Geçmiş

son derece

"son derece" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	son derece	extremity i.
2	Genel	son derece	extreme i.
3	Genel	son derece	darned s.
4	Genel	son derece	ultra s.
5	Genel	son derece	intense s.
6	Genel	son derece	uttermost s.
7	Genel	son derece	damned s.
8	Genel	son derece	veriest s.
9	Genel	son derece	gloating s.
10	Genel	son derece	direful s.
11	Genel	son derece	utter s.
12	Genel	son derece	thundering s.
13	Genel	son derece	arrant s.
14	Genel	son derece	sublime s.
15	Genel	son derece	last s.
16	Genel	son derece	utmost s.
17	Genel	son derece	abject s.
18	Genel	son derece	raging s.
19	Genel	son derece	errant s.
20	Genel	son derece	living s.
21	Genel	son derece	black s.
22	Genel	son derece	mortal s.
23	Genel	son derece	damn s.
24	Genel	son derece	omnipotent [obsolete] s.
25	Genel	son derece	ingrained s.
26	Genel	son derece	to the nth degree zf.
27	Genel	son derece	intensely zf.
28	Genel	son derece	exceedingly zf.
29	Genel	son derece	extremely zf.
30	Genel	son derece	highly zf.
31	Genel	son derece	sadly zf.
32	Genel	son derece	mightily zf.
33	Genel	son derece	jolly zf.
34	Genel	son derece	strongly zf.
35	Genel	son derece	exceptionally zf.
36	Genel	son derece	unco zf.
37	Genel	son derece	to the utmost zf.
38	Genel	son derece	in some highest degree zf.
39	Genel	son derece	cruelly zf.
40	Genel	son derece	with a vengeance zf.
41	Genel	son derece	revoltingly zf.
42	Genel	son derece	desperately zf.
43	Genel	son derece	terribly zf.
44	Genel	son derece	beyond measure zf.
45	Genel	son derece	rattling zf.
46	Genel	son derece	awfully zf.
47	Genel	son derece	enormously zf.
48	Genel	son derece	in the highest degree zf.
49	Genel	son derece	out and out zf.
50	Genel	son derece	almighty zf.
51	Genel	son derece	infinitely zf.
52	Genel	son derece	in the extreme zf.
53	Genel	son derece	deadly zf.
54	Genel	son derece	vitally zf.
55	Genel	son derece	immensely zf.
56	Genel	son derece	surpassingly zf.
57	Genel	son derece	tremendously zf.
58	Genel	son derece	deeply zf.
59	Genel	son derece	vengeancely zf.
60	Genel	son derece	profoundly zf.
61	Genel	son derece	eminently zf.
62	Genel	son derece	all-fired zf.
63	Genel	son derece	out-and-out zf.
64	Genel	son derece	staggeringly zf.
65	Genel	son derece	majorly zf.
66	Genel	son derece	critically zf.
67	Genel	son derece	acutely zf.
68	Genel	son derece	incredibly zf.
69	Genel	son derece	incredibly zf.
70	Genel	son derece	unaccountably zf.
71	Genel	son derece	remarkably zf.
72	Genel	son derece	terrible zf.
73	Genel	son derece	downright zf.
74	Genel	son derece	thumping zf.
75	Genel	son derece	unboundably zf.
76	Genel	son derece	ungodly zf.
77	Genel	son derece	main [obsolete] zf.
78	Genel	son derece	mainly [uk] zf.
79	Genel	son derece	black [uk] zf.
80	Genel	son derece	whacking zf.
81	Genel	son derece	blindingly zf.
82	Genel	son derece	bone zf.
83	Genel	son derece	hella zf.
84	Genel	son derece	hellishly zf.
85	Genel	son derece	damned zf.
86	Genel	son derece	giantly zf.
87	Genel	son derece	heavenly zf.
88	Genel	son derece	roaring zf.
89	Genel	son derece	deuced zf.
90	Genel	son derece	crashingly zf.
91	Genel	son derece	done [dialect] zf.
92	Genel	son derece	doggone zf.
93	Genel	son derece	doggoned zf.
94	Genel	son derece	flat-out [us] zf.
95	Genel	son derece	parlous zf.
96	Genel	son derece	cruel [dialect] zf.
97	Genel	son derece	screamingly zf.
98	Genel	son derece	something zf.
99	Genel	son derece	surpassing zf.
100	Genel	son derece	supremely zf.
Colloquial
101	Konuşma Dili	son derece	real zf.
102	Konuşma Dili	son derece	real zf.
103	Konuşma Dili	son derece	everlasting zf.
104	Konuşma Dili	son derece	filthy zf.
105	Konuşma Dili	son derece	painfully zf.
106	Konuşma Dili	son derece	majorly expr.
107	Konuşma Dili	son derece	something fierce expr.
108	Konuşma Dili	son derece	as (something) as you please expr.
109	Konuşma Dili	son derece	as all get-out expr.
110	Konuşma Dili	son derece	as … as all get out [us] expr.
111	Konuşma Dili	son derece	as all getout expr.
112	Konuşma Dili	son derece	as sin expr.
113	Konuşma Dili	son derece	as you please expr.
Idioms
114	Deyim	son derece	as (something) as they come expr.
115	Deyim	son derece	only too expr.
116	Deyim	son derece	like blue blazes expr.
117	Deyim	son derece	to a fare-thee-well expr.
118	Deyim	son derece	as the day is long expr.
119	Deyim	son derece	brains out expr.
120	Deyim	son derece	fit to kill expr.
Technical
121	Teknik	son derece	extreme s.
Archaic
122	Eski Kullanım	son derece	thrice zf.
123	Eski Kullanım	son derece	exceeding zf.
Slang
124	Argo	son derece	flat-ass zf.
125	Argo	son derece	terrifically zf.
126	Argo	son derece	damn expr.
127	Argo	son derece	as fuck expr.
128	Argo	son derece	as hell expr.
129	Argo	son derece	af (as fuck) kısalt.

"son derece" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 465 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle)	uninitiate i.
2	Genel	son derece beceriksizce yapılmış bir taklit	travesty i.
3	Genel	disipline son derece önem veren amir	martinet i.
4	Genel	son derece hoş	overnice i.
5	Genel	son derece azimli	dogged perseverance i.
6	Genel	son derece soğuk olma durumu	frigidity i.
7	Genel	smokin ve beyaz papyondan oluşan son derece resmi erkek akşam kıyafeti	white tie i.
8	Genel	ilk başta son derece mantıklı gelen sonrasında anlamsızlaşan düşünce	epiphanot i.
9	Genel	son derece sesli müzik sistemi (araba vb)	king kong i.
10	Genel	son derece cazip ya da dikkat çekici kişi veya şey	showstopper i.
11	Genel	son derece üzücü	tear-jerker i.
12	Genel	son derece enerjik kimse	self-starter i.
13	Genel	son derece hızlı biçimde yayılan ve kontrol altına alınamayan orman yangını	crown fire i.
14	Genel	son derece kısa boylu insanlar	little people i.
15	Genel	korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit	kangnam i.
16	Genel	korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit	gangnam i.
17	Genel	abd'de şükran günü'nden sonraki ilk cuma günü kutlanan gün boyunca tüketicilerin hemen hemen tüm ürünleri son derece indirimli fiyatlarla aldıkları gün	black friday i.
18	Genel	son derece riskli yol	tightrope i.
19	Genel	son derece belirsiz durum	tightrope i.
20	Genel	son derece yıkıcı çatışma	armageddon i.
21	Genel	son derece doğru olma	ultraprecision i.
22	Genel	son derece kesin olma	ultraprecision i.
23	Genel	son derece hatasız olma	ultraprecision i.
24	Genel	son derece bağnaz kimse	wowser [australia] i.
25	Genel	son derece tutucu kimse	wowser [australia] i.
26	Genel	son derece zalim ve acımasız olma	heinousness i.
27	Genel	son derece memnun etme	oblectation i.
28	Genel	son derece uzunluk	longsomeness i.
29	Genel	son derece serbest fikirli olma	overfreedom i.
30	Genel	son derece kötü niyetli kimse	devil i.
31	Genel	son derece beceriksizce yapılmış bir taklit	parody i.
32	Genel	son derece tehlikeli bir görevi olan asker	perdu [obsolete] i.
33	Genel	son derece tehlikeli görevi olan asker	perdue [obsolete] i.
34	Genel	son derece akıllı olan adam	solomon i.
35	Genel	birisini son derece dikkatli bir gözle incelemek	watch someone with an eagle eye f.
36	Genel	son derece öfkelenmek	see red f.
37	Genel	birisini son derece dikkatli bir biçimde izlemek	watch someone with eagle eye f.
38	Genel	son derece aykırı gelmek	be abhorrent to f.
39	Genel	son derece güvenilir olmak	be as good as one's bond f.
40	Genel	son derece ters gelmek	be abhorrent to f.
41	Genel	son derece kararlı olmak	be adamant on f.
42	Genel	son derece tartışmalı bir konu halini almak	become a highly controversial topic f.
43	Genel	son derece önemli bulmak	find it very/extremely important f.
44	Genel	son derece sıkıcı olmak	be extremely boring f.
45	Genel	son derece bağlı/sadık olmak	be fiercely loyal f.
46	Genel	bir şeyin son derece lehinde sonuçlanmak	plump f.
47	Genel	son derece kötü olmak	stink f.
48	Genel	keyfine son derece düşkün	voluptuous s.
49	Genel	son derece çirkin	skanky s.
50	Genel	son derece protestanca (bir yaklaşım vb)	evangelical s.
51	Genel	son derece biçimsiz	hideous s.
52	Genel	son derece kararlı	adamant s.
53	Genel	son derece küçük	infinitesimal s.
54	Genel	son derece sefil	wretched s.
55	Genel	son derece modern	ultramodern s.
56	Genel	son derece kötü	abject s.
57	Genel	son derece dikkatsiz	sloppy s.
58	Genel	son derece yüzsüz	as bold as brass s.
59	Genel	son derece mutlu	on cloud nine s.
60	Genel	son derece sıcak ve kurak	torrid s.
61	Genel	son derece güzel	superfine s.
62	Genel	son derece tehlikeli	breakneck s.
63	Genel	son derece kararlı	adamant on s.
64	Genel	alanında son derece yetenekli	crackerjack s.
65	Genel	son derece kalifiye	highly qualified s.
66	Genel	son derece yetenekli	highly qualified s.
67	Genel	son derece vasıflı	highly qualified s.
68	Genel	kendine son derece güvenen	overconfident s.
69	Genel	son derece saygın	highly regarded s.
70	Genel	son derece etkili	impelling s.
71	Genel	son derece nadir	extremely rare s.
72	Genel	son derece samimi	lovey-dovey s.
73	Genel	son derece etkileyici	eye-popping s.
74	Genel	son derece öfkelenmiş	red-hot s.
75	Genel	son derece nitelikli	well-qualified s.
76	Genel	son derece kaliteli	well-qualified s.
77	Genel	-e son derece karşı	damning s.
78	Genel	son derece saygın	highly reputable s.
79	Genel	son derece ilgili	deeply concerned s.
80	Genel	son derece endişeli	deeply concerned s.
81	Genel	son derece önemli	extremely important s.
82	Genel	son derece önemli	highly important s.
83	Genel	son derece önemli	critical s.
84	Genel	son derece önemli	vital s.
85	Genel	son derece iyi	exceptionally good s.
86	Genel	son derece zeki	too clever s.
87	Genel	aşırı/son derece meşgul veya yoğun	extremely busy s.
88	Genel	son derece hafif	featherlight s.
89	Genel	son derece eğlenceli	highly enjoyable s.
90	Genel	son derece keyifli	highly enjoyable s.
91	Genel	son derece yalnız	exceedingly lonely s.
92	Genel	kendini son derece adamış	highly-committed s.
93	Genel	son derece hassas	ultrasensitive s.
94	Genel	son derece başarılı	incandescent s.
95	Genel	son derece popüler	extremely popular s.
96	Genel	son derece iyi	extremely good s.
97	Genel	son derece süslü	highly touted s.
98	Genel	son derece yaygın	overbroad s.
99	Genel	son derece ateşli ve saldırgan	take-no-prisoners s.
100	Genel	son derece canlı renk	acid s.
101	Genel	son derece pahalı	extremely costly s.
102	Genel	son derece zarif	neat s.
103	Genel	son derece yanıcı	tindery s.
104	Genel	son derece aptalca	tomfool s.
105	Genel	son derece sıra dışı	tonitruous s.
106	Genel	son derece sıra dışı	tonitruant s.
107	Genel	dokunmaya son derece duyarlı	touchy s.
108	Genel	son derece hassas	tremulous s.
109	Genel	son derece zehirli	highly poisonous s.
110	Genel	son derece temiz	antiseptic s.
111	Genel	son derece derli toplu	antiseptic s.
112	Genel	son derece doğru	ultraprecise s.
113	Genel	son derece kesin	ultraprecise s.
114	Genel	son derece hatasız	ultraprecise s.
115	Genel	son derece heyecan verici/popüler	red hot s.
116	Genel	son derece etkileyici	awful s.
117	Genel	son derece tehlikeli	awful s.
118	Genel	son derece riskli	awful s.
119	Genel	son derece zararlı	awful s.
120	Genel	son derece kötü	gosh–awful s.
121	Genel	son derece nahoş	gosh–awful s.
122	Genel	son derece güçlü	weapons-grade s.
123	Genel	son derece yoğun	weapons-grade s.
124	Genel	son derece dayanıklı	weapons-grade s.
125	Genel	son derece güçlü	industrial-strength s.
126	Genel	son derece yoğun	industrial-strength s.
127	Genel	son derece dayanıklı	industrial-strength s.
128	Genel	yüksek bir ses gibi son derece dikkat çekici ve bariz	blaring s.
129	Genel	son derece isabetli	microscopic s.
130	Genel	son derece isabetli	microscopical s.
131	Genel	son derece harap	bombed-out s.
132	Genel	son derece ve bariz suç olan	heinous s.
133	Genel	son derece zor	hellacious s.
134	Genel	son derece büyük	hellacious s.
135	Genel	son derece iyi	brag s.
136	Genel	son derece yanlış	horrible s.
137	Genel	son derece önemli	monumental s.
138	Genel	son derece dokunaklı	rhapsodic s.
139	Genel	son derece uygun	hypercorrect s.
140	Genel	son derece etkili	moving s.
141	Genel	son derece başarılı	gangbuster s.
142	Genel	son derece mükemmel	gangbusters s.
143	Genel	son derece başarılı	gangbusters s.
144	Genel	son derece doğru	rigorous s.
145	Genel	son derece kötü	gnarly s.
146	Genel	son derece hoş	dainty s.
147	Genel	son derece engin ve adil	green s.
148	Genel	son derece uzun	longsome s.
149	Genel	son derece kurnaz	overcunning s.
150	Genel	son derece müşkülpesent	overcurious [obsolete] s.
151	Genel	son derece doğrudan	overdirect s.
152	Genel	son derece tiksindirici	overfoul s.
153	Genel	son derece açık sözlü	overfrank s.
154	Genel	son derece rahatsız edici	overfraught s.
155	Genel	son derece hür	overfree s.
156	Genel	son derece serbest fikirli	overfree s.
157	Genel	son derece verimli	overfruitful s.
158	Genel	son derece zor beğenen	overfussy s.
159	Genel	son derece tamahkar	overgreedy s.
160	Genel	son derece neşeli	overhappy s.
161	Genel	son derece sert	overhard s.
162	Genel	son derece başıboş	overidle s.
163	Genel	son derece inatçı	overinsistent s.
164	Genel	son derece gergin	overintense s.
165	Genel	son derece uyanık	overknowing s.
166	Genel	son derece iffetsiz	overlewd [obsolete] s.
167	Genel	son derece serbest fikirli	overliberal s.
168	Genel	son derece çekici	overluscious s.
169	Genel	son derece ciddi	overserious s.
170	Genel	son derece sıcak	roasting s.
171	Genel	son derece etkili	impellent s.
172	Genel	son derece sabırlı	omnipatient s.
173	Genel	son derece kararlı	inexorable s.
174	Genel	son derece saçma	highly odd s.
175	Genel	son derece etkili	drive s.
176	Genel	son derece yeni	fangled s.
177	Genel	son derece arzulanan	fantabulous s.
178	Genel	son derece kararlı	ironclad s.
179	Genel	son derece önemli	climacterical s.
180	Genel	son derece güçlü	pounding s.
181	Genel	son derece zararlı	deadly s.
182	Genel	son derece hareketli	flying s.
183	Genel	son derece belirsiz	foggiest s.
184	Genel	son derece sıcak	seething s.
185	Genel	son derece zarif	silken s.
186	Genel	son derece nadir	exceedingly rare s.
187	Genel	son derece ender	exceedingly rare s.
188	Genel	son derece muazzam	superexcellent s.
189	Genel	son derece çağdaş	supermodern s.
190	Genel	son derece modern	up to the minute zf.
191	Genel	son derece komik bir şekilde	killingly zf.
192	Genel	son derece gizli bir şekilde	in strict confidence zf.
193	Genel	son derece karanlık biçimde	darkliestly zf.
194	Genel	son derece küçük bir şekilde	infinitesimally zf.
195	Genel	son derece komik bir şekilde	sidesplittingly zf.
196	Genel	son derece detaylı biçimde	in great detail zf.
197	Genel	sonuncu ama son derece önemli olarak	last but not least zf.
198	Genel	son derece başarılı bir seviyede	at a very successful level zf.
199	Genel	son derece üzücü bir biçimde	devouringly zf.
200	Genel	son derece isabetli bir şekilde	microscopically zf.
201	Genel	son derece mükemmel	gangbusters zf.
202	Genel	son derece başarılı	gangbusters zf.
203	Genel	son derece doğru olarak	rigorously zf.
204	Genel	son derece liberal biçimde	overfreely zf.
205	Genel	son derece açık fikirli bir şekilde	overliberally zf.
206	Genel	son derece kararlı bir halde	inexorably zf.
207	Genel	son derece küçük anlamı veren ön ek	nanno- ök.
208	Genel	son derece küçük anlamı veren ön ek	nano- ök.
209	Genel	son derece anlamına gelen ön ek	pre- ök.
210	Genel	derece belirten son ek	-dom snk.
Phrases
211	İfadeler	son derece ayrışık bir biçimde	with a high degree of resolution zf.
212	İfadeler	aşırı/son derece	à outrance expr.
213	İfadeler	son derece iyi	pretty cool expr.
214	İfadeler	son derece haklı	quite right expr.
215	İfadeler	son derece iyi	as good as it gets expr.
Colloquial
216	Konuşma Dili	son derece başarılı vuruş	ten-strike i.
217	Konuşma Dili	son derece başarılı hareket	ten-strike i.
218	Konuşma Dili	son derece feci veya yıkıcı bir şey	big one i.
219	Konuşma Dili	son derece kaygı verici bir gelişme	a highly worrisome development i.
220	Konuşma Dili	son derece meşgul bir adam	a very busy man i.
221	Konuşma Dili	son derece düzenli olma	apple-pie order i.
222	Konuşma Dili	son derece büyük sayı	bajillion i.
223	Konuşma Dili	son derece mutlu kimse	bliss ninny i.
224	Konuşma Dili	son derece kapsamlı hazırlıklar yapmak	tee up f.
225	Konuşma Dili	son derece başarılı olmak	crush it f.
226	Konuşma Dili	son derece (sıcak, hızlı) olmak	be as (something) as all get-out f.
227	Konuşma Dili	son derece (bir şey) olmak	be as (something) as they come f.
228	Konuşma Dili	son derece (bir şey) olmak	be more than (something) f.
229	Konuşma Dili	son derece memnun olmak	be more than glad f.
230	Konuşma Dili	son derece emin olmak	bet on it f.
231	Konuşma Dili	son derece büyük	big ol' (big old) [us] s.
232	Konuşma Dili	son derece büyük	big old [us] s.
233	Konuşma Dili	son derece büyük	big ole s.
234	Konuşma Dili	son derece mutlu	blissed s.
235	Konuşma Dili	son derece mutlu	blissed out s.
236	Konuşma Dili	son derece başarılı (film/tiyatro oyunu/performans)	boffo s.
237	Konuşma Dili	son derece kötü	narly s.
238	Konuşma Dili	son derece tatsız	narly s.
239	Konuşma Dili	son derece çirkin	narly s.
240	Konuşma Dili	son derece eğlenceli	high old time [old-fashioned] s.
241	Konuşma Dili	son derece önemli	big–deal s.
242	Konuşma Dili	son derece iyi	chill s.
243	Konuşma Dili	son derece dürüst	brutally honest s.
244	Konuşma Dili	son derece ciddi	chronic s.
245	Konuşma Dili	son derece iyi	pearler [australia] s.
246	Konuşma Dili	son derece çevrimiçi	chronically online s.
247	Konuşma Dili	son derece tedbirli	supercautious s.
248	Konuşma Dili	son derece kullanışlı	superconvenient s.
249	Konuşma Dili	son derece gizli olarak	in strict confidence expr.
250	Konuşma Dili	son derece özel olarak	in strict confidence expr.
251	Konuşma Dili	son derece iyi bir adam	he's a heck of a nice man expr.
252	Konuşma Dili	son derece fazla	very much so expr.
253	Konuşma Dili	son derece dürüst	on the up and up [us] expr.
254	Konuşma Dili	son derece saygılı	on the up and up [us] expr.
255	Konuşma Dili	son derece düzgün/doğru	on the up and up [us] expr.
256	Konuşma Dili	son derece ...	as ... as they come expr.
257	Konuşma Dili	son derece ...	as ... as you please expr.
Idioms
258	Deyim	son derece zorlu görev	backbreaker i.
259	Deyim	son derece yetenekli/kabiliyetli/nüfuzlu ve başarılı kişi/grup ya da işletme	big hitter i.
260	Deyim	son derece mutlu olma	bliss ninny i.
261	Deyim	son derece güzel kadın (ironik kullanımda hiç güzel olmayan kadın)	the face that launched a thousand ships i.
262	Deyim	kendinden son derece emin kişi	fire-breather i.
263	Deyim	son derece kararlı kişi	fire-breather i.
264	Deyim	son derece azimli kişi	fire-breather i.
265	Deyim	son derece küstahlık	unmitigated gall i.
266	Deyim	son derece iyi oynanan oyun	grandstand play i.
267	Deyim	politikasında çevresel konulara son derece önem veren ülke/devlet	green state i.
268	Deyim	son derece şık/dikkat çekici kıyafetler	fine feathers i.
269	Deyim	son derece iyi performans çıkarmak (oyunda)	put on a clinic f.
270	Deyim	son derece endişelenmek	make a fuss over f.
271	Deyim	son derece sıkıcı olmak	be as interesting as watching grass grow f.
272	Deyim	son derece çetin bir mücadele vermek	fight someone or something hammer and tongs f.
273	Deyim	son derece endişelenmek	make a fuss about f.
274	Deyim	son derece ayık olmak	be as sober as a judge f.
275	Deyim	son derece hızlı olmak	be as (fast) as all get out f.
276	Deyim	son derece çetin bir mücadele vermek	fight someone or something tooth and nail f.
277	Deyim	son derece sıkıcı olmak	be like watching grass grow f.
278	Deyim	son derece kötü olmak	be the pits f.
279	Deyim	son derece çetin bir mücadele vermek	go at it hammer and tongs f.
280	Deyim	son derece çetin bir mücadele vermek	go at it tooth and nail f.
281	Deyim	sağlığı tamamen/son derece yerinde olmak	be the picture of health f.
282	Deyim	son derece görgülü davranmak	be on (one's) good behavior [us] f.
283	Deyim	son derece görgülü davranmak	be on one's best behavior f.
284	Deyim	son derece zengin olmak	be not short of a penny (or two) f.
285	Deyim	son derece güvenli olmak	be as safe as houses [uk/australia] f.
286	Deyim	son derece güvende olmak	be as safe as houses [uk/australia] f.
287	Deyim	(birine/bir şeye) karşı son derece çetin bir mücadele vermek	fight (someone or something) tooth and claw f.
288	Deyim	son derece çetin bir mücadele vermek	fight hammer and tongs f.
289	Deyim	son derece başarılı gitmek	go like gangbusters [us] f.
290	Deyim	son derece iyi oynamak	play out of (one's) skin f.
291	Deyim	son derece iyi/yetenekli/başarılı	as ever trod shoe-leather s.
292	Deyim	son derece bağlı	true to (one's) colors s.
293	Deyim	son derece güvenli	safe as houses s.
294	Deyim	son derece güvende	safe as houses s.
295	Deyim	son derece düzenli	right as ninepence s.
296	Deyim	son derece sağlıklı	hale and hearty s.
297	Deyim	son derece sıkıcı	boring in the extreme s.
298	Deyim	fazlasıyla/son derece ucuz	cheap at half the price s.
299	Deyim	son derece sıkıcı	watching paint dry s.
300	Deyim	olabildiğince/son derece sıcak	as hot as all get out expr.
301	Deyim	son derece başarılı bir seviyede	on the crest of a wave expr.
302	Deyim	son derece belirgin	brief and to the point expr.
303	Deyim	son derece açık bir biçimde	(with) no holds barred expr.
304	Deyim	son derece popüler	all the rage expr.
305	Deyim	son derece farklı bir biçimde	like nobody's business expr.
306	Deyim	son derece dikkatli	with one's eyes wide open expr.
307	Deyim	son derece aptal veya beceriksiz	can't find one's butt with both hands in broad daylight expr.
308	Deyim	son derece (fazla)	a (one) hell of a expr.
309	Deyim	son derece düzenli	as right as ninepence expr.
310	Deyim	son derece güvenli	as safe as houses expr.
311	Deyim	son derece güvende	as safe as houses expr.
312	Deyim	son derece detaylı	to the letter expr.
313	Deyim	son derece düzenli	as neat as ninepence expr.
314	Deyim	son derece düzenli	neat as ninepence expr.
315	Deyim	son derece yaygın	all the rage expr.
316	Deyim	son derece endişeli	on the rack expr.
317	Deyim	sonuncu ama son derece önemli	last but not least expr.
318	Deyim	son derece ideal bir hayat yaşayan	living the dream expr.
319	Deyim	son derece kusursuz olarak	to a fare-thee-well expr.
320	Deyim	son derece mükemmel	to a fare-thee-well expr.
321	Deyim	son derece kusursuz	to a fare-thee-well expr.
322	Deyim	son derece verimli	up to speed expr.
323	Deyim	son derece yeterli	up to speed expr.
324	Deyim	son derece zeki	as clever as they come expr.
325	Deyim	son derece özgüvenli bir şekilde	as if (one) owns the place expr.
326	Deyim	son derece özgüvenli bir şekilde	as if someone owns the place expr.
327	Deyim	son derece sağlıklı	at one's best expr.
328	Deyim	son derece zeki	as clever as they come expr.
329	Deyim	son derece aptal	as stupid as they come expr.
330	Deyim	son derece sıkıcı	like watching grass grow expr.
331	Deyim	son derece sıkıcı	like watching paint dry expr.
332	Deyim	son derece dikkatli	with eyes open expr.
Speaking
333	Konuşma	sinirler son derece gergin	nerves are stretched to the max expr.
334	Konuşma	son derece eminim	I am so sure expr.
335	Konuşma	son derece eminim	I'd bet money on it expr.
Law
336	Hukuk	son derece mahkemesi	court of last instance i.
Politics
337	Siyasal	desteklenmesi veya yorumlanması son derece tehlikeli olduğu kabul edilen konu	third rail i.
338	Siyasal	siyasi görüşleri son derece radikal olan grup	the lunatic fringe i.
339	Siyasal	faaliyet alanındaki diğer tüm devletlere hükmeden son derece güçlü devlet	hyperpower i.
340	Siyasal	son derece liberal	archliberal s.
Insurance
341	Sigortacılık	son derece iyi niyetle anlamında sigortacılık terimi	uberrimae fidei i.
Technical
342	Teknik	son derece hassas işlemler için tasarlanmış motorlu torna tezgahı	toolroom lathe i.
343	Teknik	çelik halat yapımında kullanılan son derece kaliteli çelik tel	plow steel wire i.
344	Teknik	son derece parlak ışık veren ark lambası	flaming arc i.
345	Teknik	son derece kuvvetli bir yapıştırıcı	loctite i.
346	Teknik	son derece kısa	shortish i.
347	Teknik	son derece önemli	seminal s.
348	Teknik	son derece gelişmiş ve karmaşık (yazılım, elektronik alet)	high-tech s.
Computer
349	Bilgisayar	mesaj yazarken son derece rahat olan kimse	textrovert i.
Informatics
350	Bilişim	son derece üstün otobiyografik bellek	highly superior autobiographical memory i.
Telecom
351	Telekom	son derece yüksek frekans	extremely high frequency i.
Electric
352	Elektrik	son derece stabil bir yarı iletken diyot	tunnel diode i.
353	Elektrik	son derece stabil bir yarı iletken diyot	esaki diode i.
Textile
354	Tekstil	görünüşü ipeğe benzeyip ısı yalıtma özelliği son derece yüksek olan sentetik elyaf	orlon i.
Lighting
355	Aydınlatma	son derece ince spot ışığı	pin-light i.
Aeronautic
356	Havacılık	son derece tehlikeli kabul edilip yalnızca yüksek güvenlikli kargo uçaklarıyla taşınabilen kargo	controlled dangerous air cargo i.
Marine
357	Denizcilik	son derece tehlikeli zehirli maddeler	acute toxicant i.
Medical
358	Medikal	genomu bütünüyle dizilen ve son derece ufak olduğunda sıklıkla araştırılan ilk hayvan nematod	c. elegans (caenorhabditis elegans) i.
359	Medikal	son derece güçlü bir sentetik uyuşturucu	phenazepam i.
360	Medikal	son derece güçlü bir sentetik uyuşturucu	bonsai (phenazepam) i.
361	Medikal	yaşam alanları deniz suyu ve kabuklu deniz ürünleri olan yüksek ölüm oranına sahip son derece tehlikeli bir bakteri türü	vibrio vulnificus i.
Psychology
362	Psikoloji	kişinin aile ilişkilerinde son derece despot olması	ecomania i.
Parasitology
363	Parazitbilim	sıcak bölgelerde görülen son derece zararlı bir kuru odun termiti	cryptotermes brevis i.
364	Parazitbilim	sıcak bölgelerde görülen son derece zararlı bir kuru odun termiti	powder-post termite i.
Veterinary
365	Veterinerlik	köpeklerde kusma, ishal, ateş ve ileri safhada ölüm ile karakterize son derece bulaşıcı viral bir hastalık	canine parvovirus i.
366	Veterinerlik	at toynak duvarının üst kenarında yer alan son derece damarlı kalın bant görünümlü bir bölüm	coronary cushion i.
367	Veterinerlik	at toynak duvarının üst kenarında yer alan son derece damarlı kalın bant görünümlü bir bölüm	coronary band i.
368	Veterinerlik	at toynak duvarının üst kenarında yer alan son derece damarlı kalın bant görünümlü bir bölüm	coronary ring i.
Gastronomy
369	Mutfak	bira mayasından yapılan avustralya'ya özgü son derece lezzetli bir yiyecek	vegemite i.
370	Mutfak	ingiltere'de yetişen son derece acı bir biber	dorset naga i.
371	Mutfak	son derece tatlı	nectarous s.
Math
372	Matematik	son derece kompleks	hypercomplex s.
Chemistry
373	Kimya	bağları kuvvetli veya son derece stabil olan atom çekirdeklerinin nötron veya proton sayıları	magic number i.
374	Kimya	1 atmosfer basınç ve 2.2 k derecede tam akışkan halde bulunup oldukça düşük viskoziteye ve son derece yüksek termal iletkenliğe sahip sıvı helyum	helium ii i.
375	Kimya	son derece sert bir bor nitrür formu	borazon i.
376	Kimya	son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü	buckminsterfullerene i.
377	Kimya	son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü	buckyball i.
378	Kimya	son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü	bucky i.
Marine Biology
379	Deniz Biyolojisi	tetraodontidae familyasına ait, çoğu son derece zehirli olan, pulsuz tropik deniz balıklarına verilen ad	toadfish i.
Astronomy
380	Gökbilim	son derece parlak ve aktif galaksi çekirdeği	blazar i.
381	Gökbilim	muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi	quasi-stellar object i.
382	Gökbilim	muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi	quasi-stellar radio source i.
383	Gökbilim	muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi	quasar i.
Zoology
384	Zooloji	kuzey avustralya ve batı kıyı bölgelerinde bulunan son derece zehirli bir yılan	taipan (oxyuranus scutellatus) i.
385	Zooloji	dişisi son derece zehirli olan bir amerikan örümceği	black widow (latrodectus mactans) i.
Botanic
386	Botanik	manicaria saccifera türü palmiyenin son derece büyük yaprağı	troolie i.
387	Botanik	fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar	destroying angel (amanita phalloides) i.
388	Botanik	fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar	death cup i.
389	Botanik	fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar	death cap i.
390	Botanik	fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar	death angel i.
391	Botanik	fincan şeklinde belirgin tabanı olan son derece zehirli beyaz bir mantar	destroying angel (amanita verna) i.
392	Botanik	fincan şeklinde belirgin tabanı olan son derece zehirli beyaz bir mantar	fool's mushroom i.
393	Botanik	çiçekleri eflatun renginde olan son derece gösterişli bir bitki	godetia i.
394	Botanik	çiçekleri eflatun renginde olan son derece gösterişli bir bitki	clarkia amoena i.
395	Botanik	çiçekleri eflatun renginde olan son derece gösterişli bir bitki	farewell to spring i.
Social Sciences
396	Sosyal Bilimler	son derece stilize edilmiş giysi ve kısa saç ile karakterize bir işçi sınıfı hareketi	mods i.
397	Sosyal Bilimler	son derece başarılı	gangbusting s.
Education
398	Eğitim	en son akademik derece	terminal degree i.
Literature
399	Edebiyat	(shakespeare'in eserlerinde) son derece kötücül	facinerious [obsolete] s.
Religious
400	Dini	son derece iyi (tanrı, doğaüstü varlık)	omnibenevolent s.
Environment
401	Çevre	çevreye son derece tehlikeli olan yüksek konsantrasyonlu radyoaktif bileşenler içeren (nükleer atık)	high-level s.
Geography
402	Coğrafya	son derece uzun ve dar kaya akıntısı	rock river i.
Sport
403	Spor	rafting araçlarının son derece zorlu su kesimlerinden ve hızlı akışlardan geçtiği ekstrem spor türü	white-water rafting i.
Basketball
404	Basketbol	çok uzun boylu olmayan ancak son derece hareketli olup iyi sıçrayan ve sayı üreten oyuncu	swingman i.
405	Basketbol	son derece serbest pozisyonda atılan şut	bunny i.
406	Basketbol	son derece basit bir biçimde hata yapmak	double dribble f.
Music
407	Müzik	yapısal olarak serbest olup son derece duygusal üsluba sahip beste	rhapsody i.
Theatre
408	Tiyatro	müzik ve dans ile son derece uyumlu bir şekilde sergilenen klasik japon drama tiyatrosu	noo s.
409	Tiyatro	müzik ve dans ile son derece uyumlu bir şekilde sergilenen klasik japon drama tiyatrosu	noh s.
410	Tiyatro	new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımlarına ait	off-off-broadway s.
411	Tiyatro	new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımları ile ilgili	off-off-broadway s.
Mythology
412	Mitoloji	arnavut mitolojisine göre son derece güzel olan dağ tanrıları	perit i.
Archaic
413	Eski Kullanım	son derece acımasız	immane s.
Reptiles
414	Sürüngenler	avustralya ve tazmanya'da görülen son derece zehirli bir yılan	black snake (notechis scutatus) i.
Slang
415	Argo	son derece çirkin/huysuz kadın	bush pig i.
416	Argo	avustralya’nın kırsal bölgelerinde düzenlenen son derece eğlenceli bir parti	bachelors' and spinsters' ball i.
417	Argo	çok/son derece zor (bir iş)	ball-breaker i.
418	Argo	çok/son derece zor (bir iş)	ball-buster i.
419	Argo	keçi ya da koyun yetiştiriciliği yapan kimseler için kullanılan son derece kaba/aşağılayıcı bir ifade	goatfucker i.
420	Argo	kuzey afrika ya da batı/orta asya kökenli insanlar için söylenen son derece kaba ve aşağılayıcı ifade	goatfucker i.
421	Argo	müslümanları ifade etmek için söylenen son derece kaba/aşağılayıcı bir ifade	goatfucker i.
422	Argo	son derece ciddi	dead-ass i.
423	Argo	son derece komik	killing i.
424	Argo	son derece yardımsever biridir	his blood's worth bottling i.
425	Argo	son derece muhafazakar kimse	wowser i.
426	Argo	son derece güçlü kimse	built like a brick shit house i.
427	Argo	trafikte sağ şerit üzerinde son derece hızlı seyretme	pac-manning i.
428	Argo	son derece özensiz/dağınık kimse	grod i.
429	Argo	son derece iğrenç/tiksindirici	grody to the max [us] i.
430	Argo	son derece itici	grody to the max [us] i.
431	Argo	son derece uyarıcı şey	skull-popper i.
432	Argo	son derece heyecanlı şey	dynamite i.
433	Argo	son derece şişman olmak	have more chins than a chinese phone book f.
434	Argo	son derece sarhoş	blotto s.
435	Argo	son derece sarhoş	blotted s.
436	Argo	çok/son derece çirkin	bugly s.
437	Argo	son derece bağlı	hard core s.
438	Argo	son derece kötü	gnarly [us] s.
439	Argo	son derece tatsız	gnarly [us] s.
440	Argo	son derece çirkin	gnarly [us] s.
441	Argo	son derece sübjektif (gazetecilik)	gonzo s.
442	Argo	son derece iyi performans gösteren	in the groove s.
443	Argo	performansı son derece yüksek/iyi	in the groove s.
444	Argo	son derece heyecanlı	jacked (up) s.
445	Argo	son derece hevesli	jacked (up) s.
446	Argo	son derece motive	jacked (up) s.
447	Argo	son derece cesaretsiz	milktoast s.
448	Argo	son derece korkak	milktoast s.
449	Argo	son derece etkisiz/faydasız	milktoast s.
450	Argo	son derece cesaretsiz adam	milktoast s.
451	Argo	son derece korkak adam	milktoast s.
452	Argo	son derece etkisiz/faydasız adam	milktoast s.
453	Argo	son derece havalı	stupid fresh s.
454	Argo	son derece moda	stupid fresh s.
455	Argo	son derece memnuniyet verici	drooly s.
456	Argo	son derece iyi	(as) fine as dick's hatband expr.
457	Argo	son derece kötü, iyi, sıra dışı, etkileyici kimse/şey	a/one hell of a... expr.
458	Argo	son derece iyi	that's rad expr.
459	Argo	son derece ilginç	awesome sauce exclam.
British Slang
460	İngiliz Argosu	internetin son derece yavaş olması	world wide wait i.
461	İngiliz Argosu	son derece heyecanlı/korku verici bir an	brown trouser moment i.
462	İngiliz Argosu	son derece hoşnut/memnun	chuffed to buggery s.
463	İngiliz Argosu	son derece hoşnut/memnun	chuffed as nuts s.
464	İngiliz Argosu	son derece hoşnut/memnun	chuffed to fuck s.
Modern Slang
465	Modern Argo	son derece hareketli	activious s.