Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | vücut sıvısı | bodily fluid n. | ||
Ebola spreads from person to person through bodily fluids. Ebola vücut sıvıları yoluyla insandan insana yayılır. More Sentences |
||||
General | vücut sıvısı | liquid body substance n. | ||
Technical | ||||
Technical | vücut sıvısı | body fluid n. | ||
Anatomy | ||||
Anatomy | vücut sıvısı | body fluid n. | ||
Physiology | ||||
Physiology | vücut sıvısı | humor n. | ||
Physiology | vücut sıvısı | humour n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | yaşam için gerekli vücut sıvısı | sap n. |
General | sağlık veya tazeliğin göstergesi olan vücut sıvısı | sap n. |
General | vücut sıvısı çıkarmak | stream v. |
Technical | ||
Technical | vücut sıvısı toplama işlemi | body fluid collection n. |
Technical | vücut sıvısı toplama kiti | body fluid collection kit n. |
Medical | ||
Medical | bir vücut sıvısı için depo görevini gören boşluk | cisterna n. |
Medical | vücut bosluğu dolaşım sıvısı | hemolymph n. |
Medical | (kan) bağışlanabilir vücut sıvısı | pool n. |
Medical | (kan) birçok bağışçıdan toplanarak havuzlanan vücut sıvısı | pool n. |
Pathology | ||
Pathology | insanlar ve insansı olmayan primatlarda vücut sıvısı aracılığıyla hastalığa sebep olan bir filovirüs | ebola n. |
Pathology | (göz içi, beyin omurilik sıvısı) vücut sıvısının yüksek basıncı | hypertension n. |
Sport | ||
Sport | vücut sıvısı seviyesi | body fluid level n. |