sublime - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sublime

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"sublime" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 44 sonuç

İngilizce Türkçe
General
sublime i. görkemli şeyler
sublime i. heybetli şeyler
sublime i. yücelik
sublime i. gösterişlilik
sublime i. heybetlilik
sublime i. haşmetlilik
sublime i. asillik
sublime i. kudretli olma
sublime i. doruk
sublime i. zirve
sublime i. tepe
sublime i.
sublime i. uç nokta
sublime f. yücelmek
sublime f. arınmak
sublime f. süblimleşmek
sublime f. süblimleştirmek
sublime f. yükselmek
sublime f. yükseltmek
sublime f. yüceltmek
sublime f. bilinç altındaki güdüleri yönetmek
sublime f. arıtmak
sublime f. yüceleştirmek
sublime s. haşmetli
sublime s. olağanüstü
sublime s. ulu
sublime s. büyük
sublime s. asil
sublime s. son derece
sublime s. heybetli
sublime s. görkemli
sublime s. yüce
sublime s. süblime
sublime s. gurur verici
Technical
sublime f. bir katıyı gaz haline getirmek
sublime f. sublimleştirmek
Construction
sublime f. uçunmak
Chemistry
sublime f. süblimleştirmek
Archaic
sublime s. yükselmiş
sublime s. yükseltilmiş
sublime s. yüceltilmiş
sublime s. yukarı kaldırılmış
sublime s. mağrur
sublime s. mütekebbir

"sublime" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
süblime corrosive s.
süblime sublime s.
Technical
süblime sublimate
Medical
süblime sublimated
Chemistry
süblime sublimate
süblime mercuric chloride

"sublime" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

İngilizce Türkçe
General
the sublime i. yücelik
sublime porte i. babıali
sublime experience i. yüce deneyim
sublime [obsolete] s. kibirli
sublime [obsolete] s. kurumlu
sublime [obsolete] s. azametli
sublime [obsolete] s. tepeden bakan
sublime [obsolete] s. mutlu
sublime [obsolete] s. neşeli
sublime [obsolete] s. keyifli
Proverb
from the sublime to the ridiculous is only a step iyiyle kötü arasında ince bir çizgi vardır
from the sublime to the ridiculous is only a step incelikle kabalık arasında ince bir çizgi vardır
from the sublime to the ridiculous is only a step nadir olanla saçma olan arasında ince bir çizgi vardır
from the sublime to the ridiculous is only a step gösterişli/asil olmakla komik olmak arasında çok ince bir çizgi var
from the sublime to the ridiculous is only a step asalet bir anda komediye dönüşebilir
from the sublime to the ridiculous is only a step gösterişli/asil bir şey çok hızlıca komik bir şeye dönüşebilir
Idioms
from the sublime to the ridiculous expr. en iyiden en kötüye
from the sublime to the ridiculous expr. incelikten kabalığa
from the ridiculous to the sublime expr. saçma bir şeyden olağanüstü bir şeye
from the ridiculous to the sublime expr. aptalca/absürt bir şeyden yüce bir şeye
from the ridiculous to the sublime expr. komik bir şeyden asil bir şeye
sublime to the ridiculous expr. en iyiden en kötüye
sublime to the ridiculous expr. incelikten kabalığa
sublime to the ridiculous expr. olağanüstü bir şeyden saçma bir şeye
sublime to the ridiculous expr. yüce bir şeyden aptalca/absürt bir şeye
sublime to the ridiculous expr. asil bir şeyden komik bir şeye
Politics
sublime porte i. babıali
History
sublime porte i. bab-ı ali