çok ... - Türkçe İngilizce Sözlük

çok ...

"çok ..." teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
çok ... as ... as they come expr.
çok ... as ... as you please expr.

"çok ..." teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çok korkutmak terrify f.
The man terrified the little children.
Adam küçük çocukları çok korkuttu.

More Sentences
çok renkli multicolored s.
These multicolored socks are hand-knitted.
Bu çok renkli çoraplar el örgüsü.

More Sentences
çok pis filthy s.
Tom's filthy.
Tom çok pis.

More Sentences
çok renkli multicoloured s.
Thank you for your multicoloured contribution, President-in-Office.
Çok renkli katkınız için teşekkür ederim, Dönem Başkanı.

More Sentences
çok önemli crucial s.
Mr Martin's report has come at a crucial time in the fisheries sector.
Bay Martin'in raporu balıkçılık sektörü için çok önemli bir zamanda geldi.

More Sentences
çok fazla too much s.
I am not going to say too much about this.
Bu konuda çok fazla şey söylemeyeceğim.

More Sentences
en çok most s.
In our experience during our short presidency, that is what we had to spend most time on.
Kısa başkanlık dönemimizdeki deneyimlerimize göre, en çok zaman harcamamız gereken konu buydu.

More Sentences
çok komik very funny s.
That's not a very funny story.
O çok komik bir hikaye değil.

More Sentences
çok komik so funny s.
I don't think that's so funny.
Bence bu çok komik değil.

More Sentences
çok yönlü versatile s.
Meryl is a wonderfully versatile employee of ours.
Meryl fevkalade çok yönlü bir çalışanımız.

More Sentences
çok önemli vital s.
Fresh air within your climate is also very vital.
İkliminizdeki temiz hava da çok önemlidir.

More Sentences
çok kolay very easy s.
This is very easy because they are two very good reports written by two very good parliamentarians.
Bu çok kolay çünkü bunlar çok iyi iki parlamenter tarafından yazılmış çok iyi iki rapor.

More Sentences
çok kötü awful s.
Tom has been awful.
Tom çok kötüydü.

More Sentences
az çok more or less zf.
Until now, it has more or less been considered that we had two processes which did not necessarily converge.
Şimdiye kadar zorunlu olarak yakınsamayan iki sürecimiz olduğu az çok kabul ediliyordu.

More Sentences
çok az too little zf.
On the other hand, we can have too little.
Öte yandan, çok az şeye de sahip olabiliriz.

More Sentences
General
çok sayıda insan scores of people i.
The EU Member States are most definitely populated by scores of people who feel for Central and Eastern Europeans.
AB Üye Devletleri kesinlikle Orta ve Doğu Avrupalılar için üzülen çok sayıda insanla doludur.

More Sentences
en çok satılan best seller i.
Her new novel has become a best seller.
Yeni romanı en çok satanlar arasına girdi.

More Sentences
çok şey great deal i.
Secondly, the European Union has a great deal to gain from these negotiations.
İkinci olarak Avrupa Birliği'nin bu müzakerelerden kazanacağı çok şey vardır.

More Sentences
çok düşük ücret pittance i.
He works for a mere pittance.
Çok düşük ücretle çalışır.

More Sentences
çok dilli polyglot i.
My goal is to become a polyglot.
Amacım çok dilli olmak.

More Sentences
çok eski zaman time immemorial i.
Students have complained about homework assignments since time immemorial.
Öğrenciler çok eski zamanlardan beri ev ödevlerinden şikayet ederler.

More Sentences
çok sevinme joy i.
She's jumping with joy.
O çok seviniyor.

More Sentences
çok taraflı anlaşmalar multilateral agreements i.
Instead it should learn to interact with other priorities and other multilateral agreements.
Bunun yerine diğer öncelikler ve diğer çok taraflı anlaşmalarla etkileşim içinde olmayı öğrenmelidir.

More Sentences
çok eşlilik polygamy i.
The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.
Mormonlar çok eşliliği yasakladılar, ancak bazı taraftarları hala bunu uyguluyor.

More Sentences
çok uluslu şirketler multinational corporations i.
The multinational corporation lowered the price of several products.
Çok uluslu şirket birkaç ürünün fiyatını düşürdü.

More Sentences
çok şey much i.
Other research fields, too, promise much for health and need to be supported.
Diğer araştırma alanları da sağlık için çok şey vaat ediyor ve desteklenmeleri gerekiyor.

More Sentences
çok miktar large amount i.
The Swiss consume a large amount of beer.
İsviçre çok miktarda bira tüketiyor.

More Sentences
çok sayı scores i.
In a far-off desert or in the centre of Brussels, if the factory blows up, scores of workers will lose their lives.
Uzak bir çölde ya da Brüksel'in merkezinde fabrika havaya uçarsa çok sayıda işçi hayatını kaybedecektir.

More Sentences
çok kolay piece of cake i.
Finishing the job by Tuesday will be a piece of cake.
İşi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.

More Sentences
çok önemli big deal i.
It's no big deal.
O çok önemli değil.

More Sentences
çok para too much money i.
My wife spends too much money on herself.
Karım kendine çok para harcıyor.

More Sentences
çok değişen manzara kaleidoscope i.
The vibrant marketplace was a kaleidoscope of colours and sounds.
Hareketli pazar yeri, renklerin ve seslerin sürekli değiştiği bir manzara gibiydi.

More Sentences
çok sesli polyphony i.
We want unity rather than polyphony.
Biz çok seslilik yerine birlik istiyoruz.

More Sentences
en çok satanlar bestseller i.
It is said that the book is a bestseller in Britain.
Kitabın İngiltere'de en çok satanlar listesinde olduğu söyleniyor.

More Sentences
çok büyük farklılıklar significant differences i.
There is no significant difference.
Çok büyük farklılık yok.

More Sentences
çok zaman plenty of time i.
Plenty of time for you to meet another geriatric boy toy.
Kendine gönül eğlendirecek yaşlı bir adam bulman için daha çok zaman var.

More Sentences
çok para harcayan big spender i.
Japanese tourists abroad are big spenders.
Yurt dışındaki Japon turistler çok para harcarlar.

More Sentences
çok sevilen hit i.
Our showroom made a hit with young ladies.
Sergileme alanımız genç hanımlarca çok sevildi.

More Sentences
çok sayıda arkadaş many friends i.
Tom has many friends.
Tom'un çok sayıda arkadaşı var.

More Sentences
Common Usage
çok az iş/çalışma/emek lack of work i.
çok yönlülük versatility i.
çok gayret etmek strain f.
çok yakın (ilişki/kimse) intimate s.
çok komik too funny s.
çok derin ve dipsiz abyssal s.
çok büyük colossal s.
pek çok very much zf.
çok much zf.
çok many zf.
çok very zf.
General
çok ince uç needlepoint i.
çok zengin zillionaire i.
çok para getiren money maker i.
içine bu tür biber katılmış çok yumuşak bir peynir pimento cheese i.
çok sıcak bir yer furnace i.
çok değerli olma niteliği multivalence i.
çok kolay bir şey a piece of cake i.
çok küçük damla globule i.
nefsinin isteklerini kırarak çok sade bir hayat yaşayan kimse ascetic i.
çok sert efsanevi bir taş adamant i.
çok kolay şey cinch i.
çok ince deri parçası blype i.
çok az miktar driblet i.
sibirya'da çok geniş alana yayılan iğne yapraklı ağaçla kaplı bölge taiga i.
çok kötülük awfulness i.
çok etkileyici bir cevap (tartışmada) masterstroke i.
çok sesli şarkı glee i.
çok uzun veya sonsuz zaman eon i.
çok aşamalı kurutucular multistaged dryers i.
çok içki içme splice i.
başarı ihtimali az olup gerçekleşince kazancı çok olan bir iş a long shot i.
çok yönlülük versatility i.
çok miktar load i.
çok kötü olma atrociousness i.
çok yakın dost alter ego i.
hayat hakkında çok şey bilme sophistication i.
çok işlevli multi mission i.
çok büyük tamsayı large integer i.
çok büyük şey immensity i.
çok renklilik colorfulness i.
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo/pikap/hoparlör) high fidelity i.
çok bilgili polymath i.
çok az miktar pittance i.
çok yönlülük sophistication i.
az zamana çok iş sığdırma zorunluluğu time pressure i.
en küçük çok terimli least polynomial i.
çok müsrif kimse wastrel i.
çok taraflı anlaşma multilateral agreement i.
çok zayıf kimse scrag i.
çok miktar muckle i.
çok acı biber cayenne i.
çok ileri giden exceeder i.
çok az miktar atom i.
çok uzak a good way i.
çok renkli eser polychrome i.
çok kişiliklilik multiple personality i.
çok iş bekleyen patron a demanding boss i.
çok yüksek bina high rise building i.
çok güzel kız a peach of a girl i.
bolluk (çok olma) copiousness i.
çok eşli kimse polygamist i.
çok küçük miktar grain i.
çok miktar slew i.
dinine çok bağlı olan kimse devotee i.
sesi çok doğal bir şekilde verme high fidelity i.
çok heceli sözcük polysyllable i.
çok uzun zaman blue moon i.
çok miktarda kayıt voluminous records i.
çok uzun zaman eon i.
kayık arkasından çekilen çok çengelli olta trawl i.
en çok beğenilen favorite i.
çok para a great deal of money i.
çok miktar heap i.
çok bilmiş smart al·eck i.
çok nemli hava damp air i.
çok para getiren moneymaker i.
saat dilimlerini çok hızlı geçmekten kaynaklanan bedensel ritim bozukluğu jet lag i.
birden çok dil bilen kimse polyglot i.
çok kütleli etki many body effect i.
çok köpüklü bira weiss beer i.
iki veya daha çok şirketin birleşmesi merger i.
çok kısa bir mesafe step i.
çok yiyip içmekten sakınma abstemiousness i.
çok sade bir çeşit kadın elbisesi shift i.
çok erkekle evlilik polyandry i.
birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri spouse i.
çok tecrübeli man of the world i.
çok yetenekli kimse highflyer i.
en çok nefret edilen pet hate i.
çok yumuşak supersoft i.
çok tiz bir ses squeal i.
çok büyük çoğunluk vast majority i.
çok soru soran kimse questioner i.
evin bir yanında bulunan ve üç yanı camla çevrili çok güneşli oda solarium i.
çok olma abundance i.
en çok satılan kitap best seller i.
çok tatlılık oversweetness i.
çok eletronlu yapılar kuramı many electron theory i.
çok komik şey scream i.
çok geniş bir alan sweep i.
iki ya da daha çok uçağın uçma yeteneğinin birbiriyle kıyaslanması flyoff i.
en çok nefret edilen pet aversion i.
çok katlılık voluminousness i.
çok para kazanan big earner i.
çok büyük şey spanker i.
çok sayıda insan kaybına sebep olan yangın holocaust i.
yüne daha çok benzeyen woollier i.
alışılandan çok daha bol bumper i.
çok az para chickenfeed i.
çok fazla bellyful i.
çok miktar round figure i.
çok miktar considerable amount i.
çok uluslu şirketler transnational companies i.
ayinlere çok önem veren kimse ritualist i.
çok çocukluluk philoprogenitiveness i.
çok sevilen (kimse/şey) idol i.
çok aileli harap bina rookery i.
çok sevinme jubilation i.
çok önemli a matter of life and death i.
çok zeki kişi brainiac i.
insana çok sıkıntı çektiren iş ordeal i.
çok büyük ve kaba gemi hulk i.
çok süslü olma ornateness i.
çok sevinme exulting i.
kesirli çok etkenli deney tasarımı fractional factorial design i.
çok tecrübeli kimse (belirli bir konuda) veteran i.
aşırı çok renklilik overdiversification i.
çok sık kullanılan laf tag i.
belirli bir konuda çok tecrübeli kimse veteran i.
çok yönlü satıcı multivendor i.
çok uzakta ultima thule i.
çok dilli sözlükler polyglot dictionaries i.
çok tatlı olma oversweetness i.
çok konuşan yapper i.
çok ürünlü reklam multiproduct advertising i.
nefsinin isteklerini kırarak çok sade bir hayat yaşama asceticism i.
orijinaline çok benzeyen taklit slavish imitation i.
çok iş overwork i.
çok fazla endişelenen worrywart i.
çok kaynamış yumurta hard boiled egg i.
çok tanrılı dinler polytheistic religions i.
çok tavşan bulunan yer warren i.
çok leziz yiyecek ambrosia i.
çok para kazanan big income earner i.
devasa ve çok çirkin şey monstrosity i.
çok bilmiş smart alec i.
çok ufak parça fleck i.
çok kötü durum ruin i.
talebin çok yoğun olduğu dönemlerde kimi gemi ve feribot seferlerinde kullanılan bir kontrol doküman sailing ticket i.
bir şey yapmayı çok isteme the urge to i.
çok çeşitlilik smorgasbord i.
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ primrose evening oil i.
çok kanatlı uçak multiplane i.
çok sayıda scores i.
çok ufak peewee i.
bir konuya yönelik dersler ve çok yönlü eğitim one point lessons and swiss army instruction i.
çok kullanılan bir deyim byword i.
çok eşlilik polygyny i.
çok amaçlı sınıf multipurpose grade i.
iliği çok olan kemik marrowbone i.
çok iyi funkiness i.
çok tanrıcılık polytheism i.
televizyonun en çok izlendiği saatler prime time i.
eski roma'da çok büyük arazi latifundia i.
çok istenen şey prize i.
çok taraflı zarar collateral damage i.
çok usta kimse wizard i.
çok tutumlu scotch i.
çok hücreliler multicellulars i.
çok önemli kişi very important person i.
çok eşli adam polygynist i.
çok zengin tüccar merchant prince i.
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ evening primrose oil i.
çok küçük olma minuteness i.
suda veya çok nemli toprakta yetişen bitki hydrophytic plant i.
ayin ve törenleri çok önemseme ritualism i.
ile dolu (çok) abounding in i.
çok iyi şans best of luck i.
çok komik damned funny i.
çok katlı spektral çizgi multiplet i.
çok ucuz otel dosshouse i.
çok ince dal (kesilmiş) switch i.
çok zengin ve lüks hayat yaşayan nabob i.
çok katlı otoyol kavşağı spaghetti junction i.
çok yıldız multiple star i.
çok kötü olma beastliness i.
çok zeki kadın minerva i.
çok büyük sayı myriad i.
çok tanrılı din polytheistic religion i.
çok katlı yassı epitel stratified squamous epithelium i.
az çok sınırları belli olan toprak parçası region i.
çok büyük heykel colossus i.
suyun en çok yükseldiği nokta high water mark i.
çok dikkatlilik persnicketiness i.
çok kolay iş snap i.
çok ucuz otel flophouse i.
çok büyük boyutta integrasyon very large scale integration i.
çok rağbet gören şey rage i.
çok emin olma cocksureness i.
çok gürültülü ve kargaşalı bir yer bedlam i.
çok iyi bir iş a plum post i.
çok miktar mickle i.
çok uzun bir eteğin yerde sürünen kısmı train i.
çok sevilen şiirler favorite poems i.
çok bilmiş smart aleck i.
aktarmasız biletin fiyatını kırmak için çok sektörlü bir yolculuk için ayrı biletlerin basılması split ticketing i.
çok anlamlılık amphiboly i.
çok dikkatlilik meticulousness i.
çok kısa radyo dalgaları veren bir lamba magnetron i.
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı coach i.
çok içki içme boozing i.
çok geniş ve çeşitli bilgi erudition i.
çok büyük beden outsize i.
çok hafif vuruş tip i.
birden çok kişinin sorumluluğu joint tort feasors i.
büyük ve çok zehirli bir asya katıryılanı daboia i.
çok soğuk olma frostiness i.
çok içme swilling i.
çok iyi bir iş a plum job i.
çok katlı epitel stratified epithelium i.
çok memnun etme enrapturing i.
çok özel hava koşullarında güneş veya ay etrafında ışık çemberi halo i.
çok dil bilen kimse polyglot i.
çok kasvetli olma lugubriousness i.
çok basamaklı multiechelon i.
birden çok girişe olanak veren vize multiple entry visa i.
çok komik şey panic i.
çok tecrübeli kimse veteran i.
çok katlılık multiplicity i.
çok derin kanyon gulf i.
suyun yüzeyini ancak kıpırdatan çok hafif bir esinti cat's paw i.
çok küçük miktar fraction i.
çok büyük whacker i.
çok tanrıcılık polytheistic religions i.
çok ağır söyleyiş drawl i.
çok para serious coin i.
en çok sevilen favorite i.
birbirine çok bağlı topluluk phalanx i.
çok tiz ve anlık elektronik ses bleep i.
çok nazik ve ince bir dille yazan euphuist i.
çok büyük miktar profusion i.
çok ölçütlü karar verme multiple criteria decision making i.
kendi görünüşünü çok beğenme vanity i.
çok katlı decker i.
çok başlı yılan hydra i.
çok kocalılık polyandry i.
çok boyutlu dil multidimensional language i.
çok dayanıklı filmlerin ve kimi sentetik kumaşların yapımında kullanılan bileşiminde iki alkol drubu bulunan madde glycol i.
çok emek isteyen iş a demanding job i.
çok katlı molekül tutma multimolecular sorption i.
çok dağınık yer tip i.
çok eşli polygamist i.
çok güzel kız peach i.
çok ufak arpacıksoğanı pearl onion i.
neredeyse kontrolden çıkmak üzere ve çok yayılmış olan salgın hastalık pandemic i.
çok ufak bir delil a scrap of evidence i.
daha çok filipinler'de görülen küçük otobüs jeepney i.
çok küçük parça grain i.
çok ince ipek kumaş grenadine i.
çok soğuk olma durumu frostiness i.
çok öfkelenme seeing red i.
çok yorulma jading i.
çok pis ve düzensiz yer sty i.
çok eşle evlilik polygamy i.
çok ince mum taper i.
çok kolay şey doddle i.
çok büyük olma immensity i.
çok fena düşüş cropper i.
çok önemli a matter of life or death i.
çok kolay iş child's play i.
çok kalitesiz şey stinker i.
çok miktar slue i.
çok ince bir tür bürümcük gossamer i.
çok dikenli (çalı) thorn i.
az yoran ve çok kazandıran iş rocking chair job i.
çok zengin işadamı baron i.
çok pısırık kimse wimp i.
çok satılan kitap bestseller i.
çok selülozlu yiyecek roughage i.
çok resmi toplantılarda giyilen elbise full dress i.
her yöne birden çok yolun olduğu otoyol superhighway i.
çok istenilen şey prize i.
çok kesif yapılı dağ grubu massif i.
çok iyi alpha plus i.
çok dayanıklı bir seramikten yapılan tabak stoneware i.
çok ince kumaş zephyr i.
çok büyük sayı number of many figures i.
çok kısa süren şey snatch i.
çok para pots of money i.
çok dilde basılmış kitap polyglot i.
çok kötü olma ickiness i.
çok fazla içki içilen süre binge i.
çok dayanıklı bir seramik türü stoneware i.
çok ince olma etherealness i.
çok güzel kimse vision i.
çok büyük tanker gemi supertanker i.
çok yüksek ısı white heat i.
çok tehlikeli bölge no man's land i.
çok uzun süre aeon i.
tipik olarak kuzey amerika'nın batısında görülen toz gibi çok ince yağan kar champagne powder i.
çok ucuz şey snip i.
zamanı çok hassas dilimler halinde ölçen alet chronometer i.
çok düzeyli birleştirici multiplexer i.
çok taraflı görüşmeler multilateral talks i.
çok sıcak gün broiler i.
çok şiddetli arzu lust i.
çok ilişkili kayıtlar dosyası lattice file i.
çok az ücret pittance i.
akrobatların taktıkları çok uzun ayaklar stilt i.
çok miktar lot i.
çok güzel kız very beautiful girl i.
çok fazla surfeit i.
çok adresli kod multiple access code i.
çok tiz falseto şarkısı söyleyen kimse yodeller i.
çok ufak tatarcık olma punkiness i.
çok önemli durum key position i.
çok küçük bir miktar smidgin i.
çok soru sorma inquisitiveness i.
çok yıllık bitki perennial i.
çok yüksek ses stentorian i.
çok para big money i.
çok rağbet gören meslek crowded profession i.
çok okunan gazete popular newspaper i.
çok yanlılık multilateralism i.
çok farklı quite a change i.
çok çekişmeli seçim closely contested election i.
çok yüksek sıklık very high frequency i.
çok çalışan trimer i.
çok şey isteyen gracioso i.
çok zengin kişi nabob i.
en çok satan kitaplar bestseller i.
çok büyük farklılıklar great differences i.
çok güçlü bir yumruk haymaker i.
çok hızlı hareket eden blue streak i.
çok ince kuştüyü crinet i.
çok ince kuştüyü crinel i.
çok satan yayınlar best sellers i.
çok az fark a slight difference i.
çok az fark a minor difference i.
çok kolay simple job i.
çok kolay easy task i.
çok kolay slice of cake i.
çok kolay child's play i.
çok kolay bit of cake i.
çok çalışan kimse hard worker i.
çok amaçlı un all purpose flour i.
çok çocuklu aile parents with more than one kid i.
çok çocuklu aile family with more than one kid i.
üzerinde çok durma overemphasizing i.
üzerinde çok durma overemphasising i.
çok kez heaps of times i.
çok kereler plenty of times i.
çok kere heaps of times i.
çok gezen kişi rolling stone i.
çok kısa bir süre point in time i.
çok ince çatlak hair line i.
çok yabancı perfect stranger i.
çok yaşlı kimse methuselah i.
çok fazla miktarda hatful i.
çok katlı otopark parking garage i.
çok kaliteli/etkileyici kimse class act i.
çok işlevsellik multifunctionality i.
çok fonksiyonluluk multifunctionality i.
çok yakınlık close proximity i.
çok bilgisayar kullanan power user i.
çok iyi işitme acute hearing i.
en çok satılan (kitap vb) best seller i.
çok uzun bir süre blue moon i.
çok enerjik kimse demon i.
çok eşlilik sistemi polygamy i.
çok ince levha foil i.
çok ince levha folio i.
afrika'nın güneybatı kıyılarındaki çok güçlü kuzey-güney akıntısı agulhas current i.
çok maksatlı yapıştırıcı all-purpose glue i.
çok taraflılık many-sidedness i.
çok kısımlılık many-sidedness i.
çok yakından alınan fotoğraf close-up i.
üzerinde çok fazla düşünülmeden oluşturulmuş fikir ill-thought i.
çok bölümlülük many-sidedness i.
en çok güvenilen kimse right-hand man i.
çok disiplinli ve etkileşimli sektörler multi-discipline and cross sectors i.
çok küçük konut vest-pocket housing i.
üç veya daha çok taraf arasında yapılan anlaşma multi-lateral agreement i.
çok partililik multi-party system i.
çok taraflı anlaşma multi-lateral agreement i.
çok katlı otopark multi-storey car park i.
çok kazanç getiren iş money-spinner i.
çok elyaflılar anlaşması multi-fibre agreement i.
çok önemli olmayan ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gerekmeyen no-brainer i.
çok güzel ve rahat bir yer shangri-la i.
çok partili sistem multi-party system i.
çok tecrübeli biri war-horse i.
birbirinden çok farklı çeşitleri içeren mingle-mangle i.
birden çok tekne kısmı olan gemi multi-hull i.
çok çocuklu aile multi-child family i.
kökleri hristiyanlık öncesine dayanan yeni-pagan çok tanrılı dini inanış wicca i.
çok yumuşak extra mild i.
çok sevilen kimse idol i.
çok sevilen kimse şey idol i.
çok etkili iş adamı baron i.
çok yüksek düşünce bathos i.
çok önemli iş adamı baron i.
çok iyi şey beauty i.
çok karlı iş bonanza i.
en çok satılan kitap bestseller i.
çok büyük mutluluk bliss i.
çok iyi kişi beauty i.
çok pis yer cesspool i.
çok basit görev doddle i.
çam türüne çok yakın bir orman ağacı ladin i.
çok yönlü olma miscellaneousness i.
işi az parası çok görev sinecure i.
görevine çok bağlı kimse sharpy i.
o zamandan bu zamana çok şey değişti a lot of water has flowed beneath the bridge i.
çok katlı mağaza multi-storey shop i.
çalgısız söylenen çok sesli şarkı madrigal i.
çok gözlü boru manifold i.
çok küçük başlı çivi lost-head nail i.
çok yapraklı multifoil i.
çok küçük yaş tender age i.
çok genç yaş tender age i.
çok yetenekli kimse ace i.
çok yetenekli kimse wizard i.
çok yetenekli kimse maven i.
çok yetenekli kimse mavin i.
çok yetenekli kimse sensation i.
çok kiracılı ucuz apartman tenement i.
çok yetenekli kimse whiz i.
çok yetenekli kimse hotshot i.
çok yetenekli kimse champion i.
çok yetenekli kimse virtuoso i.
çok yetenekli kimse whizz i.
çok revaçta (zengin) olan ünlüler glitterati i.
çok önem verilen yer a mecca i.
çok karılılık polygamy i.
çok eşlilik plural marriage i.
çok katlı kapalı otopark multi story parking garage i.
çok uluslular multi-nationals i.
çok uluslu teknik imkanlar multinational technical means i.
isim çok kısa name is too short i.
çok az azalma slight reduction i.
çok düşük azalma slight reduction i.
çok az düşüş slight reduction i.
çok küçük farkla kazanılan zafer razor-thin victory i.
çok soğuk iklimler extremely cold climates i.
emzirici hayvanların çok yavrusu olduğu durumlarda tüm yavruların emzirilmesini mümkün kılmak üzere yavruları belirli bir sıraya göre meme uçlarına yerleştirme nurse sow i.
çok sosyal kimse social butterfly i.
çok dinli dünya multi-faith world i.
çok inançlı dünya multi-faith world i.
çok katlı sinema cineplex i.
en çok konuşulan beşinci dil fifth mostly spoken language i.
en çok sorulan soru the most asked question i.
çok satan yazar best-selling author i.
çok satan yazar best-selling writer i.
çok fazla nefret so much hate i.
çok az yağlı diet very low-fat diet i.
çok çengelli yapay yem plug i.
en çok satarlık bestsellerdom i.
en çok satar olma bestsellerdom i.
çok kuşaklı aile multi-generational family i.