Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bind
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bind"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 76 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bind
f.
ciltlemek
2
Yaygın Kullanım
bind
f.
bağlamak
General
3
Genel
bind
i.
bağlayan şey
4
Genel
bind
i.
bağlama
5
Genel
bind
i.
bağlanma
6
Genel
bind
f.
sargılamak
7
Genel
bind
f.
fazla sıkmak
8
Genel
bind
f.
sarmak
9
Genel
bind
f.
dondurmak
10
Genel
bind
f.
sıkışmak
11
Genel
bind
f.
engel olmak
12
Genel
bind
f.
mecbur etmek
13
Genel
bind
f.
kenarını tutturmak
14
Genel
bind
f.
tutmak
15
Genel
bind
f.
kabız vermek
16
Genel
bind
f.
usandırmak
17
Genel
bind
f.
mukayyet etmek
18
Genel
bind
f.
raptetmek
19
Genel
bind
f.
menetmek
20
Genel
bind
f.
donmak
21
Genel
bind
f.
birleştirmek
22
Genel
bind
f.
rahatsız etmek (dar bir giysi)
23
Genel
bind
f.
zorunlu bırakmak
24
Genel
bind
f.
sarmak (çimento) tutmak
25
Genel
bind
f.
bandajlamak
26
Genel
bind
f.
takyit etmek
27
Genel
bind
f.
yasal olarak bağlamak
28
Genel
bind
f.
kabız olmak
29
Genel
bind
f.
kenarlamak
30
Genel
bind
f.
(giysi) rahatsız etmek
31
Genel
bind
f.
(giysi) sıkmak
32
Genel
bind
f.
sıkıca yapışmak
33
Genel
bind
f.
duygusal bağ oluşturmak
34
Genel
bind
f.
sosyal bağ oluşturmak
35
Genel
bind
f.
esir almak
36
Genel
bind
f.
kısıtlamak
37
Genel
bind
f.
alıkoymak
38
Genel
bind
f.
kontrol altında tutmak
39
Genel
bind
f.
(sevgi) birbirine bağlamak
40
Genel
bind
f.
(sadakat) bir arada tutmak
Irregular Verb
41
Irregular Verb
bind
f.
bound - bound
Colloquial
42
Konuşma Dili
bind
i.
kördüğüm
43
Konuşma Dili
bind
i.
çözülmesi zor durum
44
Konuşma Dili
bind
i.
pürüz
45
Konuşma Dili
bind
i.
sorun
46
Konuşma Dili
bind
i.
problem
47
Konuşma Dili
bind
i.
sıkıntı
Trade/Economic
48
Ticaret/Ekonomi
bind
f.
bağlamak
Law
49
Hukuk
bind
f.
borç altına sokmak
50
Hukuk
bind
f.
bağlamak
51
Hukuk
bind
f.
ilzam etmek
52
Hukuk
bind
f.
taahhüt etmek
53
Hukuk
bind
f.
vecibe yüklemek
Technical
54
Teknik
bind
f.
bağlamak
55
Teknik
bind
f.
tutturmak
56
Teknik
bind
f.
tutukluk yapmak (makine parçası)
Computer
57
Bilgisayar
bind
i.
bir alan adı sunucusu
58
Bilgisayar
bind
expr.
bağla
Telecom
59
Telekom
bind
f.
bağlamak
Textile
60
Tekstil
bind
f.
biyeli çalışmak
Mining
61
Maden
bind
i.
kömür katmanları arasındaki kil
Gastronomy
62
Mutfak
bind
f.
kuru malzemeleri bağlamak için yumurta, eritilmiş yağ veya krema eklemek
63
Mutfak
bind
f.
bir sıvıyı katılaştırmak veya koyulaştırmak için nişasta eklemek
Logic
64
Mantık
bind
f.
(değişken) uygun bir niceleyicinin kapsamına getirmek
Chemistry
65
Kimya
bind
f.
kimyasal olarak birleştirmek
66
Kimya
bind
f.
kimyasal bağ oluşturmak
Botanic
67
Botanik
bind
i.
(bitki) tırmanıcı gövde
68
Botanik
bind
i.
tırmanıcı gövdeli bitki
Fishery
69
Balıkçılık
bind
i.
somon ve yılan balığı için kullanılan bir ölçüm birimi
Sport
70
Spor
bind
i.
(eskrim) ligman
71
Spor
bind
f.
(eskrim) baskı uygulayarak rakibin kılıcını bir çizgiden diğerine hareket ettirmek
72
Spor
bind
f.
(doğancılık) havada yakalamak
Chess
73
Satranç
bind
i.
satrançta bir piyon düzeni
Music
74
Müzik
bind
i.
nota birleşimi
Printery
75
Matbaa
bind
f.
ciltlemek
Slang
76
Argo
bind
f.
şikayet etmek
"bind"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 130 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
represent and bind
i.
temsil ve ilzam
2
Genel
double bind
i.
çifte açmaz
3
Genel
double bind
i.
çözümsüz çelişki
4
Genel
bind [scotland]
i.
içme kapasitesi
5
Genel
bind someone to a specific or a certain requirement
f.
şarta bağlamak
6
Genel
bind someone to a specific or a certain condition
f.
şartına bağlamak
7
Genel
bind someone to a specific or a certain requirement
f.
şartına bağlamak
8
Genel
bind someone to a specific or a certain condition
f.
şarta bağlamak
9
Genel
bind with a promise to wed
f.
sözlenmek
10
Genel
bind with a promise to wed
f.
söz takmak
11
Genel
bind with a promise to wed
f.
söz kesmek
12
Genel
bind legally
f.
yasal olarak bağlamak
13
Genel
bind together
f.
bir arada bağlamak
14
Genel
bind with a promise to wed
f.
söz yüzüğü takmak
15
Genel
bind up
f.
bandajla sarmak
Phrasals
16
Öbek Fiiller
bind over
f.
sözleşmeyle (hakim karşısına çıkmak, sulhu bozmamak gibi) bir işi yapmaya mecbur tutmak
17
Öbek Fiiller
bind to
f.
sözleşme yapmak
18
Öbek Fiiller
bind up in
f.
tüm ilgisini vermek
19
Öbek Fiiller
bind up in
f.
tüm dikkatini vermek
20
Öbek Fiiller
bind to
f.
yasal olarak bağlanmak
21
Öbek Fiiller
bind up
f.
birini ya da bir şeyi bir maddeyle kaplamak
22
Öbek Fiiller
bind up
f.
sarmak
23
Öbek Fiiller
bind up
f.
sargılamak
24
Öbek Fiiller
bind up
f.
sarıp sarmalamak
25
Öbek Fiiller
bind off
f.
örgüde düğüm atmak
26
Öbek Fiiller
bind someone or something up (in something)
f.
birini ya da bir nesneyi bir şeyle sarmak
27
Öbek Fiiller
bind someone or something up (in something)
f.
birini ya da bir nesneyi bir şeyle bağlamak
28
Öbek Fiiller
bind people together
f.
(birbirlerine) kaynaştırmak
29
Öbek Fiiller
bind someone or something down
f.
birini veya bir şeyi sağlam şekilde bir yere bağlamak
30
Öbek Fiiller
bind someone or something down
f.
birini veya bir şeyi bir yere sabitlemek
31
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
(bir şeyle) sarmak
32
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
(bir şeyle) kaplamak
33
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
(bir şeyle) sarıp sarmalamak
34
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
(bir şeyle) sarmalamak
35
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
(bir şeyle) sargılamak
36
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
(bir şeyle) birlikte bağlamak/sarmak
37
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
bir araya getirip (bir şeyle) sarmak/bağlamak
38
Öbek Fiiller
bind up with (something)
f.
(bir şeyle) birbirine bağlamak
39
Öbek Fiiller
bind off
f.
son sırayı bitirmek
40
Öbek Fiiller
bind someone or something together
f.
(birilerini/bir şeyleri) bir arada bağlamak
41
Öbek Fiiller
bind someone or something together
f.
(birilerini/bir şeyleri) birlikte bağlamak
42
Öbek Fiiller
bind something together
f.
bir şeyin parçalarını bir araya getirip bağlamak
43
Öbek Fiiller
bind someone over (to someone or something)
f.
birini (hakim/adli makam) karşısına çıkarmak
44
Öbek Fiiller
bind someone over (to someone or something)
f.
birini (hakime/adli makama) teslim etmek
45
Öbek Fiiller
bind (someone or something) together
f.
birbirine bağlamak
46
Öbek Fiiller
bind (someone or something) together
f.
bir arada bağlamak
47
Öbek Fiiller
bind (someone or something) together
f.
birlikte bağlamak
48
Öbek Fiiller
bind over
f.
suçluyu adli makamın karşısına çıkarmak
49
Öbek Fiiller
bind over
f.
suçluyu yasal merciye teslim etmek
Colloquial
50
Konuşma Dili
put in a bind
f.
çıkmaza sokmak
Idioms
51
Deyim
double bind
i.
iki arada bir derede kalma
52
Deyim
a double bind
i.
çıkmaz
53
Deyim
a double bind
i.
açmaz
54
Deyim
a double bind
i.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
55
Deyim
a double bind
i.
iki ucu boklu değnek
56
Deyim
get in a bind
f.
başı belada olmak
57
Deyim
be in a bind
f.
başı belada olmak
58
Deyim
be in a bind
f.
dara düşmek
59
Deyim
get into a bind
f.
darda olmak
60
Deyim
be in a bind
f.
çıkmaza düşmek
61
Deyim
get in a bind
f.
dara düşmek
62
Deyim
be in a bind
f.
darda olmak
63
Deyim
find oneself in a bind
f.
darda olmak
64
Deyim
get in a bind
f.
darda olmak
65
Deyim
find oneself in a bind
f.
dara düşmek
66
Deyim
get in a bind
f.
çıkmaza girmek
67
Deyim
get in a bind
f.
dar boğaza girmek
68
Deyim
get into a bind
f.
dar boğaza girmek
69
Deyim
get into a bind
f.
dara düşmek
70
Deyim
be in a bind
f.
çıkmaza girmek
71
Deyim
get in a bind
f.
çıkmaza düşmek
72
Deyim
be in a bind
f.
dar boğazda olmak
73
Deyim
find oneself in a double bind
f.
kendisini iki arada bir derede bulmak
74
Deyim
be in a bind
f.
sıkışık durumda olmak
75
Deyim
find oneself in a bind
f.
parasız kalmak
76
Deyim
be in a bind
f.
parasız kalmak
77
Deyim
get into a bind
f.
parasız kalmak
78
Deyim
be in a bind
f.
sıkıntıda olmak
79
Deyim
be in a bind
f.
(parasal) sıkıntıya düşmek
80
Deyim
be in a bind
f.
zorda olmak
81
Deyim
find oneself in a bind
f.
(parasal) sıkıntıya düşmek
82
Deyim
get in a bind
f.
zor duruma düşmek
83
Deyim
get into a bind
f.
(parasal) sıkıntıya düşmek
84
Deyim
get into a bind
f.
zor duruma düşmek
85
Deyim
be in a bind
f.
zor durumda olmak
86
Deyim
bind up wounds
f.
yaraları sarmak
87
Deyim
bind (one) hand and foot
f.
(birinin) elini ayağını bağlamak
88
Deyim
bind (one) hand and foot
f.
(birini) köşeye sıkışmış hissettirmek
89
Deyim
bind (one) hand and foot
f.
(birine) eli ayağı bağlanmış gibi hissettirmek
90
Deyim
bind (one) hand and foot
f.
(birine) kapana kısılmış gibi hissettirmek
91
Deyim
bind (one) hand and foot
f.
(birini) köşeye sıkıştırmak
92
Deyim
bind (one) hand and foot
f.
(birini) kapana kıstırmak
93
Deyim
bind someone hand and foot
f.
birinin elini ayağını bağlamak
94
Deyim
bind someone hand and foot
f.
birini köşeye sıkışmış hissettirmek
95
Deyim
bind someone hand and foot
f.
birine eli ayağı bağlanmış gibi hissettirmek
96
Deyim
bind someone hand and foot
f.
birine kapana kısılmış gibi hissettirmek
97
Deyim
bind someone hand and foot
f.
birini köşeye sıkıştırmak
98
Deyim
bind someone hand and foot
f.
birini kapana kıstırmak
99
Deyim
in a bind
expr.
darda
100
Deyim
in a tough bind
expr.
güç/zor durumda
101
Deyim
in a bind
expr.
sıkıntıda
102
Deyim
in a bind
expr.
zorda
103
Deyim
in a double bind
expr.
iki arada bir derede
104
Deyim
in a double bind
expr.
çözümsüz bir çelişkide
105
Deyim
in a double bind
expr.
çifte açmazda
Trade/Economic
106
Ticaret/Ekonomi
bind book
f.
kitap ciltlemek
107
Ticaret/Ekonomi
authorized to bind the company
s.
firmayı takyit etmekle yetkilendirilmiş
108
Ticaret/Ekonomi
empowered to bind the company
s.
firmayı takyit etmekle yetkilendirilmiş
Law
109
Hukuk
authority to represent and bind
i.
temsil ve ilzam yetkisi
110
Hukuk
bind over
f.
göz hapsine mahkum etmek
111
Hukuk
bind down
f.
mali kefaletle bağlamak
112
Hukuk
bind over
f.
mali kefaletle bağlamak
113
Hukuk
bind down
f.
senetle bir işi yapmaya mecbur tutmak
114
Hukuk
bind over
f.
senetle bir işi yapmaya mecbur tutmak
115
Hukuk
be bind
f.
tekeffül etmek
Computer
116
Bilgisayar
dynamic bind sql
i.
dinamik bağlama
117
Bilgisayar
dynamic bind (sql)
i.
dinamik bağlama
118
Bilgisayar
automatic bind
i.
otomatik bağlama
119
Bilgisayar
ldap bind time
i.
ldap bağ süresi
120
Bilgisayar
automatic bind
i.
otomatik bağlama
121
Bilgisayar
right bind
i.
sağdan cilt
122
Bilgisayar
left bind
i.
soldan cilt
123
Bilgisayar
windows sockets bind error
i.
windows sockets bind hatası
124
Bilgisayar
bind failed
expr.
bağ başarısız oldu
Construction
125
İnşaat
thorough-bind
f.
düşey derz ile birleştirmek
Automotive
126
Otomotiv
coil bind
i.
yay kapanması
Medical
127
Medikal
set and bind up a broken bone
f.
kırık sarmak
128
Medikal
bind to plasma proteins
f.
plazma proteinlerine bağlanmak
Psychology
129
Psikoloji
double bind
i.
yetki sahiplerinde çelişkili talepler alınması sonucu oluşan ikilem
Star Wars
130
Star Wars
do not bind his hands
i.
ellerini bağlamayın
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bind
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy