Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yaratmak
"yaratmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
yaratmak
create
f.
General
2
Genel
yaratmak
conceive
f.
3
Genel
yaratmak
build
f.
4
Genel
yaratmak
shape
f.
5
Genel
yaratmak
make
f.
6
Genel
yaratmak
originate
f.
7
Genel
yaratmak
procreate
f.
8
Genel
yaratmak
compose
f.
9
Genel
yaratmak
invent
f.
10
Genel
yaratmak
spawn
f.
11
Genel
yaratmak
call into being
f.
12
Genel
yaratmak
father
f.
13
Genel
yaratmak
beget
f.
14
Genel
yaratmak
incur
f.
15
Genel
yaratmak
create
f.
16
Genel
yaratmak
think up
f.
17
Genel
yaratmak
engender
f.
18
Genel
yaratmak
rear [obsolete]
f.
19
Genel
yaratmak
author
f.
20
Genel
yaratmak
mak [scotland]
f.
21
Genel
yaratmak
give birth to
f.
22
Genel
yaratmak
obtain
f.
23
Genel
yaratmak
deliver
f.
24
Genel
yaratmak
impose
f.
25
Genel
yaratmak
conjure
f.
26
Genel
yaratmak
develop
f.
27
Genel
yaratmak
inbreed
f.
28
Genel
yaratmak
compound [obsolete]
f.
29
Genel
yaratmak
fangle [obsolete]
f.
30
Genel
yaratmak
innate
f.
31
Genel
yaratmak
introduce [obsolete]
f.
32
Genel
yaratmak
sire
f.
33
Genel
yaratmak
effect
f.
Phrasals
34
Öbek Fiiller
yaratmak
dredge someone or something
f.
Colloquial
35
Konuşma Dili
yaratmak
faire
f.
Idioms
36
Deyim
yaratmak
bring into being
f.
37
Deyim
yaratmak
bring into existence
f.
38
Deyim
yaratmak
give birth to (someone or something)
f.
"yaratmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gravürcülerin bir gravür tabanının yüzeyini pürüzlü hale getirmek veya çıplak bakır üzerinde baskı sonrası noktalı desene benzer bir etki yaratmak için kullandığı kaba bir baskı kalıbı
matter
i.
2
Genel
gravürcülerin bir gravür tabanının yüzeyini pürüzlü hale getirmek veya çıplak bakır üzerinde baskı sonrası noktalı desene benzer bir etki yaratmak için kullandığı kaba bir baskı kalıbı
mattoir
i.
3
Genel
daha iyi bir izlenim yaratmak için kılıf uydurma
window-dressing
i.
4
Genel
sihirbazın illüzyon yaratmak için kullandığı araç
fake
i.
5
Genel
sihirbazın illüzyon yaratmak için kullandığı araç
feke
i.
6
Genel
(açıklık yaratmak için) bölümlü kesikleri olan dekor parçası
cutout
i.
7
Genel
gölge oyunu etkisi yaratmak için kullanılan bir sahne aleti
phantasmagoria
i.
8
Genel
gölge oyunu etkisi yaratmak için kullanılan bir sahne aleti
phantasmagory
i.
9
Genel
(eskrimde) saldırılacak bir boşluk yaratmak amacıyla rakibin kılıcına baskı uygulama
press
i.
10
Genel
yaratmak (çamur/mum vb'nden heykel)
model
f.
11
Genel
panik yaratmak
stampede
f.
12
Genel
endişe yaratmak
worry
f.
13
Genel
heyecan yaratmak
cause a stir
f.
14
Genel
tedirginlik yaratmak
startle
f.
15
Genel
izdiham yaratmak
throng
f.
16
Genel
sorun yaratmak
make difficulties
f.
17
Genel
sansasyon yaratmak
create a stir
f.
18
Genel
şok etkisi yaratmak (birinde)
stun
f.
19
Genel
mucizeler yaratmak
work wonders
f.
20
Genel
sansasyon yaratmak
cause a sensation
f.
21
Genel
devrim yaratmak
revolutionize
f.
22
Genel
model yaratmak
style
f.
23
Genel
kargaşa yaratmak
brought into disorder
f.
24
Genel
suçlu yaratmak
criminalize
f.
25
Genel
kavram yaratmak
cogitate
f.
26
Genel
zihinde yaratmak
create mentally
f.
27
Genel
farkındalık yaratmak
create awareness
f.
28
Genel
heyecan yaratmak
create a stir
f.
29
Genel
harikalar yaratmak
do miracles
f.
30
Genel
farkındalık yaratmak
raise awareness
f.
31
Genel
sorun yaratmak
give problem
f.
32
Genel
mucizeler yaratmak
work miracles
f.
33
Genel
yeniden yaratmak
create again
f.
34
Genel
panik yaratmak
cause a panic
f.
35
Genel
kargaşa yaratmak
bring into disorder
f.
36
Genel
izdiham yaratmak
stampede
f.
37
Genel
kelimelerle yaratmak
create with words
f.
38
Genel
problem yaratmak
stir up trouble
f.
39
Genel
sansasyon yaratmak
cause a stir
f.
40
Genel
kargaşa yaratmak
bring disorder
f.
41
Genel
kriz yaratmak
cause crisis
f.
42
Genel
etki yaratmak
register
f.
43
Genel
harikalar yaratmak
work miracles
f.
44
Genel
fark yaratmak
create the difference
f.
45
Genel
boşluk yaratmak
make a gap
f.
46
Genel
tedirginlik yaratmak
disquiet
f.
47
Genel
yeniden yaratmak
recreate
f.
48
Genel
etki yaratmak amacıyla sorulan soru
rhetorical question
f.
49
Genel
yaratmak (sorun)
pose
f.
50
Genel
bir mucize yaratmak
work a miracle
f.
51
Genel
skandal yaratmak
scandalise
f.
52
Genel
vakum yaratmak
create a vacuum
f.
53
Genel
anlaşmazlık yaratmak
sow discord
f.
54
Genel
rekabet yaratmak
establish competition
f.
55
Genel
rekabet yaratmak
create competition
f.
56
Genel
izdiham yaratmak
horde
f.
57
Genel
toplumsal huzursuzluk yaratmak
create social unrest
f.
58
Genel
yeni sözcük yaratmak
neologize
f.
59
Genel
yeni sözcük yaratmak
neologise
f.
60
Genel
değişiklik yaratmak
create an alteration
f.
61
Genel
değer yaratmak
create value
f.
62
Genel
değişiklik yaratmak
create a change
f.
63
Genel
kahraman yaratmak
heroise
f.
64
Genel
hasar yaratmak
inflict damage
f.
65
Genel
istihdam yaratmak
create employment
f.
66
Genel
istihdam yaratmak
generate employment
f.
67
Genel
hasar yaratmak
cause damage
f.
68
Genel
zıtlık yaratmak
create conflict
f.
69
Genel
problem yaratmak
cause problem
f.
70
Genel
hasar yaratmak
do damage
f.
71
Genel
fark yaratmak
make difference
f.
72
Genel
farklılık yaratmak
make difference
f.
73
Genel
güven yaratmak
develop trust
f.
74
Genel
problem yaratmak
bring problem
f.
75
Genel
güven yaratmak
build up trust
f.
76
Genel
problem yaratmak
create problem
f.
77
Genel
sorun yaratmak
pose a problem
f.
78
Genel
güven yaratmak
place trust
f.
79
Genel
istihdam yaratmak
provide employment
f.
80
Genel
problem yaratmak
pose a problem
f.
81
Genel
sıkıntı yaratmak
cause trouble
f.
82
Genel
kaynak yaratmak
create resources
f.
83
Genel
talep yaratmak
generate demand
f.
84
Genel
talep yaratmak
create demand
f.
85
Genel
bağımlılık yaratmak
cause an addiction
f.
86
Genel
bir tartışma maddesi yaratmak
raise an issue
f.
87
Genel
bağımlılık yaratmak
lead to an addiction
f.
88
Genel
avantaj yaratmak
bring advantage
f.
89
Genel
zemin yaratmak
build a foundation
f.
90
Genel
zemin yaratmak
lay a foundation
f.
91
Genel
zemin yaratmak
provide basis
f.
92
Genel
zemin yaratmak
form basis
f.
93
Genel
avantaj yaratmak
offer advantage
f.
94
Genel
fırsat yaratmak
create an opportunity
f.
95
Genel
avantaj yaratmak
give advantage
f.
96
Genel
hayal kırıklığı yaratmak
leave someone disappointed
f.
97
Genel
heyecan yaratmak
generate excitement
f.
98
Genel
hayal kırıklığı yaratmak
cause disappointment
f.
99
Genel
hayal kırıklığı yaratmak
make disappointed
f.
100
Genel
heyecan yaratmak
cause excitement
f.
101
Genel
tereddüt yaratmak
cause hesitation
f.
102
Genel
şaşkınlık yaratmak
create consternation
f.
103
Genel
şaşkınlık yaratmak
create confusion
f.
104
Genel
şaşkınlık yaratmak
fill something with consternation
f.
105
Genel
şaşkınlık yaratmak
cause surprise
f.
106
Genel
şaşkınlık yaratmak
cause consternation
f.
107
Genel
şaşkınlık yaratmak
lead to confusion
f.
108
Genel
şaşkınlık yaratmak
cause confusion
f.
109
Genel
şaşkınlık yaratmak
result in confusion
f.
110
Genel
risk yaratmak
entail a risk
f.
111
Genel
risk yaratmak
pose a risk
f.
112
Genel
kaygı yaratmak
cause anxiety
f.
113
Genel
kaygı yaratmak
create anxiety
f.
114
Genel
avantaj yaratmak
create advantage
f.
115
Genel
sıkıntı yaratmak
cause distress
f.
116
Genel
imkan yaratmak
create opportunity
f.
117
Genel
tarz yaratmak
create a style
f.
118
Genel
tarz yaratmak
establish a style
f.
119
Genel
sorun yaratmak
make a trouble
f.
120
Genel
risk yaratmak
create risk
f.
121
Genel
marka yaratmak
create a brand
f.
122
Genel
derin üzüntü yaratmak
cause deep sorrow
f.
123
Genel
devrim yaratmak
revolutionise
f.
124
Genel
açılım yaratmak
offer an insight into
f.
125
Genel
fon yaratmak
create fund
f.
126
Genel
sorun yaratmak
make waves
f.
127
Genel
sorun yaratmak
cause trouble
f.
128
Genel
tehlike yaratmak
endanger
f.
129
Genel
yeniden yaratmak
re-create
f.
130
Genel
(birine) sorun yaratmak
get one's knife into
f.
131
Genel
yoktan yaratmak
create out of nothing
f.
132
Genel
izlenim yaratmak
leave an impression
f.
133
Genel
izlenim yaratmak
give an impression
f.
134
Genel
izlenim yaratmak
come over
f.
135
Genel
izlenim yaratmak
come across
f.
136
Genel
gerginlik yaratmak
create a tension
f.
137
Genel
gerginlik yaratmak
make a scene
f.
138
Genel
bomba etkisi yaratmak
come like a bombshell
f.
139
Genel
denge yaratmak
create balance
f.
140
Genel
hayalinde yaratmak
fantasise
f.
141
Genel
sorun yaratmak
create trouble
f.
142
Genel
gerginlik yaratmak
cause tension
f.
143
Genel
gerginlik yaratmak
create tension
f.
144
Genel
mucizeler yaratmak
make miracles
f.
145
Genel
fark yaratmak
make a difference
f.
146
Genel
zaman yaratmak
make time
f.
147
Genel
görüntü kirliliği yaratmak
lead to visual pollution
f.
148
Genel
ihtilaf yaratmak
stir controversy
f.
149
Genel
harikalar yaratmak
work wonders
f.
150
Genel
görüntü kirliliği yaratmak
cause visual pollution
f.
151
Genel
karşılıklı güven ortamı yaratmak
create a mutual trust environment
f.
152
Genel
karşılıklı güven ortamı yaratmak
create an athmosphere of mutual trust
f.
153
Genel
karşılıklı saygı ve güvene dayalı bir ortam yaratmak
establish an environment that is based on mutual respect and trust
f.
154
Genel
karşılıklı güven ortamı yaratmak
create an environment of mutual trust
f.
155
Genel
karşılıklı güven ortamı yaratmak
establish an environment of mutual trust
f.
156
Genel
karşılıklı güven ortamı yaratmak
establish a mutual trust environment
f.
157
Genel
beklenti yaratmak
create an expectation
f.
158
Genel
beklenti yaratmak
lead to an expectation
f.
159
Genel
kafalarda soru işareti yaratmak
raise a question mark in minds
f.
160
Genel
kafalarda soru işareti yaratmak
leave a question mark over minds
f.
161
Genel
kafalarda soru işareti yaratmak
put a question mark in the minds
f.
162
Genel
aynı anda yaratmak
concreate
f.
163
Genel
şüphe yaratmak
create suspicion
f.
164
Genel
şüphe yaratmak
cast suspicion
f.
165
Genel
şüphe yaratmak
arouse suspicion
f.
166
Genel
şüphe yaratmak
cause suspicion
f.
167
Genel
sinerji yaratmak
create synergy
f.
168
Genel
istihdam yaratmak
create jobs
f.
169
Genel
tartışma yaratmak
spark a debate
f.
170
Genel
olumlu durum yaratmak
create a positive situation
f.
171
Genel
olumlu bir durum yaratmak
create a positive situation
f.
172
Genel
kaos yaratmak
lead to a chaos
f.
173
Genel
kaos yaratmak
cause a chaos
f.
174
Genel
kaos ortamı yaratmak
cause chaos
f.
175
Genel
kaos ortamı yaratmak
create a chaotic atmosphere
f.
176
Genel
lezyon yaratmak
lesion
f.
177
Genel
bir kuruntu yaratmak
create a delusion
f.
178
Genel
hoşnutsuzluk yaratmak
cause dissatisfaction
f.
179
Genel
hoşnutsuzluk yaratmak
cause discontent
f.
180
Genel
erotik bir hava yaratmak
create an erotic tension
f.
181
Genel
yaratmak (edebi)
forge
f.
182
Genel
siyasal/siyasi çalkantı/huzursuzluk yaratmak
foment a political unrest
f.
183
Genel
kamuoyunda infial yaratmak
lead to public indignation
f.
184
Genel
kamuoyunda infial yaratmak
cause public unrest
f.
185
Genel
kamuoyunda infial yaratmak
cause public indignation
f.
186
Genel
kamuoyunda infial yaratmak
cause public resentment
f.
187
Genel
duyarlı bir toplum yaratmak/inşa etmek
build a caring society
f.
188
Genel
yeni iş sahaları yaratmak
create new employment opportunities
f.
189
Genel
yeni iş sahaları yaratmak
open up new employment opportunities
f.
190
Genel
sansasyon yaratmak
sensationalise
f.
191
Genel
sansasyon yaratmak
sensationalize
f.
192
Genel
eser yaratmak
compose
f.
193
Genel
(mec.) yaratmak
invent
f.
194
Genel
serbest bir ortam yaratmak
create a free environment
f.
195
Genel
özgür bir ortam yaratmak
create a free environment
f.
196
Genel
skandal yaratmak
scandalize
f.
197
Genel
hayalinde yaratmak
fantasize
f.
198
Genel
kahraman yaratmak
heroize
f.
199
Genel
suçlu yaratmak
criminalise
f.
200
Genel
hesap yaratmak
create an account
f.
201
Genel
hesap yaratmak
sign up
f.
202
Genel
katma değer yaratmak
create added value
f.
203
Genel
markalı ürün yaratmak
create a branded product
f.
204
Genel
kaynak yaratmak
create resource
f.
205
Genel
kaynak yaratmak
creat fund
f.
206
Genel
aforizma yaratmak
aphorize
f.
207
Genel
aforizma yaratmak
aphorise
f.
208
Genel
baskı yaratmak
create pressure
f.
209
Genel
baskı yaratmak
cause pressure
f.
210
Genel
aşinalık yaratmak
develop familiarity
f.
211
Genel
sihir yoluyla yaratmak
conjure
f.
212
Genel
etki yaratmak
produce an effect
f.
213
Genel
ihtilaf yaratmak
sow dissent
f.
214
Genel
kamuoyu yaratmak
form public opinion
f.
215
Genel
yeniden yaratmak
reincur
f.
216
Genel
bazı etkiler yaratmak için bir şey eklemek ya da serpiştirmek
lace
f.
217
Genel
çalkantı yaratmak
tempest
f.
218
Genel
izdiham yaratmak
thrang
f.
219
Genel
izdiham yaratmak
thring [scottish]
f.
220
Genel
saygıyla karışık korku yaratmak
awestrike
f.
221
Genel
karışıklık yaratmak
upstir
f.
222
Genel
vakum yaratmak
evacuate
f.
223
Genel
baştan yaratmak
evocate
f.
224
Genel
güçlü bağlılık yaratmak
wed
f.
225
Genel
kış etkisi yaratmak
winter
f.
226
Genel
balıksırtı görünümü yaratmak
herringbone
f.
227
Genel
düşman yaratmak
hostilize [obsolete]
f.
228
Genel
biçimsizce yaratmak
miscreate
f.
229
Genel
kusurlu şekilde yaratmak
miscreate
f.
230
Genel
geçmişte etki yaratmak
retroact
f.
231
Genel
ninni etkisi yaratmak
lullaby
f.
232
Genel
harmoni yaratmak
rhythmize
f.
233
Genel
harmoni yaratmak
rhythmise
f.
234
Genel
hasar yaratmak
riddle
f.
235
Genel
bilmece yaratmak
riddle
f.
236
Genel
çıkıntılı form yaratmak
ridge
f.
237
Genel
bayır yaratmak
ridge
f.
238
Genel
(zilli müzik aleti çalarken) gürültü yaratmak
clam
f.
239
Genel
(pulda kullanılmamış etkisi yaratmak için) damga işaretini çıkarmak
clean
f.
240
Genel
algı yaratmak
demagogue
f.
241
Genel
algı yaratmak
demagog
f.
242
Genel
ahlaki çöküntü yaratmak
deprave
f.
243
Genel
sıkıntı yaratmak
dere [dialect] [uk]
f.
244
Genel
her zamanki yoldan gitmek yerine yeni bir yol yaratmak
detour
f.
245
Genel
çöküntü yaratmak
dinge [dialect] [uk]
f.
246
Genel
idealler yaratmak
idealise
f.
247
Genel
idealler yaratmak
idealize
f.
248
Genel
idealler yaratmak
idealise
f.
249
Genel
izdiham yaratmak
overmultitude [obsolete]
f.
250
Genel
ses kirliliği yaratmak
overnoise [obsolete]
f.
251
Genel
aşırı baskı yaratmak
overpressure
f.
252
Genel
baskı yaratmak
overpressure
f.
253
Genel
gül şekli yaratmak
rosette
f.
254
Genel
gürültü patırtı yaratmak
roughhouse
f.
255
Genel
sorun yaratmak
rowel
f.
256
Genel
huzursuzluk hali yaratmak
rumble
f.
257
Genel
huzursuzluk yaratmak
rumpus
f.
258
Genel
tartışma yaratmak
rumpus
f.
259
Genel
belirli bir nitelik yaratmak
run
f.
260
Genel
yanılsama yaratmak
illude
f.
261
Genel
tıkanıklık yaratmak
impede
f.
262
Genel
baskı uygulayarak yaratmak
impel
f.
263
Genel
(alev) yaratmak
impinge
f.
264
Genel
sıkıntı yaratmak
impose
f.
265
Genel
izlenim yaratmak
impose
f.
266
Genel
olumlu izlenim yaratmak
impress
f.
267
Genel
güçlü izlenim yaratmak
impress
f.
268
Genel
yoğun tesir yaratmak
impress
f.
269
Genel
eşitsizlik yaratmak
disequilibrate
f.
270
Genel
kargaşa yaratmak
dislocate
f.
271
Genel
basitleştirilmiş bir form yaratmak
disneyfy
f.
272
Genel
duygusallaştırılmış bir form yaratmak
disneyfy
f.
273
Genel
uyduruk bir form yaratmak
disneyfy
f.
274
Genel
dengesizlik yaratmak
disproportion
f.
275
Genel
gerçek dışılık yaratmak
disrealize
f.
276
Genel
gerçek dışılık yaratmak
disrealise
f.
277
Genel
fikir ayrılığı yaratmak
dissentiate
f.
278
Genel
alan yaratmak
infield
f.
279
Genel
tartışma yaratmak
distract
f.
280
Genel
çekişme yaratmak
distract
f.
281
Genel
kaygı yaratmak
distrain [obsolete]
f.
282
Genel
bozulma yaratmak
disturb
f.
283
Genel
uyumsuzluk yaratmak
disunify
f.
284
Genel
tıkanıklık yaratmak
dit [scotland]
f.
285
Genel
kafa karışıklığı yaratmak
dither
f.
286
Genel
endişe yaratmak
dither
f.
287
Genel
tıkanıklık yaratmak
ditt
f.
288
Genel
geçiş yolu yaratmak
command
f.
289
Genel
ortak bir etki yaratmak üzere katkıda bulunmak
concur
f.
290
Genel
taşkınlık yaratmak
cut
f.
291
Genel
izlenimini yaratmak
cut
f.
292
Genel
tahriş yaratmak
cut
f.
293
Genel
etki yaratmak
cut
f.
294
Genel
çapraz çizgi etkisi yaratmak
cut
f.
295
Genel
azalma yaratmak
cutback
f.
296
Genel
duygusuzluk yaratmak
dope
f.
297
Genel
açlık yaratmak
famish
f.
298
Genel
fantastik fikirler yaratmak
fantasise [uk]
f.
299
Genel
imge yaratmak
fantasize [us]
f.
300
Genel
fantastik fikirler yaratmak
fantasize
f.
301
Genel
imge yaratmak
fantasise [uk]
f.
302
Genel
zafiyet yaratmak
inanitiate
f.
303
Genel
kendi içinde yaratmak
increate
f.
304
Genel
paralelini yaratmak
parallel [obsolete]
f.
305
Genel
(iki şey arasında) benzerlik noktası yaratmak
parallelize
f.
306
Genel
(iki şey arasında) benzerlik noktası yaratmak
parallelise
f.
307
Genel
uyum yaratmak
consort [obsolete]
f.
308
Genel
karmaşa yaratmak
curfuffle
f.
309
Genel
karışıklık yaratmak
curfuffle
f.
310
Genel
tedirginlik yaratmak
inquiet [obsolete]
f.
311
Genel
karşılıklı şok etkisi yaratmak
intershock
f.
312
Genel
(vücutta) acı hissi yaratmak
irritate
f.
313
Genel
(konteyner, kutu) düz yüzey yaratmak
panel
f.
314
Genel
duygusal ağrı yaratmak
pang
f.
315
Genel
(bir şeyin) üzerinde değer artışı yaratmak
panic
f.
316
Genel
kese yaratmak
pouch
f.
317
Genel
memnuniyet yaratmak
satisfy
f.
318
Genel
ortaklaşa yaratmak
cocreate
f.
319
Genel
birlikte yaratmak
cocreate
f.
320
Genel
suçluluk duygusu yaratmak
convict
f.
321
Genel
hematom yaratmak
cork [australia]
f.
322
Genel
güvensizlik yaratmak
discredit
f.
323
Genel
netice yaratmak
follow
f.
324
Genel
… izlenimini yaratmak
predicate
f.
325
Genel
olumlu önyargı yaratmak
prepossess [obsolete]
f.
326
Genel
zihninde olumlu görüş yaratmak
prepossess [obsolete]
f.
327
Genel
aciliyet yaratmak
press
f.
328
Genel
velvele yaratmak
pudder
f.
329
Genel
tehdit yaratmak
scowl
f.
330
Genel
toplumsal mesele yaratmak
shout
f.
331
Genel
kamuoyu yaratmak
shout
f.
332
Genel
kalabalık yaratmak
crush
f.
333
Genel
izdiham yaratmak
crush
f.
334
Genel
hasar yaratmak
skaith
f.
335
Genel
fark yaratmak
skill
f.
336
Genel
açıklık yaratmak
slice
f.
337
Genel
tortu yaratmak
sludge
f.
338
Genel
çökelti yaratmak
sludge
f.
339
Genel
etki yaratmak
smite
f.
340
Genel
şok etkisi yaratmak
come as a shock
f.
341
Genel
yığınlar yaratmak
pocket
f.
342
Genel
iyi bir izlenim yaratmak
point
f.
343
Genel
istikrarlı ve ilerleyen bir oranda artış yaratmak
pyramid
f.
344
Genel
sıkıntı yaratmak
sorn
f.
345
Genel
kare alan yaratmak
square
f.
346
Genel
geçimsizlik yaratmak
square [obsolete]
f.
347
Genel
zaman yaratmak
squeeze
f.
348
Genel
fırsat yaratmak
squeeze
f.
349
Genel
(bir şeye) zaman yaratmak
squeeze in
f.
350
Genel
(bir şey için) kaynak yaratmak
squeeze in
f.
351
Genel
dert yaratmak
stir
f.
352
Genel
kıtlık yaratmak
strap
f.
353
Genel
vücut bölümlerini sürterek yaratmak
stridulate
f.
354
Genel
yıkım yaratmak
strike
f.
355
Genel
tahribat yaratmak
strike
f.
356
Genel
(elektrokaplama banyosunda) ince birikinti yaratmak
strike
f.
357
Genel
acı yaratmak
strike [obsolete]
f.
358
Genel
sinaps yaratmak
synapse
f.
359
Genel
(web sitesi için) içerik akışı yaratmak
syndicate
f.
360
Genel
sistem yaratmak
systematise [uk]
f.
361
Genel
sistem yaratmak
systematize
f.
362
Genel
(olumsuz duygular) yaratmak
loose
f.
363
Genel
travma yaratmak
traumatize
f.
364
Genel
şirkete saygınlık ve prestij yaratmak için tasarlanmış
institutional
s.
365
Genel
istenen etkiyi yaratmak için farklı maddeleri karıştıran
shotgun
s.
Phrasals
366
Öbek Fiiller
hoş olmayan sonuçlar yaratmak
catch up with
f.
367
Öbek Fiiller
istenen etkiyi yaratmak
come off
f.
368
Öbek Fiiller
beklenen tesiri yaratmak
come across
f.
369
Öbek Fiiller
alışkanlık yaratmak
condition (someone or something) to (something)
f.
370
Öbek Fiiller
alışkanlık yaratmak
condition someone or something to something
f.
371
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye karşı) kışkırtma yaratmak
agitate against someone or something
f.
372
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye karşı) ayaklandırma yaratmak
agitate against someone or something
f.
373
Öbek Fiiller
kışkırtma yaratmak
agitate against
f.
374
Öbek Fiiller
ayaklandırma yaratmak
agitate against
f.
375
Öbek Fiiller
birisine sorun yaratmak
cross someone up
f.
376
Öbek Fiiller
kargaşa yaratmak
kick up
f.
377
Öbek Fiiller
rahatsızlık yaratmak
kick up
f.
378
Öbek Fiiller
bir şey yaratmak/planlamak/uydurmak
drum up
f.
379
Öbek Fiiller
bir şeyden başka bir şey yaratmak
fashion (something) out of (something else)
f.
380
Öbek Fiiller
(bir bilgiden) bir hikaye yaratmak
weave (something) from (something) else
f.
381
Öbek Fiiller
bir şeyden başka bir şey yaratmak
form something out of something
f.
382
Öbek Fiiller
birine/bir şeye boş vakit yaratmak
free up
f.
383
Öbek Fiiller
dolu olan bir şeyde boş yer yaratmak
free up
f.
384
Öbek Fiiller
bir şeyde boşluk yaratmak
free up
f.
385
Öbek Fiiller
(bir şeyleri) bir araya getirip (başka bir şey) yaratmak
make up (something) from (something)
f.
386
Öbek Fiiller
bir şeyden başka bir şey yapmak/yaratmak
make something up from something
f.
387
Öbek Fiiller
bir durum/koşul yaratmak
go for
f.
388
Öbek Fiiller
(bir şeyle) ilgili merak uyandırmak/yaratmak
interest in (something)
f.
389
Öbek Fiiller
(bir şeyle) ilgili ilgi uyandırmak/yaratmak
interest in (something)
f.
390
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı istek uyandırmak/yaratmak
interest in (something)
f.
391
Öbek Fiiller
(bir şeyi) alma isteği uyandırmak/yaratmak
interest in (something)
f.
392
Öbek Fiiller
birinde bir şeye karşı istek uyandırmak/yaratmak
interest someone in something
f.
393
Öbek Fiiller
birinde bir şeyi alma isteği uyandırmak/yaratmak
interest someone in something
f.
394
Öbek Fiiller
hızlıca bir şey yaratmak
knock something out
f.
395
Öbek Fiiller
apar topar oluşturmak/yaratmak
lash together
f.
396
Öbek Fiiller
ayrı bir bölüm yaratmak
section off
f.
397
Öbek Fiiller
(birinde bir şeyle) olumlu etki yaratmak/bırakmak
smite (someone) with (something)
f.
398
Öbek Fiiller
birinde bir ruh hali yaratmak
work to (something)
f.
399
Öbek Fiiller
zaman yaratmak
work in
f.
400
Öbek Fiiller
zaman yaratmak
work into
f.
401
Öbek Fiiller
(birileriyle bir yerde/şeyde) bir nüfus yaratmak
people (something or some place) with (someone)
f.
402
Öbek Fiiller
birileriyle bir şeyde bir nüfus yaratmak
people something with someone
f.
403
Öbek Fiiller
birikip havuz yaratmak
pool up
f.
404
Öbek Fiiller
(bir şeyle bir şey) boyunca bir çizgi yaratmak
seam (something) with (something)
f.
405
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak
swirl about
f.
406
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak
swirl around
f.
407
Öbek Fiiller
(birinde) kötü bir izlenim yaratmak
jar against (someone)
f.
408
Öbek Fiiller
(birinde) çelişkili bir izlenim yaratmak
jar against (someone)
f.
409
Öbek Fiiller
(birinde) bir uyumsuzluk/uyuşmazlık izlenimi yaratmak
jar against (someone)
f.
410
Öbek Fiiller
(birinde) kötü/hoş olmayan bir his yaratmak
jar on (one)
f.
411
Öbek Fiiller
(birinde) kötü bir izlenim yaratmak
jar on (one)
f.
412
Öbek Fiiller
(birinde) çelişkili bir izlenim yaratmak
jar on (one)
f.
413
Öbek Fiiller
(birinde) bir uyumsuzluk/uyuşmazlık izlenimi yaratmak
jar on (one)
f.
414
Öbek Fiiller
iki şeyi bir araya getirerek daha iyi bir şey yaratmak/üretmek
marry up
f.
415
Öbek Fiiller
iki şarkıyı/kaydı birleştirip tek bir müzik parçası yaratmak
mash up (something)
f.
416
Öbek Fiiller
iki farklı kaydın/türün birleşiminden yeni bir müzik yaratmak
mash up (something)
f.
417
Öbek Fiiller
iki farklı türü/kaydı bir araya getirip yeni bir müzik yaratmak
mash up (something)
f.
418
Öbek Fiiller
iki şarkıyı/kaydı birleştirip tek bir müzik parçası yaratmak
mash up
f.
419
Öbek Fiiller
biri/bir şey için programında zaman yaratmak
pen in
f.
420
Öbek Fiiller
zaman açmak/yaratmak
slot in
f.
421
Öbek Fiiller
izdiham yaratmak
stumble over (someone)
f.
422
Öbek Fiiller
vurup girinti/çukur yaratmak
bash in
f.
423
Öbek Fiiller
kare veya dikdörtgen şeklinde bir sınır/alan ayırmak/yaratmak
box out
f.
424
Öbek Fiiller
bir şey hakkında şüphe yaratmak
bring something into question
f.
425
Öbek Fiiller
(bir şeyle) yumru/tümsek/çıkıntı yaratmak
bulge with (something)
f.
426
Öbek Fiiller
büyük bir etki yaratmak
burn up
f.
427
Öbek Fiiller
(kendine) bir rol/görev yaratmak
carve out
f.
428
Öbek Fiiller
(şüphe/kuşku) yaratmak
cast about
f.
429
Öbek Fiiller
(şüphe/kuşku) yaratmak
cast around
f.
430
Öbek Fiiller
(biri için) hoş olmayan sonuçlar yaratmak
catch up with (someone)
f.
431
Öbek Fiiller
bir şeyle bir şey arasında uyum yaratmak
coordinate something with something
f.
432
Öbek Fiiller
birine sorun yaratmak
cross someone
f.
433
Öbek Fiiller
birine sorun yaratmak
cross up someone
f.
434
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) çevresinde izdiham yaratmak
crowd in (on someone or something)
f.
435
Öbek Fiiller
bir yerde izdiham yaratmak
crowd in some place
f.
436
Öbek Fiiller
bir yerde izdiham yaratmak
crowd into some place
f.
437
Öbek Fiiller
bir yerde izdiham yaratmak
crowd in some place
f.
438
Öbek Fiiller
(bir şeyde/yerde) izdiham yaratmak
crowd into (something or some place)
f.
439
Öbek Fiiller
bir araya toplanıp kalabalık yaratmak
crowd up
f.
440
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında ayrım yaratmak
differentiate between (someone or something and someone or something else)
f.
441
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında ayrım yaratmak
differentiate between (someone or something)
f.
442
Öbek Fiiller
-den başka bir şey yaratmak
fashion out of
f.
443
Öbek Fiiller
-den yaratmak
form out of
f.
444
Öbek Fiiller
yakın ilişki veya temas yoluyla etki yaratmak
rub off
f.
445
Öbek Fiiller
huzursuzluk yaratmak
run into
f.
446
Öbek Fiiller
sahte (bir şey) yaratmak
gin up (something) [us]
f.
447
Öbek Fiiller
farklı bir izlenim oluşturacak (bir şey) yaratmak
gin up (something) [us]
f.
448
Öbek Fiiller
içinde boşluk yaratmak/oluşturmak
hollow out
f.
449
Öbek Fiiller
(birinde bir şeyde bir etki) yaratmak
imprint (something) in (someone or something)
f.
450
Öbek Fiiller
(birinde bir şeyde bir etki) yaratmak
imprint (something) into (someone or something)
f.
451
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden bir şey) yaratmak
make (something) (out) of (someone or something)
f.
452
Öbek Fiiller
'-den yaratmak
make up from
f.
453
Öbek Fiiller
(birinde bir şey yaparak) panik yaratmak
panic (one) by (doing something)
f.
454
Öbek Fiiller
ile sürekli sorun yaratmak
plague with
f.
455
Öbek Fiiller
(birinde birine/bir şeye) karşı önyargı yaratmak/oluşturmak
prejudice (one) against (someone or something)
f.
456
Öbek Fiiller
(bir şey) yaratmak
set (something) up
f.
457
Öbek Fiiller
(biri/bir şey/kendi ve başka biri/bir şey) arasında bir fark yaratmak
set (someone, something, or oneself) apart (from someone or something)
f.
458
Öbek Fiiller
ile olumlu etki yaratmak/bırakmak
smite with
f.
459
Öbek Fiiller
istenen etkiyi yaratmak
come over
f.
460
Öbek Fiiller
heyecan yaratmak
fire up
f.
Colloquial
461
Konuşma Dili
(iyi bir etki yaratmak adına) kuralsız konuşma
poetic licence
i.
462
Konuşma Dili
(iyi bir etki yaratmak adına) dilbilgisi kurallarından sapma
poetic licence
i.
463
Konuşma Dili
düş/hayal kırıklığı yaratmak
bum out
f.
464
Konuşma Dili
intiba yaratmak
make an impression
f.
465
Konuşma Dili
izlenim yaratmak
make an impression
f.
466
Konuşma Dili
sorun yaratmak
raise cain
f.
467
Konuşma Dili
soğuk duş etkisi yaratmak
go down like a bomb
f.
468
Konuşma Dili
ters izlenim yaratmak
create a false impression
f.
469
Konuşma Dili
ters izlenim yaratmak
give a false impressions
f.
470
Konuşma Dili
yanlış izlenim yaratmak
create a false impression
f.
471
Konuşma Dili
yanlış izlenim yaratmak
give a false impressions
f.
472
Konuşma Dili
bağımlılık yaratmak
hook
f.
473
Konuşma Dili
(birine) bir bahane yaratmak
give (someone) an out
f.
474
Konuşma Dili
hasar yaratmak
jack up
f.
475
Konuşma Dili
(bir şeylerden) başka (bir şey) yaratmak/meydana getirmek
make (something) from (other things)
f.
476
Konuşma Dili
zorluk yaratmak
bring on
f.
477
Konuşma Dili
melankoli yaratmak
hyp [obsolete]
f.
478
Konuşma Dili
hüzün yaratmak
hyp [obsolete]
f.
479
Konuşma Dili
bunalım yaratmak
hyp [obsolete]
f.
480
Konuşma Dili
(birinin) hayatında problem, baskı, stres yaratmak
make life difficult (for somebody)
f.
481
Konuşma Dili
sihirle yaratmak
magic up
f.
482
Konuşma Dili
(şirket, ünlü biri için) imaj yaratmak
image
f.
Idioms
483
Deyim
olumlu/pozitif bir ortam yaratmak için bir araya gelinerek iyi tarafların ön plana çıkarılması
a love-in
i.
484
Deyim
sanatsal bir etki yaratmak için geleneksel formlardan/standartlardan/söz diziminden bilerek sapma
artistic license
i.
485
Deyim
sanatsal bir etki yaratmak için kasten geleneksel formların dışına çıkma
artistic license
i.
486
Deyim
problem yaratmak
raise the devil
f.
487
Deyim
huzursuzluk yaratmak
frighten the horses
f.
488
Deyim
infial yaratmak
light the (blue) touch paper
f.
489
Deyim
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak
light the (blue) touch paper
f.
490
Deyim
infial yaratmak
light the blue touch paper
f.
491
Deyim
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak
light the blue touch paper
f.
492
Deyim
infial yaratmak
light the touch paper [uk]
f.
493
Deyim
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak
light the touch paper [uk]
f.
494
Deyim
şüphe/soru işareti yaratmak
throw (something) into question
f.
495
Deyim
tartışma yaratmak
throw (something) into question
f.
496
Deyim
beklenti yaratmak/oluşturmak
build up (one's) hopes
f.
497
Deyim
beklenti yaratmak/oluşturmak
build up somebody’s hopes
f.
498
Deyim
beklenti yaratmak/oluşturmak
raise somebody’s hopes
f.
499
Deyim
oyuncu takası veya bazı oyuncularla ilişkiyi kesip bütçe yaratmak
free up cap space
f.
500
Deyim
sansasyon yaratmak
cause a splash
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yaratmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy