Geçmiş

durgun

"durgun" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	durgun	stagnant s.
2	Yaygın Kullanım	durgun	still s.
3	Yaygın Kullanım	durgun	calm s.
General
4	Genel	durgun	serenata i.
5	Genel	durgun	sultry s.
6	Genel	durgun	unruffled s.
7	Genel	durgun	settled s.
8	Genel	durgun	torpid s.
9	Genel	durgun	dreamless s.
10	Genel	durgun	standing s.
11	Genel	durgun	bovine s.
12	Genel	durgun	serene s.
13	Genel	durgun	slow s.
14	Genel	durgun	slack s.
15	Genel	durgun	placid s.
16	Genel	durgun	quiescent s.
17	Genel	durgun	windless s.
18	Genel	durgun	sluggish s.
19	Genel	durgun	untroubled s.
20	Genel	durgun	in the doldrums s.
21	Genel	durgun	sleepy s.
22	Genel	durgun	ditchwater s.
23	Genel	durgun	stationary s.
24	Genel	durgun	halcyon s.
25	Genel	durgun	dull s.
26	Genel	durgun	inactive s.
27	Genel	durgun	flat s.
28	Genel	durgun	calm s.
29	Genel	durgun	languid s.
30	Genel	durgun	quiet s.
31	Genel	durgun	depressed s.
32	Genel	durgun	ditch-water s.
33	Genel	durgun	stock-still s.
34	Genel	durgun	lifeless s.
35	Genel	durgun	static s.
36	Genel	durgun	still s.
37	Genel	durgun	tranquil s.
38	Genel	durgun	anemic s.
39	Genel	durgun	anaemic s.
40	Genel	durgun	subdued s.
41	Genel	durgun	alcyon s.
42	Genel	durgun	cauldrife s.
43	Genel	durgun	cessant [obsolete] s.
44	Genel	durgun	throbless s.
45	Genel	durgun	equable s.
46	Genel	durgun	untumultuous s.
47	Genel	durgun	vegetative s.
48	Genel	durgun	vegetive [obsolete] s.
49	Genel	durgun	halcyonian s.
50	Genel	durgun	whisht s.
51	Genel	durgun	moy s.
52	Genel	durgun	lompish s.
53	Genel	durgun	disimpassioned s.
54	Genel	durgun	dispassionate s.
55	Genel	durgun	dispassioned s.
56	Genel	durgun	inertial s.
57	Genel	durgun	dormant s.
58	Genel	durgun	druggy s.
59	Genel	durgun	peaceful s.
60	Genel	durgun	dead s.
61	Genel	durgun	fireless s.
62	Genel	durgun	sedent s.
63	Genel	durgun	sedentary [obsolete] s.
64	Genel	durgun	slight [dialect] s.
65	Genel	durgun	sluggy s.
66	Genel	durgun	slumbersome s.
67	Genel	durgun	slumbrous s.
68	Genel	durgun	soggy s.
69	Genel	durgun	still s.
70	Genel	durgun	suent [dialect] s.
Colloquial
71	Konuşma Dili	durgun	even-keeled s.
72	Konuşma Dili	durgun	down in the doldrums expr.
Idioms
73	Deyim	durgun	as calm as a millpond expr.
74	Deyim	durgun	at standstill expr.
75	Deyim	durgun	at a standstill expr.
Trade/Economic
76	Ticaret/Ekonomi	durgun	inactive s.
77	Ticaret/Ekonomi	durgun	dead s.
78	Ticaret/Ekonomi	durgun	off-peak s.
79	Ticaret/Ekonomi	durgun	bear s.
80	Ticaret/Ekonomi	durgun	dead s.
Technical
81	Teknik	durgun	still s.
82	Teknik	durgun	inactive s.
83	Teknik	durgun	tranquil s.
84	Teknik	durgun	stagnant s.
Food Engineering
85	Gıda	durgun	stagnant s.
86	Gıda	durgun	stationary s.
Chemistry
87	Kimya	durgun	static s.
Biochemistry
88	Biyokimya	durgun	latent s.
Archaic
89	Eski Kullanım	durgun	chaste s.
90	Eski Kullanım	durgun	unbreathing s.
91	Eski Kullanım	durgun	quietsome s.
92	Eski Kullanım	durgun	stagnate s.

"durgun" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 197 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	durgun mevsim	dead season i.
2	Genel	durgun mıknatıslar bilgisi	magnetostatics i.
3	Genel	durgun su	backwater i.
4	Genel	durgun su	slack i.
5	Genel	durgun hava	still air i.
6	Genel	durgun ve akmayan su	standing water i.
7	Genel	durgun su	dead water i.
8	Genel	durgun su	ditchwater i.
9	Genel	durgun su	slack water i.
10	Genel	durgun yer	backwater i.
11	Genel	durgun toplum	stationary-stagnant society i.
12	Genel	durgun katman	immobile layer i.
13	Genel	durgun su	still water i.
14	Genel	durgun olma	torpescence i.
15	Genel	su kaynağının durgun kısmı	keld [dialect] i.
16	Genel	geniş alana yayılmış durgun su	millpond i.
17	Genel	durgun olma	moribundity i.
18	Genel	durgun olma	reposedness i.
19	Genel	durgun zekalı kimse	lurdan i.
20	Genel	durgun gölet	dub i.
21	Genel	durgun zekalılık	slow-wittedness i.
22	Genel	durgun deniz	smooth i.
23	Genel	durgun su alanı	smooth i.
24	Genel	durgun olmak	be in the doldrums f.
25	Genel	durgun olmak	stagnate f.
26	Genel	durgun olmak	languish f.
27	Genel	(ticaret) durgun gitmek	languish f.
28	Genel	huzurlu ve durgun görünmek	drowse f.
29	Genel	durgun olmak	drumble [dialect] f.
30	Genel	durgun olmak	stand f.
31	Genel	durgun ve parıldayan (deniz, göl vb)	glassy s.
32	Genel	en durgun olanı	dullest s.
33	Genel	durgun (su)	still s.
34	Genel	daha durgun	duller s.
35	Genel	durgun (piyasa)	depressed s.
36	Genel	durgun ve pis (su)	stagnant s.
37	Genel	durgun olmayan	unstill s.
38	Genel	durgun olmayan	unsubdued s.
39	Genel	(hayvan) durgun	out of blood [obsolete] s.
40	Genel	(hava) durgun ve ağır	breathless s.
41	Genel	durgun zekalı	lumbering s.
42	Genel	durgun zekalı	lumberly s.
43	Genel	durgun zekalı	lumpish s.
44	Genel	durgun zekalı	lurdan s.
45	Genel	piyasanın durgun olduğu zaman kullanılan hizmetlere ait veya ilgili	off-peak s.
46	Genel	huzurlu ve durgun görünen	drowsy s.
47	Genel	(iş, piyasa) durgun	featureless s.
48	Genel	(hava) durgun	smolt [dialect] [uk] s.
49	Genel	durgun bir halde	torpidly zf.
50	Genel	durgun bir halde	latently zf.
51	Genel	durgun bir şekilde	slackly zf.
52	Genel	durgun bir halde	inactively zf.
53	Genel	durgun bir halde	sleepily zf.
54	Genel	durgun bir biçimde	serenely zf.
55	Genel	durgun bir şekilde	lifelessly zf.
56	Genel	durgun bir halde	sluggishly zf.
57	Genel	durgun bir şekilde	bovinely zf.
58	Genel	durgun bir şekilde (piyasa)	depressedly zf.
59	Genel	durgun bir şekilde	untroubledly zf.
60	Genel	durgun bir şekilde	slack zf.
61	Genel	durgun bir şekilde	stagnantly zf.
Phrases
62	İfadeler	piyasa durgun	the market is flat expr.
Proverb
63	Atasözü	durgun sular derinden akar	still waters run deep
Colloquial
64	Konuşma Dili	durgun dönem	dry spell i.
65	Konuşma Dili	durgun yer/şey	dullsville i.
66	Konuşma Dili	sıkıcı/durgun yer	dullsville i.
67	Konuşma Dili	durgun (ekonomi/iş)	down in the doldrums expr.
Idioms
68	Deyim	durgun sezon	gooseberry season i.
69	Deyim	durgun olmak	be at a standstill f.
70	Deyim	durgun olmak	let the grass grow beneath (one's) feet f.
71	Deyim	çarşaf gibi (durgun su)	(as) smooth as glass s.
72	Deyim	cam gibi (durgun su)	(as) smooth as glass s.
73	Deyim	aşırı durgun	as busy as a hibernating bear expr.
74	Deyim	aşırı durgun	busy as a hibernating bear expr.
75	Deyim	durgun sular derin olur	still waters run deep expr.
76	Deyim	(bir sorunun ardından) durgun	on an even keel expr.
77	Deyim	durgun bir dönemde	in a holding pattern expr.
78	Deyim	durgun suda	in smooth waters expr.
79	Deyim	durgun sularda	in smooth waters expr.
80	Deyim	durgun suda	in smooth water expr.
81	Deyim	durgun sularda	in smooth water expr.
Trade/Economic
82	Ticaret/Ekonomi	durgun market	dull market i.
83	Ticaret/Ekonomi	durgun piyasa	dull market i.
84	Ticaret/Ekonomi	durgun mevsim	dull season i.
85	Ticaret/Ekonomi	durgun ekonomi	static economy i.
86	Ticaret/Ekonomi	durgun şişkinlik	stagflation i.
87	Ticaret/Ekonomi	durgun piyasa	quiet market i.
88	Ticaret/Ekonomi	durgun satış	dead sale i.
89	Ticaret/Ekonomi	durgun piyasa	inactive market i.
90	Ticaret/Ekonomi	durgun piyasa	depressed market i.
91	Ticaret/Ekonomi	durgun durum	stationary state i.
92	Ticaret/Ekonomi	durgun durum	steady state i.
93	Ticaret/Ekonomi	durgun dönem	off-peak period i.
94	Ticaret/Ekonomi	durgun piyasa	static market i.
95	Ticaret/Ekonomi	durgun hisse senedi	inactive stock i.
96	Ticaret/Ekonomi	kriz içindeki durgun ekonomi	depressed economy i.
97	Ticaret/Ekonomi	durgun kapanmak	leave off flat f.
98	Ticaret/Ekonomi	durgun olmak	be in doldrums f.
99	Ticaret/Ekonomi	(işler) durgun olmak	languish f.
100	Ticaret/Ekonomi	ekonomik açıdan durgun	sluggish s.
Technical
101	Teknik	durgun nokta	stationary point i.
102	Teknik	durgun çelik	killed stell i.
103	Teknik	durgun su	standing water i.
104	Teknik	durgun çelik	dead steel i.
105	Teknik	durgun nokta	stagnant point i.
106	Teknik	durgun faz	immobile phase i.
107	Teknik	durgun piyasa	oigopsony i.
108	Teknik	durgun teknede kaplama	still tank plating i.
109	Teknik	durgun olmayan durum	nonsteady state i.
110	Teknik	durgun akış	stagnant flow i.
111	Teknik	durgun dengesizlik	static instability i.
112	Teknik	durgun gaz	inert gas i.
113	Teknik	durgun hava	still air i.
114	Teknik	durgun hava	still-air i.
115	Teknik	durgun çelik	killed steel i.
116	Teknik	durgun durum	steady state i.
117	Teknik	durgun su	dead water i.
118	Teknik	okyanusların ekvator dolaylarındaki durgun veya az rüzgarlı kısımları	doldrums i.
119	Teknik	tam durgun çelik	fully killed steel i.
120	Teknik	yarı-statik/durgun limiti/sınır	quasi-static limit i.
121	Teknik	durgun yapmak	stagnate f.
122	Teknik	durgun olmayan	astatic s.
123	Teknik	tam durgun	fully killed s.
Telecom
124	Telekom	durgun elektrik kaybı	dielectric loss i.
125	Telekom	durgun dağıtılmış veri tabanı	static distributed database i.
126	Telekom	durgun elektrik	dielectric i.
127	Telekom	durgun rasgele erişim hafızası	static random access memory i.
Electric
128	Elektrik	durgun elektrik	static electricity i.
129	Elektrik	durgun aşırı gerilim	static over voltage i.
130	Elektrik	durgun elektriği dağıtıcı katkı maddesi	static dissipator additive i.
Automotive
131	Otomotiv	durgun hava bölgesi	still-air pocket i.
Aeronautic
132	Havacılık	durgun hava bölgesi	dead air region i.
133	Havacılık	eşdeğer durgun hava menzili	equivalent still air range i.
Marine
134	Denizcilik	durgun su	dead water i.
135	Denizcilik	durgun su seviyesi	still water level i.
136	Denizcilik	gel-gitin durgun hali	stand of tide i.
137	Denizcilik	durgun deniz ve hava	lull i.
138	Denizcilik	durgun olmayan	nonstationary s.
139	Denizcilik	durgun olma özelliği az olan	weakly stationary s.
Medical
140	Medikal	durgun faz	stationary phase i.
Psychology
141	Psikoloji	durgun/uyuşuk/düşünme/düşünce (hali)	sluggish thinking i.
Food Engineering
142	Gıda	durgun akışkan basıncı	hydrostatic pressure i.
143	Gıda	durgun basınç	static pressure i.
144	Gıda	durgun faz	stationary phase i.
145	Gıda	durgun sıvı basıncı	hydrostatic pressure i.
Gastronomy
146	Mutfak	durgun su	still water i.
Physics
147	Fizik	durgun kütle	rest mass i.
148	Fizik	durgun enerji	rest energy i.
149	Fizik	elektron durgun kütlesi	electron rest mass i.
150	Fizik	durgun manyetik alanları çalışan bilim dalı	magnetostatics i.
151	Fizik	durgun kütle	invariant mass i.
Chemistry
152	Kimya	tek bir parçada homojen bir sütun halinde bulunan kesintisiz durgun faz	monolith i.
Biology
153	Biyoloji	(çeşitli yeşil alglerde) çok kalın duvarlı aseksüel durgun spor	hypnocyst i.
Biochemistry
154	Biyokimya	durgun süre	latent period i.
Marine Biology
155	Deniz Biyolojisi	durgun su	standing water i.
156	Deniz Biyolojisi	durgun su	stagnant water i.
157	Deniz Biyolojisi	kuzey amerika'nın durgun sularında bulunan uzun sırt yüzgeçli etçil bir tatlı su balığı	grindle (amia calva) i.
158	Deniz Biyolojisi	kuzey amerika'nın durgun sularında bulunan uzun sırt yüzgeçli etçil bir tatlı su balığı	dogfish i.
159	Deniz Biyolojisi	kuzey amerika'nın durgun sularında bulunan uzun sırt yüzgeçli etçil bir tatlı su balığı	bowfin i.
160	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	bigmouth i.
161	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	largemouth bass i.
162	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	largemouth black bass i.
163	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	largemouthed bass i.
164	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	largemouthed black bass i.
165	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	largemouth i.
166	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	micropterus salmoides i.
167	Deniz Biyolojisi	kuzey amerika'nın durgun sularında görülen uzun gövdeli, etçil, ilkel bir tatlı su balığı	grindle i.
168	Deniz Biyolojisi	ılık ve durgun sularda görülen büyük bir siyah levrek	grass bass i.
169	Deniz Biyolojisi	durgun ve akan sularda görülüp alabalıklarca yenen büyük bir şayak sineği	murragh (phryganea grandis) i.
170	Deniz Biyolojisi	kuzey amerika'nın durgun sularında yaygın bulunan yeşilimsi bir balık	horned pout (ameiurus melas) i.
171	Deniz Biyolojisi	new jersey ve minnesota'daki durgun akarsularda yaşayan küçük bir balık	pirate perch i.
172	Deniz Biyolojisi	kuzey amerika'nın orta kesimlerindeki durgun akarsularda yaygın olarak bulunan notropis cinsi bir tatlı su balığı	shiner i.
173	Deniz Biyolojisi	durgun sularda üreyen	tychopotamic s.
Botanic
174	Botanik	ana bitkiden ayrılan vejetatif durgun tomurcuk	turion i.
175	Botanik	durgun tomurcuk	dormant bud i.
Linguistics
176	Dilbilim	durgun fiil	stative verb i.
177	Dilbilim	durgun olmayan fiil	dynamic verb i.
Environment
178	Çevre	durgun sulu deney sistemi	static aqueous test system i.
179	Çevre	durgun akarsu	sluggish stream i.
180	Çevre	durgun sularda yaşayan/yetişen	lentic s.
Geography
181	Coğrafya	ilkbaharda karların erimesi ve diğer yüzey akışlarıyla oluşan mevsimsel durgun su kütlesi	vernal pool i.
182	Coğrafya	durgun havuz	billabong [australia] i.
183	Coğrafya	durgun su	billabong [australia] i.
184	Coğrafya	durgun enlem	horse latitude i.
185	Coğrafya	durgun akarsu kolu	logan [canada] i.
186	Coğrafya	durgun akarsu kolu	bogan [canada] i.
187	Coğrafya	durgun akarsu kolu	pokelogan [canada] i.
188	Coğrafya	durgun su	snye [canada] i.
Meteorology
189	Meteoroloji	durgun alan	stagnation area i.
190	Meteoroloji	ekvatoral durgun alan	doldrums i.
191	Meteoroloji	fırtına ortasındaki durgun bölge	bull's-eye squall i.
192	Meteoroloji	tümüyle durgun	dead calm s.
193	Meteoroloji	tam durgun	dead calm s.
Military
194	Askeri	durgun saha	inertial space i.
Sport
195	Spor	durgun suda yapılan kano sürat yarışlarına ait	flat-water s.
196	Spor	durgun suda yapılan kano sürat yarışları ile ilişkili	flat-water s.
Archaic
197	Eski Kullanım	durgun şekilde	reposedly zf.