|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
hızlıca gezme |
zapping i.
|
|
2 |
Genel |
hızlıca yazma |
jotting i.
|
|
3 |
Genel |
hızlıca yazılmış şey |
jotting i.
|
|
4 |
Genel |
hızlıca kaçma |
jink i.
|
|
5 |
Genel |
hızlıca akıl yürütme yeteneği |
wits i.
|
|
6 |
Genel |
hızlıca harekete geçme yeteneği |
wits i.
|
|
7 |
Genel |
insanların çıkıp hızlıca geri girdiği sistem veya kuruluş |
revolving door i.
|
|
8 |
Genel |
hızlıca bakma |
look-in i.
|
|
9 |
Genel |
hızlıca yapılan inceleme |
look-over i.
|
|
10 |
Genel |
hızlıca ortadan kaldırma |
dispatch [us] i.
|
|
11 |
Genel |
hızlıca def etme |
dispatch [us] i.
|
|
12 |
Genel |
hızlıca ortadan kaldırma |
despatch [uk] i.
|
|
13 |
Genel |
hızlıca def etme |
despatch [uk] i.
|
|
14 |
Genel |
işini hızlıca halleden kimse |
rusher i.
|
|
15 |
Genel |
hızlıca terk etme |
scarper i.
|
|
16 |
Genel |
hızlıca yazı yazan kimse |
scribbler i.
|
|
|
17 |
Genel |
hızlıca geçme |
skip i.
|
|
18 |
Genel |
hızlıca yemek yemek |
grab a bite f.
|
|
19 |
Genel |
kitaba/dergiye hızlıca bir göz gezdirmek |
give it a quick read f.
|
|
20 |
Genel |
hızlıca yürümek |
walk briskly f.
|
|
21 |
Genel |
hızlıca göz atmak |
rake f.
|
|
22 |
Genel |
uzun adımlarla hızlıca yürümek |
lamp [scottish] f.
|
|
23 |
Genel |
(kabloyu) hızlıca çekmek |
twitch [dialect] f.
|
|
24 |
Genel |
(bir şeyi) kabloyla hızlıca çekmek |
twitch [dialect] f.
|
|
25 |
Genel |
bir şeyi hızlıca taramak |
run a comb through something f.
|
|
26 |
Genel |
hızlıca yazmak |
jot f.
|
|
27 |
Genel |
hızlıca geçip gitmek |
ensweep f.
|
|
28 |
Genel |
hızlıca konuşmak |
jerk f.
|
|
29 |
Genel |
hızlıca sarsmak |
jigger f.
|
|
30 |
Genel |
hızlıca kaçmak |
jink f.
|
|
31 |
Genel |
(taşıtın) hızlıca savrulmasına neden olmak |
jink f.
|
|
32 |
Genel |
bir şeyden hızlıca kaçmak |
jook [scotland/northern england] f.
|
|
33 |
Genel |
hızlıca gitmek |
jot f.
|
|
34 |
Genel |
hızlıca kalkmak |
hale [obsolete] f.
|
|
35 |
Genel |
hızlıca sürmek |
whig f.
|
|
36 |
Genel |
hızlıca hareket etmek veya çalışmak |
whig f.
|
|
37 |
Genel |
hızlıca getirmek |
hasten [obsolete] f.
|
|
38 |
Genel |
hızlıca incelemek |
gallop f.
|
|
39 |
Genel |
hızlıca gitmek |
hye f.
|
|
40 |
Genel |
hızlıca başlamak |
clap f.
|
|
41 |
Genel |
hızlıca suya daldırmak |
dap f.
|
|
42 |
Genel |
hızlıca çökmek |
degringolade f.
|
|
43 |
Genel |
hızlıca bozulmak |
degringolade f.
|
|
44 |
Genel |
hızlıca çökmek |
degringoler f.
|
|
45 |
Genel |
hızlıca bozulmak |
degringoler f.
|
|
46 |
Genel |
hızlıca elden çıkarmak |
dispatch [us] f.
|
|
47 |
Genel |
hızlıca yapmak |
dispatch [us] f.
|
|
48 |
Genel |
hızlıca elden çıkarmak |
despatch [uk] f.
|
|
49 |
Genel |
hızlıca yapmak |
despatch [uk] f.
|
|
50 |
Genel |
bir noktadan diğerine hızlıca geçmek |
run f.
|
|
51 |
Genel |
hızlıca yazmak |
run off f.
|
|
52 |
Genel |
(gevezelik ederken) dili hızlıca hareket ettirmek |
wag f.
|
|
53 |
Genel |
hızlıca uzaklaşmak |
cut f.
|
|
54 |
Genel |
hızlıca gitmek |
pop f.
|
|
55 |
Genel |
hızlıca gelmek |
pop f.
|
|
56 |
Genel |
hızlıca dalmak |
pop f.
|
|
|
57 |
Genel |
hızlıca kalmak |
popcorn f.
|
|
58 |
Genel |
hızlıca zıplamak |
popcorn f.
|
|
59 |
Genel |
hızlıca öpmek |
peck f.
|
|
60 |
Genel |
hızlıca göndermek |
post [obsolete] f.
|
|
61 |
Genel |
tavaya koyup yüksek ateşte hızlıca kızartmak |
flash-fry f.
|
|
62 |
Genel |
hızlıca gitmek |
fleet f.
|
|
63 |
Genel |
(zamanı) hızlıca geçirmek |
fleet f.
|
|
64 |
Genel |
hızlıca terk etmek |
scoppet f.
|
|
65 |
Genel |
hızlıca ilerlemek |
scrieve [scotland] f.
|
|
66 |
Genel |
hızlıca not almak |
scriggle [dated] f.
|
|
67 |
Genel |
hızlıca kaçmak |
skelter f.
|
|
68 |
Genel |
hızlıca üzerinden geçmek |
skirr f.
|
|
69 |
Genel |
hızlıca üzerinden geçmek |
scur f.
|
|
70 |
Genel |
hızlıca üstünü giyinmek |
slip f.
|
|
71 |
Genel |
(hızlıca geri çekilerek) yumruktan kurtulmak |
slip f.
|
|
72 |
Genel |
hızlıca kapmak |
snag f.
|
|
73 |
Genel |
hızlıca yakalamak |
snag f.
|
|
74 |
Genel |
işi hızlıca ilerletmek |
spot promote f.
|
|
75 |
Genel |
hızlıca çıkıvermek |
squirt f.
|
|
76 |
Genel |
hızlıca koşmak |
streak f.
|
|
77 |
Genel |
hızlıca işini görmek |
streak f.
|
|
78 |
Genel |
(bir şeyi) hızlıca yapmayan |
unhasting s.
|
|
79 |
Genel |
hızlıca olup biten |
hit-and-run s.
|
|
80 |
Genel |
hızlıca yapılan |
drive-by s.
|
|
81 |
Genel |
hızlıca yapılan |
drive-by s.
|
|
82 |
Genel |
havada hızlıca yapılan |
flying s.
|
|
83 |
Genel |
havadaymış gibi hızlıca yapılan |
flying s.
|
|
84 |
Genel |
hızlıca hareket etmek için planlanmış |
flying s.
|
|
85 |
Genel |
hızlıca geçen |
scudding s.
|
|
86 |
Genel |
yüzeyi yoğun ısı ile hızlıca yanmış olan |
seared s.
|
|
87 |
Genel |
hızlıca tamamlanan |
snapshot s.
|
|
88 |
Genel |
çok hızlıca |
like magic zf.
|
|
Phrasals |
|
89 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir yolunu bulup yapmak |
clap up f.
|
|
90 |
Öbek Fiiller |
hızlıca ayarlamak |
knock up f.
|
|
91 |
Öbek Fiiller |
hızlıca okumak |
run off f.
|
|
92 |
Öbek Fiiller |
hızlıca icra etmek |
run off f.
|
|
93 |
Öbek Fiiller |
hızlıca söyleyivermek |
toss off f.
|
|
94 |
Öbek Fiiller |
hızlıca üretmek |
throw off f.
|
|
95 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yapıvermek |
knock out f.
|
|
96 |
Öbek Fiiller |
hızlıca tüketmek |
polish off f.
|
|
97 |
Öbek Fiiller |
hızlıca sona doğru ilerlemek |
draw in f.
|
|
98 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yapıp bitirmek |
knock off f.
|
|
99 |
Öbek Fiiller |
(kumaşı) hızlıca dikmek |
run up f.
|
|
100 |
Öbek Fiiller |
(bir dizi sayıyı) hızlıca toplamak |
run up f.
|
|
101 |
Öbek Fiiller |
(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) şöyle bir/hızlıca bakmak/okumak |
browse over f.
|
|
102 |
Öbek Fiiller |
(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) şöyle bir/hızlıca bakmak/okumak |
browse over something f.
|
|
103 |
Öbek Fiiller |
(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) şöyle bir/hızlıca bakmak/okumak |
browse through something f.
|
|
104 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi çabucak/hızlıca yapmak |
race through f.
|
|
105 |
Öbek Fiiller |
hızlıca halletmek |
zip through f.
|
|
106 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yükselmek |
soar up f.
|
|
107 |
Öbek Fiiller |
hızlıca gitmek |
barrel along f.
|
|
108 |
Öbek Fiiller |
miğdeye indirmek / hızlıca yemek |
hook something down f.
|
|
109 |
Öbek Fiiller |
(hızlıca) bir şeyler giymek |
throw oneself into f.
|
|
110 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yemek |
get down f.
|
|
111 |
Öbek Fiiller |
hızlıca mideye indirmek |
get down f.
|
|
112 |
Öbek Fiiller |
hızlıca itmek/bastırmak |
punch down f.
|
|
113 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/kısa süreliğine gidip gelmek |
scoot down f.
|
|
114 |
Öbek Fiiller |
(birinin) kıyafetlerini hızlıca çıkartmak |
shuck down [us/canada] f.
|
|
115 |
Öbek Fiiller |
hızlıca mideye indirmek |
slam down f.
|
|
116 |
Öbek Fiiller |
aceleyle/hızlıca/çabucak içmek |
suck down f.
|
|
117 |
Öbek Fiiller |
hızlıca mideye indirmek |
toss down f.
|
|
118 |
Öbek Fiiller |
kolayca/hızlıca yapıvermek |
toss off f.
|
|
119 |
Öbek Fiiller |
kolayca/hızlıca bitirivermek |
toss off f.
|
|
120 |
Öbek Fiiller |
(laf, iş) hızlıca bir şey yumurtlamak |
toss something off f.
|
|
121 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi kolayca/hızlıca yapıvermek |
toss something off f.
|
|
122 |
Öbek Fiiller |
çabucak/hızlıca/hemen yapmak |
toss off f.
|
|
123 |
Öbek Fiiller |
kolayca/hızlıca yapıvermek |
toss off f.
|
|
124 |
Öbek Fiiller |
kolayca/hızlıca bitirivermek |
toss off f.
|
|
125 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi çabucak/hızlıca yapmak |
toss something off f.
|
|
126 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yazıp yollamak |
fire off f.
|
|
127 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yazıp yollamak |
fire off f.
|
|
128 |
Öbek Fiiller |
hızlıca iletişim kurmak |
fire off f.
|
|
129 |
Öbek Fiiller |
hızlıca temas kurmak |
fire off f.
|
|
130 |
Öbek Fiiller |
hızlıca akmak |
spring forth f.
|
|
131 |
Öbek Fiiller |
hızlıca terk etmek |
dip out f.
|
|
132 |
Öbek Fiiller |
bir giysiyi hızlıca çıkarmak |
slip out f.
|
|
133 |
Öbek Fiiller |
bir giysiyi hızlıca çıkarmak |
slip out of f.
|
|
134 |
Öbek Fiiller |
hızlıca çıkarmak |
bat out f.
|
|
135 |
Öbek Fiiller |
arkasını hızlıca kolaçan etmek |
glance back f.
|
|
136 |
Öbek Fiiller |
kendine bakan birine dönüp hızlıca/bir anlığına bakmak |
glance back f.
|
|
137 |
Öbek Fiiller |
hızlıca dönüp arkasındakine bakmak |
glance back f.
|
|
138 |
Öbek Fiiller |
(birinin) vücudundan hızlıca geçip çıkmak |
go through (one) f.
|
|
139 |
Öbek Fiiller |
hızlıca tüketmek |
go through something f.
|
|
140 |
Öbek Fiiller |
hızlıca girişmek |
jump on f.
|
|
141 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir şey yaratmak |
knock something out f.
|
|
142 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yazmak |
knock something out f.
|
|
143 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yazmak |
knock something off f.
|
|
144 |
Öbek Fiiller |
kuzeyde bir yere hızlıca veya kısa süreliğine seyahat etmek |
zip up f.
|
|
145 |
Öbek Fiiller |
yüksekte bir yere hızlıca veya kısa süreliğine çıkmak |
zip up f.
|
|
146 |
Öbek Fiiller |
hızlıca girip çıkmak |
run into f.
|
|
147 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) alıp hızlıca gelmek |
run over with (something) f.
|
|
148 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir vaziyete) geçmek |
snap into (something) f.
|
|
149 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir vaziyete) geçirmek |
snap into (something) f.
|
|
150 |
Öbek Fiiller |
hızlıca arka arkaya dizmek |
string together f.
|
|
151 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir şeye ulaşmak |
vault into f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
hızlıca ters yöne döndürmek |
wheel around f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hızlıca bakıvermek |
peek in on (someone or something) f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
uğrayıp hızlıca (birini/bir şeyi) kontrol etmek |
peek in on (someone or something) f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (birine/bir şeye) bakıp çıkmak |
peek in on (someone or something) f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
hızlıca girip çıkmak |
run in f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir yere) girmek |
waltz into (some place) f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir yere) dalmak |
waltz into (some place) f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir yere) girmek |
waltz in (some place) f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir yere) dalmak |
waltz in (some place) f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
hızlıca gitmek |
nip off f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
hızlıca kafada bir şey kurmak |
patch together f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi hızlıca/hemen (birine/bir şeye) götürmek |
run down to (someone or something) f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/hemen (bir yere/şeye) gitmek |
run down to (something) f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/hemen birine/bir şeye gitmek |
run down to someone or something f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/hemen birine/bir şeye gelmek |
run down to someone or something f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/hemen gitmek |
run down to f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir şeyin üzerinden kaydırmak |
slip over f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
hızlıca söylemek |
spurt out f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir şey dışı bırakmak |
sweep out of (something or some place) f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
hızlı hızlı/hızlıca bitirmek |
whip through f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
hızlı hızlı/hızlıca tamamlamak |
whip through f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi hızlı hızlı/hızlıca bitirmek |
whip through something f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi hızlı hızlı/hızlıca tamamlamak |
whip through something f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
hızlıca okumak |
whip through f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
hızlıca göz atmak |
whip through f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) hızlıca titretmek |
jar on (something) f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
birini hızlıca/aniden almak |
sweep off f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) hızlıca vurmak |
knock on (something) f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir yere) girip çıkmak |
run into (some place) f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir yere) getirmek/götürmek |
run into (some place) f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
hızlıca geçip gitmek |
breeze along f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/çabucak bir şey dikmek |
run something up f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bitirmek |
bang out f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
hızlıca klavyede/bilgisayarda yazmak |
bang out f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yazmak |
bash out f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
konuşmacının yukarısındaki bir şeyi hızlıca çekmek |
haul down f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
hızlıca gezmek |
bomb around f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/çabucak gitmek |
boogie down f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/çabucak (bir yere) gitmek |
boogie down to (some place) f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/hızla yapmak |
breeze through f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
yanından hızlıca sürtünerek geçmek |
brush by f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
hızlıca göz gezdirip hataları kontrol etmek |
look over f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
saçını hızlıca taramak |
comb through f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) içerisinde hızlıca akmak/hareket etmek |
course through (something) f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) içerisinde hızlıca yayılmak |
course through (something) f.
|
|
197 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) hızlıca yayılmak |
course through (something) f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
hızlıca ve kolaylıkla okumak |
cruise through f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi hızlıca yapmak |
dash something off f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi hızlıca tüketmek |
eat something up f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi hızlıca eritmek |
eat something up f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hızlıca (bir şey) göstermek |
flash (something) at (someone or something) f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
hızlıca göstermek |
flash around f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir sayfaya gelmek |
flick over f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
sayfaları hızlıca çevirip bir sayfayı açmak |
flick over f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir sayfayı açmak |
flick over f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) hızlıca/hızlı hızlı göz atmak |
flick through (something) f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
aniden/hızlıca bir duruma girmek |
fly into f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
hızlıca kullanmak |
run through f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
hızlıca uzaklaşmak |
rush away f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
hızlıca uzaklaşmak |
rush off f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(bir yere) hızlıca göz atmak |
glance around (some place) f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/yere) hızlıca göz atmak |
glance around (some thing or place) f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak/bakmak |
glance at (someone or something) f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak/göz gezdirmek |
glance at (someone or something) f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
arkasındaki (birini/bir şeyi) hızlıca kolaçan etmek |
glance back at (someone or something) f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
hızlıca dönüp arkasındaki (birine/bir şeye) bakmak |
glance back at (someone or something) f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak |
glance over at (someone or something) f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) hızlıca göz atmak |
glance through (something) f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek |
hurry (someone or something) in(to some place) f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin yanına/bir yere) hızlıca dönmek |
hurry back to (someone or something) f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/hemen (bir yere) inmek |
hurry down (to some place) f.
|
|
223 |
Öbek Fiiller |
aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek |
hurry in f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yukarı kaldırmak/itmek |
jam up f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden/durumdan) hemen/hızlıca çıkarmak |
jerk (someone or something) out of (something or some place) f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) hızlıca incelemek |
look through (something) f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (birine/bir şeye) doğru yönelmek |
make for (somewhere or something) f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir yere yönelmek |
make for somewhere f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakmak |
peek at (someone or something) f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir bakmak |
peek in f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakmak |
peep at (someone or something) f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bir bakmak |
peep in f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) hızlıca bitirmeye çalışmak |
race through (something) f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) hızlıca/hızlı hızlı geçmek |
rattle through (something) f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
hızlıca mideye indirmek |
ravin down [obsolete] f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) hızlıca çalmak/ilerletmek/prova etmek |
romp through (something) f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) çabucak/hızlıca geçmek |
run through (something) f.
|
|
238 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) hızlıca ilerlemek |
run through (something) f.
|
|
239 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) hepsini hemen/hızlıca bitirmek |
run through (something) f.
|
|
240 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) hepsini hemen/hızlıca tüketmek |
run through (something) f.
|
|
241 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir şeye) erişmeye çalışmak |
rush for (someone or something) f.
|
|
242 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) hızla/hızlıca tüketmek |
sail through (something) f.
|
|
243 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi hızlıca mideye indirmek |
scarf something down f.
|
|
244 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir şeye/bir yere) gitmek |
scooch over to (something or some place) f.
|
|
245 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir şeye/bir yere) gitmek |
scoot down to (something or some place) f.
|
|
246 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir şeye/bir yere) gitmek |
scoot over to (something or some place) f.
|
|
247 |
Öbek Fiiller |
(bir yere) hızlıca göz gezdirmek |
glance around (some place) f.
|
|
248 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/yere) hızlıca göz gezdirmek |
glance around (some thing or place) f.
|
|
249 |
Öbek Fiiller |
hızlıca ele almak |
skate over f.
|
|
250 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) hızlıca üzerinden geçmek |
skim over (something) f.
|
|
251 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) hızlıca üzerinden geçmek |
skim through (something) f.
|
|
252 |
Öbek Fiiller |
hızlıca (bir yere) girmek |
slip into (something or some place) f.
|
|
253 |
Öbek Fiiller |
hızlıca atmak/geçirmek |
slip through f.
|
|
254 |
Öbek Fiiller |
hızlıca/aceleyle üzerinden geçmek |
speed through f.
|
|
255 |
Öbek Fiiller |
hızlıca ilerlemek |
whiz through f.
|
|
256 |
Öbek Fiiller |
hızlıca tamamlamak |
whiz through f.
|
|
257 |
Öbek Fiiller |
(yiyeceği/içeceği) hızlıca gömmek/mideye indirmek |
wolf something down f.
|
|
258 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yemek yemek |
hork down f.
|
|
259 |
Öbek Fiiller |
hızlıca yazmak |
jot something down f.
|
|
260 |
Öbek Fiiller |
klavyede hızlıca yazmak |
pound out f.
|
|
261 |
Öbek Fiiller |
hızlıca bestelemek |
pound out f.
|
|
262 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) hızlıca yaklaşmak |
bear down upon f.
|
|
Proverb |
|
263 |
Atasözü |
gösterişli/asil bir şey çok hızlıca komik bir şeye dönüşebilir |
from the sublime to the ridiculous is only a step
|
|
Colloquial |
|
264 |
Konuşma Dili |
hızlıca yıkanma |
cat-lick i.
|
|
265 |
Konuşma Dili |
hızlıca bakma |
a fleeting glance i.
|
|
266 |
Konuşma Dili |
hızlıca bakma |
a quick glance i.
|
|
267 |
Konuşma Dili |
hızlıca yapılan şey |
a fast one i.
|
|
268 |
Konuşma Dili |
hızlıca göz atma |
look-see i.
|
|
269 |
Konuşma Dili |
hızlıca göz gezdirme |
look-see i.
|
|
270 |
Konuşma Dili |
özellikle at taşıyan römorklarda hayvanlarla uğraşanların hızlıca temizlenebilmesi için bulunan basit bir duş |
cowboy shower i.
|
|
271 |
Konuşma Dili |
hızlıca içki içme, yemek yeme |
fast one i.
|
|
272 |
Konuşma Dili |
bir yerden diğerine hızlıca hareket edecek şekilde organize olmuş grev gözcüsü |
flying picket i.
|
|
273 |
Konuşma Dili |
(bir mesafeyi) hızlıca gitmek |
eat up f.
|
|
274 |
Konuşma Dili |
bir şeyi hızlıca yapmak |
crank something out f.
|
|
275 |
Konuşma Dili |
hızlıca yapmak |
bash out [brit] f.
|
|
276 |
Konuşma Dili |
hızlıca bir araya getirmek |
knock up f.
|
|
277 |
Konuşma Dili |
hızlıca kurmak |
knock up f.
|
|
278 |
Konuşma Dili |
hemen/hızlıca gitmek |
blow f.
|
|
279 |
Konuşma Dili |
hızlıca hareket etmek |
rustle [canada] [us] f.
|
|
280 |
Konuşma Dili |
hızlıca yola koyulmak |
peg it f.
|
|
281 |
Konuşma Dili |
hızlıca (aşağıdaki bir yer) gitmek |
zip down f.
|
|
282 |
Konuşma Dili |
hızlıca inmek |
zip down f.
|
|
283 |
Konuşma Dili |
hızlıca hazırlanmış |
back-of-the-envelope s.
|
|
284 |
Konuşma Dili |
hızlıca yap |
get it over with expr.
|
|
285 |
Konuşma Dili |
hızlıca öğrenirsin/kaparsın |
you'll get onto it expr.
|
|
286 |
Konuşma Dili |
çabuk/hızlıca buraya gel! |
get your tail here fast! exclam.
|
|
287 |
Konuşma Dili |
çabuk/hızlıca buraya gel! |
get your tail here immediately! exclam.
|
|
288 |
Konuşma Dili |
çabuk/hızlıca buraya gel! |
get your tail here now! exclam.
|
|
Idioms |
|
289 |
Deyim |
boksta hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk |
one-two punch i.
|
|
290 |
Deyim |
hızlıca bebeğin başını ve poposunu yıkama |
top and tail [uk] i.
|
|
291 |
Deyim |
düşünmeden/hızlıca karar verilen bir an |
a weak moment i.
|
|
292 |
Deyim |
düşünmeden/hızlıca karar verilen bir an |
a moment of weakness i.
|
|
293 |
Deyim |
hızlıca bakma |
fleeting glance i.
|
|
294 |
Deyim |
hızlıca çok para kazanma |
get-rich-quick i.
|
|
295 |
Deyim |
saçını hızlıca fırçalamak/taramak |
run a brush through (one's) hair f.
|
|
296 |
Deyim |
saçını hızlıca taramak |
run a comb through (one's) hair f.
|
|
297 |
Deyim |
hızlıca bakmak |
take a peek f.
|
|
298 |
Deyim |
fiyatı hızlıca yükselmek |
go into orbit f.
|
|
299 |
Deyim |
saçını hızlıca taramak |
run a comb through something f.
|
|
300 |
Deyim |
hızlıca mideye indirmek |
nurse (one's) drink f.
|
|
301 |
Deyim |
(birine) hızlıca bakmak |
flash (one) a look f.
|
|
302 |
Deyim |
hızlıca ölüme yaklaşmak |
fade fast f.
|
|
303 |
Deyim |
hastalıktan/yaralanmadan dolayı ölümü hızlıca yaklaşmak |
fade fast f.
|
|
304 |
Deyim |
hızlıca ölüme doğru gitmek |
fade fast f.
|
|
305 |
Deyim |
hızlıca gözen kaybolmak |
fade fast f.
|
|
306 |
Deyim |
hızlıca eriyip gitmek |
fade fast f.
|
|
307 |
Deyim |
hızlıca çözünmek |
fade fast f.
|
|
308 |
Deyim |
hızlıca dağılmak |
fade fast f.
|
|
309 |
Deyim |
hızlıca yok olmak/etmek |
fade fast f.
|
|
310 |
Deyim |
hızlıca ortadan kaybolmak |
fade fast f.
|
|
311 |
Deyim |
hızlıca unutulup gitmek |
fade fast f.
|
|
312 |
Deyim |
hızlıca gelir/fayda elde etmek için aileden kalan değerli şeyleri satmak |
sell the family silver f.
|
|
313 |
Deyim |
hızlıca bir yere gitmek |
get (one's) tail (somewhere) f.
|
|
314 |
Deyim |
hızlıca yetişmek |
get (one's) tail (somewhere) f.
|
|
315 |
Deyim |
hızlıca bir karar vermeye zorlamak |
force the issue f.
|
|
316 |
Deyim |
hızlıca karar vermeye mecbur etmek |
force the issue f.
|
|
317 |
Deyim |
hızlıca başka bir şeye odaklanmak |
change gear f.
|
|
318 |
Deyim |
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak |
steal a glance (at somebody/something) f.
|
|
319 |
Deyim |
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak |
steal a look (at somebody/something) f.
|
|
320 |
Deyim |
birinin vücudundan hızlıca geçip çıkmak |
go through one f.
|
|
321 |
Deyim |
birinin vücudundan hızlıca geçip çıkmak |
go right through one (like a dose of salts) f.
|
|
322 |
Deyim |
hızlıca yapıp bitirmek |
make the fur fly f.
|
|
323 |
Deyim |
hızlıca yanından geçmesine izin vermek |
let slide by f.
|
|
324 |
Deyim |
hızlıca yanından geçmesine izin vermek |
let slip by f.
|
|
325 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hızlıca bertaraf etmek |
make quick work of (someone or something) f.
|
|
326 |
Deyim |
hızlıca/kısa zamanda gönderilmek |
wing your way (to...) f.
|
|
327 |
Deyim |
hızlıca/kısa zamanda gönderilmek |
wing its way (to...) f.
|
|
328 |
Deyim |
hızlıca halledivermek |
knock out f.
|
|
329 |
Deyim |
hızlıca bir öpücük kondurmak |
steal a kiss f.
|
|
330 |
Deyim |
hızlıca dönmek/değişmek |
turn on a sixpence [uk] f.
|
|
331 |
Deyim |
hızlıca kontrol edilmek |
get the once-over f.
|
|
332 |
Deyim |
hızlıca incelemek |
run the rule over [uk] f.
|
|
333 |
Deyim |
hızlıca gözden geçirmek |
run the rule over [uk] f.
|
|
334 |
Deyim |
hızlıca uygun/doğru olup olmadığını denetlemek |
run the rule over [uk] f.
|
|
335 |
Deyim |
(bir şeye) hızlıca bakmak |
throw an eye on (something) f.
|
|
336 |
Deyim |
(bir şeye) hızlıca bakmak |
throw an eye over (something) f.
|
|
337 |
Deyim |
vücudu hızlıca aşağı yukarı ve sağa sola hareket ettirmek |
bob and weave f.
|
|
338 |
Deyim |
hızlıca bebeğin başını ve poposunu yıkamak |
top and tail [uk] f.
|
|
339 |
Deyim |
hızlıca bir şeyler yemek |
bite (to eat) f.
|
|
340 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) yanından hızlıca sürtünerek geçmek |
brush past (someone or something) f.
|
|
341 |
Deyim |
(bir şeye) hızlıca göz atmak |
cast an eye over (something) f.
|
|
342 |
Deyim |
(bir şeye) hızlıca göz atmak |
cast one's eye over (something) f.
|
|
343 |
Deyim |
hızlıca göz atmak |
cast your eye f.
|
|
344 |
Deyim |
hızlıca bakmak |
cast your eye f.
|
|
345 |
Deyim |
hızlıca göz atmak |
cast your eyes f.
|
|
346 |
Deyim |
hızlıca bakmak |
cast your eyes f.
|
|
347 |
Deyim |
hızlıca göz atmak |
cast an eye f.
|
|
348 |
Deyim |
hızlıca bakmak |
cast an eye f.
|
|
349 |
Deyim |
(bir şeye) hızlıca göz atmak |
give (something) a once-over f.
|
|
350 |
Deyim |
(bir şeyi) hızlıca gözden geçirmek |
give (something) a once-over f.
|
|
351 |
Deyim |
birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak |
give somebody/something the once-over f.
|
|
352 |
Deyim |
birini/bir şeyi hızlıca bir gözden geçirmek |
give somebody/something the once-over f.
|
|
353 |
Deyim |
birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak |
give somebody/something a once-over f.
|
|
354 |
Deyim |
birini/bir şeyi hızlıca bir gözden geçirmek |
give somebody/something a once-over f.
|
|
355 |
Deyim |
bir şeyi hızlıca/çabucak temizlemek |
give something a once-over f.
|
|
356 |
Deyim |
bir şeyi hızlıca/çabucak temizlemek |
give something the once-over f.
|
|
357 |
Deyim |
birini/bir şeyi hızlıca gözden geçirmek |
give someone/something the once-over f.
|
|
358 |
Deyim |
birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak |
give someone/something the once-over f.
|
|
359 |
Deyim |
birini/bir şeyi hızlıca gözden geçirmek |
give someone/something a once-over f.
|
|
360 |
Deyim |
birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak |
give someone/something a once-over f.
|
|
361 |
Deyim |
birinin vücudundan hızlıca geçip çıkmak |
go right through one f.
|
|
362 |
Deyim |
hızlıca (bir şey) yemek |
have a bite f.
|
|
363 |
Deyim |
çabucak/hızlıca bir şeyler konuşmak |
have a word f.
|
|
364 |
Deyim |
(biriyle bir şey hakkında) çabucak/hızlıca bir şeyler konuşmak |
have a word (with somebody) (about something) f.
|
|
365 |
Deyim |
(biriyle) çabucak/hızlıca bir şeyler konuşmak |
have a word in (one's) ear f.
|
|
366 |
Deyim |
(biriyle) çabucak/hızlıca bir şeyler konuşmak |
have a word in someone's ear f.
|
|
367 |
Deyim |
yemeğini hızlıca mideye indirmek |
inhale (one's) food f.
|
|
368 |
Deyim |
hızlıca bir şeyleri birleştirip bir şey ortaya çıkarmak/yapmak |
knock something together f.
|
|
369 |
Deyim |
hızlıca bir şeyleri birleştirip bir şey ortaya çıkarmak/yapmak |
throw something together f.
|
|
370 |
Deyim |
hızlıca kaçmak/tüymek |
make a bolt for it/something f.
|
|
371 |
Deyim |
hızlıca kaçmak/tüymek |
make a dash for it/something f.
|
|
372 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hızlıca/hemen halletmek |
make fast work of (someone or something) f.
|
|
373 |
Deyim |
(birinden/bir şeyden) hızlıca/hemen kurtulmak |
make fast work of (someone or something) f.
|
|
374 |
Deyim |
(bir şeyin) hemen/hızlıca tüketmek |
make fast work of (something) f.
|
|
375 |
Deyim |
(bir şeyi) hemen/hızlıca bitirmek |
make fast work of (something) f.
|
|
376 |
Deyim |
bir şeyi hızlıca halletmek/bitirmek |
make short work of something f.
|
|
377 |
Deyim |
hızlıca yapıp bitirmek |
make the sparks fly f.
|
|
378 |
Deyim |
(biri/bir şey üzerinde/hakkında) hızlıca hüküm vermek |
pass judgment (on someone or something) f.
|
|
379 |
Deyim |
(biri/bir şey üzerinde/hakkında) hızlıca hüküm vermek |
pass sentence (on someone or something) f.
|
|
380 |
Deyim |
hızlıca şişmanlamak |
pile the pounds on f.
|
|
381 |
Deyim |
farkında olmadan/ hızlıca |
in a blur zf.
|
|
382 |
Deyim |
hazırlık yapmadan hızlıca |
rough and ready expr.
|
|
383 |
Deyim |
hızlıca ve dümdüz |
like a martin to its gourd [dated] [us] expr.
|
|
384 |
Deyim |
hızlıca ve dümdüz |
like a martin to his gourd [dated] [us] expr.
|
|
385 |
Deyim |
hızlıca ulaşılabilecek kalıcı bir çözüm yok |
there is no quick fix expr.
|
|
Speaking |
|
386 |
Konuşma |
neden etrafa hızlıca bir göz atmıyorsun |
why don't you take a quick look around expr.
|
|
387 |
Konuşma |
neden etrafa hızlıca bir bakmıyorsun |
why don't you take a quick look around expr.
|
|
388 |
Konuşma |
zaman hızlıca geçti |
the time passed quickly expr.
|
|
389 |
Konuşma |
seninle/sizinle hızlıca bir şey konuşabilir miyiz? |
I'd like (to have) a word with you? expr.
|
|
390 |
Konuşma |
seninle/sizinle hızlıca bir şey konuşabilir miyiz? |
could I have a word with you? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
391 |
Ticaret/Ekonomi |
bir girişime hızlıca kar edebilmek için kısa vadeli yatırım yapma |
carpetbagging i.
|
|
392 |
Ticaret/Ekonomi |
mal veya ürünleri hızlıca alıp satarak kar eden kimse |
pinhooker i.
|
|
393 |
Ticaret/Ekonomi |
spekülatörün hızlıca yaptığı bir işlemden elde ettiği küçük kazanç |
scalp i.
|
|
394 |
Ticaret/Ekonomi |
hızlıca küçük karlar elde etmek için alıp satmak |
scalp f.
|
|
Technical |
|
395 |
Teknik |
drenaj borularını temizlemek üzere hızlıca boşaltılabilen su deposu |
flush tank i.
|
|
Computer |
|
396 |
Bilgisayar |
(ikonu, pencereyi) hızlıca kaydırmak |
snap f.
|
|
Aeronautic |
|
397 |
Havacılık |
inişteki uçağın süzülüş açısını yerle temas eder etmez burnunu kaldırarak hızlıca azaltıp yatay hale getirme |
flare-out i.
|
|
Marine |
|
398 |
Denizcilik |
sıcaklığın hızlıca değiştiği tabaka |
thermocline i.
|
|
399 |
Denizcilik |
(güçlü esen rüzgara karşı) yelken açarak hızlıca ilerlemek |
spoom f.
|
|
Medical |
|
400 |
Medikal |
vitamin eksikliğinin hızlıca giderilmesi |
refection i.
|
|
Printing |
|
401 |
Baskı Teknikleri |
(sayfa) hızlıca işlem uygulanabilir |
phat s.
|
|
Food Engineering |
|
402 |
Gıda |
hızlıca dondurulup saklanabilmesi için ekmeğin ya da hamurun kısmen pişirilmesi |
parbaking i.
|
|
403 |
Gıda |
hızlıca enerji açığa çıkaran (besin, kimyasal madde) |
quick-release s.
|
|
Gastronomy |
|
404 |
Mutfak |
hızlıca içilen içki |
quickie i.
|
|
405 |
Mutfak |
hızlıca içilen içki |
quick one [uk] i.
|
|
406 |
Mutfak |
hızlıca hazırlanan yiyeceğe ait veya ilgili |
short-order s.
|
|
Physics |
|
407 |
Fizik |
açık havada hızlıca su kaynatmakta kullanılan bir cihaz |
thermette [nz] i.
|
|
408 |
Fizik |
sıcaklığın hızlıca değiştiği tabakaya ait |
thermoclinal s.
|
|
409 |
Fizik |
sıcaklığın hızlıca değiştiği tabakayla ilgili |
thermoclinal s.
|
|
410 |
Fizik |
sıcaklığın hızlıca değiştiği tabakayı içeren |
thermoclinal s.
|
|
Chemistry |
|
411 |
Kimya |
havada hızlıca oksitlenip su ile reaksiyona giren gümüş-beyaz renkte metalik bir element |
potassium i.
|
|
Biology |
|
412 |
Biyoloji |
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi |
theory of punctuated equilibrium i.
|
|
413 |
Biyoloji |
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi |
punctuated equilibrium i.
|
|
414 |
Biyoloji |
numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması |
freeze etching i.
|
|
415 |
Biyoloji |
numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması |
freeze fracturing i.
|
|
Biochemistry |
|
416 |
Biyokimya |
numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması |
freeze-etching i.
|
|
Social Sciences |
|
417 |
Sosyal Bilimler |
belirli bir kültürün bir alana hızlıca yayıldığı zaman dilimi |
horizon i.
|
|
Military |
|
418 |
Askeri |
hedefleri hızlıca hizalama ve dost güçlere koruma sağlama amaçlı alınan önlemler |
fire support coordinating measure i.
|
|
419 |
Askeri |
bir noktadan diğerine hızlıca hareket etmesi için oluşturulmuş bölük |
flying camp i.
|
|
420 |
Askeri |
ana komutanlıktan uzakta bulunan ve bir yerden diğerine hızlıca hareket edebilen gemi filosu |
flying squadron i.
|
|
421 |
Askeri |
serbest ve hızlıca hareket edebilen |
mobile s.
|
|
Sport |
|
422 |
Spor |
ağırlığı hızlıca omuz hizasından yukarı kaldırma |
jerk i.
|
|
423 |
Spor |
birkaç kriket kalesinin art arda hızlıca düşmesi |
rot i.
|
|
424 |
Spor |
(ağırlığı) hızlıca omuz hizasından yukarı kaldırmak |
jerk f.
|
|
425 |
Spor |
ağırlığı hızlıca omuz hizasından yukarı kaldırmak |
jerk f.
|
|
426 |
Spor |
(kriket topu) hızlıca gitmek |
shoot f.
|
|
427 |
Spor |
(rakip darbesinden kaçmak için) hızlıca yana kaymak |
slip f.
|
|
428 |
Spor |
(kriket) topu hızlıca gönderen atıcı |
fast s.
|
|
Football |
|
429 |
Futbol |
oyun kurucunun top ile hızlıca hücum çizgisine döndüğü bir hamle |
sneak i.
|
|
430 |
Futbol |
(futbol topunu) elle hızlıca oyuna sokmak |
snap f.
|
|
431 |
Futbol |
(oyun kurucu) hızlıca koşarak gol çizgisinden sayı almak |
sneak (over) f.
|
|
Baseball |
|
432 |
Beysbol |
hızlıca yere çakılan uçan top |
sinker i.
|
|
433 |
Beysbol |
hızlıca yere çakılan uçan top |
sinkerball i.
|
|
Boxing |
|
434 |
Boks |
hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk |
one-two i.
|
|
Card |
|
435 |
İskambil |
hızlıca kart karıştırma |
shuffling i.
|
|
436 |
İskambil |
kartları hızlıca karma |
shuffling i.
|
|
437 |
İskambil |
(pokerde) hızlıca birkaç el kazanıp çıkmak |
hit-and-run f.
|
|
438 |
İskambil |
(iskambil kağıtlarını) hızlıca karıştırmak |
ruffle f.
|
|
Music |
|
439 |
Müzik |
org ile hızlıca çalınan parça |
toccata i.
|
|
440 |
Müzik |
bir notanın kendisinden bir derece düşük nota ile hızlıca değiştirilmesiyle oluşturulan melodik ses |
lower mordent i.
|
|
441 |
Müzik |
(salon dansında) ayakların hızlıca üst üste atıldığı bir dans adımı |
fish tail i.
|
|
442 |
Müzik |
(müzikal kompozisyonun bir bölümünü) hızlıca icra etmek |
run f.
|
|
443 |
Müzik |
(notayı) hızlıca üst üste çalmak |
shake f.
|
|
444 |
Müzik |
keman yayını hızlıca sıçratarak yapılan |
saltando s.
|
|
445 |
Müzik |
keman yayını hızlıca sıçratarak yapılan |
saltato s.
|
|
446 |
Müzik |
keman yayını hızlıca sıçratarak |
saltando zf.
|
|
447 |
Müzik |
keman yayını hızlıca sıçratarak |
saltato zf.
|
|
448 |
Müzik |
sayfayı hızlıca çevir |
volte subito expr.
|
|
449 |
Müzik |
sayfayı hızlıca çevir |
volti subito expr.
|
|
Cinema |
|
450 |
Sinema |
hızlıca değişen resim dizisi |
phantasmagoria i.
|
|
451 |
Sinema |
(film çekerken) hızlıca bir sahneden diğerine geçmek |
cut away f.
|
|
Archaic |
|
452 |
Eski Kullanım |
hızlıca git-gel yapan gezgin |
poster i.
|
|
453 |
Eski Kullanım |
hızlıca ve genellikle çapraz şekilde hareket etmek |
glint f.
|
|
454 |
Eski Kullanım |
hızlıca geçmek |
scud f.
|
|
Ornithology |
|
455 |
Kuşbilim |
yerde hızlıca yürüyen bir kuş |
runner i.
|
|
Slang |
|
456 |
Argo |
hemen/hızlıca duşa girip çıkma |
cowboy shower i.
|
|
457 |
Argo |
bir yeri hızlıca/çabucak/alelacele terk etmek |
bug out f.
|
|
458 |
Argo |
bir yerden hızlıca/çabucak/alelacele ayrılmak |
bug out f.
|
|
459 |
Argo |
bir yeri hızlıca/çabucak/alelacele terk etmek |
make like a bee and buzz off f.
|
|
460 |
Argo |
bir yerden hızlıca/çabucak/alelacele ayrılmak |
make like a bee and buzz off f.
|
|
461 |
Argo |
hızlıca tuvalete gidip gelmek |
pop to the loo f.
|
|
462 |
Argo |
hızlıca ortaya bir şey çıkartmak |
hack out f.
|
|
463 |
Argo |
hızlıca ortaya çıkarmak |
bust out f.
|
|
464 |
Argo |
hızlıca sıçmak |
pinch (one) off f.
|
|
465 |
Argo |
hızlıca kakasını yapmak |
pinch (one) off f.
|
|
466 |
Argo |
hızlıca tuvaletini yapmak |
pinch (one) off f.
|
|
467 |
Argo |
bir yeri hızlıca terk etmek |
make like a banana and split f.
|
|
468 |
Argo |
bir yerden hızlıca ayrılmak |
make like a banana and split f.
|
|
469 |
Argo |
hızlıca (bir yere) yetişmek |
get (one's) ass (somewhere) f.
|
|
470 |
Argo |
hızlıca (bir yere) yetişmek |
get (one's) butt (some place) f.
|
|
471 |
Argo |
hızlıca içmek |
guzzle down f.
|
|
472 |
Argo |
(alkollü içkiyi) hızlıca içmek |
slam (back) f.
|
|
473 |
Argo |
(alkollü içkiyi) hızlıca içmek |
slam (down) f.
|
|
Modern Slang |
|
474 |
Modern Argo |
hızlıca koltuk altlarını ve genital bölgeyi yıkayarak alınan duş/yapılan vücut temizliği |
airplane shower i.
|
|
475 |
Modern Argo |
sonunda da işte herkes ölüyor/öldü (sıkıcı bir hikayeyi hızlıca bitirmek için kullanılan bir ifade) |
and then everyone died... expr.
|
|
476 |
Modern Argo |
işte sonra herkes öldü (ilginç olmayan bir hikayeyi hızlıca bitirmek için kullanılan bir ifade) |
and then everyone died... expr.
|
|