Geçmiş

peaceful

"peaceful" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	peaceful s.	huzurlu
2	Yaygın Kullanım	peaceful s.	barışçıl
General
3	Genel	peaceful s.	sakin
4	Genel	peaceful s.	uysal
5	Genel	peaceful s.	asude
6	Genel	peaceful s.	hazari
7	Genel	peaceful s.	barışsever
8	Genel	peaceful s.	rahat
9	Genel	peaceful s.	barışçı
10	Genel	peaceful s.	huzur dolu
11	Genel	peaceful s.	huzura ait
12	Genel	peaceful s.	huzur ile ilgili
13	Genel	peaceful s.	barış sürecine ait
14	Genel	peaceful s.	barış süreci ile ilgili
15	Genel	peaceful s.	sükunete ait
16	Genel	peaceful s.	sükunet ile ilgili
17	Genel	peaceful s.	sulhperver
18	Genel	peaceful s.	barış yanlısı
19	Genel	peaceful s.	savaş karşıtı
20	Genel	peaceful s.	hareketsiz ve sakin
21	Genel	peaceful s.	durgun
22	Genel	peaceful s.	barış sürecine özgü
Politics
23	Siyasal	peaceful s.	barışsever
24	Siyasal	peaceful s.	barışçı
25	Siyasal	peaceful s.	sulhçu
Painting
26	Resim	peaceful s.	dingin

"peaceful" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	peaceful settlement i.	barışçıl çözüm
2	Genel	peaceful means i.	barışçı yollar
3	Genel	peaceful assembly i.	barışçı toplantı
4	Genel	peaceful agreement i.	sulh anlaşması
5	Genel	peaceful atmosphere i.	huzurlu ortam
6	Genel	peaceful coexistence i.	barış içinde bir arada yaşama
7	Genel	a peaceful nation i.	barışçıl bir millet
8	Genel	make someone peaceful f.	huzur vermek
9	Genel	become peaceful f.	huzurlu olmak
10	Genel	be peaceful f.	huzurlu olmak
11	Genel	settle a conflict by peaceful means f.	sulh yolu ile çözmek
12	Genel	settle a conflict by peaceful means f.	sulh yoluyla çözmek
Phrases
13	İfadeler	for peaceful purposes expr.	barışçıl amaçlarla
Colloquial
14	Konuşma Dili	nice and peaceful expr.	yeterince huzurlu
15	Konuşma Dili	nice and peaceful expr.	güzel/hoş bir huzuru olan
Idioms
16	Deyim	close the door on something on a peaceful solution f.	barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
17	Deyim	shut the door on something on a peaceful solution f.	barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
Law
18	Hukuk	peaceful use of outer space i.	dış uzayın barışçıl kullanımı
19	Hukuk	peaceful settlement of disputes i.	uyuşmazlıkların barışçıl çözümü
Politics
20	Siyasal	peaceful settlement of disputes i.	anlaşmazlıkların barışçıl çözümü
21	Siyasal	peaceful coexistence i.	barış içinde birarada yaşama
22	Siyasal	peaceful solution i.	barışçıl çözüm
23	Siyasal	peaceful intervention i.	barışçıl müdahale
24	Siyasal	peaceful approach i.	barışçıl yaklaşım
25	Siyasal	peaceful rally i.	barışçıl gösteri
26	Siyasal	right of peaceful assembly i.	barışçı toplantı hakkı
27	Siyasal	peaceful co-existence i.	barış içinde bir arada yaşama
28	Siyasal	peaceful settlement i.	barış yoluyla anlaşma
29	Siyasal	peaceful resolution i.	barışçıl (yollarla/yollardan) çözüm
30	Siyasal	peaceful change i.	barışsal değişim
31	Siyasal	peaceful settlement i.	barışçı çözüm
32	Siyasal	un committee on the peaceful uses of outer space i.	birleşmiş milletler uzayın barışçı amaçlarla kullanılması komitesi
33	Siyasal	peaceful penetration i.	kuvvetli bir devletin güçsüz bir devleti silah kullanmadan nüfuzu altına alması
34	Siyasal	peaceful settlement i.	sulhen anlaşma
Institutes
35	Kurum/Kuruluş	committee for peaceful uses of outer space i.	birleşmiş milletler uzayın barışçı amaçlarla kullanılması komitesi
Environment
36	Çevre	peaceful nuclear explosion i.	savaş amacıyla gerçekleştirilmeyen nükleer patlama
Military
37	Askeri	peaceful nuclear explosions treaty i.	barışçıl nükleer denemeler antlaşması