Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
double
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"double"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 188 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
double
i.
çift
2
Yaygın Kullanım
double
i.
iki kat
3
Yaygın Kullanım
double
i.
dublör
4
Yaygın Kullanım
double
i.
duble
5
Yaygın Kullanım
double
f.
iki misli yapmak
6
Yaygın Kullanım
double
f.
ikiye katlamak
7
Yaygın Kullanım
double
s.
duble
8
Yaygın Kullanım
double
s.
çifte
9
Yaygın Kullanım
double
s.
çift
10
Yaygın Kullanım
double
s.
iki kişilik
11
Yaygın Kullanım
double
zf.
ikişerli
12
Yaygın Kullanım
double
zf.
iki kat
13
Yaygın Kullanım
double
zf.
iki misli
General
14
Genel
double
i.
hile
15
Genel
double
i.
dolandırıcı
16
Genel
double
i.
kopya
17
Genel
double
i.
eş
18
Genel
double
i.
oyun
19
Genel
double
i.
hilekar
20
Genel
double
i.
ikili bahis
21
Genel
double
i.
dublör
22
Genel
double
i.
(briç) kontr
23
Genel
double
i.
aldatma
24
Genel
double
i.
koşar adım
25
Genel
double
i.
(oyuncu, şarkıcı) bir kimsenin yerini dolduran diğer kimse
26
Genel
double
i.
yedek kimse
27
Genel
double
i.
yardımcı oyuncu
28
Genel
double
i.
keskin dönüş
29
Genel
double
i.
keskin viraj
30
Genel
double
i.
keskin dönemeç
31
Genel
double
i.
(her yüzeyi eşit noktalı) domino taşı
32
Genel
double
f.
bükmek
33
Genel
double
f.
eğilmek
34
Genel
double
f.
iki katına çıkmak
35
Genel
double
f.
iki misli olmak
36
Genel
double
f.
çiftlemek
37
Genel
double
f.
ikiyle çarpmak
38
Genel
double
f.
ikiye katlamak
39
Genel
double
f.
iki enstrüman çalmak
40
Genel
double
f.
iki kat etmek
41
Genel
double
f.
bükülmek
42
Genel
double
f.
dublörlüğünü yapmak
43
Genel
double
f.
katlanmak
44
Genel
double
f.
aldatmak
45
Genel
double
f.
yumruğunu sıkmak
46
Genel
double
f.
iki ile çarpmak
47
Genel
double
f.
katlamak
48
Genel
double
f.
iki misli yapmak
49
Genel
double
f.
ikili oynamak
50
Genel
double
f.
ikilemek
51
Genel
double
f.
iki rolü birden oynamak
52
Genel
double
f.
iki katına çıkarmak
53
Genel
double
f.
koşar adım gitmek
54
Genel
double
f.
kıvırmak
55
Genel
double
f.
ikinci bir işte çalışmak
56
Genel
double
f.
atlatmak
57
Genel
double
f.
kurtulmak
58
Genel
double
f.
sıyrılmak
59
Genel
double
f.
koşarken sert ve ani dönüş yapmak
60
Genel
double
f.
dolambaçlı bir yolda gitmek
61
Genel
double
f.
(elbise) başka bir malzeme ile düzeltmek
62
Genel
double
f.
(elbise) astarlamak
63
Genel
double
f.
(elbise) astar ile kaplamak
64
Genel
double
f.
eğmek
65
Genel
double
f.
gidip gelmek
66
Genel
double
f.
yakayı kurtarmak
67
Genel
double
f.
(tavlada) bahis miktarını iki katına çıkarmayı teklif etmek
68
Genel
double
f.
dolaşarak gitmek
69
Genel
double
f.
dolambaçlı yoldan gitmek
70
Genel
double
s.
iki anlamlı
71
Genel
double
s.
bükülmüş
72
Genel
double
s.
katlı
73
Genel
double
s.
benzer
74
Genel
double
s.
iki kişilik
75
Genel
double
s.
iki yüzlü
76
Genel
double
s.
iki
77
Genel
double
s.
ikili
78
Genel
double
s.
aynı
79
Genel
double
s.
katmerli
80
Genel
double
s.
ikiyüzlü
81
Genel
double
s.
ikiz
82
Genel
double
s.
çift porsiyon
83
Genel
double
s.
çift
84
Genel
double
s.
çifte
85
Genel
double
s.
duble
86
Genel
double
s.
2 kişilik
87
Genel
double
s.
(madeni para) iki birimlik
88
Genel
double
s.
(aile ilişkisinde) her iki tarafla da ilgili
89
Genel
double
s.
hem anne hem baba tarafı ile ilgili
90
Genel
double
zf.
iki kere
91
Genel
double
zf.
iki kat
92
Genel
double
zf.
iki misli
93
Genel
double
zf.
iki katı
94
Genel
double
zf.
ikili
95
Genel
double
zf.
birlikte
96
Genel
double
zf.
çift olarak
97
Genel
double
zf.
çiftler halinde
98
Genel
double
zf.
biri ile beraber
99
Genel
double
zf.
iki büklüm olarak
Colloquial
100
Konuşma Dili
double
f.
çift randevuya çıkmak
101
Konuşma Dili
double
f.
çiftler halinde buluşmak
Tourism
102
Turizm
double
i.
iki kişilik oda
Computer
103
Bilgisayar
double
i.
çift duyarlıklı kayan nokta
104
Bilgisayar
double
i.
çift kesinlikli kayan nokta
105
Bilgisayar
double
expr.
ikiye katla
Textile
106
Tekstil
double
f.
katlamak
Construction
107
İnşaat
double
f.
ahşap tekneye ikinci bir kaplama yapmak
Marine
108
Denizcilik
double
f.
(gemi) burunda rota değiştirmek
109
Denizcilik
double
f.
(gemi) çift yönde gezinmek
110
Denizcilik
double
f.
(gemi) hareket yönünü değiştirerek gezinmek
Printing
111
Baskı Teknikleri
double
i.
mükerrer satır
112
Baskı Teknikleri
double
i.
mükerrer sözcük
113
Baskı Teknikleri
double
i.
yanlışlıkla tekrar dizilen satır
114
Baskı Teknikleri
double
i.
yanlışlıkla iki kez tek tarafına basılan sayfa
115
Baskı Teknikleri
double
s.
(eski punto sisteminde) puntonun iki katı büyüklüğünde
116
Baskı Teknikleri
double
s.
(kağıt boyutu) kısa kenarı iki katı uzatılan
Gastronomy
117
Mutfak
double
i.
çift ölçü
Math
118
Matematik
double
s.
(polinom denklemde kök) iki eşit kökten biri olan
119
Matematik
double
s.
(integralde) iki bağımsız değişkenli integrantı olan
120
Matematik
double
s.
(integral) çift katlı
121
Matematik
double
s.
(polinomda kök) çift katlı
Astronomy
122
Gökbilim
double
i.
çift yıldız
Botanic
123
Botanik
double
s.
katmerli
124
Botanik
double
s.
(çiçek) çok yapraklı
Fishery
125
Balıkçılık
double
i.
(aynı misinada) iki balık yakalama
Literature
126
Edebiyat
double
s.
(ölçü) iki heceli ayak içeren
127
Edebiyat
double
s.
(uyak) iki heceli
Linguistics
128
Dilbilim
double
i.
(sözcükte) yan yana iki kez yazılan harf
History
129
Tarih
double
i.
(2 kuruşa denk gelen) eski fransız madeni parası
130
Tarih
double
i.
guernsey madeni parası
Religious
131
Dini
double
i.
(roma katolik kilisesi) dini bayram
Military
132
Askeri
double
i.
çift namlulu av tüfeği
133
Askeri
double
i.
çift namlulu tüfek
134
Askeri
double
f.
çapraz ateş açmak
135
Askeri
double
f.
yaylım ateşine tutmak
Hunting
136
Silah/Atıcılık
double
f.
çift namlulu av tüfeğiyle tek tetikte iki mermi ateşlemek
Sport
137
Spor
double
i.
üst üste iki galibiyet
138
Spor
double
i.
üst üste iki mağlubiyet
139
Spor
double
i.
çift galibiyet
140
Spor
double
i.
çift mağlubiyet
141
Spor
double
i.
çift atlama
142
Spor
double
i.
(bowlingte) üst üste iki kez tüm labutları devirme
143
Spor
double
i.
(hedef vurma oyununda) aynı anda iki hedefi vurma
144
Spor
double
i.
(kriket oyuncusu) tek sezonda 1000 sayı yapma başarısı
145
Spor
double
i.
(futbol) tek sezonda aynı takımın kazandığı iki müsabaka
146
Spor
double
i.
(dart tahtası) en dış halka
147
Spor
double
i.
(dart) en dış halkaya yapılan atış
148
Spor
double
i.
(bilardo) hedef topun karşı cebe sektiği vuruş
Baseball
149
Beysbol
double
i.
atıcının ikinci kalede beklediği kale vuruşu
150
Beysbol
double
f.
koşarak ikinci kaleye kadar gelmek
151
Beysbol
double
f.
ikili oyunu tamamlarken koşan bir oyuncuyu dışarı çıkarmak
Chess
152
Satranç
double
f.
aynı renkte iki piyonu aynı hizaya getirmek
153
Satranç
double
f.
aynı renkte iki kaleyi aynı hizaya getirmek
Card
154
İskambil
double
i.
güçlü el
155
İskambil
double
i.
(tavlada) bahsi iki katına çıkarma
156
İskambil
double
f.
(briçte) kontur atmak
157
İskambil
double
s.
birbirine karıştırılmış iki kart destesi ile oynanan
158
İskambil
double
s.
çift kart destesi ile oynanan
Wagering
159
Bahisçilik
double
i.
ikili ganyan
160
Bahisçilik
double
i.
iki karşılaşmadan oluşan birleşik bahis
161
Bahisçilik
double
s.
çifte
Music
162
Müzik
double
i.
(16. yüzyıla özgü) bir salon dansı adımı
163
Müzik
double
i.
(öne veya ileri doğru) dört koşar adımdan oluşan halk dansı sekansı
164
Müzik
double
i.
(müzikte) varyasyon
165
Müzik
double
i.
varyasyon ile tekrar edilen bölüm
166
Müzik
double
i.
(müzik bölümünün) tekrara dayalı formu
167
Müzik
double
f.
armonide katlamak
168
Müzik
double
f.
(bir oktav yüksek veya alçak) nota eklemek
169
Müzik
double
f.
(müzik parçası) aynı bölümü tekrarlayarak güçlendirmek
170
Müzik
double
s.
(tempo) ikili
171
Müzik
double
s.
(vuruş) ikili
172
Müzik
double
s.
(vuruş) çift
173
Müzik
double
s.
bir oktav daha düşük çıkan
174
Müzik
double
s.
(orgda) tek noktalı 16 ses aralığında olan
Theatre
175
Tiyatro
double
i.
çift rolde oynayan oyuncu
Cinema
176
Sinema
double
f.
(filmde bir kısım repliği) farklı diller konuşan izleyiciler için hazırlamak
177
Sinema
double
f.
repliği yanlışlıkla yeniden okumak
178
Sinema
double
f.
yabancı dilde dublaj yapmak
Ottoman Turkish
179
Osmanlıca
double
s.
koşa
Archaic
180
Eski Kullanım
double
f.
baştan savmak
181
Eski Kullanım
double
f.
hile yapmak
182
Eski Kullanım
double
f.
kandırmak
183
Eski Kullanım
double
f.
dolandırmak
184
Eski Kullanım
double
zf.
hilekarlıkla
185
Eski Kullanım
double
zf.
yalancılıkla
186
Eski Kullanım
double
zf.
düzenbazlık ile
187
Eski Kullanım
double
zf.
dalavereyle
188
Eski Kullanım
double
zf.
iki yüzlülük ile
"double"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
double harness
i.
evlenme
2
Genel
double standard
i.
çifte standart
3
Genel
double entry
i.
çift giriş
4
Genel
double dealing
i.
iki yüzlülük
5
Genel
double six
i.
düşeş (zar)
6
Genel
double plate
i.
çift plaka
7
Genel
double header
i.
iki lokomotifli tren
8
Genel
double cone
i.
çift koni
9
Genel
double gamble
i.
çifte kumar
10
Genel
double agent
i.
iki taraflı çalışan casus
11
Genel
double handful
i.
koşam
12
Genel
double taxation
i.
çifte vergi
13
Genel
double bend
i.
çift dirsek
14
Genel
double saucepan
i.
birbirinin içine giren iki tencere
15
Genel
double barelled gun
i.
çifte
16
Genel
double door
i.
çift kapı
17
Genel
double dealing
i.
ikiyüzlülük
18
Genel
double one
i.
hepyek
19
Genel
double chair
i.
iki koltuklu teleferik
20
Genel
double bed
i.
iki kişilik yatak
21
Genel
double column
i.
çift sütun
22
Genel
a small double drum
i.
kudüm
23
Genel
double posting
i.
çifte kayıt
24
Genel
double pole
i.
çift kutup
25
Genel
folded double
i.
iki kat
26
Genel
double floor
i.
çift taban
27
Genel
double star
i.
çiftyıldız
28
Genel
twin double
i.
ikiz double
29
Genel
double decker
i.
çift katlı otobüs
30
Genel
double entendre
i.
iki tarafa çekilebilecek söz
31
Genel
double ignition
i.
çift ateşleme
32
Genel
double time
i.
iki kat hızlı
33
Genel
double action
i.
çift etki
34
Genel
double chin
i.
insanda gerdan
35
Genel
double boiler
i.
benmari
36
Genel
double feature
i.
iki film birden
37
Genel
double density
i.
lastikli söz
38
Genel
double cross
i.
aldatma
39
Genel
double window
i.
çift pencere
40
Genel
double take
i.
bir durumun anlamını sonradan kavrama
41
Genel
double boiler
i.
çift kazan
42
Genel
double line
i.
çift hat
43
Genel
double track
i.
çift yol
44
Genel
double blind method
i.
çift kör yöntemi
45
Genel
double loop learning
i.
çift etaplı öğrenme
46
Genel
double boiler
i.
iki katlı tencere
47
Genel
double harness
i.
evlilik bağı
48
Genel
double entry
i.
amerikan usulü defter tutma
49
Genel
double holes
i.
çift delik
50
Genel
double slit
i.
çiftyarık
51
Genel
double jeopardy
i.
çifte yargılama
52
Genel
double taxation
i.
çifte vergilendirme
53
Genel
double standards
i.
çifte standart
54
Genel
double tongue
i.
hilekar
55
Genel
double density
i.
ikircil söz
56
Genel
double earner
i.
birkaç işten para kazanan kişi
57
Genel
double date
i.
iki çiftin buluşması
58
Genel
double deuce
i.
dubara
59
Genel
double room
i.
otelde çift yataklı oda
60
Genel
double entendre
i.
iki anlamlı söz
61
Genel
double meaning
i.
çifte anlam
62
Genel
double duvet cover
i.
çift kişilik nevresim
63
Genel
double duvet cover set
i.
çift kişilik nevresim takımı
64
Genel
double portion
i.
çift porsiyon
65
Genel
double function
i.
çift fonksiyon
66
Genel
double brake block holder
i.
sabo tutucusu
67
Genel
double boiler
i.
ikili tencere
68
Genel
double break
i.
çift kesme
69
Genel
double branch
i.
çift çatal
70
Genel
double house
i.
ikiz ev
71
Genel
double dealer
i.
ikiyüzlü
72
Genel
double signature
i.
çift imza
73
Genel
double-loop learning
i.
çift etaplı öğrenme
74
Genel
double-chin
i.
gerdan
75
Genel
double-dealing
i.
dolandırıcılık
76
Genel
double-crosser
i.
oyunbozan
77
Genel
double-decker
i.
çift katlı otobüs
78
Genel
double-loop learning
i.
çift döngülü öğrenme
79
Genel
double-take
i.
geç anlama
80
Genel
double-entendre
i.
çifte manalandırma
81
Genel
double-dealing
i.
ikiyüzlülük
82
Genel
double-dealer
i.
sahtekar
83
Genel
double-dealer
i.
iki yüzlü
84
Genel
double-glazed window
i.
çift camlı pencere
85
Genel
double-dealer
i.
dolandırıcı
86
Genel
double-glass
i.
çift cam
87
Genel
double-decker
i.
iki katlı otobüs
88
Genel
double-quick
i.
hızlı yürüyüş
89
Genel
double-entendre
i.
çift anlamlılık
90
Genel
double-entendre
i.
biri uygunsuz iki farklı anlam taşıyan söz
91
Genel
double-dealer
i.
ikiyüzlü
92
Genel
double-magnum
i.
büyük şarap şişesi
93
Genel
double-decker
i.
ranza
94
Genel
double-entendre
i.
tevriye
95
Genel
double-entendre
i.
cinasa benzer bir konuşma şekli
96
Genel
double-edged sword
i.
iki tarafı keskin kılıç
97
Genel
double-declutch
i.
çift debriyaj
98
Genel
double-decker
i.
su çizgisi üzerinde iki güvertesi olan gemi
99
Genel
double-edged compliment
i.
iğneli kompliman
100
Genel
double-decker
i.
iki katlı taşıt
101
Genel
double-glazing
i.
çift cam
102
Genel
double dealer
i.
iki yüzlü
103
Genel
double envelopment
i.
çift taraflı kuşatma
104
Genel
double-crosser
i.
ikiyüzlü
105
Genel
double decker bus
i.
iki katlı otobüs
106
Genel
double decker bus
i.
çift katlı otobüs
107
Genel
f double flat
i.
f çift bemol
108
Genel
double door
i.
çift kanatlı kapı
109
Genel
double-leaf door
i.
çift kanatlı kapı
110
Genel
double-lock
i.
çifte kilit
111
Genel
double feature
i.
iki film bir arada
112
Genel
double glove
i.
çift eldiven
113
Genel
double dutch
i.
aynı anda iki farklı yöne sallanan ikili oyun ipi
114
Genel
double bind
i.
çifte açmaz
115
Genel
double tap
i.
çift vuruş
116
Genel
double-barrel surname
i.
iki addan oluşan soyadı
117
Genel
double-barrelled name
i.
iki addan oluşan isim
118
Genel
double act
i.
iki kişilik gösteri
119
Genel
double-wide mobile home
i.
çift üniteli mobil/taşınabilir ev
120
Genel
double tier cake
i.
iki katlı pasta
121
Genel
double chin
i.
gıdı
122
Genel
b-double
i.
uzun tır
123
Genel
double pluggers
i.
parmak arası terlik
124
Genel
double wedding
i.
çifte düğün
125
Genel
double bed
i.
çift kişilik yatak
126
Genel
double time
i.
çifte mesai
127
Genel
double time
i.
koşar adım
128
Genel
double date
i.
iki çiftli randevu
129
Genel
double sofa
i.
ikili koltuk
130
Genel
double trouble
i.
bir dans hareketi
131
Genel
double trouble
i.
çifte sorun
132
Genel
double trouble
i.
çifte dert
133
Genel
double jeopardy
i.
çifte risk
134
Genel
double-sided tape
i.
çift taraflı bant
135
Genel
double bed sheet
i.
çift kişilik çarşaf
136
Genel
double bind
i.
çözümsüz çelişki
137
Genel
double chance
i.
çift şans
138
Genel
double chance
i.
çifte şans
139
Genel
double handling
i.
köpek podyumda iken, köpeğin dikkatini çekip hareketlerine yön verilmesi
140
Genel
double minaret madrasah
i.
çifte minareli medrese
141
Genel
double headed arrow
i.
çift yönlü ok
142
Genel
double booking
i.
çifte rezervasyon
143
Genel
double digit number
i.
iki basamaklı sayı
144
Genel
double pneumonia
i.
iki taraflı zatürre
145
Genel
double wall
i.
dubleks torba
146
Genel
double cuffs
i.
plastik kayışlı kelepçe
147
Genel
double bluff
i.
blöf yaparcasına hareket etme
148
Genel
double bluff
i.
blöf gibi anlaşılan davranış
149
Genel
double check
i.
dikkatli inceleme
150
Genel
double check
i.
detaylı inceleme
151
Genel
double check
i.
detaylı araştırma
152
Genel
double cross
i.
kazanma
153
Genel
double cross
i.
galibiyet alma
154
Genel
double cross
i.
kazanmak için uğraşma
155
Genel
double cross
i.
didinip durma
156
Genel
double cross
i.
kazanmaya çalışma
157
Genel
double cross
i.
yenilgiyi kabul etmeme
158
Genel
double day
i.
çift mesai
159
Genel
double day
i.
çalışan anneye ait iş ve ev sorumlulukları
160
Genel
double digit
i.
çift haneli tam sayı
161
Genel
double digit
i.
iki basamaklı sayı
162
Genel
double digits [us]
i.
çift haneli sayı
163
Genel
double digits [us]
i.
çift haneli yüzde
164
Genel
double dipping
i.
aynı kaynaktan elde edilen iki gelir
165
Genel
double dutch
i.
anlaşılmaz şey
166
Genel
double dutch
i.
anlaşılmaz konuşma
167
Genel
double elephant paper
i.
büyük bir kağıt boyutu
168
Genel
double jump
i.
aynı pulla art arda iki hamle yaparak rakibin iki pulunu yeme
169
Genel
double letter
i.
iki sayfaya yazılıp çift posta ücreti gerektiren mektup
170
Genel
double negative
i.
çift olumsuzlama
171
Genel
double negative
i.
olumsuzu inkar yoluyla olumluyu doğrulama
172
Genel
double quick
i.
hızlı ritim
173
Genel
double quick
i.
hızlı tempo
174
Genel
double quick
i.
iki kat hızlı tempo
175
Genel
double take
i.
ikinci kez bakma
176
Genel
double-talk
i.
abuk sabuk söz
177
Genel
double-talk
i.
anlamsız söz
178
Genel
double-talk
i.
teknik dilde anlaşılmaz söz kalabalığı
179
Genel
double-bitted ax
i.
başının iki tarafı da kesici olan balta
180
Genel
double-bitted axe
i.
başının iki tarafı da kesici olan balta
181
Genel
double-breasted jacket
i.
kruvaze ceket
182
Genel
double-breasted suit
i.
kruvaze ceketli takım
183
Genel
double-dip
i.
(hız trenlerinde) yolun yarısında bir süreliğine düzleşen tepe
184
Genel
double-take
i.
ikinci kez bakma
185
Genel
cross double fitché
i.
kollarının uçları iki sivri uca ayrılan haç
186
Genel
aa (double-a) game
i.
orta bütçeli video oyunu
187
Genel
double up on
f.
bölüşmek
188
Genel
play a double game
f.
ikili oynamak
189
Genel
double space
f.
çift aralıkla yazmak
190
Genel
see double
f.
şeşi beş görmek
191
Genel
see double
f.
çift görmek
192
Genel
see double
f.
çatal görmek
193
Genel
double up
f.
eğilmek
194
Genel
double cross
f.
aldatmak
195
Genel
double up
f.
iki büklüm olmak
196
Genel
see double
f.
biri iki görmek
197
Genel
double up on
f.
paylaşmak
198
Genel
double up
f.
iki büklüm etmek
199
Genel
double for
f.
dublörlüğünü yapmak
200
Genel
double up with
f.
ile aynı odayı paylaşmak
201
Genel
live a double life
f.
ikiyüzlü bir hayat yaşamak
202
Genel
double park
f.
arabayı yolun ortasında bırakmak
203
Genel
play a double game
f.
iki tarafı da idare etmek
204
Genel
double up
f.
ikiye katlamak
205
Genel
make double line
f.
çift sıra olmak
206
Genel
double up
f.
bükülmek
207
Genel
see double
f.
sarhoş olmak
208
Genel
bend double
f.
belini bükmek
209
Genel
double up
f.
paylaşmak
210
Genel
double back
f.
aynı yoldan geri dönmek
211
Genel
be bent double
f.
iki kat olmak
212
Genel
double-quick
f.
hızlı yürümek
213
Genel
double-park
f.
iki sıra parketmek
214
Genel
double-space
f.
çift aralıkla yazmak (daktiloda/bilgisayarda)
215
Genel
double-cross
f.
kancıklık etmek
216
Genel
double-check
f.
çifte kontrol yapmak
217
Genel
double-clutch
f.
vites değiştirirken iki kere debriyaja basmak
218
Genel
double-cross
f.
ihanet etmek
219
Genel
double-check
f.
çifte kontrol etmek
220
Genel
double-check
f.
tekrar kontrol etmek
221
Genel
double-cross
f.
kazıklamak
222
Genel
double-cross
f.
dolandırmak
223
Genel
double-cross
f.
kazık atmak
224
Genel
double-space
f.
çift aralıkla yazmak
225
Genel
double-bank
f.
bisiklet veya motosiklette ikinci bir kişiyi taşımak
226
Genel
double-cross
f.
sırtından vurmak
227
Genel
double-clutch
f.
çift debriyaj yapmak
228
Genel
double-cross
f.
ikiyüzlülük etmek
229
Genel
double-cross
f.
aldatmak
230
Genel
practice double standard
f.
çifte standart uygulamak
231
Genel
apply double standard
f.
çifte standart uygulamak
232
Genel
double up as a bed
f.
açılınca yatak olmak
233
Genel
live a double life
f.
çifte hayat yaşamak
234
Genel
double-bank an oar
f.
iki adam bir küreği çekecek şekilde ayarlama yapmak
235
Genel
double back
f.
ters yöne gitmek
236
Genel
double back
f.
tersine gitmek
237
Genel
double-bluff
f.
blöf yapar gibi kandırmak
238
Genel
double-check
f.
çifte kontrole tabi tutulmak
239
Genel
double-check
f.
çifte denetime tabi olmak
240
Genel
double-check
f.
detaylı inceleme yapmak
241
Genel
double-check
f.
detaylı araştırma yapmak
242
Genel
double-date
f.
çift randevuya çıkmak
243
Genel
double-date
f.
çiftler halinde randevuya çıkmak
244
Genel
double-date
f.
çiftler halinde buluşmak
245
Genel
double dye
f.
iki kez boyamak
246
Genel
double-quick
f.
hızlı hareket etmek
247
Genel
double-quick
f.
hızlı hareket ettirmek
248
Genel
double-quick
f.
hızlı çalıştırmak
249
Genel
double scull
f.
ağırlığı patenlerin iç kenarına verip ayakları birbirine yaklaştırıp birbirinden uzaklaştırarak geriye doğru gitmek
250
Genel
double-talk
f.
laf salatası yapmak
251
Genel
double-talk
f.
kaçamaklı konuşmak
252
Genel
double-talk
f.
yuvarlak konuşmak
253
Genel
double-time
f.
hızlı hareket etmek
254
Genel
double-time
f.
hızlı hareket ettirmek
255
Genel
double-time
f.
hızlı çalıştırmak
256
Genel
double-book
f.
yalnızca birinin kullanılacağı iki rezervasyon yaptırmak
257
Genel
double-book
f.
aynı anda birden fazla müşterinin kullanımı için rezerve etmek
258
Genel
double-charge
f.
fazla fiyat yükseltmek
259
Genel
double-charge
f.
abartmak
260
Genel
double-dip
f.
iki kaynaktan aynı anda para elde etmek
261
Genel
double-dip
f.
bir devlet dairesinde çalışırken diğerinden emekli maaşı almak
262
Genel
double-dye
f.
tekrar boyamak
263
Genel
double-dye
f.
üst üste iki kez boyamak
264
Genel
double-lock
f.
özenle bağlamak
265
Genel
double-lock
f.
özenle sabitlemek
266
Genel
double-shade
f.
(bir yerin) doğal karanlığını iki katına çıkarmak
267
Genel
double-team
f.
taşırken iki takım kullanmak
268
Genel
double-team
f.
çift kuvvet getirmek
269
Genel
double edged
s.
iki tarafı keskin
270
Genel
double faced
s.
yüze gülücü
271
Genel
double tongued
s.
yüze gülücü
272
Genel
bent double
s.
iki büklüm
273
Genel
double edged
s.
çift taraflı
274
Genel
double keeled
s.
çift karineli
275
Genel
double layered
s.
ikikatlı
276
Genel
double screen
s.
çift ekran
277
Genel
double minded
s.
kararsız
278
Genel
double spaced
s.
çift satır
279
Genel
double breasted
s.
çift göğüslü
280
Genel
bent double
s.
iki kat
281
Genel
double-quick
s.
hızlı
282
Genel
double-edged
s.
iki tarafı keskin
283
Genel
double-edged
s.
çift ağızlı
284
Genel
double-tongued
s.
iki yüzlü
285
Genel
double-quick
s.
hemencecik
286
Genel
double-dealing
s.
sahte
287
Genel
double-faced
s.
çift yüzlü
288
Genel
double-quick
s.
çok çabuk
289
Genel
double-dealing
s.
iki yüzlü
290
Genel
double-minded
s.
iki yüzlü
291
Genel
double-dealing
s.
aldatıcı
292
Genel
double-quick
s.
jet gibi
293
Genel
double-barrelled
s.
iki maksatlı
294
Genel
double-dealing
s.
ikiyüzlü
295
Genel
double-jointed
s.
iki eklemli
296
Genel
double-chinned
s.
çifte gerdanlı
297
Genel
double-breasted
s.
kruvaze
298
Genel
double-faced
s.
iki taraflı (kumaş)
299
Genel
double-faced
s.
iki yüzlü
300
Genel
double-dyed
s.
kaşarlanmış
301
Genel
double-faced
s.
ikiyüzlü
302
Genel
double-quick
s.
çabucak
303
Genel
double-edged
s.
hem lehte hem aleyhte olan
304
Genel
double-tongued
s.
hilekar
305
Genel
double-glazed
s.
çift camlı
306
Genel
double-acting
s.
çift etkili
307
Genel
double-faced
s.
çift taraflı
308
Genel
double-minded
s.
kararsız
309
Genel
double-spaced
s.
çift aralıklı (yazı)
310
Genel
double-barrelled
s.
iki işe yarayan
311
Genel
double-current
s.
çift akımlı
312
Genel
double-quick
s.
rüzgar gibi
313
Genel
double-headed
s.
çift başlı
314
Genel
double-bedded
s.
çift yataklı
315
Genel
double-breasted
s.
çift düğmeli
316
Genel
double-digit
s.
çift haneli
317
Genel
double-dealing
s.
acem kılıcı gibi
318
Genel
double-faced
s.
acem kılıcı gibi
319
Genel
double-edged
s.
iki ağızlı
320
Genel
double-tongued
s.
sahtekar
321
Genel
double-barreled
s.
iki namlulu
322
Genel
double-minded
s.
samimiyetsiz
323
Genel
double-barrelled
s.
iki parçalı
324
Genel
double-breasted
s.
kruvaze (ceket)
325
Genel
double-digit
s.
çift rakamlı
326
Genel
double-armed
s.
çift kollu
327
Genel
double-deck
s.
çift katlı
328
Genel
double-roof
s.
çift çatılı
329
Genel
double-fronted
s.
çift yönlü/cepheli
330
Genel
double-headed
s.
iki başlı
331
Genel
double-barrelled
s.
çift anlamlı
332
Genel
double-barrelled
s.
çift namlulu
333
Genel
double-barrelled
s.
iki soyadlı
334
Genel
double-barreled
s.
iki işe yarayan
335
Genel
double-barreled
s.
iki amaçlı
336
Genel
double-barreled
s.
çifte soyadlı
337
Genel
double-barrelled
s.
çifte soyadlı
338
Genel
double-barreled
s.
çift anlamlı
339
Genel
double-barreled
s.
çift namlulu
340
Genel
double-barrelled
s.
iki amaçlı
341
Genel
double-barreled
s.
iki maksatlı
342
Genel
double-barreled
s.
iki parçalı
343
Genel
double-barreled
s.
iki soyadlı
344
Genel
double-barrelled
s.
iki namlulu
345
Genel
double bladed
s.
çift bıçaklı
346
Genel
double minaret
s.
çifte minareli
347
Genel
two-double
s.
iki kat
348
Genel
two-double
s.
çift
349
Genel
two-double
s.
iki büklüm
350
Genel
double-dealing
s.
dolandırıcı
351
Genel
double-dealing
s.
yalancı
352
Genel
double-dealing
s.
ahlaksız
353
Genel
double-dealing
s.
hain
354
Genel
double-dealing
s.
düzenbaz
355
Genel
double-dealing
s.
şerefsiz
356
Genel
double-digit
s.
yüzde on olan
357
Genel
double-digit
s.
yüzde onu aşan
358
Genel
double-digit
s.
çift hanelere varan
359
Genel
double figure [uk]
s.
çift rakamlı
360
Genel
double figure [uk]
s.
çift haneli
361
Genel
double-ring
s.
çiftlerin yeminlerini okurken birbirlerine alyans taktıkları (düğün töreni)
362
Genel
double-banked
s.
iki katlı
363
Genel
double-banked
s.
iki sıralı
364
Genel
double-dyed
s.
iki kez boyanmış
365
Genel
double-dyed
s.
tamamen renklendirilmiş
366
Genel
double-dyed
s.
yoğun şekilde renklendirilmiş
367
Genel
double-dyed
s.
esaslı
368
Genel
double-dyed
s.
kapsamlı
369
Genel
double-eyed
s.
aldatıcı görünen
370
Genel
double-handed
s.
iki denizcili
371
Genel
double-handed
s.
iki denizci gerektiren
372
Genel
double-handed
s.
iki denizciye uygun olan
373
Genel
double-handed
s.
iki denizcinin kullandığı (tekne)
374
Genel
double-hearted
s.
düzenbaz
375
Genel
double-hearted
s.
aldatıcı
376
Genel
double-hearted
s.
güvenilmez
377
Genel
double-hearted
s.
yalancı
378
Genel
double-milled
s.
iki kez inceltilmiş (kumaş)
379
Genel
double-sided
s.
iki taraflı
380
Genel
double-sided
s.
iki yüzlü
381
Genel
double-sided
s.
iki yönlü
382
Genel
at the double
zf.
koşar adım
383
Genel
on the double
zf.
fırtına gibi
384
Genel
at the double
zf.
yellim yelalim
385
Genel
on the double
zf.
yellim yelalim
386
Genel
at the double
zf.
fırtına gibi
387
Genel
on the double
zf.
bir koşu
388
Genel
on the double
zf.
koşar adım
389
Genel
at the double
zf.
koşar adımla
390
Genel
in double time
zf.
hızla
391
Genel
double-quick
zf.
hızla
392
Genel
double quick
zf.
daha hızlı
393
Genel
double-handed
zf.
diğerine yardım eden iki insandan her biriyle
394
Genel
go at the double!
ünl.
marş marş
395
Genel
cmd (common meter double)
kısalt.
müzikte bir tür ölçü
Phrasals
396
Öbek Fiiller
double up with someone
f.
birisiyle paylaşmak
397
Öbek Fiiller
double down
f.
daha inatçı veya kararlı olmak
398
Öbek Fiiller
double down
f.
üstelemek
399
Öbek Fiiller
double up
f.
iki büklüm olmak
400
Öbek Fiiller
double up
f.
yerlere yatırmak
401
Öbek Fiiller
double up
f.
eşleştirmek
402
Öbek Fiiller
double up
f.
eşlemek
403
Öbek Fiiller
double up
f.
ikili grup yapmak
404
Öbek Fiiller
double up
f.
ikili gruplara ayırmak
405
Öbek Fiiller
double up
f.
eşleşmek
406
Öbek Fiiller
double up
f.
bir araya gelmek
407
Öbek Fiiller
double up
f.
iki iş görmek
408
Öbek Fiiller
double up
f.
aynı anda iki iş yapmak
409
Öbek Fiiller
double up
f.
iki işi bir arada yapmak
410
Öbek Fiiller
double up
f.
iki şey yerine geçmek
411
Öbek Fiiller
double up
f.
başkasının yerine de bakmak
412
Öbek Fiiller
double up
f.
üst üste iki kez yapmak
413
Öbek Fiiller
double up
f.
iki kez yapmak
414
Öbek Fiiller
double up
f.
tek kişilik yerde iki kişi kalmak
415
Öbek Fiiller
double up
f.
iki kişi beraber kalmak
416
Öbek Fiiller
double up
f.
(bir kişilik yeri veya şeyi) iki kişi paylaşmak
417
Öbek Fiiller
double up
f.
pokerde sahip olunan pulları iki katına çıkarmak
418
Öbek Fiiller
double up
f.
eşleştirilmek
419
Öbek Fiiller
double up
f.
ikili gruplar haline getirilmek
420
Öbek Fiiller
double up
f.
ikili gruplara ayrılmak
421
Öbek Fiiller
double up
f.
iki katına çıkarmak
422
Öbek Fiiller
double up
f.
iki mislini yapmak
423
Öbek Fiiller
double up
f.
iki kat artırmak
424
Öbek Fiiller
double up
f.
bir şeyi iki kişi paylaşmak
425
Öbek Fiiller
double up
f.
bir kişilik şeyi iki kişi paylaşmak
426
Öbek Fiiller
double up
f.
aynı anda iki şeyi yapmak
427
Öbek Fiiller
double up
f.
iki işi birden yapmak
428
Öbek Fiiller
double as
f.
başka bir şey olarak da görev yapmak
429
Öbek Fiiller
double as
f.
başka bir şey görevi de yapmak
430
Öbek Fiiller
double as
f.
aynı zamanda bir şey daha olmak
431
Öbek Fiiller
double as
f.
(aynı zamanda) bir şey olarak da çalışmak/hizmet vermek
432
Öbek Fiiller
double as
f.
aynı zamanda bir şey de olmak
433
Öbek Fiiller
double over
f.
ikiye katlamak
434
Öbek Fiiller
double over
f.
ortadan ikiye kıvırmak/katlamak
435
Öbek Fiiller
double over
f.
ikiye katlanmak
436
Öbek Fiiller
double over
f.
ortadan ikiye katlanmak
437
Öbek Fiiller
double over
f.
iki büklüm yapmak
438
Öbek Fiiller
double over
f.
iki büklüm etmek
439
Öbek Fiiller
double over
f.
iki büklüm olmasına neden olmak
440
Öbek Fiiller
double over
f.
iki büklüm olmak
441
Öbek Fiiller
double up with (someone)
f.
(biriyle) eş olmak
442
Öbek Fiiller
double up with (someone)
f.
(biriyle) ikili eş olmak
443
Öbek Fiiller
double up with (someone)
f.
(biriyle) eşleşmek
444
Öbek Fiiller
double up with (someone)
f.
(biriyle) eş yapmak
445
Öbek Fiiller
double up with (someone)
f.
(biriyle) eşleştirmek
446
Öbek Fiiller
double up with (someone)
f.
(biriyle) ikili eş yapmak
Phrases
447
İfadeler
double the amount of
expr.
iki katı
Colloquial
448
Konuşma Dili
double bill
i.
çift fatura kesme
449
Konuşma Dili
double bill
i.
fatura usulsüzlüğü
450
Konuşma Dili
double-dipping
i.
çifte gelir/kazanç
451
Konuşma Dili
double whammy
i.
çifte sorun
452
Konuşma Dili
double whammy
i.
çifte dezavantaj
453
Konuşma Dili
double-dipping
i.
çift gelir/kazanç
454
Konuşma Dili
double muslim
i.
koyu müslüman
455
Konuşma Dili
double saw
i.
20 dolarlık banknot
456
Konuşma Dili
double saw
i.
yirmilik (dolar)
457
Konuşma Dili
double sawbuck
i.
iki onluk (dolar)
458
Konuşma Dili
double saw(buck)
i.
yirmilik (dolar)
459
Konuşma Dili
double saw(buck)
i.
iki onluk (dolar)
460
Konuşma Dili
double six
i.
bir yıl
461
Konuşma Dili
double six
i.
üst üste iki altı ay
462
Konuşma Dili
double-bagger
i.
beyzbolda ikinci kaleyi almayı sağlayacak kadar uzağa yapılan vuruş
463
Konuşma Dili
double bagger
i.
beyzbolda ikinci kaleyi almayı sağlayacak kadar uzağa yapılan vuruş
464
Konuşma Dili
double-bagger
i.
çok çirkin insan
465
Konuşma Dili
double-bagger
i.
iğrenç görünüşlü insan
466
Konuşma Dili
double-bagger
i.
gudubet
467
Konuşma Dili
double-decker
i.
çift katlı sandviç
468
Konuşma Dili
double-decker
i.
duble sandviç
469
Konuşma Dili
double-decker
i.
iki katlı otobüs
470
Konuşma Dili
double-decker
i.
çift katlı sandviç
471
Konuşma Dili
double-decker
i.
duble sandviç
472
Konuşma Dili
double-dome
i.
inek (öğrenci)
473
Konuşma Dili
double-dome
i.
çok zeki
474
Konuşma Dili
double-dome
i.
entelektüel kimse
475
Konuşma Dili
double-dome
i.
bilgili kimse
476
Konuşma Dili
double-dome
i.
aydın kimse
477
Konuşma Dili
double-dome
i.
mürekkep yalamış kimse
478
Konuşma Dili
double-dome
i.
entel tip
479
Konuşma Dili
double-dome
i.
entelektüel
480
Konuşma Dili
double-dome
i.
bilgili
481
Konuşma Dili
double-dome
i.
aydın
482
Konuşma Dili
double-dome
i.
mürekkep yalamış
483
Konuşma Dili
h-e-double-toothpicks
i.
cehennem (çoğunlukla yazı dilinde kullanılmayan, farklı şekillerde hecelenebilen şaka yollu bir hüsnütabir)
484
Konuşma Dili
double bogey
i.
(golfte) beraberlikten iki sayı fazla
485
Konuşma Dili
double crosser
i.
oyunbozan
486
Konuşma Dili
double crosser
i.
ikiyüzlü
487
Konuşma Dili
double crosser
i.
ikili oynayan
488
Konuşma Dili
double crosser
i.
dolandırıcı
489
Konuşma Dili
double crosser
i.
hain
490
Konuşma Dili
double eagle
i.
golfte par sayısından 3 eksik olan skor
491
Konuşma Dili
double tap
i.
çift tıklama
492
Konuşma Dili
double tap
i.
çift tık
493
Konuşma Dili
double foot plow
i.
tek atın çektiği iki kürekli saban
494
Konuşma Dili
double play [us]
i.
tek eylemden iki sonuç elde etme
495
Konuşma Dili
double-dip
i.
üzerinde iki top dondurma bulunan külah
496
Konuşma Dili
double-u
i.
tuvalet
497
Konuşma Dili
double-u
i.
lavabo
498
Konuşma Dili
live a double life
f.
iki hayat yaşamak
499
Konuşma Dili
double eagle
f.
golfte par sayısından 3 eksik olan skoru yapmak
500
Konuşma Dili
double tap
f.
(silahı) iki kere üst üste ateşlemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of double
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy