olmayan bir alan |
darlington n.
|
|
282 |
General |
devlet veya hükümdara ait topraklar |
demean [obsolete] n.
|
|
283 |
General |
devlet veya hükümdara ait topraklar |
demeane [obsolete] n.
|
|
284 |
General |
devlet veya hükümdara ait topraklar |
demeanes n.
|
|
285 |
General |
iki ayrı türe ait canlının özelliklerini kendinde toplayan canlı |
dimorphic n.
|
|
286 |
General |
(abd'nin kentucky eyaletinde) belediyeye ait olmayan topluluk |
grace n.
|
|
287 |
General |
(abd'nin mississippi eyaletinde) belediyeye ait olmayan topluluk |
grace n.
|
|
288 |
General |
kırsalda yer alan, manastıra veya derebeyine ait çiftlik evi |
grange n.
|
|
289 |
General |
napoli'ye ait eski bir para birimi |
grano n.
|
|
290 |
General |
malta'ya ait eski bir para birimi |
grano n.
|
|
291 |
General |
büyük ustaya ait sanat eseri |
great master n.
|
|
292 |
General |
büyük ustaya ait tablo |
great master n.
|
|
293 |
General |
aynı sınıfa ait veya benzer çıkarları ve hedefleri olan kimselerden oluşan birlik |
guild n.
|
|
294 |
General |
suudi arabistan'a ait altın bir sikke |
guinea n.
|
|
295 |
General |
geçmişe ait olma |
historicalness n.
|
|
296 |
General |
bir gruba ait değerleri içselleştirme |
identification n.
|
|
297 |
General |
(kişiye, kuruluşa ait) imza nitelik |
idiograph n.
|
|
298 |
General |
(kişiye, kuruluşa ait) özellik |
idiograph n.
|
|
299 |
General |
(kişiye, kuruluşa ait) simge |
idiograph n.
|
|
300 |
General |
ait olduğu çağın öncüsü |
avant-garde n.
|
|
301 |
General |
ait olmak |
appertain v.
|
|
302 |
General |
ait olmak |
regard v.
|
|
303 |
General |
ait olmak |
appertain to v.
|
|
304 |
General |
ait olmak |
pertain v.
|
|
305 |
General |
bir şey birinin belirli bir gruba ait olduğunu göstermek |
stamp someone as v.
|
|
306 |
General |
birine ait olmak |
belong to somebody v.
|
|
307 |
General |
ait olmak |
concern v.
|
|
308 |
General |
ait saymak |
refer v.
|
|
309 |
General |
ait olmak |
reside v.
|
|
310 |
General |
meşgul olmak (belirli bir yere ait işlerle) |
tend v.
|
|
311 |
General |
bir şey artık geçmişe ait bir şey olmak |
be a thing of the past v.
|
|
312 |
General |
ait olmak |
relate v.
|
|
313 |
General |
kendisine ait olmak |
belong to one v.
|
|
314 |
General |
sorumluluğu -e ait olmak |
be incumbent on v.
|
|
315 |
General |
-e ait olmak |
reside in v.
|
|
316 |
General |
-e ait olmak |
pertain to v.
|
|
317 |
General |
bir dile ait bir yazıyı başka bir dilin harfleriyle yazmak |
transliterate into v.
|
|
318 |
General |
ait olduğu yere geri bırakmak |
replace v.
|
|
319 |
General |
ait olduğu yere geri bırakmak |
put something back where it belongs v.
|
|
320 |
General |
ait olmak |
be bound up v.
|
|
321 |
General |
söz ve müziği kendisine ait olmak |
be written and composed by himself v.
|
|
322 |
General |
kendine ait odası olmak |
have his/her own room v.
|
|
323 |
General |
kendini bir yere ait hissetmek |
feel that you belong in a place v.
|
|
324 |
General |
ait olmak |
rely to [obsolete] v.
|
|
325 |
General |
başkasına ait telgrafın içeriğini kendi çıkarına kullanmak |
milk a telegram v.
|
|
326 |
General |
ait olduğu yüzyıldan çıkarmak |
uncentury v.
|
|
327 |
General |
başkasına ait yazıyı kendisininmiş gibi yayınlamak |
lift v.
|
|
328 |
General |
ait olmasına neden olmak |
blanket (in) v.
|
|
329 |
General |
ait olmasına neden olmak |
blanket (into) v.
|
|
330 |
General |
işyerinde beraber yemek yenen bir gruba ait olmak |
mess v.
|
|
331 |
General |
işyerinde beraber yemek yenilen bir gruba ait olmak |
mess v.
|
|
332 |
General |
(geçmişe ait nesneyi) hatırlamak |
represent v.
|
|
333 |
General |
ait olmak |
rine [dialect] [uk] v.
|
|
334 |
General |
cinsiyete ait tüm atıfları kaldırmak |
desex v.
|
|
335 |
General |
kitabı mukaddes'e ait |
biblical adj.
|
|
336 |
General |
otlara ait olan |
herbal adj.
|
|
337 |
General |
alp dağlarına ait |
alpine adj.
|
|
338 |
General |
yarı küreye ait |
hemispherical adj.
|
|
339 |
General |
yeryuvarlağına ait |
terrestrial adj.
|
|
340 |
General |
pencereye ait |
fenestral adj.
|
|
341 |
General |
dram sanatına ait |
dramaturgic adj.
|
|
342 |
General |
ele ait |
manual adj.
|
|
343 |
General |
nikaha ait |
bridal adj.
|
|
344 |
General |
sosyalistliğe ait |
socialistic adj.
|
|
345 |
General |
dışkıya ait |
faecal adj.
|
|
346 |
General |
eski suriyeye ait |
aramaic adj.
|
|
347 |
General |
incile ait |
biblical adj.
|
|
348 |
General |
doğum öncesine ait |
prenatal adj.
|
|
349 |
General |
yörüngeye ait |
orbital adj.
|
|
350 |
General |
tuna nehrine ait |
danubian adj.
|
|
351 |
General |
balıkçılığa ait |
piscatorial adj.
|
|
352 |
General |
tırtıla ait |
larval adj.
|
|
353 |
General |
enseste ait |
incestuous adj.
|
|
354 |
General |
manastıra ait |
monastic adj.
|
|
355 |
General |
kır hayatına ait |
pastoral adj.
|
|
356 |
General |
başa ait |
head adj.
|
|
357 |
General |
ağaçlara ait |
arboreal adj.
|
|
358 |
General |
papaz sınıfına ait |
hieratic adj.
|
|
359 |
General |
haritacılığa ait |
cartographic adj.
|
|
360 |
General |
dağlara ait veya onlarla ilgili |
alpine adj.
|
|
361 |
General |
gündüze ait |
diurnal adj.
|
|
362 |
General |
hanedana ait |
dynastic adj.
|
|
363 |
General |
ad çekimine ait |
declinational adj.
|
|
364 |
General |
konsolosa ait |
consular adj.
|
|
365 |
General |
krala ait |
royal adj.
|
|
366 |
General |
ismin hitap haline ait |
vocative adj.
|
|
367 |
General |
pelvise ait |
pelvic adj.
|
|
368 |
General |
dile ait |
linguistic adj.
|
|
369 |
General |
metropolite ait |
metropolitan adj.
|
|
370 |
General |
kabileye ait |
clannish adj.
|
|
371 |
General |
iradeye ait |
volitive adj.
|
|
372 |
General |
engizisyona ait |
inquisitorial adj.
|
|
373 |
General |
duvara ait |
mural adj.
|
|
374 |
General |
ayaktarağına ait |
metatarsal adj.
|
|
375 |
General |
gramere ait |
grammatical adj.
|
|
376 |
General |
rahibe ait |
druidic adj.
|
|
377 |
General |
pigmelere ait |
pygmean adj.
|
|
378 |
General |
komünyona ait |
liturgic adj.
|
|
379 |
General |
şövalyeye ait |
chivalrous adj.
|
|
380 |
General |
cennete ait |
paradisiac adj.
|
|
381 |
General |
pastele ait |
pastel adj.
|
|
382 |
General |
evlada ait |
filial adj.
|
|
383 |
General |
anonim şirkete ait |
corporate adj.
|
|
384 |
General |
sinire ait |
neural adj.
|
|
385 |
General |
tahıla ait |
cereal adj.
|
|
386 |
General |
tufana ait |
cataclysmal adj.
|
|
387 |
General |
yükleniciye ait |
contractual adj.
|
|
388 |
General |
emir kipine ait |
jussive adj.
|
|
389 |
General |
merkeze ait |
centrical adj.
|
|
390 |
General |
vücudun belirli bir parçası veya özel bir alanına ait |
local adj.
|
|
391 |
General |
devlete ait |
political adj.
|
|
392 |
General |
papazlığa ait |
pastoral adj.
|
|
393 |
General |
canlılara ait |
biotic adj.
|
|
394 |
General |
dinsel törene ait |
ritual adj.
|
|
395 |
General |
incil'e ait |
evangelic adj.
|
|
396 |
General |
süte ait |
lactic adj.
|
|
397 |
General |
defne familyasına ait olan |
lauraceous adj.
|
|
398 |
General |
çevreye ait |
environmental adj.
|
|
399 |
General |
patlamaya ait |
explosive adj.
|
|
400 |
General |
hücuma ait |
offensive adj.
|
|
401 |
General |
ırkçılığa ait |
rassistic adj.
|
|
402 |
General |
sömürgeye ait |
colonial adj.
|
|
403 |
General |
zatürreeye ait |
pneumonic adj.
|
|
404 |
General |
ilk çağa ait |
primitive adj.
|
|
405 |
General |
eskiden filistin'e yerleşmiş olan sami halkına ait |
hebrew adj.
|
|
406 |
General |
evliliğe ait |
marital adj.
|
|
407 |
General |
sekreteryaya ait |
secretarial adj.
|
|
408 |
General |
dördüncü çağa ait |
quaternary adj.
|
|
409 |
General |
belirli bir bölgeye ait |
territorial adj.
|
|
410 |
General |
beş yüzlüye ait |
pentahedral adj.
|
|
411 |
General |
rektuma ait |
rectal adj.
|
|
412 |
General |
pisliğe ait |
fecal adj.
|
|
413 |
General |
çöle ait |
desertic adj.
|
|
414 |
General |
nikaha ait |
spousal adj.
|
|
415 |
General |
epikür felsefesine ait |
epicurean adj.
|
|
416 |
General |
alman filozofu kant'a veya felsefesine ait |
kantian adj.
|
|
417 |
General |
klana ait |
clannish adj.
|
|
418 |
General |
einstein'a ait |
einsteinian adj.
|
|
419 |
General |
kana ait |
hemal adj.
|
|
420 |
General |
yahudilere ait |
judaic adj.
|
|
421 |
General |
muhite ait |
environmental adj.
|
|
422 |
General |
ilkbahara ait |
vernal adj.
|
|
423 |
General |
çobanlara ait |
pastoral adj.
|
|
424 |
General |
ırmaklara ait |
fluvial adj.
|
|
425 |
General |
okyanusa ait |
oceanic adj.
|
|
426 |
General |
vilayete ait |
provincial adj.
|
|
427 |
General |
krala ait |
kingly adj.
|
|
428 |
General |
açılış törenine ait |
inaugural adj.
|
|
429 |
General |
birliğe ait |
associative adj.
|
|
430 |
General |
ortama ait |
ambient adj.
|
|
431 |
General |
sağ ele ait |
dextromanual adj.
|
|
432 |
General |
aktörlere ait |
histrionic adj.
|
|
433 |
General |
hayali görünüşlere ait |
phantasmagoric adj.
|
|
434 |
General |
elektrik vererek idam etmeye ait |
electrocutional adj.
|
|
435 |
General |
bedene ait |
fleshly adj.
|
|
436 |
General |
aşai rabbaniye ait |
eucharistical adj.
|
|
437 |
General |
sonbahara ait |
autumnal adj.
|
|
438 |
General |
söğüde ait |
salicaceous adj.
|
|
439 |
General |
museviliğe ait veya onunla ilgili olan |
judaic adj.
|
|
440 |
General |
vahye ait |
apocalyptic adj.
|
|
441 |
General |
hattatlığa ait |
calligraphic adj.
|
|
442 |
General |
eczacılığa ait |
pharmaceutical adj.
|
|
443 |
General |
siyasal ve sosyal eşitliliğe ait |
egalitarian adj.
|
|
444 |
General |
yüze ait |
facial adj.
|
|
445 |
General |
şövalyeye ait |
knightly adj.
|
|
446 |
General |
memeli hayvana ait |
mammalian adj.
|
|
447 |
General |
manastıra ait |
conventual adj.
|
|
448 |
General |
manastıra ait |
monastical adj.
|
|
449 |
General |
ölçüye ait |
mensural adj.
|
|
450 |
General |
sol ele ait |
lefthand adj.
|
|
451 |
General |
kıymetli taş kesme sanatına ait |
lapidary adj.
|
|
452 |
General |
mesleğe ait |
vocational adj.
|
|
453 |
General |
vücuda ait |
bodily adj.
|
|
454 |
General |
baküse ait |
bacchic adj.
|
|
455 |
General |
sekretere ait |
clerical adj.
|
|
456 |
General |
babaya ait |
paternal adj.
|
|
457 |
General |
yıldızlara ait |
stellar adj.
|
|
458 |
General |
savaşa ait |
martial adj.
|
|
459 |
General |
memuriyete ait |
official adj.
|
|
460 |
General |
triyas devrine ait |
triassic adj.
|
|
461 |
General |
yürümeye ait |
pedestrian adj.
|
|
462 |
General |
ölüme ait |
mortuary adj.
|
|
463 |
General |
düğüne ait |
bridal adj.
|
|
464 |
General |
kadastroya ait |
cadastral adj.
|
|
465 |
General |
dünyanın birçok yerine ait olan veya oraları bilen |
cosmopolitan adj.
|
|
466 |
General |
karaya ait |
territorial adj.
|
|
467 |
General |
dönem sonuna ait |
terminal adj.
|
|
468 |
General |
içişlerine ait |
home adj.
|
|
469 |
General |
hukuk ilmine ait |
jurisprudential adj.
|
|
470 |
General |
taşlara ait |
lapidary adj.
|
|
471 |
General |
bağışa ait |
donative adj.
|
|
472 |
General |
aşai rabbaniye ait |
eucharistic adj.
|
|
473 |
General |
sözbilime ait |
rhetorical adj.
|
|
474 |
General |
pigmelere ait |
pygmy adj.
|
|
475 |
General |
kışa ait |
hibernal adj.
|
|
476 |
General |
dekana ait |
decanal adj.
|
|
477 |
General |
eve ait |
domiciliary adj.
|
|
478 |
General |
göçebeye ait |
nomadic adj.
|
|
479 |
General |
britanya'ya ait |
british adj.
|
|
480 |
General |
trajediye ait |
tragic adj.
|
|
481 |
General |
cama ait |
glass adj.
|
|
482 |
General |
karara ait |
decisional adj.
|
|
483 |
General |
kuruluşa ait |
institutional adj.
|
|
484 |
General |
yüzmeye ait |
natatorial adj.
|
|
485 |
General |
farka ait |
differential adj.
|
|
486 |
General |
yontma taş devrine ait |
palaeolithic adj.
|
|
487 |
General |
bölgeye ait |
zonal adj.
|
|
488 |
General |
devlete ait |
civil adj.
|
|
489 |
General |
güneye ait |
southern adj.
|
|
490 |
General |
katrana ait |
tarry adj.
|
|
491 |
General |
kongreye ait |
congressional adj.
|
|
492 |
General |
tarikata ait |
religious adj.
|
|
493 |
General |
ateşe ait |
igneous adj.
|
|
494 |
General |
yönetime ait |
directorial adj.
|
|
495 |
General |
mesihe ait |
messianic adj.
|
|
496 |
General |
doğu medeniyeti ve ona ait olan |
oriental adj.
|
|
497 |
General |
insan sesine ait |
vocal adj.
|
|
498 |
General |
eflatun veya felsefesine ait |
platonic adj.
|
|
499 |
General |
pişmanlığa ait |
penitentiary adj.
|
|
500 |
General |
soya ait |
genealogical adj.
|
|