bir kısmı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bir kısmı



"bir kısmı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
bir kısmı bit i.
bir kısmı half of it expr.

"bir kısmı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 348 sonuç

Türkçe İngilizce
General
büyük bir kısmı yok olma decimation i.
bir ülkenin iç kısmı midland i.
bir şeyin yararlı olan kısmı goodness i.
bir şeyin işe yaramayan dış kısmı husk i.
bir ırmağın bükülmeyen düz kısmı reach i.
bir resmin aydınlık kısmı light i.
bir şeyin üst kısmı surface i.
çok uzun bir eteğin yerde sürünen kısmı train i.
bir şeyin arka kısmı heel i.
bir şehir veya kasabanın bir kısmı district i.
bir yolculuğun nihai varış noktasına giden kısmı outbound i.
bir şeyin en alt kısmı bottom i.
bir şeyin alt kısmı underneath i.
(bir şeyin) alt arka (kısmı) lower back i.
(bir şeyin) zayıf/korunaksız kısmı/parçası underbelly i.
yüksek bir yerin alçakta kalan kısmı underfeature i.
bir şeyin en aşağıdaki istenmeyen kısmı tail i.
bir çatının açık kısmı tail i.
toplantı veya bazı faaliyetler için tesisleri olan bina veya binanın bir kısmı center i.
toplantı veya bazı faaliyetler için tesisleri olan bina veya binanın bir kısmı centre i.
işveren tarafından dadı, bahçıvan veya bir evde çalışan başka bir işçi için ödenen sosyal güvenlik ve tıbbi bakım sigortası vergilerinin bir kısmı nanny tax i.
bir şeyin kalın kısmı thickness i.
(yıkıcı ve zararlı bir oluşumda) ağız kısmı throat [obsolete] i.
(bir şeyin) az bir kısmı tithe i.
bir şeyin onuncu kısmı tithe i.
önemli bir kısmı a good part of i.
bir şeyin kötü haldeki uç kısmı fag end i.
bir şeyin en faal, üretken, canlı, işlek olan kısmı mainstream i.
bir şeyin şişirilebilir kısmı bladder i.
kayraktaşı veya padavralardan oluşan bir yolun hemen üstündeki kaplanmamış kısmı margin of a course i.
orta çağ'da süvarilerin zırh delmek için kullandıkları, başının bir kısmı sivri olan çekice benzer bir silah martel i.
orta çağ'da süvarilerin zırh delmek için kullandıkları, başının bir kısmı sivri olan çekice benzer bir silah martel-de-fer i.
orta çağ'da süvarilerin zırh delmek için kullandıkları, başının bir kısmı sivri olan çekice benzer bir silah martel de fer i.
bir kabuklu yemişin, meyvenin veya yumurtanın yenebilir kısmı meat i.
selüloz, ipek, rayon lifi gibi doğal veya sentetik bir fiberin düzenli kısmı micelle i.
bir dizi bölümden oluşan bir şeyin iki uç bölümü dışında kalan kısmı middle i.
bir resmin ön ile arka planı arasındaki kısmı middle-ground i.
yayınevinin yeni ya da mevcut kitaplardan oluşturduğu listenin bir kısmı midlist i.
yeryüzünün belirli bir kısmı world i.
bir şeyin geniş kısmı broad i.
fiil biçiminin cümlede bir gerçekliğin ifade edilip edilmediğini belirten kısmı mood i.
üniversitelerde özel etkinliklerde takılan üst kısmı kare ve düz olan bir tür şapka mortar-board i.
bir kıyafetin göğüs kısmı bustline i.
paralelogramın köşelerinden birini içeren benzer bir paralelogramın çıkarılmasından sonra kalan kısmı gnomon i.
üst kısmı çıkıntılı olan bir çelik cetvel rule i.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay i.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay pump i.
argümanın bir kısmı comma [obsolete] i.
maruz kalınan deneyimin bir kısmı draft i.
bir şeyin üst kısmı crownpiece i.
kapak kısmı yuvarlak olan büyük bir seyahat sandığı saratoga i.
(belge veya kanunda) bir kısmı hükümsüz kılınsa dahi ilgili kısmın geçerliliğini koruyacağını garanti eden madde savings clause i.
dikey kısmı oval, yatay kısmı dairesel olan bir cisim orbiculate i.
kaya formasyonunun erozyonla ana gövdeden ayrılmış küçük bir kısmı outlier i.
buz kütlesinin bir kısmı sconce i.
bir kısmı nemli semimoist i.
fiyatının bir kısmı ile kamusal projelerin desteklendiği posta pulu semipostal i.
fiyatının bir kısmı ile kamusal projelerin desteklendiği posta pulu semipostal stamp i.
(bir şeyin) büyük kısmı most s.
yalnızca düz oval zemine işlenen ve arka kısmı hafif yuvarlak olan bir mücevhere ait scaraboid s.
yalnızca düz oval zemine işlenen ve arka kısmı hafif yuvarlak olan bir mücevheri oluşturan scaraboid s.
gelirinin bir kısmı veya tamamı hayırseverlik projelerine hibe edilen (posta pulu) semipostal s.
boyunun bir kısmı yerde olan semi-prostrate s.
kanada'nın newfoundland kısmı dışında bir yerden from away [canada] zf.
bir önceki kelimeyle belirtilen kısmı veya miktarı içeren toplam veya bütünü belirten bir edat of ed.
bir kısmı büyük olan meg- ök.
bir kısmı büyük olan mega- ök.
(belirtilen kısmı) sırta veya geriye doğru yerleşmiş olan anlamını veren bir ön ek opistho- ök.
bir kısmı … birazı da …. some . . . some expr.
Phrasals
(bir şeyin) alt kısmı düşmek drop out f.
(bir şeyin) altından/arkasından az bir kısmı görünmek peek out (from something) f.
(bir şeyin) altından/arkasından küçük bir kısmı görünmek peek out (from something) f.
(bir şeyin) altından/arkasından küçük bir kısmı belli olmak peek out (from something) f.
az/küçük bir kısmı açıkta kalmak peek out (from something) f.
az/ küçük bir kısmı dışarıda kalmak peek out (from something) f.
saklandığı yerden az bir kısmı görünmek peek out f.
saklandığı yerden küçük bir kısmı görünmek peek out f.
saklandığı yerden küçük bir kısmı belli olmak peek out f.
saklandığı yerden az/küçük bir kısmı açıkta kalmak peek out f.
saklandığı yerden az/ küçük bir kısmı dışarıda kalmak peek out f.
bir şeyin altından az bir kısmı görünmek peek out f.
bir şeyin altından küçük bir kısmı görünmek peek out f.
bir şeyin altından küçük bir kısmı belli olmak peek out f.
bir şeyin altından az/küçük bir kısmı açıkta kalmak peek out f.
bir şeyin altından az/küçük bir kısmı dışarıda kalmak peek out f.
bir şeyin altından küçük bir kısmı görünmek peek out of something f.
bir şeyin altından küçük bir kısmı belli olmak peek out of something f.
küçük bir kısmı dışarıda kalmak peek out of something f.
bir şeyin altından küçük bir kısmı açıkta kalmak peek out of something f.
bir şeyin içinden küçük bir kısmı görünmek/belli olmak peek out of something f.
bir şeyin içinde küçük bir kısmı görünmek/belli olmak peek out of something f.
(birine/bir şeye) bir kısmı görünmek peer out at (someone or something) f.
'-in altından küçük bir kısmı görünmek peek out of f.
'-in altından küçük bir kısmı belli olmak peek out of f.
küçük bir kısmı dışarıda kalmak peek out of f.
'-in altından küçük bir kısmı açıkta kalmak peek out of f.
'-in içinden küçük bir kısmı görünmek/belli olmak peek out of f.
'-in içinde küçük bir kısmı görünmek/belli olmak peek out of f.
'-den bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak peek through f.
(bir şeyin) altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak peek under (something) f.
(bir şeyin) altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak peek underneath (something) f.
altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak peep under f.
(bir şeyin) altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak peep under (something) f.
(bir şeyin) altından bir kısmı çıkmak/açıkta kalmak peep underneath (something) f.
'-e bir kısmı görünmek peer out at f.
Phrases
(bir şeyin) büyük kısmı the best part of (something) i.
(bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı the best part of (something) i.
(bir şeyin) örnek gösterilmeye değer kısmı/tarafı the best part of (something) i.
(bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı best part of something i.
(bir şeyin) örnek gösterilmeye değer kısmı/tarafı best part of something i.
(bir şeyin) büyük kısmı the better/best part of something i.
Colloquial
bir şeyin en iyi kısmı the beauty part [usa] i.
bir şeyin en çekici kısmı the beauty part [usa] i.
bir şeyin büyük bir kısmı one's better part i.
bir şeyin çalışan/işleyen kısmı business end of something i.
günün büyük bir kısmı most part of the day i.
(bir makine veya aletin) işi gören kısmı/parçası business end of something i.
sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş blue billy [new zealand] i.
(bir şey) kısmı the whole (something) thing i.
bel kısmı sarkan bir pantolon giymek sag f.
bir şeyin en olumsuz kısmı worst of something s.
büyük bir bölümü/kısmı in good part expr.
büyük bir bölümü/kısmı in large part expr.
yılın yarısını aşkın bir kısmı for the better part of the year expr.
eğlencenin büyük bir kısmı half the fun of something expr.
sıkıntının büyük bir kısmı half the trouble of something expr.
(bir konudaki) sıkıntının önemli bir kısmı half the trouble of (something) expr.
Idioms
(bir şeyin) ana kısmı the mass of i.
bir şeyin en son kısmı the tail end of something i.
bir şeyin önemli bir kısmı best part of something i.
(bir şeyin) en önemli ya da ilgi çekici kısmı highlight i.
(bir işin) en zor kısmı the sharp end (brit) i.
(zor/meşakkatli bir görevin) sonu/son kısmı the home straight i.
bir sistemin ön kısmı rack face i.
bir şeyin en önemli kısmı the alpha and omega i.
(bir şeyin/yerin) çürük kısmı/yeri the sick man of (something or somewhere) i.
(bir şeyin/yerin) başarısızlığa mahkum kısmı/yeri the sick man of (something or somewhere) i.
(bir şeyin) büyük kısmı the better half of (something) i.
bir kısmı iyi bir kısmı kötü a curate's egg [uk] i.
bir şeyin asıl eğlenceli kısmı half the fun of something i.
bir şeyin eğlencesinin çoğu/büyük bir kısmı half the fun of something i.
bir şeyin asıl zor kısmı half the trouble of something i.
bir şeyin sıkıntısının çoğu/büyük bir kısmı half the trouble of something i.
(bir şeyin) en eğlenceli/keyifli/güzel kısmı high point (of something) i.
(bir şeyin) en önemli kısmı high spot (of something) i.
(bir şeyin) en önemli kısmı) high spot (of something) i.
(bir yerin) en kötü/iğrenç kısmı the armpit of (some place) i.
(bir şeyin) birinci/ilk kısmı the first leg of (something) i.
(bir şeyin) büyük kısmı the general run (of something) i.
bir şeyin/işin en karmaşalı/yoğun kısmı/anı the thick of something i.
(bir şey) kısmı the whole (something) bit i.
(bir şeyin) en kötü kısmı the worst of (something) i.
(bir şeyin) en olumsuz kısmı the worst of (something) i.
(bir şeyin) en ağır kısmı the worst of (something) i.
bir sürecin en zorlu kısmı where the rubber meets the road expr.
(bir şeyin) asıl eğlenceli kısmı half the fun of (something) expr.
büyük bir kısmı better half expr.
-in küçük bir kısmı not the half of expr.
(bir şeyin) küçük bir kısmı not the half of (something) expr.
bir sürecin en zorlu kısmı the rubber hits the road expr.
bu (birinin/bir şeyin) sadece gözle görünen kısmı there is more to (someone or something) than meets the eye expr.
Speaking
büyük bir kısmı doğru most of it is true expr.
Trade/Economic
bir metnin daha önceki bir kısmı above i.
alacağının bir kısmı teminat altına alınmış olan alacaklı partially secured creditor i.
bir varlıktan ifta payları düşünüldükten sonra kalan kısmı üzerinden itfa yapılmış değer depleted cost i.
bir hayat sigortası poliçesinin tasarruf kısmı cash surrender value i.
bir reklamın daha ayrıntılı bilgi talep etmek vs için reklamcıya gönderilmek üzere tasarlanan kısmı coupon i.
makbuz gibi bir dokümanın onu koparan kişi tarafından alınan kısmı counterfoil i.
tamamı bitirilinceye kadar her yıl bir kısmı geriye ödenen tahvil serial bond i.
tamamı bitirilinceye kadar her yıl bir kısmı itfa edilen tahvil serial bond i.
Law
bir kocanın mallarından tasarruf yetersayısını oluşturan kısmı dead man's part i.
bir belgenin yazılı kısmı body of an instrument i.
hukuki bir belgenin yer ve makamı bildiren kısmı caption i.
sözleşmenin bir kısmı iptal olunursa kalan kısmın icra edilmeye devam etmesine imkan veren madde salvatorius clause i.
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler halfway house i.
sözleşmenin bir kısmı iptal olunursa kalan kısmın icra edilmeye devam etmesine imkan veren madde severability clause i.
(belge veya kanunda) bir kısmı hükümsüz kılınsa dahi ilgili kısmın geçerliliğini koruyacağını garanti eden madde saving clause i.
Industry
halının ana kumaşının bir kısmı grin i.
Media
bir programın reklamdan önceki kısmı lead-in i.
Technical
üst ve alt kısmı orijinal ve ortası renkli bir taklitten oluşan üç parçalı kompozit taş triplets i.
bir merminin metal kaplı kısmı jacket i.
bir yapının alt kısmı staddle i.
bir kısmı yassı ve bir kısmı dik çatı french roof i.
bir temelin en alçak kısmı subbase i.
bir uçağın kanadının hareketli kısmı aileron i.
güneş çevresindeki gaz kütlesinin görünür uzantısının bir kısmı solar prominences i.
patlatma amaçlı delinmiş bir deliğin patlama sonrası patlamayan dip kısmı bootleg i.
yüklü bir geminin su yüzeyi üzerinde kalan kısmı upper works i.
bir çatı padavrası sırasının alttaki sıranın üzerine binen kısmı lap i.
bir şeyin amacını gerçekleştirmesi için temas eden düz ve ince kısmı blade i.
çift kanatlı bir kapının katlanan kısmı wing i.
hareketli bir bölmenin katlanan kısmı wing i.
maden cevherinin sadece bir kısmı eritilen refraktör parçası hardhead i.
yumruk veya kafa gibi vücudun bir kısmı ile veya çekiç gibi bir alet yardımıyla yapılan güçlü darbe louk i.
bir kısmı kireçli semicalcareous i.
kodlamasının tümü veya bir kısmı ile bağlı olan üniteleri teçhiz eden (bilgisayar ağı) online s.
kodlamasının tümü veya bir kısmı ile bağlı olan üniteleri teçhiz eden (bilgisayar ağı) on-line s.
yalnızca bir kısmı oksijenli olan semioxygenated s.
(kalıp) bir kısmı eriyik metal ile dolan short-run s.
(kalıp) bir kısmı doldurulan short-run s.
Computer
elektronik posta sisteminin belirli bir kullanıcıya gelen mesajları depoladığı kısmı mailbox i.
bir program çalışırken geçici olarak saklanacak veriler için ayrılmış dijital bellek kısmı working memory i.
bilgisayar oyunlarında oyunun büyük bir kısmı boyunca aynı noktada kalıp oradan geçen diğer oyuncuları vuran oyuncu camper i.
kesirli kısmı ayıran noktanın her zaman sabit bir yere koyulduğu gösterim yöntemi fixed-point representation i.
bilgisayar programında bir kodu değiştirerek programı silmeden o kısmı, özelliği devre dışı bırakmak rem out f.
Electric
çıkış devresindeki gücün bir kısmı giriş devresine etki edecek şekilde akımı yükseltmek regenerate f.
Mechanic
bir aletin ön kısmı top rake i.
Architecture
bir kısmı diğerinden daha dar olan söve dikmesi diminishing stile i.
Construction
bir yapının çıkıntı yapan kısmı jetty i.
bir binanın pencereli üst kısmı clerestory i.
bir binanın pencereli üst kısmı clerestorey i.
çıkıntılı bir iskelenin eğimli üst kısmı amortizement i.
bir yapının en altındaki kısmı underpinning i.
üstteki kısmı kavisli olan küçük bir çatı penceresi türü eyebrow i.
Furniture
kolları ve sırt kısmı olmayan ve çift kişilik yatak haline gelen bir tür kanepe winnipeg couch [canada] i.
Automotive
gövdesinin arka kısmı ahşaptan yapılan eski bir tür aile arabası woodie i.
Railway
güzergahının önemli bir kısmı yerin altında demiryolu underground railway i.
ön ve arka kısmı dörder tekerlekten oluşup orta kısmında altı adet tahrik tekerleği bulunan bir buhar lokomotifi hudson i.
Aeronautic
bir havaalanının meşru ziyaretçilere açık kısmı gümrük ve diğer kontrollerden önce gelen bölümü landside i.
uçak veya başka bir taşıtın çıkıntı yapan ön kısmı nose i.
gaz veya sıvı içerisinde hareket eden bir cismin toplam sürüklenmesinin cismin yüzeyine dik açıda basınç yapan bileşenlerden kaynaklanan kısmı pressure drag i.
Marine
bir tekne veya geminin boylamsal merkez kısmı amidship i.
bir geminin ön kısmı fore i.
bir tekne veya geminin boylamsal merkez kısmı amidships i.
bir halatın ya da palanganın vira edilen, tutularak çekilen kısmı tackle fall i.
su akışını kontrol etmek üzere kapıları olan bir kanal veya nehirin ayrılmış kısmı lock i.
bir teknenin su üzerindeki ve dümenin önündeki kısmı buttocks i.
Medical
farklı metallerden yapılmış iki çubuğunun uçlarının vücudun yaralı kısmı üzerinde çekilmesini içeren eski bir tedavi tekniği tractoration i.
bir organın merkezden uzakta olan kısmı distal i.
Anatomy
vücutta bir organ veya bölümün daralan kısmı neck i.
sinir lifinin başka bir sinapsta bitmeyen uç kısmı nerve end i.
sinir lifinin başka bir sinapsta bitmeyen uç kısmı nerve ending i.
beynin her iki yarısındaki şakakların iç kısmında yer alan serebral korteksin bir kısmı temporal cortex i.
bir organın en dip kısmı fundus i.
bir organ veya yapının içteki veya derindeki kısmı medulla i.
göğüs kemiğinin bir kısmı heart-spoon i.
Psychology
hafızanın bir kısmı mnemon i.
Veterinary
loco otu zehirlenmesinden kaynaklanıp zayıflık, koordinasyon eksikliği, kısmı felç ve bazen de ölümle karakterize olan bir besi hayvanı hastalığı loco i.
loco otu zehirlenmesinden kaynaklanıp zayıflık, koordinasyon eksikliği, kısmı felç ve bazen de ölümle karakterize olan bir besi hayvanı hastalığı locoism i.
Gastronomy
alt kısmı elmalı geleneksel bir ingiliz keki eve's pudding [uk] i.
kabuğu kırmızı, etli kısmı beyaz ve gevrek olan bir elma çeşidi macoun i.
kaymaktan ayrılan inek sütünün sulu kısmı ile yapılan yumuşak bir norveç peyniri mysost i.
Math
bir sayının 10 tabanına göre logaritması olan ondalık sayının tam kısmı characteristic i.
Geometry
kürenin en geniş kısmı haricindeki bir kesişim düzleminden elde edilen kesit çember small circle i.
Chemistry
uçucu bir sıvı karışımın en başta damıtılan kısmı top i.
istatistiki bir dağılımın orta kısmı interquartile range i.
immunoglobin molekülünün bir kısmı variable region i.
selüloz, ipek, rayon lifi gibi doğal veya sentetik bir fiberin düzenli kısmı micell i.
Biology
yenidoğanın yüzünü kaplayan amniyonun bir kısmı veil i.
yay kuyruk takımından olan bir eklembacaklının sıçrama uzantısının uç kısmı mucro i.
üst kısmı kahverengi olan düz veya disk şeklinde bir dallı bacaklı discina macrospora i.
yuvarlak veya oval hatları ve belirgin bir ağız kısmı bulunup şekli yassı olan scutellate s.
Marine Biology
gövdesinin alt kısmı küçük veya ilkel olup genellikle beş çift bacağı olan bir eklembacaklı kabuklu sınıfı laemodipoda i.
iç kısmı incili olan küçük bir deniz istiridyesi cinsi nucula i.
onayaklı eklembacaklı kabuklular içinde ıstakoz, büyük karides, karides gibi karın kısmı çok gelişmiş deniz canlılarının dahil olduğu bir grup macroura i.
onayaklı eklembacaklı kabuklular içinde ıstakoz, büyük karides, karides gibi karın kısmı çok gelişmiş deniz canlılarının dahil olduğu bir grup macrura i.
Zoology
üst kısmı siyah olup sarmal boynuzları olan yaygın bir hint antilobu black buck i.
üst kısmı siyah olup sarmal boynuzları olan yaygın bir hint antilobu indian antelope i.
amerika'ya özgü ayakları ve vücudunun alt kısmı beyaz olan bir dağ faresi white-footed mouse (peromyscus leucopus) i.
çift kabuklular dışındaki tüm türleri kapsayan kafa kısmı belirgin şekilde gelişmiş olan bir yumuşakça şubesi odontophora i.
çift kabuklular dışındaki tüm türleri kapsayan kafa kısmı belirgin şekilde gelişmiş olan yumuşakça familyasından olan bir hayvan odontophoran i.
kuyruk teleklerinin bir kısmı veya tamamı uzun, ince, sivri uçlu olan wire-tailed s.
çift kabuklular dışındaki tüm türleri kapsayan kafa kısmı belirgin şekilde gelişmiş olan bir yumuşakça familyasına ait odontophoran s.
çift kabuklular dışındaki tüm türleri kapsayan kafa kısmı belirgin şekilde gelişmiş olan bir yumuşakça familyası ile ilgili odontophoran s.
vücudunun tümü veya bir kısmı ince plakalarla kaplı olan (balık, sürüngen) scaley s.
Botanic
bir turunçgilin lifli orta kısmı rag i.
kuzey amerika ve avrupa'da yetişen, beyaz yapraklara ve yeşilimsi çiçeklere sahip, alt kısmı tüylü olan bir yıllık bitki oakleaf goosefoot (chenopodium glaucum) i.
kuzey amerika ve avrupa'da yetişen, beyaz yapraklara ve yeşilimsi çiçeklere sahip, alt kısmı tüylü olan bir yıllık bitki oak-leaved goosefoot i.
yumuşak etli kısmı ve deri benzeri kabuğu olan büyük tropikal bir meyve cherimolla i.
yumuşak etli kısmı ve deri benzeri kabuğu olan büyük tropikal bir meyve cherimoya i.
yumuşak etli kısmı ve deri benzeri kabuğu olan büyük tropikal bir meyve cherimoyer i.
kabuğu ince ve etli kısmı yeşil renkte olan tatlı bir kavun nutmeg melon (cucumis melo reticulatus) i.
alt kısmı tüylü yaprakları kahverengi-siyah kabuğu ve odunsu meyveleri olan orta boy bir ağaç european black alder (alnus glutinosa) i.
alt kısmı tüylü yaprakları kahverengi-siyah kabuğu ve odunsu meyveleri olan orta boy bir ağaç common alder i.
alt kısmı tüylü yaprakları kahverengi-siyah kabuğu ve odunsu meyveleri olan orta boy bir ağaç alnus vulgaris i.
gövdesinin alt kısmı kalın gri ağaç kabuğu ile kaplı uzun boylu bir avustralya ağacı alpine ash (eucalyptus gigantea) i.
gövdesinin alt kısmı kalın gri ağaç kabuğu ile kaplı uzun boylu bir avustralya ağacı southern blue gum i.
hindistan'da yetişen kabuğu sarımsı ve iç kısmı parlak turuncu küçük bir mango alphonso i.
yenilebilir kısmı toprağın üstündeki turp şeklindeki yumru gövdesi olan bir lahana çeşidi kohl-rabi i.
avustralya'ya özgü gövdesinin alt kısmı koyu üst kısmı beyaz renkli olan büyük bir ağaç white mountain ash (eucalyptus fraxinoides) i.
bir bitkinin fırça yapımında kullanılan kısmı whisk i.
turuncu-sarı doğurgan kısmı ve beyaz veya pembemsi sapları olup yarısı su içinde bulunan 3-8 cm yüksekliğinde bir mantar mitrula elegans i.
bir kısmı gösterişli çiçekleri için yetiştirilen allium cinsi çeşitli bitkilere verilen ad onion i.
baş kısmı yuvarlak ve yassı olan bir lahana drumhead i.
baş kısmı yuvarlak ve yassı olan bir lahana drumhead cabbage i.
etli kısmı kimyasal yöntemler ile çıkarılan bir yaprak skeleton leaf i.
tek bir yapraksı kısmı bulunan monophyllous s.
açık şemsiyeye benzeyen bir kısmı olan umbraculiferous zf.
Agriculture
büyük bir kısmı kiracı çiftçilere kiralanmış, arazi sahibi veya çiftlik yöneticisi tarafından ekilip biçilen arazi parçası home-farm i.
baş kısmı toprağın altına ittirilerek kullanılan bir çapa türü dutch hoe i.
Breeding
yününün bir kısmı dökülmüş koyun rosella i.
Apiculture
içi boş sıtmaağacının bir kısmı ile yapılan kovan gum [dialect] [us] i.
Social Sciences
dakota halkının doğu orman grubundan olan bir kısmı wahpekute i.
Linguistics
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişiklik modification i.
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişikliğe uğrayan bir sesli harf modification i.
History
ürünün bir kısmı karşılığında toprağı ekip biçen kimse metayer i.
büyük britanya'nın eski roma imparatorluğu altındaki bir kısmı britannia i.
Religious
muhteşem devrim sonrasında sadakat yeminini reddeden anglikan din adamlarının bir kısmı usager i.
Geography
bir bölgenin en merkezi ya da önemli kısmı heartland i.
fransa'nın nord-pas-de-calais bölgesinde bir kısmı nord i.
ingiltere'nin doğusunda lincolnshire'ın bir kısmı kesteven i.
nil nehri'nin uganda'dan geçen bir kısmı victoria nile i.
atlantik okyanusu'nun antarktika kıtası'ndaki bir kısmı weddell sea i.
atlantik okyanusu'nun antarktika kıtası'ndaki bir kısmı weddell sea i.
Geology
yer kabuğunun özellikle düşük bir açıda hareket eden kısmı thrust block i.
Military
kuvvetin tamamı yerine yalnızca bir kısmı için açılan destek ateşi direct supporting fire i.
Hunting
ağır bir topun arka namlu mekanizmasının metal kısmı tray i.
ağır bir topun arka namlu mekanizmasının metal kısmı plugtray i.
Wagering
(iki zarla oynanan bir kumarda) masanın bahisçinin zar atan kişiye karşı bahiste bulunabileceği kısmı bar i.
Music
popüler bir şarkının diğer kısımlarından farklı olan orta kısmı release i.
(yunan müziğinde) küçük bir yarım tonun çıkarıldığı bütün tonun kalan kısmı apotome i.
üflemeli bir çalgının ağızlık yerleştirilen kısmı mouth pipe i.
Theatre
new york profesyonel tiyatrosunun temel ve artistik değerleri vurgulayıp önceden deneysel işler sergileyen bir kısmı off broadway i.
new york profesyonel tiyatrosunun temel ve artistik değerleri vurgulayıp önceden deneysel işler sergileyen bir kısmı off-broadway i.
Bookbindery
kitap cildinin sayfaları bir arada tutan sırt kısmı backstrap i.
kitabın kapağa sağlam bir şekilde yapıştırılmış arka kısmı tight backbone i.
kitabın kapağa sağlam bir şekilde yapıştırılmış arka kısmı tight back i.
Printery
optik karakter tanımada belge yüzeyinin bozulmamış kısmı ile basılı bir karakterdeki belirlenmiş bir nokta arasındaki mesafe embossment i.
(dergide, gazetede) seri halinde yayınlanan hikayenin bir kısmı installment i.
(derginin, gazetenin) seri halinde yayınlanan hikayenin bir kısmı instalment i.
bir kısmı satır çizgisinin altına taşan bir sayı yazı tipine ait veya özgü old-style s.
Archaic
dünya'nın veya bir ülkenin kuzey kısmı norland i.
Ornithology
kanat ve kuyruk kısmı kırmızı olan, birleşik devletlerin batısında yaşayan bir kuş red-shafted flicker (colaptes caper collaris) i.
avustralya'da yaşayan, boyun kısmı kırmızımsı olan küçük ötücü bir kuş redthroat (phyrrholaemus brunneus) i.
erkek olanlarının üzerinde parlak altın sarısı kısımlar olup kalan kısmı koyu kadife siyah renkte olan bir avustralya çardak kuşu regent bird (sericulus chrysocephalus) i.
erkek olanlarının üzerinde parlak altın sarısı kısımlar olup kalan kısmı koyu kadife siyah renkte olan bir avustralya çardak kuşu regent bowerbird i.
kuzey pasifik'teki bulunan üst kısmı siyah ve alt kısmı beyaz bir kuş ancient murrelet (synthliboramphus antiquum) i.
sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş antarctic prion (pachyptila desolata) i.
sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş dove prion i.
sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş totorore [new zealand] i.
kuzey amerika'nın batısındaki çalılık bölgelerde yaşayan, üst kısmı açık grimsi-kahverengi olup kahverengi alt kısmında beyaz benekler bulunan ötücü bir kuş sage thrasher (oreoscoptes montanus) i.
ekvador'a özgü kuyruğunun bir kısmı beyaz olan bir sinekkuşu white tail (urochroa bougueri) i.
kuzey amerika'nın batısına özgü alt kısmı beyaz olan gri renkli bir örümcek kuşu white-rumped shrike (lanius ludovicianus excubitorides) i.
ekvador'a özgü kuyruğunun bir kısmı beyaz olan bir sinekkuşu whitetail (urochroa bougueri) i.
kuzey amerika'da yaşayan, vücudunun büyük kısmı kahverengi olup sarı göğsünde hilal biçiminde siyah bir leke bulunan ve melodik ötüşleri ile bilinen sturnella cinsi çeşitli kuşlara verilen ad medlar i.
kuzey amerika'nın batısına özgü alt kısmı beyaz olan gri renkli bir örümcek kuşu mouse bird i.
kuzey amerika'nın batısına özgü alt kısmı beyaz olan gri renkli bir örümcek kuşu mousebird i.
amerika'ya özgü, alt kısmı açık ve göğsü koyu sarı renkli küçük bir su tavuğu yellow rail i.
amerika'ya özgü, alt kısmı açık ve göğsü koyu sarı renkli küçük bir su tavuğu yellow crake i.
amerika'ya özgü, alt kısmı açık ve göğsü koyu sarı renkli küçük bir su tavuğu porzana noveboracensis i.
çoğunluğu afrika'da yaşayan, sırt kısmı gri olan kahverengi çok büyük bir balıkçıl goliath i.
çoğunluğu afrika'da yaşayan, sırt kısmı gri olan kahverengi çok büyük bir balıkçıl goliath heron i.
çoğunluğu afrika'da yaşayan, sırt kısmı gri olan kahverengi çok büyük bir balıkçıl ardea goliath i.
avustralya'ya özgü büyük bir kısmı beyaz olan iri bir leylek policeman bird i.
büyük bir kısmı sarı renkli olan ötücü bir kuş setophaga discolor i.
Reptiles
üst kısmı pürüzsüz ve koyu mavimsi yeşil pullarla kaplı olan ophiodrys cinsi yeşil bir yılan smooth green snake (ophiodrys vernalis) i.
Entomology
kuyrukla sıçrayangiller takımına mensup bir eklembacaklının yay kuyruğunun başlangıç kısmı manubrium i.
yarı ergin kızböceğinin ağzının kavrayıcı bir uzva dönüşen alt kısmı mask i.