|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
bıçak ağzı |
blade i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
gümüş çatal bıçak takımı |
silverware i.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
kör (bıçak vb) |
blunt s.
|
|
General |
|
4 |
Genel |
çatal bıçak |
knives and forks i.
|
|
5 |
Genel |
bıçak yarası |
gash i.
|
|
6 |
Genel |
çatal bıçak |
silver i.
|
|
7 |
Genel |
çatal bıçak takımı |
flatware i.
|
|
8 |
Genel |
kın (bıçak vb) |
spear carrier i.
|
|
9 |
Genel |
bıçak ve kaşıklar |
silverware i.
|
|
10 |
Genel |
bıçak bileyici alet |
knife sharpener i.
|
|
11 |
Genel |
büyük bir çeşit bıçak |
machete i.
|
|
12 |
Genel |
ufak ve düz bıçak |
scalpel i.
|
|
13 |
Genel |
bıçak bileyici |
knife grinder i.
|
|
14 |
Genel |
uzunca bıçak yarası |
gash i.
|
|
15 |
Genel |
sustalı bıçak |
switchblade i.
|
|
16 |
Genel |
kın (bıçak/kılıç için) |
sheath i.
|
|
17 |
Genel |
uzun ve eğri bıçak |
bowie knife i.
|
|
|
18 |
Genel |
bıçak ağzı |
knife edge i.
|
|
19 |
Genel |
iki saplı bıçak |
drawshave i.
|
|
20 |
Genel |
gümüş çatal bıçak |
silverware i.
|
|
21 |
Genel |
bıçak gibi saplanma |
stab i.
|
|
22 |
Genel |
geniş yüzlü bıçak |
matchet i.
|
|
23 |
Genel |
sustalı bıçak |
flick knife i.
|
|
24 |
Genel |
sustalı bıçak |
clasp knife i.
|
|
25 |
Genel |
çatal bıçak/yemek takımı (bir kişilik) |
setting i.
|
|
26 |
Genel |
sabit bıçak |
ledger blade i.
|
|
27 |
Genel |
bıçak yaralamaları |
stab wounds i.
|
|
28 |
Genel |
sivri uçlu silah (kılıç, bıçak vb) |
edged weapon i.
|
|
29 |
Genel |
iri bıçak |
whittle i.
|
|
30 |
Genel |
çatal bıçak gibi eşya |
tableware i.
|
|
31 |
Genel |
bıçak yarası |
stab i.
|
|
32 |
Genel |
bıçak sapı |
haft i.
|
|
33 |
Genel |
bıçak ağzı |
cutting edge i.
|
|
34 |
Genel |
büyük bıçak |
machete i.
|
|
35 |
Genel |
sustalı bıçak |
automatic knife i.
|
|
36 |
Genel |
uzun bıçak |
bolo i.
|
|
37 |
Genel |
bıçak ve kaşıklar |
silver i.
|
|
38 |
Genel |
kuvvetli darbe (kılıç, bıçak vb ile indirilen) |
slash i.
|
|
39 |
Genel |
bıçak ağzı |
blade i.
|
|
40 |
Genel |
silah olarak kullanılan bıçak |
shiv i.
|
|
41 |
Genel |
bıçak gibi saplanan acı |
stitch i.
|
|
42 |
Genel |
geniş kenarlı bıçak |
machete i.
|
|
43 |
Genel |
bıçak yarası |
stab wound i.
|
|
44 |
Genel |
bıçak yarası |
knife wound i.
|
|
45 |
Genel |
kesici aletler (bıçak vb) |
cutlery i.
|
|
46 |
Genel |
çatal bıçak takımı |
cutlery i.
|
|
47 |
Genel |
bıçak ağzı |
knife-edge i.
|
|
48 |
Genel |
sustalı bıçak |
flick-knife i.
|
|
49 |
Genel |
çatal bıçak kaşık |
cutlery i.
|
|
50 |
Genel |
büyük ve keskin bıçak |
machete i.
|
|
51 |
Genel |
küçük bıçak |
scalpel i.
|
|
52 |
Genel |
bıçak düellosu |
snickersnee i.
|
|
53 |
Genel |
bıçak düellosu |
cut-and-thrust i.
|
|
54 |
Genel |
bıçak düellosu |
knife fight i.
|
|
55 |
Genel |
keskin bıçak |
sharp knife i.
|
|
56 |
Genel |
kör bıçak |
dull knife i.
|
|
57 |
Genel |
kör bıçak |
blunt knife i.
|
|
|
58 |
Genel |
bıçak ucu |
knifepoint i.
|
|
59 |
Genel |
bıçak çatal kaşık kılıfı |
pouch for knife fork spoon i.
|
|
60 |
Genel |
bıçak kullanan |
stabber i.
|
|
61 |
Genel |
paslı bıçak |
rusted/rusty knife i.
|
|
62 |
Genel |
bıçak izleri |
knife marks i.
|
|
63 |
Genel |
bıçak kılıfı |
knife case i.
|
|
64 |
Genel |
bıçak kutusu |
knife box i.
|
|
65 |
Genel |
bıçak kasası |
knife box i.
|
|
66 |
Genel |
bıçak altlığı |
knife-rest i.
|
|
67 |
Genel |
gümüş ile kaplanmış kesiciler (bıçak vb.) |
silver-plated cutlery i.
|
|
68 |
Genel |
altın kaplanmış kesiciler (bıçak vb.) |
gold-plated cutlery i.
|
|
69 |
Genel |
bıçak dövüşçüsü |
knife fighter i.
|
|
70 |
Genel |
çatal bıçak seti |
cutlery pack i.
|
|
71 |
Genel |
paslanmaz çelik bıçak |
stainless steel blade i.
|
|
72 |
Genel |
paslanmaz çelik bıçak |
stainless steel knife i.
|
|
73 |
Genel |
çakı/bıçak damgası |
tang stamp i.
|
|
74 |
Genel |
bıçak sırtı (terazi) |
knife edge i.
|
|
75 |
Genel |
çatal/bıçak |
spife i.
|
|
76 |
Genel |
bıçak atma |
knife throwing i.
|
|
77 |
Genel |
eski yunan ve roma'da hamamda kullanılan, ciltten ter ve kiri kazımaya yarayan kıvrımlı ve keskin olmayan bir bıçak türü |
strigil i.
|
|
78 |
Genel |
bıçak izi |
knife scar i.
|
|
79 |
Genel |
kelebek bıçak |
butterfly knife i.
|
|
80 |
Genel |
ucu çatal ortası kaşık ve kenarı bıçak gibi keskin olan yemek yeme aracı |
runcible spoon i.
|
|
81 |
Genel |
çatal kaşık ve bıçak takımı |
silverware i.
|
|
82 |
Genel |
küçük bıçak |
thwittle [obsolete] i.
|
|
83 |
Genel |
geniş ince bir bıçak ile yapılan balta |
tobacco hatchet i.
|
|
84 |
Genel |
geniş ince bir bıçak ile yapılan balta |
tobacco spud i.
|
|
85 |
Genel |
bir tür uzun bıçak |
yataghan i.
|
|
86 |
Genel |
eskimoların kullandığı kısa saplı, hilal şeklinde geniş ağızlı bir bıçak |
ulo i.
|
|
87 |
Genel |
eskimoların kullandığı kısa saplı, hilal şeklinde geniş ağızlı bir bıçak |
ulu i.
|
|
88 |
Genel |
dişli bıçak |
toothed blade i.
|
|
89 |
Genel |
filipinler'de kullanılan uzun geniş bir bıçak |
barong i.
|
|
90 |
Genel |
bıçak altlığı |
knife rest i.
|
|
91 |
Genel |
bıçak standı |
knife rest i.
|
|
92 |
Genel |
yasa dışı amaçlarla bıçak taşıyan kimse |
knifeman i.
|
|
93 |
Genel |
bıçak satan kimse |
knifer i.
|
|
94 |
Genel |
kürek veya mahmuzun ucundaki dar bıçak ağzı |
languet i.
|
|
95 |
Genel |
bıçak ve düdük gibi nesneleri taşımak için saplarına geçirilen ip |
lanyard i.
|
|
96 |
Genel |
yiyecek parçalarını toplayıp bir kaba koymak için kullanılan bir bıçak |
voiding knife i.
|
|
97 |
Genel |
türbinlere bıçak takan işçi |
blader i.
|
|
98 |
Genel |
damarını kesmek için hayvanın boynuna bıçak saplayan mezbaha işçisi |
bleeder i.
|
|
99 |
Genel |
bıçak veya baltayla yapılan kesik |
hack i.
|
|
100 |
Genel |
ot toplamak ve işaret kazımak için kullanılan bir tür bıçak |
boline i.
|
|
101 |
Genel |
dokuma sırasında çözgü ipliğinin geçmesi için deliği bulunan metal bıçak veya bükülmüş tel |
heald [uk] i.
|
|
102 |
Genel |
hilal şeklinde bir bıçak |
moon i.
|
|
103 |
Genel |
taktik bıçak |
bush knife [australia] i.
|
|
104 |
Genel |
(kılıç veya bıçak) kör kısım |
ricasso i.
|
|
105 |
Genel |
(kılıç veya bıçak) sapa yakın bilenmeyen bölüm |
ricasso i.
|
|
106 |
Genel |
kelebek bıçak |
balisong i.
|
|
107 |
Genel |
kelebek bıçak |
fan knife i.
|
|
108 |
Genel |
kelebek bıçak |
batangas knife i.
|
|
109 |
Genel |
hançerin bıçak ile sapını birbirine bağlayan kısmı |
dagger i.
|
|
110 |
Genel |
birmanyalıların kullandığı büyük ve ağır bir tür bıçak |
dah i.
|
|
111 |
Genel |
halka ve bıçak ağzından oluşan ve tonsil benzeri çıkıntılı yapıları kesip çıkarmak için kullanılan cerrahi bir alet |
guillotine i.
|
|
112 |
Genel |
büyük bıçak (kasap bıçağı, et bıçağı) |
gully [dialect] [uk] i.
|
|
113 |
Genel |
büyük bıçak (kasap bıçağı, et bıçağı) |
gully knife [dialect] [uk] i.
|
|
114 |
Genel |
eskiden silah olarak kullanılan çift taraflı, büyük bir bıçak |
couteau i.
|
|
115 |
Genel |
büyük bıçak |
cutlas i.
|
|
116 |
Genel |
büyük bıçak |
cutto i.
|
|
117 |
Genel |
bıçak saplama |
pierce i.
|
|
118 |
Genel |
hayvanların boğazına bıçak saplayarak kanlarını akıtan mezbaha işçisi |
pigsticker i.
|
|
119 |
Genel |
afrika'nın doğusuna özgü ağır bir bıçak |
panga i.
|
|
120 |
Genel |
muhabbeti bıçak gibi kesen söz |
conversation stopper i.
|
|
121 |
Genel |
çakı bıçak |
flick knife i.
|
|
122 |
Genel |
çakı bıçak |
flick-knife i.
|
|
123 |
Genel |
bir tür kelebek bıçak |
puller i.
|
|
124 |
Genel |
kızılderililerin düşmanın kafa derisini yüzmek için kullandıkları bıçak |
scalping knife i.
|
|
125 |
Genel |
mala, tırmık, (bıçak gibi) alet sapı |
shank i.
|
|
126 |
Genel |
küçük bıçak |
spud [obsolete] i.
|
|
127 |
Genel |
(bıçak ile) kanatlı hayvan öldüren kimse |
sticker i.
|
|
128 |
Genel |
bıçak bileme aleti |
strickle i.
|
|
129 |
Genel |
bıçak bileme aleti |
strickler i.
|
|
130 |
Genel |
(bıçak vb.) hareket |
sweep i.
|
|
131 |
Genel |
ağzını bıçak açmamak |
be too sorry to say a word f.
|
|
132 |
Genel |
bıçak çekmek |
attack with a drawn knife f.
|
|
133 |
Genel |
bıçak yemek |
get knifed f.
|
|
134 |
Genel |
bıçak altına yatmak |
have an operation f.
|
|
135 |
Genel |
çekmek (bıçak) |
whisk f.
|
|
136 |
Genel |
içine bıçak sokmak |
get one's knife into f.
|
|
137 |
Genel |
bıçak çekmek |
draw (out) a knife f.
|
|
138 |
Genel |
bıçak çekmek |
take out a knife f.
|
|
139 |
Genel |
bıçak çekmek |
pull (out) a knife f.
|
|
140 |
Genel |
bıçak bilemek |
sharpen a knife f.
|
|
141 |
Genel |
bıçak çizmek |
draw a knife f.
|
|
142 |
Genel |
bıçak sallamak |
wave the knife f.
|
|
143 |
Genel |
bıçak batırmak |
stick a knife in f.
|
|
144 |
Genel |
bıçak saplamak |
stick a knife in f.
|
|
145 |
Genel |
birinin boğazına bıçak dayamak |
put a knife on one's throat f.
|
|
146 |
Genel |
bıçak taşımak |
be armed with a knife f.
|
|
147 |
Genel |
bıçak ile kesmek |
snee [obsolete] f.
|
|
148 |
Genel |
(domuzu) boğazına bıçak vurarak öldürmek |
stick f.
|
|
149 |
Genel |
bıçak batırmak |
stog [dialect] [scotland] f.
|
|
150 |
Genel |
testere dişli (yaprak/bıçak) |
serrate s.
|
|
151 |
Genel |
bıçak gibi |
stabbing s.
|
|
152 |
Genel |
bıçak gibi (keskin) |
knifelike s.
|
|
153 |
Genel |
keskin (bıçak gibi) |
keen s.
|
|
154 |
Genel |
kör olmayan (bıçak) |
unrebated s.
|
|
155 |
Genel |
köreltilmemiş (bıçak) |
unrebated s.
|
|
156 |
Genel |
körleştirilmemiş (bıçak) |
unrebated s.
|
|
157 |
Genel |
bıçak saplanır gibi acı veren |
knifelike s.
|
|
158 |
Genel |
(belirtilen şekilde) bıçak taşıyan |
-bladed s.
|
|
159 |
Genel |
bıçak gibi |
bladelike s.
|
|
160 |
Genel |
bıçak gibi |
blady s.
|
|
161 |
Genel |
(çatal, kaşık, bıçak) sapı uzun, ucu kısa tarzda |
grill s.
|
|
162 |
Genel |
(çatal, kaşık, bıçak) sapı uzun, ucu kısa tarzda |
grille s.
|
|
163 |
Genel |
(bıçak) sivri sırtlı |
dorsal s.
|
|
164 |
Genel |
(bıçak) tek tarafı sivri olan |
dorsal s.
|
|
165 |
Genel |
(bıçak) sivri sırtlı |
dosel s.
|
|
166 |
Genel |
(bıçak) tek tarafı sivri olan |
dosel s.
|
|
167 |
Genel |
bıçak yutan |
cultrivorous s.
|
|
168 |
Genel |
bıçak zoruyla |
at knifepoint zf.
|
|
Phrasals |
|
169 |
Öbek Fiiller |
birine ya da bir şeye bıçak saplamak |
cut at (someone or something) f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
birine ya da bir hayvana bıçak saplamak |
cut at (someone or an animal) f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
(birine) bıçak, kılıç saplamak |
run (one) through f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
-e bıçak sallamak |
slash at f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
(birine) bıçak sallamak |
slash at (someone) f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
-i bıçak gibi kesmek/yarmak |
slice through f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye bıçak) çekmek |
thrust at (someone or something) f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
ağzını bıçak açmamak |
close up f.
|
|
Colloquial |
|
177 |
Konuşma Dili |
ev yapımı bıçak |
chiv i.
|
|
178 |
Konuşma Dili |
ağzını bıçak açmayan kimse |
clam i.
|
|
179 |
Konuşma Dili |
(üzerinde silah/bıçak olmama anlamında) temiz |
clean s.
|
|
180 |
Konuşma Dili |
bıçak sırtında |
on a knife-edge expr.
|
|
Idioms |
|
181 |
Deyim |
bıçak gibi saplanan ağrı/sancı |
a stitch i.
|
|
182 |
Deyim |
çatal kaşık bıçak takımı |
artillery i.
|
|
183 |
Deyim |
bıçak kemiğe dayanırsa |
if push comes to shove i.
|
|
184 |
Deyim |
bıçak kemiğe dayanırsa |
when push comes to shove i.
|
|
185 |
Deyim |
ağzını bıçak açmama |
wall of silence i.
|
|
186 |
Deyim |
birine bıçak çekmek |
pull a knife on someone f.
|
|
187 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
sit on a powder keg f.
|
|
188 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
be on the ropes f.
|
|
189 |
Deyim |
bıçak altına yatmak |
go under the knife f.
|
|
190 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
be on a knife-edge f.
|
|
191 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
be sitting on a powder keg f.
|
|
192 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
walk a tightrope f.
|
|
193 |
Deyim |
bıçak sırtında yürümek |
dance on the razor's edge f.
|
|
194 |
Deyim |
ağzını bıçak açmamak |
not say boo (to anyone) [us] f.
|
|
195 |
Deyim |
bıçak kemiğe dayanmak |
come to the end of one's rope/tether f.
|
|
196 |
Deyim |
bıçak kemiğe dayanmak |
be at the end of one's rope/tether f.
|
|
197 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
be walking a tightrope f.
|
|
198 |
Deyim |
bıçak gibi kesilmek |
die a death [uk] f.
|
|
199 |
Deyim |
bıçak gibi kesilmek |
die the death [uk] f.
|
|
200 |
Deyim |
kılıç, bıçak darbesi almak |
get pinked [dated] f.
|
|
201 |
Deyim |
bıçak gibi kesilmek |
get the ax f.
|
|
202 |
Deyim |
bıçak gibi kesilmek |
get the axe f.
|
|
203 |
Deyim |
bıçak gibi kesilmek |
get the chop f.
|
|
204 |
Deyim |
bıçak çekmek |
pull a knife f.
|
|
205 |
Deyim |
(birine) bıçak çekmek |
pull a knife on (one) f.
|
|
206 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
tread/walk a tightrope f.
|
|
207 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
be on a tightrope f.
|
|
208 |
Deyim |
bıçak sırtında |
sitting on a powder keg s.
|
|
209 |
Deyim |
bıçak sırtında |
on a razor's edge zf.
|
|
210 |
Deyim |
bıçak sırtında |
on a razor-edge zf.
|
|
211 |
Deyim |
bıçak sırtında |
between wind and water zf.
|
|
212 |
Deyim |
bıçak kemiğe dayanınca |
when the chips are down expr.
|
|
213 |
Deyim |
bıçak sırtında |
on the knife-edge expr.
|
|
214 |
Deyim |
bıçak altına yatmış |
under the knife expr.
|
|
215 |
Deyim |
bıçak altında |
under the knife expr.
|
|
216 |
Deyim |
bıçak sırtında |
on a knife-edge expr.
|
|
217 |
Deyim |
kalbine bıçak saplanmış |
the iron enters (into) (someone's) soul expr.
|
|
218 |
Deyim |
bıçak kemiğe dayandı |
the chips are down expr.
|
|
219 |
Deyim |
bıçak sırtında |
on the razor's edge expr.
|
|
220 |
Deyim |
bıçak sırtında olmak |
on the ropes expr.
|
|
Speaking |
|
221 |
Konuşma |
ağzını bıçak açmıyor |
a penny for your thoughts expr.
|
|
222 |
Konuşma |
bıçak kemiğe dayandığında |
when push comes to shove expr.
|
|
223 |
Konuşma |
o bir bıçak mı? |
is that a knife? expr.
|
|
224 |
Konuşma |
bıçak kemiğe dayandı |
it's not bearable anymore expr.
|
|
Trade/Economic |
|
225 |
Ticaret/Ekonomi |
bıçak endüstrisi |
edge tool industry i.
|
|
Law |
|
226 |
Hukuk |
bıçak zoruyla soygun |
knife-point robbery i.
|
|
227 |
Hukuk |
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması |
cavity search i.
|
|
228 |
Hukuk |
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması |
body cavity search i.
|
|
229 |
Hukuk |
bıçak taşımak |
carry a knife f.
|
|
230 |
Hukuk |
bıçak taşımak |
be armed with a kinfe f.
|
|
Industry |
|
231 |
Sanayi |
bıçak izi (ambalaj terimleri) |
die cut i.
|
|
Technical |
|
232 |
Teknik |
bıçak çizgisi atağı |
knife line attack i.
|
|
233 |
Teknik |
bıçak bileme aygıtı |
knife sharpener i.
|
|
234 |
Teknik |
bıçak tablosu |
mouldboard i.
|
|
235 |
Teknik |
bıçak ağzı |
knife blade i.
|
|
236 |
Teknik |
bıçak sırtı mesnet |
knife-edge support i.
|
|
237 |
Teknik |
bıçak yana kaydırma |
blade shift side i.
|
|
238 |
Teknik |
bıçağın bıçak sapına geçen kısmı |
tang i.
|
|
239 |
Teknik |
bıçak kaplama |
blade coating i.
|
|
240 |
Teknik |
bıçak kesiklerine ve batmalarına karşı koruyucu eldivenler ve kolluklar |
gloves and arm guards protecting against cuts and stabs by hand knives i.
|
|
241 |
Teknik |
bıçak eğesi |
knife file i.
|
|
242 |
Teknik |
bir yüzü işleyen bıçak milli planya makinesi |
surface planning machines with cutter-block for one-side dressing i.
|
|
243 |
Teknik |
bıçak bileme aleti |
knife sharpener i.
|
|
244 |
Teknik |
bıçak kesme ucu |
end bit i.
|
|
245 |
Teknik |
bıçak dengeleyici |
blade stabilizer i.
|
|
246 |
Teknik |
bıçak ağızlı eğe |
knife edge file i.
|
|
247 |
Teknik |
bıçak taşlayıcı |
knife grinder i.
|
|
248 |
Teknik |
bıçak lifti |
blade lift i.
|
|
249 |
Teknik |
bıçak yapıcı |
knifemaker i.
|
|
250 |
Teknik |
bıçak sürgülü vana |
knife gate valve i.
|
|
251 |
Teknik |
bıçak bileyici |
knife grinder i.
|
|
252 |
Teknik |
bıçak tablosu |
moldboard i.
|
|
253 |
Teknik |
bıçak çanağı |
blade bowl i.
|
|
254 |
Teknik |
bıçak eğesi |
blade file i.
|
|
255 |
Teknik |
bıçak dövme |
knife forging i.
|
|
256 |
Teknik |
bıçak-kepçe ağzı |
cutting edge i.
|
|
257 |
Teknik |
bıçak bileme aleti |
knife-sharpener i.
|
|
258 |
Teknik |
büyük bıçak |
snickersnee i.
|
|
259 |
Teknik |
bıçak veya süngü |
cold steel i.
|
|
260 |
Teknik |
bobin kesici bıçak |
slitter knife i.
|
|
261 |
Teknik |
bıçak kaplama |
knife coating i.
|
|
262 |
Teknik |
bıçak temizleme tahtası |
knifeboard i.
|
|
263 |
Teknik |
bıçak sırtı döngülü |
knife edge pivot i.
|
|
264 |
Teknik |
bıçak ağzı |
edge i.
|
|
265 |
Teknik |
bıçak örtüsü |
knife mat i.
|
|
266 |
Teknik |
çatal bıçak |
cutlery i.
|
|
267 |
Teknik |
çatal bıçak çelikleri |
cutlery steels i.
|
|
268 |
Teknik |
çelik bıçak |
steel knife i.
|
|
269 |
Teknik |
değiştirilebilir bıçak ağzı |
detachable blade i.
|
|
270 |
Teknik |
dairesel kesici bıçak |
slitter knife i.
|
|
271 |
Teknik |
dairesel bıçak |
circular knife i.
|
|
272 |
Teknik |
döner bıçak |
circular blade i.
|
|
273 |
Teknik |
düz bıçak |
flat blade i.
|
|
274 |
Teknik |
elmas bıçak |
diamond knife i.
|
|
275 |
Teknik |
gümüş bıçak |
silver knife i.
|
|
276 |
Teknik |
iki saplı bıçak |
drawing knife i.
|
|
277 |
Teknik |
kancalı bıçak |
hooked knife i.
|
|
278 |
Teknik |
karbür bıçak |
carbide blade i.
|
|
279 |
Teknik |
kını içinde taşınan bıçak |
case knife i.
|
|
280 |
Teknik |
kesici bıçak |
cutting blade i.
|
|
281 |
Teknik |
kör bıçak |
blunt blade i.
|
|
282 |
Teknik |
ön bıçak |
front blade i.
|
|
283 |
Teknik |
titreşimli bıçak |
vibrating knife i.
|
|
284 |
Teknik |
tek kutuplu bıçak şalteri |
unipolar knife switch i.
|
|
285 |
Teknik |
üçgen biçiminde uçları olan bıçak |
ridgeknife i.
|
|
286 |
Teknik |
yansı bıçak |
bevelled cutter i.
|
|
287 |
Teknik |
yana kaydırmalı bıçak |
blade sideshift i.
|
|
288 |
Teknik |
güney afrika ve batı hint adaları'nda kamış kesmek ve yol açmak için kullanılan büyük ve ağır bir bıçak |
curtal ax i.
|
|
289 |
Teknik |
testere dişi kenarının bıçak düzlemine olan şev açısı |
bevel i.
|
|
290 |
Teknik |
testere dişi kenarının bıçak düzlemine olan şev açısı |
fleam i.
|
|
291 |
Teknik |
(türbin üzerindeki) bir dizi bıçak |
blading i.
|
|
292 |
Teknik |
bir ucunda iki tane küçük diğer ucunda ise bir tane büyük bıçak bulunan kompakt ve katlanabilir bir bıçak |
whittler i.
|
|
293 |
Teknik |
(kılıçta) bıçak |
web i.
|
|
294 |
Teknik |
elektrikli çim biçme makinesinin bıçak haznesi |
deck i.
|
|
295 |
Teknik |
kavisli dişli bıçak |
rocker i.
|
|
296 |
Teknik |
kağıt hamuru yapan makinenin bıçak veya çubuk içeren sabit aksamı |
bedplate i.
|
|
297 |
Teknik |
karıştırıcının içindeki kauçuk hamurunu sıyırıp birleştirmekte kullanılan bıçak |
doctor i.
|
|
298 |
Teknik |
bıçak bileme demiri |
finger steel i.
|
|
299 |
Teknik |
kör (bıçak) |
dull s.
|
|
300 |
Teknik |
keskin (bıçak gibi) |
keen s.
|
|
301 |
Teknik |
bıçak ağzına benzer ince ve düz plakalardan oluşan |
bladed s.
|
|
Electric |
|
302 |
Elektrik |
bıçak enterüptör |
knife-switch i.
|
|
Mechanic |
|
303 |
Mekanik |
sac malzemeleri kesmeye veya kırpmaya yarayan eğik bıçak |
guillotine i.
|
|
304 |
Mekanik |
çivileri bıçak ağızlarıyla perçinleyen kimse |
pinner i.
|
|
305 |
Mekanik |
sabit mini bıçak dişlisi |
fixed expansion gear i.
|
|
Textile |
|
306 |
Tekstil |
bıçak emniyet kolu |
cutter lock lever i.
|
|
307 |
Tekstil |
bıçak tutucusu |
cutter holder i.
|
|
308 |
Tekstil |
bıçak emniyet tertibatı |
cutter locking device i.
|
|
309 |
Tekstil |
testere bıçak |
hook blade i.
|
|
310 |
Tekstil |
tırtıklı bıçak |
hook blade i.
|
|
311 |
Tekstil |
(kırpma makası) sabit bıçak |
ledger blade i.
|
|
312 |
Tekstil |
yuvarlak bıçak |
circular knife i.
|
|
313 |
Tekstil |
yiyecek parçalarını toplayıp bir kaba koymak için kullanılan bir bıçak |
voile i.
|
|
Construction |
|
314 |
İnşaat |
bıçak sigorta |
blade fuse i.
|
|
315 |
İnşaat |
bıçak mastar |
skimming blade i.
|
|
316 |
İnşaat |
çatıdaki hasar görmüş taşları sökmek için kullanılan çentikli ince çelik bıçak |
ripper i.
|
|
Automotive |
|
317 |
Otomotiv |
ato bıçak sigorta |
ato blade fuse i.
|
|
318 |
Otomotiv |
bıçak cıvata |
plow bolt i.
|
|
319 |
Otomotiv |
bıçak eğe |
warding file i.
|
|
320 |
Otomotiv |
bıçak sigorta |
blade fuse i.
|
|
321 |
Otomotiv |
eğri bıçak |
curved blade i.
|
|
322 |
Otomotiv |
freze bıçak |
cutter blade i.
|
|
323 |
Otomotiv |
maksi bıçak sigorta |
maxi blade fuse i.
|
|
324 |
Otomotiv |
mini bıçak sigorta |
mini blade fuse i.
|
|
325 |
Otomotiv |
standart bıçak sigorta |
standard blade fuse i.
|
|
Aeronautic |
|
326 |
Havacılık |
bıçak gibi keskin kenarlı çelik veya diğer sert maddeler |
knife edge i.
|
|
Marine |
|
327 |
Denizcilik |
gemi arkadaşıyla dövüşürken bıçak çeken birisinin ceza olarak elini kesme |
hands-off i.
|
|
Medical |
|
328 |
Medikal |
tenotomi (kiriş kesme) operasyonunda kullanılan ince bir bıçak |
tenotome i.
|
|
329 |
Medikal |
bıçak saplanır gibi ağrı |
knife-like pain i.
|
|
330 |
Medikal |
bıçak saplanır gibi ağrı |
knifelike pain i.
|
|
331 |
Medikal |
bıçak kesiği |
knife cut i.
|
|
332 |
Medikal |
cerrahi bıçak ağzı |
surgical blade i.
|
|
333 |
Medikal |
değiştirilebilir bıçak ağzı |
detachable blade i.
|
|
334 |
Medikal |
değiştirilir cerrahi bıçak ağzı |
detachable surgical blades i.
|
|
335 |
Medikal |
valvulotomi veya kommisurotomi için tasarlanmış bir cerrahi bıçak |
valvulotome i.
|
|
336 |
Medikal |
ameliyat sırasında kası parçalara ayırmaya yarayan bıçak |
myotome i.
|
|
337 |
Medikal |
(sinir sıkışmasının neden olduğu) bıçak saplanması hissi |
burner i.
|
|
338 |
Medikal |
(sinir sıkışmasının neden olduğu) bıçak saplanması hissi |
stinger i.
|
|
339 |
Medikal |
ince bıçak veya mikro pipetle parmak ucundan kan alma işlemi |
fingerstick i.
|
|
340 |
Medikal |
bıçak yarası |
stab incision i.
|
|
341 |
Medikal |
bıçak kesiği |
stab incision i.
|
|
342 |
Medikal |
bıçak ile yapılan küçük cerrahi kesi |
stab incision i.
|
|
343 |
Medikal |
bıçak kesiği |
stab wound i.
|
|
344 |
Medikal |
bıçak ile yapılan küçük cerrahi kesi |
stab wound i.
|
|
345 |
Medikal |
bıçak gibi saplanan |
fulgurating s.
|
|
Optics |
|
346 |
Optik |
bıçak kenarı testi |
knife edge test i.
|
|
Food Engineering |
|
347 |
Gıda |
çatı biçiminde uçları olan bıçak |
ridge knife i.
|
|
Gastronomy |
|
348 |
Mutfak |
çatal bıçak takımı |
cutlery i.
|
|
349 |
Mutfak |
gümüş çatal bıçak takımı |
silverware eating utensils i.
|
|
350 |
Mutfak |
küçük bıçak |
paring knife i.
|
|
351 |
Mutfak |
meyve sebze soymak için küçük bıçak |
paring knife i.
|
|
352 |
Mutfak |
yemek hazırlamada kullanılan bıçak |
kitchen knife i.
|
|
353 |
Mutfak |
bıçak bilemek için kullanılan bir mutfak gereci |
knife-sharpener i.
|
|
354 |
Mutfak |
yemek malzemelerini doğramaya yarayan dikey saplı ve kavisli bir çelik bıçak |
mezzaluna i.
|
|
355 |
Mutfak |
uç kısmında kavis bulunan tırtıklı küçük bıçak |
grapefruit knife i.
|
|
356 |
Mutfak |
çatal bıçak kaşık düzenleyici |
silverware tray i.
|
|
357 |
Mutfak |
(kaşık, bıçak) yardımıyla kırıp karıştırmak |
muddle f.
|
|
Chemistry |
|
358 |
Kimya |
(mineral) bıçak ağzına benzer plakalardan oluşan |
bladed s.
|
|
Biology |
|
359 |
Biyoloji |
bıçak ağzı şeklinde |
cultrate s.
|
|
360 |
Biyoloji |
bıçak ağzı şeklinde |
cultrated s.
|
|
Marine Biology |
|
361 |
Deniz Biyolojisi |
bıçak ağzı seçme |
knife-edge-selection i.
|
|
Botanic |
|
362 |
Botanik |
bıçak gibi keskin ve sert uçlu yaprakları olan amerika'ya özgü tropik bir hasırotu |
knife grass (scleria latifolia) i.
|
|
363 |
Botanik |
bıçak şeklinde ve dikey kenarlı yaprak sapı |
phyllodium i.
|
|
Agriculture |
|
364 |
Tarım |
sabanın payanda ve bıçak kısmındaki kesici kenarın dış yüzeyi |
wing i.
|
|
Breeding |
|
365 |
Hayvancılık |
hayvanın boynunda bıçak ile kesilen nokta |
sticking place i.
|
|
Tobacco |
|
366 |
Tütün |
bıçak ilerletme |
knife feed i.
|
|
367 |
Tütün |
bıçak bileyici |
knife sharpener i.
|
|
368 |
Tütün |
bıçak zarfı |
knife carrier i.
|
|
369 |
Tütün |
bıçak flanşı |
knife clamp i.
|
|
370 |
Tütün |
bıçak anahtarı |
knife key i.
|
|
371 |
Tütün |
bıçak ilerletme |
knife advance i.
|
|
372 |
Tütün |
filtre kağıdı bıçak ünitesi |
tipping knife unit i.
|
|
History |
|
373 |
Tarih |
çarkı bıçak |
breaking wheel i.
|
|
374 |
Tarih |
sivri uçlu bir uzantı ile tırpan biçimindeki bıçak ağzından oluşan, piyadelerin kullandığı bir orta çağ silahı |
gisarm i.
|
|
Archaeology |
|
375 |
Arkeoloji |
bıçak benzeri tırtıklı devasa dişleri olan büyük etçil iki ayaklı bir dinozor |
tyrannosaur (tyrannosaurus rex) i.
|
|
376 |
Arkeoloji |
bıçak benzeri tırtıklı devasa dişleri olan büyük etçil iki ayaklı bir dinozor |
tyrannosaurus i.
|
|
377 |
Arkeoloji |
geç paleolitik dönem'e tarihlenen, üçgen gibi geometrik biçimlere sahip, genellikle kemik veya ahşap sapı bulunan küçük bıçak |
microlith i.
|
|
378 |
Arkeoloji |
arkası küt ve düz olan sivri uçlu dar bıçak üretimi ile öne çıkan, avrupa'ya yayılmış üst paleolitik kültürüne ait veya ilişkin |
gravettian s.
|
|
Geology |
|
379 |
Jeoloji |
bıçak-ağzı |
blade i.
|
|
Military |
|
380 |
Askeri |
tek ağızlı bir bıçak |
bolo i.
|
|
381 |
Askeri |
taktik bıçak |
tactical knife i.
|
|
382 |
Askeri |
gurkalar'ın dövüş sırasında kullandığı çok keskin eğri bir çelik bıçak |
khukuri i.
|
|
383 |
Askeri |
silahın ön tarafını oluşturan yukarı yönlü metal bıçak |
post i.
|
|
Hunting |
|
384 |
Silah/Atıcılık |
bıçak kılıfını bele asmaya yarayan bezden askılık uzantısı |
webb extension i.
|
|
385 |
Silah/Atıcılık |
uzun bıçak |
ataghan i.
|
|
Bookbindery |
|
386 |
Ciltçilik |
bıçak ile inceltmek |
pare f.
|
|
Printery |
|
387 |
Matbaa |
bobin kesici bıçak |
slitter knife i.
|
|
Archaic |
|
388 |
Eski Kullanım |
(bıçak) körelmek |
turn edge f.
|
|
389 |
Eski Kullanım |
bıçak düellosuna girmek |
snick and snee f.
|
|
390 |
Eski Kullanım |
bıçak düellosuna girmek |
snickersnee f.
|
|
391 |
Eski Kullanım |
bıçak düellosuna girmek |
snick-or-snee f.
|
|
392 |
Eski Kullanım |
bıçak saplamak |
stiletto f.
|
|
Slang |
|
393 |
Argo |
el yapımı bıçak |
shank i.
|
|
394 |
Argo |
silah/bıçak gibi mahkumlar tarafından yapılmış nesne |
mushfake i.
|
|
395 |
Argo |
(hapishane argosu) ev yapımı bıçak gibi bir kaşıkla bıçaklama eylemi |
shanking i.
|
|
396 |
Argo |
bıçak gibi ağrı |
zings i.
|
|
397 |
Argo |
meme ucunu bıçak gibi kesen (soğuk) |
a tit bit nipply zf.
|
|
British Slang |
|
398 |
İngiliz Argosu |
çatal bıçak takımı |
eating irons i.
|
|
Star Wars |
|
399 |
Star Wars |
gelişmiş bıçak |
advanced blade i.
|
|
400 |
Star Wars |
bıçak bombacı |
blade bomber i.
|
|
401 |
Star Wars |
bıçak serisi |
blade series i.
|
|
402 |
Star Wars |
bıçak ağzı filosu |
blade squadron i.
|
|
403 |
Star Wars |
bıçak-28 savaşçı |
blade-28 fighter i.
|
|
404 |
Star Wars |
bıçak-30 savaşçı |
blade-30 fighter i.
|
|
405 |
Star Wars |
bıçak-28 üstünlük savaşçısı |
blade-32 superiority fighter i.
|
|
406 |
Star Wars |
bıçak-34 savaşçı |
blade-34 fighter i.
|
|
407 |
Star Wars |
bıçak-sınıfı yıldız savaşçısı |
blade-class starfighter i.
|
|
408 |
Star Wars |
bıçak ağzı kliniği |
cutting edge clinic i.
|
|
409 |
Star Wars |
ağır bıçak |
heavy blade i.
|
|