Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
body
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"body"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 132 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
body
i.
ceset
2
Yaygın Kullanım
body
i.
gövde
3
Yaygın Kullanım
body
i.
vücut
4
Yaygın Kullanım
body
i.
beden
General
5
Genel
body
i.
zümre
6
Genel
body
i.
kitle
7
Genel
body
i.
bölük
8
Genel
body
i.
ten
9
Genel
body
i.
topluluk
10
Genel
body
i.
naaş
11
Genel
body
i.
hacim
12
Genel
body
i.
cüsse
13
Genel
body
i.
yığın
14
Genel
body
i.
yoğunluk
15
Genel
body
i.
miktar
16
Genel
body
i.
karoser
17
Genel
body
i.
büyük kısım
18
Genel
body
i.
endam
19
Genel
body
i.
grup
20
Genel
body
i.
kuruluş
21
Genel
body
i.
üst
22
Genel
body
i.
camia
23
Genel
body
i.
birlik
24
Genel
body
i.
kütle
25
Genel
body
i.
vücut
26
Genel
body
i.
esas
27
Genel
body
i.
madde
28
Genel
body
i.
kurul
29
Genel
body
i.
cisim
30
Genel
body
i.
insan
31
Genel
body
i.
birey
32
Genel
body
i.
malzeme bütünü
33
Genel
body
i.
bilgi bütünü
34
Genel
body
i.
malzeme miktarı
35
Genel
body
i.
bilgi miktarı
36
Genel
body
i.
kıvam
37
Genel
body
i.
(saç) dolgunluk
38
Genel
body
i.
bütün
39
Genel
body
i.
bir şeyin vücut bulmuş hali
40
Genel
body
i.
duyularla algılanabilen şey
41
Genel
body
i.
uzayda yer kaplayan şey
42
Genel
body
f.
gövde ile donatmak
43
Genel
body
s.
vücuda ait
44
Genel
body
s.
vücutsal
45
Genel
body
s.
metnin ana gövdesine ait
Trade/Economic
46
Ticaret/Ekonomi
body
i.
beden
47
Ticaret/Ekonomi
body
i.
gerçek ya da tüzel kişi
48
Ticaret/Ekonomi
body
i.
heyet
49
Ticaret/Ekonomi
body
i.
kurul
50
Ticaret/Ekonomi
body
i.
kurum
51
Ticaret/Ekonomi
body
i.
örgüt
Law
52
Hukuk
body
i.
davacının ifadesi
Politics
53
Siyasal
body
i.
birim
54
Siyasal
body
i.
kurum
55
Siyasal
body
i.
organ
Technical
56
Teknik
body
i.
ana blok
57
Teknik
body
i.
cisim
58
Teknik
body
i.
esas kısım
59
Teknik
body
i.
gövde
60
Teknik
body
i.
şişe gövdesi
61
Teknik
body
i.
vücut
62
Teknik
body
i.
seramik eşyanın ana malzemesi
63
Teknik
body
i.
konteyner ana gövdesi
64
Teknik
body
i.
metal kutunun yan duvarlarını oluşturan bölüm
65
Teknik
body
i.
merminin ana kovanı
66
Teknik
body
i.
mermi kovanı gövdesi
67
Teknik
body
i.
kil
68
Teknik
body
i.
kil eşya yapımında kille karıştırılan madde
69
Teknik
body
f.
güçlendirmek
70
Teknik
body
f.
(yağ) kalınlaştırmak
Computer
71
Bilgisayar
body
i.
altprogramın kodu
Textile
72
Tekstil
body
i.
beden
73
Tekstil
body
i.
(kumaş) madde
74
Tekstil
body
i.
(kumaş) sıkılık
75
Tekstil
body
i.
(kadın kıyafeti) badi
76
Tekstil
body
i.
elbisenin üst kısmı
Architecture
77
Mimarlık
body
i.
kilise nefi
Lighting
78
Aydınlatma
body
i.
bağlantı fişinin lamba duyuna takılan bölümü
79
Aydınlatma
body
i.
lamba duyunun kontakları içeren bölümü
80
Aydınlatma
body
i.
lamba duyu ve dış kabuğu
81
Aydınlatma
body
i.
esnek bir kablo konektörüne bağlantı kapak başlığının takıldığı yer
Dyeing
82
Boyacılık
body
i.
boyada bulunan pigment
83
Boyacılık
body
i.
boyaya eklenen pigment
84
Boyacılık
body
i.
(boya) yüzeyi kapatma opaklığı
85
Boyacılık
body
i.
(boya) gözle görülür viskozite
Automotive
86
Otomotiv
body
i.
gövde
87
Otomotiv
body
i.
karkas
88
Otomotiv
body
i.
yoğunluk
89
Otomotiv
body
i.
araç kasası
90
Otomotiv
body
i.
araç gövdesi
91
Otomotiv
body
f.
araç kasası inşa etmek
92
Otomotiv
body
f.
araç gövdesi inşa etmek
Transportation
93
Ulaştırma
body
i.
aracın yolcu ve yük taşıyan bölümü
Medical
94
Medikal
body
i.
vücut
Anatomy
95
Anatomi
body
i.
organın en büyük veya temel bölümü
96
Anatomi
body
i.
korpus
Gastronomy
97
Mutfak
body
i.
gövde şarabın ağızda bıraktığı ağırlık
98
Mutfak
body
i.
(içecek) aroma zenginliği
Geometry
99
Geometri
body
i.
iç kısmı olan üç boyutlu bölge
Chemistry
100
Kimya
body
i.
beden
Biology
101
Biyoloji
body
i.
vücut
Biochemistry
102
Biyokimya
body
i.
özdek
Marine Biology
103
Deniz Biyolojisi
body
i.
yin
Astronomy
104
Gökbilim
body
i.
eski astronomide yedi gezegenden biri
105
Gökbilim
body
i.
eski astronomide yedi gezegene karşılık gelen yedi metalden biri
Tobacco
106
Tütün
body
i.
bir tütün yaprağının kalınlığı yoğunluğu veya birim alana düşen ağırlığı
Literature
107
Edebiyat
body
i.
(kitap, belge) ana metin
108
Edebiyat
body
i.
metin gövdesi
Religious
109
Dini
body
i.
(ekmek şarap ayininde) hazreti isa'nın vücudunu temsil ettiği düşünülen ekmek
110
Dini
body
i.
ölülerin dirilmesinden sonra insanların aldığına inanılan şekil
Geography
111
Coğrafya
body
i.
su kütlesi
112
Coğrafya
body
i.
toprak parçası
Geology
113
Jeoloji
body
i.
cevher kütlesi
Military
114
Askeri
body
i.
tahkimatın ana bölümü
Hunting
115
Silah/Atıcılık
body
i.
bileşik silahın iç silindiri
116
Silah/Atıcılık
body
i.
deliğin etrafındaki silindirik metal parçası
Sport
117
Spor
body
i.
beden
118
Spor
body
i.
vücut
Basketball
119
Basketbol
body
f.
rakibi vücuduyla sıkıştırarak savunma yapmak
120
Basketbol
body
f.
vücudunu kullanarak rakibin yönünü değiştirmek
Card
121
İskambil
body
i.
briç elinde yüksek kartların yanı sıra ara kartlardaki güçlülük
Music
122
Müzik
body
i.
müzik aletinin ses vermesini sağlayan içi boş gövdesi
123
Müzik
body
i.
(ton) tokluk
124
Müzik
body
i.
rezonans
Painting
125
Resim
body
i.
(suluboya) pigmentleri opaklaştırmak için karıştırılan beyaz dolgu
126
Resim
body
i.
(suluboya) dolgu
Printery
127
Matbaa
body
i.
matbaa harfi gövdesi
128
Matbaa
body
i.
(matbaa harfi boyutu) önden arkaya kadarki mesafe
129
Matbaa
body
i.
baskı bloğunun baskı yüzeyinin altındaki bölümü
130
Matbaa
body
i.
baskı bloğunun üstten alta ölçümü
Archaic
131
Eski Kullanım
body
i.
damıtma kabı
132
Eski Kullanım
body
i.
imbikle birlikte kullanılan damıtma kabı
"body"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dead body
i.
ceset
General
2
Genel
body hairs
i.
vücut tüyleri
3
Genel
body shop
i.
karoseri
4
Genel
advisory body
i.
danışma konseyi
5
Genel
body weight
i.
vücut ağırlığı
6
Genel
mind and body
i.
akıl ve beden
7
Genel
ritual ablution of the whole body
i.
gusül
8
Genel
a large body of water
i.
derya
9
Genel
governing body
i.
yönetim kurulu
10
Genel
body temperature
i.
vücut sıcaklığı
11
Genel
live body
i.
yaşayan vücut
12
Genel
human body
i.
insan vücudu
13
Genel
body of rules
i.
kurallar bütünü
14
Genel
body code
i.
vücudun şifresi
15
Genel
tipping body
i.
damper
16
Genel
body of water
i.
su kaynağı
17
Genel
water body
i.
su bünyesi
18
Genel
celestial body
i.
gök cismi
19
Genel
psammoma body
i.
psammom cisimciği
20
Genel
black body
i.
kara gövde
21
Genel
body signals
i.
beden işaretleri
22
Genel
body search
i.
üst arama
23
Genel
heavenly body
i.
gök cismi
24
Genel
body wall
i.
vücut duvarı
25
Genel
social body
i.
kütle
26
Genel
adult female body
i.
erişkin kadın vücudu
27
Genel
body politic
i.
siyasi topluluk
28
Genel
car body
i.
otomobil karoseri
29
Genel
body fluids
i.
beden sıvıları
30
Genel
the body of current law
i.
mevzuat
31
Genel
body signals
i.
beden dili
32
Genel
ciliary body
i.
siliyer cisim
33
Genel
conformity assessment body
i.
uygunluk değerlendirme kuruluşu
34
Genel
body building
i.
vücut geliştirme
35
Genel
body politic
i.
devlet oluşturan halk kitlesi
36
Genel
vitreous body
i.
vitreus
37
Genel
adult body
i.
erişkin kişi
38
Genel
body politic
i.
organize olmuş toplum
39
Genel
body guard
i.
koruma
40
Genel
body clock
i.
bir bireyin belirli bir eylemi yapması için gereken süre
41
Genel
astral body
i.
ruh
42
Genel
many body effect
i.
çok kütleli etki
43
Genel
adult male body
i.
erişkin erkek vücudu
44
Genel
body of water
i.
su bünyesi
45
Genel
car body
i.
oto gövdesi
46
Genel
male body
i.
erkek vücudu
47
Genel
habit of body
i.
bünye
48
Genel
body of water
i.
cazibe
49
Genel
public body
i.
kamu kurumu
50
Genel
celestial body
i.
gökcismi
51
Genel
body bag
i.
ceset taşımaya özgü fermuarlı torba
52
Genel
body code
i.
vücut şifresi
53
Genel
body lotion
i.
vücut losyonu
54
Genel
human body
i.
insan bedeni
55
Genel
status of a body
i.
bir organın statüsü
56
Genel
body language
i.
beden işaretleri
57
Genel
habit of body
i.
yapı
58
Genel
human body in literature
i.
edebiyatta insan bedeni
59
Genel
body search
i.
arama tarama
60
Genel
body sociology
i.
beden sosyolojisi
61
Genel
body size
i.
vücut ölçüsü
62
Genel
dump body
i.
damper
63
Genel
liquid body substance
i.
vücut sıvısı
64
Genel
streamlined body
i.
aerodinamik karoser
65
Genel
body bag
i.
ceset torbası
66
Genel
man's body
i.
erkek vücudu
67
Genel
water body
i.
bölüm
68
Genel
body length
i.
vücut uzunluğu
69
Genel
car body firm
i.
otomobil karoser firması
70
Genel
the body
i.
nefis
71
Genel
body language
i.
beden dili
72
Genel
white body
i.
beyaz cisim
73
Genel
body build
i.
vücut yapısı
74
Genel
body servant
i.
uşak
75
Genel
public body
i.
devlet kuruluşu
76
Genel
administrative body
i.
yönetim kurulu
77
Genel
accreditation body
i.
akreditasyon kuruluşu
78
Genel
water body
i.
su kaynağı
79
Genel
a body of information
i.
bir miktar bilgi
80
Genel
body fluid
i.
suyuk
81
Genel
female body
i.
kadın vücudu
82
Genel
heavenly body
i.
gökcismi
83
Genel
water body
i.
su kütlesi
84
Genel
water body
i.
su birikintisi
85
Genel
constituent body
i.
seçmenler
86
Genel
ritual ablution of the whole body
i.
gusül abdesti
87
Genel
body suit
i.
giysi
88
Genel
body parts
i.
vücut bölümleri/kısımları
89
Genel
authorised body
i.
yetkilendirilmiş kurum
90
Genel
authorized body
i.
yetkilendirilmiş kurum
91
Genel
authorized body
i.
yetkili kurum
92
Genel
authorised body
i.
yetkili kurum
93
Genel
one's whole body
i.
bütün vücudu
94
Genel
vitreous body
i.
camsı cisim
95
Genel
outer body
i.
dış gövde
96
Genel
certifying body
i.
onaylayan kuruluş
97
Genel
dispenser body
i.
sabunluk gövdesi
98
Genel
managing body
i.
yönetim organı
99
Genel
body care
i.
vücut bakımı
100
Genel
local administration body
i.
mahalli idare bölümü
101
Genel
government body
i.
devlet organı
102
Genel
governmental body
i.
hükümet organı
103
Genel
authorised body
i.
yetkili organ
104
Genel
body search
i.
ceplerinin içine kadar yapılan arama
105
Genel
body burden
i.
vücut yükü
106
Genel
body activities
i.
vücut faaliyetleri
107
Genel
body structure
i.
vücut yapısı
108
Genel
body clock
i.
vücudun hareketleri ayarlayan doğal mekanizması
109
Genel
body waste
i.
vücut dışkısı
110
Genel
body-builder
i.
vücutçu
111
Genel
body-blow
i.
vücuda vurulan sert yumruk
112
Genel
body language
i.
lisan-i hal
113
Genel
body-building
i.
vücut geliştirme
114
Genel
body-building
i.
vücut şekillendirme
115
Genel
body signals
i.
lisan-i hal
116
Genel
body-blow
i.
ciddi yenilgi
117
Genel
full-length body shot
i.
boy fotoğrafı
118
Genel
whole-body exposure
i.
bütün vucut maruz kalması
119
Genel
human body temperature
i.
insan vücudu sıcaklığı
120
Genel
lean body weight
i.
yağsız vücut ağırlığı
121
Genel
aquatic body
i.
su gövde
122
Genel
body odor
i.
(pis) vücut kokusu
123
Genel
body odour
i.
(pis) vücut kokusu
124
Genel
body and belongings search
i.
üst ve eşya araması
125
Genel
deliberate injury to one's own body
i.
kendi kendini sakatlama
126
Genel
body mind harmony
i.
beden-zihin ahengi
127
Genel
body mind harmony
i.
vücut-kafa uyumu
128
Genel
body immunity
i.
vücut direnci
129
Genel
body resistance
i.
vücut direnci
130
Genel
body water
i.
vücut suyu
131
Genel
body lines
i.
vücut hatları
132
Genel
body temperature
i.
vücut ısısı
133
Genel
body search
i.
üst araması
134
Genel
body sizes
i.
vücut ölçüleri
135
Genel
body balance
i.
vücut dengesi
136
Genel
beheaded body
i.
kafası kesik ceset
137
Genel
inanimate body
i.
cansız beden
138
Genel
problem areas in the body
i.
vücuttaki sorunlu bölgeler
139
Genel
headless body
i.
kafası kesilmiş ceset
140
Genel
headless body
i.
başsız ceset
141
Genel
headless body
i.
kafası kesik ceset
142
Genel
body colour
i.
ten rengi
143
Genel
body suit
i.
sımsıkı elbise
144
Genel
upper body
i.
üst gövde
145
Genel
whole body
i.
bütün vücut
146
Genel
entire body
i.
tüm vücut
147
Genel
entire body
i.
bütün vücut
148
Genel
entire body
i.
vücudun tamamı
149
Genel
whole body
i.
vücudun tamamı
150
Genel
whole body
i.
vücudun bütünü
151
Genel
whole body
i.
tüm vücut
152
Genel
entire body
i.
vücudun bütünü
153
Genel
burning of dead body
i.
cesedin yakılması
154
Genel
burning a dead body
i.
cesedin yakılması
155
Genel
incineration of a dead body
i.
cesedin yakılması
156
Genel
body snatcher
i.
mezarlıktan ceset çalan kimse
157
Genel
body snatcher
i.
ceset hırsızı
158
Genel
body snatcher
i.
mezar hırsızı
159
Genel
body snatcher
i.
mezar soyguncusu
160
Genel
body cream
i.
vücut kremi
161
Genel
the body of christ
i.
mesih'in bedeni
162
Genel
the body of christ
i.
isa'nın bedeni
163
Genel
dead body
i.
cansız beden
164
Genel
part of the body
i.
vücudun kısmı/bölümü
165
Genel
right side of the body
i.
vücudun sağ kısmı/bölümü
166
Genel
left side of the body
i.
vücudun sol kısmı/bölümü
167
Genel
official body
i.
resmi kuruluş
168
Genel
body odour
i.
(kötü) vücut/beden kokusu
169
Genel
body odor
i.
kötü vücut kokusu
170
Genel
body odour
i.
kötü vücut kokusu
171
Genel
body odor
i.
(kötü) vücut/beden kokusu
172
Genel
body shop
i.
tamirhane
173
Genel
auto body shop
i.
araba tamirhanesi
174
Genel
introduction-body-conclusion paragraphs
i.
giriş-gelişme-sonuç paragrafları
175
Genel
luminous body
i.
parlayan nesne
176
Genel
body fat
i.
vücuttaki yağ
177
Genel
body shop
i.
kaportacı
178
Genel
body odor
i.
vücut kokusu
179
Genel
body maker
i.
karoser yapımcısı
180
Genel
body odour
i.
vücut kokusu
181
Genel
body builder
i.
karoser yapımcısı
182
Genel
mind-body medicine
i.
akıl vücut tıbbı
183
Genel
body scrub
i.
vücuttaki (vücut için) ölü deriyi kaldırma kremi
184
Genel
foreign body
i.
yabancı madde
185
Genel
body armor
i.
(savaşlarda giyilen) zırh
186
Genel
body armour
i.
(savaşlarda giyilen) zırh
187
Genel
body armor
i.
savaş zırhı
188
Genel
body armour
i.
savaş zırhı
189
Genel
body size
i.
vücut büyüklüğü
190
Genel
stainless steel body
i.
paslanmaz çelik gövde
191
Genel
well-built body
i.
kaslı/yapılı vücut
192
Genel
muscular body
i.
kaslı vücut
193
Genel
perfect body
i.
mükemmel vücut
194
Genel
moisture rich body lotion
i.
yüksek nemlendiricili vücut losyonu
195
Genel
moisture rich body lotion
i.
yoğun nemlendiricili vücut losyonu
196
Genel
body intelligence
i.
beden zekası
197
Genel
after body
i.
öncesi ve sonrası hali
198
Genel
body wash
i.
duş jeli
199
Genel
free body waxing
i.
ücretsiz ağda
200
Genel
our body
i.
vücudumuz
201
Genel
body of work
i.
bir kişinin eserlerinin bütünü
202
Genel
body of work
i.
bir kişinin çalışmalarının bütünü
203
Genel
body pillow
i.
hamile destek yastığı
204
Genel
body pillow
i.
destek yastığı
205
Genel
body pillow
i.
uyku destek yastığı
206
Genel
body parts of animals
i.
hayvanların bölümleri
207
Genel
body parts of animals
i.
hayvanların vücut bölümleri
208
Genel
body shape
i.
vücut biçimi/şekli
209
Genel
body art
i.
vücut sanatı
210
Genel
union of mind and body
i.
akıl ve beden birlikteliği
211
Genel
body emulsion
i.
vücut emülsiyonu
212
Genel
body health
i.
beden sağlığı
213
Genel
body health
i.
vücut sağlığı
214
Genel
health of the body
i.
beden sağlığı
215
Genel
health of the body
i.
vücut sağlığı
216
Genel
body aches
i.
vücut ağrıları
217
Genel
body care product
i.
vücut bakım ürünü
218
Genel
body scanner
i.
vücut tarayıcı
219
Genel
mortal body
i.
ölümlü beden
220
Genel
lifeless body
i.
cansız beden
221
Genel
microscope body
i.
mikroskop gövdesi
222
Genel
body firming
i.
vücut sıkılaştırma
223
Genel
body paragraph
i.
esas paragraf
224
Genel
sportive body
i.
sportif vücut
225
Genel
dead body bather
i.
gassal
226
Genel
hairy body
i.
tüylü vücut
227
Genel
hairy body
i.
kıllı vücut
228
Genel
body worn video camera
i.
giysiye takılı video
229
Genel
body worn video camera
i.
giysiye takılı video kamerası
230
Genel
body composition
i.
vücut yapısı
231
Genel
body building exercises
i.
vücut geliştirme egzersizleri
232
Genel
body positivity movement
i.
beden olumlama hareketi
233
Genel
parts of our body
i.
vücudumuzun bölümleri
234
Genel
body heat
i.
vücut ısısı
235
Genel
body heat
i.
vücut sıcaklığı
236
Genel
body shot
i.
boy fotoğrafı
237
Genel
full body shot
i.
boy fotoğrafı
238
Genel
administrative body
i.
idari birim
239
Genel
adult body
i.
yetişkin vücudu
240
Genel
adult female body
i.
kadın vücudu
241
Genel
adult male body
i.
erkek vücudu
242
Genel
adult body
i.
erişkin beden
243
Genel
body snatcher
i.
nebbaş
244
Genel
no body
i.
hiçbir ceset
245
Genel
no body
i.
hiçbir
246
Genel
no body
i.
hiçbir grup
247
Genel
any body
i.
herhangi bir grup
248
Genel
body dissatisfaction
i.
beden memnuniyetsizliği
249
Genel
body dissatisfaction
i.
beden hoşnutsuzluğu
250
Genel
estraterrestrial body
i.
dünya dışı cisim
251
Genel
material body
i.
insan bedeni
252
Genel
juvenile body
i.
genç insan vücudu
253
Genel
woman's body
i.
yetişkin kadın vücudu
254
Genel
body [obsolete]
i.
zıbın
255
Genel
body bunker
i.
kurşun geçirmez kalkan
256
Genel
body shield
i.
kurşun geçirmez kalkan
257
Genel
body cloth
i.
at örtüsü
258
Genel
body clothes
i.
vücut örtüsü
259
Genel
body clothes
i.
iç çamaşırı
260
Genel
body clothes
i.
at örtüsü
261
Genel
body coat
i.
frak
262
Genel
body covering
i.
vücut örtüsü
263
Genel
body modification
i.
vücut modifikasyonu
264
Genel
body of a map
i.
haritada çizgiler içinde yer alan bölüm
265
Genel
body of a chart
i.
grafikte çizgiler içinde yer alan bölüm
266
Genel
body piercing
i.
(takı amaçlı) vücut delme
267
Genel
body shirt
i.
(kadın giysisi) zıbın
268
Genel
body shirt
i.
vücuda yapışan gömlek
269
Genel
body shirt
i.
vücuda yapışan bluz
270
Genel
body stocking
i.
(kıyafet) badi
271
Genel
body substance
i.
vücut maddesi
272
Genel
body suit
i.
bale mayosu
273
Genel
body suit
i.
jimnastik mayosu
274
Genel
body swerve [scotland]
i.
(nahoş bir durumdan) kaçınma
275
Genel
body type
i.
vücut tipi
276
Genel
body warmer
i.
yelek
277
Genel
body wave
i.
düz veya hafif dalgalı kalıcı saç fönü
278
Genel
body wrap
i.
(bakım amaçlı) vücut sargılama
279
Genel
body wrap
i.
vücut sargılama malzemeleri
280
Genel
body-build
i.
insan vücudu yapısı
281
Genel
body-con
i.
vücuda yapışan kıyafet
282
Genel
body-mind
i.
bir bütün olarak insan
283
Genel
body shaper
i.
korse
284
Genel
negative body image
i.
olumsuz beden algısı
285
Genel
diurnal motion of a heavenly body
i.
gök cisminin günlük hareketi
286
Genel
physical body
i.
fiziksel vücut
287
Genel
physical body
i.
insan vücudu
288
Genel
body mist
i.
vücut spreyi
289
Genel
solid body substance
i.
vücudun katı bölümleri
290
Genel
solid body substance
i.
vücudun sert bölümleri
291
Genel
bodycam (body camera)
i.
giysiye takılı kamera
292
Genel
give a body to
f.
şekil vermek
293
Genel
claim the body
f.
cesede sahip çıkmak
294
Genel
body forth
f.
şekil vermek
295
Genel
body forth
f.
temsil etmek
296
Genel
strip the skin from (a body or carcass)
f.
deri yüzmek
297
Genel
jar every bone in somebody's body
f.
iliklerine kadar işlemek
298
Genel
break every bone in somebody's body
f.
birinin bütün kemiklerini kırmak
299
Genel
body-build
f.
vücut çalışmak
300
Genel
give ghusl to the dead body
f.
ölüye gusül abdesti aldırmak
301
Genel
get rid of body fat
f.
vücuttaki yağlardan kurtulmak
302
Genel
find the body/dead body
f.
cesedi bulmak
303
Genel
get rid of the body
f.
cesetten kurtulmak
304
Genel
burn a dead body
f.
ölü yakmak
305
Genel
burn a dead body
f.
ceset yakmak
306
Genel
find a dead body
f.
ceset bulmak
307
Genel
do a preliminary autopsy on the body
f.
cesede ön otopsi yapmak
308
Genel
do a preliminary autopsy on the body
f.
cesedin ön otopsisini yapmak
309
Genel
pull a body out of the water
f.
sudan ceset çıkarmak
310
Genel
be burned over 30 % of one’s body
f.
vücudunun %30'u yanmak
311
Genel
sign the death certificate without seeing the body
f.
ölüm belgesini cesedi görmeden imzalamak
312
Genel
find one's dead body
f.
birinin cesedini bulmak
313
Genel
one’s dead body (to be) found
f.
cesedi bulunmak
314
Genel
see a dead body
f.
bir ceset görmek
315
Genel
examine the body for evidence
f.
delil için ceset üzerinde araştırma yapmak
316
Genel
examine the body for evidence
f.
kanıt için bu cesedi incelemek
317
Genel
see someone in a body bag
f.
birini ceset torbasında görmek
318
Genel
find a woman's body
f.
bir kadın cesedi bulmak
319
Genel
give someone's body a thorough examination
f.
birini baştan aşağıya muayene etmek
320
Genel
remove from/out of the body
f.
vücuttan atmak
321
Genel
sweat something out of the body
f.
(ter yoluyla) vücuttan atmak
322
Genel
drive out of the body
f.
vücuttan atmak
323
Genel
eliminate from the body
f.
vücuttan atmak
324
Genel
give someone body waxing
f.
birine ağda yapmak
325
Genel
take over someone's body
f.
bedenini ele geçirmek
326
Genel
body (forth)
f.
hayali bir şeye vücut vermek
327
Genel
body (forth)
f.
temsil etmek
328
Genel
body (forth)
f.
sembolize etmek
329
Genel
body-search
f.
vücut araması yapmak
330
Genel
having a strong body
s.
yapılı
331
Genel
with a tipping body
s.
damperli
332
Genel
free from a corporeal body
s.
bedenden ayrılmış
333
Genel
body-con
s.
vücuda yapışan tarzda
334
Genel
mind-body
s.
kişinin bedensel sağlığı ve ruhsal durumu arasındaki karşılıklı ilişkiye ait
335
Genel
mind-body
s.
kişinin bedensel sağlığı ve ruhsal durumu arasındaki karşılıklı ilişkiyi içeren
336
Genel
mind-body
s.
kişinin bedensel sağlığı ve ruhsal durumu arasındaki karşılıklı ilişkiden kaynaklanan
337
Genel
out-of-body
s.
kendini dışarıdan algılamaya ait veya ilgili
338
Genel
in a body
zf.
yek vücut
339
Genel
in a body
zf.
birlikte birleşmiş
340
Genel
body and soul
zf.
bütün varlığıyla
341
Genel
in a body
zf.
birlikte
342
Genel
in a body
zf.
birleşik
343
Genel
in a body
zf.
birleşmiş
344
Genel
body and soul
zf.
canla başla
345
Genel
in a body
zf.
hep beraber
346
Genel
in a body
zf.
tek vücut olarak
347
Genel
in a body
zf.
hep birlikte
348
Genel
august body
ünl.
yüce/sayın kurul
349
Genel
bw (body weight)
kısalt.
vücut ağırlığı
Phrasals
350
Öbek Fiiller
body forth
f.
zihinsel olarak şekil vermek
351
Öbek Fiiller
poke (one) in (some body part)
f.
dürtmek
352
Öbek Fiiller
poke (one) in (some body part)
f.
(bir yerini) çıkarmak
353
Öbek Fiiller
poke (one) in (some body part)
f.
(birisini bir yerine) bir şey sokmak/bir şey batırmak
Phrases
354
İfadeler
growing body of evidence
i.
giderek artan kanıtlar
355
İfadeler
in body and mind
zf.
bedensel ve ruhsal olarak
356
İfadeler
the spirit is willing, but the body is weak
expr.
yapmak istiyorum ama hep sözde kalıyor
357
İfadeler
the spirit is willing, but one's body is weak
expr.
yapmak istiyorum ama hep sözde kalıyor
358
İfadeler
within the body of
expr.
bünyesinde
359
İfadeler
in our body
expr.
bünyemizde
360
İfadeler
a leading body of
expr.
önde gelen topluluk/kişiler
361
İfadeler
a growing body of
expr.
sayısı artan
362
İfadeler
in one body
expr.
topyekun
Proverb
363
Atasözü
diseases of the soul are more dangerous than those of the body
f.
ruh hastalıkları bedensel hastalıklardan daha tehlikelidir
364
Atasözü
diseases of the soul are more dangerous than those of the body
f.
ruhsal rahatsızlıklar bedensel rahatsızlıklardan daha acı vericidir
365
Atasözü
diseases of the soul are more dangerous than those of the body
f.
ruhsal rahatsızlıklar bedensel rahatsızlıklardan daha zordur
366
Atasözü
diseases of the soul are more dangerous than those of the body
f.
ruhsal acı bedensel acıdan daha zordur/tehlikelidir
367
Atasözü
a healthy mind in a healthy body
sağlam kafa sağlam vücutta bulunur
368
Atasözü
the spirit is willing, but the body is weak
istek var ama derman yok
369
Atasözü
the spirit is willing, but one's body is weak
istek var ama derman yok
Colloquial
370
Konuşma Dili
bo (body odor)
i.
vücut kokusu
371
Konuşma Dili
body count
i.
kişi sayısı
372
Konuşma Dili
body count
i.
bir etkinliğe katılan kişi sayısı
373
Konuşma Dili
body count
i.
zayiat
374
Konuşma Dili
body english
i.
beden ingilizcesi
375
Konuşma Dili
body english
i.
beden lisanı
376
Konuşma Dili
body english
i.
bir kişinin duyguların ifade eden beden hareketleri
377
Konuşma Dili
body shake
i.
silah ya da yasadışı maddeleri aramak için yapılan üst araması
378
Konuşma Dili
body shake
i.
beden çalkalama
379
Konuşma Dili
body shake
i.
beden sallama
380
Konuşma Dili
body shaming
i.
bedensel görünüşüyle dalga geçme/eleştirme/aşağılama
381
Konuşma Dili
body shaming
i.
kişinin bedeninden utanmasına neden olma
382
Konuşma Dili
dad body
i.
baba vücudu
383
Konuşma Dili
a sound mind in a sound body
i.
sağlam kafa sağlam vücutta bulunur
384
Konuşma Dili
body shopping
i.
maaşların düşük olduğu başka bir ülkeden iş gücü satın alma
385
Konuşma Dili
body shame
f.
bedensel görünüşüyle dalga geçmek/eleştirmek
386
Konuşma Dili
body shame
f.
kişinin bedeninden utanmasına neden olmak
387
Konuşma Dili
body-surf
f.
konser gibi bir kalabalıkta havada elden ele dolaşmak
388
Konuşma Dili
body posi
s.
beden pozitif
389
Konuşma Dili
body posi
s.
bedeni olumlayıcı
390
Konuşma Dili
body positive
s.
beden pozitif
391
Konuşma Dili
body positive
s.
bedeni olumlayıcı
392
Konuşma Dili
in a body
expr.
hep beraber
393
Konuşma Dili
in a body
expr.
hep birlikte
394
Konuşma Dili
being of sound mind and body
expr.
ruh ve beden sağlığı yerinde
395
Konuşma Dili
omdb (over my dead body)
expr.
cesedimi çiğnemen lazım
Idioms
396
Deyim
the body beautiful
i.
ideal beden/vücut güzelliği
397
Deyim
the body beautiful
i.
dış güzellik
398
Deyim
the body beautiful
i.
fiziksel güzellik
399
Deyim
the body beautiful
i.
ideal güzellik
400
Deyim
the body beautiful
i.
beden/vücut güzelliği
401
Deyim
the body beautiful
i.
ideal beden/vücut ölçüleri
402
Deyim
just enough to keep body and soul together
i.
bir lokma bir hırka
403
Deyim
a body blow
i.
ciddi/kötü bir darbe
404
Deyim
warm body
i.
herhangi biri
405
Deyim
body english
i.
hareket halindeki bir şeye müdahale etmek için kullanılan istemsiz/bilinçsiz beden hareketleri
406
Deyim
body English
i.
vücut dili
407
Deyim
body English
i.
vücut hareketleri
408
Deyim
beach body
i.
plaj fiziği
409
Deyim
beach body
i.
mayo giyildiğinde iyi duran fit vücut
410
Deyim
beach body
i.
formda vücut
411
Deyim
beach body
i.
bikini vücudu
412
Deyim
body shaming
i.
kilolarıyla dalga geçme
413
Deyim
body shaming
i.
kilolarından utandırma
414
Deyim
body shaming
i.
fiziksel görünüşüyle dalga geçme
415
Deyim
arrive (some place) in a body
f.
toplu halde/beraberce gelmek
416
Deyim
arrive (some place) in a body
f.
grup halinde varmak
417
Deyim
arrive (some place) in a body
f.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek
418
Deyim
move (one's) body
f.
dans etmek
419
Deyim
move (one's) body
f.
oynamak
420
Deyim
move (one's) body
f.
kımıldamak
421
Deyim
move (one's) body
f.
sallamak
422
Deyim
move (one's) body
f.
kıvırmak
423
Deyim
reach (some place) in a body
f.
grup halinde varmak
424
Deyim
reach (some place) in a body
f.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek
425
Deyim
reach (some place) in a body
f.
topluca varmak
426
Deyim
sell (one's) body
f.
(para karşılığında seks için) bedenini satmak
427
Deyim
take the body
f.
hokey gibi oyuncuların birbiriyle temas ettikleri oyunlarda fiziki darbeyle başa çıkmak ya da başa çıkmaya çalışmak
428
Deyim
take the body
f.
darbeyi savuşturmak
429
Deyim
take the body
f.
darbeden sıyrılmak
430
Deyim
take the body
f.
sert oynamak
431
Deyim
take the body
f.
kıran kırana bir oyun sergilemek
432
Deyim
travel in a body
f.
grup halinde gitmek
433
Deyim
travel in a body
f.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek
434
Deyim
travel in a body
f.
topluca gitmek
435
Deyim
not have a shy bone in one's body
f.
ar damarı çatlamak
436
Deyim
leave in a body
f.
bir bütün halinde ayrılmak
437
Deyim
go in a body
f.
bir bütün halinde gitmek
438
Deyim
keep body and soul together
f.
biraz güçlükle yaşamını sürdürmek
439
Deyim
not to have a bad bone in one's body
f.
çok iyi niyetli olmak
440
Deyim
keep body and soul together
f.
geçinmek
441
Deyim
keep body and soul together
f.
hayatta kalmak
442
Deyim
keep body and soul together
f.
kıt kanaat geçinmek
443
Deyim
keep body and soul together
f.
kıtakıt yaşamak
444
Deyim
leave in a body
f.
toplu halde ayrılmak
445
Deyim
go in a body
f.
toplu halde gitmek
446
Deyim
keep body and soul together
f.
yiyecek parası kazanmak
447
Deyim
put weight on some part of the body
f.
vücudun bir bölgesine (vücudun) ağırlığını vermek/o bölgenin üzerinde durmak
448
Deyim
keep body and soul together
f.
zorluklara göğüs germek
449
Deyim
body shame
f.
kilolarıyla dalga geçmek
450
Deyim
body shame
f.
kilolarından utandırmak
451
Deyim
body shame
f.
fiziksel görünüşüyle dalga geçmek
452
Deyim
come in a body
f.
tek vücut halinde bir yere gelmek/hareket etmek
453
Deyim
come in a body
f.
birlikte hareket etmek
454
Deyim
come in a body
f.
toplanıp grupça bir yere gelmek
455
Deyim
come in a body
f.
hep birlikte gelmek
456
Deyim
come in a body
f.
grup halinde gelmek/hareket etmek
457
Deyim
come in a body
f.
grupça gelmek/hareket etmek
458
Deyim
not have a (kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde bir özellikten) eser olmamak
459
Deyim
not have a (kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde bir özelliğin) zerresi olmamak
460
Deyim
not have a (kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde) en ufak (bir özellik) olmamak
461
Deyim
not have a (kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde bir özellik) hiç olmamak
462
Deyim
not have a (kind of) bone in (one's) body
f.
(birinin) kumaşında (bir özellik) olmamak
463
Deyim
not have a (some kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde bir özellikten) eser olmamak
464
Deyim
not have a (some kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde bir özelliğin) zerresi olmamak
465
Deyim
not have a (some kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde) en ufak (bir özellik) olmamak
466
Deyim
not have a (some kind of) bone in (one's) body
f.
(birinde bir özellik) hiç olmamak
467
Deyim
not have a (some kind of) bone in (one's) body
f.
(birinin) kumaşında (bir özellik) olmamak
468
Deyim
not have a...bone in your body
f.
içinde …'dan eser olmamak
469
Deyim
not have a...bone in your body
f.
içinde …'nın zerresi olmamak
470
Deyim
not have a...bone in your body
f.
içinde en ufak bir … olmamak
471
Deyim
not have a...bone in your body
f.
içinde hiç … olmamak
472
Deyim
not have a...bone in your body
f.
kumaşında … olmamak
473
Deyim
body-posi
s.
beden pozitif
474
Deyim
body-posi
s.
bedeni olumlayıcı
475
Deyim
body and soul
expr.
bütün kalbiyle
476
Deyim
in a body
expr.
bir bütün halinde
477
Deyim
body and soul
expr.
bütün benliğiyle
478
Deyim
body and soul
expr.
bütün varlığıyla
479
Deyim
over my dead body
expr.
cesedimi çiğneyerek
480
Deyim
enough to keep body and soul together
expr.
kıt kanaat
481
Deyim
body and soul
expr.
tüm benliğiyle
482
Deyim
in a body
expr.
tek vücut
483
Deyim
in a body
expr.
toplu halde
484
Deyim
body and soul
expr.
tüm varlığıyla
485
Deyim
in a body
expr.
yek vücut
486
Deyim
not have a type of bone in one's body
expr.
(bir kimseyi tanımlarken herhangi bir olumsuz durum için) hiç eser yok
487
Deyim
doesn't have a (certain kind of) bone in (one's) body
expr.
(birinin) damarlarında bir damla bile kötülük/kıskançlık bulunmaz
488
Deyim
my body is ready
expr.
her şeyimle hazırım
489
Deyim
my body is ready
expr.
tüm hücrelerimle hazırım
490
Deyim
my body is ready
expr.
hazır ve nazırım
491
Deyim
my body is ready
expr.
ben hazırım
492
Deyim
not a bone in your body
expr.
(birinde) …'dan eser yok
493
Deyim
not a bone in your body
expr.
(birinde) …'nın zerresi yok
494
Deyim
not a bone in your body
expr.
(birinde) en ufak bir … yok
495
Deyim
not a bone in your body
expr.
(birinde) hiç … yok
496
Deyim
not a bone in your body
expr.
(birinin) kumaşında … yok
Speaking
497
Konuşma
when you have a body like that everything fits you perfectly
expr.
böyle bir vücudun olduğunda her şey üzerine tam oturur
498
Konuşma
over my dead body
expr.
cesedimi çiğnemen lazım
499
Konuşma
over my dead body!
expr.
cesedimi çiğnersin!
500
Konuşma
one day my humble body
expr.
elbet bir gün benim naçiz vücudum
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of body
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy