Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
stab
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"stab"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
stab
f.
saplamak
2
Yaygın Kullanım
stab
f.
bıçaklamak
General
3
Genel
stab
i.
bıçaklama
4
Genel
stab
i.
bıçak yarası
5
Genel
stab
i.
saplanma
6
Genel
stab
i.
süngüleme
7
Genel
stab
i.
bıçak gibi saplanma
8
Genel
stab
i.
saplama
9
Genel
stab
i.
sivri uçlu silah saplama
10
Genel
stab
i.
sivri uçlu silah saldırısı
11
Genel
stab
i.
(sopa, çekiç ile) rastgele vuruş
12
Genel
stab
i.
(sopa, çekiç ile) acemi vuruş
13
Genel
stab
i.
(kasti) hücum
14
Genel
stab
i.
(maksatlı) saldırı
15
Genel
stab
i.
teşebbüs
16
Genel
stab
i.
deneme
17
Genel
stab
i.
girişim
18
Genel
stab
i.
ani batma hissi
19
Genel
stab
i.
anlık batma hissi
20
Genel
stab
i.
spazm
21
Genel
stab
i.
ani sancı
22
Genel
stab
i.
ani gelişen yoğun duygu
23
Genel
stab
i.
birden etkisi altına alan yoğun duygu
24
Genel
stab
i.
aniden saran duygu
25
Genel
stab
i.
sınırlı parlak renk gösterimi
26
Genel
stab
i.
kısıtlı canlı renk gösterimi
27
Genel
stab
i.
sınırlı parlak renk/ışık görünümü
28
Genel
stab
i.
kazık
29
Genel
stab
i.
sırık
30
Genel
stab
i.
direk
31
Genel
stab
f.
batırmak
32
Genel
stab
f.
şişlemek
33
Genel
stab
f.
hançerlemek
34
Genel
stab
f.
bıçaklamak
35
Genel
stab
f.
zımbalamak
36
Genel
stab
f.
hacamat etmek
37
Genel
stab
f.
denemek
38
Genel
stab
f.
delmek
39
Genel
stab
f.
sançmak
40
Genel
stab
f.
batma hissetmek
41
Genel
stab
f.
spazm geçirmek
42
Genel
stab
f.
ani ağrı saplanmak
Technical
43
Teknik
stab
i.
yatay kuyruk
Construction
44
İnşaat
stab
f.
(tuğla duvar yüzeyini sivri bir cisim ile) pürüzlendirmek
Biology
45
Biyoloji
stab
i.
(tüpün üst köşesinde katılaşan) kültür ortamı
46
Biyoloji
stab
i.
saplama kültür
47
Biyoloji
stab
i.
aşılama yolu ile üretilen kültür
Hunting
48
Silah/Atıcılık
stab
f.
(av köpeği/bir kuşun) kokusunu almak
49
Silah/Atıcılık
stab
f.
(av köpeği/bir kuşu) işaret etmek
Sport
50
Spor
stab
i.
(bilardoda hedef topun yerinde kalması için yapılan) sert vuruş
51
Spor
stab
i.
(bilardoda) sert top vuruşu
52
Spor
stab
f.
(golf topuna) düzensiz vuruş yapmak
53
Spor
stab
f.
(golf topuna) gelişigüzel vurmak
Boxing
54
Boks
stab
i.
(boksta) düz sert yumruk
55
Boks
stab
f.
(boksta rakibe) düz ve sert yumruk atmak
"stab"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stab wounds
i.
bıçak yaralamaları
2
Genel
stab wound
i.
bıçak yarası
3
Genel
stab wound
i.
kesici ve delici alet yarası
4
Genel
stab vest
i.
(özellikle bıçaklı saldırılar için kullanılan) koruyucu yelek
5
Genel
stab proof vest
i.
(özellikle bıçaklı saldırılar için kullanılan) koruyucu yelek
6
Genel
stab [uk]
i.
(basımevinden alınan) düzenli gelir
7
Genel
stab [uk]
i.
düzenli iş
8
Genel
have a stab at
f.
kalkışmak
9
Genel
stab in the back
f.
kalleşlik etmek
10
Genel
have a stab at
f.
denemek
11
Genel
stab somebody in the back
f.
kalleşlik etmek
12
Genel
stab somebody to death
f.
bıçaklayarak öldürmek
13
Genel
stab someone in the back
f.
kalleşlik yapmak
14
Genel
stab someone in the neck
f.
birini boynundan bıçaklamak
15
Genel
accidentally stab oneself
f.
kazara kendini bıçaklamak
16
Genel
stab (stabilize)
kısalt.
sabitlemek
17
Genel
stab (stabilizer)
kısalt.
stabilizör
18
Genel
stab (stabilizer)
kısalt.
stabilizatör
19
Genel
stab (stable)
kısalt.
stabil
Phrasals
20
Öbek Fiiller
stab at
f.
bıçaklamakla tehdit etmek
21
Öbek Fiiller
stab at
f.
bıçaklamak
22
Öbek Fiiller
stab at someone
f.
birini bıçaklamak
23
Öbek Fiiller
stab someone in something
f.
birini bir yerinden bıçaklamak
24
Öbek Fiiller
stab at
f.
saplamak
25
Öbek Fiiller
stab (someone or something) in (something)
f.
(birini/bir hayvanı bir yerinden) bıçaklamak
26
Öbek Fiiller
stab at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) keskin bir şey sokmak
27
Öbek Fiiller
stab at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) saplamak
28
Öbek Fiiller
stab at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) bıçaklamak
29
Öbek Fiiller
stab in
f.
-den vurmak
30
Öbek Fiiller
stab in
f.
-e saplamak
31
Öbek Fiiller
stab in
f.
-den bıçaklamak
Colloquial
32
Konuşma Dili
a stab in the dark
i.
kafadan atma
33
Konuşma Dili
a stab in the dark
i.
tahmin etme
34
Konuşma Dili
a stab in the dark
i.
yuvarlak tahmin
Idioms
35
Deyim
a stab in the dark
i.
kafadan atma
36
Deyim
a stab in the dark
i.
karanlığa kurşun sıkma
37
Deyim
a stab in the dark
i.
körü körüne bir deneme
38
Deyim
a stab in the dark
i.
kaba bir tahmin
39
Deyim
a stab in the dark
i.
öylesine bir tahminde bulunma
40
Deyim
a stab in the dark
i.
kafadan sallama
41
Deyim
a stab in the dark
i.
yuvarlak tahmin
42
Deyim
a stab in the dark
i.
rastgele tahminde bulunma
43
Deyim
a stab at (something)
i.
(bir şeye) bir şans
44
Deyim
a stab at (something)
i.
(bir şeyi) deneme
45
Deyim
a stab at (something)
i.
(bir şeyi) yapmak için bir girişimde bulunma
46
Deyim
a stab at (someone)
i.
(birini) yenme denemesi/girişimi/şansı
47
Deyim
a stab at (someone)
i.
(birini) alt etme denemesi/girişimi/şansı
48
Deyim
a stab at (someone)
i.
(birinin) hakkından gelme denemesi/şansı
49
Deyim
a stab at (someone)
i.
(birine) saldırma girişimi/şansı
50
Deyim
a stab in the back
i.
kalleşlik
51
Deyim
a stab in the back
i.
sırtından vurma/bıçaklama
52
Deyim
a stab in the back
i.
arkadan vurma/bıçaklama
53
Deyim
a stab in the back
i.
hainlik
54
Deyim
a stab in the back
i.
ihanet
55
Deyim
a stab in the back
i.
hıyanet
56
Deyim
stab a knife in someone's back
f.
arkadan vurmak
57
Deyim
stab in the back
f.
arkadan vurmak
58
Deyim
stab someone in the back
f.
birine ihanet etmek
59
Deyim
take a stab at something
f.
bir denemek
60
Deyim
stab someone in the back
f.
birini sırtından bıçaklamak
61
Deyim
take a stab at something
f.
bir şeyi denemek
62
Deyim
make a stab at something
f.
denemek
63
Deyim
have a stab at something
f.
denemek
64
Deyim
stab in the back
f.
hainlik etmek
65
Deyim
make a stab at something
f.
girişimde bulunmak
66
Deyim
have a stab at something
f.
girişimde bulunmak
67
Deyim
have a stab at
f.
ilk kez denemek
68
Deyim
make a stab at
f.
ilk kez denemek
69
Deyim
stab in the back
f.
kalleşlik etmek
70
Deyim
stab in the back
f.
şaşırtmak
71
Deyim
stab in the back
f.
sırtından bıçaklamak
72
Deyim
stab in the back
f.
sırtından vurmak
73
Deyim
take a wild stab in the dark
f.
rastgele tahminde bulunmak
74
Deyim
stab in the back
f.
üzmek
75
Deyim
stab in the back
f.
yaralamak
76
Deyim
have a stab at something
f.
yeni veya farklı bir şey denemek
77
Deyim
make a stab at something
f.
yeni veya farklı bir şey denemek
78
Deyim
(take/have a) stab at someone
f.
(birini) konuşturmaya çalışmak
79
Deyim
(take/have a) stab at someone
f.
(birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak
80
Deyim
(take/have a) stab at someone
f.
(birine bir şey) yaptırmayı bir denemek
81
Deyim
(take/have a) stab at someone
f.
(birine bir şey) yaptırmada şansını denemek
82
Deyim
(take/have a) stab at something
f.
(bir şey) yapmayı denemek
83
Deyim
(take/have a) stab at something
f.
(bir şey) yapmayı bir denemek
84
Deyim
(take/have a) stab at something
f.
(bir şeyde) şansını denemek
85
Deyim
have a stab at (doing something)
f.
(bir şey yapmayı) denemek
86
Deyim
have a stab at (doing something)
f.
(bir şey yapma) girişiminde bulunmak
87
Deyim
have a stab at (doing something)
f.
(bir şey yapmayı) ilk kez denemek
88
Deyim
have a stab at (doing something)
f.
(bir şey yapmada) şansını denemek
89
Deyim
have a stab at (doing something)
f.
(bir şey yapmayı) bir denemek
90
Deyim
have a stab at something/at doing something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı denemek
91
Deyim
have a stab at something/at doing something
f.
bir şey/bir şey yapma girişiminde bulunmak
92
Deyim
have a stab at something/at doing something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı ilk kez denemek
93
Deyim
have a stab at something/at doing something
f.
bir şeyde/bir şey yapmada şansını denemek
94
Deyim
have a stab at something/at doing something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı bir denemek
Medical
95
Medikal
foot-stab use
i.
ayağa batırarak uygulama
96
Medikal
stab vaccinator
i.
batırarak aşı uygulayıcı
97
Medikal
wing-web-stab use
i.
kanat zarına batırarak uygulama
98
Medikal
penetrating stab wounds to the abdomen
i.
karına penetre kesici delici alet yaralanmaları
99
Medikal
penetrating stab wounds
i.
kesici delici alet yaralanmaları
100
Medikal
stab incision
i.
bıçak yarası
101
Medikal
stab incision
i.
bıçak kesiği
102
Medikal
stab incision
i.
bıçak ile yapılan küçük cerrahi kesi
103
Medikal
stab wound
i.
bıçak kesiği
104
Medikal
stab wound
i.
bıçak ile yapılan küçük cerrahi kesi
Food Engineering
105
Gıda
stab culture
i.
saplama kültür
Biology
106
Biyoloji
stab culture
i.
aşılama yolu ile üretilen kültür
Military
107
Askeri
stab detonators
i.
iğneli detonatörler
108
Askeri
stab alloy
i.
istikrarlı alaşım
Football
109
Futbol
stab kick
i.
(avustralya futbolunda) hızlı pas
110
Futbol
stab pass
i.
(avustralya futbolunda) hızlı pas
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stab
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy