ayakkabı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ayakkabı



"ayakkabı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ayakkabı shoe i.
ayakkabı footwear i.
General
ayakkabı chaussure i.
ayakkabı shoe i.
Colloquial
ayakkabı ends i.
ayakkabı clog [uk] i.
Computer
ayakkabı footwear i.
Gastronomy
ayakkabı shoe i.
Slang
ayakkabı crocs i.
ayakkabı kicks i.
ayakkabı earth pads i.
ayakkabı kick i.

"ayakkabı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ayakkabı boyası shoe polish i.
topuk astarı (ayakkabı) heel liner i.
tabanlık (ayakkabı vb) insock i.
bir çift ayakkabı a pair of shoes i.
çelik burunlu ayakkabı steel toe shoes i.
lastik ayakkabı rubbers i.
ayakkabı tabanı tread i.
ayakkabı tamircisi cobbler i.
ayakkabı kulağı tag i.
ayakkabı iç taban kaplaması insole lovering i.
ayakkabı bağı bootlace i.
gündelik ayakkabı casual shoe i.
deri ayakkabı leather shoes i.
ayakkabı numarası shoe size i.
bez spor ayakkabı canvas trainer i.
pençe ayakkabı cleat i.
kramponlu ayakkabı spikes i.
ayakkabı bağı shoe string i.
ayakkabı tamircisi shoe repairer i.
tahta ayakkabı clog i.
ayakkabı kalıbı last i.
ayakkabı satıcısı shoe seller i.
bot (ayakkabı) boot i.
ayakkabı yüzü upper i.
kişinin kara batmadan yürümesini sağlayan bir ayakkabı veya ayakkabıya iliştirilen bir düzenek snowshoe i.
ayakkabı bağı shoelace i.
bağ (ayakkabı için) lace i.
topuklu ayakkabı court shoe i.
ayakkabı kalıbı boottree i.
tamir etmek ayakkabı cobble i.
ayakkabı boyacısı bootblack i.
otel ayakkabı boyacısı boots i.
pençe (ayakkabı) sole i.
burnu açık ayakkabı peep toe i.
ayakkabı çekeceği shoehorn i.
numara (ayakkabı için) size i.
ayakkabı tabanları ve topukları soles and heels i.
ayakkabı boyama shoeshine i.
dolgu topuklu ayakkabı wedge i.
boya (ayakkabı) polish i.
ayakkabı astarı insole i.
ayakkabı yapan kimse shoemaker i.
kaba ayakkabı brogue i.
ayakkabı kayışı latchet i.
ayakkabı pençesi kalın clump i.
bağcıklı ayakkabı lace up i.
ayakkabı bağı latchet i.
ayakkabı boyacısı shoeshine boy i.
ayakkabı bağları shoe laces i.
ayakkabı açma makinası boot stretcher i.
arkasız makosen ayakkabı backless loafer i.
ayakkabı pençesi shoe sole i.
ayakkabı dükkanı shoe store i.
yama (ayakkabı) vamp i.
ayakkabı tabanının en dış bölümü outer sole i.
ayakkabı dili flap i.
ayakkabı endüstrisi shoe industry i.
kauçuk ayakkabı gumshoe i.
ayakkabı keçesi sock i.
pençe (ayakkabı) tap i.
ayakkabı dükkanı shoe shop i.
ayakkabı bağı shoestring i.
ayakkabı kalıbı stretcher i.
ayakkabı kalıbı shoetree i.
ayakkabı tabanı footbed i.
bez ayakkabı espadrille i.
ayakkabı dükkanı shoeshop i.
makosen ayakkabı loafer i.
ayakkabı giydirme shoeing i.
ayakkabı kutusu shoebox i.
ayakkabı yapımı ya da tamiri shoemaking i.
ayakkabı ucu derisi toecap i.
siyah ayakkabı boyası blacking i.
ayakkabı cilası shoe shine i.
topuksuz ayakkabı flats i.
ayakkabı endüstrisi footwear industry i.
kısa topuklu ayakkabı low-heeled shoes i.
lastik ayakkabı rubber shoes i.
ayakkabı burnu shoe toe i.
ayakkabı burnu toe of a shoe i.
ayakkabı yüzü uppers i.
ayakkabı tamirciliği shoemaking i.
ayakkabı tamirciliği sektörü shoemaking sector i.
atkılı ayakkabı ankle shoes i.
ayakkabı atkısı ankle strap i.
kalın ve dayanıklı ayakkabı brogue i.
çelik destekli ayakkabı steel-toe boots i.
bir tür ayakkabı top-siders i.
ayakkabı tabanının en dış bölümü outer-sole i.
bez spor ayakkabı plimsoll i.
ayakkabı boyası polish i.
lastik tabanlı bez ayakkabı plimsoll i.
ayakkabı ökçesi heel i.
yüksek topuklu ayakkabı high heels i.
ayakkabı keçesi inner sole i.
su geçirmez ayakkabı waterproof shoe i.
dolgu topuk ayakkabı wedgie i.
ayakkabı boyacısı shoeshiner i.
ayakkabı boyacısı shoe shine boy i.
ayakkabı tamir dükkanı shoe repair shop i.
ayakkabı tamircisi shoe repair shop i.
ayakkabı tamir atölyesi shoe repair shop i.
bir fransız ayakkabı markası airness i.
ayakkabı tutkunu sneaker head i.
ayakkabı koleksiyoncusu sneaker head i.
ayakkabı koleksiyoncusu sneakerhead i.
ayakkabı tutkunu sneakerhead i.
binlerce çift ayakkabı thousands of pairs of shoes i.
ayakkabı çekeceği shoespoon i.
ayakkabı bağcığı shoe lace i.
ayakkabı bağcığı shoe string i.
ayakkabı bağcığı shoestring i.
ayakkabı bağcığı shoelace i.
ayakkabı dili tongue i.
ayakkabı tabanı sole i.
ayakkabı geçireği galosh i.
ayakkabı ölçüsü shoe size i.
ayakkabı rafı shoe rack i.
yazlık ayakkabı summer shoes i.
ayakkabı ev shoe house i.
bileksiz ayakkabı a low-cut shoe i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı clodhopper i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı wingtips i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı brogue i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı brogan i.
ayakkabı tamircisi shoe mender i.
yarı saydam plastik ayakkabı jelly shoes i.
plastik şeffaf ayakkabı jelly shoes i.
bir çift ağır/büyük ayakkabı a pair of heavy shoes i.
boğazlı spor ayakkabı high top sneakers i.
yumuşak tabanlı ayakkabı shoe with soft sole i.
ayakkabı bağcıkları shoe-strings i.
ayakkabı bağcıkları shoelaces i.
ayakkabı bağcıkları shoe laces i.
ayakkabı kılıfı shoe cover i.
bir çift yeni ayakkabı a pair of new shoes i.
ayakkabı tokası shoe buckle i.
bez ayakkabı cloth shoes i.
ayakkabı çekeceği shoe horn i.
apartman topuk ayakkabı chopines i.
apartman topuk ayakkabı platforms i.
apartman topuk ayakkabı chopine i.
ayakkabı tabanlığı arch support i.
tabanlık (ayakkabı vb) arch support i.
ayakkabı boyası blacking i.
(ayakkabı vb) yıkama küveti slop sink i.
(ayakkabı vb) yıkama evyesi slop sink i.
ayakkabı boyacısı boot polisher i.
ayakkabı izi shoe print i.
düz ayakkabı flat shoes i.
püsküllü makosen ayakkabı tassel loafer i.
ayakkabı kutusu shoe box. i.
ayakkabı modelleri shoe models i.
yüksek topuklu ayakkabı high-heel shoes i.
ayakkabı dolabı shoe cabinet i.
ayakkabı tasarımcı shoe designer i.
ayakkabı alışverişi shoe shopping i.
ayakkabı alışverişi shopping for shoes i.
dolgu topuk ayakkabı wedgie i.
mokasen ayakkabı loafer i.
ayakkabı tabanlığı insole i.
tabanlık (ayakkabı) insole i.
ayakkabı içi astarı shoe lining i.
eldiven ve ayakkabı yapımına uygun yumuşak koyun derisi cabretta i.
ayakkabı ucundaki metal parça tab i.
ayakkabı demiri tap i.
baş parmak için ayrı bir bölüme sahip ve tabanı dayanıklı bir çeşit ayakkabı tabis i.
gündelik ayakkabı/giysi casual i.
kitap cildi, futbol topu, ayakkabı vb. bağlayan işçi lacer i.
giysi, şemsiye veya eski ayakkabı tamircisi translator [brit] i.
ayakkabı şekillendirmekte kullanılan ahşap kalıp tree i.
giysi, şemsiye veya eski ayakkabı tamircisi translater [brit] i.
platformlu ayakkabı elevator shoe i.
iç platformlu ayakkabı elevator shoe i.
önden bağcıklı bir bot veya ayakkabı bal i.
ayakkabı form kalıbı filler i.
ayakkabı tamircisi jackman i.
deri kayışlı ayakkabı sabot i.
ayakkabı yüzünü oluşturan deri upper leather i.
ayakkabı yüzü olmaya uygun deri upper leather i.
üst kısmında püsküllü dili olan ayakkabı kiltie i.
püsküllü ayakkabı dili kiltie i.
(ayakkabı) taban köselesi lift i.
eskimiş ayakkabı bauchle [scotland] i.
eskiden ayakkabı ustalarının üzerinde deri dövmek için kucaklarına koydukları bir taş lapstone i.
yüzlük ayakkabı derisini ayakkabı maketine koyarak esneten işçi laster i.
yüzlük ayakkabı derisini ayakkabı maketinin üzerinde esnetmeye yarayan bir alet laster i.
ayakkabı tamircisi vamper i.
genellikle beyaz renkli olup tarak kısmında zıt renkten deri bir şerit bulunan gündelik bir ayakkabı saddle shoe i.
tahta ayakkabı wooden shoe i.
siyah ayakkabı boyası bleck [scotland] i.
ayakkabı kayışı halter i.
ayakkabı kayışı halter strap i.
üzerinde delikler bulunan bir ayakkabı çeşidi wing tip i.
üzerinde delikler bulunan bir ayakkabı çeşidi wingtip i.
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar wing tip i.
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar wingtip i.
kalın tabanlı ve ağır bir ayakkabı work shoe i.
ayakkabı pençesini rötuşu için kullanılan cila ve kaplama karışımı fake i.
geyik derisi ayakkabı buck i.
(otelde) ayakkabı parlatıcısı boot boy i.
ayakkabı yapımı bootmaking i.
ağır ayakkabı brogan shoe i.
dize kadar uzanan bir tür deri ayakkabı brogan shoe i.
eskiden irlanda ve iskoçya'da giyilen deri bir ayakkabı brogue shoe i.
ağır bir tür ayakkabı brogue shoe i.
kalın bir oxford ayakkabı brogue shoe i.
geyik derisi ayakkabı bucks i.
geyik derisi ayakkabı buckskins i.
makosen benzeri dikişi olan ayakkabı moc i.
makosen benzeri dikişi olan ayakkabı mocassin i.
makosen benzeri dikişi olan bir ayakkabı moccasin i.
ayağın ayakkabı aşınmasına maruz kalan kısımlarına uygulanan arkası yapışkanlı keçe moleskin i.
iki tarafı ve bir sayası olup ayağa bağcıkla tutturulan alçak bir ayakkabı monk shoe i.
yanlarında elastik kumaşlar olan bilek hizasında ayakkabı gaiter i.
özellikle yağmurlu havalarda ayakkabı üstüne giyilen bir tür galoş galoche i.
yağmurlu havalarda ayakkabı üstüne giyilen bir tür galoş galoshe i.
ayakkabı tabanının hemen üzerine yağmur veya çamurdan koruma amaçlı eklenen parça mudguard i.
ayakkabı tabanının hemen üzerine süs amaçlı eklenen materyal mudguard i.
büyük ve hantal ayakkabı mudscow i.
sağ ayağa giyilen ayakkabı right i.
süslü bağcıkları olan bileksiz ayakkabı gillie i.
bağcıkları halkadan geçirilmek yerine ayak bileğine dolanan ayakkabı gillie i.
18. yüzyılda popüler olan, sandalete benzeyen topuklu bir ayakkabı chopin i.
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemleri için ayakkabı tabanlarını yumuşatan kimse dampener i.
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemlerini kolaylaştırmak için ayakkabı tabanlarını yumuşatan kimse muller i.
açık bağcıklı ayakkabı stili derby [uk] i.
blucher ayakkabı derby [uk] i.
bağcıkları ayak bileğine dolanan bir tür ayakkabı ghillie i.
dolgu topuk ayakkabı grundy i.
kauçuk tabanlı spor ayakkabı gumshoe i.
ayağın ayakkabıya rahatça oturması için ayakkabı sayasına yerleştirilen elastik parça gusset i.
yüksek ökçeli ayakkabı heel i.
ayakkabı tamircisi heel bar i.
ayakkabı tamir tezgahı heel bar i.
ayakkabı tamircisi heelbar i.
ayakkabı tamir tezgahı heelbar i.
ayakkabı topuğundaki metal plaka heelplate i.
topuklu ayakkabı heels i.
topuğunda içeri katlanabilir tekerleklerin bulunduğu bir ayakkabı markası heelys® i.
ayakkabı yüzünü oluşturan deri overleather [obsolete] i.
ham deriden yapılan ayakkabı rivlin i.
işlenmemiş deriden yapılan ayakkabı rullion [scotland] i.
oxford ayakkabı oxford i.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxford i.
oxford ayakkabı oxford tie i.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxford tie i.
oxford ayakkabı oxfords i.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxfords i.
d'orsay topuklu ayakkabı d'orsay i.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay i.
d'orsay topuklu ayakkabı d'orsay pump i.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay pump i.
özellikle yağmurlu havalarda ayakkabı üstüne giyilen bir tür galoş goloe-shoe i.
aşınmayı azaltmak için ayakkabı topuğuna yerleştirilen at nalı şeklinde demir borucuk circlet i.
ayakkabı sayası parçalarını birleştiren dikiş makinesi operatörü closer i.
dış kısmı alacalı parçalardan oluşan oxford ayakkabı clouted brogues i.
sayası çiviyle sabitlenmiş oxford ayakkabı clouted brogues i.
ağır ayakkabı clumper i.
ayakkabı tamirciliği cobblery i.
ayakları yalnızca ayak ucundan ve topuktan saran alçak topuklu bir ayakkabı court i.
sığır derisi ayakkabı cowhide i.
ayakkabı tamircisi cozier [obsolete] i.
eskiden avrupa'da giyilen, ucu uzun bir bot veya ayakkabı cracowes i.
ayakkabı yapımında kullanılan ahşap parçası cramp i.
kalın tabanlı bağcıklı bir ayakkabı türü polish i.
ayakkabı pençe lastiği cleat i.
ayakkabı pençe metali cleat i.
tedavi edici ayakkabı üretme sanatı pedorthics i.
tahta çivilerle ayakkabı birleştirici pegger i.
loafer ayakkabı penny loafer i.
önüne madeni para veya aksesuar yerleştirilebilen bağcıksız bir ayakkabı türü penny loafer i.
platform topuklu ayakkabı platform shoe i.
poulaine ayakkabı poulaine i.
orta çağ döneminde fransa'da giyilen bir ayakkabı poulaine i.
yumuşak deriden yapılmış ayakkabı pabouche [uk] i.
kum zeminde giyilen ayakkabı sandshoe i.
yüzü kanvas kumaştan yapılmış hafif bir ayakkabı sandshoe [uk] i.
ayakkabı üzerindeki küçük bölümler findings i.
(deri hariç) ayakkabı yapımında kullanılan küçük malzemeler findings i.
ayakkabı yüzlerini gererek şekil veren ayakkabı ustası puller i.
ayakkabı tabanına takılan tekerlekli metal aksam roller-skate i.
alp tırmanışçılarının giydiği ayakkabı scarpetto i.
ayakkabı tabanının topuğun yerleştiği bölümü seat i.
ayakkabı cilalama shine i.
eskiden çin'de para olarak kullanılan ayakkabı biçimli gümüş veya altın külçe shoe i.
ayakkabı kutusu shoe box i.
genellikle siyah, yuvarlak ve parlak olan ayakkabı düğmesi shoe buttons i.
ayakkabı kalıbı shoe last i.
ayakkabı çekeceği shoe lift i.
ayakkabı tamiri shoe repairing i.
ayakkabı tamiri shoe repairs i.
ayakkabı kutusunu andıran şey shoebox i.
ayakkabı parlatma fırçası shoebrush i.
ayakkabı dolusu miktar shoeful i.
ayakkabı dükkanı shoe-shop i.
ayakkabı mağazası shoe-shop i.
bileği kapatan şık bir ayakkabı türü shootie i.
(tekerlek veya ayakkabı tabanı) diş sipe [us] i.
düz tabanlı ayakkabı slide i.
arkası bantlı ayakkabı slingback i.
arkası bantlı ayakkabı sling-back i.
arkası bantlı topuklu ayakkabı slingbacks i.
bağcıksız ayakkabı slip-on i.
oxford ayakkabı slipper [obsolete] i.
bağcıklı klasik bir ayakkabı modeli slipper [obsolete] i.
ceza olarak popoya ayakkabı ile vurma slipper i.
ince ayakkabı tabanı slipsole i.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slipsole i.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slip tap i.
ayakkabı tamircisi snob [dialect] [uk] i.
ayakkabı tamircisi çırağı snob [dialect] [uk] i.
(özellikle 16 ve 17. yüzyıllarda kostüm veya kıyafetlerin bağlanması için kullanılan) ayakkabı bağcığına benzer bağcık point i.
ayakkabı tabanı soal i.
sivri topuklu ayakkabı spike i.
sivri topuklu ayakkabı spike heel i.
ayakkabı çivileme makinesi sprigger i.
yaylı ayakkabı spring i.
yaylı tabanlı ayakkabı spring i.
(ayakkabı) ön yüzün kesilmesi sonucu topuk bölümünde gerilme spring i.
dolgu topuk yapan ayakkabı işçisi springer i.
bilekte biten deri bir ayakkabı modeli stoga i.
bilekte biten deri bir ayakkabı modeli stogie i.
bilekte biten deri bir ayakkabı modeli stogy i.
kemer kapatmalı ayakkabı strap i.
cırtcırtlı ayakkabı strap i.
bağcıklı ayakkabı strap i.
tokalı ayakkabı strap i.
kemer kapatmalı ayakkabı strap shoe i.
cırtcırtlı ayakkabı strap shoe i.
bağcıklı ayakkabı strap shoe i.
tokalı ayakkabı strap shoe i.
düz ayakkabı pump i.
ağır deri ayakkabı (erkek) brogue i.
pençelemek (ayakkabı) resole f.
ayakkabı giydirmek shoe f.
bağlamak (ayakkabı) lace up f.
ayakkabı giymek put on one's shoes f.
ayakkabı boyamak shine shoes f.
vurmak (ayakkabı) pinch f.
pençe vurmak (ayakkabı) tap f.
vurmak (ayakkabı) chafe f.
ayakkabı vurmak chafe one's foot f.
ayakkabı tamir etmek cobble f.
burun takmak (çorap/ayakkabı vb'ne) toe f.
boyamak (ayakkabı) polish f.
bağcıklarını açmak (ayakkabı) unlace f.
ayakkabı ayağını vurmak (one's shoes) press against one's feet f.
ayakkabı ayağını vurmak (one's shoes) pinch one's feet f.
ayakkabı çıkarmak take off shoes f.
ayakkabı denemek test a shoe f.
ayakkabı denemek try a shoe f.
ayakkabı denemek try on f.
ayakkabı almak buy a pair of shoes f.
ayakkabı almak buy shoes f.
ayakkabı bağlamak do up shoelace f.
ayakkabı bağlamak tie shoelace f.
ayakkabı tamir etmek repair shoes f.
bir çift ayakkabı almak buy a pair of shoes f.
bir çift ayakkabı satın almak buy a pair of shoes f.
(ayakkabı vb) boyamak do the polishing f.
ayakkabı yapmak make shoes f.
boyamak (ayakkabı) affile f.
ayakkabı değiştirmek change feet f.
ayakkabı bağlarını yeniden geçirmek relace f.
(ayakkabı, giysi) onararak, yenileyerek veya eski malzemelerden üreterek dönüştürmek translate [brit] f.
(ayakkabı, bot) topuğuna bir parça deri eklemek heeltap f.
(ayakkabı pençesi) şekillendirmek round f.
(ayakkabı pençesi) uygun şekilde kesmek round f.
(ayakkabı, bot) yeni bir topuk yerleştirmek reheel f.
(ayakkabı sayasının) parçalarını birbirine dikmek close f.
(ayakkabı, kıyafet) çıkarmak douse f.
kauçuk ayakkabı şeridiyle sabitlemek sandal f.
ayakkabı klipsiyle bağlamak sandal f.
ayakkabı giydirmek shod f.
ayakkabı ile korumak shoe f.
ayakkabı işlevi görecek bir şeyle korumak shoe f.
(ayakkabı imalat kabının parmak bölümünü) yükseltmek spring f.
(ayakkabı vb.) vurmak rub f.
burunsuz ayakkabı toeless s.
sağlam ayakkabı değil untrustworthy s.
sağlam ayakkabı olmayan unreliable s.
ayakkabı giymiş shodden s.
ayakkabı giymiş shoed s.
pençe yapılmış (ayakkabı) resoled s.
sivri burunlu (ayakkabı) pointy-toed s.
(ayak, ayakkabı) kuru dryshod s.
(ayak, ayakkabı) kuru dry-shod s.
ağaç kalıpta şekillendirilmiş (ayakkabı) treed s.
ayakkabı giymeyen unshoed s.
ayakkabı boyacılarıyla ilgili blackguard [obsolete] s.
yüksek topuklu ayakkabı giyen high-heeled s.
nispeten uzun sayası olan (ayakkabı) high-topped s.
(ayakkabı) bileksiz low-cut s.
(ayakkabı) bileği açıkta bırakan low-cut s.
(ayakkabı) düşük bilekli low-cut s.
kabaralı ayakkabı giymiş hobnailed s.
(ayakkabı) burnu açık peeptoe [dated] s.
(ayakkabı) parmak ucu açık peeptoe [dated] s.
bol ayakkabı giyen slipshod s.
stiletto ayakkabı giyen stilettoed s.
düz (ayakkabı) flat s.
(ayakkabı) giymiş shod s.
ayakkabı üzerinde overshoe zf.
ayakkabı üzerinden overshoe zf.
ayakkabı üzerinde overshoes zf.
ayakkabı üzerinden overshoes zf.
Phrases
ayakkabı ile with your shoes on expr.
Colloquial
sağlam ayakkabı olmayan kişi a nasty piece (or bit) of work i.
büyük numaralı ayakkabı boat i.
kocaman ayakkabı gunboat i.
kocaman ayakkabı gunboats i.
bot gibi ayakkabı high-button shoes i.
önden bağlamalı uzun konçlu ayakkabı high-button shoes i.
nostaljik ayakkabı high-button shoes i.
kaba/hantal ayakkabı/bot clodhopper i.
palet gibi ayak/ayakkabı battleship i.
çocuk ölüsü gibi ayak/ayakkabı battleship i.
koca ayak/ayakkabı battleship i.
palet gibi ayak/ayakkabı gunboats i.
çocuk ölüsü gibi ayak/ayakkabı gunboats i.
koca ayak/ayakkabı gunboats i.
palet gibi ayak/ayakkabı battleships i.
çocuk ölüsü gibi ayak/ayakkabı battleships i.
koca ayak/ayakkabı battleships i.
(ayakkabı boyası gibi katkı maddeleriyle karıştırılan) metil alkol içeren içkiler white lady [australia] i.
sağlam pabuç/ayakkabı champ i.
spor ayakkabı tackie i.
kauçuk tabanlı bez ayakkabı tackie i.
kağıt ayakkabı parçası modeli yapan işçi iron man i.
ayakkabı fabrikası formeni clicker i.
sağlam ayakkabı değil full of it s.
sağlam ayakkabı değil a bad lot expr.
Idioms
sağlam ayakkabı değil bad lot i.
sağlam ayakkabı olmamak be as slippery as an eel f.
(ayakkabı) topuğu aşınmış down at heel s.
(ayakkabı) topuğu erimiş down at heel s.
(ayakkabı) topuğu aşınmış down at the heel s.
(ayakkabı) topuğu erimiş down at the heel s.
(ayakkabı) topuğu aşınmış down at the heels s.
(ayakkabı) topuğu erimiş down at the heels s.
Speaking
ayakkabı uydu the shoe fits i.
ayakkabı numaran kaç? what shoe size are you? expr.
ayakkabı numaran kaç? what shoe size do you wear? expr.
ayakkabı mağazası nerede? where is the shoe store? expr.
ayakkabı konusunda çok zevklisiniz you have great taste in shoes expr.
kaç numara ayakkabı giyiyorsun? what shoe size do you wear? expr.
(ayakkabı) kaç numara giyiyorsun? what size are your shoes? expr.
Trade/Economic
bir ayakkabı boyası markası nugget® i.
ayakkabı köselesi maliyeti shoeleather cost i.
ayakkabı imalatı shoe manufacturing i.
ayakkabı imalatı shoe production i.
ayakkabı satış yeri shoe store i.
ayakkabı satış yeri shoe shop i.
ayakkabı mağazası shoe shop i.
ayakkabı mağazası shoe store i.
ayakkabı dükkanı shoe shop i.
ayakkabı fabrikası shoe factory i.
ayakkabı sanayi shoe industry i.
ayakkabı dükkanı shoe store i.
ayakkabı imalatçısı shoe manufacturer i.
ayakkabı imalatçısı shoe maker i.
ayakkabı imalatçısı cordwainer i.
ayakkabı imalatçısı cordovan i.
ayakkabı satıcısı shoe seller i.
ayakkabı üretimi shoe production i.
ayakkabı üretimi shoe manufacturing i.
ayakkabı, çanta, kemer vb. ürünlerde deriye alternatif olarak kullanılan sentetik esnek bir materyal markası corfam i.
Industry
ayakkabı cilalayıcı blacker i.
sayaları kesip deri şeritler halinde örerek ayakkabı üzerinde hasır desenleri yapan kimse weaver i.
ayakkabı tabanına yüz takan işçi bracer i.
(ayakkabı işçilerine ürün tedarik eden) getir götürcü kimse router i.
ayakkabı sayası kesen işçi clicker i.
(ayakkabı, kumaş) ürünlere mürekkep uygulayan kimse inker i.
ayakkabı işleme makinesinde ayakkabının kabasını alan kimse scourer i.
ayakkabı imalatında kullanılan darbeli makine slugger i.
(ayakkabı gambası) ayakkabı burnunun dikildiği çizgiden kesilen cutoff s.
Technical
ayakkabı arkasına takviye için konan kösele backstay i.
ayakkabı kenarlarını keserek kavis veren makine operatörü nicker i.
ayakkabı kalıplama makinesi shoe molding machine i.
ayakkabı bağı string i.
ayakkabı derisi ve yapay deri eşya imalatı makinesi footwear leather and imitation leather goods manufacturing machine i.
ayakkabı kalıplama makinesi footwear molding machine i.
ahşap ayakkabı kalıbı wooden shoe last i.
cilt çatlama dayanımı (ayakkabı) grain cracking resistance i.
deri ve ayakkabı malzemeleri leather and footwear materials i.
kalıplanmış lastik ayakkabı tabanı moulded rubber sole i.
lastik ayakkabı gumshoe i.
mumlanmiş ayakkabı sicimi waxed end i.
ayakkabı taban kalıpçısı rounder i.
siyah ayakkabı cilası blackening i.
ayakkabı kalıbı bootlast i.
ayakkabı için ayak boyutunu ölçen cihaz brannock device i.
ayakkabı topuğunun ön kısmı breast i.
ayakkabı topuğunun ön yüzü breast i.
ayakkabı topuğunun ön kısmının eğimi düzeltmek için kesilmesi breasting i.
ayakkabı topuğunun ön kısmını kaplayan malzeme breasting i.
ayakkabı makinesinde ayakkabının yerleştirilerek işlendiği yer horn i.
(ayakkabı tabanında) tırtık lug i.
ayakkabı taban çıkıntısı lug i.