ikinci - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ikinci



"ikinci" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ikinci second s.
General
ikinci latter i.
ikinci secondary s.
ikinci extra s.
ikinci deux s.
ikinci second s.
ikinci collateral s.
ikinci 2nd s.
ikinci vice ök.
ikinci under- ök.
ikinci sub- ök.
Trade/Economic
ikinci sub s.
Politics
ikinci extraordinary s.
Technical
ikinci second s.
Computer
ikinci second place i.
ikinci 2nd s.
Marine
ikinci metacentre i.
ikinci metacenter i.
Education
ikinci proxime accessit i.
Sport
ikinci first runner-up i.
ikinci second place finisher i.
ikinci second-string s.

"ikinci" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ikinci el secondhand s.
ikinci el second-hand s.
General
ikinci derecede olma durumu lowliness i.
yılın ikinci ayı february i.
ikinci dereceden şey adjunct i.
ikinci kuşak second generation i.
ikinci evlilik deuterogamy i.
ikinci taban second base i.
asıl işten farklı ikinci bir gelir kaynağı olan iş sideline i.
ikinci derecede önemli olma subsidiarity i.
ikinci hamur kağıt a lightly glazed paper i.
düetin ikinci kısmı secondo i.
ikinci nüsha counterpart i.
ingiliz alfabesinin yirmi ikinci harfi v i.
ingiliz alfabesinin on ikinci harfi l i.
ikinci derecede second rate i.
ingiliz alfabesinin ikinci harfi b i.
kuzey atlantik kıyılarındaki algonquian kızılderililerdeki savaş şefi veya ikinci şef sagamore i.
ikinci hakim puisne i.
ikinci sınıf cabin class i.
ikinci derecede kalan olaylar dizisi underplot i.
ikinci dil second language i.
küçükayı kuşağındaki ikinci en parlak yıldız kochab i.
satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese op shop i.
ikinci sınıf öğrencisi sophomore i.
ikinci dereceden denklem quadratic equation i.
ikinci derece düzgeç second order system i.
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul junior college i.
ikinci dereceden olan tali şeyler nonessentials i.
ikinci derecede olan şey adjunct i.
ikinci dereceli şey secondary i.
ikinci mülk second estate i.
ikinci imza countersign i.
ikinci işte çalışan kimse moonlighter i.
ikinci el mağazası second hand store i.
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise senior high school i.
davalının ikinci cevabı rebutter i.
ikinci müdür subhead i.
ikinci dil kazanımı second language acquisition i.
ikinci başlık subtitle i.
ikinci ürün aftercrop i.
seçimi kazanan kimsenin ikinci gelen kişiden fazla olarak aldığı oy sayısı plurality i.
ikinci tahmin second guess i.
ikinci sınıf second string i.
slovakya'nın ikinci büyük şehri kosice i.
ikinci kat second floor i.
ikinci dereceden denklem equation of the second degree i.
ikinci tapınak döneminden kalma eski ibranilerin yüksek mahkemesi sanhedrin i.
ikinci rol back seat i.
ikinci papaz domiciliar i.
hicri yılın ikinci ayı safar i.
satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese opportunity shop i.
ikinci rehin second mortgage i.
ikinci ve üçüncü sınıf öğrencisi sophister i.
ikinci olan kimse second i.
bir kimsenin ikinci sahsiyeti alter ego i.
ikinci çocukluk devri oldness i.
satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese resale shop i.
ikinci şahsiyet alter ego i.
ikinci mahsul rowen i.
ikinci mahsul aftergrowth i.
ikinci kalite mal seconds i.
ikinci kalite second quality i.
ikinci tapınak döneminden kalma eski ibranilerin yüksek mahkemesi sanhedrim i.
ikinci defa evlenme digamy i.
ikinci mevki back seat i.
ikinci güç second power i.
ikinci üstlenici subcontractor i.
ikinci evler second homes i.
ikinci üretim seviyesi secondary producing interval i.
ikinci ses second sound i.
ikinci evlilik remarriage i.
ikinci kaptan executive officer i.
ikinci isim byname i.
satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese thrift store i.
ikinci dönem second period i.
ikinci kez evlenen insanlar remarried people i.
ikinci kişi second person i.
ikinci yarı second half i.
ikinci nüsha replica i.
küçükayı kuşağındaki ikinci en parlak yıldız beta ursae minoris i.
ikinci dünya savaşı the second world war i.
ikinci dil kazanımı second language acquision i.
kanın geçebileceği ikinci yol bypass i.
ikinci kirşof kanunu kirchhoff's second law i.
ikinci sınıf second class i.
ikinci birleşme second joint i.
ikinci adım second step i.
ikinci sınıf second rate i.
ikinci derece second class i.
paskalyadan önceki ikinci pazar passion sunday i.
ikinci (kimse/şey) second i.
ikinci hareket kanunu second law of motion i.
hayatımın ikinci yarısı second half of my life i.
ikinci sınıfta beyefendi duniwassal i.
ikinci an second moment i.
ikinci çocukluk devri the second childhood phase i.
ikinci sınıf öğrencisi (lisede/üniversitede) sophomore i.
ikinci sıra second rank i.
paskalya öncesi perhizden önceki ikinci pazar sexagesima i.
yarışta ikinci gelen runner up i.
ikinci (yarış) runner up i.
ikinci gelen runner up i.
ikinci yol relief road i.
ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse baby boomer i.
ikinci yabancı dil second foreign language i.
ikinci yaşam second life i.
paskalyadan sonraki ikinci pazartesi veya salı günü kutlanan festival hockday i.
ikinci örnek second example i.
paskalyadan sonraki ikinci pazartesi veya salı günü kutlanan festival hocktide i.
ikinci şans second chance i.
ikinci öğrenim evening education i.
ikinci plan second plan i.
ikinci hata second error i.
ikinci soru second question i.
ikinci hata second mistake i.
ikinci renk second color i.
ikinci hata second failure i.
ikinci dize second line i.
ikinci form second form i.
ikinci numara second number i.
sıralamada ikinci olan şey beta i.
ikinci büyük the second biggest i.
ikinci büyük the second greatest i.
ikinci büyük the second largest i.
ikinci sayım recount i.
ikinci yol bypass i.
ikinci kişilik alter ego i.
gevişgetiren hayvanlardaki ikinci mide reticulum i.
ikinci prova revise i.
ikinci nüsha duplicate i.
ikinci negatif dupe i.
ikinci kopya duplicate i.
ikinci keşif final estimate i.
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan jack-in-office i.
ikinci şampiyon co-champion i.
ikinci dünya savaşında müttefik güçlerin normandiya'ya asker çıkarması yaptığı günü d-day i.
geviş getiren hayvanlarda midenin ikinci kısmı honeycomb i.
ikinci tür hata miss error i.
ikinci semptom epiphenomenon i.
ayın ikinci haftası the second week of the month i.
ikinci derecede kanıt circumstantial evidence i.
ikinci el malı second hand article i.
ikinci şahıs second person i.
lise ya da üniversitede ikinci yıl sophomore year i.
ikinci baskı second edition i.
yılın ikinci yarısı second half of the year i.
ikinci periyot second period i.
elli ikinci fifty second i.
ikinci el eşya satışı jumble sale i.
ikinci el eşya satışı rummage sale i.
sağdan ikinci second from right i.
ikinci gün second day i.
ikinci okuma second reading i.
ikinci köprü fatih sultan mehmet bridge i.
ikinci boğaz köprüsü second bosphorus bridge i.
ikinci köprü second bosphorus bridge i.
bir hayır kurumu vb yararına ikinci el eşya satışı rummage sale i.
bir hayır kurumu vb yararına ikinci el eşya satışı jumble sale i.
ikinci sayfa second page i.
kendisinin ve takımının ikinci golü his and his team's second goal i.
ikinci bir tetikçi a second gunman i.
binanın ikinci katı the second floor of the building i.
ikinci tur seçmeler callback i.
ikinci dereceden akrabalar second-degree relatives i.
ikinci sınıf posta second class mail i.
ikinci köprü second bridge i.
otoparkın ikinci katı second floor of the parking garage i.
ikinci boğaz köprüsü fatih sultan mehmet bridge i.
do fiilinin ikinci hali did i.
ikinci şoför assistant driver i.
ikinci bölüm second part i.
ikinci bölüm second section i.
ikinci derecede olan backburner i.
ikinci defa evlenen kimse deuterogamist i.
ikinci defa evlenen kimse digamist i.
ingiltere kralı ikinci james yanlısı jacobite i.
ikinci tur seçmeler call-back i.
ikinci albüm sendromu second album syndrome i.
ikinci derece tedbirler low-regret measures i.
shall yardımcı fiilinin geçmiş zaman kipinde ikinci tekil şahsı should i.
bir önceki boyaya uygulanan ikinci boya counterstain i.
ikinci sınıf muamele inferior treatment i.
ikinci kenarın uzunluğu the length of the second side i.
ikinci aşama second stage i.
ikinci aşama second phase i.
sondan ikinci second last i.
on ikinci hafta twelfth week i.
(atışlarda verilen) ikinci şans mulligan i.
ikinci meşrutiyet second constitutional era i.
milattan sonra ikinci ve onuncu yüzyıllar arasında kullanılan eski ibrani dili rabbinic hebrew i.
milattan sonra ikinci ve onuncu yüzyıllar arasında kullanılan eski ibrani dili mishnaic hebrew i.
ikinci el ev eşyalarının üzerine etiket koyularak satılması tag sale i.
ikinci el ev eşyalarının üzerine etiket koyularak satılması yard sale i.
ikinci el ev eşyalarının üzerine etiket koyularak satılması tag question i.
ikinci derecede olan şey accidental i.
ikinci çağ age of reptiles i.
ikinci erteleme readjournment i.
sıkıntılı ekonomik döneme uygun ucuz, ikinci el kıyafet giyen kimse recessionista i.
ikinci tartışma reargument i.
ikinci kez sayma re-count i.
ikinci kez hesaplama re-count i.
ikinci sayım re-count i.
ikinci hesaplama re-count i.
ikinci kez sayma recountment i.
ikinci kez hesaplama recountment i.
ikinci dağıtım redeliverance i.
ikinci tasarı redraft i.
ikinci taslak redraft i.
bir serinin on ikinci eleman L i.
(amerikan futbolunda) ikinci hat savunma oyuncusu backer–up i.
ikinci tahmin re-estimate i.
ikinci hesaplama re-estimate i.
ikinci değerlendirme reevaluation i.
ikinci deneyim reexperience i.
ikinci tecrübe reexperience i.
ikinci deneyim re-experiencing i.
ikinci tecrübe re-experiencing i.
ikinci kavga refight i.
ikinci dövüş refight i.
ikinci el, kullanılmış kıyafet pre-loved clothing i.
ikinci el alışveriş preloved shopping i.
ikinci el alışveriş pr-loved shopping i.
ikinci ürün sezonu short-season i.
zemin kattan sonraki ikinci kat third story i.
otuz ikinci thirty-second i.
serinin otuz ikinci elemanı thirty-two i.
abd'de ikinci el mal satın alıp latin amerika'da satan kimse transmigrante i.
serinin on ikinci elemanı twelve i.
serinin yirmi ikinci elemanı twenty-two i.
seri veya dizide on ikinci olan şey twelve i.
serinin ikinci elemanı two i.
at yarışında bahisçinin oynadığı at birinci, ikinci veya üçüncü olursa para kazandığı bahis each way i.
ikinci adam underman i.
ikinci derecede olan kimse underscrub i.
ikinci derecedeki hizmetçi underservant i.
ikinci derecede çevre undersphere i.
yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için önüne takılan ikinci yüzük keeper ring i.
ikinci dünya savaşı'nda japonya'nın teslim olduğu gün v-j day i.
yoga meditasyonunda bilgiye giden yoldaki ikinci adım mañana i.
(izcilik) ikinci dereceden yavrukurt wolf i.
böceklerde, çokayaklılarda, kabuklularda ve bazı eklembacaklılarda görülen, alt çenenin arkasındaki ağız uzuvlarının ilk veya ikinci çifti maxillae i.
ikinci ad middle name i.
ikinci el mallar brokery [obsolete] i.
(doğu ve orta afrika'da) (özellikle batı'daki yardım kuruluşlarınca bağışlanan) ikinci el giysiler mitumba i.
mayıs'ın ikinci pazar'ında kutlanan, annelere adanmış gün mother's day i.
ikinci hadise reoccurrence i.
ikinci elbise reparel i.
ikinci birleşim reunition i.
ikinci kez bir araya gelme reunition i.
ikinci ziyaret revisit i.
ikinci ziyaret revisitation i.
ikinci sınıf kimse bush-leaguer i.
20. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış bir şair georgian i.
ikinci ad by-name i.
ikinci seçenek olarak başvurulabilecek şey fallback i.
ikinci kat olarak giyilen elbiseler overclothes i.
dış paketin altında yer alan ikinci ambalaj overwrap i.
ikinci mahsul rouen [dialect] i.
ikinci el eşya satışı rummage i.
yarışta ikinci, üçüncü veya dördüncü olan yarışmacılar runners-up i.
ikinci kez bakma deuteroscopy i.
ikinci kez değerlendirme deuteroscopy i.
ikinci kez düşünme deuteroscopy i.
ikinci incelemeden sonra görülen şey deuteroscopy i.
ikinci perde second act i.
(dini seminer programı) üç yıllık programın ikinci yılındaki öğrenci middler i.
dört yıllık müfredatı olan okulda ikinci veya üçüncü yılındaki öğrenci middler i.
ikinci kişilik doppelganger i.
ikinci kez bakma double take i.
ikinci kez bakma double-take i.
amerika'nın erken koloni dönemine ait evlerde öne doğru çıkıntı yapan ikinci katın altındaki dikey kalasın ucu drop i.
ikinci ev pied-à-terre i.
oranı oluşturan ikinci terim consequent i.
budizm'de en yüksek rütbeli ikinci din adamı panchen lama i.
koloni dönemi amerikan evlerinin ikinci katından uzanan dikey ahşap kenar pendant i.
ikinci ad forename i.
(abd'de) erkek izcilerin deniz keşfi programındaki ikinci rütbe ordinary [obsolete] i.
ikinci tur yemek yardımı seconds i.
ikinci mevki yer second class i.
ikinci kalite yer second class i.
ikinci sınıf bir grubun üyesi second class i.
(amerika'da) izcilikte ikinci rütbe second class i.
ikinci ev second home i.
girişin üstündeki ikinci kat second story [uk] i.
ikinci eylem planı second string i.
ikinci çare second string i.
gebeliğin ikinci üç aylık dönemi second trimester i.
ikinci üç aylık dönem second trimester i.
ikinci trimester second trimester i.
ikinci tercih second-rater i.
ikinci kalite ürün second-rater i.
(zaman diliminde) ikinci yarı shank i.
kırk ikinci sıra sayı forty-second i.
kırk ikinci öge forty-two i.
ikinci vatan foster land i.
yahudi takviminde yılın ikinci ayı iyyar i.
altmış ikinci sıra sixty-two i.
veri noktasından ikinci bir noktaya doğru saat yönünde ölçülen yatay açı grid bearing i.
ikinci sınıf şair poeticule i.
ikinci dünya savaşı sırasında almanya'da sinir gazı olarak geliştirilen organofosforlu bir bileşik soman i.
ikinci el alışveriş yapan kimse subpurchaser i.
(polo sporu) ikinci gol subsidiary i.
vasi ile anlaşmazlık durumunda devreye giren ikinci vasi subtutor i.
(dörtlüğün) ikinci bölümünü okumak succentor i.
ikinci yol yapmak bypass f.
ikinci planda kalmak be of secondary importance f.
ikinci derecede rol oynamak play second fiddle f.
ikinci olmak (yarışta) come in second f.
ikinci kez evlenmek get married for the second time f.
ikinci sırayı almak take the second place f.
ikinci sırada olmak rank number two f.
ikinci olmak come in second f.
ikinci gelmek come in second f.
ikinci plana düşmek become of secondary importance f.
gelmek (birinci/ikinci vb) (müsabakada) finish f.
bisiklet veya motosiklette ikinci bir kişiyi taşımak double-bank f.
(birinci, ikinci, onuncu vb) sırada yer almak be ranked as the f.
(birinci, ikinci, onuncu vb) sırada yer almak be ranked at the f.
ikinci çocuğunu dünyaya getirmek give birth to her second child f.
ikinci çocuğunu doğurmak give birth to her second child f.
ikinci elden satın almak buy at second hand f.
ikinci bir şans tanımak give a second chance f.
ikinci bir şans vermek give a second chance f.
ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almak be the second most common cause of death f.
yarışta ikinci gelmek come in second in the race f.
yarışta ikinci olmak come in second in the race f.
ikinci plana atmak push something into the background f.
ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek be treated like a second-class citizen f.
ikinci tura yükselmek qualify for the second round f.
ikinci tura çıkmak qualify for the second round f.
ikinci bir görüş almak get a second opinion f.
have fiilinin ikinci hali had f.
ikinci olarak bitirmek finish in second place f.
ikinci planda kalmak stay in the background f.
yapmak (make) eyleminin ikinci hali made f.
ikinci sahneye geçmek lead into the second scene f.
birinci/ikinci çocuğuna/bebeğine hamile olmak be pregnant with her first/second child/baby f.
ikinci bir şans daha vermek give a second chance f.
ikinci lige düşürülmek get relegated to the second tier f.
ikinci lige düşürülmek be relegated to the second tier f.
ikinci vitese takmak put it into second f.
-likle bitirmek (birinci/ikinci vb) (yarışmada) finish f.
ikinci bir işte çalışmak double f.
ikinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak be charged with criminal possession of a controlled substance in the second degree f.
60 kişi arasından ikinci olmak be the second out of 60 f.
ikinci kez evlenmek get married for the second time f.
ikinci defa evlenmek get married for the second time f.
ikinci el mağazalarda alışveriş yapmak thrift f.
tarlayı ikinci kez sürmek twifallow [obsolete] f.
tarlayı ikinci kez nadasa bırakmak twifallow [obsolete] f.
ikinci dereceden alakalı olmak hang f.
ikinci ambalaja sarmak overwrap f.
ikinci bir yanıt vermek duply f.
emin olmak için ikinci kez kontrol etmek countercheck f.
ikinci bir varis belirlemek superinduce f.
ikinci derecede olan incidental s.
ikinci derecede side s.
ikinci dereceden quadratic s.
ikinci dereceli second s.
ikinci derecedeki lesser s.
ikinci dereceli secondary s.
ikinci derecede lowly s.
ikinci derecede subsidiary s.
ikinci bir another s.
ikinci dereceden quadratic s.
ikinci derecede circumstantial s.
ikinci derecede değerli (taş) semiprecious s.
ikinci derecede olan side s.
ikinci elden secondhand s.
ikinci derecede önemi olan circumstantial s.
ikinci derecede subordinate s.
ikinci derecede olan secondary s.
sondan ikinci penultimate s.
on ikinci twelfth s.
her on ikinci every twelfth s.
ikinci kez evlenmiş married for the second time s.
otuz ikinci thirty second s.
yirmi-ikinci twenty-second s.
ikinci elden second-hand s.
ikinci derecede one-horse s.
yirmi ikinci twenty-second s.
ikinci mevki second-class s.
ikinci derecede non-essential s.
ikinci kalite second-rate s.
ikinci derecede olan second-rate s.
ikinci derecede second-degree s.
ikinci sınıf second-rate s.
ikinci derecede inferior s.
ikinci planda gelen petty s.
ikinci derecede lower s.
ikinci el pre-owned s.
ikinci olarak bahsedilen latter-mentioned s.
on ikinci 12th s.
yirmi ikinci 22nd s.
yirmi ikinci twenty second s.
otuz ikinci 32nd s.
kırk ikinci forty second s.
kırk ikinci 42nd s.
elli ikinci 52nd s.
altmış ikinci sixty second s.
doksan ikinci ninety second s.
doksan ikinci 92nd s.
altmış ikinci 62nd s.
yetmiş ikinci 72nd s.
seksen ikinci 82nd s.
seksen ikinci eighty second s.
yetmiş ikinci seventy second s.
ikinci el/kullanılmış pre-loved s.
ikinci el/kullanılmış preloved s.
ikinci derece statüsü olan associate s.
ikinci evlenmeye ait digamous s.
ikinci el second-hand s.
yan/ikinci olgusal epiphenomenal s.
on ikinci 12nd s.
kullanılmış/ikinci el (eşya/mal) previously enjoyed s.
ikinci el previously enjoyed s.
ikinci el previously enjoyed s.
mormon kilisesi rahiplerinin ikinci mertebesini ifade eden aaronic s.
mormon kilisesi rahiplerinin ikinci mertebesini ifade eden aaronical s.
ikinci derecede accidental s.
ikinci kez doğmuş twice-born s.
ikinci el preowned s.
ikinci derecede understrapping s.
kuzey amerika buzul çağında ikinci buzul arasına ait yarmouth s.
ikinci sınıf kutcha s.
(ingiltere'deki devlet okullarında) aynı soyada sahip iki veya daha çok oğlan çocuğu arasında yaş veya derece bakımından ikinci sırada gelen minor s.
ikinci derecede humble s.
ikinci kalite dime-store s.
ikinci sınıf dime-store s.
ikinci sayısı olmayan one-shot s.
ikinci kalite common s.
ikinci sınıf common s.
ikinci kalite olan second-class s.
ikinci sınıf olan second-class s.
abd'li bir ailenin ikinci kuşak üyesi olan second-generation s.
ikinci el secondary s.
ikinci sınıf second-class s.
ikinci derece second-class s.
ikinci sırada second-tier s.
ikinci ligde second-tier s.
ikinci sırada olan semiclassical s.
kırk ikinci sırada olan forty-second s.
ikinci bir fresh s.
ikinci derecedeki smaller s.
ikinci sınıf öğrencisine ait veya ilgili sophomore s.
ikinci versiyona ait sophomore s.
(versiyon, sürüm) ikinci sophomore s.
(kitap, kayıt) ikinci sophomore s.
birinci ve ikinci dünya savaşları arasında olan interwar s.
ikinci derecede adjunctly zf.
ikinci olarak secondly zf.
ikinci bir iş olarak on the side zf.
ikinci bir emre kadar until further notice zf.
ikinci derecede önemli olarak circumstantially zf.
ikinci olarak in the second place zf.
ikinci derecede secondarily zf.
ikinci bir emre kadar until a further order is made zf.
ikinci planda in the background zf.
ikinci olarak secondarily zf.
ikinci bir habere kadar until further notice zf.
ikinci olarak second of all zf.
balede ikinci pozisyon à la seconde zf.
ikinci seçenek olarak in the alternative zf.
ikinci seferde at twice zf.
ikinci bir duyuruya kadar until further notice zf.
ikinci plana atarak pettily zf.
ikinci olarak second zf.
ikinci en iyi second best zf.
ikinci el second hand zf.
ikinci olarak second-best zf.
ikinci sınıf vasıtayla second-class zf.
ikinci sınıf ulaşımla second-class zf.
ikinci sınıf vasıta ile second-class zf.
ikinci sınıf konaklamayla second-class zf.
ikinci elden secondhand zf.
ikinci el olarak secondhand zf.
ardından ikinci second to ed.
soldan ikinci second from left zm.
düzenli bir kimyasal bileşik serisinde ikinci olan anlamı veren ön ek deut- ök.
ikinci anlamı veren ön ek deut- ök.
düzenli bir kimyasal bileşik serisinde ikinci olan anlamı veren ön ek deuto- ök.
ikinci anlamı veren ön ek deuto- ök.
ikinci anlamı veren ön ek deuter- ök.
ikinci anlamı veren ön ek deutero- ök.
Phrasals
(birinci, ikinci, üçüncü) gelmek come in f.
(birinci, ikinci, üçüncü) bitirmek come in f.
beyzbolda birinci lig oyuncusunu ikinci lige göndermek farm out f.
(ikinci el bir kaynaktan) öğrenmek glean from (something) f.
ikinci sırada yer almak come after (someone or something) f.
ikinci sırada gelmek come after f.
ikinci kez yapmak work over f.
hafızadan bazı bölümleri ikinci bir depolama alanına atmak/aktarmak page out f.
Phrases
bir sonraki/ilk/ikinci vs. seferinde (some) time around zf.
bir sonraki/ilk/ikinci vs. seferinde (some) time round zf.
(ikinci, üçüncü) seferinde (some) time around zf.
(ikinci, üçüncü) seferinde (some) time round zf.
ikinci/sonraki durumda in the latter case expr.
ikinci dil tercih sebebidir preference will be given to those with bilingual skills expr.
-nın ikinci çeyreğinden sonra after the second quarter of expr.