Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | saf dışı bırakmak | put out of action f. |
Genel | saf dışı bırakmak | eliminate f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | saf dışı bırakmak | take down f. |
Öbek Fiiller | saf dışı bırakmak | take out f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | saf dışı bırakmak | kick off f. |
Slang | ||
Argo | saf dışı bırakmak | knock out f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çıkar için (birini) saf dışı bırakmak | compass [obsolete] f. |
Genel | büyükbaş sürüsündeki belirli bir hayvanı saf dışı bırakmak için eğitilen (at) | cutting s. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi bir şeyden) saf dışı bırakmak | eliminate (someone or something) from (something) f. |
Öbek Fiiller | birini/bir şeyi bir şeyden saf dışı bırakmak | eliminate someone or something from something f. |
Öbek Fiiller | birini bir şeyden saf dışı bırakmak | cancel someone out of something f. |
Öbek Fiiller | den saf dışı bırakmak | eliminate from f. |
Öbek Fiiller | yavaş yavaş saf dışı bırakmak | nudge out f. |
Idioms | ||
Deyim | birisini saf dışı bırakmak | run someone out of business f. |
Deyim | (birini bir şeyden) saf dışı bırakmak | knock (someone) out of (something) f. |
Deyim | (birini) oylamayla saf dışı bırakmak | blackball (one) f. |