|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
ikişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda ortak oynayan iki kişiden her biri |
spouse i.
|
|
2 |
Genel |
zar oynayan |
dicer i.
|
|
3 |
Genel |
ofansif oynayan futbolcu |
striker i.
|
|
4 |
Genel |
boş alanda spor oynayan kimse |
sandlotter i.
|
|
5 |
Genel |
ihtiyatla oynayan kumarbaz |
piker i.
|
|
6 |
Genel |
üstüne oynayan bahisçi |
backer i.
|
|
7 |
Genel |
tribünlere oynayan |
bragger i.
|
|
8 |
Genel |
zıplayarak oynayan kişi |
prancer i.
|
|
9 |
Genel |
çocuk gibi oynayan |
skylarker i.
|
|
10 |
Genel |
tribünlere oynayan |
grandstander i.
|
|
11 |
Genel |
(tehlikeli sahnelerde oynayan) dublör |
stunt man i.
|
|
12 |
Genel |
(tehlikeli sahnelerde oynayan) dublör |
stunt woman i.
|
|
13 |
Genel |
ilk oyununu oynayan aktris |
debutante i.
|
|
14 |
Genel |
bilgisayar oyunları oynayan |
gamer i.
|
|
15 |
Genel |
kapalı gişe oynayan film/oyun |
box-office hit i.
|
|
16 |
Genel |
abartılı oynayan yeteneksiz oyuncu |
ham actor i.
|
|
|
17 |
Genel |
rolü oynayan kişiyi değiştirme |
recast i.
|
|
18 |
Genel |
bir rolü/olayı yeniden oynayan kimse |
reenactor i.
|
|
19 |
Genel |
bir rolü/olayı yeniden oynayan kimse |
re-enactor i.
|
|
20 |
Genel |
belli bir oyunu oynayan kimse |
laiker i.
|
|
21 |
Genel |
dolaylı olarak oynayan kimse |
battery en echarpe i.
|
|
22 |
Genel |
(satranç, dama) siyah taşlarla oynayan oyuncu |
black i.
|
|
23 |
Genel |
sadomazoşist bir ilişkide baskın tarafı oynayan kimse |
master i.
|
|
24 |
Genel |
yakalama oyunu oynayan kimse |
he i.
|
|
25 |
Genel |
su üzerinde tomruk yuvarlama oynayan kimse |
logroller i.
|
|
26 |
Genel |
kitlelerin duygularına oynayan konuşmacı |
rouser i.
|
|
27 |
Genel |
duck oyununu oynayan kimse |
duck i.
|
|
28 |
Genel |
çeşitli oyunlarda diğer tüm oyunculara karşı oynayan oyuncu |
player i.
|
|
29 |
Genel |
doktorculuk oynayan çocuklar |
doctor i.
|
|
30 |
Genel |
ilk oyununu oynayan aktris |
presentee i.
|
|
31 |
Genel |
bardak dizmece oynayan kimse |
stacker i.
|
|
32 |
Genel |
rolü oynayan kişiyi değiştirmek |
recast f.
|
|
33 |
Genel |
(eskiden sahnede) kadınların bölümünü oynayan erkek rolü yapmak |
boy f.
|
|
34 |
Genel |
gülüp oynayan |
playful s.
|
|
35 |
Genel |
kelimelerle oynayan |
quibbling s.
|
|
36 |
Genel |
sonuç üzerinde rol oynayan |
decisive s.
|
|
|
37 |
Genel |
kumar oynayan |
gambling s.
|
|
38 |
Genel |
bir görev veya eylemin gerçekleştirilmesinde aktif rol oynayan yönetici ile ilgili |
hands-on s.
|
|
39 |
Genel |
kötü adam rolü oynayan |
heavy s.
|
|
40 |
Genel |
(eskiden londra'da) tekil şarkıların eklendiği sahne oyunlarında oynayan veya bu tür oyunlar yapan |
illegitimate [obsolete] s.
|
|
41 |
Genel |
kumar oynayan |
sporting s.
|
|
42 |
Genel |
başrolde oynayan |
star s.
|
|
43 |
Genel |
bir şeyle oynayan veya uğraşan anlamındaki son ek |
-ist snk.
|
|
Proverb |
|
44 |
Atasözü |
ateşle oynayan yanar |
he who plays with fire gets burnt
|
|
Colloquial |
|
45 |
Konuşma Dili |
çim kortta tenis oynayan kimse |
netter i.
|
|
46 |
Konuşma Dili |
götü başı ayrı oynayan |
a nasty piece (or bit) of work i.
|
|
47 |
Konuşma Dili |
abartılı oynayan tiyatrocu |
hammy i.
|
|
48 |
Konuşma Dili |
bir oyunu kötü oynayan kimse |
duffer i.
|
|
49 |
Konuşma Dili |
kötü golf oynayan kimse |
duffer i.
|
|
50 |
Konuşma Dili |
burnuyla oynayan kimse |
nose-picker i.
|
|
51 |
Konuşma Dili |
ikili oynayan |
double crosser i.
|
|
52 |
Konuşma Dili |
deplasmanda oynayan sporcu |
import [canada] i.
|
|
Idioms |
|
53 |
Deyim |
ikili oynayan |
double-crosser i.
|
|
54 |
Deyim |
acil durum tatbikatlarında kazazede rolünü oynayan kişi |
crisis actor i.
|
|
55 |
Deyim |
küçük bahislerle oynayan ve olduğundan daha başarılı görünmeye çalışan kumarbaz |
tinhorn gambler i.
|
|
56 |
Deyim |
hamlet'in babasının hayaletini oynayan oyuncunun, diğer oyuncuların ödemeleri yapılana kadar yürümeyi reddetmesi hikayesinden türetilmiş bir ifade |
the ghost walks i.
|
|
57 |
Deyim |
alt liglerde oynayan profesyonel spor kulübü |
bush-league [us] i.
|
|
58 |
Deyim |
(bir şey yapmada) önemli rol oynayan |
instrumental in (doing) (something) f.
|
|
59 |
Deyim |
ikili oynayan |
double-crossing s.
|
|
60 |
Deyim |
yapmada önemli rol oynayan |
instrumental in doing s.
|
|
61 |
Deyim |
iyi/kötü oynayan |
off (or on) your game s.
|
|
Trade/Economic |
|
62 |
Ticaret/Ekonomi |
piyasadaki önemli ya da kilit rol oynayan firma |
key player i.
|
|
63 |
Ticaret/Ekonomi |
vadeli işlemler piyasasında çok kısa dönemli fiyat dalgalanmalarına oynayan kişi |
scalper i.
|
|
64 |
Ticaret/Ekonomi |
rol oynayan |
contributory s.
|
|
Law |
|
65 |
Hukuk |
ikili oynayan kurum |
dummy i.
|
|
66 |
Hukuk |
ikili oynayan kimse |
straw person i.
|
|
Computer |
|
67 |
Bilgisayar |
oyun oynayan birisinin yanına oturup sürekli müdahalede bulunma |
backseat gaming i.
|
|
Medical |
|
68 |
Medikal |
penis tümörü etyolojisinde rol oynayan bir tür mikroorganizma |
mycobacterium smegmatis i.
|
|
69 |
Medikal |
salgılama sürecinde etkin rol oynayan hücre içi kese |
secernent i.
|
|
Anatomy |
|
70 |
Anatomi |
orta beyinde bulunan, parkinson ve huntington hastalığı ile ilişkili metabolik bozukluklarda rol oynayan yoğun pigmentli bir gri madde tabakası |
nucleus niger i.
|
|
71 |
Anatomi |
beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı |
amygdala i.
|
|
72 |
Anatomi |
beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı |
corpus amygdaloideum i.
|
|
73 |
Anatomi |
beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı |
amygdaloid nucleus i.
|
|
74 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
apparatus urogenitalis i.
|
|
75 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
urogenital system i.
|
|
76 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
urogenital apparatus i.
|
|
|
77 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
urinary system i.
|
|
78 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
urinary apparatus i.
|
|
79 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
systema urogenitale i.
|
|
80 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
genitourinary system i.
|
|
81 |
Anatomi |
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem |
genitourinary apparatus i.
|
|
Chemistry |
|
82 |
Kimya |
karbonhidrat metabolizmasında rol oynayan bir amorf ketoz şekeri |
altro-heptulose i.
|
|
83 |
Kimya |
karbonhidrat metabolizmasında rol oynayan bir amorf ketoz şekeri |
sedoheptulose i.
|
|
Biology |
|
84 |
Biyoloji |
kabuklu hayvanlarda kan pıhtılaşmasında önemli rol oynayan kan hücresi |
thigmocyte i.
|
|
85 |
Biyoloji |
hücrenin besleyici süreçlerinde rol oynayan sitoplazma |
trophoplasm i.
|
|
86 |
Biyoloji |
gövdelerinden dışarı uzanan uzun çıkıntıları bulunan ve antijenleri içeri alıp t hücrelerine tanıtarak bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan akyuvar |
dendritic cell i.
|
|
Biochemistry |
|
87 |
Biyokimya |
krebs döngüsün sırasında solunumda önemli rol oynayan bir koenzim |
thiamine pyrophosphate i.
|
|
88 |
Biyokimya |
dna'ya bağlanan ve transkripsiyonu teşvik ederek gen ifadesinin düzenlenmesinde rol oynayan çeşitli proteinlerden herhangi biri |
transcription factor i.
|
|
89 |
Biyokimya |
dokudaki triptofandan oluşan ve çeşitli metabolik süreçlerde rol oynayan kristalli bir madde |
tryptamine i.
|
|
90 |
Biyokimya |
timüs bezinde olgunlaşıp bağışıklık tepkisinde önemli rol oynayan bir lenfosit türü |
helper t-cell i.
|
|
Marine Biology |
|
91 |
Deniz Biyolojisi |
sıçrayarak yüzeyde oynayan bir balık |
skipjack i.
|
|
Literature |
|
92 |
Edebiyat |
bir hikayede önemli rol oynayan, sıra dışı fiziksel özelliklere sahip, gereksiz bir şekilde aşırı yetenekli ve aşırı idealize edilmiş kadın karakter |
mary sue i.
|
|
Archaeology |
|
93 |
Arkeoloji |
orta avrupa'nın doğusunda bronz ve demir çağları arasında geçiş rolü oynayan kültüre ait veya ilgili |
ananino s.
|
|
Philosophy |
|
94 |
Felsefe |
bazı filozoflara göre yaşam, zihin, tanrı gibi daha yüksek varoluş seviyelerinin ortaya çıkmasında rol oynayan bir ilke |
nisus i.
|
|
Sport |
|
95 |
Spor |
ortada oynayan defans oyuncusu |
center back i.
|
|
96 |
Spor |
orta sahanın uç kısmında oynayan oyuncu |
center forward i.
|
|
97 |
Spor |
ortada oynayan defans oyuncusu |
centre-back i.
|
|
98 |
Spor |
at yarışları üzerine bahis oynayan bir grup erkek |
the ring i.
|
|
99 |
Spor |
çok sert oynayan oyuncu |
head-hunter i.
|
|
100 |
Spor |
çok sert oynayan oyuncu |
headhunter i.
|
|
101 |
Spor |
sert oynayan oyuncu |
slugger i.
|
|
102 |
Spor |
tribünlere oynayan oyuncu |
grandstander i.
|
|
103 |
Spor |
top oyunu oynayan, özellikle beyzbol oynayan kimse |
ballplayer i.
|
|
104 |
Spor |
bovling maçında oynayan kimse |
kegler i.
|
|
105 |
Spor |
büyük ligde oynayan takım |
major-league club i.
|
|
106 |
Spor |
büyük ligde oynayan takım |
major-league team i.
|
|
107 |
Spor |
büyük ligde oynayan takım oyuncusu |
major-leaguer i.
|
|
108 |
Spor |
abd'deki en yüksek iki beysbol liginden birinde oynayan takım oyuncusu |
major-leaguer i.
|
|
109 |
Spor |
büyük ligde oynayan kimse |
major-leaguer i.
|
|
110 |
Spor |
birinci ligde oynayan kimse |
big-leaguer i.
|
|
111 |
Spor |
saha kenarına yakın forvet pozisyonunda oynayan oyuncu |
wing i.
|
|
112 |
Spor |
saha kenarına yakın pozisyonda oynayan oyuncu |
wingman i.
|
|
113 |
Spor |
aynı takımdan sahanın iki ucunda oynayan benzer iki oyuncudan biri |
bookend i.
|
|
114 |
Spor |
alt ligde oynayan takım |
minor-league club i.
|
|
115 |
Spor |
alt ligde oynayan takım |
minor-league team i.
|
|
116 |
Spor |
(lakros) rakibin kalesine en yakın iki oyun konumundan birinde oynayan oyuncu |
home i.
|
|
117 |
Spor |
(ragbide) top etrafındaki mücadelenin arka veya yan kısmında oynayan ve mücadelenin tamamen içinde olmayan forvet oyuncuları |
loosie [australia/new zealand] i.
|
|
118 |
Spor |
ıslak veya çamurlu sahada iyi oynayan oyuncu |
mudder i.
|
|
119 |
Spor |
ıslak veya çamurlu sahada iyi oynayan takım |
mudder i.
|
|
120 |
Spor |
düşük seviyede oynayan kimse |
bush leaguer i.
|
|
121 |
Spor |
ortadaki oyuncunun sağında oynayan hücum oyuncusu |
right wing i.
|
|
122 |
Spor |
(ragbide) top etrafındaki mücadelenin arka veya yan kısmında oynayan ve mücadelenin tamamen içinde olmayan forvet oyuncuları |
loose-forward i.
|
|
123 |
Spor |
düzmece güreş maçında sevimsiz rakip rolünü oynayan güreşçi |
heel i.
|
|
124 |
Spor |
sualtı hokeyi oynayan kimse |
octopusher i.
|
|
125 |
Spor |
sahada çoğunluğun bulunduğu tarafta oynayan bir savunma oyuncusu |
open side i.
|
|
126 |
Spor |
esas olarak belirli durumlarda oynayan takım sporcusu |
role player i.
|
|
127 |
Spor |
ragbi oynayan kimse |
rugger i.
|
|
128 |
Spor |
broomball hokeyi oynayan kimse |
broomballer i.
|
|
129 |
Spor |
birbirlerine karşı oynayan atletizm takımlarından oluşan grup |
circuit i.
|
|
130 |
Spor |
sol kanatta oynayan iç forvet |
inside i.
|
|
131 |
Spor |
sağ kanatta oynayan iç forvet |
inside i.
|
|
132 |
Spor |
çocuk liginde oynayan sporcu |
peewee [us] i.
|
|
133 |
Spor |
minikler liginde oynayan sporcu |
peewee [us] i.
|
|
134 |
Spor |
(bilardoda) beyaz topu oynayan oyuncu |
plain i.
|
|
135 |
Spor |
(kadın lakrosta) rakip gol sahasına en yakın noktada oynayan hücum oyuncusu |
first home i.
|
|
136 |
Spor |
farklı alanlarda oynayan oyunculardan meydana gelen toplama takım |
scratch team i.
|
|
137 |
Spor |
belirli bir pozisyonda oynayan oyuncu |
point i.
|
|
138 |
Spor |
sopa ile maç oynayan oyuncu |
stickman i.
|
|
139 |
Spor |
oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek |
option f.
|
|
140 |
Spor |
doğrudan tek bir rakibe karşı oynayan |
one on one s.
|
|
141 |
Spor |
doğrudan tek bir rakibe karşı oynayan |
one-on-one s.
|
|
142 |
Spor |
yalnızca tek bir rakibe karşı oynayan |
one-on-one s.
|
|
143 |
Spor |
orta sahada oynayan |
roving [australia] s.
|
|
144 |
Spor |
kort oyunu oynayan |
court s.
|
|
Basketball |
|
145 |
Basketbol |
bir takımda en az üç yıl oynayan oyuncunun o takımla tekrar anlaşmak için kazandığı ekstra kontrat ve ücret avantajları |
larry bird rights i.
|
|
146 |
Basketbol |
potaya yakın oynayan uzun oyuncu |
pivot player i.
|
|
147 |
Basketbol |
potaya yakın oynayan 3 uzun oyuncunun oluşturduğu blok |
forward wall i.
|
|
148 |
Basketbol |
rakip sahada karşı potaya yakın oynayan forvetler |
frontcourt i.
|
|
149 |
Basketbol |
3 saniye koridoruna yakın oynayan oyuncu |
post player i.
|
|
Football |
|
150 |
Futbol |
defans ofans oynayan orta saha oyuncusu |
box-to-box player i.
|
|
151 |
Futbol |
(avustralya futbolunda) kanat pozisyonunda oynayan oyuncu |
wingman i.
|
|
152 |
Futbol |
(amerikan futbolu) hücum çizgisinde orta alan oyuncusunun karşısında oynayan savunma oyuncusu |
middle guard i.
|
|
153 |
Futbol |
green bay packers takımında oynayan futbolcu |
packer i.
|
|
154 |
Futbol |
sahanın dış kısımlarında oynayan iki hücum oyuncusundan her biri |
outside forward i.
|
|
155 |
Futbol |
sahanın sol açığında oynayan futbolcu |
outside-left i.
|
|
156 |
Futbol |
sahanın sağ açığında oynayan futbolcu |
outside-right i.
|
|
157 |
Futbol |
ileri uçta oynayan |
upfront s.
|
|
158 |
Futbol |
(defansın) omzunda oynayan |
play off the shoulder (of defender) expr.
|
|
159 |
Futbol |
(amerikan futbolunda) hücum hattının dış kenarında oynayan hücum oyuncusu |
wo (wideout) kısalt.
|
|
Baseball |
|
160 |
Beysbol |
beysbolda dış sahanın ortasında oynayan oyuncu |
centerfield i.
|
|
161 |
Beysbol |
beysbolda dış sahanın ortasında oynayan oyuncu |
centerfielder i.
|
|
162 |
Beysbol |
üçüncü kalede oynayan kaleci |
third i.
|
|
163 |
Beysbol |
üçüncü kalede oynayan kaleci |
third base i.
|
|
164 |
Beysbol |
üçüncü kalede oynayan kaleci |
third baseman i.
|
|
165 |
Beysbol |
üçüncü kalede oynayan kaleci |
third sacker i.
|
|
166 |
Beysbol |
abd'deki en yüksek iki beysbol liginden birinde oynayan takım oyuncusu |
major leaguer i.
|
|
167 |
Beysbol |
küçükler liginde oynayan beyzbol oyuncusu |
little leaguer i.
|
|
168 |
Beysbol |
büyük beysbol ligindeki bir takımın oyuncusunu alt ligde oynayan bir takıma belirli süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer edebilmesi |
option i.
|
|
169 |
Beysbol |
(büyük beysbol ligindeki bir takımın) oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek |
option f.
|
|
Chess |
|
170 |
Satranç |
beyaz taşlarla oynayan oyuncu |
white i.
|
|
171 |
Satranç |
karşı oyun oynayan kimse |
counterplayer i.
|
|
Card |
|
172 |
İskambil |
kozsuz oynayan oyuncu |
no-trumper i.
|
|
173 |
İskambil |
kart, zar veya rakamlarla oynayan bir oyun |
thirty-one i.
|
|
174 |
İskambil |
vist oynayan bir grup insan |
whist drive i.
|
|
175 |
İskambil |
(pokerde) eli kuvvetli olup tuzağa çekme amaçlı pasif oynayan kimse |
sandbagger i.
|
|
Wagering |
|
176 |
Bahisçilik |
fincan ya da kabuklarla el çabukluğu oyunu oynayan kimse |
thimblerig i.
|
|
177 |
Bahisçilik |
fincan ya da kabuklarla el çabukluğu oyunu oynayan kimse |
thimblerigger i.
|
|
178 |
Bahisçilik |
yüksek bahis oynayan kumarcı |
high roller i.
|
|
179 |
Bahisçilik |
yüksek bahis oynayan kumarcı |
whale i.
|
|
180 |
Bahisçilik |
crap oynayan kimse |
crapshooter i.
|
|
Music |
|
181 |
Müzik |
baş rolü oynayan bayan |
leading-lady i.
|
|
Theatre |
|
182 |
Tiyatro |
ikili komedi oyununda ciddi karakteri oynayan oyuncu |
dead wood i.
|
|
183 |
Tiyatro |
ikili komedi oyununda ciddi karakteri oynayan oyuncu |
straight man i.
|
|
184 |
Tiyatro |
ikili komedi oyununda ciddi karakteri oynayan oyuncu |
feed i.
|
|
185 |
Tiyatro |
ikili komedi oyununda ciddi karakteri oynayan oyuncu |
stooge i.
|
|
186 |
Tiyatro |
birçok küçük rolü oynayan oyuncu |
utility man i.
|
|
187 |
Tiyatro |
vodvilde oynayan kimse |
vaudevillian i.
|
|
188 |
Tiyatro |
küçük bir rol oynayan aktör |
bit-player i.
|
|
189 |
Tiyatro |
çocuk veya genç rolü oynayan aktör |
juvenile i.
|
|
190 |
Tiyatro |
sadece jest ve mimiklerle oynayan tiyatrocu |
mimer i.
|
|
191 |
Tiyatro |
çift rolde oynayan oyuncu |
double i.
|
|
192 |
Tiyatro |
yan rol oynayan sanatçı |
comprimario i.
|
|
193 |
Tiyatro |
kadın rolü oynayan erkek oyuncu |
female impersonator i.
|
|
194 |
Tiyatro |
gilbert ve sullivan operetlerinde oynayan kimse |
savoyard i.
|
|
195 |
Tiyatro |
sahnede trajedi oynayan |
tragic s.
|
|
196 |
Tiyatro |
sahnede trajedi oynayan |
tragical s.
|
|
197 |
Tiyatro |
genç rolü oynayan |
juvenile s.
|
|
198 |
Tiyatro |
genç rolü oynayan aktör ile ilgili |
juvenile s.
|
|
199 |
Tiyatro |
(sanatçı) kendini aşan rolde oynayan |
overparted s.
|
|
200 |
Tiyatro |
(oyuncu) yan rol oynayan |
supporting s.
|
|
Cinema |
|
201 |
Sinema |
filmlerde kısa süreliğine rol oynayan oyuncu |
bit player i.
|
|
202 |
Sinema |
baş rol oynayan |
starring character i.
|
|
203 |
Sinema |
filmde çok ufak roller oynayan kimse |
extra i.
|
|
204 |
Sinema |
tehlikeli sahnelerde aktörün yerine oynayan dublör |
stunt man i.
|
|
205 |
Sinema |
ufak roller oynayan oyuncu |
bit player i.
|
|
206 |
Sinema |
genç ve masum kadın rolü oynayan oyuncu |
ingenue i.
|
|
207 |
Sinema |
kovboy rollerinde oynayan aktör |
cowboy i.
|
|
208 |
Sinema |
hep aynı tür rollerde oynayan |
type-cast s.
|
|
Entomology |
|
209 |
Böcek Bilimi |
batı abd'de kaba yonca tozlaşmasında önemli rol oynayan bir arı |
alkali bee (nomia melanderi) i.
|
|
Slang |
|
210 |
Argo |
abartarak oynayan oyuncu |
ham i.
|
|
211 |
Argo |
sert çocuğu oynayan ceza evine yeni düşmüş acemi mahkum |
gunslinger i.
|
|
212 |
Argo |
sert çocuğu oynayan ceza evine yeni düşmüş acemi mahkum |
gunsel i.
|
|
213 |
Argo |
eşcinsel cinsel aktivite sırasında nüfuz edici rol oynayan kişi |
top i.
|
|
214 |
Argo |
kapalı gişe oynayan oyun |
boff i.
|
|
215 |
Argo |
pokerde yalnızca en güçlü elleri oynayan temkinli oyuncu |
rock [us] i.
|
|
216 |
Argo |
basmakalıp şekilde ragbi oynayan ve diğer insanlar tarafından itici bulunan zengin veya sosyetik kimse |
rugger bugger [uk] i.
|
|
217 |
Argo |
bir video oyununda çok iyi oynayan bir oyuncuyu tanımlamak için kullanılan argo kelime |
cracked i.
|
|
218 |
Argo |
zihinle oynayan/zihni manipüle eden bir uyuşturucunun etkisinde olmak |
get off on f.
|
|
219 |
Argo |
iyi oynayan |
hot s.
|
|
220 |
Argo |
(buz hokeyinde) sert oynayan |
chippy [canada] s.
|
|
Modern Slang |
|
221 |
Modern Argo |
yeni nesil oyuncu (bilgisayar oyunları oynayan kimse) |
a garrick i.
|
|
222 |
Modern Argo |
kişinin gerçeklik algısıyla oynayan tuhaf bir an/his |
acid moment i.
|
|
223 |
Modern Argo |
porno filmlerinde oynayan aktris |
adult actress i.
|
|
224 |
Modern Argo |
korkusuzca oynayan ve sürekli oyunda kalmasına yetecek kadar kazanan poker oyuncusu |
alligator blood i.
|
|