|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
sınırlı kullanım |
limited use i.
|
|
The reduction in Regional Funds is justified by the limited use made of them in the past.
Bölgesel Fonlardaki azalma, geçmişte bu fonların sınırlı kullanımı ile gerekçelendirilmektedir.
More Sentences
|
2 |
Genel |
sınırlı kaynaklar |
limited resources i.
|
|
This is a sound message which, with limited resources, Europe must take as a guiding principle.
Bu, sınırlı kaynaklara sahip Avrupa'nın yol gösterici bir ilke olarak benimsemesi gereken sağlam bir mesajdır.
More Sentences
|
3 |
Genel |
sınırlı miktar |
limited amount i.
|
|
In Turkey only a limited amount of funds are allocated to direct farm income support.
Türkiye'de doğrudan çiftlik geliri desteğine sadece sınırlı miktarda fon tahsis edilmektedir.
More Sentences
|
4 |
Genel |
sınırlı alan |
limited space i.
|
|
We have limited space.
Sınırlı alanımız var.
More Sentences
|
5 |
Genel |
sınırlı kalmak |
remain limited f.
|
|
In German, it says here that the Union's own competences must remain limited.
Almanca'da burada Birliğin kendi yetkilerinin sınırlı kalması gerektiği söyleniyor.
More Sentences
|
6 |
Genel |
sınırlı olmak |
be limited f.
|
|
When your resources are limited, you have to prioritize.
Kaynaklarınız sınırlı olduğunda, önceliklerinizi belirlemeniz gerekir.
More Sentences
|
7 |
Genel |
sınırlı olmak |
confine f.
|
|
The study group was confined to class members.
Çalışma grubu sınıf üyeleriyle sınırlıydı.
More Sentences
|
8 |
Genel |
zamanla sınırlı |
time-limited s.
|
|
A concerted time-limited effort is needed, otherwise we are still going to be talking about this in ten years' time.
Zamanla sınırlı ortak bir çabaya ihtiyaç var, aksi takdirde on yıl sonra hala bu konuyu konuşuyor olacağız.
More Sentences
|
9 |
Genel |
sınırlı olmaksızın |
not limited to ed.
|
|
It is a legal framework that is not limited to this type of tax measures.
Bu tür vergi önlemleriyle sınırlı olmayan bir yasal çerçevedir.
More Sentences
|
10 |
Genel |
sınırlı ölçüde dağıtılan malumat |
restricted data i.
|
|
11 |
Genel |
seçimle gelen sınırlı yetkili yönetici |
sheriff i.
|
|
12 |
Genel |
sınırlı girdi çıktı |
limited input output i.
|
|
13 |
Genel |
sınırlı baskı |
limited edition i.
|
|
14 |
Genel |
sınırlı olma |
boundedness i.
|
|
15 |
Genel |
sınırlı süreli sözleşme |
contract of limited duration i.
|
|
16 |
Genel |
hayvanın sınırlı bir alan içinde serbestçe hareket etmesini sağlayan ip |
tether i.
|
|
17 |
Genel |
sınırlı sayı |
finite number i.
|
|
18 |
Genel |
tavanı arkaya doğru alçalan ve arkada koltuk alanı sınırlı olan araba |
coupe i.
|
|
19 |
Genel |
sınırlı bilgi |
smatter i.
|
|
20 |
Genel |
sınırlı katılım |
limited participation i.
|
|
21 |
Genel |
sınırlı diyet |
restricted diet i.
|
|
22 |
Genel |
zamanla sınırlı |
limited by time i.
|
|
23 |
Genel |
sınırlı teklif |
limited offer i.
|
|
24 |
Genel |
sınırlı süre |
limited duration i.
|
|
25 |
Genel |
sınırlı alan |
confined space i.
|
|
26 |
Genel |
sınırlı sistem |
limited system i.
|
|
27 |
Genel |
sınırlı yetki |
limited authority i.
|
|
28 |
Genel |
sınırlı sorumluluk |
limited liability i.
|
|
29 |
Genel |
sınırlı sorumluluk |
limited responsibility i.
|
|
30 |
Genel |
tüketim toplumuna karşı olup eldeki kaynakların sınırlı ve tutumlu kullanımına dayalı bir hayat biçimi |
freeganism i.
|
|
31 |
Genel |
sınırlı kayıt/katılım |
limited enrolment i.
|
|
32 |
Genel |
giriş izni gerektiren sınırlı alan |
permit-required confined space i.
|
|
33 |
Genel |
zaman sınırlı proje |
time-limited project i.
|
|
34 |
Genel |
yetersiz ya da sınırlı temas |
scant contact i.
|
|
|
35 |
Genel |
sınırlı/kısıtlı çalışma yeterliliği |
limited working proficiency i.
|
|
36 |
Genel |
sınırlı enerji kaynakları |
limited energy resources i.
|
|
37 |
Genel |
sınırlı kaynak |
limited source i.
|
|
38 |
Genel |
sınırlı sayıda olma |
limited availability i.
|
|
39 |
Genel |
sınırlı biçimde bulunma/olma |
limited availability i.
|
|
40 |
Genel |
sınırlı sayıda bulunma |
limited availability i.
|
|
41 |
Genel |
sınırlı sayıdaki araştırma |
limited availability of studies i.
|
|
42 |
Genel |
sınırlı yer |
limited space i.
|
|
43 |
Genel |
sınırlı bir süre için sağlanan anlaşma |
temporizing i.
|
|
44 |
Genel |
sınırlı erişime sahip alan |
enclosed spaces i.
|
|
45 |
Genel |
sınırlı bilgi |
scanty information i.
|
|
46 |
Genel |
ev veya mahalle gibi sınırlı alanların iklimlerini inceleyen bilim dalı |
microclimatology i.
|
|
47 |
Genel |
sınırlı ölçek |
minor key i.
|
|
48 |
Genel |
belirli bir bölgeyle sınırlı olma |
locality i.
|
|
49 |
Genel |
belirli bir mahalleyle sınırlı olma |
locality i.
|
|
50 |
Genel |
sınırlı olma |
determinacy i.
|
|
51 |
Genel |
birtakım kategorilerdeki mahkumların hapishane çevresinde kurulan sınırlı alanda yaşama özgürlüğü |
rule i.
|
|
52 |
Genel |
birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan |
rules i.
|
|
53 |
Genel |
sınırlı görüş olması haline navigasyonda tek çare olarak kullanılan cihaz |
instrument i.
|
|
54 |
Genel |
kavranması zor büyüklükte olan sınırlı miktar |
indefinitude [obsolete] i.
|
|
55 |
Genel |
sınırlı sayı |
few i.
|
|
56 |
Genel |
sınırlı şey |
finite i.
|
|
57 |
Genel |
günahlardan arınıp kurtuluşa ermenin sınırlı sayıda insana bahşedileceği öğretisi |
particular redemption i.
|
|
58 |
Genel |
belirli bir vaka ile sınırlı olma |
particularization i.
|
|
59 |
Genel |
(düşünce) sınırlı alan |
precinct i.
|
|
60 |
Genel |
sınırlı alan |
span i.
|
|
61 |
Genel |
sınırlı parlak renk gösterimi |
stab i.
|
|
62 |
Genel |
sınırlı parlak renk/ışık görünümü |
stab i.
|
|
63 |
Genel |
sınırlı tutmak |
cramp f.
|
|
64 |
Genel |
sınırlı kalmak |
be limited f.
|
|
65 |
Genel |
sınırlı araçlarla çalışmak |
work with limited means f.
|
|
66 |
Genel |
sınırlı olmak |
be restricted f.
|
|
67 |
Genel |
sınırlı olmak |
be limited to f.
|
|
68 |
Genel |
sınırlı bir süre için emanet vermek |
bail f.
|
|
69 |
Genel |
(konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak |
wiredraw f.
|
|
70 |
Genel |
sınırlı bir alanda toplamak |
localize f.
|
|
71 |
Genel |
sınırlı bir alanda toplamak |
localise f.
|
|
72 |
Genel |
sınırlı sorumlu (şirket) |
limited s.
|
|
73 |
Genel |
bunlarla sınırlı değil |
not limited to these s.
|
|
74 |
Genel |
sınırlı tutulmuş |
cramped s.
|
|
75 |
Genel |
sınırlı olarak bilgilendirilmiş |
smattered s.
|
|
76 |
Genel |
hudutlarla sınırlı |
limited s.
|
|
77 |
Genel |
ile sınırlı olmaksızın |
not bounded with s.
|
|
78 |
Genel |
ile sınırlı olmaksızın |
not limited with s.
|
|
79 |
Genel |
ile sınırlı |
bounded by s.
|
|
80 |
Genel |
stoklarla sınırlı |
limited in stock s.
|
|
81 |
Genel |
sınırlı sayıda argüman alan |
finitary s.
|
|
82 |
Genel |
teorik alemle sınırlı olmayan |
nontheoretical s.
|
|
83 |
Genel |
bir yerde sınırlı süreyle çalışmakta olan |
on attachment [brit] s.
|
|
84 |
Genel |
bölüm süresiyle sınırlı olan |
episodal s.
|
|
85 |
Genel |
bölüm süresiyle sınırlı olan |
episodical s.
|
|
86 |
Genel |
sınırlı bir bölge veya mahalle ile ilgili |
vicinal s.
|
|
87 |
Genel |
sınırlı bir bölge veya mahalle ile sınırlı |
vicinal s.
|
|
88 |
Genel |
belirli bir konuyla sınırlı olmayan |
quodlibetical s.
|
|
89 |
Genel |
sınırlı süreli |
measurable s.
|
|
90 |
Genel |
sınırlı zekaya ve güce sahip |
human s.
|
|
91 |
Genel |
kapsamı sınırlı olan |
moderate s.
|
|
92 |
Genel |
etkisi sınırlı olan |
moderate s.
|
|
93 |
Genel |
sınırlı bütçeye dayalı |
low-budget s.
|
|
94 |
Genel |
tek seferle sınırlı olan |
one-shot s.
|
|
95 |
Genel |
tek bir olayla sınırlı olan |
one-shot s.
|
|
96 |
Genel |
tek kişi ile sınırlı |
one-man s.
|
|
97 |
Genel |
tek kişi ile sınırlı |
one-person s.
|
|
98 |
Genel |
tek seferle sınırlı olan |
one-shot s.
|
|
99 |
Genel |
tek bir olayla sınırlı olan |
one-shot s.
|
|
100 |
Genel |
kapsamı sınırlı olan |
one-track s.
|
|
101 |
Genel |
sınırlı birliktelikler sonucu oluşan |
inbred s.
|
|
102 |
Genel |
çok sınırlı |
close s.
|
|
103 |
Genel |
özel bir günü kutlamak amacıyla sınırlı süre ve sayıda üretilen (madeni para, pul) |
commemorative s.
|
|
104 |
Genel |
günlük önemli haber kotası ile sınırlı |
pony s.
|
|
105 |
Genel |
çevrili veya sınırlı bir şeyin dış hatlarına uyacak şekilde yapılmış |
contour s.
|
|
106 |
Genel |
ülke içi ile sınırlı |
inland s.
|
|
107 |
Genel |
dahili rota ile sınırlı |
inland s.
|
|
108 |
Genel |
ülke içi ile sınırlı |
inlandish [obsolete] s.
|
|
109 |
Genel |
dahili rota ile sınırlı |
inlandish [obsolete] s.
|
|
110 |
Genel |
davet edilen katılımcılarla sınırlı |
invitational s.
|
|
111 |
Genel |
sınırlı katılımcılı |
cornered s.
|
|
112 |
Genel |
gücü sınırlı |
finite s.
|
|
113 |
Genel |
etkisi sınırlı |
finite s.
|
|
114 |
Genel |
kendisi ile sınırlı |
self-limited s.
|
|
115 |
Genel |
kendi özellikleri ile sınırlı |
self-limited s.
|
|
116 |
Genel |
kölelerin kullanımı ile sınırlı |
slave s.
|
|
117 |
Genel |
görüş açısı ve tecrübesi sınırlı olan |
small-town s.
|
|
118 |
Genel |
kapsamı sınırlı |
provincial s.
|
|
119 |
Genel |
bir il ile sınırlı |
provincial s.
|
|
120 |
Genel |
yüzey ile sınırlı |
superficiary s.
|
|
121 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
constrictedly zf.
|
|
122 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
determinately zf.
|
|
123 |
Genel |
sınırlı olarak |
parochially zf.
|
|
124 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
confinedly zf.
|
|
125 |
Genel |
sınırlı olmaksızın |
without restriction zf.
|
|
126 |
Genel |
sınırlı olmaksızın |
without restraint zf.
|
|
127 |
Genel |
sınırlı olmaksızın |
unlimitedly zf.
|
|
128 |
Genel |
sınırlı olmaksızın |
unrestrictedly zf.
|
|
129 |
Genel |
sınırlı olmadan |
without restraint zf.
|
|
130 |
Genel |
sınırlı olmadan |
unlimitedly zf.
|
|
131 |
Genel |
sınırlı olmadan |
in an unrestricted manner zf.
|
|
132 |
Genel |
sınırlı olmadan |
without restriction zf.
|
|
133 |
Genel |
ile sınırlı olmaksızın |
without being limited zf.
|
|
134 |
Genel |
ile sınırlı olmaksızın |
without being restricted to zf.
|
|
135 |
Genel |
ile sınırlı olmaksızın |
(including) but not limited to zf.
|
|
136 |
Genel |
sınırlı olarak |
finitely zf.
|
|
137 |
Genel |
sınırlı miktarda |
on a limited scale zf.
|
|
138 |
Genel |
sınırlı ölçüde |
on a limited scale zf.
|
|
139 |
Genel |
bazı sınırlı şartlar altında |
in some limited circumstances zf.
|
|
140 |
Genel |
sınırlı sayıda hastada |
in a limited number of patients zf.
|
|
141 |
Genel |
sınırlı bir süre içerisinde |
temporally zf.
|
|
142 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
noncomprehensively zf.
|
|
143 |
Genel |
sınırlı bir biçimde |
limitedly zf.
|
|
144 |
Genel |
sınırlı bir biçimde |
restrainedly zf.
|
|
145 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
circumscriptively zf.
|
|
146 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
circumscriptly zf.
|
|
147 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
stintedly zf.
|
|
148 |
Genel |
sınırlı bir şekilde |
strictly zf.
|
|
149 |
Genel |
ile sınırlı kalmamak üzere |
not limited to ed.
|
|
150 |
Genel |
sınırlı olmaksızın |
but not limited to ed.
|
|
151 |
Genel |
sınırlı olmadan |
not limited to ed.
|
|
152 |
Genel |
sadece bir tane ile sınırlı anlamı veren ön ek |
mon- ök.
|
|
Phrasals |
|
153 |
Öbek Fiiller |
ile sınırlı tutmak |
confine to f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
(birine) sınırlı cevap vermek |
fence with (someone) f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
sınırlı cevap vermek |
fence with f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
sınırlı bir alanın içini doldurmak |
fill in f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
sınırlı bir alanın yüzeyini tamamen kaplamak |
fill in f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
dar/sınırlı bir zamana sıkıştırmak |
pack in f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak |
pack in f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyleri) dar/sınırlı bir zamana sıkıştırmak |
pack (something) into (something or some place) f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyleri) dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak |
pack (something) into (something or some place) f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi biriyle/bir şeyle sınırlı tutmak |
confine something to someone or something f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin kapsamını biriyle/bir şeyle sınırlı tutmak |
confine something to someone or something f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi biriyle/bir şeyle) sınırlı tutmak |
confine (something) to (someone or something) f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin kapsamını biriyle/bir şeyle) sınırlı tutmak |
confine (something) to (someone or something) f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
sınırlı sayıda/miktarda vermek/dağıtmak |
ration out f.
|
|
Phrases |
|
167 |
İfadeler |
sınırlı alanda |
in confined area zf.
|
|
168 |
İfadeler |
bununla sınırlı kalmayacak şekilde |
but not limited to this expr.
|
|
169 |
İfadeler |
ile sınırlı kalmamak üzere |
not to be bounded by expr.
|
|
170 |
İfadeler |
ile sınırlı olmamak üzere |
but not limited to expr.
|
|
171 |
İfadeler |
ile sınırlı kalmamak üzere |
not to be restricted with expr.
|
|
172 |
İfadeler |
sınırlı olmamak kaydıyla |
including but not limited to expr.
|
|
173 |
İfadeler |
sınırlı olmak üzere |
limited to expr.
|
|
174 |
İfadeler |
sınırlı olmadan |
but not limited to expr.
|
|
175 |
İfadeler |
... dâhil, ancak bununla/bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla |
including, without limitation ... expr.
|
|
176 |
İfadeler |
(ancak) bununla sınırlı olmamak üzere |
including but not limited to expr.
|
|
177 |
İfadeler |
(ancak) bununla sınırlı kalmamak üzere |
including but not limited to expr.
|
|
Colloquial |
|
178 |
Konuşma Dili |
hafta sonu veya birkaç günle sınırlı kısa tatil |
mini-break i.
|
|
179 |
Konuşma Dili |
sınırlı ölçüde |
as far as it goes expr.
|
|
180 |
Konuşma Dili |
sınırlı ölçüde |
as/so far as it goes expr.
|
|
Idioms |
|
181 |
Deyim |
normlarla ya da yerleşik inançlarla sınırlı kalmadan düşünme |
blue-sky thinking i.
|
|
182 |
Deyim |
sınırlı bakış açısı |
tunnel vision i.
|
|
183 |
Deyim |
belli kişilerle sınırlı iş/yarışma |
a closed shop i.
|
|
184 |
Deyim |
erişimi sınırlı bir alan |
a no-go area i.
|
|
185 |
Deyim |
yetenekleri sınırlı olan kimse, grup, şey |
a one-trick pony [us] i.
|
|
186 |
Deyim |
yetenekleri sınırlı olan kimse, grup, şey |
one-trick horse [us] i.
|
|
187 |
Deyim |
önemsiz kişiler arasında/sınırlı bir alanda önem/nüfuz sahibi |
big fish in a small pond i.
|
|
188 |
Deyim |
önemsiz kişiler arasında/sınırlı bir alanda önem/nüfuz sahibi |
big frog in a small pond i.
|
|
189 |
Deyim |
sınırlı destek |
slender reed i.
|
|
190 |
Deyim |
dünyada olup bitenlere karşı sınırlı bilgiye sahip olarak izole bir yaşam sürmek |
live under a rock f.
|
|
191 |
Deyim |
aynı anda sınırlı sayıda iş yapabilmek |
(one) only has one pair of hands f.
|
|
192 |
Deyim |
sınırlı bir alanda dönmek/manevra yapmak |
turn on a sixpence [uk] f.
|
|
193 |
Deyim |
sınırlı sayıda parçayı birbiriyle farklı şekillerde eşleştirmek |
mix and match f.
|
|
194 |
Deyim |
sınırlı sayıda kıyafeti farklı kombinasyonlarla giymek/farklı şekillerde eşleştirmek |
mix and match f.
|
|
195 |
Deyim |
çok sınırlı düzeyde olmak |
fit on the back of a postage stamp f.
|
|
196 |
Deyim |
seçenekler sınırlı/bulma şansı düşük |
pickings are slim expr.
|
|
197 |
Deyim |
sınırlı seçenek |
not much to choose from expr.
|
|
198 |
Deyim |
sınırlı bir alanda |
on a sixpence [uk] expr.
|
|
199 |
Deyim |
çok sınırlı düzeyde |
could fit on the back of a postage stamp expr.
|
|
200 |
Deyim |
çok sınırlı |
on the back of a postage stamp expr.
|
|
Speaking |
|
201 |
Konuşma |
sınırlı bir süre için |
for only so long expr.
|
|
Trade/Economic |
|
202 |
Ticaret/Ekonomi |
satıcının ticaret yaptığı sınırlı alan |
territory i.
|
|
203 |
Ticaret/Ekonomi |
alacaklılar tarafından borcunu ödeyemeyecek durumda olan borçluya işlemlerinin sınırlı bir süre zarfında devamı hakkında verilen izin |
letter of licence i.
|
|
204 |
Ticaret/Ekonomi |
alacaklılar tarafından borcunu ödeyemeyecek durumda olan borçluya işlemlerinin sınırlı bir süre zarfında devamı hakkında verilen izin |
letter of license i.
|
|
205 |
Ticaret/Ekonomi |
alınan kredinin sadece kapsadığı konut ile sınırlı olduğu ipotek |
nonrecourse mortgage i.
|
|
206 |
Ticaret/Ekonomi |
alınan kredinin sadece kapsadığı konut ile sınırlı olduğu ipotek |
dry mortgage i.
|
|
207 |
Ticaret/Ekonomi |
amaçları sınırlı şirket |
limited purpose company i.
|
|
208 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir süre içinde fiyatı sınırlı tutulan sipariş |
time order i.
|
|
209 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaç için kurulmuş yalnız o amaçla sınırlı geçici nitelikteki komite |
ad hoc committee i.
|
|
210 |
Ticaret/Ekonomi |
borsada kullanılan sınırlı emir |
limit order i.
|
|
211 |
Ticaret/Ekonomi |
bir vade ile sınırlı olmayan borç senedi |
perpetual bond i.
|
|
212 |
Ticaret/Ekonomi |
doğada arzı sınırlı olan herhangi bir kaynak |
exhaustible resource i.
|
|
213 |
Ticaret/Ekonomi |
fiyat sınırlı emir |
limited order i.
|
|
214 |
Ticaret/Ekonomi |
garanti ile sınırlı şirket |
company limited by guarantee i.
|
|
215 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senetleri halka arz edilebilen sınırlı sorumlu limited şirketi |
public company limited by shares i.
|
|
216 |
Ticaret/Ekonomi |
japonca'da sınırlı sorumlu şirket |
y.k. i.
|
|
217 |
Ticaret/Ekonomi |
kullanımı sınırlı para |
restricted cash i.
|
|
218 |
Ticaret/Ekonomi |
kullanımı sınırlı makbuzlar |
restricted receipts i.
|
|
219 |
Ticaret/Ekonomi |
müşterinin aldığı kredinin kapsadığı konut ile sınırlı olduğu kredi |
non-recourse mortgage i.
|
|
220 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı tüketici kararı |
limited consumer decision making i.
|
|
221 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumluluklu şirket |
limited liability company i.
|
|
222 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumluluk |
limited liability i.
|
|
223 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı kredi |
limited credit i.
|
|
224 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı amaçlı şirket |
limited purpose company i.
|
|
225 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumluluklu şirket |
limited company i.
|
|
226 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı akılcılık |
bounded rationality i.
|
|
227 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı fon |
restricted fund i.
|
|
228 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı talep |
limited demand i.
|
|
229 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı rasyonalite |
bounded rationality i.
|
|
230 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı hisseli şirket |
closed corporation i.
|
|
231 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı süreli indirim |
flash sale i.
|
|
232 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı usul |
restricted procedures i.
|
|
233 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı optimumlaştırma |
constrained optimization i.
|
|
234 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ömürlü sabit değer |
limited life asset i.
|
|
235 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı inceleme |
limited investigation i.
|
|
236 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ölçüde |
on a limited scale i.
|
|
237 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ciro |
restricted indorsement i.
|
|
238 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı denetim |
limited audit i.
|
|
239 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı süreli teminat akredifi |
standby letters of credit i.
|
|
240 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu şirket |
gmbh (gesellschaft mit beschränkter haftung) i.
|
|
241 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu şirket |
limited liability company i.
|
|
242 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı faaliyetli toptancı tacir |
limited-function merchant wholesaler i.
|
|
243 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı konvertibilitiye sahip para |
soft currency i.
|
|
244 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sayıda |
truck jobbers i.
|
|
245 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ayni haklar |
limited real rights i.
|
|
246 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı çalışma ruhsatı |
limited practice certificate i.
|
|
247 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı kaynakların en iyi kullanılması |
optimization i.
|
|
248 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı teklif |
restricted tender i.
|
|
249 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ölçek ekonomisi |
limited economies of scale i.
|
|
250 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ihale |
restricted tendering i.
|
|
251 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı garanti |
limited warranty i.
|
|
252 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı nakit |
restricted cash i.
|
|
253 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı vergi sorumluluğu |
limited tax liability i.
|
|
254 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı denetim |
partial audit i.
|
|
255 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı kaynakların en iyi kullanılması |
optimisation i.
|
|
256 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı üretim |
limited production i.
|
|
257 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı hükümet |
limited government i.
|
|
258 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ciro |
restricted endorsement i.
|
|
259 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu ortaklık |
limited liability partnership i.
|
|
260 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumluluk |
limited responsibility i.
|
|
261 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı hizmet sunan perakendeci |
limited-service retailer i.
|
|
262 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ihale |
restricted tender procedure i.
|
|
263 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu ortak |
limited partner i.
|
|
264 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu ortaklık |
limited partnership i.
|
|
265 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı üretim |
restricted production i.
|
|
266 |
Ticaret/Ekonomi |
sermayenin sınırlı dağıtımı |
capital rationing i.
|
|
267 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu özel işletme |
pty. ltd. i.
|
|
268 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı teklif |
restricted tendering i.
|
|
269 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı yetkili bağlı şirket |
restricted subsidiary i.
|
|
270 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu sendika payları |
divided accounts i.
|
|
271 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumluluk |
restricted responsibility i.
|
|
272 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı konvertibilite |
limited convertibility i.
|
|
273 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı faaliyetli toptancı |
limited-function wholesaler i.
|
|
274 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı grev |
pin strike i.
|
|
275 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu ortaklık |
limited company i.
|
|
276 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı denetleme |
limited auditing i.
|
|
277 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı fonksiyonlu toptancı |
limited function wholesaler i.
|
|
278 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı tip onayı |
type approval with limited effect i.
|
|
279 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı çek |
limited check i.
|
|
280 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı rasyonellik |
bounded rationality i.
|
|
281 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu şirket |
limited company i.
|
|
282 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sipariş |
limited order i.
|
|
283 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı kapsamlı yetki belgesi |
limited-coverage warranty i.
|
|
284 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ciro |
restrictive endorsement i.
|
|
285 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı prim ödemeli hayat sigortası |
limited-payment life insurance i.
|
|
286 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı hisse senedi opsiyonu |
restricted stock option i.
|
|
287 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı kredi mektubu |
restricted letter of credit i.
|
|
288 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı piyasa |
limited market i.
|
|
289 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı emir |
limit order i.
|
|
290 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ömür |
limited life i.
|
|
291 |
Ticaret/Ekonomi |
stoklarla sınırlı |
subject to availability i.
|
|
292 |
Ticaret/Ekonomi |
vadesi sınırlı olmayan tahvil |
perpetuity i.
|
|
293 |
Ticaret/Ekonomi |
zamanla sınırlı gemi kiralama sözleşmesi |
time charter i.
|
|
294 |
Ticaret/Ekonomi |
zaman sınırlı kampanya |
time-limited campaign i.
|
|
295 |
Ticaret/Ekonomi |
zaman sınırlı kampanyalar |
time-limited campaigns i.
|
|
296 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu ortaklık |
limited liability partnership (llp) i.
|
|
297 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı miktarda para çekmek |
underdraw f.
|
|
298 |
Ticaret/Ekonomi |
arzı sınırlı |
rare s.
|
|
299 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumlu |
limited s.
|
|
300 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı ve yüksek faiz oranlı (kredi) |
hard s.
|
|
301 |
Ticaret/Ekonomi |
dahil olmak ve bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla |
including, without limitation expr.
|
|
302 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı miktarda |
on a limited scale expr.
|
|
303 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sorumluluk |
ltd (limited liability) kısalt.
|
|
Law |
|
304 |
Hukuk |
sınırlı ehliyetsizlik |
special disability i.
|
|
305 |
Hukuk |
sınırlı borç |
determinate obligation i.
|
|
306 |
Hukuk |
sınırlı ehliyetsizlik |
partial disability i.
|
|
307 |
Hukuk |
sınırlı mirasçı |
limited heir i.
|
|
308 |
Hukuk |
sınırlı sorumluluğa istisnalar |
exceptions to limited liability i.
|
|
309 |
Hukuk |
sınırlı ayni haklar |
restricted real rights i.
|
|
310 |
Hukuk |
sınırlı mülkiyet |
majority property i.
|
|
311 |
Hukuk |
sınırlı kaza hakkı |
limited jurisdiction i.
|
|
312 |
Hukuk |
sınırlı mülkiyet |
special property i.
|
|
313 |
Hukuk |
sınırlı yararlanma hakkı |
determinable estate i.
|
|
314 |
Hukuk |
sınırlı ehliyetsizlik |
partial disablement i.
|
|
315 |
Hukuk |
sınırlı imkanlar |
limited means i.
|
|
316 |
Hukuk |
sınırlı ayni haklar |
limited real rights i.
|
|
317 |
Hukuk |
sınırlı mülkiyet |
limited ownership possession i.
|
|
318 |
Hukuk |
sınırlı veya nisbi hak |
majority right i.
|
|
319 |
Hukuk |
sınırlı yetkiye sahip vekil |
special agent i.
|
|
320 |
Hukuk |
sınırlı mesuliyet |
limitation i.
|
|
321 |
Hukuk |
sınırlı sorumluluk |
limited liability i.
|
|
322 |
Hukuk |
sınırlı sorumluluğun genişlemesi |
extent of limited liability i.
|
|
323 |
Hukuk |
sınırlı vekalet |
limited power of attorney i.
|
|
324 |
Hukuk |
sınırlı kaza yetkisi |
limited jurisdiction i.
|
|
325 |
Hukuk |
sınırlı sorumluluk |
limitation i.
|
|
326 |
Hukuk |
sınırlı dokunulmazlık |
qualified privilege i.
|
|
327 |
Hukuk |
sınırlı sorumluluklar |
limited means i.
|
|
328 |
Hukuk |
sınırlı malik |
limited owner i.
|
|
329 |
Hukuk |
sınırlı süreli irtifak hakkı |
equitable easement i.
|
|
330 |
Hukuk |
sınırlı sorumlu ortak |
limited partner i.
|
|
331 |
Hukuk |
(maden çıkarılan bir mülk üzerinde) sahip olunan sınırlı hak |
overriding royalty interest i.
|
|
332 |
Hukuk |
mülk üzerinde bir çeşit sınırlı kullanım hakkı |
contingent use i.
|
|
333 |
Hukuk |
yetki alanı belirli yerel bir bölge ile sınırlı olan ve önem derecesi düşük davalara bakan (mahkeme kolu) |
minor s.
|
|
Politics |
|
334 |
Siyasal |
sınırlı oy |
limited vote i.
|
|
335 |
Siyasal |
sınırlı oturma izni |
limited leave to remain i.
|
|
336 |
Siyasal |
sınırlı savaş |
limited war i.
|
|
337 |
Siyasal |
sınırlı kişiler |
interdicted persons i.
|
|
338 |
Siyasal |
sınırlı rasyonalite |
buffered rationality i.
|
|
339 |
Siyasal |
sınırlı yetki |
limited power i.
|
|
340 |
Siyasal |
sınırlı koşullar |
streamlined conditionality i.
|
|
341 |
Siyasal |
sınırlı sorumlu şirketler |
limited liability companies i.
|
|
342 |
Siyasal |
sınırlı hükümet |
limited government i.
|
|
343 |
Siyasal |
sınırlı veto yetkisi |
qualified negative i.
|
|
344 |
Siyasal |
sınırlı ve anayasal güce sahip olan |
temperate s.
|
|
345 |
Siyasal |
tek bölge ile sınırlı |
municipal s.
|
|
Insurance |
|
346 |
Sigortacılık |
sınırlı teminat veren sigorta şartları |
limited terms i.
|
|
Tourism |
|
347 |
Turizm |
lokantalarda sabit bir ücret karşılığı sınırlı seçenekleri olan menü |
table d'hôte i.
|
|
Media |
|
348 |
Medya |
sınırlı sayıda uluslararası gazetecinin katıldığı basın toplantısı |
press junket i.
|
|
349 |
Medya |
belirli bir faaliyet sırasında haber toplama ve içerik paylaşma amacı güden ve çok sayıdaki haber medyası kuruluşunu temsil eden sınırlı sayıdaki haber medyası |
media pool i.
|
|
350 |
Medya |
dağıtımı sınırlı |
limdis (limited distribution) s.
|
|
351 |
Medya |
sınırlı dağıtıma tabi |
limdis (limited distribution) s.
|
|
Advertising |
|
352 |
Reklam |
sınırlı bir şekilde reklam etmek |
undersell f.
|
|
Technical |
|
353 |
Teknik |
donanım sınırlı çalıştırma stratejisi |
hardware limited operating strategy i.
|
|
354 |
Teknik |
hız sınırlı regülatör |
speed limiting governor i.
|
|
355 |
Teknik |
sınırlı ihale |
limited submission of tenders i.
|
|
356 |
Teknik |
sınırlı kompresif güç |
confined compressive strength i.
|
|
357 |
Teknik |
sınırlı alev yayılması |
limited flame spread i.
|
|
358 |
Teknik |
sınırlı girdili sınırlı çıktılı sistem |
bounded input bounded output system i.
|
|
359 |
Teknik |
sınırlı büyüme |
bounded growth i.
|
|
360 |
Teknik |
sınırlı şerit |
limited tape i.
|
|
361 |
Teknik |
sınırlı kompüter |
computer limited i.
|
|
362 |
Teknik |
sınırlı süneklik |
limited ductility i.
|
|
363 |
Teknik |
sınırlı erişimli yol |
limited access road i.
|
|
364 |
Teknik |
sınırlı hava teması |
limited air contact i.
|
|
365 |
Teknik |
sınırlı denge |
conditional stability i.
|
|
366 |
Teknik |
sınırlı yağlama |
boundary lubrication i.
|
|
367 |
Teknik |
sınırlı süreksizlik |
finite discontinuity i.
|
|
368 |
Teknik |
sınırlı alev yayma özelliğine sahip malzeme |
limited flame spread material i.
|
|
369 |
Teknik |
sınırlı girdi-çıktı |
limited input/output i.
|
|
370 |
Teknik |
sınırlı öngerme |
partial prestressing i.
|
|
371 |
Teknik |
sınırlı kapasite |
limited capacity i.
|
|
372 |
Teknik |
sınırlı değer |
limited value i.
|
|
373 |
Teknik |
sınırlı çalışma |
limited run i.
|
|
374 |
Teknik |
sünekliği sınırlı olan enjeksiyon mamulleri |
injection products with limited ductility i.
|
|
375 |
Teknik |
ürünlerin içindeki sınırlı iklim şartları |
microclimates inside products i.
|
|
376 |
Teknik |
yük sınırlı regülatör |
load limited governor i.
|
|
377 |
Teknik |
uçağın kendi konumunu belirlemek için kullandığı, menzili sınırlı küçük verici |
marker i.
|
|
378 |
Teknik |
yatayda tamamen hareketli olup düşeyde sınırlı hareket kabiliyeti olan nozül |
monitor nozzle i.
|
|
379 |
Teknik |
sınırlı bir hacime sıkıştırmak |
jam f.
|
|
380 |
Teknik |
sınırlı bir hacme sıkıştırmak |
jam f.
|
|
381 |
Teknik |
birbiçimli sınırlı |
uniformly bounded s.
|
|
382 |
Teknik |
düzgün sınırlı |
uniformly bounded s.
|
|
383 |
Teknik |
görünümde sınırlı |
configured-out s.
|
|
384 |
Teknik |
erişimi sınırlı yerlerde kullanılan |
used in restricted access locations s.
|
|
385 |
Teknik |
ile sınırlı |
contained s.
|
|
386 |
Teknik |
kurulumda sınırlı |
configured-out s.
|
|
387 |
Teknik |
sıcaklık sınırlı |
temperature limited s.
|
|
388 |
Teknik |
sekmeyle sınırlı |
tab delimited s.
|
|
389 |
Teknik |
sonsuz düzlem ile sınırlı |
semi-infinite s.
|
|
Computer |
|
390 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı hacim integrali |
volume integral with underscript limit i.
|
|
391 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı hacim integrali |
volume integral with subscript limit i.
|
|
392 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı alan integrali |
area integral with subscript limit i.
|
|
393 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı alan integrali |
area integral with underscript limit i.
|
|
394 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı birleşim |
union with subscript limit i.
|
|
395 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı büyük işleç |
large operator with subscript limit i.
|
|
396 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı çarpım |
product with subscript limit i.
|
|
397 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı iki katlı integral |
double integral with subscript limit i.
|
|
398 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı integral |
integral with subscript limit i.
|
|
399 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı kesişim |
intersection with subscript limit i.
|
|
400 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı toplam |
summation with subscript limit i.
|
|
401 |
Bilgisayar |
altindis sınırlı üç katlı integral |
triple integral with subscript limit i.
|
|
402 |
Bilgisayar |
altindis ve üstindis sınırlı birleşim |
union with subscript and superscript limits i.
|
|
403 |
Bilgisayar |
altindis ve üstindis sınırlı çarpım |
product with subscript and superscript limits i.
|
|
404 |
Bilgisayar |
altindis ve üstindis sınırlı kesişim |
intersection with subscript and superscript limits i.
|
|
405 |
Bilgisayar |
altindis ve üstindis sınırlı toplam |
summation with subscript and superscript limits i.
|
|
406 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı birleşim |
union with underscript limit i.
|
|
407 |
Bilgisayar |
alt-yazı sınırlı büyük işleç |
large operator with under-script limit i.
|
|
408 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı çarpım |
product with underscript limit i.
|
|
409 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı iki katlı integral |
double integral with underscript limit i.
|
|
410 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı integral |
integral with underscript limit i.
|
|
411 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı kesişim |
intersection with underscript limit i.
|
|
412 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı toplam |
summation with underscript limit i.
|
|
413 |
Bilgisayar |
altyazı sınırlı üç katlı integral |
triple integral with underscript limit i.
|
|
414 |
Bilgisayar |
altyazı ve üstyazı sınırlı birleşim |
union with underscript and overscript limits i.
|
|
415 |
Bilgisayar |
altyazı ve üstyazı sınırlı çarpım |
product with underscript and overscript limits i.
|
|
416 |
Bilgisayar |
altyazı ve üstyazı sınırlı kesişim |
intersection with underscript and overscript limits i.
|
|
417 |
Bilgisayar |
altyazı ve üstyazı sınırlı toplam |
summation with underscript and overscript limits i.
|
|
418 |
Bilgisayar |
sınırlı çıktılı dizge |
bounded input bounded output system i.
|
|
419 |
Bilgisayar |
sınırlı girdili sınırlı çıktılı sistem |
bounded input bounded output system i.
|
|
420 |
Bilgisayar |
sınırlı uzun bölme |
long division with quotient i.
|
|
421 |
Bilgisayar |
sınırlı kullanıcı |
restricted user i.
|
|
422 |
Bilgisayar |
sınırlı büyüme |
bounded growth i.
|
|
423 |
Bilgisayar |
sınırlı sekme |
tab delimited i.
|
|
424 |
Bilgisayar |
sınırlı şerit |
limited tape i.
|
|
425 |
Bilgisayar |
sınırlı girdi/çıktı |
limited input/output i.
|
|
426 |
Bilgisayar |
sınırlı kullanıcı |
limited access user i.
|
|
427 |
Bilgisayar |
sınırlı erişim |
limited access i.
|
|
428 |
Bilgisayar |
sınırlı metin |
restricted text i.
|
|
429 |
Bilgisayar |
üst-yazı sınırlı büyük işleç |
large operator with over-script limit i.
|
|
430 |
Bilgisayar |
üstindis ve altindis sınırlı büyük işleç |
large operator with superscript and subscript limits i.
|
|
431 |
Bilgisayar |
üst-yazı ve alt-yazı sınırlı büyük işleç |
large operator with over-script and under-script limits i.
|
|
432 |
Bilgisayar |
üstindis sınırlı büyük işleç |
large operator with superscript limit i.
|
|
433 |
Bilgisayar |
(çevrimiçi oyunlarda) erişimin bir oyuncu veya grupla sınırlı olduğu bölge |
instanced dungeon i.
|
|
434 |
Bilgisayar |
sistemin parçalarının veya kullanıcılarının sınırlı bir kaynak için rekabet etmesi |
contention i.
|
|
435 |
Bilgisayar |
sınırlı sayıdaki karakterle bilgi vermek |
microblog f.
|
|
436 |
Bilgisayar |
bellek sınırlı |
memory limited s.
|
|
437 |
Bilgisayar |
sınırlı bantlı |
band-limited s.
|
|
438 |
Bilgisayar |
sınırlı büyümeli |
bounded growth s.
|
|
439 |
Bilgisayar |
öbek sınırlı |
blockquote expr.
|
|
Informatics |
|
440 |
Bilişim |
sınırlı makine |
finite machine i.
|
|
441 |
Bilişim |
sınırlı işletim |
limiting operation i.
|
|
Telecom |
|
442 |
Telekom |
çok küçük gürültü sınırlı çalışma |
quantum-noise-limited operation i.
|
|
443 |
Telekom |
dağılımı sınırlı çalışma |
dispersion-limited operation i.
|
|
444 |
Telekom |
erişimi sınırlı alan |
restricted area i.
|
|
445 |
Telekom |
en az gürültüde sınırlı çalışma |
quantum-noise-limited operation i.
|
|
446 |
Telekom |
konutla sınırlı hizmet planı |
residential limited service scheme i.
|
|
447 |
Telekom |
sınırlı bant genişliğinde çalışma |
bandwidth-limited operation i.
|
|
448 |
Telekom |
sınırlı kaynak bağlantısı |
limited resource link i.
|
|
449 |
Telekom |
sınırlı erişim |
restricted access i.
|
|
450 |
Telekom |
sınırlı zayıflatma çalışması |
attenuation-limited operation i.
|
|
451 |
Telekom |
şebekeyle sınırlı yetenek |
the network limited capacity i.
|
|
452 |
Telekom |
yankılama sınırlı ortam |
reverberation limited condition i.
|
|
453 |
Telekom |
zayıflatması sınırlı çalışma |
attenuation-limited operation i.
|
|
Electric |
|
454 |
Elektrik |
sınırlı toprak arıza |
restricted earth fault i.
|
|
Radio |
|
455 |
Radyo |
bir radyo kanalının plaktan müzik yayınına ayırdığı sınırlı süre |
needle time i.
|
|
Lighting |
|
456 |
Aydınlatma |
yüzey sıcaklığı sınırlı armatürler |
luminaries with limited surface temperatures i.
|
|
Automotive |
|
457 |
Otomotiv |
elektronik kontrollü sınırlı kaydırmalı difernsiyel |
electronically controlled limited-slip differential i.
|
|
458 |
Otomotiv |
helis sınırlı kaydırmalı diferansiyel |
helical limited slip differential i.
|
|
459 |
Otomotiv |
sınırlı erişimli yol |
limited access road i.
|
|
460 |
Otomotiv |
sınırlı garanti |
limited warranty i.
|
|
461 |
Otomotiv |
sınırlı görüş mesafesi |
limited sight distance i.
|
|
462 |
Otomotiv |
sınırlı kaydırmalı diferansiyel |
limited-slip differential i.
|
|
463 |
Otomotiv |
sınırlı kaydırmalı diferansiyel yağı |
limited-slip gear oil i.
|
|
464 |
Otomotiv |
sınırlı üretim |
limited edition i.
|
|
465 |
Otomotiv |
sınırlı kaymalı diferansiyel |
limited-slip differential i.
|
|
466 |
Otomotiv |
torka duyarlı sınırlı kaydırmalı diferansiyel |
torque sensitive limited-slip differential i.
|
|
Traffic |
|
467 |
Trafik |
sınırlı hız alanı |
lsz (limited speed zone) [new zealand] kısalt.
|
|
Aeronautic |
|
468 |
Havacılık |
helikoptere sınırlı alan |
helicopter restricted zone i.
|
|
469 |
Havacılık |
resmi olarak 'sınırlı iade' anlamında havayolları kodu |
nonref i.
|
|
470 |
Havacılık |
sınırlı delta menteşe |
delta-three hinge i.
|
|
471 |
Havacılık |
sınırlı eleman analizi |
finite element analysis i.
|
|
472 |
Havacılık |
sınırlı kitle |
finite mass i.
|
|
473 |
Havacılık |
sınırlı yüzey rüzgarı |
fresh wind i.
|
|
Marine |
|
474 |
Denizcilik |
keyfi sınırlı mac yöntemi |
arbitrary boundary mac method i.
|
|
475 |
Denizcilik |
sınırlı vardiya zabiti |
restricted watchkeeping officer i.
|
|
476 |
Denizcilik |
sınırlı makine zabiti |
restricted engineer officer i.
|
|
477 |
Denizcilik |
sınırlı besleyici |
limiting nutrient i.
|
|
478 |
Denizcilik |
sınırlı besin |
limiting nutrition i.
|
|
479 |
Denizcilik |
sınırlı kaptan |
restricted master i.
|
|
480 |
Denizcilik |
(gemi mürettebatı) tek kişi ile sınırlı |
single-handed s.
|
|
Medical |
|
481 |
Medikal |
düzgün sınırlı lezyon |
well-circumscribed lesion i.
|
|
482 |
Medikal |
keskin sınırlı lezyon |
sharply-circumscribed lesion i.
|
|
483 |
Medikal |
organa sınırlı amiloidoz |
organ-limited amyloidosis i.
|
|
484 |
Medikal |
organa sınırlı tümörlerin preoperatif saptanabilmesi |
pre-operative prediction of organ confined tumors i.
|
|
485 |
Medikal |
organa sınırlı prostat kanseri |
organ-confined prostate cancer i.
|
|
486 |
Medikal |
organa sınırlı tümörler |
organ-confined tumors i.
|
|
487 |
Medikal |
sınırlı abdominal ultrasonografi |
limited abdominal ultrasonography i.
|
|
488 |
Medikal |
semptom sınırlı egzersiz |
symptom-limited exercise i.
|
|
489 |
Medikal |
sınırlı epidemiyolojik veriler |
limited epidemiologic data i.
|
|
490 |
Medikal |
sınırlı metastaz kapasitesi |
limited metastatic capacity i.
|
|
491 |
Medikal |
sınırlı evre küçük hücreli akciğer kanseri |
limited-stage small cell lung cancer i.
|
|
492 |
Medikal |
semptom sınırlı egzersiz testi |
symptom-limited exercise test i.
|
|
493 |
Medikal |
sınırlı insizyon tekniği |
limited incision technique i.
|
|
494 |
Medikal |
sınırlı/kısıtlı fetal gelişim |
restricted fetal growth i.
|
|
495 |
Medikal |
sınırlı radyolojik tutulum |
limited radiologic involvement i.
|
|
496 |
Medikal |
sınırlı besin etkileri çalışması |
limited food effects study i.
|
|
497 |
Medikal |
sınırlı evrede tanı konan hastalar |
limited stage patients i.
|
|
498 |
Medikal |
sınırlı kardiyak ve pulmoner fonksiyonlar |
limited cardiac and pulmonary functions i.
|
|
499 |
Medikal |
sınırlı tutulum gösteren hastalar |
patients with limited involvement i.
|
|
500 |
Medikal |
sınırlı rezeksiyon |
limited resection i.
|
|