wedge - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

wedge

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"wedge" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
wedge i. takoz
wedge i. kama
wedge f. yarmak
General
wedge i. dolgu topuk
wedge i. dolgu topuklu ayakkabı
wedge i. çivi
wedge i. takoz
wedge i. kama
wedge i. kıskı
wedge f. sıkışmak
wedge f. kama ile yarmak
wedge f. sıkıştırmak
wedge f. takılmak
wedge f. takozlamak
wedge f. takoz vb ile sıkıştırmak
wedge f. kamalamak
wedge f. tıkmak
Technical
wedge i. kama
wedge i. kama
wedge i. kıskı
wedge i. köşe emmesi
wedge i. kopilya
wedge i. prob tabanı
wedge i. pabuç
wedge i. saplama
wedge i. sıkışma
wedge i. takoz
wedge f. sıkıştırmak
Construction
wedge i. yarık
Automotive
wedge i. kama
wedge f. kamayla kaldırmak
wedge s. kama şekilli
Gastronomy
wedge i. italyan sandviçi
wedge i. fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç
Forestry
wedge f. testere bıçağının açtığı kertiklere takoz sürerek (ağacı) devirmek
Meteorology
wedge i. kama
Military
wedge i. kama düzeni
Sport
wedge i. golf sopası
British Slang
wedge i. para

"wedge" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 185 sonuç

İngilizce Türkçe
General
wooden wedge i. ağaç takoz
wedge shape i. takoz şekli
wedge bone i. takoz kemiği
wooden wedge i. takoz
sand wedge i. kum takozu
thin edge of the wedge i. zararlı bir gelişmenin başlangıcı
thin edge of the wedge i. tehlikeli bir gelişmenin başlangıcı
wedge-wire i. tel kafes
step wedge i. kademeli blok
flying wedge i. (muhafız, polis) kama düzeni
flying wedge i. eyleminde kararlı ve gayretli olan kimse
wedge oneself in f. araya sıkışmak
having a wedge s. kamalı
wedge shaped s. takoz şeklinde
wedge-shaped s. kama şeklinde
Phrasals
wedge into (something) f. (bir şeyde) sıkışmak
wedge into (something) f. (bir şeyde) sıkışıp kalmak
wedge into (something) f. (bir yerde) saplanıp kalmak
wedge into (something) f. (dar bir yere) sıkışmak
wedge into (something) f. (bir şeye) sıkıştırmak
wedge into (something) f. (dar bir yere) sıkıştırmak
wedge into (something) f. (bir şeye) kıstırmak
wedge between (someone or something) f. (iki kişi/şey) arasına sıkışmak
wedge between (someone or something) f. (iki kişi/şey) arasında sıkışıp kalmak
wedge between (someone or something) f. (iki kişi/şey) arasına sıkıştırmak
wedge between people or things f. iki kişi/şey arasına sıkışmak
wedge between people or things f. iki kişi/şey arasında sıkışıp kalmak
wedge between people or things f. iki kişi/şey arasına sıkıştırmak
wedge in f. sıkışmak
wedge in f. arasına sıkışıp kalmak
wedge in f. sıkışıp kalmak
wedge in f. takılıp kalmak
wedge in f. saplanıp kalmak
wedge in f. sıkıştırmak
wedge in f. arasına sıkıştırmak
wedge in f. kıstırmak
Proverb
thin edge of the wedge sıçan geçer yol olur
Idioms
thin end of the wedge i. gittikçe büyüyen bir hareketin ilk adımı
thin end of the wedge i. gittikçe önemli olan bir hareketin ilk adımı
(the) thin end of the wedge i. küçük ama nihayetinde istenmeyen sonuçlar doğuracak bir durum
drive a wedge between f. aralarını açmak
drive a wedge between somebody f. aralarını açmak (kişilerin)
drive a wedge between somebody f. aralarını bozmak
drive a wedge between f. arasına bariyer koymak
drive a wedge between f. arasına set koymak/çekmek
drive a wedge between f. arasını açmak
drive a wedge between somebody f. arasını bozmak
drive a wedge between f. ayırmak
drive a wedge between somebody f. ipleri germek
drive a wedge between (someone or something) f. (birilerinin/bir şeylerin) arasını açmak
drive a wedge between (someone or something) f. (birilerinin/bir şeylerin) arasına bariyer koymak
drive a wedge between (someone or something) f. (birilerinin/bir şeylerin) arasına set koymak/çekmek
drive a wedge between (someone or something) f. (birilerinin/bir şeylerin) arasını bozmak
drive a wedge between a and b f. (iki kişinin) arasını açmak
drive a wedge between a and b f. (iki kişinin) arasına bariyer koymak
drive a wedge between a and b f. (iki kişinin) arasına set koymak/çekmek
drive a wedge between a and b f. (iki kişinin) arasını bozmak
drive a wedge between someone and someone f. (iki kişinin) arasını açmak
drive a wedge between someone and someone f. (iki kişinin) arasına bariyer koymak
drive a wedge between someone and someone f. (iki kişinin) arasına set koymak/çekmek
drive a wedge between someone and someone f. (iki kişinin) arasını bozmak
drive a wedge between someone and someone f. (biriyle birinin) arasını açmak
drive a wedge between someone and someone f. (biriyle birinin) arasına bariyer koymak
drive a wedge between someone and someone f. (biriyle birinin) arasına set koymak/çekmek
drive a wedge between someone and someone f. (biriyle birinin) arasını bozmak
thin end of the wedge expr. sonradan başa iş açabilecek önemsiz şey
Trade/Economic
tax wedge i. fiyatta vergi farklılığı
tax wedge i. vergi kaması
tax wedge i. vergi takozu
tax wedge i. vergi kaması
falling wedge i. alçalan takoz
falling wedge i. düşen takoz
rising wedge i. yükselen takoz
Politics
wedge issue i. ihtilafa yol açan konu
Technical
wedge key i. ayar kaması
removable wedge screw i. ayarlanabilen uygu parçası vidası
adjusting wedge i. ayar kaması
anchor wedge i. ankraj takozu
resolution wedge i. ayar resmi
connecting wedge i. bağlama kaması
steel wedge i. çelik takoz
dielectric wedge i. dielektrik uygulayıcı
dielectric wedge i. dielektrik kama
wide wedge formation i. geniş kama düzeni
rope wedge i. halat kaması
wedge support i. kama tanım bölgeli
wedge-shaped i. kama biçimi
fixed wedge screw i. kama bağlama cıvatası
wedge type gate valve i. kama sürgülü gaz vanası
wedge impact method i. kama darbe yöntemi
wedge brick i. kama tuğlası
wedge welder i. kama kaynak makinesi
wedge sliding i. kama tipi kayma
sliding wedge i. kayma kaması
shearing wedge i. kesme kaması
lock wedge i. kilit kaması
wedge transition i. kırık düzlemli geçiş
wedge extensomeer i. kıskılı genleşmeölçer
wedge transition i. kırık düzlemli tranzisyon
foxtail wedge i. kırlangıçkuyruğu kama
quartz wedge i. kuvars kama
rubber wedge i. lastik takoz
resolution wedge i. mir
tensioning wedge i. ongenime kaması
hammer wedge i. saplı kama
rotor wedge i. rotor takozu
winding wedge i. sargı takozu
wedge wire screen i. rima eleği
wedge brick i. sıkıştırma tuğlası
hot wedge welder i. sıcak kama kaynak makinesi
resolution wedge i. test resmi
wedge furnace i. takozlu fırın
wedge product i. vektörel çarpım anlamı
screw wedge i. vidalı kama
bearing wedge i. yatak kaması
oil wedge i. yağ kaması
slot wedge i. yiv kilit takozu
wedge of soil i. zemin kaması
soil wedge i. zemin kaması
wedge-shaped s. kama biçiminde
wedge-shaped s. kama şeklînde
wedge-shaped s. yılan başlı
Computer
power wedge i. güçlü golf sopası
loft wedge i. havaya vurma golf sopası
sand wedge i. kum golf sopası
Electric
dielectric wedge i. dielektrik uygulayıcı
dielectric wedge i. dielektrik kama
Mechanic
open wedge socket i. açık kama yuvası
tool normal wedge angle i. kama açısı
wedge angle i. kama açısı
Television
resolution wedge i. ayar resmi
resolution wedge i. mir
resolution wedge i. test resmi
Construction
concrete wedge i. beton takoz
fixed adjusting wedge i. sabit ayar çivisi
Lighting
neutral wedge i. gri kama
neutral step wedge i. kademeli geçirici gri süzgeç
Woodworking
wooden wedge i. ağaç takoz
wedge splitter i. kamalı yarıcı
Automotive
hydraulic wedge i. hidrolik kama
wedge shaped ground electrode i. kama şekilli topraklama elektrotlu buji
wedge shaped combustion chamber i. kama tip yanma odası
wedge combustion chamber i. kama tipi yanma odası
wedge type compression ring i. konik kompresyon segmanı
trim wedge i. panel kaması
taper faced wedge type compression ring i. tek taraflı trapez konik segman
Railway
sliding wedge i. kayma laması
sliding wedge i. kayma kaması
Marine
salt water wedge i. nehire karışan tuz duvarı
saline wedge i. nehire karışan dipteki tuz duvarı
Medical
wedge arthrodesis i. kama artrodezi
closed wedge proximal metatarsal osteotomy i. kapalı kama proksimal metatarsal osteotomi
closed-wedge high tibial osteotomy i. kapalı kama yüksek tibial osteotomisi
wedge resection i. kama rezeksiyon
wedge resection i. kama şeklinde rezeksiyon
lateral wedge resection technique i. lateral kama rezeksiyon tekniği
pulmonary capillary wedge pressure i. pulmoner kapiller kama basıncı
pulmonary capillary wedge pressure i. pulmoner kapiller oklüzyon basıncı
wedge pressure i. veç basıncı
Gastronomy
wedge potatoes i. elma dilimi patatesler
Geometry
spherical wedge i. kürenin çapta kesişen iki düzlem arasında kalan kısmı
Statistics
wedge plans i. keski planları
polar wedge diagram i. kutupsal köşe diyagramı
Marine Biology
wedge sole i. dil balığı
salt wedge i. tuz kaması
salt wedge i. tuz dili
Archaeology
wedge-formed s. çivi yazısı ile yazılmış
Meteorology
wedge of high pressure i. yüksek basınç oku
Geology
accessory wedge i. aksesuar kama
accretionary wedge i. akresyon prizması
accretionary wedge i. eklenir prizması
accretionary wedge i. yığışım prizması
Military
wedge formation i. kama düzeni
wedge formation i. kama düzeni
line of wedge i. kama düzeni
heavy right wedge formation i. sağa ağırlıklı kama düzeni
heavy left wedge formation i. sola ağırlıklı kama düzeni
inverted wedge formation i. ters kama düzeni
wedge formation i. ucu düşmana çevrilmiş ters v şeklindeki taktik düzen
Sport
pitching wedge i. bir tür golf sopası
sand wedge i. yüz açısı 50 derecenin üzerinde olan bir golf sopası
sand wedge i. (golfte) kum çukurundaki konumlarda topu kaldırmaya elverişli sopa
Football
flying wedge i. oyuncuların aldığı kama biçimli bir hücum düzeni
Photography
wedge brittleness test i. kama kırılma deneyi
Star Wars
wedge antilles and norra wexley's house i. wedge antilles ve norra wexley'in evi