|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
ağaç altındaki çalılık |
underbrush i.
|
|
2 |
Genel |
başdiyakozun idaresi altındaki bölge |
archdeaconry i.
|
|
3 |
Genel |
vesayet altındaki çocuk |
pupil i.
|
|
4 |
Genel |
almanya'da yerin altındaki kıymetli madenleri korumakla görevli olduğu sanılan bir cin |
kobold i.
|
|
5 |
Genel |
başka bir devletin güdümü altındaki hükümet |
puppet regime i.
|
|
6 |
Genel |
suyun donma sıcaklığı altındaki nokta |
frost i.
|
|
7 |
Genel |
not (mektubun altındaki) |
postscript i.
|
|
8 |
Genel |
koruma altındaki bölge |
protected environment i.
|
|
9 |
Genel |
pervaz altındaki dişlerin her biri |
dentil i.
|
|
10 |
Genel |
hollanda idaresi altındaki batı hint adaları |
netherlands antilles i.
|
|
11 |
Genel |
vesayet altındaki çocuk |
ward i.
|
|
12 |
Genel |
tırnak altındaki hassas et |
quick i.
|
|
13 |
Genel |
ağaç altındaki çalılık |
undergrowth i.
|
|
14 |
Genel |
kavisli ayak (beşik veya sallanan sandalye altındaki) |
rocker i.
|
|
15 |
Genel |
başpiskoposun idaresi altındaki bölge |
archbishopric i.
|
|
|
16 |
Genel |
emir altındaki kimse |
minion i.
|
|
17 |
Genel |
velayeti altındaki çocuklar |
children under the custody of i.
|
|
18 |
Genel |
gözlerin altındaki şişlik |
eye bag i.
|
|
19 |
Genel |
mafya babasının bir altındaki mafya lideri |
sotto capo i.
|
|
20 |
Genel |
mafya babasının bir altındaki mafya lideri |
capo bastone i.
|
|
21 |
Genel |
mafya babasının bir altındaki mafya lideri |
underboss i.
|
|
22 |
Genel |
paspasın altındaki anahtarı |
the key under the mat i.
|
|
23 |
Genel |
başkalarının bakımı altındaki insan veya hayvan |
nurseling i.
|
|
24 |
Genel |
başkalarının bakımı altındaki insan veya hayvan |
nursling i.
|
|
25 |
Genel |
hayvanlarda alfa/baskın erkeğin bir altındaki erkek |
beta male i.
|
|
26 |
Genel |
dudak altındaki sakal |
attilio i.
|
|
27 |
Genel |
(görünen duygu veya anlamın altındaki) düşünce |
undercurrent i.
|
|
28 |
Genel |
(görünen duygu veya anlamın altındaki) duygu |
undercurrent i.
|
|
29 |
Genel |
(bir şeyin) altındaki püskül |
underfringe i.
|
|
30 |
Genel |
(bir şeyin) altındaki saçak |
underfringe i.
|
|
31 |
Genel |
altındaki toprağı oyan kimse |
underminer i.
|
|
32 |
Genel |
bir şeyin altındaki toprağı kazarak çıkaran kimse |
underminer i.
|
|
33 |
Genel |
başkasının emri altındaki memur |
underofficer i.
|
|
34 |
Genel |
başkasının emri altındaki yetkili |
underofficer i.
|
|
35 |
Genel |
su altındaki bir çamur, çakıl veya kum yükseltisi |
bank i.
|
|
|
36 |
Genel |
tehlike altındaki kimse |
jeoparder i.
|
|
37 |
Genel |
kralın vekilharcı ve teşrifatçısının özel yetkisi altındaki iki eski ingiliz mahkemesinden biri |
verge [obsolete] i.
|
|
38 |
Genel |
afrika ve güney asya ile bu kültürlerin etkisi altındaki bölgelerde yaygın oynanan mangala türevi çeşitli oyunlara verilen ad |
wari i.
|
|
39 |
Genel |
bir hayvan sürüsünde hiyerarşinin en altındaki erkek hayvan |
omega male i.
|
|
40 |
Genel |
altındaki borudan boşaltma yapabilen sıvı tankı |
hopper i.
|
|
41 |
Genel |
nükleer patlama merkezinin hemen altındaki yüzey konumu |
hypocenter i.
|
|
42 |
Genel |
kafa derisinin altındaki aponevroz |
galea i.
|
|
43 |
Genel |
kağıdın ışık altındaki görünümü |
look-down i.
|
|
44 |
Genel |
aşağı doğru çıkıntı yapan su altındaki bir buz kütlesi |
bummock i.
|
|
45 |
Genel |
hakimiyet altındaki vatandaş |
ditionary i.
|
|
46 |
Genel |
boyunduruk altındaki halk |
ditionary i.
|
|
47 |
Genel |
dini ve askeri bir şövalye tarikatında komutan kontrolü altındaki arazi ve mülkleri bulunduran yer |
commandery i.
|
|
48 |
Genel |
komutanın veya valinin yetkisi altındaki bölge |
commandery i.
|
|
49 |
Genel |
dini ve askeri bir şövalye tarikatında komutan kontrolü altındaki arazi ve mülkleri bulunduran yer |
commandry i.
|
|
50 |
Genel |
komutanın veya valinin yetkisi altındaki bölge |
commandry i.
|
|
51 |
Genel |
dini ve askeri bir şövalye tarikatında komutan kontrolü altındaki arazi ve mülkleri bulunduran yer |
commendatory [obsolete] i.
|
|
52 |
Genel |
elin başparmak ekleminin altındaki bombeli bölüm |
cushion i.
|
|
53 |
Genel |
buzdolabının altındaki atık sıvıların biriktiği kap |
drip pan i.
|
|
54 |
Genel |
amerika'nın erken koloni dönemine ait evlerde öne doğru çıkıntı yapan ikinci katın altındaki dikey kalasın ucu |
drop i.
|
|
55 |
Genel |
kayıt altındaki safkanlık |
pedigree i.
|
|
56 |
Genel |
enkaz altındaki insanları kokularını tespit ederek bulması için eğitilmiş yardımcı köpek |
search dog i.
|
|
57 |
Genel |
başkanlık altındaki bir konumda bulunan kimse |
secondary i.
|
|
58 |
Genel |
toprağın altındaki bir sıvının yavaşça yüzeye çıktığı ve sıklıkla bir havuz oluşturduğu yer |
seep i.
|
|
59 |
Genel |
koruma altındaki kimse |
shieldling i.
|
|
60 |
Genel |
payanda gibi elemanın uç kısmının altındaki zeminde yer alan kalas |
shole i.
|
|
61 |
Genel |
alçak veya su altındaki bir barajın üst yüzeyi |
sill i.
|
|
62 |
Genel |
kan akışını yavaşlatıp kanamayı durdurabilmek için kan damarının altındaki kemiğe doğru sıkıştırılabildiği nokta |
pressure point i.
|
|
63 |
Genel |
saltanat rejimi altındaki ülke |
soldanrie i.
|
|
64 |
Genel |
şelale altındaki su akımı |
stickle [dialect] [uk] i.
|
|
65 |
Genel |
boyunduruk altındaki şey |
subjective i.
|
|
66 |
Genel |
piskopos yetkisi altındaki bölge |
superintendency i.
|
|
67 |
Genel |
bilinç altındaki güdüleri yönetmek |
sublime f.
|
|
68 |
Genel |
bir şeyin altındaki toprağı kazarak çıkarmak |
undermine f.
|
|
69 |
Genel |
altındaki toprağı oymak |
undermine f.
|
|
70 |
Genel |
altındaki toprağı eşelemek |
undergrub f.
|
|
71 |
Genel |
(baskı altındaki yapı) dışarı doğru bükülmek |
bulge f.
|
|
72 |
Genel |
(basılı imzayı) sayfa altındaki sembol ile göstermek |
sign f.
|
|
73 |
Genel |
su altındaki |
sunken s.
|
|
74 |
Genel |
su altındaki |
underwater s.
|
|
75 |
Genel |
toprak altındaki |
subterranean s.
|
|
|
76 |
Genel |
su altındaki |
submerged s.
|
|
77 |
Genel |
toprak altındaki |
underground s.
|
|
78 |
Genel |
gözetim altındaki |
attended s.
|
|
79 |
Genel |
boyunduruk altındaki |
subject s.
|
|
80 |
Genel |
(on altıncı yüzyıl giyimi) altındaki farklı renkteki kumaşları gösteren kesikleri olan |
blistered s.
|
|
81 |
Genel |
beyin veya omuriliğin araknoid membranının altındaki boşluğa yerleştirilen |
intrathecal s.
|
|
82 |
Genel |
beyin veya omuriliğin araknoid membranının altındaki boşlukta meydana gelen |
intrathecal s.
|
|
83 |
Genel |
şiddetli yorgunluk sebebiyle karnının altındaki kas telleri büzülmüş olan |
sinew-shrunk s.
|
|
84 |
Genel |
on üç yaş altındaki kızlara ait veya ilgili |
subteen s.
|
|
85 |
Genel |
ayak altındaki |
suppedaneous [obsolete] s.
|
|
86 |
Genel |
altındaki anlamına gelen bir ön ek |
infra- ök.
|
|
Phrasals |
|
87 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir grubun) yönetimi altındaki bir göreve getirmek/atamak |
bring (someone or something) under (someone or something) f.
|
|
88 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir grubun) yönetimi altındaki bir göreve getirmek/atamak |
bring someone or something under someone or something f.
|
|
89 |
Öbek Fiiller |
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yormak/atfetmek |
project on (someone or something) f.
|
|
90 |
Öbek Fiiller |
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak |
project on (someone or something) f.
|
|
91 |
Öbek Fiiller |
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yormak/atfetmek |
project onto (someone or something) f.
|
|
92 |
Öbek Fiiller |
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak |
project onto (someone or something) f.
|
|
Phrases |
|
93 |
İfadeler |
ekranınızın altındaki numarayı arayın |
call the number on the bottom of your screen expr.
|
|
Colloquial |
|
94 |
Konuşma Dili |
göz altındaki morluklar |
coon eye i.
|
|
95 |
Konuşma Dili |
göz altındaki morluklar |
coon eyes i.
|
|
96 |
Konuşma Dili |
genellikle 37 metrekare ve altındaki evler |
tiny house i.
|
|
97 |
Konuşma Dili |
sevgi adı altındaki aşırı korumacılık |
smother-love i.
|
|
98 |
Konuşma Dili |
altındaki anlamı çıkarmak |
read between the lines f.
|
|
99 |
Konuşma Dili |
altındaki toprağı oymak |
underminde f.
|
|
100 |
Konuşma Dili |
bir şeyin altındaki toprağı kazarak çıkarmak |
underminde f.
|
|
Idioms |
|
101 |
Deyim |
gökkubbenin altındaki her şey |
everything under the sun i.
|
|
102 |
Deyim |
hiyerarşinin en altındaki kişi |
low man on the ladder i.
|
|
103 |
Deyim |
hiyerarşinin en altındaki konum |
the lowest rung of the ladder i.
|
|
104 |
Deyim |
hiyerarşinin en altındaki kişi |
the lowest rung on the ladder i.
|
|
105 |
Deyim |
ayakkabının altındaki taş/kum |
a burr under (one's) saddle i.
|
|
106 |
Deyim |
ayakkabının altındaki taş/kum |
a burr under your saddle [us] i.
|
|
107 |
Deyim |
ayakkabının altındaki taş/kum |
a burr in your saddle [us] i.
|
|
108 |
Deyim |
ayakkabının altındaki taş/kum |
a burr under your saddle i.
|
|
109 |
Deyim |
ayakkabının altındaki taş/kum |
a burr in your saddle i.
|
|
110 |
Deyim |
birinin aşırı stres ve baskı altındaki tepkisini görmek için deneme |
trial by fire i.
|
|
111 |
Deyim |
bir geminin altındaki hücreye hapsedilmek |
be under hatches f.
|
|
112 |
Deyim |
altındaki anlamı çıkarmak |
read between the lines f.
|
|
113 |
Deyim |
alkol/uyuşturucu etkisi altındaki mutluluk hali |
be rolling high f.
|
|
Trade/Economic |
|
114 |
Ticaret/Ekonomi |
alıcının malı piyasada vermeye razı olacağı bir fiyatın altındaki fiyatlardan satın alması durumu |
buyer's surplus i.
|
|
115 |
Ticaret/Ekonomi |
belirlenen yaş sınırının üstünde olup çalışan işçilere verilen normal ücretin altındaki ücret |
superannuated rate i.
|
|
116 |
Ticaret/Ekonomi |
denetim altındaki yabancı şirket |
controlled foreign corporation i.
|
|
117 |
Ticaret/Ekonomi |
el altındaki piyasa |
spot market i.
|
|
118 |
Ticaret/Ekonomi |
hükümet denetimi altındaki endüstri |
regulated industry i.
|
|
119 |
Ticaret/Ekonomi |
kilit altındaki mallar |
bonded goods i.
|
|
120 |
Ticaret/Ekonomi |
menkul değer borsasında verilen, son geçerli fiyatın altındaki fiyattan alım emri |
buy minus i.
|
|
121 |
Ticaret/Ekonomi |
satılan şey için tespit edilmiş minimum bedelin altındaki tekliflerin dikkate alınmadığı açık artırma satışı |
dumb bidding i.
|
|
122 |
Ticaret/Ekonomi |
standardın altındaki kalite |
lower than standard quality i.
|
|
123 |
Ticaret/Ekonomi |
tarifelerin bozucu etkileri altındaki ekonomi |
tariff-distorted economy i.
|
|
124 |
Ticaret/Ekonomi |
vesayet altındaki kişi |
charge i.
|
|
125 |
Ticaret/Ekonomi |
sipariş miktarının altındaki üretim |
underrun i.
|
|
126 |
Ticaret/Ekonomi |
ingiltere yönetimi altındaki kıbrıs'ın para birimi |
piaster i.
|
|
127 |
Ticaret/Ekonomi |
ingiltere yönetimi altındaki kıbrıs'ın para birimi |
piastre i.
|
|
128 |
Ticaret/Ekonomi |
birinin emri altındaki |
subordinate s.
|
|
129 |
Ticaret/Ekonomi |
şirketin kar zarar hesabının yatay çizgisinin altındaki verilerle ilgili |
below-the-line s.
|
|
Law |
|
130 |
Hukuk |
arazi sahibinin arazisinin altındaki toprağa dayanmasını talep hakkı |
subjacent support i.
|
|
131 |
Hukuk |
hukuken rızası geçerli sayılmayan belli yaş altındaki kişilerle zorlama olmaksızın ilişki kurulması durumunda ortaya çıkan suç |
statutory rape i.
|
|
132 |
Hukuk |
on dört yaş altındaki kimse |
child i.
|
|
133 |
Hukuk |
bir sulh hakiminin yetkisi altındaki bölge |
magistrature i.
|
|
134 |
Hukuk |
mülkiyet altındaki arazi |
court lands i.
|
|
135 |
Hukuk |
vasinin vesayeti altındaki şahsın menfaatine uygun hareket etme sorumluluğu |
conservator-ward relation i.
|
|
136 |
Hukuk |
vesayet altındaki kadın |
protegee i.
|
|
Politics |
|
137 |
Siyasal |
bir veya daha fazla ülkenin mütevelli heyetleri vasıtasıyla bm uluslararası sistemi altındaki bir bölgenin idaresine yetkili olması |
trusteeship i.
|
|
138 |
Siyasal |
ağır borç yükü altındaki yoksul ülke |
heavily indebted poor country i.
|
|
139 |
Siyasal |
anayasanın koruması altındaki dini inançlar |
constitutionally protected religious beliefs i.
|
|
140 |
Siyasal |
bir başka devletin hakimiyeti altındaki devlet |
non sovereign state i.
|
|
141 |
Siyasal |
bir hükümdar veya hükumetin yönetimi altındaki topraklar |
domain i.
|
|
142 |
Siyasal |
bir devletin hükümranlığı altındaki ülke |
territory i.
|
|
143 |
Siyasal |
bir başka devletin hakimiyeti altındaki devlet |
nonsovereign state i.
|
|
144 |
Siyasal |
federal yönetim altındaki kabile bölgeleri |
federally administered tribal areas i.
|
|
145 |
Siyasal |
federal yönetim altındaki kabile bölgeleri |
fata i.
|
|
146 |
Siyasal |
güçlü bir devletin koruması altındaki küçük devlet |
protectorate i.
|
|
147 |
Siyasal |
güçlü bir devletin koruması altındaki küçük devlet |
associated state i.
|
|
148 |
Siyasal |
himaye altındaki devlet |
protected state i.
|
|
149 |
Siyasal |
işgal altındaki topraklar |
occupied territories i.
|
|
150 |
Siyasal |
israil işgali altındaki filistin toprakları |
israeli-occupied territories i.
|
|
151 |
Siyasal |
israil işgali altındaki filistin toprakları |
israeli-occupied palestinian territories i.
|
|
152 |
Siyasal |
işgal altındaki filistin toprakları |
occupied palestinian territories i.
|
|
153 |
Siyasal |
koruma altındaki ülke |
protectorate i.
|
|
154 |
Siyasal |
manda altındaki ülke |
mandated territory i.
|
|
155 |
Siyasal |
manda altındaki devlet |
vassal i.
|
|
156 |
Siyasal |
nesli tehlike altındaki türlerin ticaretine ilişkin sözleşme |
convention on international trade in endangered species of wild fauna and flora i.
|
|
157 |
Siyasal |
orta gelir seviyesi ve altındaki ülkeler |
low and lower-middle income countries i.
|
|
158 |
Siyasal |
özel idare altındaki mahalle |
parish i.
|
|
159 |
Siyasal |
risk altındaki çocuklar |
children-at-risk i.
|
|
160 |
Siyasal |
ses hızının altındaki sivil jet uçakları |
civil subsonic jet aeroplanes i.
|
|
161 |
Siyasal |
vesayet altındaki bölge |
trust territory i.
|
|
162 |
Siyasal |
yüksek risk altındaki vakalar |
high risk case i.
|
|
163 |
Siyasal |
i̇şgal altındaki devlet |
occupied state i.
|
|
164 |
Siyasal |
i̇şgal altındaki devlet |
state under occupation i.
|
|
165 |
Siyasal |
kralın emri altındaki hükümdar |
underking i.
|
|
166 |
Siyasal |
kralın emri altındaki hükümdarın yönetimi altındaki topraklar |
underkingdom i.
|
|
167 |
Siyasal |
kabine üyesinin emri altındaki yetkili |
undersecretary i.
|
|
168 |
Siyasal |
manda altındaki ülke |
mandate i.
|
|
169 |
Siyasal |
vesayet altındaki ülke |
mandate i.
|
|
170 |
Siyasal |
bir vekilin yetkisi altındaki bir bölge |
vicegerency i.
|
|
171 |
Siyasal |
grand dük veya grand düşesin hakimiyeti altındaki toprak |
grand duchy i.
|
|
172 |
Siyasal |
abd hükümetinde yürütme dairesinin altındaki bir idari alt birim |
division i.
|
|
173 |
Siyasal |
sovyetler birliği etkisi altındaki komünist olmayan ülkelerin benimsediği tarafsızlık politikası |
finlandization i.
|
|
174 |
Siyasal |
sovyetler birliği etkisi altındaki komünist olmayan ülkelerin benimsediği tarafsızlık politikası |
finlandisation i.
|
|
175 |
Siyasal |
daha üst düzeydeki yetkili kadrosunun boş olmasından ötürü altındaki birkaç makamı da boş ilan etme |
spill [australia] i.
|
|
176 |
Siyasal |
ağır borç yükleri altındaki fakir ülkeler |
highly indebted poor countries i.
|
|
177 |
Siyasal |
ağır borç yükü altındaki yoksul ülkeler |
heavily indebted poor countries i.
|
|
Institutes |
|
178 |
Kurum/Kuruluş |
bir kişi, aile veya şirketin kontrolü altındaki büyük sosyal veya ekonomik kuruluş |
empire i.
|
|
Industry |
|
179 |
Sanayi |
bir ispanyol'un kontrolü altındaki büyük alan |
encomienda i.
|
|
180 |
Sanayi |
kütüklerin altındaki toprağı kazarak kaydırılacakları yolu hazırlayan işçi |
gopher i.
|
|
181 |
Sanayi |
kütüklerin altındaki toprağı kazarak kaydırılacakları yolu hazırlayan işçi |
gopherman i.
|
|
182 |
Sanayi |
(basınç altındaki madde) cihazın aktif bölümüne girme |
injection i.
|
|
183 |
Sanayi |
portföy istihdam altındaki kimse |
portfolio worker i.
|
|
Insurance |
|
184 |
Sigortacılık |
hasar fazlası reasüransında teminat dilimi altındaki sigorta |
underlying insurance i.
|
|
Technical |
|
185 |
Teknik |
kuzey denizi altındaki yataklardan elde edilen doğal gaz |
north-sea gas i.
|
|
186 |
Teknik |
testere dişinin altındaki boşluk |
throat i.
|
|
187 |
Teknik |
çevre sıcaklığının altındaki sıcaklık |
sub-ambient temperature i.
|
|
188 |
Teknik |
deniz altındaki boru hatları |
submarine pipelines i.
|
|
189 |
Teknik |
gerilme altındaki kil |
stressed clay i.
|
|
190 |
Teknik |
gerilim altındaki parçalar |
live parts i.
|
|
191 |
Teknik |
ısı tesiri altındaki bölge (itab) |
heat affected zone (haz) i.
|
|
192 |
Teknik |
kaplama altındaki metal |
base metal i.
|
|
193 |
Teknik |
kare entegre devrelerin altındaki yuvarlak lehim topları |
ball grid array i.
|
|
194 |
Teknik |
lastik ve plastik hortumların hidrostatik basınç altındaki hacimsel genleşmesi |
volumetric expansion of rubber or plastics hoses under hydrostatic pressure i.
|
|
195 |
Teknik |
sabit hız altındaki parçacık |
particle under constant velocity i.
|
|
196 |
Teknik |
su altındaki kil tabakası |
submerged clay stratum i.
|
|
197 |
Teknik |
su altındaki kum |
immersed sand i.
|
|
198 |
Teknik |
su altındaki yoğunluk |
immersed density i.
|
|
199 |
Teknik |
su altındaki kum |
submerged sand i.
|
|
200 |
Teknik |
suyun kaynama noktası altındaki sıcaklığa kadar ısıtılması |
heating water below boiling temperature i.
|
|
201 |
Teknik |
su altındaki birim oylum ağırlığı |
immersed density i.
|
|
202 |
Teknik |
su altındaki birim ağırlık |
immersed unit weight i.
|
|
203 |
Teknik |
su altındaki ağırlık |
submerged weight i.
|
|
204 |
Teknik |
su altındaki birim ağırlık |
submerged unit weight i.
|
|
205 |
Teknik |
yük altındaki kalınlık |
thickness under load i.
|
|
206 |
Teknik |
sıvı yüzeyinin altındaki akıntı |
undertide i.
|
|
207 |
Teknik |
ufkun altındaki nesnelerin gerçek pozisyonlarının üstünde göründükleri illüzyon |
looming i.
|
|
208 |
Teknik |
golf sopasının deri sapının altındaki kumaş şeridi |
rind i.
|
|
209 |
Teknik |
su altındaki nesneleri bulup çıkarmakta kullanılan alet |
drag i.
|
|
210 |
Teknik |
su altındaki şamandıraların üzerinde yüzen ve büyük kısmı su altında olan sondaj platformu |
semisubmersible i.
|
|
211 |
Teknik |
su altındaki şamandıraların üzerinde yüzen ve büyük kısmı su altında olan sondaj platformu |
semisubmersible rig i.
|
|
212 |
Teknik |
tramvayların altındaki sürgülü kızak yapı |
sled i.
|
|
213 |
Teknik |
bir milimetre altındaki büyüklük ölçüsü |
submillimeter [us] i.
|
|
214 |
Teknik |
bir milimetre altındaki büyüklük ölçüsü |
submillimetre [uk] i.
|
|
215 |
Teknik |
duyulabilen seslerin altındaki |
infrasonic s.
|
|
216 |
Teknik |
-in altındaki frekanslarda kullanılan |
for frequencies below expr.
|
|
Computer |
|
217 |
Bilgisayar |
şeklin altındaki açıklama yazısı |
figure caption i.
|
|
Textile |
|
218 |
Tekstil |
ayakkabıda dış tabanın altındaki katman |
innersole i.
|
|
219 |
Tekstil |
ayakkabıda dış tabanın altındaki katman |
insole i.
|
|
220 |
Tekstil |
(eğirme, dokuma makinelerinde) iğin altındaki tambur benzeri kısım |
hurl [dialect] [uk] i.
|
|
Architecture |
|
221 |
Mimarlık |
sütunda başın hemen altındaki dar kısım |
neck i.
|
|
222 |
Mimarlık |
binanın yanında bulunan, üzeri açık ve zemin seviyesinin altındaki geçit |
area i.
|
|
223 |
Mimarlık |
binanın yanında bulunan, üzeri açık ve zemin seviyesinin altındaki geçit |
areaway i.
|
|
224 |
Mimarlık |
bina çatısının hemen altındaki kullanılmayan alan |
blind attic i.
|
|
225 |
Mimarlık |
kubbe veya kemerin altındaki belirli noktalarda çıkarılan seslerin uzak noktalardan duyulduğu boşluk |
whispering dome i.
|
|
226 |
Mimarlık |
kubbe veya kemerin altındaki belirli noktalarda çıkarılan seslerin uzak noktalardan duyulduğu boşluk |
whispering gallery i.
|
|
227 |
Mimarlık |
bazı yunan yapılarında dorik sütun başının altındaki içbükey eğrilik |
hypophyge i.
|
|
228 |
Mimarlık |
dor sütun başlarının altındaki çıkıntıların sarktığı tiriz veya şerit |
guttae band i.
|
|
229 |
Mimarlık |
korniş tacının kornişte taç ile friz arasındaki silmehemen altındaki silme |
bed mold i.
|
|
230 |
Mimarlık |
çıkıntının altındaki silme |
bed molding i.
|
|
231 |
Mimarlık |
çıkıntı altındaki silme |
bed moulding i.
|
|
232 |
Mimarlık |
çıkıntının altındaki silme |
bed molding i.
|
|
233 |
Mimarlık |
çıkıntının altındaki silme |
bed mold i.
|
|
234 |
Mimarlık |
açık çan kulesinde çanların altındaki zemin |
bell deck i.
|
|
235 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mold i.
|
|
236 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mould i.
|
|
237 |
Mimarlık |
tonoz, çatı altındaki destekleyici çerçeve |
ossature i.
|
|
238 |
Mimarlık |
tonoz, çatı altındaki taşıyıcı çerçeve |
ossature i.
|
|
239 |
Mimarlık |
klasik tapınak sütunlarının altındaki taş kısım |
podium i.
|
|
Construction |
|
240 |
İnşaat |
kritik değer altındaki çatlak büyüme parametreleri |
subcritical crack growth parameters i.
|
|
241 |
İnşaat |
toprak altındaki boru |
underconduct i.
|
|
242 |
İnşaat |
toprak altındaki kanal |
underconduct i.
|
|
243 |
İnşaat |
binanın altındaki kısım |
underfilling i.
|
|
244 |
İnşaat |
bir yapının en altındaki kısmı |
underpinning i.
|
|
245 |
İnşaat |
yüksek konut yapılanmasında en üst katın bir altındaki daire |
skyhome [australia] i.
|
|
Lighting |
|
246 |
Aydınlatma |
altındaki tonozu aydınlatan sırlı plaka |
vault light i.
|
|
Automotive |
|
247 |
Otomotiv |
raylı sistem aracının altındaki otomatik üçlü valf |
triple i.
|
|
248 |
Otomotiv |
raylı sistem aracının altındaki otomatik üçlü valf |
triple valve i.
|
|
Railway |
|
249 |
Demiryolu |
new york, londra gibi şehirlerin yer altındaki demiryollarında devriye gezip yasadışı olarak asayişi sağlayan gönüllüler |
guardian angels i.
|
|
Marine |
|
250 |
Denizcilik |
bir ülkenin hükümranlığı altındaki sular |
territorial waters i.
|
|
251 |
Denizcilik |
deniz altındaki akıntının yüzeydeki akıntıyla ters yönlü olması |
undertow i.
|
|
252 |
Denizcilik |
rüzgar altındaki kıyı |
lee shore i.
|
|
253 |
Denizcilik |
su yüzeyinde bulunan tüplerden su altındaki dalgıca sağlanan hava |
surface demand i.
|
|
254 |
Denizcilik |
abd'nin kara, deniz ve hava ordusunda en kıdemli erbaşın hemen altındaki erbaş |
master sergeant i.
|
|
255 |
Denizcilik |
geminin güverte altındaki iç kısmı |
hold i.
|
|
256 |
Denizcilik |
mizana direğinin el altındaki yelken |
mizzen course i.
|
|
257 |
Denizcilik |
geminin su altındaki kıç tarafının pusulası veya keskinliği |
gripe i.
|
|
258 |
Denizcilik |
su altındaki cismin oluşturduğu ses dalgalarının titreşimi |
ping i.
|
|
259 |
Denizcilik |
gemide kalasın altındaki en geniş kısım |
bearings i.
|
|
260 |
Denizcilik |
(su altındaki bir şey) yüzeye çıkmamış |
unsurfaced s.
|
|
261 |
Denizcilik |
güverte altındaki kısmı orta yükseklikte olan (gemi) |
shallow-bodied s.
|
|
Mining |
|
262 |
Maden |
kömür madeninde yer altındaki arabaları yükleyen kimse |
pitcher [dialect] i.
|
|
263 |
Maden |
toprağın altındaki tabakaları ve değerli madenleri ortaya çıkarmak için suyla aşındırmak |
hush f.
|
|
Medical |
|
264 |
Medikal |
beş yaşın altındaki hastalar |
patients under the age of 5 years i.
|
|
265 |
Medikal |
mukozanın altındaki tabaka |
muscularis propria i.
|
|
266 |
Medikal |
topuk altındaki fasya bağ dokusunun zedelenmesi sonrası şiddetli topuk ağrıları ile karakterize bir rahatsızlık |
plantar fasciitis i.
|
|
267 |
Medikal |
darbe noktasının altındaki beyin bölgesinin tam karşı bölgesinde hasar oluşması |
counterstroke i.
|
|
268 |
Medikal |
travma sonucu cilt altındaki kılcal damarlardan kan sızmasıyla renk değiştirmek |
ecchymose f.
|
|
Anatomy |
|
269 |
Anatomi |
diyaframın hemen altındaki abdominal aorttan çıkan arter |
celiac artery i.
|
|
270 |
Anatomi |
diyaframın hemen altındaki abdominal aorttan çıkan arter |
celiac trunk i.
|
|
271 |
Anatomi |
kafatası altındaki büyük delik |
foramen magnum i.
|
|
272 |
Anatomi |
kalpte sol ventrikülün aort deliğinin hemen altındaki kısmı |
vestibule i.
|
|
273 |
Anatomi |
çene altındaki bir yağ dokusu katmanı |
buccula i.
|
|
274 |
Anatomi |
birçok balıkta optik lob altındaki bir tür oval lob |
hypoarion i.
|
|
275 |
Anatomi |
serçe parmağının altındaki üç kas tarafından oluşturulan avuç içinin ulnar kısmı |
hypothenar i.
|
|
276 |
Anatomi |
kafa derisinin altındaki aponevroz |
galea aponeurotica i.
|
|
277 |
Anatomi |
kafatasının altındaki büyük deliğin arka kenarının ortası |
opisthion i.
|
|
278 |
Anatomi |
hiyoid kemiğin epihyal bölümü altındaki kıkırdaksı yapıyla ilgili |
ceratohyal s.
|
|
279 |
Anatomi |
(balıkta) her bir optik lobun altındaki bir oval loba ait veya ilgili |
hypoarian s.
|
|
280 |
Anatomi |
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına ait |
hypothenal s.
|
|
281 |
Anatomi |
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmıyla ilgili |
hypothenal s.
|
|
282 |
Anatomi |
hayvanın ön ayağında küçük parmağın altındaki kısma ait veya ilgili |
hypothenal s.
|
|
283 |
Anatomi |
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına ait |
hypothenar s.
|
|
284 |
Anatomi |
avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmıyla ilgili |
hypothenar s.
|
|
285 |
Anatomi |
bir hayvanın ön ayağında insanların avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına karşılık gelen yere ait |
hypothenar s.
|
|
286 |
Anatomi |
bir hayvanın ön ayağında insanların avuç içinin serçe parmağın altındaki çıkıntılı kısmına karşılık gelen yerle ilgili |
hypothenar s.
|
|
287 |
Anatomi |
at toynağı altındaki doku tabakası ile ilgili |
podophyllous s.
|
|
288 |
Anatomi |
at toynağı altındaki doku tabakasını oluşturan |
podophyllous s.
|
|
Psychology |
|
289 |
Psikoloji |
eğri altındaki alan |
area under the curve i.
|
|
Physiology |
|
290 |
Fizyoloji |
kıkırdak zarının altındaki kıkırdağın sertleşmesi |
ectostosis i.
|
|
Pathology |
|
291 |
Patoloji |
dilin altındaki mukoza zarının hareketi sınırlayacak ölçüde kısa olması sonucu olan doğuştan bir bozukluk |
ankyloglossia i.
|
|
292 |
Patoloji |
dilin altındaki mukoza zarının hareketi sınırlayacak ölçüde kısa olması sonucu olan doğuştan bir bozukluk |
tongue tie i.
|
|
Optics |
|
293 |
Optik |
el altındaki nesneleri aynı bir mikroskop gibi gözlemlemek için kullanılabilecek bir tür teleskop |
telengiscope i.
|
|
Veterinary |
|
294 |
Veterinerlik |
at ve sığırların dilinin altındaki etli küçük çıkıntı |
barb i.
|
|
295 |
Veterinerlik |
dilinin altındaki kurtçuk alınmamış (köpek) |
unwormed s.
|
|
Gastronomy |
|
296 |
Mutfak |
(et) iyi derecenin hemen altındaki et sınıfına ait veya ilgili |
standard [uk] s.
|
|
Statistics |
|
297 |
İstatistik |
iki denetsel koşul altındaki özdeş örneklemlerin değerlerinin göreceli büyüklüğünü hesaplamak için kullanılan bir istatistiksel denklem |
wilcoxon test i.
|
|
Physics |
|
298 |
Fizik |
basınç altındaki gazların küçük bir delikten geçişi |
effusion i.
|
|
299 |
Fizik |
elektrik alan etkisi altındaki kolloidin içinde yüklü parçacıkların hareketi |
dielectrolysis i.
|
|
300 |
Fizik |
çok düşük basınç altındaki gazların gösterdiği özelliklere sahip olan |
ultragaseous s.
|
|
Chemistry |
|
301 |
Kimya |
elektromotor etki altındaki iyonların bir elektrot veya diğerine doğru hareketi |
migration i.
|
|
Biology |
|
302 |
Biyoloji |
tehlike altındaki tür |
an endangered species i.
|
|
303 |
Biyoloji |
tehdit altındaki tür |
an endangered species i.
|
|
304 |
Biyoloji |
tehlike altındaki tür |
an endangered species i.
|
|
305 |
Biyoloji |
tehdit altındaki tür |
an endangered species i.
|
|
306 |
Biyoloji |
chara cinsi deniz yosunlarının yer altındaki boğumu |
bulbel i.
|
|
307 |
Biyoloji |
chara cinsi deniz yosunlarının yer altındaki boğumu |
bulbil i.
|
|
308 |
Biyoloji |
çenenin altındaki et parçası |
gill i.
|
|
309 |
Biyoloji |
(özellikle insan düzeyinin altındaki türlerde) polifiletik köken |
polygenesis i.
|
|
310 |
Biyoloji |
(özellikle insan düzeyinin altındaki türlerde) polifiletik köken |
polyphylesis i.
|
|
Marine Biology |
|
311 |
Deniz Biyolojisi |
tabanda oluşan pisliklerin çakılların altındaki tabla aracılığıyla temin edilen süzme yöntemi |
undergravel filter i.
|
|
312 |
Deniz Biyolojisi |
operkül altındaki |
subopercular s.
|
|
Zoology |
|
313 |
Zooloji |
tehlike altındaki türler |
endangered species i.
|
|
314 |
Zooloji |
hayvanların uzun tüylerinin altındaki kısa tüyler |
undercoat i.
|
|
315 |
Zooloji |
hayvan kürkünün altındaki yumuşak tüyler |
underhair i.
|
|
316 |
Zooloji |
at ve sığırların dilinin altındaki etli küçük çıkıntı |
barbel i.
|
|
317 |
Zooloji |
tek doğurgan erkeğin kontrolü altındaki dişi hayvan sürüsü |
hareem i.
|
|
318 |
Zooloji |
tek doğurgan erkeğin kontrolü altındaki dişi hayvan sürüsü |
harem i.
|
|
319 |
Zooloji |
çeşitli hayvanların boyunlarının altındaki sarkık deri parçası |
dewlap i.
|
|
320 |
Zooloji |
at toynağının altındaki bölüm |
cushion i.
|
|
Botanic |
|
321 |
Botanik |
bazı bitki saplarının altındaki soğanımsı kısım |
corm i.
|
|
322 |
Botanik |
gülgiller familyası altındaki dikenli bitkiler |
genus poterium i.
|
|
323 |
Botanik |
ağaç altındaki çalılık |
underwood i.
|
|
324 |
Botanik |
tehdit altındaki türler arasında yer alan, abd'nin oregon eyaletine özgü hardala benzeyen küçük bir bitki |
malheur wire lettuce (stephanomeria malheurensis) i.
|
|
325 |
Botanik |
kışın tomurcuklarını yüzeyin altındaki çamurda muhafaza eden çok yıllık bataklık bitkilerine verilen ad |
helophyte i.
|
|
326 |
Botanik |
meyvenin altındaki kısmın etli bir şekilde genişlemesi |
hypocarp i.
|
|
327 |
Botanik |
sporofilin altındaki çiçek yaprağı |
hypsophyll i.
|
|
328 |
Botanik |
endoderm altındaki bitki dokusu tabakası |
pericycle i.
|
|
329 |
Botanik |
dişi üreme organlarının altındaki çiçek tablası veya saptan çıkıp ondan ayrı olan (çanak yaprak, taç yaprak ve erkek üreme organları) |
hypogynous s.
|
|
330 |
Botanik |
sporofilin altındaki çiçek yaprağıyla ilgili |
hypsophyllary s.
|
|
Agriculture |
|
331 |
Tarım |
arpacık soğanının yer altındaki soğancık veya filizlerinden her biri |
multiplier i.
|
|
Breeding |
|
332 |
Hayvancılık |
hayvan kürkünün altındaki yumuşak katman |
underwool i.
|
|
Apiculture |
|
333 |
Arıcılık |
bileşik gözlerin altındaki bölge |
gena i.
|
|
Forestry |
|
334 |
Ormancılık |
normal seviyenin altındaki ağaç dalı |
underbough i.
|
|
335 |
Ormancılık |
normal seviyenin altındaki ağaç dalı |
underbranch i.
|
|
Social Sciences |
|
336 |
Sosyal Bilimler |
aç/açlık tehdidi altındaki kişiler |
food insecure individuals i.
|
|
337 |
Sosyal Bilimler |
koruma altındaki çocuk |
looked after children i.
|
|
338 |
Sosyal Bilimler |
irlandalı bir beyin sorumluluğu altındaki topraklar |
chiefery i.
|
|
339 |
Sosyal Bilimler |
eş ve hane halkının bir parçasını oluşturan yirmi bir yaşın altındaki bakmakla yükümlü olunan çocuklar |
immediate dependents i.
|
|
Education |
|
340 |
Eğitim |
yerel eğitim makamının yönetimi altındaki ortaöğretim kurumu |
council school [uk] i.
|
|
341 |
Eğitim |
yerel eğitim makamının yönetimi altındaki ortaöğretim kurumu |
county school i.
|
|
Linguistics |
|
342 |
Dilbilim |
japonca'nın etkisi altındaki ingilizce |
japlish i.
|
|
History |
|
343 |
Tarih |
suriye roma imparatorluğu'nun yönetimi altındayken, imparatorluk emri altındaki yönetici |
tetrarch i.
|
|
344 |
Tarih |
milattan sonra 9. yy'de, arminius komutası altındaki almanların üç adet roma birliğini mağlup ettiği savaş |
teutoburger wald i.
|
|
345 |
Tarih |
hannibal'ın flaminius komutası altındaki romalıları yendiği, italya'da bir savaş |
battle of trasimeno i.
|
|
346 |
Tarih |
hannibal'ın flaminius komutası altındaki romalıları yendiği, italya'da bir savaş |
trasimeno i.
|
|
347 |
Tarih |
geç orta çağ döneminde ingiliz kontrolü altındaki doğu irlanda toprağı |
english pale i.
|
|
348 |
Tarih |
hindistan’daki britanya yönetimi altındaki bir tür tımarcı |
zemindar i.
|
|
349 |
Tarih |
hindistan’daki britanya yönetimi altındaki bir tür tımarcı |
zamindar i.
|
|
350 |
Tarih |
ingiltere'de şövalyenin bir altındaki rütbeye sahip soylu erkek |
esquire i.
|
|
351 |
Tarih |
(antik roma'da) tek sancak altındaki birlikler bölüğü |
vexillation i.
|
|
352 |
Tarih |
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı |
mastaba i.
|
|
353 |
Tarih |
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı |
mastabah i.
|
|
354 |
Tarih |
büyük britanya'nın eski roma imparatorluğu altındaki bir kısmı |
britannia i.
|
|
355 |
Tarih |
(britanya'da) baronun bir altındaki asalet unvanına sahip kadın |
baronetess i.
|
|
356 |
Tarih |
anglo-sakson ve norman krallarının yönetimi altındaki toprak sahipleri tarafından kraliyete ödenen bir vergi |
geld i.
|
|
357 |
Tarih |
(selçuklu hakimiyeti altındaki) türk halkına ait |
seljuk s.
|
|
358 |
Tarih |
(selçuklu hakimiyeti altındaki) türk halkı ile ilgili |
seljuk s.
|
|
359 |
Tarih |
(selçuklu hakimiyeti altındaki) türk halkına özgü |
seljuk s.
|
|
Archaeology |
|
360 |
Arkeoloji |
sütunların altındaki kaide |
tablement i.
|
|
Environment |
|
361 |
Çevre |
deniz seviyesi altındaki alan |
area below sea level i.
|
|
362 |
Çevre |
risk altındaki element |
element at risk i.
|
|
363 |
Çevre |
tehdit altındaki türler |
endangered species i.
|
|
364 |
Çevre |
tehdit altındaki türler |
threatened species i.
|
|
365 |
Çevre |
orman sınırın altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgedeki bitki ve hayvanların tümü |
montane i.
|
|
366 |
Çevre |
bataklık yüzeyinin altındaki çürümüş odun, turba veya ayrışmış organik madde |
moorlog i.
|
|
367 |
Çevre |
altındaki mineralli topraktan farklı olarak büyük ölçüde organik madde katmanından oluşan humuslu orman toprağı |
mor i.
|
|
368 |
Çevre |
orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgeye ait veya ilişkin |
montane s.
|
|
369 |
Çevre |
orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgede yetişen |
montane s.
|
|
370 |
Çevre |
orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgedeki bitki ve hayvanlara ait veya ilişkin |
montane s.
|
|
371 |
Çevre |
orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgedeki bitki ve hayvanlardan oluşan |
montane s.
|
|
Geography |
|
372 |
Coğrafya |
finlandiya kontrolü altındaki botni körfezi'nde bulunan 6.000 civarı adadan oluşan takımadalar |
aaland islands i.
|
|
373 |
Coğrafya |
finlandiya kontrolü altındaki botni körfezi'nde bulunan 6.000 civarı adadan oluşan takımadalar |
ahvenanmaa i.
|
|
374 |
Coğrafya |
rüzgar etkisi altındaki sirkülasyon |
meridional overturning circulation i.
|
|
375 |
Coğrafya |
toprağın altındaki asıl kaya |
bedrock i.
|
|
376 |
Coğrafya |
toprak altındaki dünya |
underearth i.
|
|
377 |
Coğrafya |
yüzeydeki toprağın altındaki toprak katmanı |
understratum i.
|
|
378 |
Coğrafya |
berlin'in doğu almanya kontrolü altındaki bölümü |
east berlin i.
|
|
379 |
Coğrafya |
finlandiya kontrolü altındaki botni körfezi'nde bulunan 6.000 civarı adadan oluşan takımadalar |
åland islands i.
|
|
380 |
Coğrafya |
su kütlesinin altındaki zemin |
bed i.
|
|
381 |
Coğrafya |
ırak'ın bağdat şehrinin sıkı güvenlik önlemleri altındaki merkez bölgesi |
green zone i.
|
|
382 |
Coğrafya |
güçlü akıntıların su altındaki çıkıntı veya resiflere çarpmasıyla veya rüzgarın akıma ters yönde esmesiyle oluşan türbülanslı su yüzeyi |
overfall i.
|
|
383 |
Coğrafya |
(özellikle nehir boyunca uzanan) deniz seviyesi altındaki arazi |
intervale [dialect] i.
|
|
384 |
Coğrafya |
toprak altındaki |
subterrane s.
|
|
Meteorology |
|
385 |
Meteoroloji |
yağmurun donma sıcaklığının altındaki nesnelerle teması sonucu oluşan buz tabakası |
glazed frost i.
|
|
Geology |
|
386 |
Jeoloji |
kültür toprağının altındaki kat |
d horizon i.
|
|
387 |
Jeoloji |
tehdit altındaki türler |
endangered species i.
|
|
388 |
Jeoloji |
yerkabuğu düzeyi altındaki derin deniz bölgesi |
abyssal area i.
|
|
389 |
Jeoloji |
2000 m’nin altındaki derinlik zonu |
abyssal zone i.
|
|
390 |
Jeoloji |
bir şeyin altındaki toprak |
underearth i.
|
|
391 |
Jeoloji |
toprak altındaki volkanik aktivite merkezleri |
volcanic foci i.
|
|
392 |
Jeoloji |
alüvyon birikintilerinin altındaki kırık ve köşeli kaya parçaları |
brash i.
|
|
393 |
Jeoloji |
kültür toprağının altındaki katman |
d layer i.
|
|
394 |
Jeoloji |
yüzeyin altındaki kaya birimlerini ve yapıları gösteren diyagram |
section i.
|
|
395 |
Jeoloji |
yeryüzünün altındaki derinliklerde oluşmuş |
hypogene s.
|
|
396 |
Jeoloji |
yeryüzünün altındaki derinliklerde kristalleşmiş |
hypogene s.
|
|
397 |
Jeoloji |
yeryüzünün altındaki derinliklerde bulunan |
hypogene s.
|
|
Military |
|
398 |
Askeri |
personeli kurtarıp dost kuvvetlerin kontrolü altındaki bölgeye getirme |
recovery i.
|
|
399 |
Askeri |
tek bir milli komutanın emri altındaki milli kuvvetlerden her biri |
national component i.
|
|
400 |
Askeri |
sahra topunun mesnedinin altındaki metal mahmuz, çatal veya plaka |
trail spade i.
|
|
401 |
Askeri |
deniz seviyesinin altındaki arazi |
polder country i.
|
|
402 |
Askeri |
deniz seviyesi altındaki rakım |
minus elevation i.
|
|
403 |
Askeri |
faaliyetleri kontrol altındaki kuvvetler |
controlled forces i.
|
|
404 |
Askeri |
su altındaki nükleer patlamanın yüzeyde oluşturduğu sis, su ve döküntü bulutu |
base surge i.
|
|
405 |
Askeri |
(kara harekatında) genellikle düşman ateşi altındaki ordunun yaptığı tek hamle |
bound i.
|
|
406 |
Askeri |
atmosferde patlayan bir nükleer bombanın hemen altındaki yerdeki nokta |
hypocentre i.
|
|
407 |
Askeri |
(ingiliz kraliyet onur nişanı'nda) komutanın altındaki rütbeden olan kimse |
officer i.
|
|
408 |
Askeri |
belirli bir coğrafi bölgedeki müttefik deniz kuvvetlerinin kontrolü altındaki tüm ticari gemilerden sorumlu deniz komutanı |
operational control authority i.
|
|
409 |
Askeri |
çavuşun derecesini gösteren üç şeridin altındaki kavisli şeritler |
rocker i.
|
|
410 |
Askeri |
komuta altındaki askeri birim |
command i.
|
|
411 |
Askeri |
kıdemli bir komutan altındaki birden fazla birlik |
in-company i.
|
|
412 |
Askeri |
su altındaki mayınları temizlemede kullanılan torpido şeklindeki bir çift şamandıradan biri |
oropesa i.
|
|
413 |
Askeri |
birlik komutanının rütbece bir altındaki kimse |
second-in-command i.
|
|
Sport |
|
414 |
Spor |
ligden düşme tehlikesi altındaki takım |
basement battler i.
|
|
415 |
Spor |
sörf tahtasının altındaki girinti |
concave i.
|
|
Chess |
|
416 |
Satranç |
(taşı) tehdit altındaki değerli taşı korumak için hareket ettirmek |
interpose f.
|
|
Card |
|
417 |
İskambil |
kart destesinin en altındaki kart |
bottom i.
|
|
Art |
|
418 |
Sanat |
sanat eserinde boya yüzeyinin veya resmin altındaki çizim |
reflectogram i.
|
|
419 |
Sanat |
sanat eserinde boya yüzeyinin veya resmin altındaki çizim |
reflectograph i.
|
|
420 |
Sanat |
sanat eserinde kızılötesi ışık kullanılarak boyalı yüzeyin altındaki çizimlerin görüldüğü tahribatsız bir teknik |
reflectography i.
|
|
Mythology |
|
421 |
Mitoloji |
iskandinav mitolojisinde evrenin en altındaki soğuk, karanlık ve sisli yer |
niflheim i.
|
|
422 |
Mitoloji |
(büyünün tesiri altındaki) mısır yılanı ruhu |
phantom corn i.
|
|
Printery |
|
423 |
Matbaa |
yazı başlığının altındaki çizgi |
bank i.
|
|
424 |
Matbaa |
baskı bloğunun baskı yüzeyinin altındaki bölümü |
body i.
|
|
Abbreviation |
|
425 |
Kısaltma |
mülkler ve koruma altındaki bireyler kodu |
epic (estates and protected individuals code) i.
|
|
426 |
Kısaltma |
film değerlendirmelerinde 18 yaşın altındaki hiç kimsenin sinemaya kabul edilmeyeceğini belirten sembol |
nc-17 (no children under 17) expr.
|
|
Ornithology |
|
427 |
Kuşbilim |
kuş kanadındaki büyük tüyün altındaki tüyler |
under covert i.
|
|
428 |
Kuşbilim |
kuşların boynunun altındaki sarkık deri |
jowl i.
|
|
Entomology |
|
429 |
Böcek Bilimi |
bileşik gözlerin altındaki bölge |
cheek i.
|
|
Slang |
|
430 |
Argo |
dudak altındaki sakal |
soul patch i.
|
|
British Slang |
|
431 |
İngiliz Argosu |
standartların altındaki yatak arkadaşı |
bit of rough i.
|
|