Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
narrow
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"narrow"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
narrow
s.
dar
General
2
Genel
narrow
i.
dar geçit
3
Genel
narrow
i.
parasızlık
4
Genel
narrow
f.
kısmak
5
Genel
narrow
f.
çekmek
6
Genel
narrow
f.
ensizleşmek
7
Genel
narrow
f.
daralmak
8
Genel
narrow
f.
daraltmak
9
Genel
narrow
f.
dar görüşlü yapmak
10
Genel
narrow
f.
sınırlanmak
11
Genel
narrow
f.
sınırlandırmak
12
Genel
narrow
f.
kısıtlamak
13
Genel
narrow
f.
kısıtlanmak
14
Genel
narrow
f.
bağnazlaştırmak
15
Genel
narrow
f.
kısılmak
16
Genel
narrow
s.
cüzi
17
Genel
narrow
s.
sıkı
18
Genel
narrow
s.
dikkatli
19
Genel
narrow
s.
az
20
Genel
narrow
s.
dar görüşlü
21
Genel
narrow
s.
kısıtlı
22
Genel
narrow
s.
sınırlı
23
Genel
narrow
s.
darlık içinde olan
24
Genel
narrow
s.
cimri
25
Genel
narrow
s.
dar
26
Genel
narrow
s.
ensiz
27
Genel
narrow
s.
ince
28
Genel
narrow
s.
az sayıda
29
Genel
narrow
s.
mahdut
30
Genel
narrow
s.
yetersiz
31
Genel
narrow
s.
ucu ucuna
32
Genel
narrow
s.
kıtı kıtına
33
Genel
narrow
s.
az farkla
34
Genel
narrow
s.
kıl payı
35
Genel
narrow
s.
eli sıkı
36
Genel
narrow
s.
tamahkar
37
Genel
narrow
s.
gergin
38
Genel
narrow
s.
besleyici
39
Genel
narrow
s.
protein yönünden zengin (yem)
40
Genel
narrow
s.
aşırı dikkatli
41
Genel
narrow
s.
aşırı titiz
Trade/Economic
42
Ticaret/Ekonomi
narrow
s.
arz ve talebin kısıtlı olduğu
43
Ticaret/Ekonomi
narrow
s.
fiyat değişimlerinin çok az olduğu
Technical
44
Teknik
narrow
f.
daraltmak
45
Teknik
narrow
f.
sınırlamak
46
Teknik
narrow
s.
dar
47
Teknik
narrow
s.
ensiz
Textile
48
Tekstil
narrow
s.
şerit, bant, dokuma veya örgü için uygun darlıkta
Mining
49
Maden
narrow
i.
madende dar dehliz
Breeding
50
Hayvancılık
narrow
s.
proteince zengin (hayvan yemi)
Linguistics
51
Dilbilim
narrow
s.
dar
52
Dilbilim
narrow
s.
(ünlü) kapalı
Geography
53
Coğrafya
narrow
i.
dere, göl veya denizde iki su kütlesini birbirine bağlayan boğaz
54
Coğrafya
narrow
i.
dar vadi
55
Coğrafya
narrow
i.
dar geçit
"narrow"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 294 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
narrow-minded
s.
dar görüşlü
General
2
Genel
narrow plane
i.
düztaban
3
Genel
a narrow shave
i.
kıl payı kurtuluş
4
Genel
narrow mindedness
i.
bağnazlık
5
Genel
narrow film
i.
dar film
6
Genel
narrow circumstances
i.
fakirlik
7
Genel
narrow circumstances
i.
darlık
8
Genel
narrow pass
i.
darboğaz
9
Genel
narrow seas
i.
manş denizi ve irlanda denizi
10
Genel
dark and narrow place
i.
in gibi
11
Genel
narrow pass
i.
dar boğaz
12
Genel
narrow gauge
i.
dar hat
13
Genel
narrow escape
i.
darı darına kurtulma
14
Genel
narrow film
i.
amatör filmi
15
Genel
narrow circumstances
i.
parasızlık
16
Genel
narrow escape
i.
ucuz kurtulma
17
Genel
narrow fortune
i.
ufak servet
18
Genel
narrow place
i.
dar mekan
19
Genel
narrow space
i.
dar mekan
20
Genel
narrow point of view
i.
dar bakış açısı
21
Genel
narrow scope
i.
dar kapsam
22
Genel
narrow-gauge line
i.
dar hat
23
Genel
narrow-set eyes
i.
birbirine yakın olan gözler
24
Genel
narrow-gauge railway
i.
dekovil
25
Genel
narrow circumstances
i.
zaruret
26
Genel
narrow circumstances
i.
yokluk
27
Genel
narrow sense
i.
dar anlam
28
Genel
narrow-mindedness
i.
darkafalılık
29
Genel
narrow wings
i.
dar kanatlar
30
Genel
narrow range
i.
dar aralık
31
Genel
narrow scrutiny
i.
sıkı soruşturma
32
Genel
have a narrow escape
f.
paçayı sıyırmak
33
Genel
have a narrow escape
f.
ucuz kurtulmak
34
Genel
become narrow
f.
daralmak
35
Genel
narrow down
f.
daraltmak
36
Genel
make narrow
f.
darlaştırmak
37
Genel
narrow down
f.
sınırlandırmak
38
Genel
get narrow
f.
darlaşmak
39
Genel
narrow the gap
f.
açığı kapamak
40
Genel
narrow the limits
f.
sınırları daraltmak
41
Genel
depart from the straight and narrow
f.
yoldan çıkmak
42
Genel
depart from the straight and narrow
f.
yolunu şaşırmak
43
Genel
depart from the straight and narrow
f.
yolunu sapıtmak
44
Genel
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan sapmamak
45
Genel
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak
46
Genel
ease a car into a narrow space
f.
arabayı dar/sıkışık bir yere yerleştirmek/park etmek
47
Genel
narrow the gap
f.
makası daraltmak
48
Genel
quite narrow
s.
daracık
49
Genel
narrow minded
s.
eski kafalı
50
Genel
narrow minded
s.
bağnaz
51
Genel
very narrow
s.
dapdaracık
52
Genel
narrow-minded
s.
geri kafalı
53
Genel
narrow-scoped
s.
dar kapsamlı
54
Genel
narrow-minded
s.
dar kafalı
55
Genel
narrow-bodied
s.
dar gövdeli
56
Genel
narrow-minded
s.
dar fikirli
57
Genel
narrow-minded
s.
bağnaz
58
Genel
very narrow
s.
çok dar
59
Genel
narrow-mouthed
s.
dar ağızlı (nesne)
60
Genel
narrow-shouldered
s.
dar omuzlu
61
Genel
by a narrow majority
zf.
az bir çoğunlukla
62
Genel
by a narrow margin
zf.
az bir farkla
63
Genel
narrow-mindedly
zf.
dar görüşlü olarak
64
Genel
narrow-mindedly
zf.
geri kafalı bir şekilde
Phrasals
65
Öbek Fiiller
narrow down
f.
net bir şekilde tanımlamak veya belirlemek
66
Öbek Fiiller
narrow down
f.
bir konuya ya da alana odaklanmak
67
Öbek Fiiller
narrow down
f.
daraltmak
68
Öbek Fiiller
narrow down
f.
kısıtlamak
69
Öbek Fiiller
narrow down
f.
sınırlandırmak
Idioms
70
Deyim
narrow inspection
i.
sıkı soruşturma
71
Deyim
narrow resources
i.
yetersiz kaynaklar
72
Deyim
narrow resources
i.
kısıtlı kaynaklar
73
Deyim
the straight and narrow
i.
doğru yaşam ilkesi
74
Deyim
the straight and narrow
i.
dürüst yaşam ilkesi
75
Deyim
a narrow squeak
i.
kılpayı
76
Deyim
narrow escape
i.
kıl payı kurtulma
77
Deyim
a narrow margin
i.
kılpayı
78
Deyim
a narrow escape
i.
kıl payı kurtulma
79
Deyim
a narrow escape
i.
kılpayı kaçış
80
Deyim
a narrow escape
i.
kılpayı kurtulma
81
Deyim
a narrow escape
i.
kıl payı kurtulma
82
Deyim
a narrow escape
i.
kıl payı kaçış
83
Deyim
a narrow escape
i.
son anda kurtulma
84
Deyim
a narrow escape
i.
ucuz kurtulma
85
Deyim
a narrow squeak
i.
kıl payı kurtulma
86
Deyim
a narrow squeak
i.
kıl payı kaçış
87
Deyim
a narrow squeak
i.
son anda kurtulma
88
Deyim
a narrow squeak
i.
ucuz kurtulma
89
Deyim
admiral of the narrow seas [obsolete]
i.
sarhoş olup birinin kucağına/üstüne kusan kimse
90
Deyim
narrow one's eyes
f.
gözlerini kısmak
91
Deyim
make someone leave the straight and narrow
f.
baştan çıkarmak
92
Deyim
have a narrow escape
f.
kıl payı kurtulmak
93
Deyim
have a narrow escape
f.
ucuz atlatmak
94
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
95
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
96
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
97
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
98
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
99
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
100
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
101
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
102
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
103
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
104
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
105
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
hep doğru olanı yapmak
106
Deyim
keep to straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
107
Deyim
keep to straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
108
Deyim
keep to straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
109
Deyim
keep to straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
110
Deyim
keep to straight and narrow
f.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
111
Deyim
keep to straight and narrow
f.
hep doğru olanı yapmak
112
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
113
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
114
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
115
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
116
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
117
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
hep doğru olanı yapmak
118
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak
119
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
doğru yoldan sapmamak
120
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
121
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
122
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
123
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
doğru yolu takip etmek
124
Deyim
keep on the straight and narrow
f.
doğru yolda kalmak
125
Deyim
walk the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak
126
Deyim
walk the straight and narrow
f.
doğru yoldan sapmamak
127
Deyim
walk the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
128
Deyim
walk the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
129
Deyim
walk the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
130
Deyim
walk the straight and narrow
f.
doğru yolu takip etmek
131
Deyim
walk the straight and narrow
f.
doğru yolda kalmak
132
Deyim
walk the straight and narrow
f.
doğru yolda yürümek
133
Deyim
be on the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
134
Deyim
be on the straight and narrow
f.
doğru yolda olmak
135
Deyim
be on the straight and narrow
f.
doğru yoldan sapmamak
136
Deyim
be on the straight and narrow
f.
doğru yolu takip etmek
137
Deyim
be on the straight and narrow
f.
ahlaka ve hukuka uygun davranmak
138
Deyim
be on the straight and narrow
f.
hukuk ve ahlaki değerler doğrultusunda yaşamak
139
Deyim
stay to the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak
140
Deyim
stay to the straight and narrow
f.
doğru yoldan sapmamak
141
Deyim
stay to the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
142
Deyim
stay to the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
143
Deyim
stay to the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
144
Deyim
narrow at the equator
s.
kurt gibi aç
145
Deyim
narrow at the equator
s.
açlıktan karnı sırtına yapışmış
146
Deyim
a narrow squeak
expr.
kıl payıyla
147
Deyim
a narrow margin
expr.
kıl payıyla
148
Deyim
on the straight and narrow
expr.
ahlaka ve hukuka uygun
149
Deyim
on the straight and narrow
expr.
doğru yolda
150
Deyim
on the straight and narrow
expr.
doğru yoldan şaşmayan
151
Deyim
on the straight and narrow
expr.
doğru yolda kalan
Speaking
152
Konuşma
I am on a long and narrow path
expr.
uzun ince bir yoldayım
153
Konuşma
I am on a long and narrow road
expr.
uzun ince bir yoldayım
Trade/Economic
154
Ticaret/Ekonomi
narrow money supply
i.
dar para arzı
155
Ticaret/Ekonomi
narrow money supply
i.
dar tanımlı para arzı
156
Ticaret/Ekonomi
narrow-defined monetary supply
i.
dar tanımlı para arzı
157
Ticaret/Ekonomi
narrow based taxes
i.
dar tabanlı vergiler
158
Ticaret/Ekonomi
narrow market
i.
dar piyasa
159
Ticaret/Ekonomi
narrow-defined money supply
i.
dar tanımlı para arzı
160
Ticaret/Ekonomi
narrow band of fluctuations
i.
dar marjlı dalgalanma sistemi
161
Ticaret/Ekonomi
narrow banking
i.
dar bankacılık
162
Ticaret/Ekonomi
narrow market
i.
işlem hacmi düşük piyasa
163
Ticaret/Ekonomi
narrow the (foreign) trade deficit
f.
dış ticaret açığını kapamak
164
Ticaret/Ekonomi
narrow the (foreign) trade deficit
f.
dış ticaret açığını kapatmak
Law
165
Hukuk
by a narrow majority
expr.
az bir çoğunlukta
Technical
166
Teknik
narrow joined v-belts
i.
bileşik dar v kayışları
167
Teknik
precision methods for discrete-frequency and narrow-band sources in reverberation rooms
i.
çınlama odalarında farklı frekansı ve dar band kaynakları İçin kesinlik yöntemleri
168
Teknik
narrow band amplifier
i.
dar bantlı kuvvetlendirici
169
Teknik
narrow neck containers
i.
dar boğazlı cam kaplar
170
Teknik
narrow gauge railway
i.
dekovil hattı
171
Teknik
narrow band
i.
dar bant
172
Teknik
narrow gage
i.
dar hat
173
Teknik
narrow band frequency modulation
i.
dar bant frekans modülasyonu
174
Teknik
narrow-band test signals
i.
dar bant deney sinyalleri
175
Teknik
narrow band frequency modulator
i.
dar bantlı sıklık kiplenimi
176
Teknik
narrow strip
i.
dar şerit
177
Teknik
narrow mouth containers
i.
dar ağızlı cam kaplar
178
Teknik
narrow gauge railway
i.
dar demiryolu
179
Teknik
narrow-crested inclined weir
i.
ince kenarlı yatık savak
180
Teknik
cold rolled uncoated mild steel narrow strip
i.
soğuk haddelenmiş kaplanmamış dar yumuşak çelik şerit
181
Teknik
hot-rolled narrow steel strip
i.
sıcak haddelenmiş dar çelik şerit
182
Teknik
narrow footings
i.
şerit temeller
Computer
183
Bilgisayar
narrow vertical
s.
dar dikey
184
Bilgisayar
thick narrow
s.
kalın dar
Informatics
185
Bilişim
narrow-band
s.
dar bantlı
Telecom
186
Telekom
narrow-band direct-printing navtex receivers
i.
dar band doğrudan yazıcı navteks alıcıları
187
Telekom
narrow analog
i.
dar bant analog
188
Telekom
narrow band direct printer
i.
dar bant doğrudan yazmalı
189
Telekom
narrow bandwidth filter
i.
dar bant süzgeçi
190
Telekom
narrow-band direct-printing
i.
dar-bant doğrudan-basma
191
Telekom
narrow-band integrated services digital network
i.
darbant tümleşik hizmetler sayısal şebekesi
Electric
192
Elektrik
narrow band amplifier
i.
dar bantlı kuvvetlendirici
193
Elektrik
narrow band
i.
dar bant
194
Elektrik
narrow band frequency modulation
i.
dar bant frekans modülasyonu
Textile
195
Tekstil
narrow wale
i.
dar fitilli kumaş
196
Tekstil
narrow-wale corduroy
i.
dar fitilli kadife
197
Tekstil
narrow woven
i.
dar dokuma
Construction
198
İnşaat
narrow sand-filled joints
i.
küçük açıklıklı kum dolgu derzleri
Automotive
199
Otomotiv
narrow belt
i.
dar bant zımpara
200
Otomotiv
narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
i.
dar izli tekerlekli tarım ve orman traktörleri
201
Otomotiv
narrow v-belt
i.
dar v kayışı
202
Otomotiv
narrow base tyre
i.
dar tabanlı lastik
203
Otomotiv
narrow and wide base tyres
i.
dar ve geniş tabanlı lastikler
Transportation
204
Ulaştırma
narrow boat
i.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne
205
Ulaştırma
narrow boat
i.
kanal teknesi
Railway
206
Demiryolu
narrow gauge
i.
dar hatlı demiryolu
207
Demiryolu
narrow gauge railroad
i.
dar hat demiryolu
208
Demiryolu
narrow gauge
i.
dar hat
209
Demiryolu
narrow-gauge railway
i.
dar hat demiryolu
210
Demiryolu
narrow gauge railway
i.
dar hatlı demiryolu
211
Demiryolu
narrow gauge
i.
dar hatlı demir yolu
212
Demiryolu
narrow gauge railway
i.
dar hat demiryolu
213
Demiryolu
narrow gauge
i.
1435 mm standart ekartmandan daha dar olan demiryolu ekartmanları
Aeronautic
214
Havacılık
narrow-body
i.
tek koridorlu ticari uçak
215
Havacılık
narrow-body
i.
dar gövdeli uçak
216
Havacılık
narrow-body aircraft
i.
tek koridorlu ticari uçak
217
Havacılık
narrow-body aircraft
i.
dar gövdeli uçak
218
Havacılık
narrow bladed propeller
i.
dar palli pervane
219
Havacılık
narrow aileron
i.
dar eleron
220
Havacılık
narrow-body aircraft
i.
dar gövdeli tek koridorlu yolcu uçağı
221
Havacılık
narrow-bodied
s.
tek merkezi koridorlu geleneksel tasarımlı
Marine
222
Denizcilik
navigation in narrow canals
i.
dar sularda seyir
223
Denizcilik
narrow boat
i.
dar gemi
224
Denizcilik
narrow seas
i.
dar denizler
225
Denizcilik
narrow band spectrum
i.
dar bantlı spektrum
226
Denizcilik
narrow boat
i.
özellikle ingiltere'de kanallarda kullanılan bir çeşit gemi
Medical
227
Medikal
narrow face
i.
dar yüz
228
Medikal
narrow-angle glaucoma
i.
dar açılı glokom
229
Medikal
located on first narrow section
s.
birinci darlıkta yerleşim gösteren
Marine Biology
230
Deniz Biyolojisi
narrow-barred spanish mackerel
i.
ceylan balığı
231
Deniz Biyolojisi
narrow-gauge railway
i.
dar hatlı demiryolu
232
Deniz Biyolojisi
narrow-snouted pipefish
i.
deniz iğnesi
233
Deniz Biyolojisi
narrow-snouted pipefish
i.
deniziğnesi balığı
234
Deniz Biyolojisi
narrow gauge track
i.
darhat demiryolu
235
Deniz Biyolojisi
narrow-snouted pipefish
i.
ince yüzgeçli iğnebalığı
236
Deniz Biyolojisi
narrow-barred spanish mackerel
i.
tombak balığı
Astronomy
237
Gökbilim
anomalous narrow-line quasar
i.
anormal dar çizgili kuasar
238
Gökbilim
narrow-line quasar
i.
dar çizgili kuasar
Zoology
239
Zooloji
eastern narrow-mouthed toad (gastrophryne carolinensis)
i.
doğu dar ağızlı kara kurbağası
240
Zooloji
eastern narrow-mouthed toad (gastrophryne carolinensis)
i.
kuzey amerika'da görülen dar ağızlı kurbağa familyasına ait bir kurbağa
241
Zooloji
western narrow-mouthed toad (gastrophryne olivacea)
i.
kuzey amerika'nın orta ve batısında yaşayan küçük bir kara kurbağası
Botanic
242
Botanik
narrow-leaved flame flower (talinum augustissimum)
i.
abd'nin güneybatısında yetişen dar yapraklı ve sarı-turuncu çiçekli bitki
243
Botanik
narrow-leaved strap fern
i.
kısa ve dar yapraklı bir eğreltiotu
244
Botanik
narrow beech fern (phegopteris connectilis)
i.
papra
245
Botanik
narrow beech fern (phegopteris connectilis)
i.
kuzey amerika ve avrasya'da yetişen dar yapraklı bir bitki
246
Botanik
narrow goldenrod (solidago spathulata)
i.
altınbaşak otu
247
Botanik
narrow goldenrod (solidago spathulata)
i.
batı amerika'da yetişen ve uzun, dar ve küçük sarı çiçek kümelerine sahip bir bitki
248
Botanik
narrow-leaf penstemon (penstemon linarioides)
i.
amerika'da yetişen, uzun açık kümeler halinde küçük dar yaprakları ve mavi-mor çiçekleri olan bir bitki
249
Botanik
narrow-leaved bottletree (brachychiton rupestris)
i.
bazen sterculia cinsine dahil edilen ve kırmızı lekeli krem rengi çiçekleri olan, queensland'a özgü büyük bir ağaç
250
Botanik
narrow-leaved everlasting pea (lathyrus sylvestris)
i.
orman külürü
251
Botanik
narrow-leaved everlasting pea (lathyrus sylvestris)
i.
mor ve pembe benekli çiçekleri olan, bazen yem veya yeşil gübre olarak da yetiştirilen çok yıllık bir bitki
252
Botanik
narrow-leaved flame flower (talinum augustissimum)
i.
abd'nin güneybatısında yetişen, talinum aurantiacum'a benzeyen fakat daha dar yapraklı ve sarı-turuncu çiçekleri olan bir bitki
253
Botanik
narrow-leaved spleenwort (diplazium pycnocarpon)
i.
sarımsı yaprak sapları üzerinde dar yaprakları olan kuzey amerika'ya özgü bir şerit eğreltisi
254
Botanik
narrow-leaved strap fern (campyloneurum augustifolium)
i.
florida şerit eğreltisine göre daha kısa ve daha dar yapraklı bir eğreltiotu
255
Botanik
narrow-leaved water plantain (alisma gramineum)
i.
çoban düdüğü
256
Botanik
narrow-leaved white-topped aster (sericocarpus linifolius)
i.
demet halinde beyaz çiçekleri ve pulsu yaprakları olan, kendi kendine açılmayan ipeksi meyvelere sahip bir bitki
257
Botanik
narrow beech fern
i.
papra
258
Botanik
narrow beech fern
i.
kuzey yarımküre'ye özgü bir eğrelti otu
259
Botanik
narrow-leafed ash
i.
dişbudak
260
Botanik
narrow-leaf cattail
i.
hasırotu
261
Botanik
narrow-leaved reedmace
i.
hasırotu
262
Botanik
narrow dock
i.
kıvırcık labada
263
Botanik
narrow-leaved dock
i.
kıvırcık labada
264
Botanik
narrow-leaved reedmace
i.
kofa
265
Botanik
narrow-leaf cattail
i.
kofa
266
Botanik
narrow-leaved plantain
i.
mızrak yapraklı sinirotu
267
Botanik
narrow-leaved lavender
i.
ingiliz lavantası
268
Botanik
narrow-leaved lavender
i.
yağı parfümeride kullanılan bir lavanta
269
Botanik
narrow-leaved blazingstar
i.
kuzey amerika'da yetişen ve yıldız çiçeği familyasına mensup olan çiçekli bir bitki
Agriculture
270
Tarım
roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
i.
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne yerleştirilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi
271
Tarım
narrow base terrace
i.
dar tabanlı teras
272
Tarım
narrow-track wheeled agricultural tractor
i.
dar izli tekerlekli tarım traktörü
273
Tarım
roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
i.
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne monte edilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi
274
Tarım
rear-mounted roll-over protection structures of narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
i.
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin arkaya monte edilmiş devrilmeye karşı koruma çerçevesi
275
Tarım
narrow row planting
i.
dar sıra ekim
276
Tarım
narrow breeding
i.
sınırlı ıslah
Forestry
277
Ormancılık
narrow-ringed wood
i.
sık yaşhalkalı ağaç
Linguistics
278
Dilbilim
narrow transcription
i.
ayrıntısız çevriyazı
279
Dilbilim
narrow vowel
i.
dar ünlü
Environment
280
Çevre
narrow band process
i.
dar band süreci
Military
281
Askeri
narrow band secure voice
i.
dar bant emniyetli telsiz telefon
282
Askeri
narrow band secure voice equipment
i.
dar bant emniyetli telsiz telefon teçhizatı
283
Askeri
narrow band secure voice equipment
i.
dar band ses emniyet cihazı
284
Askeri
selectable narrow band
i.
seçilebilir dar bant
Football
285
Futbol
narrow the angle
f.
açıyı daraltmak
Theatre
286
Tiyatro
narrow-angle beam
i.
dar açılı ışın
Cinema
287
Sinema
narrow-gauge projector
i.
amatör projeksiyon makinesi
288
Sinema
narrow-gauge cine camera
i.
amatör kamerası
289
Sinema
narrow film
i.
amatör filmi
290
Sinema
narrow-gauge film
i.
amatör filmi
291
Sinema
narrow film
i.
dar film
292
Sinema
narrow-gauge cine camera
i.
dar film kamerası
Photography
293
Fotoğrafçılık
narrow-angle lens
i.
dar açılı lens
294
Fotoğrafçılık
narrow-angle lens
i.
dar açılı objektif
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of narrow
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy