relate

Meanings of "relate" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	relate v.	nakletmek
She related her adventure to her friends. Yaşadığı macerayı arkadaşlarına nakletti. More Sentences
2	General	relate v.	anlatmak
The film relates the tragic fate of the slaves in the eighteenth century. Film, on sekizinci yüzyıldaki kölelerin trajik kaderini anlatıyor. More Sentences
3	General	relate v.	ilişki kurmak
It’s impossible to relate them. Aralarında ilişki kurmak olanaksız. More Sentences
4	General	relate v.	ilgili olmak
The limit value should relate to a variety of different pesticides, plus their breakdown products. Sınır değer, çeşitli farklı pestisitlerle ve bunların parçalanma ürünleriyle ilgili olmalıdır. More Sentences
5	General	relate v.	bağlantı kurmak
I know how to relate to guys. Erkeklerle nasıl bağlantı kuracağımı biliyorum. More Sentences
6	General	relate v.	ilgisi olmak
I don’t understand how your question relates to the topic. Sorduğunuz sorunun konuyla ne ilgisi olduğunu anlamıyorum. More Sentences
7	General	relate v.	ilişkilendirmek
It is difficult to relate his suggestions to the situation. Önerilerini durumla ilişkilendirmek zor. More Sentences
8	General	relate v.	anlamak
She has a hard time relating to her teenage children. Ergenlik çağındaki çocuklarını anlamakta epey zorlanıyor. More Sentences
Trade/Economic
9	Trade/Economic	relate v.	anlatmak
Don't take this the wrong way, but what you have related doesn't matter. Kusura bakmayın ama, anlattıklarınızın hiçbir önemi yok. More Sentences
General
10	General	relate v.	bağlı olmak
11	General	relate v.	söylemek
12	General	relate v.	ait olmak
13	General	relate v.	hikaye etmek
14	General	relate v.	arasında bağlantı kurmak (olaylar/durumlar/insanlar)
15	General	relate v.	rivayet etmek
16	General	relate v.	ilişkisi olmak
Colloquial
17	Colloquial	relate v.	aynı hissetmek
18	Colloquial	relate v.	halinden anlamak

Meanings of "relate" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	relate to v.	ile ilgili olmak
It is an important section as it relates to classification societies. Sınıflandırma kuruluşları ile ilgili olduğu için önemli bir bölümdür. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	relate (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) anlatmak
I can relate to that. Bunu anlatabilirim. More Sentences
3	Phrasals	relate (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) açıklamak
My last explanation of vote relates to economic actors during the period of transition to the euro. Oylamaya ilişkin son açıklamam, avroya geçiş dönemindeki ekonomik aktörlerle ilgilidir. More Sentences
4	Phrasals	relate (something) to (something) v.	(bir şeyi bir şeyle) ilişkilendirmek
My second point relates to the conditions governing the entry into force of the future European Constitution. Değineceğim ikinci nokta, gelecekteki Avrupa Anayasasının yürürlüğe girmesine ilişkin koşullarla ilgilidir. More Sentences
General
5	General	relate to v.	ile ilgisi olmak
6	General	relate to v.	ile iyi ilişki kurmak
7	General	be able to relate v.	bağdaştırabilmek
8	General	relate someone (about) one's feelings v.	duygularını anlatmak
9	General	(a question) apply/relate to (someone) v.	sorunun muhatabı olmak
10	General	relate one's self v.	düşüncelerini kelimelere dökmek
Phrasals
11	Phrasals	relate something to something else v.	bir şeyi başka bir şeyle ilişkilendirmek
12	Phrasals	relate (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) aktarmak
13	Phrasals	relate (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) tanımlamak
14	Phrasals	relate to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) durumunu anlayabilmek
15	Phrasals	relate to (someone or something) v.	kendini (biriyle/bir şeyle) ilişkilendirmek
16	Phrasals	relate to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) benzerlik/ilişki kurmak
Colloquial
17	Colloquial	can't relate v.	aynı duyguyu hissedememek
Law
18	Law	relate back v.	geç tamamlanmış olsa da gerçek tarihinden daha erken bir tarihte tamamlanmış gibi muamele etmek
Politics
19	Politics	relate the incident as follows v.	olayı şöyle anlatmak