mainstream - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

mainstream

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"mainstream" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
General
mainstream i. revaçta/popüler olan akım
mainstream i. talimat
mainstream i. teamül
mainstream i. anadamar
mainstream i. ana görüş
mainstream i. hakim eğilim
mainstream i. genel toplumsal tercih
mainstream i. nehrin ana kolu
mainstream i. genelgeçer kabul gören kural ve gelenekler
mainstream i. anaakım
mainstream i. bir şeyin en faal, üretken, canlı, işlek olan kısmı
mainstream f. yaygınlaştırarak yerleştirmek
mainstream f. yaygın hale getirmek
mainstream f. baskın bir sosyal gruba kabul ettirmek
mainstream f. ana akıma dahil etmek
mainstream s. anaakım
mainstream s. toplum veya grubun hakim değerlerine ve tutumlarına uyumlu olan
mainstream s. toplum veya grubun hakim değer ve tutumlarını yansıtan
mainstream s. önde gelen veya geniş kitlelerce kabul görmüş bir topluluğa, harekete veya tarza ait olan
Automotive
mainstream i. ana akım
Tobacco
mainstream s. doğrudan ağza çekilip sonra ciğerlere teneffüs edilen tütün dumanı ile ilişkili
Education
mainstream f. (özel ihtiyaçları olan bir çocuğu) geleneksel okul derslerine sokmak
Music
mainstream i. swing'in ritmik ve armonik öğeleri ile caz esintileri barındıran, 1950'lerde ortaya çıkmış bir çalma stili

"mainstream" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Idioms
be in the mainstream of something f. hakim akımın etkisine girmek
be in the mainstream of something f. hakim düşüncenin etkisinde olmak
get into the mainstream of something f. hakim akımın etkisine girmek
get into the mainstream of something f. hakim düşüncenin etkisinde olmak
be in the mainstream (of something) f. (bir şeyde) genel olarak kabul görmek
be in the mainstream (of something) f. (bir şeyde) yaygın olmak
be in the mainstream (of something) f. (bir şeyde) normal sayılmak
in the mainstream expr. genel olarak kabul görmüş
in the mainstream expr. yaygın
in the mainstream expr. normalleşmiş
in the mainstream (of something) expr. (bir alanda) genel olarak kabul görmüş
in the mainstream (of something) expr. (bir alanda) yaygın
in the mainstream (of something) expr. (bir alanda) normalleşmiş
Politics
mainstream politics i. ana akım siyasi görüş
mainstream politics i. ana akım siyaset/politika
gender mainstream f. kadın ve erkek arasındaki farklılıkların kişilerin yaşam koşullarını olumsuz etkileyecek sonuçlara yol açmasını engellemek
Media
mainstream news media i. ana akım haber medyası
mainstream media i. ana kanal medya
mainstream media i. ana akım medya
mainstream press i. yaygın basın
mainstream media i. yaygın medya
msm (mainstream media) i. anaakım medya
Technical
mainstream smoke i. ana duman
Tobacco
collection of mainstream smoke i. ana dumanın toplanması
Education
mainstream school i. düz okul
mainstream education i. normal eğitim
mainstream school i. örgün eğitim veren okul