Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
haul
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"haul"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 80 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
haul
i.
vurgun
2
Yaygın Kullanım
haul
f.
taşımak
3
Yaygın Kullanım
haul
f.
çekmek
4
Yaygın Kullanım
haul
f.
sürüklemek
General
5
Genel
haul
i.
çekici
6
Genel
haul
i.
haksız kazanç
7
Genel
haul
i.
taşınılan şey
8
Genel
haul
i.
bir ağda çıkarılan balıklar
9
Genel
haul
i.
parti
10
Genel
haul
i.
taşıma uzaklığı
11
Genel
haul
i.
yük
12
Genel
haul
i.
çekilen balık miktarı
13
Genel
haul
i.
çekme
14
Genel
haul
i.
çekiş
15
Genel
haul
i.
alma
16
Genel
haul
i.
elde etme
17
Genel
haul
f.
yön değiştirmek
18
Genel
haul
f.
ağ ile balık tutmak
19
Genel
haul
f.
çekmek (bir şeyi)
20
Genel
haul
f.
çekmek
21
Genel
haul
f.
taşımak
22
Genel
haul
f.
sürüklemek
23
Genel
haul
f.
(rüzgar) dönmek
24
Genel
haul
f.
fikrini değiştirmek
25
Genel
haul
f.
davranışını değiştirmek
26
Genel
haul
f.
(çabalayarak) bir yere gelmek
27
Genel
haul
f.
gelmek
28
Genel
haul
f.
gitmek
Colloquial
29
Konuşma Dili
haul
i.
bir yığın şey
30
Konuşma Dili
haul
i.
alınan/elde edilen çok sayıda şey
31
Konuşma Dili
haul
i.
bir sürü şey
32
Konuşma Dili
haul
i.
çok sayıda şey
33
Konuşma Dili
haul
i.
kanunsuzca ele geçirilmiş şey/mal
34
Konuşma Dili
haul
i.
yasadışı olarak elde edilmiş şey/mal
35
Konuşma Dili
haul
i.
ganimet
36
Konuşma Dili
haul
i.
çalıntı mal
Trade/Economic
37
Ticaret/Ekonomi
haul
i.
nakliye
38
Ticaret/Ekonomi
haul
i.
navlun
Law
39
Hukuk
haul
f.
hakim önüne çıkarmak
40
Hukuk
haul
f.
tutuklamak
Technical
41
Teknik
haul
i.
hamule
42
Teknik
haul
i.
taşıma kayışı
43
Teknik
haul
i.
taşıyıcı bant
44
Teknik
haul
i.
katranlanacak halat ipliği demeti
45
Teknik
haul
f.
kuvvetle çekmek
Automotive
46
Otomotiv
haul
f.
taşımak
Transportation
47
Ulaştırma
haul
i.
kargo kamyonu
48
Ulaştırma
haul
f.
(vagon, kamyon ile) taşımak
Marine
49
Denizcilik
haul
i.
bir ağdan çıkan balık miktarı
50
Denizcilik
haul
i.
çekme
51
Denizcilik
haul
i.
çekiş
52
Denizcilik
haul
i.
foroz
53
Denizcilik
haul
i.
tutulan balık miktarı
54
Denizcilik
haul
i.
taşıma mesafesi
55
Denizcilik
haul
f.
dönmek
56
Denizcilik
haul
f.
dönmek (gemi)
57
Denizcilik
haul
f.
(yelkeni) hisa etmek
58
Denizcilik
haul
f.
vira etmek
59
Denizcilik
haul
f.
yön değiştirmek (rüzgar/gemi)
60
Denizcilik
haul
f.
yön değiştirmek
61
Denizcilik
haul
f.
(tamir, bakım için) gemiyi karaya çıkarmak
62
Denizcilik
haul
f.
(rüzgar) karşıdan esmek
Marine Biology
63
Deniz Biyolojisi
haul
i.
ağdan çıkan balık miktarı
64
Deniz Biyolojisi
haul
i.
çekim
65
Deniz Biyolojisi
haul
f.
balık ağını çekmek
66
Deniz Biyolojisi
haul
f.
çekmek
67
Deniz Biyolojisi
haul
f.
sürüklemek
68
Deniz Biyolojisi
haul
f.
taşımak
Fishery
69
Balıkçılık
haul
i.
gırgır ağı
70
Balıkçılık
haul
i.
gırgır ağının çekildiği yer
Meteorology
71
Meteoroloji
haul
i.
ters dönüş
Slang
72
Argo
haul
i.
paket açma videosu
73
Argo
haul
i.
yeni alınan şeylerin gösterilip yorumlandığı video
74
Argo
haul
i.
birinin aldıklarını sosyal medyada tanıttığı video
75
Argo
haul
i.
alışverişte alınanların tanıtıldığı video
76
Argo
haul
i.
sosyal medya fenomeni tarafından yapılan ürün tanıtım videosu
77
Argo
haul
i.
vurgun
78
Argo
haul
i.
hırsızlık ganimetleri
79
Argo
haul
i.
herhangi bir aktivite sonucu elde edilen kazanç
80
Argo
haul
i.
bir aktivite sonucu elde dilen ganimetler
"haul"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 262 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
short haul
i.
aynı kıta içinde düzenlenen geziler
2
Genel
a long haul
i.
uzun taşıma mesafesi
3
Genel
a long haul
i.
uzun süren zor bir iş
4
Genel
cross haul
i.
halatla yükleme
5
Genel
cross haul
i.
halatla yükleme (kamyonla vb)
6
Genel
log haul
i.
tomruk çekme
7
Genel
haul-off
i.
kumaşın çekmesi
8
Genel
long haul
i.
uzun mesafe
9
Genel
haul-up
i.
yukarı doğru v şeklini alan ip merdiven
10
Genel
long haul
i.
uzun süre
11
Genel
long haul
i.
uzun zaman dilimi
12
Genel
long-haul
i.
uzun süre
13
Genel
long-haul
i.
uzun zaman dilimi
14
Genel
short haul
i.
kısa süre
15
Genel
short haul
i.
kısa zaman dilimi
16
Genel
haul up
f.
düzeltmek
17
Genel
haul up
f.
çıkarmak
18
Genel
haul off
f.
yön değiştirmek
19
Genel
haul up
f.
yön değiştirmek
20
Genel
haul down the flag
f.
bayrak indirmek
21
Genel
truck haul
f.
kamyonla taşımak
22
Genel
haul someone (up) before someone
f.
birisini (hakim) önüne/karşısına çıkarmak
23
Genel
haul someone (up) before someone
f.
birisini (hakim/mahkeme) huzuruna çıkarmak
24
Genel
haul up somewhere
f.
bir yerde durmak
25
Genel
haul the suspect up before the judge
f.
zanlıyı hakimin huzuruna çıkarmak
26
Genel
haul up somewhere
f.
(aracı vb) bir yere çekmek
27
Genel
haul something down
f.
aşağıya doğru çekmek/taşımak
28
Genel
haul off
f.
yönünü değiştirmek
29
Genel
undertake a long-haul flight
f.
uzun uçuş yapmak
30
Genel
long-haul
s.
uzun yol giden
31
Genel
long-haul
s.
uzun mesafe aşan
32
Genel
short-haul
s.
kısa mesafeye giden
33
Genel
short-haul
s.
kısa mesafeli
34
Genel
short-haul
s.
kısa süreli
35
Genel
short-haul
s.
kısa süreye ait
36
Genel
short-haul
s.
kısa süre ile ilgili
37
Genel
short-haul
s.
geçici
38
Genel
in the short haul
zf.
kısa vadede
Phrasals
39
Öbek Fiiller
haul away
i.
yeni arabaların taşındığı motorlu kamyon
40
Öbek Fiiller
haul off
f.
anlık olarak gaza gelmek
41
Öbek Fiiller
haul off
f.
kalkışıvermek
42
Öbek Fiiller
haul something from some place (to some place)
f.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
43
Öbek Fiiller
haul something (from some place) to some place
f.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
44
Öbek Fiiller
haul away
f.
götürmek
45
Öbek Fiiller
haul away
f.
taşımak
46
Öbek Fiiller
haul someone or something over to something
f.
birini/bir şeyi bir şeye doğru çekmek
47
Öbek Fiiller
haul someone or something over to something
f.
birini/bir şeyi/bir şeye doğru yaklaştırmak
48
Öbek Fiiller
haul someone or something over to something
f.
birini/bir şeyi bir yere çekmek
49
Öbek Fiiller
haul in
f.
birini bir yere gitmeye/girmeye zorlamak
50
Öbek Fiiller
haul in
f.
birini zorla bir yere götürmekle tehdit etmek
51
Öbek Fiiller
haul into (some place)
f.
birini bir yere gitmeye/girmeye zorlamak
52
Öbek Fiiller
haul into (some place)
f.
birini zorla bir yere götürmekle tehdit etmek
53
Öbek Fiiller
haul off
f.
bir yerden zorla çıkarmak
54
Öbek Fiiller
haul off
f.
yaka paça bir yerden çıkarmak
55
Öbek Fiiller
haul off
f.
düşünmeden hareket etmek
56
Öbek Fiiller
haul off
f.
sağduyusuz hareket etmek
57
Öbek Fiiller
haul off
f.
yerini değiştirmek
58
Öbek Fiiller
haul off
f.
taşımak
59
Öbek Fiiller
haul off
f.
işleri yeni bir yere taşımak
60
Öbek Fiiller
haul off
f.
uzaklaşmak
61
Öbek Fiiller
haul out
f.
işleri yeni bir yere taşımak
62
Öbek Fiiller
haul out
f.
uzaklaşmak
63
Öbek Fiiller
haul out
f.
dışarı sürüklemek
64
Öbek Fiiller
haul out
f.
dışarı çıkarmak
65
Öbek Fiiller
haul out
f.
dışarı taşımak
66
Öbek Fiiller
haul out
f.
yerini değiştirmek
67
Öbek Fiiller
haul out
f.
taşımak
68
Öbek Fiiller
haul down
f.
konuşmacının yukarısındaki bir şeyi hızlıca çekmek
69
Öbek Fiiller
haul down
f.
sert bir şekilde yere düşürmek
70
Öbek Fiiller
haul down
f.
indirmek
71
Öbek Fiiller
haul up
f.
durmak
72
Öbek Fiiller
haul up
f.
durma noktasına gelmek
73
Öbek Fiiller
haul (one) down to (some place)
f.
(birini bir yere) düşürmek/çekmek
74
Öbek Fiiller
haul (something) from (something or some place)
f.
(bir şeyi bir yerden) sürüklemek/taşımak
75
Öbek Fiiller
haul (something) to (some place)
f.
(bir şeyi bir yere) sürüklemek/taşımak
76
Öbek Fiiller
haul (something) to (some place) from (some place)
f.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak
77
Öbek Fiiller
haul before
f.
(hakim) önüne/karşısına çıkarmak
78
Öbek Fiiller
haul before
f.
(hakim/mahkeme) huzuruna çıkarmak
79
Öbek Fiiller
haul before
f.
(hakimin) huzuruna çıkarmak
80
Öbek Fiiller
haul over to
f.
-e çekmek
81
Öbek Fiiller
haul over to
f.
'-e doğru yaklaştırmak
82
Öbek Fiiller
haul over to
f.
'-e doğru çekmek
83
Öbek Fiiller
haul to some place
f.
bir yere sürüklemek/taşımak
84
Öbek Fiiller
haul something up (from something)
f.
bir şeyi (bir yerden) yukarı çekmek
85
Öbek Fiiller
haul something up (from something)
f.
bir şeyi (bir yerden) çekip çıkarmak
Colloquial
86
Konuşma Dili
haul video
i.
paket açma videosu
87
Konuşma Dili
haul video
i.
yeni alınan şeylerin gösterilip yorumlandığı video
88
Konuşma Dili
haul video
i.
birinin aldıklarını sosyal medyada tanıttığı video
89
Konuşma Dili
haul video
i.
alışverişte alınanların tanıtıldığı video
90
Konuşma Dili
haul video
i.
sosyal medya fenomeni tarafından yapılan ürün tanıtım videosu
91
Konuşma Dili
haul off and (do something)
f.
geri çekilip ileri doğru bir hamle yapmak
92
Konuşma Dili
haul off and (do something)
f.
düşüncesiz davranmak
93
Konuşma Dili
haul off and (do something)
f.
ileriyi/geleceği/yarını düşünmeden (bir şey) yapmak
94
Konuşma Dili
haul off and do something [rural]
f.
gaza gelip bir şey yapmak
95
Konuşma Dili
haul off and do something [rural]
f.
fevrice bir şey yapmak
96
Konuşma Dili
haul off [us/canada]
f.
(hamle yapmak için) geri çekilmek
97
Konuşma Dili
haul off
f.
yumruk atmak için kolu geriye çekmek
98
Konuşma Dili
haul up
f.
suçlayarak hesap sormak
99
Konuşma Dili
haul up
f.
eleştirmek
100
Konuşma Dili
haul off and do
f.
düşüncesiz davranmak
101
Konuşma Dili
haul off and do
f.
ileriyi/geleceği/yarını düşünmeden (bir şey) yapmak
102
Konuşma Dili
haul off and do
f.
geri çekilip ileri doğru bir hamle yapmak
103
Konuşma Dili
haul off and do
f.
fevrice bir şey yapmak
104
Konuşma Dili
haul off and do
f.
gaza gelip bir şey yapmak
Idioms
105
Deyim
long haul
i.
uzun iş
106
Deyim
a long haul
i.
uzun iş
107
Deyim
long haul
i.
meşakkatli iş
108
Deyim
a long haul
i.
meşakkatli iş
109
Deyim
long haul
i.
uğraştırıcı iş
110
Deyim
a long haul
i.
uğraştırıcı iş
111
Deyim
long haul
i.
yorucu iç
112
Deyim
a long haul
i.
yorucu iş
113
Deyim
pull and haul
f.
bir ileri bir geri çekmek
114
Deyim
haul over the coals
f.
azarlamak
115
Deyim
haul someone on the carpet
f.
azarlamak
116
Deyim
haul somebody over the coals
f.
azarlamak
117
Deyim
haul somebody over the coals
f.
birisini haşlamak
118
Deyim
haul somebody over the coals
f.
birine ağzının payını vermek
119
Deyim
haul someone in
f.
birini nezarete atmak
120
Deyim
haul someone over the coals
f.
birisini azarlamak
121
Deyim
haul someone over the coals
f.
birine ağzının payını vermek
122
Deyim
haul someone over the coals
f.
birini acımasızca eleştirmek
123
Deyim
haul someone in
f.
birini tutuklamak
124
Deyim
haul someone in
f.
birini karakola çekmek/götürmek
125
Deyim
haul someone on the carpet
f.
fırçalamak
126
Deyim
haul over the coals
f.
haşlamak
127
Deyim
haul someone on the carpet
f.
fırça atmak
128
Deyim
haul someone over the coals
f.
eskiyi deşmek
129
Deyim
haul somebody over the coals
f.
itin götüne sokmak
130
Deyim
haul oneself up by one's bootstraps
f.
kendi çabalarıyla başarmak
131
Deyim
haul oneself up by one's bootstraps
f.
kendi çabalarıyla bir yerlere gelmek
132
Deyim
haul someone on the carpet
f.
paylamak
133
Deyim
haul over the coals
f.
paylamak
134
Deyim
haul in (one's) horns
f.
kemerleri sıkmak
135
Deyim
haul in (one's) horns
f.
tedbirleri artırmak
136
Deyim
haul in (one's) horns
f.
temkinli/ihtiyatlı hareket etmek
137
Deyim
haul in (one's) horns
f.
geri adım atmak
138
Deyim
haul in (one's) horns
f.
vazgeçmek
139
Deyim
haul in (one's) horns
f.
bırakmak
140
Deyim
haul in (one's) horns
f.
tutumlu olmak
141
Deyim
haul in (one's) horns
f.
kemerleri sıkmak
142
Deyim
haul in (one's) horns
f.
hesaplı para harcamak
143
Deyim
haul in (one's) horns
f.
dikkatli harcamak
144
Deyim
be in something for the long haul
f.
kendini uzun süre bir şeye adamak
145
Deyim
be in something for the long haul
f.
uzun süre bir şeyi sürdürmeye istekli olmak
146
Deyim
be in something for the long haul
f.
sonuna kadar bir şeyde var olmak
147
Deyim
be in something for the long haul
f.
bir şeye uzun vadeli olarak girmek
148
Deyim
be in something for the long haul
f.
uzun soluklu bir sürece girmek/kendini adamak
149
Deyim
haul off
f.
ayrılmak
150
Deyim
haul off
f.
terk etmek
151
Deyim
haul (one) on the carpet
f.
(birini) azarlamak
152
Deyim
haul (one) on the carpet
f.
(birine) fırça atmak
153
Deyim
haul (one) on the carpet
f.
(birini) fırçalamak
154
Deyim
haul (one) on the carpet
f.
(birini) paylamak
155
Deyim
haul (oneself) up by bootstraps
f.
kendi çabalarıyla başarmak
156
Deyim
haul (oneself) up by bootstraps
f.
kendi çabalarıyla bir yerlere gelmek
157
Deyim
over the short haul
expr.
çok yakında
158
Deyim
in the short haul
expr.
çok yakında
159
Deyim
over the short haul
expr.
kısa vadede
160
Deyim
in the short haul
expr.
kısa vadede
161
Deyim
in the long haul
expr.
uzun vadede
162
Deyim
for the long haul
expr.
uzun süreliğine
163
Deyim
over the long haul
expr.
uzun vadede
164
Deyim
for the long haul
expr.
uzun vadede
165
Deyim
for the long haul
expr.
uzun süre
166
Deyim
in (something) for the long haul
expr.
kendini uzun süre (bir şeye) adamış
167
Deyim
in (something) for the long haul
expr.
uzun süre (bir şeyi) sürdürmeye istekli
168
Deyim
in (something) for the long haul
expr.
sonuna kadar (bir şeyde)/(bir şeye) girmiş
169
Deyim
in (something) for the long haul
expr.
(bir şeye) uzun vadeli olarak girmiş
170
Deyim
in (something) for the long haul
expr.
uzun soluklu (bir sürece) girmiş/kendini adamış
Trade/Economic
171
Ticaret/Ekonomi
haul out
f.
sudan dışarı çıkmak veya çekmek
Tourism
172
Turizm
short-haul
i.
aynı kıta içinde düzenlenen gezi
Technical
173
Teknik
mass‐haul diagram
i.
brükner diyagramı
174
Teknik
haul rope
i.
çekme halatı
175
Teknik
haul road
i.
servis yolu
176
Teknik
mass‐haul diagram
i.
toprak taşıma diyagramı
177
Teknik
long-haul networks
i.
uzak mesafe ağları
178
Teknik
long haul networking
i.
uzak mesafe ağlar
179
Teknik
back haul
f.
geri taşımak
180
Teknik
long-haul
s.
uzun erimli
Computer
181
Bilgisayar
short haul
i.
kısa çekme
182
Bilgisayar
long haul
i.
uzun çekme
183
Bilgisayar
long haul
s.
uzun erimli
Informatics
184
Bilişim
long-haul network
i.
geniş alan ağı
185
Bilişim
long haul
i.
uzun erimli
186
Bilişim
short-haul
s.
kısa erimli
Telecom
187
Telekom
short haul
i.
kısa mesafe
188
Telekom
long haul
i.
uzak mesafe taşıma
189
Telekom
long-haul communication
i.
uzak mesafe iletişim
Textile
190
Tekstil
haul off
i.
kumaşın çekmesi
Construction
191
İnşaat
time of haul
i.
taşıma süresi
Woodworking
192
Ağaç İşleri
log haul
i.
tomruk çekme
Transportation
193
Ulaştırma
short haul
i.
kısa mesafe
194
Ulaştırma
long-haul
s.
uzun menzilli teslimat ile ilgili
195
Ulaştırma
long-haul
s.
uzun mesafe kargosu ile ilgili
196
Ulaştırma
long-haul
s.
uzun mesafeli taşımacılığa dahil olan
Railway
197
Demiryolu
heavy haul
i.
ağır yük
198
Demiryolu
long and short haul
i.
uzun ve kısa mesafe taşımacılığı
199
Demiryolu
car haul
i.
vagon çekici
Aeronautic
200
Havacılık
long haul flight
i.
uzun menzil uçuşu
Marine
201
Denizcilik
haul away
i.
yürya
202
Denizcilik
long haul
i.
geminin uzun süre ile kıyıda kalması
203
Denizcilik
long haul
i.
(gemi) kıyıya çekilme
204
Denizcilik
short haul
i.
geminin kısa süreliğine karaya çekilmesi
205
Denizcilik
haul around
f.
(rüzgar) herhangi bir yöne dönmek
206
Denizcilik
haul home the sheets of a sail
f.
iskota yakasını palanga makarasına yakın bir şekilde vira etmek
207
Denizcilik
haul off
f.
rüzgara yelken açmak
208
Denizcilik
haul the tacks aboard
f.
rotayı belirlemek
209
Denizcilik
haul the wind
f.
geminin burnunu rüzgarın estiği yöne döndürmek
210
Denizcilik
haul off
f.
geri çekilmek
211
Denizcilik
haul off
f.
geri çekmek
212
Denizcilik
box haul
f.
orsada boca ve pupa ederek gemiyi tekrar orsaya getirmek
213
Denizcilik
haul up
f.
orsa etmek
214
Denizcilik
veer and haul
f.
laçka ve vira etmek
215
Denizcilik
haul in
f.
salya etmek
216
Denizcilik
long-haul
s.
kıtalar arası yolculuklar için kullanılan ingilizce ifade
Marine Biology
217
Deniz Biyolojisi
haul seine
i.
ığrıp
Fishery
218
Balıkçılık
seine-haul fishing
i.
gırgır balıkçılığı
219
Balıkçılık
haul the nets
f.
ağları çekmek
Military
220
Askeri
local haul
i.
kısa mesafeli nakliyat
221
Askeri
nato short haul convoy
i.
nato kısa nakliyat konvoyu
222
Askeri
back-haul airlift
i.
personel ve malzemenin geri alınması
223
Askeri
line haul
i.
uzun mesafeli nakliyat
Slang
224
Argo
haul ass
f.
kıçını kaldırmak
225
Argo
haul (one's) ashes
f.
kıçını kaldırıp gitmek
226
Argo
haul (one's) ashes
f.
cinsel ilişkide bulunmak
227
Argo
haul ass
f.
çabuk/hızlı olmak
228
Argo
haul (one's) ashes
f.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
229
Argo
haul (one's) ashes
f.
düzüşmek
230
Argo
haul ass
f.
bir an önce harekete geçmek
231
Argo
haul (one's) ashes
f.
defolup gitmek
232
Argo
haul (one's) ashes
f.
bir yeri hızla terk etmek
233
Argo
haul ass out of
f.
hızla uzaklaşmak
234
Argo
haul ass out of
f.
kaçmak
235
Argo
make a big haul
f.
malı götürmek
236
Argo
haul ass out of
f.
sıvışmak
237
Argo
make a big haul
f.
parayı götürmek
238
Argo
make a big haul
f.
parayı indirmek
239
Argo
make a big haul
f.
parayı bulmak
240
Argo
haul ass out of
f.
toz olmak
241
Argo
haul ass out of
f.
(bir yerden) sıvışmak
242
Argo
drag/haul ass
f.
kıçını kaldırmak
243
Argo
drag/haul ass
f.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak
244
Argo
drag/haul ass
f.
defolup gitmek
245
Argo
drag/haul ass
f.
bir yeri hızla terk etmek
246
Argo
drag/haul ass
f.
bir yerden ayrılmak/kalkmak/çıkmak
247
Argo
haul off
f.
zorla götürmek
248
Argo
haul off
f.
yaka paça götürmek
249
Argo
haul off
f.
fevri davranmak
250
Argo
haul ass (out of something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) hızla uzaklaşmak
251
Argo
haul ass (out of something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) kaçmak
252
Argo
haul ass (out of something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) sıvışmak
253
Argo
haul ass (out of something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) toz olmak
254
Argo
haul ass out of somewhere
f.
(bir yerden) hızla uzaklaşmak
255
Argo
haul ass out of somewhere
f.
(bir yerden) kaçmak
256
Argo
haul ass out of somewhere
f.
(bir yerden) sıvışmak
257
Argo
haul ass out of somewhere
f.
(bir yerden) toz olmak
258
Argo
haul your arse
expr.
kaldır kıçını
259
Argo
haul your ass
expr.
kaldır kıçını
Star Wars
260
Star Wars
conductor-class short-haul landing craft
i.
kondüktör-sınıfı kısa mesafe çıkarma gemisi
261
Star Wars
lh75 low orbit specialty live-haul frigate
i.
lh75 alçak irtifa uzmanlık canlı
262
Star Wars
short haul freighter
i.
kısa çekici yük gemisi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of haul
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy