bodily - Turkish English Dictionary

bodily

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "bodily" in Turkish English Dictionary : 17 result(s)

English Turkish
Common Usage
bodily adj. bedensel
Breathing is an involuntary bodily process.
Nefes almak istemsiz bir bedensel süreçtir.

More Sentences
General
bodily adj. bedeni
bodily adj. vücuda ait
bodily adj. fiziki
bodily adj. cismani
bodily adj. maddi
bodily adv. hep birlikte
bodily adv. tek vücut halinde
bodily adv. bütünüyle
bodily adv. tümüyle
bodily adv. hep beraber
bodily adv. cismen
bodily adv. tamamen
bodily adv. bütün olarak
bodily adv. bütün halinde
bodily adv. fiilen
bodily adv. bedenen

Meanings of "bodily" with other terms in English Turkish Dictionary : 62 result(s)

English Turkish
General
bodily fluid n. vücut sıvısı
Ebola spreads from person to person through bodily fluids.
Ebola vücut sıvıları yoluyla insandan insana yayılır.

More Sentences
bodily functions n. bedensel işlevler
Uncontrolled bodily functions in a space suit can be rather inconvenient!
Uzay giysisi içinde kontrolsüz bedensel işlevler oldukça rahatsız edici olabilir!

More Sentences
voluntary and involuntary bodily movements n. istemli ve istemsiz bedensel hareketler
bodily fluids n. vücut sıvıları
bodily injury n. fiziksel yaralanma
bodily contusion n. fiziksel yaralanma
bodily injury n. bedeni sakatlık
bodily contusion n. fiziksel sakatlık
bodily contusion n. bedeni sakatlık
bodily injury n. fiziksel sakatlık
bodily fear n. yaralanma korkusu
bodily movement n. bedensel hareket
bodily property n. vücutsal özellik
bodily [obsolete] adj. gerçek
bodily [obsolete] adj. gerçekleşmiş
Law
grievous bodily harm n. ağır yaralama
great bodily harm n. ağır yara
great bodily injury n. ağır yara
bodily injury n. adam yaralama
bodily harm n. adam yaralama
great bodily injury n. ağır müessir fiil
great bodily harm n. ağır müessir fiil
grievous bodily harm n. ağır müessir fiil
actual bodily harm n. basit yaralama
bodily harm n. bedeni zarar
great bodily harm n. ciddi bedeni hasar
consequences of bodily injury n. cismani zararın neticeleri
bodily injury n. cismani zarar
great bodily injury n. ciddi bedeni hasar
bodily harm n. cismani zarar
bodily harm n. cismani zarar
bodily harm n. fiziksel zarar
actual bodily harm n. hafif yaralama
actual bodily harm n. hafif müessir fiil
grievous bodily harm with intent n. kasıtlı ağır yaralama
bodily injury n. yaralama
bodily harm n. yaralama
Politics
accidental bodily injury or death n. kazaya bağlı bedeni yaralanma veya ölüm
Insurance
bodily injury n. bedeni zarar
bodily injury liability n. bedeni zarar sorumluluğu
bodily injury liability n. bedensel yaralama yükümlülüğü
bodily injury liability n. cismani yaralanma sorumluluğu
third party bodily injury n. üçüncü şahıs bedeni zarar
Automotive
bodily harm n. bedeni yaralanma
Medical
bodily health n. bedensel sağlık
bodily injury n. bedensel yaralanma
grievous bodily harm n. ciddi fiziksel yaralanma
accidental bodily injury n. kişinin kaza nedeniyle bedeni zarara uğraması
Anatomy
bodily structure n. vücut yapısı
bodily cavity n. vücut boşluğu
bodily cavity n. sinüs
bodily cavity n. vücuttaki doğal bir boşluk
Psychology
bodily intelligence n. bedensel zeka
gbh (grievous bodily harm) abrev. ağır yaralama
gbh (grievous bodily harm) abrev. ağır müessir fiil
Physiology
bodily function n. vücutsal işlev
bodily process n. vücutsal süreç
Biology
bodily integrity n. beden bütünlüğü
Education
bodily-kinesthetic intelligence n. bedensel-kinestetik zeka
Modern Slang
abh (actual bodily harm) [uk] n. basit yaralama
abh (actual bodily harm) [uk] n. hafif müessir fiil
abh (actual bodily harm) [uk] n. hafif yaralama