Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
knock out
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"knock out"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
knock out
f.
tıngırdatmak
2
Genel
knock out
f.
çarpmak
3
Genel
knock out
f.
yenmek
4
Genel
knock out
f.
nakavt etmek
5
Genel
knock out
f.
yormak
6
Genel
knock out
f.
öldürmek
7
Genel
knock out
f.
devirmek
8
Genel
knock out
f.
yere yıkmak
Phrasals
9
Öbek Fiiller
knock out
f.
nakavt etmek
10
Öbek Fiiller
knock out
f.
yere yıkmak
11
Öbek Fiiller
knock out
f.
hızlıca yapıvermek
12
Öbek Fiiller
knock out
f.
çalışamaz hale getirmek
13
Öbek Fiiller
knock out
f.
mahvetmek
14
Öbek Fiiller
knock out
f.
yok etmek
15
Öbek Fiiller
knock out
f.
yormak
16
Öbek Fiiller
knock out
f.
perişan etmek
17
Öbek Fiiller
knock out
f.
yanmış tütünü düşürecek şekilde (tütün çubuğuna) vurmak
18
Öbek Fiiller
knock out
f.
düşünemez hale getirmek
19
Öbek Fiiller
knock out
f.
şaşırtmak
20
Öbek Fiiller
knock out
f.
(birine veya bir şeye) çarpmak
21
Öbek Fiiller
knock out
f.
(birini veya bir şeyi) sağa sola vurmak
Colloquial
22
Konuşma Dili
knock out
f.
vurup dışarı atmak
23
Konuşma Dili
knock out
f.
belli bir sınırın dışına göndermek
24
Konuşma Dili
knock out
f.
vurarak dökmek
25
Konuşma Dili
knock out
f.
yarış dışı bırakmak
26
Konuşma Dili
knock out
f.
diskalifiye etmek
27
Konuşma Dili
knock out
f.
kullanılmaz hale getirmek
28
Konuşma Dili
knock out
f.
etkisiz hale getirmek
29
Konuşma Dili
knock out
f.
işlemez hale getirmek
30
Konuşma Dili
knock out
f.
çok sayıda üretmek
31
Konuşma Dili
knock out
f.
bolca üretmek
Idioms
32
Deyim
knock out
f.
yatırmak
33
Deyim
knock out
f.
uyutmak
34
Deyim
knock out
f.
uyutarak öldürmek
35
Deyim
knock out
f.
bitap düşürmek
36
Deyim
knock out
f.
pestilini çıkarmak
37
Deyim
knock out
f.
bir işi acele ile bitirmek
38
Deyim
knock out
f.
hızlıca halledivermek
39
Deyim
knock out
f.
kafasına vurarak bayıltmak
Technical
40
Teknik
knock out
i.
irtibat kutusu kapağı
41
Teknik
knock out
f.
vurup yıkmak
Slang
42
Argo
knock out
f.
dışarı dökmek
43
Argo
knock out
f.
dışarı çıkarmak
44
Argo
knock out
f.
dökmek
45
Argo
knock out
f.
çok etkilemek
46
Argo
knock out
f.
çok heyecanlandırmak
47
Argo
knock out
f.
çok mahcup etmek
48
Argo
knock out
f.
bozmak
49
Argo
knock out
f.
elemek
50
Argo
knock out
f.
saf dışı bırakmak
51
Argo
knock out
f.
tamamlamak
52
Argo
knock out
f.
üretmek
53
Argo
knock out
f.
yapıp bitirmek
British Slang
54
İngiliz Argosu
knock out
f.
satmak
"knock out"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 331 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a knock-down drag-out fight
i.
şiddetli ağız kavgası
2
Genel
a knock-down drag-out fight
i.
meydan kavgası
3
Genel
knock someone out
f.
yere yıkmak (birini)
4
Genel
knock somebody out
f.
nakavt etmek
5
Genel
knock out (someone)
f.
birini yere yıkmak
6
Genel
knock one’s teeth out
f.
birinin dişlerini dökmek
Phrasals
7
Öbek Fiiller
knock someone out
f.
birini bitap düşürmek
8
Öbek Fiiller
knock someone out
f.
birini çok yormak
9
Öbek Fiiller
knock someone out
f.
birini yıpratmak
10
Öbek Fiiller
knock something out
f.
devre dışı bırakmak
11
Öbek Fiiller
knock something out
f.
çalışamaz hale getirmek
12
Öbek Fiiller
knock something out
f.
acilen bir şey ortaya çıkarmak
13
Öbek Fiiller
knock something out
f.
hızlıca bir şey yaratmak
14
Öbek Fiiller
knock something out
f.
hızlıca yazmak
15
Öbek Fiiller
knock something out
f.
hemen yazmak
16
Öbek Fiiller
knock out of
f.
vura vura çıkarmak
17
Öbek Fiiller
knock out of
f.
(bir şey) çıkana kadar vurmak
18
Öbek Fiiller
knock out of
f.
vura vura/döve döve söyletmek
Colloquial
19
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
20
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) öldüresiye dövmek
21
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) çok fena benzetmek
22
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
23
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) açık ara farkla yenmek
24
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
tozunu attırmak
25
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) bozguna/hezimete uğratmak
26
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) tamamen geride bırakmak
27
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) egosunu kırmak
28
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) gururunu yerle bir etmek
29
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) kibrini kırmak
30
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) küçük düşürmek
31
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) rezil etmek
32
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birini) bozum etmek
33
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) gururunu incitmek
34
Konuşma Dili
knock the starch out of (one)
f.
(birinin) gururunu yere sermek
35
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
36
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birini) öldüresiye dövmek
37
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birini) çok fena benzetmek
38
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
39
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) kendine güvenini kırmak
40
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) özgüvenini yerle bir etmek
41
Konuşma Dili
knock the stuffing out of (one)
f.
(birinin) özgüvenini yıkmak
42
Konuşma Dili
knock the stuffing out of someone
f.
birinin kendine güvenini kırmak
43
Konuşma Dili
knock the stuffing out of someone
f.
birinin özgüvenini yerle bir etmek
44
Konuşma Dili
knock the stuffing out of someone
f.
birinin özgüvenini yıkmak
45
Konuşma Dili
knock the stuffing out of someone
f.
birinin gücünü kırmak
46
Konuşma Dili
knock the stuffing out of somebody
f.
birine kendini ruhsal veya fiziksel olarak zayıf hissettirmek
47
Konuşma Dili
knock the stuffing out of somebody
f.
birine kendini güçsüz hissettirmek
48
Konuşma Dili
knock the stuffing out of somebody
f.
birine gücü/özgüveni alınmış gibi hissettirmek
49
Konuşma Dili
knock the stuffing out of somebody
f.
birine kendini halsiz hissettirmek
50
Konuşma Dili
knock seven bells out of [uk]
f.
ağzını burnunu kırmak
51
Konuşma Dili
knock yourself out
expr.
yap da görelim
52
Konuşma Dili
don't knock yourself out
expr.
kendini çok yorma
53
Konuşma Dili
don't knock yourself out
expr.
kendini perişan etme
Idioms
54
Deyim
knock-down-drag-out (us)
i.
ağız dalaşı
55
Deyim
knock-down-drag-out
i.
aşırı şiddetli kavga
56
Deyim
knock-down-drag-out
i.
aşırı şiddetli tartışma
57
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
pelte gibi oluncaya kadar dövmek
58
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
59
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
60
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
pestili çıkıncaya kadar dövmek
61
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek/pataklamak
62
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
pestilini çıkarmak
63
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
bir güzel benzetmek
64
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
65
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
beynini dağıtmak/patlatmak
66
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
canını çıkarmak
67
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
canına okumak
68
Deyim
knock the hell out of somebody/something
f.
öldüresiye dövmek
69
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
pelte gibi oluncaya kadar dövmek
70
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
71
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
72
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
pestili çıkıncaya kadar dövmek
73
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek/pataklamak
74
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
pestilini çıkarmak
75
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
bir güzel benzetmek
76
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
77
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
beynini dağıtmak/patlatmak
78
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
canını çıkarmak
79
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
canına okumak
80
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
öldüresiye dövmek
81
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla yenmek
82
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla kazanmak
83
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla galip gelmek
84
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
açık ara farkla mağlup etmek
85
Deyim
knock the hell out of (one)
f.
bozguna/hezimete uğratmak
86
Deyim
knock (someone) out of the box
f.
(beyzbolda atıcıyı) (çok fazla vuruş kaçırdığı için) oyundan almak
87
Deyim
get into a knock-down-drag-out fight (us)
f.
ağız dalaşına girmek
88
Deyim
knock the daylights out of
f.
ağzını burnunu dağıtmak
89
Deyim
knock the legs out from under someone/something
f.
altını oymak
90
Deyim
knock the legs out from under someone/something
f.
argümanı çürütmek
91
Deyim
knock the bejeebers out of someone
f.
birisini öldüresiye dövmek
92
Deyim
knock the starch out of someone
f.
birisini öldüresiye dövmek
93
Deyim
knock the starch out of someone
f.
birisini çok kötü benzetmek
94
Deyim
knock the stuffing out of someone
f.
birisini çok kötü benzetmek
95
Deyim
knock the stuffing out of someone
f.
birisini öldüresiye dövmek
96
Deyim
knock the starch out of someone
f.
birisini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
97
Deyim
knock the tar out of somebody
f.
bozguna uğratmak
98
Deyim
knock the props out from under someone
f.
birisinin kendine olan güvenini zedelemek
99
Deyim
knock the stuffing out of someone
f.
birisini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
100
Deyim
knock oneself out
f.
çok çalışmak
101
Deyim
knock the hell out of
f.
dövmek
102
Deyim
knock the stuffing out of someone
f.
dut yemiş bülbüle çevirmek
103
Deyim
knock the tar out of somebody
f.
fena benzetmek
104
Deyim
knock the bottom out of
f.
foyasını meydana çıkarmak
105
Deyim
knock the tar out of somebody
f.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek
106
Deyim
knock the wind out of someone's sails
f.
gururunu kırmak
107
Deyim
knock the (living) daylights out of
f.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek
108
Deyim
knock the tar out of somebody
f.
hezimete uğratmak
109
Deyim
knock oneself out
f.
gayret göstermek
110
Deyim
knock the hell out of
f.
gününü göstermek
111
Deyim
knock it out of the park
f.
iyi iş çıkarmak
112
Deyim
knock the stuffing out of
f.
kuyruğunu tava sapına çevirmek
113
Deyim
knock the wind out of someone's sails
f.
nefes alamaz duruma getirmek
114
Deyim
knock the wind out of someone's sails
f.
nefesini kesmek
115
Deyim
knock the wind out of someone's sails
f.
küçük düşürmek
116
Deyim
knock the living daylights out of
f.
kötek atmak
117
Deyim
knock the tar out of somebody
f.
komalık etmek
118
Deyim
knock hell out of
f.
şiddetle vurmak
119
Deyim
knock the stuffing out of
f.
pestilini çıkarmak
120
Deyim
knock the hell out of
f.
şiddetle vurmak
121
Deyim
knock the wind out of someone's sails
f.
soluksuz bırakmak
122
Deyim
knock the bottom out of
f.
temelini sarsmak
123
Deyim
knock the bottom out of
f.
temelinden sarsmak
124
Deyim
knock someone out
f.
(birini) çok şaşırtmak ya da sevindirmek
125
Deyim
knock the bottom out of something
f.
(planlarını) alt üst etmek
126
Deyim
knock the bottom out of something
f.
(plan) suya düşürmek
127
Deyim
knock (someone) out of the box
f.
çok sayı kaçırdığı için bir atıcıyı oyun dışı bırakmak (beysbol)
128
Deyim
knock (something) out of the ballpark
f.
iyi iş çıkarmak
129
Deyim
knock (something) out of the ballpark
f.
bir şeyi çok iyi yapmak
130
Deyim
knock (something) out of the ballpark
f.
olağanüstü bir başarı elde etmek
131
Deyim
knock (something) out of the park
f.
iyi iş çıkarmak
132
Deyim
knock (something) out of the park
f.
bir şeyi çok iyi yapmak
133
Deyim
knock (something) out of the park
f.
olağanüstü bir başarı elde etmek
134
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) pelte gibi oluncaya kadar vurmak
135
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) bir güzel benzetmek
136
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) kırıp dökmek
137
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birinde/bir şeyde) büyük kargaşa/telaş yaratmak
138
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birinde/bir şeyde) büyük çalkantı yaratmak
139
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) zora sokmak
140
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sıkıntıya sokmak
141
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) canına okumak
142
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) canını çıkarmak
143
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) bozguna uğratmak
144
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak
145
Deyim
knock the bejesus out of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) açık ara farkla yenmek
146
Deyim
knock the bejesus out of (someone)
f.
(birine) ağzını burnunu kırıncaya kadar vurmak
147
Deyim
knock the bejesus out of (someone)
f.
(birine) ayakta duramayacak hale gelinceye kadar vurmak
148
Deyim
knock the bejesus out of (someone)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
149
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) alt etmek
150
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birine) üstün gelmek
151
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) yenmek
152
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) geçmek
153
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) geride bırakmak
154
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) bastırmak
155
Deyim
knock (someone or something) out of (someone or something)
f.
(bir şeyi) zorla (bir şeyin) içerisinden çıkarmak
156
Deyim
knock (someone or something) out of (someone or something)
f.
(bir şeyi) vura vura (bir şeyin) içerisinden çıkarmak
157
Deyim
knock (someone or something) out of (someone or something)
f.
(bir şeyi bir şeyden) vura vura silkelemek
158
Deyim
knock (someone or something) out of (someone or something)
f.
(bir şeyi bir şeyden) vura vura çıkarmak
159
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) düşürmek
160
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) devirmek (birini/bir şeyi bir şeyden) vurup/çarpıp düşürmek
161
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir darbeyle (bir şeyden) düşürmek/devirmek
162
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi) vurup/çarpıp bulunduğu yerden oynatmak
163
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir darbeyle yerinden/bulunduğu yerden oynatmak
164
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birinin/bir şeyin bir şeyini ) bir darbeyle kaydırmak
165
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) bir darbeyle oynatmak
166
Deyim
knock (someone or something) out of (something)
f.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) bir darbeyle bozmak
167
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birini) bir darbeyle kendine getirmek
168
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
bir darbeyle (birinin) bilincini yerine getirmek
169
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birini) bir darbeyle uyandırmak
170
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birinin) ağzından zorla/fiziksel güç uygulayarak (bir şey) almak
171
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birinden) zorla/fiziksel güç uygulayarak bir bilgi almak
172
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birine) zorla/fiziksel güç uygulayarak (bir şeyi) söyletmek
173
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birini bir şeyden) elemek
174
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birini bir şeyden) ekarte etmek
175
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birini bir şeyden) bertaraf etmek
176
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birini bir şeyden) saf dışı bırakmak
177
Deyim
knock (someone) out of (something)
f.
(birini bir şeyden) çıkarmak
178
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) alt etmek
179
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) yenmek
180
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birine) üstün gelmek
181
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) bozguna uğratmak
182
Deyim
knock the spots out of (one)
f.
(birini) yıkıp geçmek
183
Deyim
knock the bejeebers out of someone or something
f.
birini/bir şeyi eşek sudan gelinceye kadar dövmek
184
Deyim
knock the bejeebers out of someone or something
f.
birini/bir şeyi fena halde benzetmek
185
Deyim
knock the bejeebers out of someone or something
f.
birinin/bir şeyin pestilini çıkarmak
186
Deyim
knock the bejeebers out of someone or something
f.
birini/bir şeyi iyi pataklamak
187
Deyim
knock the bejeebers out of someone or something
f.
birinin/bir şeyin ağzını burnunu kırmak
188
Deyim
knock oneself out (to do something) (for someone or something)
f.
(biri için bir şey yapmak uğruna) kendini paralamak
189
Deyim
knock oneself out (to do something) (for someone or something)
f.
(biri için bir şey yapmak uğruna) canını dişine takmak
190
Deyim
knock oneself out (to do something) (for someone or something)
f.
(biri için bir şey yapacağım diye) bir tarafını yırtmak
191
Deyim
knock seven bells out of (one)
f.
(birinin) ağzını yüzünü dağıtmak
192
Deyim
knock seven bells out of (one)
f.
(birine) sağlam bir sopa çekmek
193
Deyim
knock seven bells out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
194
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
195
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birinin) ağzını yüzünü kırmak
196
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) fena benzetmek
197
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) fena pataklamak
198
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birinin) pestilini çıkarmak
199
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) açık ara yenmek
200
Deyim
knock the (living) daylights out of (one)
f.
(birini) hezimete uğratmak
201
Deyim
knock the bejeebers out of
f.
öldüresiye dövmek
202
Deyim
knock the bejeebers out of
f.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek
203
Deyim
knock the bejeebers out of
f.
fena halde benzetmek
204
Deyim
knock the bejeebers out of
f.
ağzını burnunu kırmak
205
Deyim
knock the bejeebers out of
f.
iyi pataklamak
206
Deyim
knock the bejeebers out of
f.
pestilini çıkarmak
207
Deyim
knock the bejeebers out of
f.
bir güzel benzetmek
208
Deyim
knock the bottom out
f.
(bir şeyin) dibini sökmek
209
Deyim
knock the bottom out
f.
(bir şeyin) dibini çıkarmak/kırmak/kesmek
210
Deyim
knock the bottom out
f.
temelinden sarsmak
211
Deyim
knock the bottom out
f.
temelini sarsmak
212
Deyim
knock the bottom out
f.
alt üst etmek
213
Deyim
knock the bottom out of (something)
f.
(bir şeyi) temelinden sarsmak
214
Deyim
knock the bottom out of (something)
f.
(bir şeyin) temelini sarsmak
215
Deyim
knock the bottom out of (something)
f.
(bir şeyi) alt üst etmek
216
Deyim
knock the bottom out of (something)
f.
(bir şeyi) mahvetmek
217
Deyim
knock the bottom out of (something)
f.
(bir şeyi) baltalamak
218
Deyim
knock the bottom out of (someone)
f.
(birinin) özgüvenini sarsmak
219
Deyim
knock the bottom out of (someone)
f.
(birinin) özgüvenini yerle bir etmek
220
Deyim
knock the bottom out of (someone)
f.
(birinin) onurunu kırmak
221
Deyim
knock the props (out) from under (something)
f.
(bir şeyi) temelinden sarsmak
222
Deyim
knock the props (out) from under (something)
f.
(bir şeyin) temelini sarsmak
223
Deyim
knock the props (out) from under (something)
f.
(bir şeyi) alt üst etmek
224
Deyim
knock the props (out) from under (something)
f.
(bir şeyi) mahvetmek
225
Deyim
knock the props (out) from under (something)
f.
(bir şeyi) baltalamak
226
Deyim
knock the props (out) from under (someone)
f.
(birinin) özgüvenini sarsmak
227
Deyim
knock the props (out) from under (someone)
f.
(birinin) özgüvenini yerle bir etmek
228
Deyim
knock the props (out) from under (someone)
f.
(birinin) onurunu kırmak
229
Deyim
knock the props out from under
f.
temelinden sarsmak
230
Deyim
knock the props out from under
f.
temelini sarsmak
231
Deyim
knock the props out from under
f.
alt üst etmek
232
Deyim
knock the props out from under
f.
mahvetmek
233
Deyim
knock the props out from under
f.
baltalamak
234
Deyim
knock the props out from under
f.
özgüvenini sarsmak
235
Deyim
knock the props out from under
f.
özgüvenini yerle bir etmek
236
Deyim
knock the props out from under
f.
onurunu kırmak
237
Deyim
knock the tar out of (someone)
f.
(birini) fena benzetmek
238
Deyim
knock the tar out of (someone)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
239
Deyim
knock the tar out of (someone)
f.
(birinin) canına okumak
240
Deyim
knock the tar out of (someone)
f.
(birini) bozguna uğratmak
241
Deyim
knock the tar out of (someone)
f.
(birini) hezimete uğratmak
242
Deyim
knock the tar out of (someone)
f.
(birini) açık ara yenmek
243
Deyim
knock the wind out of (one)
f.
(birinin) nefesini kesmek
244
Deyim
knock the wind out of (one)
f.
(birini) soluksuz bırakmak
245
Deyim
knock the wind out of (one's) sails
f.
(birinin) hevesini kırmak
246
Deyim
knock the wind out of (one's) sails
f.
(birinin) şevkini kırmak
247
Deyim
knock the wind out of (one's) sails
f.
(birinin) heyecanını söndürmek
248
Deyim
knock the wind out of (one's) sails
f.
(birinin) heyecanına/olumlu tavrına ket vurmak
249
Deyim
knock the wind out of (one's) sails
f.
(birinin) motivasyonunu düşürmek
250
Deyim
knock the wind out of (one's) sails
f.
(birinin) hızını kesmek
251
Deyim
knock the wind out of sails
f.
hevesini kırmak
252
Deyim
knock the wind out of sails
f.
şevkini kırmak
253
Deyim
knock the wind out of sails
f.
heyecanını söndürmek
254
Deyim
knock the wind out of sails
f.
heyecanına/olumlu tavrına ket vurmak
255
Deyim
knock the wind out of sails
f.
motivasyonunu düşürmek
256
Deyim
knock the wind out of sails
f.
hızını kesmek
257
Deyim
knock the wind out of sails
f.
gururunu kırmak
258
Deyim
knock the wind out of sails
f.
küçük düşürmek
259
Deyim
knock-down-and-drag-out
s.
aşırı şiddetli
260
Deyim
knock-down-and-drag-out
s.
feci sert
261
Deyim
knock-down-drag-out
s.
büyük bir şiddet, acımasızlık ve düşmanlık içeren
262
Deyim
knock-down drag-out
expr.
uzun uzadıya (kavga/tartışma)
263
Deyim
knock-down drag-out
expr.
çekişmeli (kavga/tartışma)
264
Deyim
knock-down drag-out
expr.
gergin (kavga/tartışma)
265
Deyim
knock-down drag-out
expr.
aşırı şiddetli (kavga/tartışma)
266
Deyim
knock-down drag-out
expr.
hararetli (kavga/tartışma)
267
Deyim
knock-down drag-out
expr.
feci sert (kavga/tartışma)
Speaking
268
Konuşma
I will knock the daylights out of you
expr.
canına okuyacağım
269
Konuşma
knock yourself out
expr.
sen yap o zaman
Trade/Economic
270
Ticaret/Ekonomi
knock-out price
i.
çok düşük fiyat
Biology
271
Biyoloji
gene knock-out
i.
gen nakavtı
Football
272
Futbol
knock the ball out of bounds
f.
topu taca atmak
Baseball
273
Beysbol
knock out of the box
f.
sağlam vuruşlarla karşı takımın atıcısını oyun dışı bırakmak
Slang
274
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) iyice pataklamak
275
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birinin) ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
276
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
277
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) bir güzel benzetmek
278
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
279
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
280
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) öldüresiye dövmek
281
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birinin) canını çıkarmak
282
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) açık ara farkla yenmek
283
Argo
knock the shit out of (one)
f.
açık ara farkla (birine) galip gelmek
284
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) açık ara farkla mağlup etmek
285
Argo
knock the shit out of (one)
f.
(birini) bozguna/hezimete uğratmak
286
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birine) saldırmak
287
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) fena benzetmek
288
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birine) dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
289
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) dövmek/pataklamak
290
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birine) tekme tokat girmek
291
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) öldüresiye dövmek
292
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) pelte gibi oluncaya kadar dövmek
293
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
294
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
295
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
296
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birinin) canını çıkarmak
297
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birinin) canına okumak
298
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birine) sağlam bir sopa çekmek
299
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) yenmek/yenilgiye uğratmak
300
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) bozguna/hezimete uğratmak
301
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birinin) kıçını tekmelemek
302
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) alt etmek
303
Argo
knock the shit out of someone
f.
(birini) açık ara yenmek
304
Argo
knock the hell out of somebody/something
f.
birini hırpalamak
305
Argo
knock the hell out of somebody/something
f.
birine vurmak
306
Argo
knock the hell out of somebody/something
f.
birini dövmek
307
Argo
knock the hell out of somebody/something
f.
birini yumruklamak
308
Argo
knock the hell out of somebody/something
f.
birine girişmek
309
Argo
knock the hell out of somebody/something
f.
birini pataklamak
310
Argo
knock the hell out of somebody/something
f.
birini haşat etmek
311
Argo
knock the shit out of somebody/something
f.
birini hırpalamak
312
Argo
knock the shit out of somebody/something
f.
birine vurmak
313
Argo
knock the shit out of somebody/something
f.
birini dövmek
314
Argo
knock the shit out of somebody/something
f.
birini yumruklamak
315
Argo
knock the shit out of somebody/something
f.
birine girişmek
316
Argo
knock the shit out of somebody/something
f.
birini pataklamak
317
Argo
knock the shit out of somebody/something
f.
birini haşat etmek
318
Argo
knock the hell out of someone or something
f.
birini/bir şeyi hırpalamak
319
Argo
knock the hell out of someone or something
f.
birine/bir şeyi vurmak
320
Argo
knock the hell out of someone or something
f.
birini/bir şeyi dövmek
321
Argo
knock the hell out of someone or something
f.
birini/bir şeyi yumruklamak
322
Argo
knock the hell out of someone or something
f.
birine/bir şeyi girişmek
323
Argo
knock the hell out of someone or something
f.
birini/bir şeyi pataklamak
324
Argo
knock the hell out of someone or something
f.
birini/bir şeyi haşat etmek
325
Argo
knock yourself out
expr.
kafana göre takıl
British Slang
326
İngiliz Argosu
knock seven shades of shit out of someone
f.
birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
327
İngiliz Argosu
knock seven shades of shit out of someone
f.
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
328
İngiliz Argosu
knock ten bells out of someone
f.
birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
329
İngiliz Argosu
knock ten bells out of someone
f.
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
330
İngiliz Argosu
knock one out
f.
mastürbasyon yapmak
331
İngiliz Argosu
knock one out
f.
otuzbir çekmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of knock out
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy