Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | sıkıntıda olmak | famish f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be in straits f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be badly off f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be distressed f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be worried f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be in difficulty f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be in distress f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be in trouble f. |
Genel | sıkıntıda olmak | be in a bit of a jam f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | sıkıntıda olmak | be up the pole [old-fashioned] [uk] f. |
Konuşma Dili | sıkıntıda olmak | put to it f. |
Idioms | ||
Deyim | sıkıntıda olmak | be in a jam f. |
Deyim | sıkıntıda olmak | be in a bind f. |
Deyim | sıkıntıda olmak | be up the pole [old-fashioned] [uk] f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | sıkıntıda olmak (maddi yönden) | be financially straitened f. |
Genel | paraca sıkıntıda olmak | be short of money f. |
Idioms | ||
Deyim | darda/sıkıntıda olmak | be in a bad way f. |
Slang | ||
Argo | başı sıkıntıda/belada olmak | be in a pickle f. |
Argo | başı /sıkıntıda/belada olmak | get in a pickle f. |