İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | remain limited f. | sınırlı kalmak | ||
In German, it says here that the Union's own competences must remain limited. Almanca'da burada Birliğin kendi yetkilerinin sınırlı kalması gerektiği söyleniyor. More Sentences |
||||
Genel | remain limited f. | kısıtlı kalmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Politics | ||
Siyasal | limited leave to remain i. | sınırlı oturma izni |